• Sonuç bulunamadı

TARİFENİN HAZIRLANMASI

183Eski tarifelerde, Tarifelerin 1’inci maddesinin kenar başlığı konu ve kapsam olarak düzenlenmekteyken, ilk

defa, 2017 yılına ilişkin Tarife’nin1’inci maddesinin, hükümler eski tarifelerdeki gibi olmasına rağmen, kenar başlığı amaç ve kapsam olarak düzenlenmiştir. Bu değişiklik ile, tarifenin belli bir amacının olduğunu ve bu amacın gerçekleştirilmesi bakımından gerek avukatların iş sahipleri ile olan görüşmelerinde gerekse hâkimlerin verdikleri kararlarda tarifenin amaçları doğrultusunda davranmaları gerektiğine dikkat çekilmek istenmiştir.

184Tarife’nin 1’inci maddesinin 1’inci fıkrası, tarifenin amacından ziyade kapsamına ilişkindir.

185Tarife’nin 1’inci maddesinin 2’nci fıkrasının 1’inci cümlesi ile Avukatlık Kanunu’nun 164’üncü maddesinin

4’üncü fıkrası uyarınca hâkim tarafından belirlenecek avukatlık sözleşmesinden doğan avukatlık ücreti bakımından, avukatlık ücretinin tarifeye göre belirlenecek asgarî tutar veya oranların altında belirlenemeyeceği, yani, Avukatlık Kanunu’nun 164’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca hâkim tarafından belirlenecek avukatlık sözleşmesinden doğan avukatlık ücreti bakımından, tarifenin, haksız rekabeti önleme amacı ile avukatların asgarî olarak tatmin edilmelerini sağlama amacını hüküm altına alınmıştır.

186Tarife’nin 1’inci maddesinin 2’nci fıkrasının 2’nci cümlesi ile tarifenin bir önceki dipnotta belirtilen amacına

ilişkin olarak tarifenin yalnızca asgarî değerin hesaplanmasında esas alınacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemenin amacı, avukatlık sözleşmesindeki diğer hususlar bakımından, örneğin, geçerlilik koşulları, süre, haklı istifa veya haksız azil şartları bakımından tarifenin esas alınmayacak olması; bunların, avukatlık sözleşmesine, avukatlık sözleşmesinde hüküm bulunmayan hâllerde Avukatlık Kanununa aykırı olmamak kaydıyla vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlere göre değerlendirilecek olmasıdır. Zira tarifenin amacı, uyuşmazlıkların her yönüyle çözümlenmesi değildir. Bunun için, Tarife’nin 1’inci maddesinin 2’nci fıkrasının 3’üncü cümlesinde, ayrıca, asgarî sınırının tespit edilmesi dışındaki hususların Avukatlık Kanunu hükümlerine tâbi olduğu düzenlemiştir.

187Tarife’nin 1’inci maddesinin 3’üncü fıkrası ile taraflarca avukatlık sözleşmesinde tarife hükümlerinde asgarî

olarak belirtilen tutarlardan veya oranlardan daha az tutarlarda veya oranlarda avukatlık ücretinin kararlaştırılması durumunda avukatlık sözleşmesinin, tarifede avukatlık ücreti bakımından asgarî olarak belirtilen tutar veya oranlar üzerinden kurulmuş sayılacağını hüküm altına almış olup, bu hüküm, tarifenin amacı olan, avukatlık sözleşmesinden doğan avukatlık ücreti bakımından, tarifenin, haksız rekabeti önleme amacı ile avukatların asgarî olarak tatmin edilmelerini sağlama amacını hüküm altına alınmıştır.

57

Tarifenin nasıl hazırlanacağı, Avukatlık Kanunu’nun 168’inci maddesinde

düzenlenmiştir.

Avukatlık Kanunu’nun 168’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, her yıl eylül ayı

içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretlerinin

asgarî sınırlarını gösterecek şekilde baro teşkil eden yerlerin

188

baro yönetim kurulları

tarafından öneri mahiyetinde olmak üzere hazırlanan tarife

189

, Avukatlık Kanunu’nun

109’uncu maddesi uyarınca bütün baroların katılımıyla oluşan kamu kurumu niteliğindeki

meslek kuruluşu olan Türkiye Barolar Birliğine

190

gönderilir.

Avukatlık Kanunu’nun 168’inci maddesinin 2’inci fıkrasının 1’inci cümlesi uyarınca,

Birlik tarafından, baro yönetim kurullarının öneri mahiyetinde olmak üzere hazırlayarak

kendisine gönderdiği asgarî sınırları gösteren tarifeleri göz önünde bulundurarak, aynı yıl

ekim ayı sonuna kadar bir tarife hazırlanılır ve Adalet Bakanlığına

191

gönderilir

192

.

Avukatlık Kanunu'nun 168’inci maddesinin 2’nci fıkrasının 3’üncü cümlesi uyarınca,

Birlik tarafından hazırlanılarak Bakanlığa gönderilen tarife hakkında, tarifenin Bakanlığa

ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlık tarafından bir karar verilmesi gerekir. Bu

durumda Bakanlık üç farklı şekilde davranabilir:

İlk olarak, tarife, Bakanlık tarafından bir ay içinde onaylanabilir. Tarife, onaylanırsa,

kesinleşir (AvK m.168/2, c.3).

188Avukatlık Kanunu’nun 77’nci maddesinin 1'inci fıkrasının 1'inci cümlesi uyarınca, bölgesi içinde en az otuz

avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur. Gümüşhane ve Bayburt illerinde bu şart henüz sağlanmadığı için henüz baro teşkil etmemiş olup, Avukatlık Kanunu’nun 77’nci maddesinin 2’nci fıkrasının 1'inci cümlesinden alınan yetkiye dayanılarak, Türkiye Barolar Birliği tarafından Gümüşhane ve Bayburt illeri birleştirilerek, Gümüşhane ilinde, Gümüşhane-Bayburt bölge barosu ile Kars ve Ardahan illeri birleştirilerek, Kars ilinde, Kars-Ardahan bölge barosu kurulmuştur.

189Tarifelerin öncelikle baro teşkil eden yerlerin yönetim kurulları tarafından ayrı ayrı öneri mahîyetinde

hazırlanarak Türkiye Barolar Birliğine gönderilmesinin amacı, her ilde asgarî yaşam standartlarının ve avukatlık yapılması için harcanan giderlerin farklı olması ve bu farkın gözetilerek, avukatlık ücretleri bakımından dengeli bir tarifenin hazırlanmasının sağlanabilmesidir. Zira bu sayede, avukatların insan onurunu yaraşır bir hayat sürebilmesi açısından resmî veriler elde edilerek, avukatlık ücretleri bakımından tüm yurtta paralel olarak uygulanacak bir ücret tablosu elde edilmektedir. Bu paralellik sayesinde de, iller arasında avukatlık ücretleri bakımından ortaya çıkabilecek uçurumların olumsuz etkileri ortadan kaldırılarak, haksız rekabet önlenmekte ve ülkenin herhangi bir yerinde avukatlık yapan herhangi bir avukat için avukatlık ücreti bakımından asgarî bir tatmin sınırı belirlenmektedir.

190Bundan sonra Birlik diye anılacaktır. 191Bundan sonra Bakanlık diye anılacaktır.

192Birlik tarafından hazırlanacak tarifenin ekim ayı sonuna kadar hazırlanması gerektiği, kanunun lafzından net

olarak anlaşılmakla beraber, hazırlanan bu tarifenin ekim ayı sonuna kadar Bakanlığa gönderilmesinin gerekip gerekmediği tam olarak anlaşılamamaktadır. Hazırlanan tarifenin ekim ayı sonuna kadar Bakanlığa gönderilmesi gerekir. Zira hazırlanan tarife, sadece hazırlanmak suretiyle tek başına bir anlam ifade etmeyeceği için, kanun koyucunun bu hükümle, tarifenin hazırlanması ile bunun Bakanlığa gönderilmesinin ekim ayı sonuna kadar gerçekleştirilmesini murad ettiğini söylemek gerekir.

58

İkinci olarak, tarife, Bakanlık tarafından bir ay içinde bir karar verilmek suretiyle

onaylanmayabilir. Tarife, bir karar verilmek suretiyle onaylanmazsa, Bakanlık, onaylamama

sebebini de belirterek tarifeyi yeniden görüşülmek üzere Birliğe gönderir. Birlik, bu durumda

iki farklı şekilde davranabilir: Birlik, Bakanlığın gerekçesini haklı bulursa, tarifeyi bu

gerekçeler doğrultusunda tâdil ederek Bakanlığa gönderir. Tâdil edilmiş bu tarife, yeni bir

tarife olacağı için Bakanlık, bu yeni tarifeyi de onaylamama hakkına sahip olup, yeniden

görüşülmek üzere Birliğe gönderebilir. Birlik, Bakanlığın gerekçesini haksız bulursa, yeniden

görüşülmek üzere Bakanlık tarafından kendisine gönderilen tarifeyi, Birliğin yönetim

kurulunun onayına sunar. Bakanlık tarafından yeniden görüşülmek üzere Birliğe gönderilen

ancak Birlik tarafından yeniden görüşülme gerekçesi haksız bulunan tarife, Birliğin yönetim

kurulu tarafından 2/3 nisap ile aynen kabul edilirse onaylanmış sayılır, yani, kesinleşir; bu

nisap sağlanamaz ise onaylanmamış sayılır

193

ve Birlik tarafından yeni bir tarifenin

hazırlanarak Bakanlığa gönderilmesi gerekir (AvK m.168/2, c.4 ve 5).

Üçüncü olarak, Bakanlık, Birlik tarafından kendisine gönderilen tarifeye karşı sessiz

kalabilir. Bakanlık, kendisine gönderilen tarifeye, tarifenin kendisine ulaşma tarihinden

193Güner, yeterli nisap sağlanamadığı için onaylanmamış sayılan bu tarife sebebiyle, Bakanlıkça onaylanmamış

bir işlemin ortaya çıktığını; Birlik tarafından, bu işleme karşı, Ankara idare mahkemesinde dava açılabileceğini ifade etmektedir. Bu konuda bkz. Güner, s.612; Güner, Ücret, s.94. Birliğin, bu işleme karşı dava açması mümkün değildir. Zira kanun koyucu, tarifenin hazırlanması bakımından, tarifenin Bakanlık onayına sunulmasına ilişkin bir usûl öngörmüş; bu usûl doğrultusunda da, Bakanlığa, karar verilmek suretiyle tarifeyi yeniden görüşülmek üzere onaylamayarak Birliğe gönderme hakkı tanımıştır. Elbette bu hak da diğer haklar gibi sınırsız ve gerekçesiz kullanılamaz. Nitekim idarenin yapmış olduğu her türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolu açıktır (AY m.125). Ancak kanun koyucu, Bakanlığa bu hakkı tanımakla beraber, Birliğe de, Bakanlık tarafından karar verilmek suretiyle tarifenin yeniden görüşülmesi için onaylanmayarak kendisine gönderilen tarifeyi, yönetim kurulu üyelerinin yeterli nisabıyla tarifenin aynen kabul edilmesi şeklinde alınacak bir karar ile Bakanlık tarafından itiraza uğrayan tarifeyi kesinleştirme hakkı tanımıştır. Birlik, kanun koyucu tarafından kendisine verilmiş bu hakkını kullanabilmek için yeterli nisabı sağlayamıyorsa, artık, Bakanlığın yapmış olduğu bu menfî idari işleme karşı dava açamamalıdır. Zira avukatların ücret hakkı bakımından son derece önemli olan tarife, baroların tümünü temsil eden Birliğin yönetim kurulu üyelerinin yeterli nisabı sağlanamadığı için onaylanmıyorsa, artık, Bakanlığın yapmış olduğu bir idarî işlemden söz edilemez. Birlik, yetkilerini yönetim kurulu aracılığıyla kullanabileceği için, bu durumda, yönetim kurulunca yeterli nisapla kabul edilen bir tarifeden söz edilemeyecek, dolayısıyla, Birlik tarafından yapılan bir idari işlemden söz edilemeyecektir. Yokluk niteliğine haiz bir işleme, üstelik Bakanlık tarafından değil de Birlik tarafından yapılan bir idari işleme karşı, Birliğin, Bakanlık tarafından yapılmış bir idarî işlem varmış gibi, idarî işlemin iptalini sağlayabilmek için devlet aleyhine dava açması mümkün olamamalıdır. Birliğin yapması gereken, gerek Bakanlığın gerek baroların ama en önemlisi Bakanlık tarafından onaylanmayan tarifenin aynı şekilde Bakanlığa geri gönderilebilmesi için onay vermeyen yönetim kurulu üyelerinin görüşlerini dikkate alarak yeni bir tarife hazırlamasıdır. Bunun dışında, tarife, Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra, ne şekilde onaylanmış olursa olsun, bu tarifeye karşı menfaati ihlâl edilen herkes tarafından iptal davası açılmasının mümkün olduğu ifade edilmelidir. Aynı yönde bkz.

Yılmaz, Tez, s.145; Aydın, Murat, Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerinin Eleştirisi (Eleştiri), TBBD, S.63, 2006,

s.75. Tarife, genel düzenleyici işlem olduğu için, tarifeye karşı açılacak iptal davalarının, Danıştay Kanunu’nun 24’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının c bendi uyarınca Danıştay’da açılması gerekir. Aynı yönde bkz.

59

itibaren bir ay içinde karar verilmeksizin sessiz kalırsa, tarife, kesinleşir

194

(AvK m.168/2

195

,

c.3).