DURUMUNDA
Yargılama sonucunda, mahkeme, tarafların talebi üzerine veya re’sen, önüne gelen
uyuşmazlık bakımından tâbi olduğu yargı yolunun caiz olmadığı konusunda kanaat getirirse,
yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usûlden reddine karar verecektir. Örneğin,
370Cümle metni şu şekildedir: “Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.” 371Bend metni şu şekildedir: “Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.”
372Örneğin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının h bendinde düzenlenen
hukukî yarar dava şartı, eksikliği giderilemeyecek bir usûli eksiklik olup, hukukî yarar yokluğu sebebiyle davanın reddi kararı ile beraber yargılama gideri olan avukatlık ücretine hükmolunur. Bu konuda bkz. Güner, Sözleşme, s.392, dn.370. Hukukî yarar dava şartının eksikliği giderilemeyecek bir usûli eksiklik olduğu yönünde bkz. Pekcanıtez, Pekcanıtez Usûl, C.II, s.948-949; Taş Korkmaz, s.89; Hanağası, Emel, Davada Menfaat, 2009 Ankara, s.323; 22.HD, 20.01.2016, 25822/1213 (Kazancı İçtihat Bankası). Aksi yönde bkz. 9.HD, 09.03.2016, 13129/5341; 9.HD, 15.09.2014, 21141/26665; 9.HD, 27.02.2012, 1757/5742 (Kazancı İçtihat Bankası).
373Örneğin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının d bendinde düzenlenen
dava ehliyeti dava şartı, eksikliği giderilebilecek bir usûli eksiklik olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, hâkim, dava ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın reddine karar vermeden önce, bu eksikliğin giderilmesi için süre verir. Hâkim tarafından verilen süre içerisinde eksiklik giderilirse davaya kaldığı yerden devam edilir; ancak, hâkim tarafından verilen süre içerisinde eksiklik giderilmez ise dava usûlden reddedilir ve bu karar ile birlikte yargılama gideri olan avukatlık ücretine hükmolunur.
374Atalay, Pekcanıtez Usûl, C.III, s.2408. Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi kenar başlıklı Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nun 294’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının 2’nci cümlesi uyarınca, usûle ilişkin bir kararın hüküm niteliğinde olmaması ve hükmün kapsamı kenar başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297’nci maddesinin 1’inci fıkrasının ç bendi uyarınca esasa ilişkin karar olan hükümle birlikte yargılama gideri olan avukatlık ücretine hükmedilecek olması, usûle ilişkin nihai karar verildiği zaman yargılama gideri olan avukatlık ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği konusunda tereddüt yaratabilse de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294’üncü maddesinin 6’ncı fıkrası uyarınca, hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usûle ilişkin nihai kararlar bakımından da uygulanacağı için usûle ilişkin nihai bir karar verildiği zaman da mahkemece yargılama gideri olan avukatlık ücretine hükmolunur.
109
hizmet kusurundan dolayı açılan idari yargı yoluna tâbi idare mahkemelerinde çözümlenmesi
gereken bir tazminat davası için adlî yargı yoluna tâbi asliye hukuk mahkemesinde dava
açılması durumunda, asliye hukuk mahkemesi, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle
davanın usûlden reddine karar verecektir.
Yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usûlden reddi kararı, aynı yargı
yoluna tâbi mahkemeler arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlığı durumunda verilen
görevsizlik ve yetkisizlik sebebiyle gönderme kararları gibi niteliği itibariyle usûli bir nihaî
karardır.
Böyle olmakla beraber, kanun koyucu, görevsizlik ve yetkisizlik sebebiyle gönderme
kararı verilmesi üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20’nci maddesinin 1’inci
fıkrasının 1’inci cümlesi
376uyarınca düzenlenen imkânı, yargı yolunun caiz olmaması
sebebiyle davanın usûlden reddi kararı bakımından düzenlememiştir
377. Yani, yargı yolunun
caiz olmaması sebebiyle davanın usûlden reddine karar verilmesi durumunda, mahkemece,
376Cümle metni şu şekildedir: “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, (…) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.”
377Kanun koyucunun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20’nci maddesinin 1’inci fıkrasının 1’inci cümlesinde
görevsizlik sebebiyle gönderme kararı bakımından düzenlemiş olduğu imkânı, yargı yolunun caiz olmaması kararı bakımından neden düzenlememiş olduğu anlaşılabilir değildir. Zira mahîyeti itibariyle göreve çok benzeyen yargı yolu bakımından verilen yargı yolunun caiz olmaması kararı, geniş anlamda, görevsizlik sebebiyle gönderme kararıdır. Bu konuda bkz. Kuru, C.I, s.722 vd. Eski hukukumuzda, yargı yoluna ilişkin bir düzenlemenin mevcut olmaması sebebiyle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 7’nci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, yargı yolunun caiz olmamasına karar verilmesi gereken hâllerde, bunun yerine, görevsizlik sebebiyle gönderme kararı verildiği yönünde bkz. Pekcanıtez, Pekcanıtez Usûl, s.929-930, dn.8. Kanun koyucu, görevsiz bir mahkemede dava açan davacıya imkân sunarak onu kısmen mazur görmüş; ancak, yanlış yargı yoluna tâbi bir mahkemede dava açan davacıyı mazur görmemiştir. Bu konuda bkz. Yılmaz, C.III, s.3199;
Atalay, Pekcanıtez Usûl, C.III, s.2409, dn.53. Doktrinde, Akkan, adlî yargıda açılması gerekirken idari yargıda
açılmış olan davalar ile idarî yargıda açılması gerekirken adlî yargıda açılmış olan davalar bakımından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20’nci maddesinin 1’inci fıkrasının uygulanması konusunda ayrım yaparak, adlî yargıda açılması gerekirken idarî yargıda açılmış olan davalarda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20’nci maddesinin 1’inci fıkrasının uygulanacağını; aksi hâlde, uygulanmayacağını ifade etmektedir. Bu konuda bkz.
Akkan, M., Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku (Pekcanıtez Usûl), 15. Bası, C.I, 2017 İstanbul, s.256 vd.
Yargıtay, vermiş olduğu bir kararında, görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle gönderme kararları bakımından uygulanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, yargı yolunun caiz olmaması kararı ile yargılama gideri olan avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğini belirtmiştir. Bu konuda bkz. 22.HD, 17.12.2012, 29236/28475 (www.adaletbiz.com). Aksi yönde bir karar için bkz. 4.HD, 21.01.2016, 15365/747 (Yılmaz, C.III, s.3199, dn.158). Yine, Yargıtay, vermiş olduğu başka kararlarında da, yargı yolunun caiz olmaması kararını, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle görevsizlik kararı olarak ifade etmiş ve bu şekilde verilen görevsizlik sebebiyle gönderme kararı sebebiyle hükmedilecek yargılama gideri olan avukatlık ücretine, görevsizlik ve yetkisizlik sebebiyle gönderme kararları bakımından düzenlenen Tarife’nin 7’nci maddesinin 1’inci fıkrasının uygulanması gerektiğine karar vermiştir. Bu konuda bkz. 4.HD, 21.12.2017, 1916/8533 (Kazancı İçtihat Bankası); 4.HD, 22.03.2016, 533/3716 (E-Uyar İçtihat Programı). Yargıtay’ın, yargı yolunun caiz olmaması kararını, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle görevsizlik kararı olarak ifade ettiği başkaca kararlar için bkz. 10.HD, 26.12.2017, 5447/9238; 4.HD, 21.12.2017, 1929/8532; 20.HD, 18.12.2017, 8865/10726 (Kazancı İçtihat Bankası). Yargıtay’ın yargı yolunun caiz olmaması kararı ile görevsizlik sebebiyle gönderme kararını birbirinden ayırt ettiği kararları için bkz. 13.HD, 19.12.2017, 9416/12861; 17.HD, 19.12.2017, 16480/11846 (Kazancı İçtihat Bankası).
110
dosyanın, yargı yolunun caiz olduğu mahkemelere gönderilmesine karar verilemez ve
taraflarca da mahkemeden bu yönde bir talepte bulunulamaz. Bu durumda, en baştan dava
açılması gerekir.
Yine, kanun koyucu tarafından, esastan sonuçlanmayan davalarda, bu kapsamda,
görevsizlik ve yetkisizlik sebebiyle gönderme kararları üzerine yargılama gideri olan
avukatlık ücretinin nasıl hükmolunacağının da düzenlendiği Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 331’inci maddesinin 2’nci fıkrasında
378ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
20’nci maddesinin 1’inci fıkrasının 1’inci cümlesindeki imkânın kullanılmaması durumunda
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20’nci maddesinin 1’inci fıkrasının 2’nci cümlesi
379uyarınca verilecek davanın açılmamış sayılması kararı üzerine uygulanacak Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nun 331’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında
380düzenlenen hüküm,
yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usûlden reddi kararı bakımından
düzenlenmemiştir.
Görüldüğü üzere, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usûlden reddi kararı
bakımından, yargılama gideri olan avukatlık ücretine nasıl hükmolunacağı konusunda kanun
koyucu tarafından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326’ncı maddesinin 1’inci fıkrasına
göre özel bir düzenleme yapılmamıştır. Buna göre; yanlış yargı yoluna tâbi bir mahkemede
dava açan davacı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326’ncı maddesinin 1’inci fıkrası
uyarınca, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usûlden reddi kararı ile beraber
yargılama gideri olan avukatlık ücretine de mahkûm edilecektir.
Kanun koyucu tarafından yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın usûlden
reddine karar verilmesi durumunda yargılama gideri olan avukatlık ücretinin nasıl
hükmolunacağı düzenlenmemekle beraber, Tarife’nin 7’nci maddesinin 2’nci fıkrasında
381davanın görülebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartların yerine getirilmemiş olması
durumunda yargılama gideri olan avukatlık ücretinin tutar veya oran bakımından nasıl
hükmolunacağı düzenlenmiştir. Buna göre; yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın
378Fıkra metni şu şekildedir: “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.”
379Cümle metni şu şekildedir: “Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” 380Fıkra metni şu şekildedir: “Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.”
381Fıkra metni şu şekildedir: “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.”