• Sonuç bulunamadı

1.2. ABD’de Đletişimin Denetlenmesi Mevzuatı

1.2.1. Teknik Dinleme Kanununa Göre Adli Amaçlı Đ leti ş imin Denetlenmesi 1.Genel Olarak

1.2.1.12. Adli Amaçlı Đ leti ş imin Denetlenmesinde Delil Yasa ğ ı

Teknik Dinleme Kanunu, ABD Anayasası’nın 4. bölümünde arama ve elkoyma için öngörülen hükümlerden daha ağır müeyyideler ihtiva etmektedir. Bunlar neticesinde birtakım cezai ve sivil yaptırımlar öngörülmüş, bunun yanı sıra bu kurallara riayet edilmeden elde edilen bilgilerin delil sayılmaması gibi birtakım hukuki sonuçlar da belirlenmiştir. Böylece, aslında Anayasa’nın 4. maddesinde sayılan şartları taşıyan bir usuli işlemden elde edilen bilgiler, Teknik Dinleme Kanunu’ndaki şartları karşılamadığı için geçersiz sayılmaktadır348.

Kanuna uygun bir şekilde dinlemenin yapılmadığı durumlarda, dinleme mağduru olan kişiye Teknik Dinleme Kanunu, iki farklı çare sunmaktadır. Bunlardan ilki usulsüz dinleme ile elde edilen delillerin mahkemede kullanılamaması (delil yasağı) garantisidir349. Sunulan çarelerin ikincisi ise, mağdura tazminat davası açma hakkının tanınmasıdır350.

Donovan-ABD davasında verilen karar, delil yasağı getirilmesinin gerekçesini açıklaması bakımından önemlidir. Anılan karara göre, bilgilerin delil hüviyetini kazanmasının önlenmesi (suppression) uygulaması, iletişimin denetlenmesi tedbirini

sadece kanun koyucunun öngördüğü sınırlar dahilinde tutmak niyetinden

kaynaklanmaktadır351. 345 18 U.S.C. § 2520 (f); STEVENS/DOYLE,s. 8. 346 18 U.S.C. § 2517. 347 18 U.S.C. § 2520 (g). 348

AN OVERVIEW OF ELECTRONIC SURVEILLANCE, History and Current Status.

349

DEPARTMENT OF JUSTICE, Remedies For Violations of Title III; Đletişimin denetlenmesi ile elde

edilen bilgilerin delil olarak kabul edilmemesi sonucunu doğuran gerekçeler arasında mahkeme kararı için

yapılan başvurudaki eksiklikler ya da ‘olmazsa olmaz’ birtakım unsurların bulunmamasıdır. Örneğin, makul

sebep (probable cause) şartı yokluğuna rağmen elde edilen bilgiler delil olarak kabul edilmeyecektir.( AN

OVERVIEW OF ELECTRONIC SURVEILLANCE: History and Current Status).

350

ÖZDOĞAN, (2004), s. 40.

351

Delil yasağı kapsamına giren üç hal bulunmaktadır. Bunlar; • Dinlemenin yasadışı yollardan yapılmış olması352,

• Verilen mahkeme kararının veya emirin (order of authorization or approval) usule uygun olmaması353,

• Mahkeme kararında veya emirde belirlenen hususlara dikkat edilmeden

dinlemenin yapılmış olmasıdır354.

Sayılan bu hallerin yanı sıra, doktrinde, delil yasağının uygulanılması gerektiren üç durum daha sayılmaktadır. Bu durumlar355;

• Dinlenilen görüşmelerin yetkili hakime tam olarak sunulmaması,

• Dinleme sonrasında konuşma kayıtlarının herhangi bir geçerli mazeret olmaksızın usule uygun şekilde mühürlenmemesi,

• Dinleme ile elde edilen bilgilerin, hakkında dinleme kararı çıkarılan kişi(ler) aleyhine kullanılması durumunda, bu kişilere dinlenildiklerine dair bilgi verilmemesi,

halleridir. Teknik Dinleme Kanunu kapsamında açıklanması yasaklanan bilgiler mahkemede veya başka bir devlet organı önünde delil olarak kullanılamaz. Bununla birlikte, delil yasağı prensibinin önemli rol (central role) ve “iyi niyet (good faith) olarak adlandırılan iki önemli istisnası vardır356. Önemli rol istisnası ile ilgili olarak, Giordano davasında357 mahkeme, dinleme kararının, yetkilendirilmiş Baş Savcı Yardımcısı yerine Baş Savcının Baş Yardımcısı tarafından onaylanmış olmasının bu kararla yapılan dinlemelerden elde edilen bilgileri yasal delil olmaktan çıkarmayacağına hükmetmiştir. Mahkemenin bu kararı verirken dayandığı nokta “önemli rol” prensibi olmuştur. Bu ilke uyarınca, yetkili savcı yerine ondan daha kıdemli olan ancak yetkisi olmayan bir savcının imza atması, dinleme ile elde edilen delilin kullanımını yasaklayacak önemde 352 18 U.S.C. §2518(10)(a)(i). 353 18 U.S.C. §2518(10)(a)(ii). 354 18 U.S.C. §2518(10)(a)(iii). 355 ÖZDOĞAN, (2004), s. 40. 356

ÖZDOĞAN, (2004), s. 40; STEVENS/DOYLE, s. 21-23.

357

GIORDANO-ABD, 416 u.s. 505 (1974), http://supreme.justia.com/us/416/505/case.html (ĐET: 12.12.

bir hata değildir. Aynı şekilde ABD-Donovan (1977) davasında mahkeme, dinleme sonrası dinlenilen (hedef) şahsın dinlenildiğine dair bilgilendirmenin yapılmamasının, hedef şahıs hakkında telafisi mümkün olmayacak önyargılara neden olmaması halinde, dinleme ile elde edilen bilgilerin mahkemede kullanılmasına mani olamayacağı, diğer bir ifadeyle delil yasağını gerektirecek bir durumun oluşmayacağına karar vermiştir. Delil yasağı prensibinin diğer bir istisnası da iyi niyet doktrinidir. ABD-Ojeda Rios (1990) davasında, dinleme sonrasında kaydedilen bilgilerin hemen mühürlenmesi yerine 118 gün sonra mühürlenmesinin her hangi bir kasıttan dolayı yapılmadığı ve görevlilerin iyi niyetli oldukları düşüncesiyle elde edilen delillerin mahkemede kullanılabileceği kararına varmıştır358. Donovan davasında Mahkeme, ayrıca, hakkında dinleme kararı verilen kişinin isminin mahkeme kararında sehven yazılmamış

olmasının, bu karara istinaden elde edilen delillerin sıhhatine engel olmayacağına hükmetmiştir359.

Kişisel kayıtlarla elde edilen bilgiler, kolluk kuvvetleri tarafından yapılan kayıtlara kıyasla daha kolay bir şekilde delil hüviyetini kazanmaktadırlar. Nitekim, kolluk güçlerince yapılan iletişimin denetlenmesi esnasında birtakım kurallara riayet zorunlu kabul görülmektedir. Bu kuralları gösteren ve ABD-McKeever davasında belirlenen 7 kriterlik test, kayıtların delil hüviyetini kazanması için gerekli olan doğruluk, aslına uygunluk, güvenilirlik gibi şartları belirlemesi bakımından önemlidir360.

1977’deki Donovan davasında361, hakkında dinleme kararı verilen kişiye bilgi verme yükümlülüğü ile ilgili olarak Mahkeme, görevlilerin herhangi bir kasta dayanmaksızın,

şüpheliye dinleme işlemiyle ilgili bilgi vermemeleri durumunda, bu durumun dinleme ile elde edilen delillerin sanığın aleyhine kullanılmaması için yeterli sebep oluşturmayacağına karar vermiştir.

358

OJEDA RIOS-ABD, 495 U.S. 257 (1990), http://supreme. justia.com /us/495/257/case.html (ĐET:4.1.

2008).

359

ÖZDOĞAN, (2004), s. 18-19.

360

Bu testteki unsurlar şunlardır: 1-Kayıt cihazı bu bilgileri kayıt kapasitesini haizdir, 2-Operatör cihazı

çalıştırabilir bir haldedir. 3- Kayıt aslına sadık ve doğrudur, 4- Kayıt üzerinde herhangi bir silinti, değiştirme

veya ekleme yapılmamıştır. 5- Kaydın mahkemeye ibraz edilen hali orijinal olarak muhafaza edilen halidir.

6-Kayıttaki kişiler tespit edilmiştir 7- Kayıt konusu iletişim gönüllü olarak yapılan diyalogların sonucudur,

herhangi bir zorlamaya maruz kalmamıştır. (STEVENS/DOYLE,s. 21-23).

361