• Sonuç bulunamadı

3.19. Antakya Patrikhanesi – Rusya İlişkileri ve Filistin

3.19.2. Antakya Patriklik Tahtı Mücadelesi

Kudüs Patriklik tahtı için Rumlar ve Ruslar arasında yaşanan mücadelenin benzeri Antakya Patrikliği’nde de yaşanmıştır. Daha önceden de belirtildiği üzere 1724’den beri bütün Ortodoks Patrikleri kural olarak Fenerli Rumlardan seçilmekteydiler. Ayrıca Patriklik görevine hiçbir Arabın uygun olmadığı düşüncesindeydiler. 1885’de Rum din adamları Osmanlı Devleti’nin desteğini alarak Rum asıllı ve Kutsal Türbe Kardeşliği üyesi Gerasimos’un seçimini Sulatan’a onaylatırlar382. Rumların bu tutumu Patriklik seçimlerinde Hıristiyan inancı kaideleri

dışına çıkarak etnik ayrımcılık yaptığını ortaya koymaktadır.

1889’da Kutsal Türbe Kardeşliği Gerasimos’u Kudüs Patriği olması için Antakya’dan davet etti. Başkentteki Rum elçisine göre; Bâbıâli yerli Suriyelilerin saygısını kazanmış bir Arabın boşalan Antakya Patrikhanesi tahtına çıkması şartıyla buna onay vermişti. Gerasimos’un 1891 de Antakya’dan Kudüs’e harekâtının ardından Spyridon adlı başka bir Rum asıllı başpapaz piskoposlarının çoğunluğunun Arap olduğu Antakya Patrikhanesi’ne geldi383. Rum parası Antakya Patrikhanesi’nin başına bir

yabancının Osmanlı yetkililerince onaylanmasında yardımcı oldu. Görev yaptığı altı yıl boyunca Spyridon Patrikhane sinoduyla görüşmedi ve onun görevini kötüye kullanması tüm yönetim mekanizmasını alt üst etti. Aralık 1897’de Şam Valisi Nazım Paşa Patrik’in görevden azledilmesi için sinodun toplanmasını istedi. Babıâli’nin talimatlarını takiben Vali başpiskoposların Arap asıllı bir patriği seçmelerini önledi. Bu nedenle sinod Başpiskopos Meletios yerine hırslı ve entrikacı Kilikyalı Germanos’u seçmek zorunda kaldı. Sinod içerisinde bastırılmış olan hoşnutsuzluk, Kudüs ve İstanbul Patrikhaneleri Antakya Patrikliği için kendi adaylarını atamak için geleneksel haklarını yeniden kullandıklarında protesto ile gün yüzüne çıktı. Rus diplomatlar kilise yasasına dayandığından yerli papazların tepkisini desteklemeye karar verdiler. Rus Büyükelçiliği Suriye Ortodoks cemaatinin parçalar halinde Katolikliğe geçişinin artmasından ve bastırılmaz ise haklı kızgınlığa yol açmasından korktu. Germanos kendi felaketine yol

381 Arberry, Religion in the Middle, s. 308 382 Hopwood, The Russian Presence, s. 163

açan ve dışarıdan gelen geleneksel baskıya hoş görülü yaklaşmak niyetindeydi. Haziran 1898 de sinod Patrik’i azletti ve Ortodoks Arap halkı Rus Konsolosu Balyaev’in desteği ve entrikaları sonucu1899’da Arap asıllı Laodicea Metropolitanı Meletios’u Patrik seçti384. Rus elçiliği mevcut statükoya karşı Arap darbesine yönelik Osmanlı öfkesini

yatıştırmaya çalışırken, Yunan diplomatik temsilcileri Antakya Patrikhanesi’ndeki başkaldırıyı Panslavizmin yıkıcı etkisi olarak göstermeye çalıştırlar. Yunanistan Başbakanı Zaimis Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Patriklerin Rum asıllı olması yönündeki Yunan siyasetini destekledikleri sürece Hıristiyan Rus kardeşleriyle iş birliği yapmaya yemin etti. Birkaç uyarıya rağmen Bâbıâli gayri resmi yapılan bu seçimi durdurması için Şam Valisine talimat vermedi. Yunanlı diplomatlar ve İstanbul Patrikhanesi, Antakya ‘nın Araplaşmasının Rus destekli Panslavizm’e Suriye’de bir dayanak teşkil edeceği yönünde Osmanlı yetkililerini ikna etmek için çabalarını iki katına çıkardılar. Sadrazam Halil Rıfat Paşa Doğu Akdeniz’de artan Fransız varlığına karşı bir denge unsuru oluşturmak için Rusların nüfuzuna izin verme eğilimindeydi. Hem Rus-Arap zaferi hem de Yunanlıların hayal kırıklığı için biraz erken sayılırdı. Çünkü Nisan ayı sonunda Sadrazam Şam Valisine Meletios’un usulsüz seçiminin geçerli sayılmamasını emretti. Kudüs Patrikhanesi Antakya’daki Arap başarısına karşılık Filistin’de benzer bir Arap harekâtının oluşmasına karşı korkularını dile getirerek denge siyaseti izlemeye çalıştı. İstanbul Rus Elçiliği provakasyon olarak düşünüleceği sebebiyle Baliaiev’den Meletios’un göreve başlamasını ertelemek için Araplara öneride bulunmasını istedi. Bu arada elçilik II. Abdülhamid’i Sadrazam’ın emrinin iptal olunması için gizlice ikna etmeye çalıştı. Yunanlıların rüşvetleri Antakya meselesinde Babıâli’nin siyasetinin belirginleşmesinde yardımcı oldu, ancak Sultan kararsızdı385. Sultan’ın doğru karar vermesine yardım etmek için, elçilik Rus dışişleri

bakanlığından Antakya’daki Osmanlı siyasetini kınayan resmi bildiriyi Petersburg Osmanlı Elçiliğine vermesini istedi. Babıâli’nin Antakya Patrikhanesi’nin özerkliğine müdahale etmesi Ortodoks Kilisesi kanunlarının ve 1877-1878 Osmanlı Rus savaşı sonrası imzalanan Berlin Antlaşması’nın 62.maddesinde yer alan dini özgürlüğe saygı yükümlülüğünün ihlal edilmesiydi. Rus diplomasisi bahar ve yaz ayları boyunca Yunanistan’daki muhalefeti en aza indirgemek için iki yönlü bir saldırı başlattı. Rus başkentindeki Yunan elçisi birkaç şiddetli kınama bildirisi yayımladı. Yunan hükümeti,

384 Vovchenko, “Creating Arab Nationalism?”, s. 910 385 Vovchenko, “ Creating Arab Nationalism?”, s. 911

İstanbul Patrikhanesi’nin tek bir Ortodoks güce karşı ne derece yükümlü olduğu ve önde gelen bir Osmanlı kurumu olarak davranışlarından sorumlu olduğunu ne kadar inkâr edeceğini yeniden tekrarladı. Rum ileri gelenleri Suriye’de ezici Arap çoğunluğunun isteklerine karşı Rum din adamlarının kullanmak istenmediği konusunda hem fikirdiler. Ancak asıl endişeleri Filistinli Arapları gelecekte Yunanlı din adamlarını yerlerinden etmeleri konusunda cesaretlendirmesiydi. Atina uzlaşma sağlanması karşılığında Patrikhane üzerinde azda olsa var olan etkisini kullanmayı önerdi. Bunda anlaşma sağlandı386.

Meletios İstanbul, Kudüs ve İskenderiye kiliselerince tanınmaz. Fransız elçisinin desteğiyle Ekümenik Patrikhane Sultan’ın bu seçim sonucunu onaylamamasını ister. Rus elçisi ise patriklik beratının Meletios’a verilmesinde ısrarcı olur. Sultan bir yıl boyunca tereddütte kalır ve bu süreçte Patriklik tahtı boş kalır. Rusların ısrarı galip gelir ve Meletios’un Patrikliği 1900’de Abdülhamid tarafından onaylanır387. Sultan Rus elçisiyle yaptığı görüşmede esas amacının İmparator hazretlerine Ortodoks kilisesiyle ilgili her konuda tavsiyesini dinleyeceğini kanıtlamak olduğunu belirtir. İstanbul Patrikhanesi’ni, bütün Osmanlı Rum tebaasını, hatta Fransa’yı bile devre dışı bırakarak kendisini riske atmıştır. Rus elçisine göre bu sadece diplomatik bir konuşma değildir, Fransa Arap asıllı bir Patriğin yönetimi altında olmaktansa Katolikliğe geçeceklerini umarak Rum adaya verdiği desteği arttırmıştır. Fakat Osmanlı başkentindeki Rus-Arap zaferi Antakya Patrikhanesi’ni güçlendirmek için verilen zaferin başlangıcıdır.

İstanbul Patriği Meletios’u tanımayı reddettiği için Rum tehlikesi tamamen geçmiş değildir. Suriye’deki dört Rum başpiskoposu- Halepli Nectarius, Kilikyalı Germanos, Diyarbakırlı Veniamin, Ermenekli Seraphim- Arap patriği boykot ettiler hem de piskoposluklarını İstanbul veya Kudüs Patrikhanelerine katılmakla tehdit ettiler. Günümüzde Suriye ve Türkiye sınırları içinde kalan bu bölgeler geleneksel olarak Antakya Patrikhanesi’nin yetki sınırları içerisindeydiler. Ancak güvenli bir yasal özerklik ve Rusya’nın siyasi ve mali desteğiyle Antakya Patrikhanesi Arap milli hareketinin ilk kurumsal merkezlerinden biri olarak her türlü zorluğun üstesinden gelerek gelecek kuşaklara bir şans sunmuştur. Antakya’nın Araplaşması İstanbul Patrikhanesi’nin Kuzey Makedonya’da mevcut Rum kültürel nüfuzunu ve gelecekteki siyasi iddialarını engelleyen Üsküp Başpiskoposluğu gibi kutsaması anlamına

386 Vovchenko, “ Creating Arab Nationalism?”, s. 912 387 Fortescue, The Orthodox, s.277

gelmekteydi. Helenizm açısından kaydedilen bu başarısızlıkların, Sultan’ın Rum Ortodoks Kilisesi’ne tanınan ayrıcalıkları ihlal etmesinden ve altının her şeyi satın alabildiği patrikhanedeki yozlaşmadan kaynaklandığı ileri sürüldü388.

Ancak Meletios müteakip olaylar sonucu Patriklik tahtından azledilip İstanbul’dan ayrıldığında bütün Rum gazeteleri ondan Patrikhanesindeki Rum din adamlarına eziyet eden ayrılıkçı bir zorba olarak bahsettiler389.

Meletios’un azlinin ardından yerine seçilen Arab Asıllı Gregory Haddad’da Rumların muhalefetiyle karşılaşır. Patrik her ne kadar Rusların desteğiyle seçilmiş olsa da kiliselerinin tam bağımsız olmasını istemekteydi. Buna rağmen Haddad an-nahda “uyanış, yenilenme” hareketinin sadece Rusların yardımıyla gerçekleşeceğine inanmaktaydı390. Arap milli bilincinin uyanışını gösteren bu ilk girişimler ileride

Ortodoks Arapların zaferiyle sonuçlanacaktır.

Outline

Benzer Belgeler