Çağdaş Polonya Edebiyat
1956-1968 Yılları Arası Polonya Edebiyat
• Almanya'nın doğusunda, Polonya'da, Macaristan'da, Bulgaristan'da, Çekoslovakya'da ve bir dizi başka Doğu Avrupa ülkelerinde kurulan ve sözde birer işçi devleti olan rejimler, iktidara geldikleri andan itibaren bu ülkelerin işçileri üzerinde korkunç bir terör estirmeye başladılar.
Başta örgütlenme hakkı olmak üzere her türlü hak ve özgürlük rafa kaldırıldı, vahşi kapitalizmi aratmayacak bir sömürü dönemi başladı.
• Bu azgın sömürüye ilk karşı çıkan 1953 Haziran'ında Çekoslovakya'da Pilsen işçileri oldu. Yapılan para reformunun kendilerini sefalete
sürüklediğini gören Lenin (eski Skoda) fabrikalarında çalışan 5000 işçi, ekonomik taleplerle sokağa çıkt. Bu talepler hızla siyasallaşt ve
özgürlük haykırışlarına döndü. Direnişçi işçilerin üzerine gönderilen milisler, onlarla birlik oldu. Ayaklanma ancak Rus ordularının
müdahalesiyle bastrılabildi.
• Aynı dönemde, yine 1953 yılının Haziran ayında Doğu Almanya işçi sınıfı stalinizme isyan etti.
Berlin'in işçi mahallelerinde başlayan grev ve direnişler, kısa sürede çığ gibi büyüdü. On binlerce işçi özgürlük talepleriyle sokağa çıktğında, karşılarında Rus tanklarını buldu. Stalinistler, yüzlerce işçiyi katlederek ayaklanmaya son vermeyi başardılar.
• 28 Haziran 1956 tarihinde ise Polonya'nın Poznan şehrinde lokomotif üretimi yapan Zisko fabrikası işçileri, uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler nedeniyle greve çıktlar. Hızla sokağa çıkan işçiler, tekstil ve tütün işçileriyle birleşerek şehir merkezindeki Stalin meydanında
buluştular.
• Stalin'in ölmeden önce resmi marş olmaktan çıkarttığı Enternasyonal Marşı'nı söyleyen on binlerce işçi, polis merkezlerini bastlar. Ardından Komünist Parti bürolarını basarak ele geçirdiler. İşçiler öfkelerini baskının en nefret edilen kurumları olan gizli servis merkezine ve hapishaneye yönelttiler. Hapishanede tutuklu bulunan 250 kişiyi serbest bırakan işçiler, silah deposunu ele geçirip silahlandılar.
• Bu arada göstericilerin sayısı 100.000'i çoktan aşmışt. Bunun üzerine Stalinist bürokrasi işçilerin üzerine tanklarını gönderdi. İşçiler büyük bir cesaretle tanklara karşı direnişe geçtiler. Bu arada
"ekmek ve özgürlük", "Ruslar defolsun" sloganları dillerden düşmüyordu. Çatşmaların şiddetlenmesi üzerine 400 tank kent merkezine girdi, çatşmalarda 80'i aşkın işçi katledildi.
• Poznan ayaklanması esnasında işçiler Sovyet benzeri kendi öz yönetim aygıtlarını kurdular. Beslenmekten barınmaya ve direnişe kadar işçilerin
hayatnı bu komiteler örgütlemeye başladı. Komiteler kısa sürede tüm şehre yayıldı; ancak bunlara öncülük eden genç işçilerin bir kısmı çatşmalarda öldü, geri kalanı stalinizm zindanlarında ve sürgünlerde hayatlarını kaybettiler.
• 1953 yılında Stalin’in ölümünün ardından başta Moskova olmak üzere tüm demir perde ülkelerinde göreceli de olsa bir rahatlama dönemi yaşanır. Sansür ve baskılar azalır. Sosyalist gerçekçi doktrinin rüzgarı azalmaya başlar.
Sanatçılar özgürce kendi stillerinde yapıtlar verirler. Bu bağlamda farklı birçok türde ve stilde eserler ortaya çıkar.
• Tabii yapılan zulümler bir yana edebiyatn doktrinlere bağlaması ve şematize edilmesine karşı çıkan aydınlar vardı. 1956 da Wspolczesność dergisinde yazmaya başlayan şairlere pokolenie wspolczesności dendi, bunların yanı sıra eski dönemde yazan şairler de o dönemde yazmaya devam ettiler.
Neo-klasisizm
• Bu dönem ortaya çıkan sanat akımlarının
başında gelir. Temelinde klasisizm, rönesans ve barok dönemin köklerine dönüş yer alır. Bu
dönemlerin sanat ve estetik anlayışlarını ideal olarak benimserler.
• Zbigniew Herbert ve Jarosław Marek
Rymkiewicz bu sanat akımının en önemli
isimleri arasında yer alır.
Zbigniew Herbert
• 1956 yılına kadar yazdıklarını yayımlamamış ancak rahatlama döneminde eserlerini
bastrmıştr. Rönesans ve klasisizm ilkelerini
benimser ve yapıtlarında ideal olarak kabul eder.
Bu klasik estetik ve sanat anlayışının yer aldığı en önemli eserleri:
• Do Marka Aurelego
• Dlaczego klasycy
• Potęga smaku
• Dlaczego klasycy
• 1
• w księdze czwartej Wojny peloponeskiej
• Tukidydes opowiada dzieje swej nieudanej wyprawy
• pośród długich mów wodzów
• bitew oblężeń zarazy
• gęstej sieci intryg
• dyplomatycznych zabiegów
• epizod ten jest jak szpilka
• w lesie
• kolonia ateńska Amfipolis
• wpadła w ręce Brazydasa
• ponieważ Tukidydes spóźnił się z odsieczą
• zapłacił za to rodzinnemu miastu
• dozgonnym wygnaniem
• egzulowie wszystkich czasów
• wiedzą jaka to cena
• 2
• generałowie ostatnich wojen
• jeśli zdarzy się podobna afera
• skomlą na kolanach przed potomnością
• zachwalają swoje bohaterstwo
• i niewinność
• oskarżają podwładnych
• zawistnych kolegów
• nieprzyjazne wiatry
• Tukidydes mówi tylko
• że miał siedem okrętów
• była zima
• i płynął szybko
• 3
• jeśli tematem sztuki
• będzie dzbanek rozbity
• mała rozbita dusza
• z wielkim żalem nad sobą
• to co po nas zostanie
• będzie jak płacz kochanków
• w małym brudnym hotelu
• kiedy świtają tapety
•
Jarosław Marek Rymkiewicz
• Herbert’ten farklı olarak kendisine kaynak noktası olarak on yedinci yüzyıl sanatnı seçer ve yeni bir klasisiszm anlayışı ortaya koyar.
• Na Moje Ciało Gdy Umiera ve Poeta adlı eserlerinde kendine özgü stili ön plana çıkar.
• Na moje ciało gdy umiera
• Już chce mnie próchno już mnie grzybnia chce
• Już pobielałe śnią się w listkach dłonie
• Pleśń czeka na mnie i pleśń o mnie wie
• A czemu jeszcze ja od pleśni stronię
• Pleśń chce oddychać próchno patrzeć chce
• Grzybnia chce śpiewać ale nie zna pieśni
• A gdy rozwiera złotą krtań we śnie
• To pyta czemu nie ma mnie wśród pleśni
• Co nie ma oczu ze mnie oczy ma
• Co nie ma krtani moją krtań otwiera
• A co jest próchno to się ze mnie zna
• Co jest pleśń biała to w mych ustach wzbiera
• Mój język pleśń jest i pleśń będę wszystek
• Ja com wyśpiewał w pleśni każdy listek