• Sonuç bulunamadı

Romantizm Dönemi Edebiyat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Romantizm Dönemi Edebiyat"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Romantizm Dönemi Edebiyat

(2)

• Polonya edebiyatında Romantizmin fazlarını şöyle sıralayabiliriz:

• 1818 yılı teorik olarak başlangıç yılıdır. Çünkü Brodziński’nin “Klasik ve Romantik Düşünce Üzerine ve Polonya Şiirsel Ruhu Üzerine” adlı çalışmasının yayımlandığı yıldır bu yıl.

• Adam Mickiewicz’in “Balladlar ve Romanslar” (Ballady i romanse) adlı eserini yazdığı 1822 yılını pratik başlangıç yılı olarak belirliyoruz.

• 1822-1830 yılları arasında genç sanatçıların bu yeni akımla yazmaya başladıklarına tanık

oluyoruz. Ancak bu yıllar, daha çok yabancı edebiyatlardan yapılan çevirilerin saltanat sürdüğü yıllar olarak edebiyat tarihine geçiyor.

• 1830-1848 yılları ise, Polonya edebiyatı Romantizminin doruğa ulaştığı yıllar. 1830 yılında patlak veren ayaklanmanın bastırılışı, sanatçıların yurtsever duygularını iyiden iyiye

kamçıladığı için pek çok duygu yüklü ve artistik anlamda güçlü eser bu yıllar arasında verildi.

• 1848-1863 yılları ise Romantizmin sönmeye yüz tuttuğu yıllardır. Mickiewicz, Słowacki,

Krasicki gibi büyük romantiklerin, bu yıllar arasında ölmüş olmasının bu bağlamda önemi var.

• Antoni Malczewski, Józef Bohdan Zaleski, Seweryn Goszczyński, Maurycy Mochnacki gibi sanatçıları ilk romantikler olarak sayıyoruz.

(3)

• Romatizmin Polonya için edebiyat akımı olması ötesinde önemi vardı. Çöküş döneminde şiir, yığınlara yol gösteren bir umut

kaynağıydı. Bu patetik bir tümce oldu belki, ama doğrusu buydu. Ne de olsa günümüzde böyle bir şeyin olması güç.

Diyelim ki, çağdaş bir yazarı seviyoruz, onu diğerlerinden daha farklı bir yere koyarız, daha severek okuruz, çok çok da yeni eserlerini heyecanla bekleriz. Ama hiç kimse, beğendiği bir yazarın tarihin sırlarını çözmesini beklemez. Fakat Romantizm döneminde şairlerin sözlerinin, dizelerinin, kesin etkili ilaç

olacağı düşünülüyordu. Kısacası Polonya edebiyatında romantik şairler, neredeyse peygamber olarak görülüyorlardı. İşte bu

açıdan bakılınca, yukarıdaki tümce daha anlam kazanıyor.

(4)

• Şiirdeki yeni ruh, yüzyılın yirmili yıllarında, Ukrayna’da doğmuş Zaleski, Malczewski ve Goczyński’yi Varşova’da buluşturmuştu. Yörelerinin uçsuz bucaksız stepleri, Kozaklar hakkında söylenen

söylenceler, bölgenin çalkantılı ve fırtınalı tarihi bu genç şairlerin romantik düş güçlerini besliyordu.

• Józef Bohdan Zaleski

• Zaleski (1802-1886) Ukraynalı topraksız soylu bir aileden geliyordu. Varşova’da öğretmenlik yaparak eğitimini sürdürdü.

• Umarsız çocukluğunun Ukrayna’sını masalsı bir dille anlatan şair, eserlerinde gerçek yaşamın sancılarından söz etmiyordu. Kahramanları, gerçeküstü yaratıklardı.

• “Folklor Şarkılarının Yazarı” (Autor dumek) olarak tanınan Zaleski, Polonya- Ukrayna tarihi motiflerine dayalı pek çok folklorik eser verdi. Bunların en önemlileri: “Komutan Kosinski’nin

Şarkısı” (Dumka hetmana Kosińskiego), “Mazepa’nın Şarkısı”dır (Dumka Mazepy). Ayrıca “Rusałki”

isimli bir fantastik destanı da bulunmaktadır. Eserlerindeki naif, uçarı, temiz, berrak ve çocuksu ton, şairin özgünlüğünü perçinler.

• Kasım Ayaklanmasına katıldı, daha sonra ülkeden göçtü. Sürgün döneminde tanıştığı Mickiewicz’in dostluğunu ve takdirini kazanmıştır.

(5)

• Antoni Malczewski

• Romantik şairlerin en yaşlılarından olan Malczewski (1793- 1826) Ukrayna’da doğmuş, Napoléon’un ordusunda savaşmış bir maceraperestti. Polonyalı ilk dağcılardandı.

• Napoléon’un yenilgisinden sonra, Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde yaşayan Malczewski, burada şiirlerine taptığı Byron’la tanışmış ve dostluk etmek fırsatı bulmuştu. Bu uzun süren geziden sonra ülkesine, umutsuz biçimde ve karamsar düşüncelerle döndü.

• 1826’da yazdığı “Maria” adlı uzun şiirsel destanı, Polonya edebiyatının ilk şiirsel romanı da sayılabilir.

• “Maria”, XVII. yüzyılda geçen trajik bir aşk öyküsünü anlatır. Maria ve Wacław’ın aşkları, bu beraberliği onaylamayan Wacląw’ın babası tarafından engellenir. Kızın öldürülüşü, kızın babasının ve Wacław’ın acıları, korkunç bir yazgıyla karşılaşmak zorunda kalan insanın dramını anlatan bölümlerdir. Aşk, vatansever duygular, suç, kuşku, yengi, yenilgi gibi

duyguların birbirine karıştığı bu eserdeki Ukrayna, sessizlikle örtülmüş fırtınaları ve gizemli bilinmezleri barındıran bir yer olarak okuyucunun karşısına çıkar.

• Yaşamındaki şanssız bir aşk öyküsünün, şairin erken ölümüne neden olduğu söylenir.

(6)

• Seweryn Goszczyński

• Goszczyn*ski (1801-1876), Ukrayna’da yoksul bir Polonyalı ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yaşamı isyanlara katılarak geçti de denebilir. 29 Kasım 1830’da Belweder’e

saldıranların başındaydı. Öyle ki, Polonya’daki isyanlar bir yana, Yunanistan’daki

ayaklanmaya bile katılmıştı. Daha sonraki yıllarda da radikal bir yazar olarak isyanlarını kalemiyle sürdürdü. Paris’te sürgün olarak yaşadığı yıllarda Towiański ve grubu ile ilişki kurdu. Yaşamının sonunda ülkesine döndü ve Lvov’da öldü.

• En önemli eseri, şiirsel destan “Kaniowski Kalesi’dir” (Zamek Kaniowski). Eser 1768’de

Ukrayna’da geçer. Bir ayaklanmayı anlatır. Kalenin betimlenişi, korku romanlarını anımsatır.

Gıcırdayan kapılar, darağaçları, uluyan köpekler, bu havaya çok uyar. Savaşla sarılı şansız bir aşk öyküsünü anlatan bu eserde, yazarın tüm sempatisinin Ukrayna halkından yana olduğu gözlenir. Belki de bu yüzden, eser Varşovalı eleştirmenler tarafından

beğenilmemiştir.

• Paris’te Towiański ile ilişki kurduğu dönemde yazdığı “Tanrısal Sorunlar Günlüğü” (Dziennik sprawy Bożej) bu dönem için önemli eserler arasında sayılır.

(7)

Kaynak

• Taluy YÜCE, Neşe. Polonya Edebiyatında Aydınlanma, Romantizm, Realizm. Ankara:

Kültür Bakanlığı Yayınları, 2002.

Referanslar

Benzer Belgeler

Baroksu bir anlatm ve gülmece ile sarmalanmış söylem, “Kasım’ı” bir önceki eserin üslup olarak devamı gibi gösterse de, bu yeni eseri, gawęda türünden daha

Stanisław Kożmian’ın 1876’da yazdığı gibi Fredro, Polonya’yı melankolizmden kurtaran bir yazar olarak Polonya edebiyat tarihine geçti. Eserleri hâlâ Polonya

İkinci Paris dönemi olarak adlandırabileceğimiz bu dönem, Norwid için, edebiyat eserleri açısından çok verimli bir dönem olmuştu... Bu

• Modernizm döneminde olduğu gibi iki savaş arası dönemde de popülaritesini kaybetmeyen Leopald Staf, Polonya edebiyat tarihinde şiir etkinliğine ve yaratıcılığına

Skamander sert, sanatsal bir programı olmayan, ancak, ortak bir dille katılımcılarını birleştiren bir “durum grubu” olarak adlandırılır.. • Skamander sert, sanatsal

• Skamander grup arasında değerlendirdiğimiz sanatçının, grubun seçtiği eserlerde kullanılan günlük dilen yakın eseri olarak Dionisos Ayini şiir kitabı örnek

Olağanüstü derecede izole bir karaktere sahip olan Krakov gelecekçiliğinden farklı olarak, Varşovalı gelecekçiler, başka şiir anlayışlarının genç temsilcileriyle,

• Avangard grubun diğer kanadı Lublin’de başlayan daha sonra Varşova’ya taşınan, İkinci Avangard olarak bilinen gruptur.. Otuzlu yıllarda etkinlik