• Sonuç bulunamadı

Aşağıdakilerden hangisi modern devlet sisteminde he- he-gemonik gücün özelliklerinden biri değildir?

Wallerstein’ın Dünya Sistemi Modeli

10. Aşağıdakilerden hangisi modern devlet sisteminde he- he-gemonik gücün özelliklerinden biri değildir?

a. Üretim kapasitesinin yüksek olması b. Devlerler arası ilişkilerde istikrarı sağlaması c. Uluslararası toplumsal ilişkileri örgütlemesi d. Güç dengesini tek başına kontrol etmesi e. Merkez ülke özellikleri taşıması

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. b Yanıtınız yanlış ise, “Marksist Teori” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

2. c Yanıtınız yanlış ise, “Marksist Teori” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

3. c Yanıtınız yanlış ise, “Marksist Teori” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

4. b Yanıtınız yanlış ise, “Emperyalizm Teorileri” ko-nusunu yeniden gözden geçiriniz.

5. e Yanıtınız yanlış ise, “Emperyalizm Teorileri” ko-nusunu yeniden gözden geçiriniz.

6. d Yanıtınız yanlış ise, “Bağımlılık ve Merkez-Çevre Teorileri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

7. a Yanıtınız yanlış ise, “Bağımlılık ve Merkez-Çevre Teorileri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

8. b Yanıtınız yanlış ise, “Galtung’un Yapısalcı Emperyalizm Teorisi” konusunu yeniden göz-den geçiriniz.

9. e Yanıtınız yanlış ise, “Wallerstein’ın Dünya Sistemi Modeli” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

10. d Yanıtınız yanlış ise, “Wallerstein’ın Dünya Sistemi Modeli” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1

Marksist teorideki ekonomik determinizm, klasik rea-lizmin hangi varsayımıyla çelişmektedir?

Marksist felsefedeki ekonomik determinizm, diğer bir ifa-deyle ekonominin ve üretim ilişkilerinin uluslararası sis-temde gücü ve ilişkileri belirleyen faktör olarak görülmesi klasik realizmin siyasi unsurlara tanıdığı öncelik ile çeliş-mektedir. Zira neo-realist düşünürlere kadar realist felsefe-de temel paradigmayı siyasi güç ve çıkarlar oluşturmuştur.

Sıra Sizde 2

Marksizmdeki diyalektik tarihselciliğe göre yeni bir toplumsal düzenin oluşmasının ön şartı nedir?

Marksizm, toplumsal değişime çatışma temelinde bak-maktadır. Tarihin her döneminde sınıflar arası çatış-manın var olduğu, üretim ilişkilerine bağlı olarak farklı bir sınıfın hakim güç olması ile toplumsal ilişkilerin ve kurumların değiştiği tartışılmaktadır. Burada temel ar-güman, toplumdaki karşıtlığın ve kapitalizmin attırdığı savunulan gerilimin, toplumsal dönüşümü açıklamak için kullanılmasıdır ve yaklaşımın diyalektik olarak ta-nımlanması da buradan kaynaklanmaktadır.

Sıra Sizde 3

Sweezy’nin argümanına göre dünya bir kere paylaşıl-dıktan sonra sömürgeci güçler, status quo (statüko) diğer bir ifadeyle var olan durum ve denge ile yetin-mezler. Bu durumun nedenlerini açıklayınız.

Kapitalizmin doğası gereği yeniden paylaşım kaçınıl-mazdır. Bunun nedeni kapitalizmin niteliği gereği ra-hat duramaması, aksine genişlemek zorunda olmasıdır.

Sweezy, dünya kapitalist ekonomisinin çeşitli kesimleri çok farklı hızlarla genişlediği için bir veya daha fazla ülkenin bölgesel sınırlarla ilgili olarak status quo’ya (statükoya) karşı çıkmalarının olası olduğunu, ayrıca kendi çıkarlarına uygun bulacakları bir durumda var olan dengenin de bozulmasının kaçınılmaz olduğunu savunmaktadır. Örneğin I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşına varan süreçler, bu yeniden bölüşümün neden olduğu savaşlardır.

Sıra Sizde 4

Klasik ve yeni Marksist düşünürlerin, azgelişmişlik sarmalından kurtulunması için öne sürdükleri çözüm-leri karşılaştırınız.

Neo-Marksistler, metropol ile bağlar gevşetilmediği sürece gelişmenin gerçekleşemeyeceğini ileri sürmek-tedir. Fakat bu bağlar kapitalist dünya sistemi içinde yer aldığı sürece, uydu tarafından gevşetilemez. Metropolü bu bağları gevşetmeye zorlayan bir neden olmalıdır.

Frank ve Baran, tarihte bağların gevşetilmesine ne-den olan şeyin yaşanan büyük ekonomik bunalım ve ardından gelen dünya savaşı olduğunu belirtmektedir.

Örneğin iki savaş arası dönemde azgelişmiş ülkeler yerli sermaye birikimi ile gelişme sürecine girebil-miştir. Klasik Marksistler metropol-uydu ilişkilerinin uydu ülkeye katkısı olabileceğini ve gelişmişlik farkı-nın azalmasını sağlayacağını belirtmiştir. Ancak yine de çatışmanın sona ermesinin ancak kapitalist sistemin sona ermesiyle sağlanacağını da ileri sürmüşlerdir.

Sıra Sizde 5

Azgelişmiş ülkeler kendi aralarında işbirliği yaparak, ortak çıkarları için politikalar geliştirebilirler mi?

Galtung’a göre azgelişmiş ülkelerin bağımlı oldukları gelişmiş ülkeler, azgelişmiş ülkeler arasındaki ilişki-lerde de belirleyici konumdadır. Uluslararası arenada daha geniş kaynaklara sahip olan gelişmiş ülkeler, az-gelişmiş ülkelere yönelik bilgi akışını da kontrol ede-bilmektedirler. Gelişmiş ülkeler, kendi aralarındaki

ilişkileri çok daha kolay koordine etmekte ve bu işbir-liği sayesinde, azgelişmiş ülkeler üzerinde hegemonya-larını sürdürme olanağına kavuşmaktadırlar. Merkez ülkeler, Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi, dünyayı etki alanlarına bölebilmektedir. Oluşan ittifaklar, tüm ülkelerin birbirleriyle ilişkilerinde belirleyici rol oy-nar. Azgelişmiş ülkeler uluslararası örgütlerde ve farklı platformlarda biraraya gelerek ortak kararlar alsalar da nisbi güç açısından değerlendirildiğinde etkileri ve ka-rarların bağlayıcılığı tartışılmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Alpar, Cem. (1978), Çok Uluslu Şirketler ve Ekono-mik Kalkınma. Ankara: AİTİA yayınları.

Barren, B. (1979), “How International is Capital,” Hugo Radice (ed.) International Firms and Modern Imperialism, England: Penguen Books, içinde ss.

107-132.

Chan, Steve. (1984), International Relations in Pers-pective. New York: Macmillan Publishing Com-pany.

Cirhinlioğlu, Zafer. (1999), Azgelişmişliğin Toplum-sal Boyutu. Ankara: İmge Yayınevi.

Cox, R. (1983), “Gramsci, Hegemony and International Relations: An Essay in Method,” Millenium, Vol.

12, No. 2 (49-66).

Dougherty James E. ve Robert L. Pfaltzgraff. (1990), Contending Theories of International Relations, 3rd ed. New York: Harper Collins Publishers, Inc.

Galtung, Johan. (1991), “The Center-Periphery Theory of Imperialism,” William Clinton Olson (ed.) The Theory and Practice of International Relations 8 th ed. New Jersey: Prentice Hall International, için-de ss. 319-31.

Gülalp, Haldun. (1979), Yeni Emperyalizm Teorileri-nin Eleştirisi. İstanbul: Birikim Yayınları.

Holsti, Ole R. (1995), “Theories of International Relati-ons and Foreign Policy: Realism and Its Challenge,”

Charles W Kegley, Jr. (ed.) Contraversies in Inter-national RelationsTheory, Realism and the Ne-oliberal Challenge. New York: St. Martin’s Press, içinde ss. 35-65.

Keyder, Çağlar. (1979), Emperyalizm, Azgelişmişlik ve Türkiye. İstanbul: Birikim Yayınları

Lenin, V. İ. (1992-a), Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması. Çev. Cemal Süreya 9. Baskı. An-kara: Sol yayınları.

Lenin, V. İ. (1992-b), Sosyalizm ve Savaş. Çev. N. So-lukçu 6. Baskı. Ankara: Sol Yayınları.

Lenin, V. İ. (1997), Marx-Engels-Marksizm. Çev. Va-hap Erdoğdu 3. Baskı. Ankara: Sol Yayınları.

Marx-Engels. (1997), Komünist Parti Manifestosu.

Ankara: Sol Yayınları.

Palloix, C. (1979), “The Internationalization of Capi-tal and the Circuit of Social CapiCapi-tal,” Hugo Radice (ed.) International Firms and Modern Imperia-lism. England: Penguen Books içinde ss. 63-86.

Sweezy, Paul. (1975) Emperyalizm, Çağdaş Kapitaliz-min Bunalımı, Ankara: Bilgi Yayınevi.

Wallerstein, Immanuel. (1993) “Patterns and Perspec-tives of the Capitalist World-Economy,” Paul R. Vi-otti ve Mark V. Kauppi, (eds.) International Rela-tions Theory: Realism, Pluralism, Globalism 2nd ed. New York: Macmillan Puplishin Co., içinde ss.

501-512.

Wallerstein, Immanuel. (1996), “The Inter-State Struc-ture of the Modern World-System,” Steve Smith, Ken Booth and Marysia Zalevski (eds.) Internati-onal Theory: Pozitivism and Beyond Cambridge:

Cambridge University Press, içinde ss. 87-107.

4 Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

Je opo li tik ve coğ raf ya kav ram la rı ara sın da ki iliş ki yi ta nım la ya bi le cek;

Je opo li tik te ori nin te mel var sa yım la rı nı açık la ya bi le cek;

Je opo li tik teo ri ile rea list (ger çek çi) teo ri ara sın da ki ben zer lik le ri or ta ya ko ya-bi le cek;

Je opo li tik teo ri ve em per ya lizm ara sın da ki iliş ki yi açık la ya bi le cek;

Je opo li tik te ori nin ken di için de ki fark lı lık la rını ve ba kış açı la rı nı de ğer len di-re bi le cek si niz.

Anahtar Kavramlar

• e opo li tik

• Dün a A a sı

• e art lan

• Ke nar Ku şak

• Dış i lal

• ç i lal

• a at Sa a sı

• Di na mik Sı nır lar

İçindekiler

 

 

Uluslararası İlişkiler

Kuramları I Jeopolitik Teoriler

• İ Rİ

• O RAF YA VE E O O Lİ TİK TEO Rİ

VE E O O Lİ TİK TEO Rİ

• E O O Lİ TİK E TER Mİ NİZM VE I O Lİ Tİ KA

• E O O Lİ TİK TEO Rİ VE EM ER YA LİZM

• E O O Lİ TİK EV RE SEL OLA SI LIK

• E O O Lİ TİK N E OK L

Prof.Dr. Tayyar ARI

Gİ RİŞ

Je opo li tik teo ri; dev let le rin coğ ra fi özel lik le ri ve dün ya üze rin de ki ko num la rıy la iz le dik le ri dış po li ti ka ara sın da, doğ ru dan de ter mi nis tik bir iliş ki ku ran bir te ori-dir. Di ğer fak tör ler sa bit kal mak üze re, ül ke cog raf ya sı nın dış po li ti ka yı be lir le di ği sa vu nul mak ta dır. Bu na gö re, ül ke nin ka ra ül ke si ya da ok ya nus lar la çev ri li ol ma-sı, önem li ne hir le re ve de niz ti ca ret yol la rı na sa hip ol ma ma-sı, o ül ke nin dış po li ti ka-sın da be lir le yi ci bir et ki yap mak ta dır. Do la yı sıy la dev let ler ara ka-sın da ki re ka bet te, bu tür coğ ra fi özel lik le ri olan böl ge le re sa hip ol ma nın sağ la ya ca ğı avan taj, önem li rol oy na mak ta dır. Ay rı ca, dev let le rin dün ya üze rin de ki ko nu mu, dev le tin dış po-li ti ka gün de mi ni ve ön ce po-lik le ri ni be po-lir le mek te dir.

Je opo li tik ku ram, as lın da rea list ku ra mın te mel var sa yım la rı nı be nim se me si do la yı sıy la, rea list okul ya da rea list pa ra dig ma için de dü şü nü le bi le cek bir yak la-şım dır. Zi ra dev le tin, ulus la ra ra sı iliş ki le rin te mel ak tö rü ola rak ka bul edil me si, dev le te yek pa re ve bü tün cül bir ya pı ola rak ba kıl ma sı, dev let le rin ras yo nel dav ra-nan bi rim ler ol du ğu nun var sa yıl ma sı ba kı mın dan rea list (ger çek çi) ku ram la ara-la rın da bü yük ben zer lik ler bu lun mak ta dır. Ay rı ca, dev let le rin çı kar mü ca de le si ne odak la nan ve ya yıl ma cı po li ti ka lar pe şin de ko şan bi rim ler ola rak ele alın ma sı da, or tak var sa yım lar dır. En önem li fark ise rea list te ori de güç den di ğin de ön ce lik le as ke ri güç ak la ge lir ken, je opo li tik te ori de coğ ra fi gü cün ak la gel me si dir.

Di ğer ta raftan, ulus la ra ra sı po li ti ka çö züm le me le rin de coğ raf ya nın kul la nıl ma-sı ye ni bir ol gu de ğil dir. An cak gü nü müz de, özel lik le XX. yüz yıl dan iti ba ren, ge rek tek no lo ji de (as ke ri, si lah, ula şım ve ile ti şim tek no lo ji si ol mak üze re) mey da na ge-len baş dön dü rü cü ge liş me le r, ge rek se ulus la ra ra sı po li ti ka da ya şa nan de ği şim le rin et ki siy le bu alan da yü rü tü len araş tır ma lar da coğ raf ya ge ri plan da kal mış ve ye te-rin ce vur gu lan ma mış tır. Özel lik le Sov yet ler Bir li ği’nin da ğıl ma sı nı iz le yen sü reç, Av ras ya adı ve ri len coğ raf ya nın Dün ya ta ra fın dan fark edil me si ni sağ la yın ca, “je-opo li tik” kav ra mı Rus ve Ame ri kan ka rar ve ri ci le ri nin dış po li ti ka da ki dav ra nış-la rı na yön ver me ye ve tek rar XIX. yüz yıl da ki çe ki ci li ği ne ka vuş ma ya baş nış-la mış tır.