• Sonuç bulunamadı

Yakalamaya Yetki Veren Mevzuatlar 1 Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası

2.1 2001 ÖNCESİ POLİSİN YETKİLERİ

2.1.2. Yakalama Yetkisi 1 Yakalama Nedir?

2.1.2.4. Yakalamaya Yetki Veren Mevzuatlar 1 Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası

Ülkemizin temel yasalarından olan Anayasa yakalama konusuna geniş bir şekilde yer vermiştir. Anayasamıza göre: “Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde, hâkim kararıyla tutuklanabilirler. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak

95 Cerrah, Semiz, a.g.e. , s. 159.

suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanunda gösterilmektedir”97.

Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hâkim önüne çıkarılıncaya kadar bildirilir.

Yakalanan veya tutuklanan kişi tutuklama yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için, gerekli süre hariç en geç kırk sekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılmaktadır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.

Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı yakınlarına bildirilir.

Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma, ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlama için bir güvenceye bağlanabilir.

Her ne sebeple olursa olusun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.

2.1.2.4.2. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu

Ülkemizdeki kanunların çoğunda olduğu gibi, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu da yakalama konusuna geniş bir şekilde yer vermiştir. CMUK’nun 27 maddesine göre; “Meşhut cürüm sırasında rastlanan veya meşhut cürümden dolayı takip olunan şahsın firarı umulur veya hemen hüviyetinin tayini mümkün olmazsa tutuklama müzekkeresi olmaksızın dahi, o şahsı herkes muvakkaten yakalayabilir. Cumhuriyet Savcısı veya derhal amirlerine müracaat imkânı olmayan hallerde zabıta memurları,

tutuklama müzekkeresi kesilmesini müstelzim ve aynı zamanda tehirinde mazarrat umulan hususlarda sanığı muvakkaten yakalayabileceklerdir”98.

Takibi şikâyete bağlı olup, küçüklere yahut beden veya akıl hastalığı yahut maluliyet dolayısıyla kendisini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen meşhut cürümlerde sanığın yakalanması şikâyete bağlı değildir.

İşlenmekte olan suç, meşhut suç olarak ifade edilmektedir.

“Henüz işlenmiş olan suç ile suçun işlenmesinden hemen sonra zabıta veya suçtan zarar gören şahıs yahut başkaları tarafından takip edilerek veya suçun pek az evvel işlendiğini gösteren eşya veya izlerle yakalanan kimsenin işlediği suç da meşhut suç sayılır”99 demek suretiyle meşhut suçun alanı genişletilmiş, suçla mücadelede daha etkin olunması sağlanmıştır.

2.1.2.4.3. Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği

Türk polisine yakalama yetkisi veren yönetmelik, Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’dir. Bu yönetmeliğe göre, “Yakalama hâkim kararı veya Cumhuriyet Savcısının emri ile veya doğrudan kolluk kuvveti tarafından yapılmaktadır”.

Doğrudan kolluk kuvveti tarafından yapılan yakalama halinde işlem, yakalanan kişi ve uygulanan tedbirler derhal Cumhuriyet Savcısına bildirilmektedir.

Yakalanan kişinin ilk olarak üst araması yapılır ve kendisine veya başkalarına zarar verebilecek silah gibi unsurlardan arındırılması sağlanmaktadır.

Yakalama sırasında suçun iz, eser, emare ve delillerinin yok edilmesini veya bozulmasını önleyecek tedbirler alınmaktadır.

98 Bıçak, Şafak, Güvenlik Kuvvetleri Ve …, a.g.e., s. 286.

99 Kayıhan İçel, Feridun Yenisey, Karşılaştırmalı ve Uygulamalı Ceza Kanunları, 4. Baskı, Beta Basımevi, İstanbul, 1994, s. 1052.

Yakalama sırasında kişiye, suç ayrımı gözetilmeksizin, yakalama sebebi ve hakkındaki iddialar ile susma ve müdafiden yararlanma hakları, herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal bildirilmektedir100.

Yakalamadan ve yakalama süresinin uzatılmasına ilişkin emirden, yakalananın bir yakınına veya belirlediği bir kişiye Cumhuriyet Savcısının kararıyla gecikmeksizin haber verilmektedir.

Yakalanan kişiye yakalanmaya itiraz etme hakkı bulunduğu bildirilerek, bu hakkın nasıl kullanılacağı açıklanır.

Yakalama işlemi bir tutanakla tespit edilir, bu tutanağın bir sureti yakalanan kişiye verilmektedir. Bu kişiye ayrıca, haklarının yazılı olarak bildirildiğini ve kendisi tarafından da bu hususun anlaşıldığını belirten; yönetmeliğe ekli "Şüpheli ve Sanık Hakları Formu" (Ek A) tanzim edilerek imzalı bir örneği verilmektedir.

Yakalanan kişi en kısa zamanda gözaltı birimine götürülmektedir”101.

2.1.2.4.4. Polis Vazife ve Selâhiyet Kanunu

Polise yetki veren kanunların en önemlisi olan Polis Vazife ve Selâhiyet Kanunu da polise yakalama yetkisi vermektedir. Bu kanuna göre yakalama aşağıdaki hallerde ortaya çıkmaktadır102:

a) Suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hallerde, suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare veya delil bulunan şüpheliler.

b) Haklarında, yetkili mercilere verilen yakalama veya tutuklama kararı bulunanlar.

c) Halkın rahatını bozacak veya rezalet çıkaracak derecede sarhoş olanları veya sarhoşluk halinde başkalarına saldıranları, yapılan uyarılarına rağmen bu

100 Resmi Gazete, Sayı 23480, Tarih 01.10.1998.

101 http://www.hukuki.net/kanun/23480.35.text.asp (18.9.2005).

102 Kayıhan İçel, Yener Ünver, Karşılaştırmalı Ceza Hukuku Yasaları, 3. Basım, Beta Basım A.Ş., İstanbul, Eylül-2004, s. 522.

hareketlerine devam edenler ile başkalarına saldırmaya yeltenenleri ve kavga edenler.

d) Usulüne aykırı şekilde ülkeye giren ya da haklarında sınır dışı etme veya geri verme kararı alınanlar.

e) Polisin kanunlara uygun olarak aldığı tedbirlere karşı gelenleri, direnenleri ve görev yapmasını engelleyenler.

f) Bir kurumda tedavi, eğitim ve ıslahı için kanunlarla ve bu kanunun uygulanmasını gösteren tüzükte belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla toplum için tehlike teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol bağımlısı, serseri veya hastalık bulaştırabilecek kişiler.

g) Haklarında gözetim altında ıslahına veya yetkili merci önüne çıkarılmasına karar verilen küçüklerdir.

Yakalanması, belirli bir usule bağlanmış kişilerle ilgili kanun hükümleri saklıdır.

Yakalanan kişilerin kaçması veya saldırıda bulunmasının önlenmesi bakımından, kişinin sağlığına zarar vermeyecek şekilde her türlü tedbir alınabilmektedir.

Yakalanan kişilere, yakalama sebebi herhalde yazılı ve bunun mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal; toplu suçlarda ise en geç, bu kişiler hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.

Yakalananlardan;

a) Uyuşturucu madde kullanmış olanlar ile sarhoş olanların,

b) Zor kullanılarak yakalananların,

c) Haklarında suç soruşturması yapılacak olan şüpheli ve sanıkların, Yakalama anındaki sağlık durumları, tabip raporları ile tespit edilir.

Yakalanan kişilerden suç işlediği şüphesi altında olanlar adli mercilere sevk edilmektedir. Haklarında ıslah veya tedavi tedbirleri alınması gerekenler, ilgili kurum yetkilileri tarafından teslim alınır. Yakalama sebebi ortadan kalkanlar derhal serbest bırakılır.103 Temel hak ve hürriyetlerden yoksun olan kişi özgürlüğü ve güvenliği açısından yakalamanın sona erme zamanına dikkat edilmelidir.