• Sonuç bulunamadı

İki Savaş Arası Dönem Ve Savaş Dönemi Polonya Edebiyat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İki Savaş Arası Dönem Ve Savaş Dönemi Polonya Edebiyat"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İki Savaş Arası Dönem Ve Savaş Dönemi Polonya Edebiyat

(2)

• İki savaş arası dönemde Polonya edebiyatı, Avrupa edebiyatını etkileyen şair ve romancılarla karşılıklı etkileşim içinde gelişmiştir.

• 1918- 1939 yılları arası bir çok gelişmenin yanında bir çok yeni düşünce akımının doğmasına, var olanlarınsa gelişmesine olanak sağlamıştır. Bunlardan başlıcalarını oluşturan akımlar şunlardır: “Davranışçılık, Freudizm, Varoluşçuluk, Faydacılık, Felaketçilik.”

• Şiirde öne çıkan akımlar ise şöyledir: “Gelecekçilik, Dadaizm, Sürrealizm, Neoklasisizm, Ekspresyonizm.”

(3)

• İki savaş arası dönemde şiir gruplarına bakıldığında, modernizm geleneğinden gelen ustaların şiir

etkinliklerine devam ettikleri görülmektedir, ancak onların dışında gençlerin oluşturduğu, yeni şiir

grupları ortaya çıkmaktadır. Bunları “Skamanderler, Gelecekçiler, Krakov ve Lublin Avangardları, Żagary ve Kwadryga” olarak gruplandırmak mümkündür.

Ancak bu gruplara geçmeden önce modernizmden gelen sanatçılara göz atmak yerinde olacaktır.

(4)

Leopold Staf

• Tetmajer, Kasprowicz gibi modernizm döneminin en tanınmış

şairlerinden biri olan Leopald Staf iki savaş arası dönemde de şiir

etkinliğine devam etmiştir. Yenilikleri ve gelişen dinamikleri hızla takip eden şair, bu dönemde Bruno Jasieński tarafından Rozet Deliğindeki Kundura adlı şiirinde şiirin patronu olarak adlandırılmıştır.

• İki savaş arası dönemde şairin sanatçılığının kesin bir şekilde erken edebi dönemlerde ele alınan konuların bir uzantısı olarak ortaya çıkmasının yanı sıra, aynı zamanda Genç Polonya şiiri geleneğini de taşımaktadır. Üç dönem edebi akımların içerisinde önemli bir yere sahip olan Staf, uzun süren esaret yıllarını yaşadıktan sonra, gelen bağımsızlığı genç kuşak gibi coşkulu bir karşılamayla kucaklamamış, temkinli davranmıştır. “Gözyaşı ve Kanın Gökkuşağı, Memleketimiz”

gibi şiirleri yeni gelen bağımsızlığın mutluluğunu ve fakat geçmiş yılların uzun süren acılarını da içeren şiirleridir.

(5)

• Bundan sonra yayımladığı şiirlerinde ise Staf Skamander grubu şairlerinin eserlerinde ön plana çıkan günlük yaşamdan temalar seçer. Her şeyin kendine has bir değeri olduğunu göstermeye çalışır, özellikle de basit şeylerin ve normal aktivitelerin. Patates Tarlası adlı şiir bu yönelişe örnek olarak gösterilebilir.

• Duyguların şefaf ve açıkça dile geldiği dizeleri içeren “Ars Poetica” adlı şiirinde ise şair, basit bir dilin kullanılmasının gerekliliğini vurgulamaktadır.

• Klasik şiirselliğin şiirlerinde baskın olduğu, doğanın güzelliğinden, uyumundan ve basitliğinden büyülenmiş klasik bir lirik özneye dönüştüğü eserlerine örnek olarak “Ulu Ağaçlar” verilebilir.

(6)

• Modernizm döneminde olduğu gibi iki savaş arası dönemde de popülaritesini kaybetmeyen Leopald Staf, Polonya edebiyat tarihinde şiir etkinliğine ve yaratıcılığına bir sonraki döneme de taşımayı başaracak sanatçılardan biri

olacaktır.

• Tıpkı Staf gibi modernizmden bu yeni

bağımsızlık dönemine sanatçılığını taşıyabilen bir diğer sanatçı da Bolesław Leśmian’ dır.

(7)

Kaynaklar

• Prof. Dr. Neşe Taluy Yüce- Prof. Dr. Seda Köycü.

Polonya Edebiyatı: İki Dünya Savaşı Arasındaki Yirmi Yıl. Ankara: Ankara Üniversitesi Yayınları, 2017.

Referanslar

Benzer Belgeler

• İki savaş arası dönemde yer alan diğer bir önemli şair grubu Avangard gruptur.. Bu grubu da Krakov Avangardı ve İkinci Avangardlar olarak

• Avangard grubun diğer kanadı Lublin’de başlayan daha sonra Varşova’ya taşınan, İkinci Avangard olarak bilinen gruptur.. Otuzlu yıllarda etkinlik

• Żagary adlı grubun diğer üyelerinden Jerzy Putrament (1910-1986) savaştan önce Marksist devrimci bir düşünce ve Vilno’nun güneyinde kalan, aile ocağı olan yerin

• İki savaş arası dönem yirmi yıllık kısa bir süre olmasına rağmen içinde birçok farklı şiir grubu barındırmaktadır. Gruplar her ne kadar farklı olsalar da aynı

İki Savaş Arası Dönem’in ilk yıllarında ve aslına bakılırsa tüm dönem boyunca düzyazı, toplumsal-siyasi sorunsala daha açık biçimde yönelmiş ve bu sorunsal nedeniyle

İkinci bölüm ‘Nawłoć’ta geçer: Polonya’daki ağalık sisteminin, köylülerin ve mevsimlik işçilerin betimi burada verilir.. Son bölüm “Doğudan Esen Rüzgâr”

Yaklaşmakta olan yeni yüzyıla uygun bir biçimde yetiştirilen Barbara, çiftçiliği yaşam biçimi olarak seçen Bogumił’le

Kariyer basamaklarını hızla tırmanmak isteyen Zenon, yoksul ve eğitimsiz gördüğü babasına benzememek için Paris’te okur.. Ne var ki, üniversite yılları