• Sonuç bulunamadı

KISALTMALAR LİSTESİ

2.2 Özel Eğitim

2.2.2 Özel Eğitimde Sınıflama ve Eğitim Ortamları

Özel eğitimin tanımında farklılıklar olduğu gibi sınıflandırmasında da farklı görüşler olduğunu görmekteyiz. Özel eğitime gereksinim duyan çocuklar, özel eğitim alanında çalışan uzmanlar, araştırmacılar tarafından, bazen ortak özelliklerine göre, bazen eğitim gereksinimlerine göre, bazen tıbbi yaklaşım dikkate alınarak, bazen de zekâ bölümüne ve yetersizlik gösterdikleri alana göre gruplandırılmaktadır.

Norwich (2007), özel eğitimde sınıflamanın gerekli olduğunu, çocukların öğrenmede yaşadıkları güçlüklerin kategoriler halinde sınıflandırılmasının belirli bir çocuk grubunun çıkarlarını savunmak için belirli gönüllü kuruluşlarda bir araya gelecek

olan ebeveynler için de temel teşkil ettiğini ayrıca araştırmacıların üzerinde araştırma yaptıkları çocuk gruplarını tanımlamak ve belirli bir şekilde sıralamak için kategorileri kullandığını, hizmet idare amirlerinin ve müdürlerin kategorileri eğitim sağlama işlemlerini takip etmek ve planlamak için kullandıklarını, öğretmenlerin de kategoriler doğrultusunda mesleki olarak hazırlandıklarını ve kendi mesleki kimliklerini bu kategoriler üzerinden şekillendirdiklerini bu nedenle özel eğitimde sınıflandırmanın önemli olduğunu belirtmektedir. Özsoy, Özyürek ve Eripek (1998), özel eğitimde sınıflandırmanın gereğini, “özel eğitimde sınıflandırma tanıya, tanımaya, eğitim gereksinimlerinin ortaya çıkarılması, eğitimlerinde daha uygun düzenleme ve planlamaya yol gösterici olması için yapılmaktadır. Sınıflandırma, özel gereksinimli çocuğun bireysel gereksinimlerini belirlemede bir role sahip olmasa da eğitim hizmetlerinin ve sağlanacak desteğin belirlenmesinde önem taşımaktadır”şeklinde açıklamışlardır.

Ataman (2011:26), özel eğitimde sınıflandırmayı şöyle ele almıştır;

Yeni yaklaşım açısından özel eğitim alanının sınıflandırılması iki ana biçimde yapılmaktadır. Birincisi bireyin özel eğitim ve destek hizmetlere gereksinimi ne düzeyde alması gerekliliğine göre yapılmaktadır. Burada üç ana grup bulunmaktadır.

1. Kısa süreli özel eğitim ve destek hizmetlerine gerek duyanlar: Bireyin yaşamı süresince geçici bir zedelenme sonucu organlarında ya da işlevlerinde yetersizlik oluşması halinde ortaya çıkmaktadır. Kişi kaza sonucu ayaklarını kullanamamaktadır. Tedavi ve rehabilitasyonu süresince tekerlekli sandalye ya da koltuk değneği kullandığı için engelli olmuştur.

2. Uzun süreli özel eğitim ve destek hizmetlerine gerek duyanlar: Bireyin bağımsız hale gelinceye kadar, zedelenme sonucu ortaya çıkan yetersizliğini engele dönüşmemesini sağlayacak süre kapsam içinde olmasıdır. Örneğin, görme yetersizliğinden etkilenmiş olan bireyin bağımsız hale gelinceye kadar aldığı eğitim ve destek hizmetler. Bu eğitimin süresi bireyin gereksinim düzeyine ve zedelenmenin şiddetine göre değişmektedir. Genellikle hafif ve orta derecede yetersizliği olanlara sağlanan eğitim bu gruptadır.

3. Sürekli özel eğitim ve destek hizmetlerine gerek duyanlar: Ağır derecede zedelenmesi olan ya da birden çok yetersizliği bulunan bireylere, eğitimin ve destek hizmetlerin yaşam boyu verilmesi gerekmektedir.

İkinci yaklaşım, özel eğitim alanını rastlanma sıklığına göre gruplamaktır (Ataman, 2011).

1. Görünüş sıklığı fazla olan özel gereksinimli çocuklar; zihinsel yetersizliği olan çocuklar, öğrenme güçlüğü olan çocuklar, iletişim bozukluğu olan çocuklar, davranış bozukluğu olan çocuklar.

2. Gelişimleri tehlike altında olan çocuklar; kültürel yoksunluğu olan çocuklar; suça yönelen çocuklar, istismar edilen çocuklar, varoş çocukları, şiddete maruz kalan çocuklar.

3. Üstün özellikleri olan çocuklar; üstün zekalılar; üstün yetenekliler,yaratıcı çocuklar,özel yetenekli çocuklar

4. Görünüş sıklığı az olan özel gereksinimli çocuklar; işitme yetersizliği olan çocuklar, görme yetersizliği olan çocuklar, ortopedik engelli çocuklar, süreğen hastalığı olan çocuklar; otistik çocuklar; ağır derecede yetersizliği olan çocuklar ve birden fazla yetersizliğe sahip olan çocuklar

Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Özel Eğitim Hizmetleri Tanıtım El Kitabı’nda ise özel eğitim alanının sınıflandırılması ve gerekliliği şöyle açıklanmaktadır; Her bireyin yetersizliği kendine özgü olmasına karşın, tanılanması, ihtiyaçlarının belirlenmesi, eğitimlerinde daha uygun düzenleme ve planlamaya yol gösterici olması için ortak özellikleri ve eğitim ihtiyaçlarına göre sınıflandırma yapılmaktadır.

1. Zihinsel Öğrenme yetersizliği olan Bireyler 2. İşitme Yetersizliği Olan Bireyler

3. Görme Yetersizliği Olan Bireyler

4. Ortopedik Yetersizliği ve Süreğen Hastalığı Olan Bireyler 5. Dil ve Konuşma Güçlüğü Olan Bireyler

6. Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Bireyler

7. Duygusal, Davranışsal ve Sosyal Uyum Güçlüğü Olan Bireyler 8. Otistik Özellikler Gösteren Bireyler

9. Üstün Zekâ ve Üstün Yeteneği Olan Bireyler

10. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Gösteren Bireyler

Özel eğitime ihtiyaç duyan bireyler de normal bireyler gibi eğitim hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptirler. Ancak onların eğitim gereksinimlerinin karşılandığı eğitim ortamları farklılık göstermektedir. Bu ortamların belli başlıları; özel

okullar, normal okullardaki özel sınıflar ve normal sınıflardır. Bunlar arasında, normal sınıflarda sunulan eğitim, yani “kaynaştırma” son yıllarda giderek yaygınlaşmaktadır (Batu, Kırcaali-iftar ve Uzuner, 2004:33).

Ataman (2011:21) özel gereksinimi olan öğrencilerin eğitim gördükleri başlıca ortamları Tablo 1’de gösterildiği üzere, en az kısıtlayıcı olandan en fazla kısıtlayıcı olana doğru şöyle sıralamıştır;

Tablo 1. Özel Gereksinimli Öğrencilerin Eğitim Ortamları

Ortam Tanım

Normal sınıf

Öğrenciler eğitimlerinin çoğunu normal sınıfta alırlar. Aldıkları özel eğitim ve ilişkili hizmetler okuldaki zamanın %21’inden azdır. Öğrencilerin normal sınıfa yerleştirilmesi ve normal sınıfta özel eğitim almasını içerdiği kadar öğrencilerin normal sınıfa yerleştirilmesi ve sınıf dışından özel eğitim almasını da içerir.

Kaynak oda

Öğrenciler okuldaki zamanın en az %21’inde en çok %60’ında özel eğitim ve ilişkili hizmetler alırlar. Kaynak oda ile birlikte normal sınıflarda sürdürülen yarı zamanlı öğretimi içerebilir.

Ayrı sınıf

Öğrenciler okuldaki zamanın %60’ından fazlasında özel eğitim ve ilişkili hizmetler alırlar. Öğrenciler özel sınıflara yerleştirilirler, normal sınıflarda yarı zamanlı öğretim alırlar ya da normal okulların bünyesindeki özel sınıflara tam zamanlı olarak yerleştirilirler.

Ayrı okul

Öğrenciler okuldaki zamanın %50’sinden fazlasında yetersizliği olan çocuklara yönelik ayrı gündüzlü okullarda özel eğitim ve ilişkili hizmetler alırlar.

Yatılı okul Öğrenciler okuldaki zamanın %50’sinden fazlasında özel yatılı kurumlarda eğitim alırlar.

Ev/hastane Öğrenciler hastane ya da ev programlarına yerleştirilir ve buralarda eğitim alırlar.

Milli Eğitim Bakanlığının 2010-2011 yıllarına ait örgün eğitim istatistikleri Türkiye’de bulunan özel eğitim kurumlarını, dersliklerin sayısını, bu okullara giden öğrenci ve görevli öğretmen sayısını vermektedir. Bu sonuçlara göre Türkiye’de durum Tablo 2’de gösterilmektedir.

Tablo 2. Özel eğitim alan çocuklar

Okullar/

kurumlar

Toplam

öğrenci Erkek Kız Öğretmen Derslik İLKÖĞRETİM

Kamu 303 19177 12011 7166 5225 3493

Eğitilebilir Zihinsel Engelliler

İlköğretim Okulu 53 3016 1929 1087 1110 673

Görme Engelliler İlköğretim

Okulu 16 1357 795 562 431 291

İşitme Engelliler İlköğretim

Okulu 49 4316 2475 1841 1110 678

Ortopedik Engelliler İlköğretim

Okulu 3 516 286 230 96 58

Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi

(İlköğretim) 43 1593 1271 322 557 482

Öğretilebilir Zihinsel Engelliler Eğitim Uygulama Okulu (İlköğretim) 138 8327 5203 3124 1907 1301 Uyum Güçlüğü Olanlar İlköğretim Okulu 1 52 52 0 14 10 Özel 118 3431 2066 1365 1647 1522 ORTAÖĞRETİM Kamu 102 7017 4797 2220 865 389

İşitme Engelliler Meslek Lisesi 19 2006 1274 732 321 192

Ortopedik Engelliler Meslek

Lisesi 2 107 73 34 37 9

Eğitilebilir Zihinsel Engelliler

Meslek Lisesi 81 4904 3450 1454 507 188

Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı: Örgün Eğitim İsatistikleri, 2010-2011

Tablo 2’den anlaşılacağı üzere toplam 523 okula giden 29625 öğrenci özel eğitimden yararlanmaktadır. Bu öğrencilerin, özel eğitim hizmetlerinden ne şekilde yararlanacağına Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde (RAM) oluşturulan “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” tarafından karar verilmektedir. “Özel eğitime ihtiyacı olan birey performans ve ihtiyaçlarına göre en az sınırlandırılmış eğitim ortamına yönlendirilir. Bu yönlendirme bireyin ihtiyacına göre kaynaştırma yoluyla eğitim

ortamına, özel eğitim sınıfına, özel eğitim okul/kurumuna, hastane ilköğretim okuluna veya evde eğitim ortamlarına yapılır” (Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Kılavuzu, 2008e).

Özel eğitim hizmetleri yönetmeliği’ne (Resmi Gazete Tarihi: 31.05.2006/Resmi Gazete Sayısı: 26184 (Değişiklik: 21.7.2012 / R.G: 28360)) göre bu kurul öğrencinin eğitsel değerlendirmesini ve tanılamasını bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapar ve kurul tarafından öğrencinin özel eğitime gereksinimi olduğu belirlenirse rapor hazırlanır. Millî eğitim müdürlükleri, örgün ve yaygın eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, üniversiteler, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı birimler ve yerel yönetim birimleri özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılanması amacıyla RAM'a yönlendirilmesinde sorumluluğu paylaşırlar. Bu kurulun raporu doğrultusunda özel eğitime ihtiyacı olan öğrenci uygun resmî okulveya kuruma yerleştirilir. Bu yerleştirmede en az sınırlandırılmış eğitim ortamı tercih edilir. Öğrenci kaynaştırma yoluyla eğitim ortamına, özel eğitim okul/kurumuna, hastane ilköğretim okuluna, özel özel eğitim kurumlarına veya evde eğitim ortamlarına yönlendirilir veya yerleştirilir. Yerleştirme kararındaki temel amaç, özel eğitime ihtiyacı olan birey için en uygun ortamı, okulu ve programı belirlemektir. Bu ortam ve okullar, yetersizliği olmayan çocuklarla birlikte eğitim aldıkları en az kısıtlayıcı ortamlardan başlayarak yatılı, ayrı özel eğitim kurumlarına kadar gitmektedir.

Özürlüler Şûrası’nda özel eğitime ihtiyacı olan bireyin yerleştirilmesi ile ilgili şöyle bir açıklama yapılmıştır; “Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler, yetersizlik türü ve derecesi, tüm gelişim ve akademik disiplin alanlarındaki performansı, eğitim ihtiyaçları ile ilgi ve istekleri doğrultusunda yerleştirileceği okulun veya kurumun personel durumu, öğrenci mevcudu ve eğitim ortamı göz önünde bulundurularak, ikamet adresine göre mümkün olan en yakın okul veya kuruma yerleştirilmektedir. Ancak; tıbbi tanılama ve eğitsel değerlendirme süreçlerinde görev yapan personelin alan ile ilgili bilgi, deneyim ve değerlendirmedeki yetersizlikleri, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinin iş yükü fazlalığı, personel eksiklikleri, ölçme ve değerlendirme araçlarındaki yetersizlikler, eğitsel değerlendirmede ve yerleştirmedeki yanlış uygulamalar bazı özür gruplarının eğitim sistemi dışında kalmasına ve yeterli/doğru yönlendirme yapılamamasına neden olmaktadır” (http://www.ozida.gov.tr/haber/5sura/