• Sonuç bulunamadı

KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

4.6. Anababanın Eğitim Düzeyi ve Ergenlerin Benlik Kurgusu

Katılımcıların benlik kurgusu puanlarının anababalarının eğitim düzeyine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacı ile tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testi yapılmıştır. ANOVA testi sonuçları her benlik kurgusu için ayrı ayrı aşağıda verilmiştir.

Özerk-ayrık benlik kurgusunun annenin eğitim düzeyine göre tek yönlü varyans analizi sonuçları çizelge 26’da gösterilmiştir.

Çizelge 26. Özerk-Ayrık Benlik Kurgusunun Annenin Eğitim Düzeyine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

Kaynak KT sd KO F p

Gruplar arası 567.786 3 189.262 11.462 .000 Gruplar içi 18642.365 1129 16.512

Toplam 19210.152 1132

Çizelge 26’daki analiz sonuçlarına göre, ergenlerin özerk-ayrık benlik kurgusunun annelerinin eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmektedir [F (3-1129)= 11.462, p< .001]. Farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Schefee testinin sonuçlarına göre, ilkokul mezunu olan annelerin çocuklarının özerklik puan ortalamalarının ( =17.88) ortaokul ( =16.58), lise ( =16.64) ve üniversite mezunu ( =16.17) annelerin çocuklarının özerklik puan ortalamalarından daha yüksek olduğu görülmektedir.

Eğitim düzeyi düşük gruptan annelerin çocuklarının özerklik düzeylerinin daha yüksek olduğu odak grup görüşmesi yoluyla elde edilen bulgularda da görülmektedir.

Buna göre, çocukların eğitimi, geleceği, arkadaş seçimi, günlük yaşamı, giyinme tarzı gibi konularda kararların nasıl verildiği konusunda görece eğitim düzeyi düşük gruptaki annelerin çoğunluğu çocukların kararlarını kendisinin verdiğini ifade etmişlerdir.

Anababalar özellikle giyinme ve saç tarzı ile ilgili kararları çocuklarının kendilerinin verdiğini, anababayı hiç karıştırmak istemediklerini, anababa müdahale etse bile çocuklarının yine kendi istedikleri gibi giyindiklerini belirtmektedirler. Bu grupta

eğitimle ilgili konularda da daha çok çocukların kendi kararlarını kendilerinin verdiği görülmektedir. Aşağıda bunlarla ilgili bazı ifadeler bulunmaktadır.

“…kendiyle ilgili kararları kesinlikle kendisi verir. Hayatını etkileyecek konularda, eğitim gibi, tabi ki sorar eder ama, giyimdir, saçtır, kararlarını kimse etkilemez, zaten karıştırmaz”. (Anne: 39 yaş, orta okul mezunu, çalışıyor, evli, 2 çocuk).

“… kendi kararını kendi verir. Saçını nasıl yapmak istiyorsa öyle yapar. Ben saçının önündeki kakülü kaldır derim kaldırmaz” (Anne: 40 yaş, ortaokul mezunu, çalışmıyor, evli, 2 çocuk)

“Bizde oğlan her şeye kendi karar verir…”. (Anne: 48 yaş, orta okul, çalışmıyor, evli, 2 çocuk).

“… Okul, eğitimle ilgili kararları kendi alır. Örneğin ben başka bir bölümü seçmesini isterdim, o kuaförlüğü seçti. Ben de seçim senin, yaşayacak sensin diyorum”.

(Anne: 44 yaş, ilkokul mezunu, çalışmıyor, evli, 3 çocuk).

“Bu okula gelmek kendi kararıydı. Düz liseyi yapamam diye düşündü. Genelde kendisi karar verir. Kılık kıyafeti kendi seçer …”. (Anne: 38 yaş, ortaokul mezunu, çalışmıyor, evli, 2 çocuk).

Eğitim düzeyi yüksek grupta ise özerklik gelişimini sınırlandırdığı düşünülen çocuğun yerine onun sorumluluklarını yapma ya da müdahaleci yaklaşımların yaygın olduğu görülmektedir. Üniversite mezunu bazı annelerin ifadeleri buna örnek oluşturmaktadır:

“… her söylediğini eleştiririm, her yanlışına muhakkak müdahale ederim.

Şöylesi doğru olur, böylesi doğru olur diye…” (Anne: 42 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 2 çocuk).

“Sürekli arkasını topladığımız, yapması gereken işleri biz yaptığımız için böyle oluyor. Belki de elimizden gelse onların ödevlerini biz yapacaktık, yerlerine biz sınava gireceğiz, hata bizde”. (Anne: 40 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 2 çocuk).

Bağımlı-ilişkisel benlik kurgusunun annenin eğitim düzeyine göre tek yönlü varyans analizi sonuçları çizelge 27’de gösterilmiştir.

Çizelge 27. Bağımlı-İlişkisel Benliğin Annenin Eğitim Düzeyine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

Kaynak KT sd KO F p

Gruplar arası 27.497 3 9.166 .526 .664 Gruplar içi 19674.289 1129 17.426

Toplam 19701.786 1132

Çizelge 27’de görüldüğü gibi ergenlerin bağımlı-ilişkisel benlik kurguları annelerinin eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmamaktadır [F (3-1129)=

.526, p> .05].

Özerk-ilişkisel benlik kurgusunun annenin eğitim düzeyine göre tek yönlü varyans analizi sonuçları çizelge 28’de gösterilmiştir.

Çizelge 28. Özerk-İlişkisel Benlik Kurgusunun Annenin Eğitim Düzeyine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

Kaynak KT sd KO F p

Gruplar arası 210.476 3 70.159 9.462 .000 Gruplar içi 8371.642 1129 7.415

Toplam 8582.118 1132

Çizelge 28’deki analiz sonuçlarına göre, ergenlerin özerk-ilişkisel benlik kurgusunun annelerinin eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmektedir [F (3-1129)= 9.462, p< .001]. Farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Schefee testinin sonuçlarına göre, üniversite mezunu olan annelerin çocuklarının özerk-ilişkisel benlik kurgusu puan ortalamalarının ( =17.16), ilkokul mezunu annelerin çocuklarının özerk-ilişkisel benlik kurgusu puan ortalamalarından ( =16.69) daha yüksek olduğu görülmektedir.

Benlik kurgusu gelişiminin babanın eğitim düzeyine göre tek yönlü varyans analizi sonuçları aşağıda gösterilmiştir.

Özerk-ayrık benlik kurgusunun babanın eğitim düzeyine göre tek yönlü varyans analizi sonuçları Çizelge 29’da gösterilmiştir.

Çizelge 29. Özerk-Ayrık Benlik Kurgusunun Babanın Eğitim Düzeyine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

Kaynak KT sd KO F p

Gruplar arası 393.273 3 131.091 7.865 .000 Gruplar içi 18816.879 1129 16.667

Toplam 19210.152 1132

Çizelge 29’da görüldüğü gibi, ergenlerin özerk-ayrık benlik kurgusunun babaların eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmektedir [F (3-1129)= 7.865, p< .001]. Farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Schefee testinin sonuçlarına göre, ilkokul mezunu olan babaların çocuklarının özerklik puan ortalamalarının ( =18.03), lise ( =16.75) üniversite mezunu babaların çocuklarının özerklik puan ortalamalarından ( =16.44) daha yüksek olduğu görülmektedir.

Bağımlı-ilişkisel benlik kurgusunun babanın eğitim düzeyine göre tek yönlü varyans analizi sonuçları Çizelge 30’da gösterilmiştir.

Çizelge 30. Bağımlı-İlişkisel Benlik Kurgusunun Babanın Eğitim Düzeyine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

Kaynak KT sd KO F p

Gruplar arası 65.068 3 21.689 1.247 .291 Gruplar içi 19636.718 1129 17.393

Toplam 19701.786 1132

Çizelge 30’da görüldüğü gibi ergenlerin bağımlı ilişkisel benlik kurguları babalarının eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmamaktadır [F (3-1129)=

1.247, p> .05].

Özerk-ilişkisel benlik kurgusunun babanın eğitim düzeyine göre tek yönlü varyans analizi sonuçları Çizelge 31’de gösterilmiştir.

Çizelge 31. Özerk-İlişkisel Benlik Kurgusunun Babanın Eğitim Düzeyine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi

Kaynak KT sd KO F p

Gruplar arası 122.637 3 40.879 5.456 .001 Gruplar içi 8459.482 1129 7.493

Toplam 8582.118 1132

Çizelge 31’deki analiz sonuçlarında babanın eğitim düzeyine göre ergenlerin özerk-ilişkisel benlik kurgusu puanlarının anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmektedir [F (3-1129)= 5.456, p< .01]. Farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek amacıyla yapılan Schefee testinin sonuçlarına göre, ilkokul mezunu olan babaların çocuklarının özerk-ilişkisellik puan ortalamalarının ( =16.55) üniversite mezunu babaların çocuklarının özerk-ilişkisel benlik puan ortalamalarından ( =17.16) daha düşük olduğu görülmektedir.

Anababanın eğitim düzeyi ve ergenlerin benlik kurguları arasındaki ilişkilere genel olarak bakıldığında ilkokul mezunu anababaların çocuklarının özerk-ayrık benlik kurgusu puanları diğer gruptakilere göre daha yüksek çıkarken; üniversite mezunu anne babaların çocuklarının özerk-ilişkisel benlik puan ortalamaların ilkokul mezunu anababaların çocuklarınınkine göre daha yüksek çıkmaktadır.

Eğitim düzeyleri açısından odak grup verileri karşılaştırıldığında da benzer bir bulgu ortaya çıkmaktadır. Buna göre çocuklarında istedikleri özellikler açısından düşük ve yüksek eğitim düzeylerinden anne babalar karşılaştırıldığında görece eğitim düzeyi daha düşük gurupta iş ve meslek sahibi olmaya ve kendi ayaklarının üzerinde durabilmeye, bir başka deyişle ekonomik özerkliğe diğer gruba göre daha fazla vurgu yapılmaktadır. Aşağıda bazı ifadeler bulunmaktadır.

“Dürüst, kimseye muhtaç olmayan, kendi istediği bir konumda olsun isterim. Bu ortamda kaybolmadan, kendi ayaklarının üzerinde durabilmesini isterim”. (Anne: 43, ilkokul, çalışmıyor, evli, 2 çocuk).

“Kendi kendine yetebilen biri olması en çok istediğim şey. Kendi parasını kazansın, öğretmen olabilse”. (Anne: 43 yaş, ilkokul mezunu, çalışmıyor, evli, 3 çocuk)

“Öğretmen olmasını isterim. Benim çektiğim sıkıntıları çekmesini istemem.

Kendi ayaklarının üzerinde durmasını isterim”. (Anne: 39 yaş, ortaokul mezunu, çalışmıyor, evli, 5 çocuk)

Göreli olarak eğitim düzeyi daha yüksek grupta ise kendi ayaklarının üzerinde durmaya, ekonomik özerkliğe yapılan vurgunun yanında aile ile ilişkilere, bağlılığa ve sosyalliğe de vurgu yapılmıştır. Aşağıda bununla ilgili bazı ifadeler bulunmaktadır.

“İyi bir meslek sahibi olsun, mutlu olsun, eviyle falan da ilgili olsun isterim.

İnsanlardan kopuk biri olmasın, sosyal bir insan olsun. Sadece kendi başına mutlu olan bir insan olmasının anlamı yok, içine kapalı mutlu olmanın bir anlamı yok”. (Anne: 42 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 2 çocuk)

“Benden asla uzakta olmasın, sürekli onların varlıklarını hissedebileyim.

Oğlumla yapmayı en çok sevdiğim şey, kanepeye birlikte uzanıp film izlemektir. Bu zevkimizin hep sürmesini isterim. Kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmesini isterim.

Çalarak çırparak değil de çalışarak bir yere gelmesini isterim. İyi bir evlat olsun, vatana millete hayırlı bir evlat olmasını isterim”. (Anne: 40 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 2 çocuk)

“Sağlıklı olsun, kendi yaşamını devam ettirebilecek kadar bir işi olsun.

Başkalarına faydalı olduğunu görmek isterim. Evlendikten sonra falan sağlıklı bir ilişkimiz olsun isterim. Mecbur olduğumuz için değil de sevdiğimiz için birbirimizi görmek isteyelim”. (Anne: 49 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 2 çocuk)

“…Çevresinde başka insanlar olduğunu, tek başımıza yaşamadığımızı bilsin isterim. Kafasını kuma gömmesin, kulaklarını tıkamasın, gözlerini kapamasın”. (Baba:

52 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 3 çocuk)

Ayrıca görece eğitim düzeyi yüksek gruptaki anababalar çocuklarıyla ilgili kararların genelde anne baba ve çocuk tarafından birlikte alındığını ifade etmişlerdir. Bu bulgu da üniversite mezunu anababaların çocuklarının özerk-ilişkisel benlik kurgusu puanlarının yüksek olmasına destek olarak düşünülebilir. Daha önce de tartışıldığı gibi ailede alınan kararlarda çocukların da görüşlerinin alınması açıklayıcı otoriter çocuk yetiştirme stilinin tanımlayıcı özelliklerinden biridir ve bu stilin özerk-ilişkisel benlik ile ilişkili olduğu belirtilmiştir.

“…Onunla ilgili kararları tabi sonucu da düşünerek birlikte vermeye çalışırız”.

(Baba: 43 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 4 çocuk).

“Eğitim hayatıyla ilgili kararları birlikte veririz. Biz bunun böyle uygun olduğunu düşünüyoruz, sen ne dersin diyoruz. Ondan farklı bir öneri gelirse onu da dikkate alıyoruz. Mesela TM seçimi ciddi bir karardı. Ben MF olmasını istedim.

Babasına ben TM okumak istiyorum demiş, babası da TM istedi, bana sen ne dersin dediler, ben zaten ikiye bir kaybettim dedim. Bu tür onun hayatını ilgilendiren kararları

birlikte vermeye çalışıyoruz…”. (Anne: 44 yaş, üniversite mezunu, çalışıyor, evli, 3 çocuk).

Bu bulgularda ön plana çıkan bulgu alt sosyo-ekonomik düzeyde özerkliğin daha yaygın bir olgu olmasıdır. Özerklik gelişimi ile ilgili genel durum kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek kişilerin daha özerk oldukları yönündedir. Ancak yukarıda gösterildiği gibi anababasının eğitim düzeyi düşük gruptan gelen ergenlerin özerklik düzeyleri daha yüksek bulunmuştur. Bu sonuç kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek anababaların çocukları üzerindeki uyguladıkları kontrol ile ilişkili olabilir. Araştırmanın odak grup bulguları eğitim düzeyi yüksek annelerin çocukların yaşamları üzerinde çok sıkı bir kontrol uyguladıklarını göstermektedir. Bununla ilişkili olarak bu ailelerden gelen çocukların kendilerinin daha az özerk algılamaları sürpriz bir sonuç olarak görünmemektedir. Buna karşın, daha dezavantajlı koşullardan gelen ergenlerin erken yaşlardan itibaren kendi başlarının çaresine bakma durumuyla karşı karşıya gelme olasılıkları daha yüksek görünmektedir. Bu grupta özerk olmak, kendi kararlarını alabilmek işlevsel olmaktadır. Onur (2007) aınılarda rastlanan yılmazlık örneklerinde bağımsız ve özerk kişilik özelliğine (küçük yaşta aileden ayrılabilmek, kendi kararlarını verebilmek) sahip olmanın dikkati çeken bazı ortak özelliklerden olduğunu belirtmiştir.

Onur, köyden kente okumaya gelen çocukların kentte ayakta kalabilmeleri için özerkliğin önemli bir etmen olduğunu Cumhuriyetin ilk yıllarından alınmış anı örneklerinde göstermektedir.