• Sonuç bulunamadı

2.ARAŞTIRMA YÖNTEMİ 2.1 Araştırmanın Amacı

157  Kültürel olarak heterojen grupları bir araya getirme

2.ARAŞTIRMA YÖNTEMİ 2.1 Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin “çok kültürlülük” kavramına ilişkin görüşlerini incelemektir ve aşağıdaki sorulara cevap aramaktadır.

Sosyal Bilgiler alan eğitiminde görev yapmakta olan öğretim üyelerinin, 1.Çok kültürlülük tanımı ve önemine ilişkin görüşleri nelerdir?

2.Çok kültürlü eğitimde olması gereken özelliklerine ilişkin görüşleri nelerdir?

3.Sosyal Bilgiler derslerinde çok kültürlülük bağlamında bilgi, beceri ve değer boyutunda üzerinde durulması gerekenlere ilişkin görüşleri nelerdir?

4.Çok kültürlü eğitimde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilere ilişkin görüşleri nelerdir? 2.2. Araştırmanın Çalışma Grubu

Araştırmanın çalışma grubu olasılık temelli olmayan örnekleme yöntemlerinden (amaçlı örnekleme yöntemlerinden) maksimum çeşitlilik örneklemesi ile belirlenmiştir. Buradaki amaç, göreli olarak küçük bir örneklem oluşturmak ve bu örneklemde, çalışılan probleme taraf olabilecek bireylerin çeşitliliğini maksimum derecede yansıtmaktır. Amaç, genelleme yapmak için çeşitliliği sağlamak değildir; tam tersine, çeşitlilik gösteren durumlar arasında ortak ya da paylaşılan olguların ve ayrılıkların olup olmadığını bulmaya çalışmak ve çeşitliliğe göre problemin farklı boyutlarını ortaya koymaktır (Erdoğan, 1998;Yıldırım ve Şimşek, 2000).

Bu araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 döneminde farklı üniversitelerde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda görev yapmakta olan 13’ü erkek, 4’ü kadın olmak üzere 17 öğretim üyesi oluşturmaktadır. Çalışma grubunun kişisel özellikleri tablo 1’de verilmiştir.

Tablo 1: Çalışma Grubunun Değişkenlere Göre Kişisel Özellikleri

Cinsiyet F % Kadın 4 23,5 Erkek 13 76,5 Kıdem 1-5 yıl 4 23,5 5-10 yıl 5 29,4 10-15 yıl 5 29,4

159

15 ve üzeri 3 17,6 Mezuniyet durumu Sosyal Bilgiler 10 58,8 Tarih 3 17,6 Coğrafya 4 23,5 Diğer - 2.3. Araştırmanın Modeli

Bu araştırmada, öğretim üyelerinin çokkültürlülüğe ilişkin görüşlerini değerlendirebilmek için nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Bireylerin bir olguya ilişkin yaşantılarını, algılarını ve bunlara yüklediği anlamları ortaya çıkarma olgubilim araştırma desenin amacıdır (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Olgular yaşadığımız dünyada olaylar, deneyimler, algılar, yönelimler, kavramlar ve durumlar gibi çeşitli biçimlerde de karşımıza çıkabilmektedir. Olgubilim araştırmalarında veri analizi; yaşantıları ve anlamları ortaya çıkarmaya yöneliktir. Sonuçlar betimsel bir anlatım ile sunulur ve sık sık doğrudan alıntılara yer verilir. Bunun yanında ortaya çıkan temalar ve örüntüler çerçevesinde elde edilen bulgular açıklanır ve yorumlanır.

2.4.Verilerin Toplanması

Çalışma da verilerin toplanması için görüşme formu kullanılmıştır. “Görüşme formu yöntemi, benzer konulara yönelmek yoluyla değişik insanlardan aynı tür bilgilerin alınması amacıyla hazırlanır” (Patton, 1987: 111; Akt.: Yıldırım ve Şimşek, 2008: 122) Açıkla Eğitim fakültelerinde Sosyal Bilgiler alan eğitiminde görev yapmakta olan öğretim üyelerinin çok kültürlülük kavramına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla kullanılan görüş formları iki kısımdan oluşmuştur. İlk kısım katılımcıların kişisel özelliklerini içerirken, ikinci kısım çok kültürlülüğe ilişkin soruları içermektedir. Sorular hazırlanırken 2 alan uzmanından görüş alınmıştır.

2.5. Verilerin Analizi

Sosyal Bilgiler alan eğitiminde görev yapmakta olan öğretim üyelerinden görüşme formları ile toplanan verilerin analizi için içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizinde temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. İçerik analizinde elde edilen veriler derin bir işleme tabi tutulur ve betimsel yaklaşımla fark edilmeyen kavram ve temalar bu analiz sonucunda keşfedilir. Bu yaklaşımın özünde yazılan ve söylenenlerin kategorileştirilmesi ve ne sıklıkta olduklarını saymak vardır Bu bağlamda, araştırmacı içerik analizi yoluyla verileri tanımlamaya, verilerin içinde saklı olabilecek gerçekleri açığa çıkartmaya çalışır. İçerik analizinde temelde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde düzenleyerek yorumlamaktır (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 227). Bu bilgilerden yola çıkılarak çalışmada her katılımcı K1,K2;K3... şeklinde numaralandırılmış ve bildirdikleri görüşler kategorilere ayrılmıştır. Tüm görüşme metinleri okunarak her soru için temalar belirlenmiştir. Kodlamaların, temaların doğruluğunu, güvenirliğini ve geçerliğini kontrol etmek amacıyla 2 alan uzmanından ve 2 nitel ölçme değerlendirme uzmanından görüş alınmıştır.

3.BULGULAR

Araştırmada elde edilen bulgular tablolar halinde aşağıda yer almaktadır. Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin “Çok kültürlülük kavramı sizin için ne ifade ediyor?” sorusuna ilişkin görüşleri tablo 2’de gösterilmiştir.

Tablo 2. Sosyal Bilgiler Alan Eğitimcilerinin Çok Kültürlük Kavramına İlişkin Bulguların Frekans ve Yüzdeleri

f %

Aynı mekanı paylaşma 11 21,1

160

Farklı dini inançlara sahip olma 8 15,3

Dilsel farklılıklara sahip olma 5 9,6

Farklı gelenek-göreneklere sahip olma 4 7,6

Farklı ideolojilere sahip olma 3 5,7

Farklı bakış açılarına sahip olma 3 5,7

Etnik farklılıklara sahip olma 3 5,7

Farklılıklara saygı duyma 3 5,7

Farklılıklara sevgi ile yaklaşma 2 3,8

Toplam 52 100

Tablo 2’de görüldüğü gibi Sosyal Bilgiler alan eğitimcileri çok kültürlülük kavramını aynı mekanı paylaşma(11), farklı kültürel değerlere sahip olma(10), farklı dini inançlara sahip olma(8) şeklinde algılamaktadır. Frekansların dağılımı incelendiğinde alan eğitimcileri çok kültürlülüğü farklı yaşam tarzlarına, inançlara, gelenek göreneklere, etnik özelliklere sahip insanların aynı mekanı paylaşması olarak yorumlamaktadır.

“Çok kültürlülük din ve dil bakımından bir birinden farklı sahipliklere sahip kitlelerin varlığı ve aynı mekânı paylaşılıyor olmasıdır.” (K1).“Farklı kültüre ait olduğunu iddia eden insanların aynı kamusal alanları paylaştıkları yaşam biçimi olarak tanımlayabilirim. Farklı din, mezhep, giyim tarzı, yeme-içme alışkanlıkları, düğün, eğlence vb. ait olan insan ve grupların aynı mahallede, aynı şehirde, aynı ülkede bir arada birbirlerinin farklılıklarına saygı duyarak, diğerlerini değişime zorlamadan huzur içinde yaşama isteği olarak da açıklanabilir.” (K5).“Dünyada pek çok renkten, ırktan, dinden, milliyetten, mezhepten insan var. Öyle bir eğitim vermelisiniz ki insanlar beraberce yaşayabilsinler.” (K12).

Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin “Çok kültürlü eğitimin özellikleri neler olmalıdır?” sorusuna verdikleri cevaplara ilişkin frekans ve yüzdeler tablo 3’te gösterilmiştir.

Tablo 3. Sosyal Bilgiler Alan Eğitimcilerinin “Çok Kültürlü Eğitimin Özellikleri Neler Olması Gerektiğine” İlişkin Görüşlerin Frekans ve Yüzdeleri

f %

Birleştirici ve bütünleştirici olmalı 7 23,3

Farklılıklara saygı ve sevgi çerçevesinde yaklaşmalı 6 20

Hoşgörülü olmayı öğretmeli 4 13,3

İletişimi güçlendirmeli 3 10

Çeşitliliği sağlamalı 3 10

Ortak kültür ögelerinden yola çıkmalı 2 6,6

Çeşitliliğin zenginlik olduğunu anlatmalı 2 6,6

Empati geliştirmelidir 1 3,3

Toplumun her kesimine hitap etmeli 1 3,3

Uygun program oluşturulmalı 1 3,3

Toplam 30 100

Tablo 3’te görüldüğü gibi Sosyal Bilgiler alan eğitimcileri çok kültürlü eğitimin özellikleri için Birleştirici ve bütünleştirici olmalıdır (7), farklılıklara saygı ve sevgi çerçevesinde yaklaşmalıdır(6), hoşgörülü olmayı öğretmelidir (4) şeklinde görüş belirtmiştir. Tablodaki frekanslara göre alan eğitimcilerine göre çok kültürlü eğitimin insanları birleştirmesi, saygı ve sevgiyle yaklaşması, hoşgörünün hakim olduğu bir ortam olmasını gerekli kılmaktadır.

“Çok kültürlü eğitim sadece egemen olan kültürden bahsetmemeli, toplumda bulunan diğer kültür gruplarına da hitap etmelidir. Ayrıştırıcı değil, bütünleştirici olmalıdır.” (K11) “Saygı kavramı çok iyi öğretilmeli, farklı bakış açılarına ve kültürlere saygı üzerinde durulmalı, farklı kültürlerin farklılıklarından ziyade ortak yönleri öğretimli, hoşgörü değeri üzerinden etkinlikler oluşturulmalıdır.” (K14)“Dil, inanç, yaşam tarzı ve benzeri sahiplikleri dikkate alan bir yapı olması gerekir.” (K8)

Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin “Sosyal Bilgiler açısından çok kültürlülüğün önemi nedir?” sorusuna verdikleri cevapların frekans ve yüzdesi tablo 4’te yer almaktadır.

161

Tablo 4. Sosyal Bilgiler Alan Eğitimcilerinin “Sosyal Bilgiler Açısından Çok Kültürlülüğün Önemine” İlişkin Görüşlerin Frekans ve Yüzdesi

f % Sosyal bilgiler yansıtıcı inceleme alanı olduğu için 4 20

Temel vatandaşlık becerilerini kazandırdığı için 4 20

Çok kültürlülüğün kazandırılacağı temel ders olduğu için 3 15 Sosyal Bilgilerin amacı insanları birleştirmek olduğu için 2 10

Sosyal Bilgiler kültür aktarımını sağladığı için 2 10

Farklılıkların zenginlik olduğunu anlattığı için 2 10

Öğrencilere hayatı ve dünyayı tanıttığı için 2 10

Farklı disiplinlerden oluştuğu için 1 5

Toplam 20 100

Tablo 4’te görüldüğü gibi Sosyal Bilgiler alan eğitimcileri Sosyal Bilgiler çok kültürlülüğün önemini Sosyal bilgiler yansıtıcı inceleme alanı olduğu için (4), temel vatandaşlık becerilerini kazandırdığı için (4), çok kültürlülüğün kazandırılacağı temel ders olduğu için (3) şeklinde açıklamıştır.

“Sosyal bilgiler dersi yansıtıcı bir inceleme alanıdır. Ve yaşadığımız toplum birçok farklı kültürden meydana gelmektedir. Durum böyleyken sosyal bilgiler dersi bu çok kültürlü toplumu anlatmaktadır.”(K4) “Kavramın tanımında yaptığım gibi farklı ögeleri içinde bulundurduğu için ve sosyal bilgilerin farklı disiplinlerinin konuları ile doğrudan bağlantı içerisinde olduğu için önemlidir. Ayrıca iyi insan amacından yola çıkarak çok kültürlülüğün önemini daha iyi anlayabiliriz.” (K14) “Temel vatandaşlık becerilerinin kazandırılacağı program sosyal bilgilerdir. Dolayısı ile çok kültürlükle ilgili temel birikimin kazandırılacağı ders veya program sosyal bilgiler olması dolayısı ile ayrı bir öneme sahiptir.” (K3)

Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin “Sosyal Bilgiler derslerinde çok kültürlülük bağlamında bilgi, beceri ve değer boyutunda nelerin üzerinde durulmalıdır?” sorusuna verdikleri cevapların frekans ve yüzdesi tablo 5’te yer almaktadır.

Tablo 5. Sosyal Bilgiler Alan Eğitimcilerinin “Sosyal Bilgiler Derslerinde Çokkültürlülük Bağlamında Bilgi, Beceri ve Değer Boyutunda Verilmesi Gerekenlere” İlişkin Görüşlerin Frekans ve Yüzdeleri f % Saygı 7 13,2 Hoşgörü 7 13,2 Barışseverlik 4 7,5 Empati 4 7,5 Sevgi 3 5,6 Gözlem 3 5,6

Yardımlaşma, dayanışma, işbirliği 3 5,6

Farklı kültürlerin varlığı 3 5,6

Gelenek-görenekler 2 3,7 Farklılıklar 2 3,7 Birleştirici unsurlar 2 3,7 Eşitlik 1 1,8 Demokratik vatandaşlık 1 1,8 Kültürel miras 1 1,8 Toplam 53 100

Sosyal Bilgiler alan eğitimcileri saygı (7), hoşgörü(7), barışseverlik(4), empati(4), sevgi(4) gibi boyutların üzerinde durulması gerektiği yönünde görüş belirtmiştir. Görüldüğü üzere katılımcılar çok kültürlü eğitim için daha çok değer boyutunu vurgulamıştır. Bunun yanı sıra empati becerisinin çok kültürlü eğitimde önemli bir kavram olduğunu belirtmişlerdir.

162

“Bilgi boyutunda kültür kavramları içerisinde gelenek, görenek ve adetler çok iyi biçimde kimseyi kırmadan öğretilmeli. Beceri boyutundan ise gözlem ve empati becerileri üzerinde durulmalıdır. Değer boyutunda ise farklılıklara saygı, barış, ülkesini sevme, dürüstlük, yardımlaşma ve dayanışma kavramları üzerinde durulmalıdır.(K13)“Çok kültürlülük bağlamında demokratik vatandaş olmanın özellikleri üzerinde durulabilir. Çünkü demokratik vatandaşlar toplumdaki farklı kültürden insanlara da ılımlı bir şekilde yaklaşacaktır.” (K5) “Bilgi boyutunda öncelikle farklılıkların bir tehlike unsuru olarak değil, tam tersine gökkuşağındaki gibi bir güzellik olduğu bilgisi verilmelidir. Beceri boyutunda, özellikle empati becerisi üzerinde durulabilir. Değer boyutunda, çokkültürlü toplum yapısına uygun olarak farklılıklara saygı, değerlere saygı, hoşgörü vb. değerlerin kazandırılması üzerinde durulabilir diye düşünüyorum.” (K6)

Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin “Çok kültürlü eğitimde karşılaşılan sorunlar nelerdir?” sorusuna verdikleri cevapların frekans ve yüzdesi tablo 6’te yer almaktadır.

Tablo 6. Sosyal Bilgiler Alan Eğitimcilerinin “Çokkültürlü Eğitimde Karşılaşılan Sorunlara“ İlişkin Görüşlerinin Frekans ve Yüzde Değerleri

f %

Kavramın ayrıştırıcılık gibi algılanması 5 25

Öğretim elemanları ve öğretmenlerin yeterli bilgiye sahip

olmaması 3 15

Kültürel bencillik 3 15

Farklılıkların olumsuz algılanması 3 15

Programın uygun olmaması 2 10

Art niyetli kişilerce kullanmaya uygun olması 2 10

Toplumun çok kültürlülüğü kabul edememesi 1 5

Devletin farklı kültürlere eşit mesafede yaklaşmaması 1 5

Toplam 20 100

Sosyal Bilgiler alan eğitimcileri çok kültürlülüğün ayrıştırıcılık gibi algılanmasının(5), akademisyen ve öğretmenlerin yeterli bilgiye sahip olmamasının(3), kendi kültürünü en iyi ve en doğru görmenin(3) çok kültürlü eğitimde en çok karşılaşılan sorunlar olduğunu belirtmiştir.

“Çok kültürlü eğitim, şu an Türkiye’de olduğu gibi, bırakın öğretmenleri, öğretim üyelerinin bu konuda yetersiz olduklarını düşünüyorum. İyi bir planlama yapılmadan doğrudan uygulamaya giderseniz Türkiye için iyi niyetli olamayan insanlar devreye girerek bunu birleştirici, farklılıklara saygı yoluyla bir arada yaşamanın güçlendirilmesi yerine, bölünmenin, ayrılığın güçlü bir unsuru olarak kullanılacaktır.” (K2)

“Çok kültürlü eğitimin devleti ve milleti bölecek bir şey gibi algılanması temel sorundur. Öğretmen ve öğrencilerin bu bakışı değiştirilmelidir.” (K3)

Tablo 7. Sosyal Bilgiler Alan Eğitimcilerinin “Çokkültürlü Eğitimde Karşılaşılan Sorunların Çözümüne ” İlişkin Görüşlerin Frekans ve Yüzde Değerleri

f %

Eğitim programları çokkültürlü olacak şekilde düzenlenmeli 8 28 Öğretim görevlileri ve öğretmenlere eğitimler verilmeli 6 20

Planlama yapılmalı 4 13

Hoşgörü ve önemi üzerinde durulmalı 3 10

Birleştirici unsurlar üzerinde durulmalı 2 7

Eğitsel etkinliklerle konunun önemi vurgulanmalı 2 7

Farklılıklara saygı anlatılmalı 2 7

Uzlaşının önemi vurgulanmalı 1 4

Devlet herkese eşit mesafeli yaklaşmalı 1 4

163

Sosyal Bilgiler alan eğitimcileri çok kültürlü eğitimde karşılaşılan sorunların çözümü için; eğitim programları çok kültürlü olacak şekilde düzenlenmeli(8), öğretim görevlileri ve öğretmenlere eğitimler verilmeli (6), planlama yapılmalı (4), hoşgörü ve önemi üzerinde durulmalı (3), birleştirici unsurlar üzerinde durulmalı (2) şeklinde önerilerde bulunmuştur.

“En fazla karşılaşılan sorun farklılıklara saygı duymama ve herkesin kendi bakış açısı ile işe bakmasıdır. Bunların çözümü için alanında bu konularda eğitimli öğretmenlere ve bu konularda uygulanacak etkinliklere, planlara ve gerekirse oyunlar kullanılarak çözüm gerçekleşebilir.” (K11).“En çok tahammülsüzlük ve karşındakinin farklılıklarına saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Bunların çözümü içinse yukarıda saydığım maddelerin çok iyi açıklanması ve çokkültürlülük eğitimin programda daha sık üzerinde durulması gerektiğine inanmaktayım.” (K16). “Çok kültürlü eğitim, şu an Türkiye’de olduğu gibi, bırakın öğretmenleri, öğretim üyelerinin bu konuda yetersiz olduklarını düşünüyorum. İyi bir planlama yapılmadan doğrudan uygulamaya giderseniz. Türkiye için iyi niyetli olamayan insanlar devreye girerek bunu birleştirici, farklılıklara saygı yoluyla bir arada yaşamanın güçlendirilmesi yerine, bölünmenin, ayrılığın güçlü bir unsuru olarak kullanılacaktır.” (K17)

4.SONUÇ VE TARTIŞMA

Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin belirttiği görüşlere göre çok kültürlülük; din, dil, ırk, ideoloji, hayat tarzı, gelenek-görenekleri farklı toplulukların sevgi ve saygı çerçevesinde bir arada yaşamasıdır. İlgili araştırmalar da bu bilgileri desteklemektedir (Açıkalın 2010, Başbay, Kağnıcı ve Sarsar 2013, Çelik 2008, Çüçen 2005, Damgacı 2013, Duman 2011, Vatandaş (2001), Yanık 2011). Başbay, Kağnıcı ve Sarsar’ın çalışmalarında aktardığı göre de çok kültürlülük din, dil, ırk, cinsiyeti, cinsel yönelik, ideoloji farkı gözetmeksizin aynı ülkede yaşamasıdır. Açıkalın’ın çok kültürlü ve küresel eğitim ile ilgili çalışmasında çok kültürlü eğitimin etnik ve küresel farklılıkları göz ardı etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Çelik’in(2008) Çok Kültürlülük ve Türkiye’deki Yansımaların adlı çalışmasında olarak insanlar ve gruplar arasındaki farklılıklara değil ‘benzerliklere’ vurgu yapar.

Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerinin görüşlerine göre çok kültürlü eğitim; bileştirici ve bütünleştirici olmalıdır, farklılıklara saygı ile yaklaşmayı öğretmelidir, hoşgörülü olmayı öğretmelidir ( Açıkalın 2013, Damgacı 2013, Başbay, Kağnıcı ve Sarsar 2013) İncelenen bu çalışmalarda da çok kültürlü eğitimin demokratik olması gerektiği ve değer eğitimine önem verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Görüşlerden elde edilen verilere göre Sosyal Bilgiler derslerinde çok kültürlülük bağlamında hoşgörü, saygı, sevgi, barış, yardım severlik gibi değerler ve empati, iletişim, gözlem gibi becerilerin kazandırılmasına dikkat edilmelidir. Benzer şekilde Cırık (2008) ülkemizdeki öğretim programlarında çok kültürlü eğitime pek önem verilmediğini söylemektedir. Aynı şekilde Arslan (2009) (akt. Açıkalın (2010) Türk eğitim sisteminin kültürel farklılıklara önem vermediğini ve öğretim programları ile ders kitaplarının çok kültürlü eğitim anlayışını yansıtmadığını savunmaktadır. Dolayısıyla günümüz sosyal bilgiler programının (TTKB, 2009a, 2009b) henüz çok kültürlü ve küresel eğitim anlayışları bakımından istenilen seviyede olmadığı görülmektedir.

Görüşlerden elde edilen bir değer sonuç ise çok kültürlü eğitimin uygulanmasında önyargıların, bilgi ve tecrübe yetersizliğinin, devlet politikalarının, bireysel veya toplumsal farklılıklara olumsuz yaklaşımın pek çok soruna yol açtığı görülmektedir. Cırık’ın (2008) da belirttiği üzere ülkemizde çok kültürlü eğitim tam olarak anlaşılamamıştır. Çok kültürlü eğitim uygulamalarıyla ülkemizin bölünebileceği, bu nedenle bu türden uygulamalara yer vermenin üniter devlet yapısını bozabileceği öne sürülmektedir.

5. ÖNERİLER

Çok kültürlülük eğitimine yönelik Sosyal Bilgiler alan eğitimcilerine ve öğretmenlerine değer, beceri, tutum oluşturma, etkinlikler, uygulamalar konusunda hizmet içi eğitim verilmelidir. Eğitim-öğretim programları çok kültürlüğe daha çok yer vermelidir. Sosyal Bilgiler ders planları çok kültürlü olacak şekilde düzenlenmelidir. Programda birleştirici unsurlar üzerinde durulmalıdır. Farklılıklara saygı ve hoşgörü sağlamak adına etkinlikler yapılmalıdır.