• Sonuç bulunamadı

hizmet süresini ispat yükü altında olan işçinin sözleşmenin tam süreli olduğuna dair iddiasını da ispatlamalıdır209.

çalışma belgesinin bulunup bulunmadığı ve Kanunun 37.maddesi uyarınca ücret pusulası düzenlenip düzenlenmediği de araştırılmalıdır211.

İş sözleşmesinde veya ücret bordrolarında ücretin, sigorta primlerinin ve verginin daha az ödenmesi amacıyla gerçek ücretten daha düşük gösterilmesi uygulamada çok karşılaşılan bir durumdur212. Bir diğer deyişle taraflarca ücret miktarı iş sözleşmesinde çoğunlukla asgari ücret olarak belirtilmekte veya Sosyal Güvenlik Kurumu’na prime esas kazanç olarak asgari ücret bildirilmekte; ancak işçiye daha fazla ücret ödemesi yapılmaktadır. Gerçek ücret ile sözleşmede/ücret bordrolarında gösterilen ücret arasında bu şekilde fark bulunduğu yönünde bir iddia bulunması halinde, gerçek ücretin tespiti tazminat ve alacak hesaplamalarında önem kazanmaktadır.

Ücret miktarı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması halinde, gerçek ücret miktarını ispat yükü işçinin üzerindedir213. İşçi, gerçek ücret miktarını tanık da dahil olmak üzere214 her türlü delil vasıtasıyla ispatlayabilir. Gerçek ücret miktarının tespitinde banka kayıtları, aylık ücreti gösteren para makbuzları ile ticari defter ve kayıtlar da delil niteliğindedir215.

Ücret miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olduğunda, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, diğer delillerin yanında işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler de dikkate alınarak davacı ile aynı işi yapan ve benzer niteliklerdeki bir işçinin alabileceği emsal ücret miktarının sendikalar ve meslek kuruluşlarından araştırılması gerekmektedir216. Yargıtay, ücret bordroları işçi tarafından imzalı dahi olsa emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini belirtmektedir217.

211 Y9HD., 2016/3300 E., 2019/13934 K., 21/06/2019 T.

212 Bozkurt, 359; Keser, 688; Kar, İş Yargılaması, 568.

213 Baycık, Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi, 201; Özdemir,116.

214 Bozkurt, 356; Ücretin miktarı hususunda aynı işveren yanında çalışması bulunmayan işçilerin beyanlarına itibar edilemez (Y22HD 2016/3981 E., 2019/1023 K., 16/01/2019 T.)

215 Kar, İş Yargılaması, 568.

216 Bozkurt, 359.

217 Tuncay, Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi, 61; Y9HD., 2014/32584 E., 2016/4622 K., 02/03/2016 T.; Y9HD., 2019/5507 E., 2019/15787 K., 12/09/2019 T.; Y22HD., 2017/24120 E., 2019/17983 K., 03/10/2019 T.:“...dosya içerisinde bulunan imzalı ücret bordrolarına göre davacı asgari ücret ile çalışmaktadır. Mahkemece ücretlerin banka kanalıyla imzalı bordrolara göre

Gerçek ücretin tespitine ilişkin olarak emsal ücret araştırması yapılabilmesi için öncelikle işçinin yaptığı iş tam olarak belirlenmelidir218.

Yargıtay’a göre, emsal ücret araştırmasında Türkiye İstatistik Kurumu’nun internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” ekranından da yararlanılması gerekmektedir219.

Emsal ücret araştırması yapılabilmesi için, taraflarca bu delile dayanılmış olması gerekmediği gibi tarafların bu hususta talepte bulunması gerekmez. Yargıtay’a göre ücretin bordrolarda gösterilenden daha yüksek olduğu yönünde bir iddia var ise emsal ücret araştırması Mahkemece re’sen yapılmalıdır220. Yüksek Mahkemece emsal ücret araştırmasına delil olarak dayanılmamasının önemi bulunmadığı belirtilmekte ise de ücret hususu kamu düzeninden olmayıp medeni yargılama hukukuna egemen olan taraflarca getirilme ilkesinden ayrılmayı gerektirir bir yön bulunmadığından kanaatimizce taraflarca emsal ücret araştırmasına delil olarak dayanılmaması halinde ücretin bordrolarda gösterilen ücretten yüksek olduğuna ilişkin iddianın mevcut delil durumuna göre değerlendirilmesi gerekir.

Yargıtay uygulamasına göre, ücretin bordroda gösterilen ücret miktarından fazla olduğunu ileri süren işçinin sendika üyesi olmaması halinde, sendikadan alınan emsal ücret bilgisi ile sonuca gidilemeyecektir221.

ödenmiş olduğu, yazılı belgelere karşı tanık deliline itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davacının asgari ücret ile çalıştığı kabul edilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.”

218 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2015/17653 E., 2018/9867 K., 07/05/2018 T.: “...her şeyden önce davacı işçinin ne iş yaptığı mahkemece açıklığa kavuşturulmamıştır. Yukarıda belirtildiği üzere, davacı satış sorumlusu olarak çalıştığı iddiasında iken, davalı, davacının satış elemanı/temsilcisi olarak çalıştığını ve sektörde satış sorumlusunun satış müdürü olarak kullanıldığını savunmuştur.

Mahkemece, dosyadaki bilgi ve belgeler bir değerlendirmeye tabi tutularak; davacının yaptığı iş somut olarak tespit edilmeli ve meslekte geçirdiği süre, işyerindeki kıdemi, işyerinin özellikleri de belirtilmek sureti ile alabileceği ücret miktarının ne olabileceği ilgili oda ve meslek kuruluşları ile sendikalardan sorularak sonuca gidilmelidir.”

219 Y22HD., 2016/17800 E., 2019/14940 K., 03/07/2019 T.

220 Y9HD., 2017/11496 E., 2019/15378 K., 09/09/2019 T.; YHGK., 2015/22-1062 E., 2017/866 K., 26/04/2017 T.

221 Y22HD., 2015/30626 E., 2018/8145 K., 29.03.2018 T.; Y22HD., 2017/21905 E., 2019/10455 K., 13/05/2019 T.: “...davacı işçi sendikalı olmadığı halde araştırmanın sadece sendika nezdinde yapılması isabetli bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek değişik işçi ve işveren kuruluşlarından ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç Bilgisi

Yapılan emsal ücret araştırması sonucunda bildirilen emsal ücretlerin birbirinden farklı olması halinde, söz konusu ücretlerin ortalaması alınarak gerçek ücret miktarı tespit edilmelidir222.

Uygulamada, işçinin ücret miktarına ilişkin bilgiler içeren işverence imzalı belgeler ücret uyuşmazlıklarında delil olarak olarak kullanılabilmektedir. İşverence imzalı belgeler ücret uyuşmazlıklarında delil teşkil etmekle birlikte, gerçek ücret miktarının tespitinde diğer deliller ile birlikte emsal ücret araştırması yapılmalı, yalnızca işveren tarafından imzalı belgeye dayanılarak ücretin söz konusu belgede yazılı miktar olduğu kabul edilmemelidir. Nitekim Yargıtay’ın da kabulünde olduğu üzere, bu tür belgeler işçinin bankalardan kredi kullanabilmesi veya kredi kartı alabilmesi için düzenlenebilmekte, gerçek ücret miktarını yansıtmayabilmektedir223.

Ücret miktarının uyuşmazlık konusu olduğu hallerde, hayatın olağan akışı da ücret miktarının tespitinde delil olarak kullanılabilir. İşçinin kıdemi ve yaptığı işin niteliği belirlenmeli, örneğin vasıflı bir işçinin asgari ücret miktarının bordrolarda asgari ücret olarak gösterilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı dikkate alınarak ücret miktarına ilişkin deliller değerlendirilmelidir224.

Sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceğini sormak ve dosya kapsamındaki tüm delilleri bir arada değerlendirerek, aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlığı çözümlemekten ibarettir.”;

Y22HD., 2017/20308 E., 2019/3652 K., 19.02.2019 T.: “dosya içeriğine göre, davacının sendika üyesi olduğu konusunda açıklık yoktur. Davacının sendika üyesi olmadığının anlaşılması halinde, davacının ücretinin belirlenmesinde sendikanın bildirdiği ücret hesaplamaya dahil edilmemelidir.”

222 Y21HD., 2017/5066 E., 2019/587 K., 05.02.2019 T.: “…Yapılacak iş, bozma sonrasında yapılan ücret araştırması sonucu TÜİK ve Karayolları Genel Müdürlüğü'nden elde edilen emsal ücretlerin ortalaması alınarak müteveffa sigortalının ücretini tespit etmek,…”

223 Y9HD., 2015/1699 E., 2016/11198 K., 03/05/2016 T.,; Y22HD., 2017/19071 E., 2018/27723 K., 19/12/2018 T.: “Dosyada, ayrıca "ilgili makama" hitaben düzenlenen davacının aylık ücretinin net 2.800,00 TL olduğu yönündeki davalı işverenliğin kaşe ve imzasını taşıyan ücret yazısı yer almaktadır. Mahkemece, tanık beyanları, emsal ücret araştırması ve davacı tarafın davalı işverence imzalanmış ve imza inkarına uğramayan "ilgili makama" belgesi dikkate alınarak davacının net 2.800,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı tanıklarından yalnızca davalı ile husumeti olan tanık İsmail Çelik, davacının beyanı doğrular mahiyette beyanda bulunmuş olup, husumetli olduğundan salt bu tanık beyanına itibar edilemeyeceği açıktır. Ayrıca "ilgili makama" başlıklı ücret yazısına karşı davalı vekilince, davacının bankadan yüksek limitli kredi çekilebilmesi için yazının düzenlenerek işçiye verildiği, gerçek ücretini yansıtmadığı savunulmuştur. Gerçekten de, bu tür belgelerin bankalardan kredi kartı veya kredi alabilmek için düzenlendiği, çoğu zaman gerçek ücret miktarını yansıtmadığı uygulamalarda anlaşılan bir gerçek olup, aylık ücret miktarının tespitinde anılan belgelere tek başına itibar edilemez.”

224 Y9HD., 2015/15586 E., 2016/1408 K., 20.01.2016 T.: “Davacı, davalı işyerinde muhasabe sorumlusu olarak beş yıl çalışmıştır. Bu şekilde vasıflı bir elemanın asgari ücret ile çalışması hayatın olağan

Yargıtay, işçinin bir önceki çalışmasına göre çok düşük seviyede ücret karşılığı çalıştığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtmektedir225.

Son olarak belirtmek gerekir ki, Yargıtay, emsal ücret araştırmasını, tanık beyanı veya diğer delillerle desteklendiği takdirde gerçek ücret miktarının tespitinde dikkate alınabileceğine hükmetmiştir. Yüksek Mahkeme, gerçek ücret miktarına ilişkin iddianın tanık beyanları veya diğer delillerle doğrulanmaması halinde hayatın olağan akışına aykırılık olgusuna ve emsal ücret araştırmasına değer verilerek ücret iddiasının ispatlanmış sayılamayacağı görüşündedir226.