• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği uyum sürecinde polisin arama, yakalama ve ifade alma yetkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avrupa Birliği uyum sürecinde polisin arama, yakalama ve ifade alma yetkisi"

Copied!
157
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI

AVRUPA BİRLİĞİ UYUM SÜRECİNDE

POLİSİN, ARAMA YAKALAMA VE İFADE ALMA

YETKİSİ

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

DANIŞMAN

Yrd. Doç. Dr. Süleyman KARAÇOR

Uğur ŞAHİN

034229001009

(2)

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ……..I KISALTMALAR ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …VIII GİRİŞ ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ...…IX BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE

1.1. POLİSİN TANIMI VE TARİHÇESİ….. ….. ….. ….. ….. …….1

1.1.1. Polisin Tanımı….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …….1 1.1.1.1. Kolluk Güçleri Ve Türk Polis Örgütünün Örgütlenme

Düzeni... ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …….2

1.1.1.2. Türk Polisinin Görevleri….. …… ….. ….. …….2 1.1.2. Türk Polis Teşkilatının Tarihçesi….. ….. ….. ….. …….4 1.1.2.1. Eski Türklerde Polislik….. ….. ….. ….. ….. …….5

1.1.2.2.Osmanlı Devletinde Polislik ……. ……. …….5

1.1.2.3. Cumhuriyet Döneminde Polislik ……. ……. ……. …….7 1.1.3. Türk Polisinin Yetkileri ……. ……. ……. ……. ……. …….9 1.1.3.1. Yetkinin Tanımı ……. ……. ……. ……. ……. …….9 1.1.3.2. Durdurma Yetkisi ……. ……. ……. ……. ……. …...10 1.1.3.3. Kimlik Sorma Yetkisi ……. ……. ……. ……. …...10 1.1.3.4. El Koyma Yetkisi ……. ……. ……. ……. ……. …...10

1.1.3.5. Zor kullanma Yetkisi ……. ……. …...11

1.1.3.6. Silah Kullanma Yetkisi ……. ……. ……. ……. ..….11 1.1.3.7. Bazı Yerlere Girme Yetkisi ….. ….. ….. …...11 1.1.3.8. Men Yetkisi ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...12 1.1.3.9. Bilgi Toplama ve İstihbarat Yetkisi ….. ….. …...13 1.1.3.10. Kapatma Yetkisi ….. ….. ….. ….. …...13

1.1.3.12. Arama Yetkisi ….. ….. ….. ….. …...14

1.1.3.13. Yakalama Yetkisi ….. ….. ….. ….. …...14

1.1.3.14. İfade Alma Yetkisi ….. ….. ….. …...14

(3)

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE’DE 2001 ÖNCESİ TÜRK POLİSİNİN ARAMA, YAKALAMA VE

İFADE ALMA YETKİLERİ

2.1. 2001 ÖNCESİ POLİSİN YETKİLERİ ….. ….. ….. …...19

2.1.1. Arama Yetkisi ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...20

2.1.1.1. Arama Nedir? ….. ….. ….. ….. …...20

2.1.1.2. Arama Çeşitleri ….. ….. ….. ….. …...20

2.1.1.2.1 Adli Arama ….. ….. ….. ….. …...20 2.1.1.2.2. Önleme Araması ….. ….. ….. …...21 2.1.1.3. Önleme Araması İle Adli Arama Arasındaki Fark …...22

2.1.1.4. Rıza ile Arama ….. ….. ….. ….. …...22

2.1.1.5. Aramaya Yetki Veren Mevzuatlar ….. …...24

2.1.1.5.1. Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası’nda Arama.24 2.1.1.5.2. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda Arama ...25

2.1.2. Yakalama Yetkisi ….. ….. ….. ….. ….. …...26

2.1.2.1. Yakalama Nedir? ….. ….. ….. ….. …...26 2.1.2.2. Yakalama Çeşitleri ….. ….. ….. ….. …...27

2.1.2.2.1. Önleme Yakalaması ….. ….. …...27

2.1.2.2.2. Adli Yakalama ….. ….. ….. …...27

2.1.2.3. Adli Ve Önleme Amaçlı Yakalamada Uygulama …...28

2.1.2.3.1. Basit Şüphe ….. ….. ….. …...29

2.1.2.3.2. Makul Şüphe ….. ….. ….. …...29

2.1.2.3.3. Kuvvetli Şüphe: ….. ….. ….. …...29 2.1.2.4. Yakalamaya Yetki Veren Mevzuatlar ….. …...30 2.1.2.4.1. Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası …...30 2.1.2.4.2. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu …...31 2.1.2.4.3. Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma

Yönetmeliği ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...32 2.1.2.4.4. Polis Vazife ve Selâhiyet Kanunu …...33 2.1.2.5. Türk Hukukunda Yakalanan Kişinin Hakları …...35

(4)

2.1.2.5.1. Türk Hukukunda Yakalananın Anayasaya Uygun Olmasını İsteme Hakkı ….. ….. ….. ….. ….. …...36

2.1.2.5.2. Türk Hukukunda Yakalanan Kişinin Haklarını

Öğrenme Hakkı ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...36

2.1.2.5.3. Türk Hukukunda Yakalanan Kişinin Susma Hakkı ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...36 2.1.2.5.4. Türk Hukukunda Yakalanan Kişinin İsnadı

Öğrenme Hakkı ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...38

2.1.2.5.5. Türk Hukukunda Yakalanan Kişinin Yakınlarına

Haber Verme Hakkı ….. ….. ….. ….. ….. …..39

2.1.2.5.6. Türk Hukukunda Yakalanan Kişinin Hâkim Önüne

Çıkarılma Hakkı ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...40

2.1.2.6. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde Yakalanan Kişinin

Hakları ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...40

2.1.2.6.1. Sözleşmeye göre, yakalanan veya tutuklananın “Habeas Corpus” (İtiraz Etme Hakkı) ….. ….. ….. …...43 2.1.3. İfade Alma Yetkisi ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...45 2.1.3.1. İfade Alma Nedir? ….. ….. ….. ….. ….. …...45 2.1.3.2. İfade Almaya Yetki Veren Mevzuatlar ….. ….. …...45 2.1.3.2.1. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ….. …...45 2.1.3.2.2. Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma

Yönetmeliği ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …...47 2.1.3.2.3. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ….. …...48 2.1.3.3. İfade Almada Yasak Yöntemler ….. ….. ….. …...48 2.1.3.3.1. Kötü davranma ….. ….. ….. ….. …...49 2.1.3.3.2. Zorla İlaç Verme ….. ….. ….. ….. …...49 2.1.3.3.3. İşkence ….. ….. ….. ….. ….. …..49 2.1.3.3.4. Yorma ….. ….. ….. ….. ….. …..50 2.1.3.3.5. Aldatma ….. ….. ….. ….. ….. …..50 2.1.3.3.6. Bedensel Cebir ve Şiddette Bulunma ….. …..51 2.1.3.3.7. Bazı Araçlar Uygulama: ….. ….. ….. …..51 2.1.3.3.8. Kanuna Aykırı Menfaat Vaadinde Bulunma …..51

(5)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AVRUPA BİRLİĞİ UYUM SÜRECİNDE TÜRK POLİSİNİN YETKİLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

3.1.TÜRK POLİSİNİN ARAMA, YAKALAMA VE İFADE ALMA YETKİSİ….53 3.1.1. AB Uyum Sürecinde Türk Polisinin Arama Yetkisi ….. …..53

3.1.1.1. Arama Çeşitleri ….. ….. ….. ….. ….. …..56 3.1.1.1.1. Adli Arama ….. ….. ….. ….. …..57 3.1.1.1.2. Önleme Araması ….. ….. ….. ….. …..57 3.1.1.1.2.1. Belçika’ da Önleme Araması ….. …..58 3.1.1.1.2.2. Alman Ceza Muhakemesinde Önleme

Araması ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..59

3.1.1.1.3. Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hallerde

Arama ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..61

3.1.1.1.4. Şahısların Aranması ….. ….. …..61 3.1.1.1.5. Şüpheli Veya Sanıkla İlgili Arama …..62 3.1.1.16. Şüpheli Veya Sanık Haricindeki Diğer

Kişilerle İlgili Arama ….. ….. ….. ….. …..62 3.1.1.1.7. Gece yapılacak arama ….. ….. …..62 3.1.1.2. Arama Yetkisine Yer Veren Mevzuat ….. …..63 3.1.1.2.1. Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası …..63 3.1.1.2.2. Türk Ceza Kanunu ….. ….. …..63 3.1.1.2.3. Ceza İnfaz Kanunu ….. ….. …..64 3.1.1.2.4. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu …..64 3.1.1.3. Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hallerde Arama….64 3.1.1.4 Avrupa Birliği Uyum Sürecinde Arama Yetkisinde Mevzuatımızda Yapılan Değişiklikler ….. ….. ….. …..65

3.1.1.4.1. Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası …..65 3.1.1.4.2. Türk Ceza Kanunu ….. ….. …..67 3.1.1.4.3. CMUK ve CMK’nın karşılaştırılması …..68 3.1.1.4.4. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu …..69 3.1.1.4.5. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği….74

(6)

3.1.1.5. AB Uyum Sürecinde AB’ne Üye Bazı Avrupa Ülkelerindeki Arama Yetkisi Uygulamaları İle Türkiye’deki

Uygulamaların Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. …..76 3.1.1.5.1. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Ülkelerindeki Uygulamalar ve Yasal Düzenlemeler İle Türkiye’deki Uygulamalar ve Yasal Düzenlemelerin

Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..76 3.1.1.5.1.1. Türkiye’nin İngiltere İle

Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. ….. …..77 3.1.1.5.1.2. Türkiye’nin Almanya İle

Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. ….. …..79 3.1.1.5.1.3. Türkiye’nin Avusturya İle

Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. ….. …..81 3.1.1.5.1.4. Türkiye’nin Belçika İle

Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. ….. …..81 3.1.1.5.1.5. Türkiye’nin İtalya İle Kıyaslanması 3.1.2. AB Uyum Sürecinde Türk Polisinin Yakalama Yetkisi ….. …..83

3.1.2.1. Hâkim Kararı Olmaksızın Yakalama Yapılabilecek Durumla

….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..85

3.1.2.2. Yakalama, Gözaltına Alma Ve İfade Alma Yönetmeliği’ne Göre Yakalanan Kişinin Sağlık Kontrolü ….. ….. ….. ….. …..85

3.1.2.3. AB Uyum Sürecinde Yakalama Yetkisinde Mevzuatımızda

Yapılan Değişiklikler ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..86

3.1.2.3.1. Anayasamızın 19’uncu Maddesinde Yapılan

Değişiklikler ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..86 3.1.2.3.2. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Yapılan

Değişiklikler ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..87 3.1.2.3.3. Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma

Yönetmeliği’nde Yapılan Değişiklikler ….. ….. ….. …..89 3.1.2.4. Yakalama Ve Yakalanan Kişi Hakkında Yapılacak İşlemler

….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..90 3.1.2.5. Önleme Yakalaması ….. ….. ….. ….. …..92

(7)

3.1.2.6. Adli Yakalama ….. ….. ….. ….. ….. …..95 3.1.2.7. Tutuklama Kararına Dayanan Müzekkereli Yakalama…..96 3.1.2.8. Tutuklama Kararına Dayanmayan Müzekkereli Yakalama ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..96 3.1.2.9. Uluslararası İnsan Hakları Belgelerinde Yer Alan Yakalama İle İlgili Hükümler ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..97

3.1.2.9.1. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel

Beyannamesine Göre Yakalama ….. ….. ….. ….. …..97 3.1.2.9.2. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Göre Yakalama ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..97 3.1.2.9.3. Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar

Sözleşmesi’ne Göre Yakalama ….. ….. ….. …..99 3.1.2.9.4. İşkence ve Başka Zalimce, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Davranış ya da Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler

Sözleşmesi ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..99

3.1.2.10. AB Uyum Sürecinde Avrupa Birliği’ne Üye Ülkelerden İngiltere Ve Almanya’daki Uygulamalar İle Türkiye’deki Uygulamaların

Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. …..… ….100

3.1.2.10.1. Türkiye İle İngiltere’nin Kıyaslanması ….100 3.1.2.10.2. Türkiye İle Almanya’nın Kıyaslanması ….102 3.1.3. Avrupa Birliği Uyum Sürecinde Türk Polisinin İfade Alma Yetkisi

….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….108 3.1.3.1. AB Uyum Sürecinde Türk Polisinin İfade Alma Yetkisinde Mevzuatımızda Yapılan Değişiklikler ….. ….. ….. ….109

3.1.3.1.1. Avrupa Birliği Uyum Sürecinde CMUK ve

CMK’nın Karşılaştırılması ….. ….. ….. ….. ….109 3.1.3.1.2. Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….120

3.1.3.1.3. Yakalama ve İfade Alma Yönetmeliği’nde Yapılan Değişiklikler ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….120 3.1.3.2. İnsan Hakları Açısından Kolluğun Yükümlülükleri ….123 3.1.3.2.1.Yapılması Gereken Yükümlülükler ….. ….123

(8)

3.1.3.2.2. Yapılmaması Gereken Yükümlülükler ….. ….124 3.1.3.3. İfade Almada Müdafiin Hazır Bulunması ….. ….125 3.1.3.4. Tanıkların İfadesinin Alınması ….. ….. ….. ….126 3.1.3.5. AB Uyum Sürecinde İfade ve Sorgu Usulü ….. ….127 3.1.3.5.1. İfade ve Sorgu Tarzı ….. ….. ….. ….127 3.1.3.5.2. İfade Alma ve Sorguda Yasak Usuller ….. ….129 3.1.3.5.3. Çağdaş İfade Alma Yönteminde İletişim ….129 3.1.3.6.AB Uyum Sürecinde AB’ne Üye Ülkelerden İngiltere ve Almanya Uygulamaları İle Türkiye’deki İfade Alma

Uygulamalarının Kıyaslanması ….. ….. ….. ….. ….130 3.1.3.6.1. Türkiye İle İngiltere’nin Kıyaslanması ….. ….130 3.1.3.6.2. Türkiye İle Almanya’nın Kıyaslanması ….132

SONUÇ ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….. ….134

(9)

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

ABD : Avrupa Birleşik Devletleri

AET : Avrupa Ekonomi Topluluğu

a.g.e. : Adı geçen eser

AİHS : Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

APK : Araştırma Planlama ve Koordinasyon Dairesi

AT : Avrupa Topluluğu

CİK : Ceza İnfaz Kanunu

CMK : Ceza Muhakemeleri Kanunu

CMUK : Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu

EGM : Emniyet Genel Müdürlüğü

PVSK : Polis Vazife ve Selâhiyet Kanunu

s. : Sayfa

StPO :Strafprozebordung (Almanya CMUK’sı)

RG :Resmi Gazete

TAS : Tek Avrupa Senedi

T.C. : Türkiye Cumhuriyeti

TCK : Türk Ceza Kanunu

TMK : Terörle Mücadele Kanunu

(10)

GİRİŞ

İnsan hayatı sosyal bir yapılanmayı gerektirir. İnsanlar birlikte yaşamak zorundadırlar. Bu birlikteliklerini sürdürebilmeleri için bir düzenle güven sağlanmalı ve bu ortam devam ettirilmelidir. İnsanlar binlerce yıldan beri birlikte yaşamışlar, düzen ve güven konularına önem vermişlerdir.

İnsanların birlikte yaşama ihtiyacı toplumların devlet olarak yapılanmasını doğurmuş ve kamu düzeni ile güveninin sağlanması devletin başta gelen görevlerinden olmuştur. Devletin sağlamak ve korumakla görevli olduğu bu ortam emniyet ve asayiş gibi kavramları gündeme getirmektedir. Ve sonunda devlet bu görevlerini yerine getirmek için polis ve diğer kolluk kuvvetlerini meydana getirmiştir.

Baş döndürücü bir hızla gelişen dünyamızda toplum düzenini bozucu suçların işlenmesindeki şekil ve yöntemleri de değişmiş ve gelişmiştir. Sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde kanunlarla kurulan güvenlik güçlerinin görev, sorumluluk ve yetkileri de kanunlar tarafından ortaya konulmuştur. Çok çeşitli kanun ve yönetmeliklerle de güvenlik güçlerine çeşitli görevler ve yetkiler verilmiştir. Türk polisinin bu düzenlemeler içerisinde suç unsuruna karşı koruma görevini devlet adına başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için çağdaş bir yönetim ve teşkilat yapısına ve çağdaş bir yapıya sahip yasal düzenlemelerin kendilerine verdiği yetki ve sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir.

Suç ve suçlularla mücadele konusunda yapılan bütün eylemlerin kanuni sınırlar içerisinde olması gerekmektedir. Suçluların tespitinde şahıstan delile yöntemi artık çok gerilerde kalmıştır. Esas olan ise AB uyum sürecinde olan bir ülke olarak Türkiye’de suç ve suçlularla mücadelede delilden sanığa gitme yöntemidir. Bütün bu kavramlar AB’ne üye olma yolunda Türkiye’deki bütün kurumlarda olduğu gibi Türk polis teşkilatında da hızlı ve olumlu değişikliklere yol açmıştır.

Temel stratejik hedef olarak belirlenen AB üyeliği için Türkiye katılım müzakerelerinin başlaması için ön şart niteliğinde olan “Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni” yerine getirmek amacıyla kapsamlı anayasal ve yasal değişiklikler reformuna başlamıştır. Bu amaçla 2001 yılının ekim ayında Anayasal değişiklikle başlayan uyum çalışmaları Şubat 2002 ve Temmuz 2003 döneminde çıkarılan yedi uyum paketiyle

(11)

temel hak ve özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, azınlıkların korunması ve saygı görmesi alanlarında düzenlemeler yapılmıştır ve hala yapılmaya devam edilmektedir.

Bu hızlı gelişmelerin yoğunluğunda gelişen konuların en başta gelenleri ise insan hakları ve özgürlükleri olmuştur. Bu dönem içerisinde birey öne çıkmış ve birey odaklı yapılanmalara gidilmiştir. Bu yapılanmalar teşkilatların geleneksel olarak getirdikleri kültürden büyük bir yıkıma neden olmuştur. Bunların başında da sayabileceğimiz insan hakları odaklı olarak kanunlarda yapılan ve AB’ne üye ülkelerin kanunlarına çok yakın olarak ele alınan polisin yetkileri konuları olmuştur. Temelde insan hakları kavramının insanın varlığından kaynaklanan insanca yaşayabilmesi için gerekli olan her türlü yasal düzenlemeleri içerdiği gerçeğiyle yapılan tüm değişikliklerin güvenlik güçlerine olumlu katkılarıdır. Bu süreçte polis yetkilerinden olan ifade alma, arama ve yakalama gibi yasal sınırlar aşıldığı zaman insan hak ve özgürlüklerini en çok zedeleyecek olan konularda çaplı değişiklikler meydana getirilmiştir.

İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasinin ve temel hak ve özgürlükler kapsamında arama, yakalama ve ifade alma yetkisinde yapılan yeni düzenlemeler Türk Polisi’nin görev ve yetkilerini yeniden yapılandırmıştır. AB’ne üye devletler her geçen gün hukuk sistemlerini birbirlerine benzetmeyi ve ortak bir takım hususlarda birleşmeyi amaçlamaktadır. Schengen Anlaşması ile de ortak polis teşkilatına doğru gidilmektedir. Bu anlaşmaya göre sınır ötesi operasyonlar bile yapılmaktadır.

Çalışmanın bölümlerinde polis teşkilatının günümüze kadar gelirken tarihi kesitlerinden bölümler alınarak yapılanmasından bahsedilmiştir. Bu arada polisin genel olarak yetkilerine değinilmiştir. AB’ne uyum süreci içerisinde 2001 yılına kadar olan süreçte bu yetkilerden ifade alma, arama ve yakalama konularına yetki veren kanunların eski biçimleri değerlendirmeye tutulmuş ve bu süreç içerisinde günümüze kadar yapılan değişiklikler karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Gelinen en son aşamada ise mevcut yasal düzenlemelerdeki bu yetkiler, AB’ne üye bazı ülkelerin yasal düzenlemeleri ile karşılaştırılmış olup ülkemizdeki durumun resmi ortaya konulmuştur.

(12)

sonucunda elde edilen veriler ışığında Türkiye’de polisin yetkilerinde AB’ne uyum sürecinde meydana gelen değişikliklerin Türk toplumu ve bireyi üzerindeki etkilerinin olumlu mu, olumsuz mu olacağı ve AB’ne üye ülkelerin yasal düzenlemelerine göre ne durumda olduğumuz değerlendirilecektir.

(13)

BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. POLİSİN TANIMI VE TARİHÇESİ 1.1.1. Polisin Tanımı

Polis kavramı köken olarak eski Yunanca’da politika anlamına gelen Politeia ve onun Latince’deki karşılığı olan politia ile İngilizcedeki karşılığı olan policy kavramı ve yine eski Yunanca’da şehir anlamına gelen polis kelimelerinden gelmektedir. İngilizcedeki police ve Türkçedeki polis kavramları, kökeni bunlar olsa da politika veya şehir anlamlarında değil de güvenlik gücü anlamında kullanılmaktadır1. Polis, kent içinde kamu düzenini, huzur ve güveni sağlayan örgüt, kolluk, zabıta, şehirde güvenliği sağlamakla görevli kişilerdir2 olarak tanımlanabilir.

Polis; kamusal ve bireysel güvenliği, kamu düzenini ve konut (mesken) masuniyetini (can ve mal güvenliği ile konut dokunulmazlığı) korumaktadır. Halkın ırz (namus, iffet) korurken bir yandan da halkın dinlenmesini (huzurunu) sağlamaktadır. Yardım isteyenlerle, yardıma muhtaç olan çocuk, sakat ve çaresizlere yardım etmektedir. Yasa, tüzük ve yönetmeliklerin kendisine verdiği görevleri yapmaktadır3.

Değişik sözlüklerde polis, kent içerisinde toplum düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan örgüt ve bu örgütte yer alan memur4 olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda iyi polis, mesleğin gereklerini yerine getirebilecek bir dizi kişisel özelliklere sahip ve iyi bir eğitim verilmiş polistir. Polis, gerektiğinde zor kullanmasını bilen ve mesleksel bilgisi yeterli kişidir. Aynı zamanda, yaşadığı toplumun ekonomik, sosyolojik ve politik

1 Ahmet Hamdi Aydın, Polis Meslek Hukuku, Doğuş Yayıncılık, Ankara-1996, s. 5.

2 Yılmaz Yaşar, Polis Meslek Hukuku, 16. Baskı, Başkent Klişe Matbaacılık, Ankara, Ekim-2004, s.2. 3 http://www.egm.gov.tr/apk/dergi/34/yeni/web/Huseyin_ERKUL.htm (15.11.2005).

(14)

yapısını akademik anlamda bir ölçüye kadar bilen ve görev alanı içinde yer alan yasalar hakkında yeterli derecede bilgili yasa gücü demektir5.

1.1.1.1. Kolluk Güçleri Ve Türk Polis Örgütünün Örgütlenme Düzeni Ülke sınırları içerisinde toplumun düzeninin bozulmaması için gerekli önleyici ve caydırıcı önlemleri almak, suçları aydınlatmak ve suçluları yakalamak, sanıkları yargı organına göndermek, kısaca toplumun dirlik ve düzenini sağlamak için kurulmuş olan örgütlere kolluk gücü denilmektedir. Kolluk güçleri görev ve yetkilerinin niteliğine göre genel kolluk, özel kolluk ve yardımcı kolluk olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır.

Genel kolluk, belediye sınırları içerisinde görev yapan polis örgütünden ve belediye sınırları dışında ve polis örgütünün kurulmadığı yerleşim birimlerinde görev yasalarına göre belirli görevleri yapmak amacıyla kurulmuş olan kolluk ise Emniyet Örgütü Yasasının 3. Maddesinde özel kolluk6 olarak tanımlanmaktadır.

1.1.1.2. Türk Polisinin Görevleri

Devlet ve millet olarak varlığımızın özgürlükçü demokratik düzen içerisinde her türlü iç tehlikeden uzak tutulması, yargı ve yasa üstünlüğünün sağlanması ve korunması, yurtta huzur ve düzenin sağlanması, vatandaşların canının, malının, ırzının korunması, suç işlemeye yönelik davranışların önlenmesi, işlenmiş suçların işlenmeye devam edilmesinin önüne geçilmesi ve sanıkların yakalanarak yargı önüne çıkarılması, ilgili yasaların ve diğer yasa hükümlerinin kendisine verdiği görevlerin yerine getirilmesi polisin temel görevlerindendir7.

Polisin suçla mücadele alanında yapmış olduğu faaliyetler üç başlık içerisinde ele alınabilir;

a) Proaktif polislik, b) Önleyici polislik,

5 Kayhan Mutlu, Polisin İyi Polis Tanımı , Uluslararası Sempozyum, Avrupa Birliği Sürecinde Türk

Polisi, Emniyet Genel Müdürlüğü Basımevi, Ankara, 1997, s.134.

6 Emniyet Teşkilatı Kanunu, (04.06.1937 tarih, 3201 SK), Resmi Gazete, S.3629, 12.06.1937.

7 Emniyet Genel Müdürlüğü; 150. Kuruluş Yıldönümünde Türk Polisi, Emniyet Genel Müdürlüğü Basımevi, Ankara, 1995, s.3.

(15)

c) Adli-tepkisel polisliktir.

Proaktif Polislik: Suçlar işlenmeden önce aktif olarak çalışılması sonucu suçları önlemeyi ifade etmek için kullanılmaktadır.

Önleyici polislikte suç işlenmeden önceki aşamaya hitap etmektedir.

Tepkisel polislik ise aktif saldırganlar ve suç sonrası müdahale8 ile ilgili olan bölümdür.

Polisin geleneksel görevi; “suçu önleme ve işlenmiş olan suçların sanıklarını yakalayarak toplumda huzur ve güveni sağlamaktır”9 denilebilir. Polis Vazife ve Selahiyetleri yasası polisin genel güvenlikle ilgili görevlerini iki bölüme ayırmaktadır. Bu görevler ise şöyle sıralanmaktadır10:

a) Yasalara, tüzüklere, yönetmeliklere, hükümet emirlerine ve kamu düzenine uygun olmayan hareketlerin işlenmesinden önce bu yasa ve hükümlerin çerçevesinde önüne almak,

b) İşlenmiş olan bir suç hakkında ceza muhakemeleri usulü yasası ile diğer yasalarda yazılı görevleri yapmaktır11.

Emniyet Örgütü Yasasına göre polis; yaptıkları görev ve vermiş oldukları hizmet dikkate alınarak üç gruba ayrılmıştır. Bunlar; idari, siyasi ve adli polistir.

İdari Polis; İdari polisin amacı suçları doğmadan önlemektir. Kamu düzenini sağlama amacına yönelik olarak önleyici ve koruyucu tedbirler alma ve yardıma muhtaç olanlara yardım etmekle görevlidir12. Devriye hizmetleri önleyici polislik için örnek olarak verilebilir.

8 Aytekin Geleri, Devriye Polisi,1. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Haziran–2002, s. 21-26.

9 İsmail Metin, Fetullah Eraslan, Türkiye’ de Polis ve Kişi Hakları, İletişim Yayınları, İstanbul, 1994, s.20.

10 Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu (04.04.1929 tarih, 1412 SK), Resmi Gazete, S.1172, (20.04.1929). 11 Kanun Metinleri Dizisi, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2004, 36. 12 Ahmet Hamdi Aydın, Polis Meslek Hukuku,Doğuş yayıncılık,Ankara-1996, s. 57.

(16)

Siyasi Polis; Devletin genel güvenliğiyle ilgili işlerle uğraşır13. Devletin genel emniyetine, ülke, millet ve siyasi bütünlüğüne ve anayasal düzene karşı işlenen suçlarla mücadele etmektedir14. Emniyetin terörle mücadele ve istihbarat birimleri devlet güvenliğinin ve bütünlüğünün korunmasında önemli görevler üstlenmiştir.

Adli Polis; Adli polis, suçun işlenmesiyle beraber kendiliğinden yada adli mercilerin emriyle olaya el koyan, suçun iz ve delillerini bulup adli mercilere gönderen ve adli mercilerce verilen görevler için gereğini yapan polis birimleridir15. Adli işlerle uğraşmak üzere oluşturulmuştur. Suçun işlenmesinden sonra doğrudan doğruya veya adli hâkimlerin emri ile olaya el koyan suçun kanıtlarını toplayan ve saptayan, sanıkları yakalayarak Cumhuriyet Savcıları adına soruşturmayı yürüten, sanıkları suç kanıtları ile birlikte bir yargı organına teslim eden bölümdür. Suçun oluşması ile adli kolluğun görevi de başlamaktadır16. Adli polis, adli soruşturma haricindeki görevlerinde kendi amirlerinin emrindedir17. Son yıllarda adli polisin ayrı bir birim olarak kurulması gündeme gelmiş ise de, bu konuyla ilgili çalışmalar sürdürülmektedir.

Polisin görevleri bunlarla sınırlı kalmamaktadır. Konuyla ilgili olarak Emniyet Genel Müdürlüğü APK Daire Başkanlığının yapmış olduğu bir araştırma polisin görev alanının ne kadar geniş, dağınık ve ağır olduğunu, uymak zorunda olduğu yüzlerce yasa bulunduğunu ortaya koymuştur. 1913 yılı ile 01.08.1996 tarihleri arasını kapsayan bu araştırmaya göre 318 yasa, 77 tüzük, 299 yönetmelik polise görev vermektedir18. Bu rakamlar kendi başına polisin görev yoğunluğunu, karmaşıklığını ve zorluğunu göstermektedir.

1.1.2. Türk Polis Teşkilatının Tarihçesi

İnsanların toplum içinde yaşamak ihtiyacı, diğer temel ihtiyaçlardan önde gelmektedir. Devlet olarak örgütlenmiş toplumlarda, toplum düzeninin ve güveninin

13 Kanun Metinleri Serisi, Emniyet Teşkilatı Kanunu,a.g.e., s. 27. 14 Aydın, a.g.e., s. 57.

15 Aydın, a.g.e.., s. 58.

16 Yaşar, Polis Meslek Hukuku, a.g.e., s.47.

17 Kanun Metinleri Serisi, Emniyet Teşkilatı Kanunu, s. 28.

18 Emniyet Genel Müdürlüğü, Polise Görev Veren Mevzuat Rehberi, Emniyet Genel Müdürlüğü APK Daire Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1996.

(17)

sağlanması Devletin en başta gelen ödevidir. Devletin bu ödevi, ulusal savunma ihtiyacı ile birlikte devlet kadar eskidir19. İnsanların bu ihtiyacı değişik tarihlerde farklı kuruluşlar vasıtasıyla her devlet tarafından sağlanmaya çalışılmıştır.

Tarih, Türk Milleti’nin dünya kavimleri içerisinde devlet kurucu bir ırk olarak tanındığını, devletin devamının sağlanabilmesi için de emniyet ve asayiş hizmetlerinin en iyi bir şekilde yürütülmesi gerektiğine inanan millet olarak göstermektedir20. Ayrıca şanlı tarihimizi incelediğimizde Türk Milleti sadece kendi güvenliği için değil, tüm dünya için her zaman önemli bir denge unsuru olmuştur.

1.1.2.1. Eski Türklerde Polislik

Türk tarihinde emniyet hizmetinin sunulmasına ve bunu sunmakla görevli kişi ve kuruluşlara ilk olarak 8. yüzyılda rastlanmaktadır21. Eski Türklerde kamu düzeni ve güvenliği belli yasalara uygun olarak yürütülmekteydi. Oğuz Han'ın Oğuz Türesi, Cengiz Han'ın Uluğ Yasası, Timur'un Tüzükkatı o devirlerin belli başlı hukuk kuralları örnek olarak gösterilebilir. Bu yasalarda, suçların önlenmesi kadar işlenen suçlarda suçluların yakalanmasına da önem verilmiştir. Eski Türklerde Polis Teşkilatı bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere askeri teşkilat içinde yer almış ve askeri özellikler göstermektedir22.

1.1.2.2.Osmanlı Devletinde Polislik

“Osmanlı İmparatorluğu zamanından 1453’te İstanbul’un fethine kadar emniyet ve asayiş hizmetleri yetki sırasına göre padişah ve sadrazamdan sonra, subaşı, yasakçı ve asesbaşılar tarafından yürütülmekteydi. 1453’ten Türk Polis Teşkilatı’nın kurulduğu 1845’e kadar İstanbul’da emniyet ve asayiş faaliyetleri için ayrı ayrı isimler altında

19 http://www.iem.gov.tr/iem/?m=1&s=13 (14.9.2005). 20 Yaşar,a.g.e., s. 3.

21 Aydın, a.g.e. ., s. 8.

(18)

görevlendirmeler yapılırken İl’lerde Beylerbeyi’nin emrindeki sipahiler asayiş hizmetlerini görmekteydiler”23.

Osmanlı Devleti’nin başında mutlak hâkim olan Padişah, kendisinde bulunan mülki ve askeri yetkileri ile birlikte ülkede kamu düzen ve güvenliğini sağlama işlerini devlet ricalı ve halk karşısında kendilerini temsil eden sadrazamlar, bütün polis teşkilatının en yüksek amiri olmaktadır. Sadrazamın emrinde “Tebdil-i Çuhadırlar” adıyla anılan sivil istihbarat toplayan özel memurlar bulunmaktaydı24.

Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra gerek Osmanlı başkentinde ve gerekse illerde iç güvenlik hizmetlerinin eskisiyle kıyaslanmayacak ölçüde gelişmesine rağmen güvenlik hizmetlerinin birçok makam ve kişilere bağlı olarak yürütülmesi uygulaması sürmekteydi. Örgütlenme açısından ve uygulamadaki bu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla 10 Nisan 1845'te (12 REBİ-ÜL EVVEL 1261) İstanbul'da "POLİS" adıyla bir teşkilat kurulmuş, yeni kurulan polis teşkilatının görevleri yine aynı tarihte yayınlanan Polis Nizamnamesi’nde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere de bir yazıyla duyurulmuştur25.

“Polis Nizamnamesi’nin maddeleri şunlardır26:

a) Memleket içinde seyahat eden Osmanlı veya yabancıların gidiş ve gelişlerini kontrol etmek ve gerekli tezkerelerini vermek,

b) Dışarıdan veya vilayetlerden gelenlerin ellerinde bulunan pasaportlarını veya geçerli tezkerelerini saklamak ve yerine birer ikamet belgesi vermek, c) Ateşli silah kullanacak avcılara ruhsat vermek,

d) Devlet binalarıyla umumi yerlerin korunmasını sağlamak,

e) Çalışabilecek durumda olanların dilenmelerine ve halkı rahatsız etmelerine mani olmak,

f) Fakir, işsiz ve hastaların memleketlerine dönmelerine yardımcı olmak, g) Hapisten çıkanların memleketlerine gitmelerine yardımcı olmak,

23 Aydın, a.g.e, s. 9-10.

24 Yaşar, a.g.e , s. 5.

25 http://www.iem.gov.tr/iem/?m=1&s=14 (14.9.2005). 26 Yaşar, a.g.e , s. 8-9.

(19)

h) Han, lokanta, otel ve bekâr odaları gibi konuk kabul eden yerlerin nizamlara uyup uymadıklarını denetlemek,

i) Kötü niyetli kimselerin toplandığı yerler ve kumarhaneleri denetlemek, j) İşçileri işini bırakmaya teşvik eden, emniyet ve asayişi bozmak amacında

olan derneklerin kurulmasını önlemeye çalışmak,

k) Genel ahlakın bozulmasına neden olacak yazıların basılmasını ve satılmasını önlemek üzere matbaa ve kitap evlerine dikkat etmek, dışarıdan gelen kitap, gazete gibi mevkuteleri gözden geçirmek, gerektiğinde toplatılmasını temin etmek,

l) Tiyatro gibi eğlence ve oyun yerlerinde seyircilerin emniyetinin sağlanmasına ve bu gibi yerlerde emniyet ve asayişin korunmasına dikkat etmek,

m) Bayram ve tatil günlerinde uygulanacak kanun ve emirleri ilgililere bildirmek,

n) Tüccarların iş gördükleri ve görüştükleri borsa tabir olunan yerlerin iç düzenine bakmak, simsarlık yapmak isteyenlere belge vermek ve ruhsatsız olanların çalışmasını önlemek,

o) Lüzum görüldüğü veya şikâyet olduğu takdirde ölen veya hastalanan şahsın eceliyle ölüp ölmediğini veya hangi sebepten dolayı hastalandığını tespit etmektir.”

1.1.2.3. Cumhuriyet Döneminde Polislik

Cumhuriyetin ilk on yılında mevzuat yönüyle bir değişikliğe rastlanmamaktadır. O dönemlerde kurulan icra vekilleri heyetlerinin programlarında askeri güçlendirme ön plandadır. Diğer yapısal reformlarla uğraşılmaktadır. Emniyet ve asayişten kimi programlarda birer cümle veya paragrafla yer verilmekte ise de, uygulamada bir şey yapılmamıştır 27.

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Teşkilat Kanunu olmadığı için gelişmeler Bütçe Kanunlarına bağlı kadro cetvelleriyle sağlanmaktaydı. 30.06.1932 tarihinde

27 http://www.kayseriemniyet.gov.tr/polis_haftasi.asp#CUMHURİYET%20DÖNEMİNDE%20POLİS (20.11.2005).

(20)

çıkarılan 2049 sayılı Polis Teşkilat Kanunu’nun yayınlanmasın kadar geçen dönemde emniyete ilişkin hizmetler 1907 ve 1913 tarihli Polis Nizamnamesi hükümlerine göre yürütülmeye çalışılmıştır28. Nizamname ayrıntılı hükümlere yer vermemiştir.

1937 tarihinde ise 3201 Sayılı Teşkilat Kanunu daha kapsamlı olarak hazırlanmış 04 HAZİRAN 1937 tarihinde yürürlüğe sokulmuştur. 1932-1945 arası 8 tane daha kanun ve tüzük çıkarılmıştır. Bunlar Polis Enstitüsü ve Okulları Tüzüğü, Sicil ve Gizli Tezkiye, Kıyafet ve Teçhizat, Emniyet Muamelat Memurları, Polis Mesleğine giriş ve Poliste terfi esaslarını gösteren tüzükler ve poliste yaş hadlerini düzenleyen kanun ile polisin disiplinine, merasim ve toplantılardaki rolüne ve polis teşkilatı ile vazifelerine dair talimatnamedir29. 1937 yılında çıkartılan bu kanun günümüzde de bazı değişikliklerle yürürlüğü devam etmektedir.

15.07.1965 tarih ve 654 sayılı “Toplum Zabıtası Kurulması Hakkındaki Kanun”la toplum zabıtası kurulmuştur. Ancak geçen zaman içerisinde yapılan hatalar ve yetersizlikler sonucu Toplum Zabıtası’nın disiplininin bozulduğu ve görev yapamaz hale geldiği görülmüştür. Bu nedenle, 11.08.1982 tarih ve 2696 sayılı “3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununa 7 ek Madde Eklenmesine Dair Kanun”la Toplum Zabıtası Kurulması Hakkındaki Kanun ek ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılarak Toplum Zabıtası’nın yerine Çevik Kuvvet birimlerinin kuruluşuna geçilmiştir. Toplum Zabıtası’nda görevli olan personel de Emniyet Örgütü içerisinde muhtelif birimlere atanmıştır. Demokratik ve insan haklarına saygılı devlet modeli oluşturmasının hız kazandığı bu yıllarda Çevik Kuvvet Polisinin önemi de artmıştır. Yeni düzenlemelerle Çevik Kuvvet biriminin hemen hemen her ilde kurulması gündemdedir.

2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda 16.06.1985 tarih ve 3233 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle de Özel Harekât Birimleri kurulmuştur.

Polise 320 Kanun, 80 Tüzük, 300 Yönetmelik, 87 Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve 62 Yönerge görev vermektedir30. Ayrıca gerek mülki amirin gerekse idari amirin

28 Yaşar, a.g.e , s. 17.

29 http://www.kayseriemniyet.gov.tr/polis_haftasi.asp#CUMHURİYET%20DÖNEMİNDE%20POLİS (20.11.2005).

30 EGM, “İnsan Hakları Bağlamında Eğiticilerin Eğitimi Kursu Notları”, Emniyet Genel Müdürlüğü Yayınevi, 2003 Ankara.

(21)

polise görev verdiği bilinmektedir31. Polisin çok geniş olan bu görev alanı doğal olarak bazı sıkıntıları da beraberinde getirmektedir.

1.1.3. Türk Polisinin Yetkileri

Devlet ve millet olarak varlığımızın, özgürlükçü demokratik düzen içerisinde her türlü iç tehlikeden uzak tutulması, yargı ve kanun üstünlüğünün sağlanması ve korunması, suç işlemeye yönelik davranışların önlenmesi, işlenmiş suçların işlenmeye devam edilmesinin önüne geçilmesi ve sanıkların yakalanarak yargı önüne çıkarılması, ilgili yasaların ve diğer kanun hükümlerinin kendisine verdiği görevlerin yerine getirilmesi polisin temel görevlerindendir.

1.1.3.1. Yetkinin Tanımı

Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyettir32. Diğer bir tanıma göre; bir işi veya görevi yapabilme hakkıdır. Bir dava veya uyuşmazlığı hangi yerde ki hukuki mahkemesi tarafından bakılacağını belirten kuraldır33. Bir görevi kanunların tanıdığı sınırlar içinde yürütmek hakkıdır34. Yetkinin kaynağı ve sınırları anayasa ve kanunlardır. Kimse kendiliğinden yetki kullanamamaktadır. Kanunun tam olarak açık olamayan bazı durumlarında ise kanunen tanınan takdir yetkisi gündeme gelmektedir. Belirli durumlarda ise yetki genişliği ve yetki devri söz konusu olabilmektedir35. Ancak kaynağını kanundan almayan yetki kullanımı keyfilik doğuracağından, yetki kavramının iyi anlaşılması gerekmektedir.

31 Hasan Hüseyin Çalı, Polisin Yetkileri, Adil Yayınevi, 3. baskı, Ankara Haziran 2003, s.7. 32 Türk Dil Kurumu, Türkçe sözlük, 9. Baskı, TDK Yayınları, Ankara, 1998 2. cilt, s. 2444. 33 Halil Karataş, Sevindik Aytekin, Polis Terimleri Sözlüğü, Nüans Yayınları, İstanbul, 2003, s.486. 34 Hüseyin Kuşçu, Altın Sözlük Türkçe ve İmla Klavuzu, 1. Baskı, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul,

2003, s. 508. 35 Aydın, a.g.e , s. 83.

(22)

1.1.3.2. Durdurma Yetkisi

Yaya ve araç durdurma polis ile vatandaşlar arasında çok sık olarak gerçekleşen bir uygulama olduğundan potansiyel risklere sahiptir. Polisin sürekli bir suretle var olan, önceden tahmini zor ve artarak kendini gösteren riskleri algılama, değerlendirme ve yasal sınırlar içerisinde36 durdurma ve gerekli işlemleri yapma yetkileri arasındadır. Genel kolluğun durdurma yetkisini kullanabilmesi için “ umma derecesinde makul bir şüphe”37 bulunması gerekmektedir.

Polis bir suçun işlendiği işlenmek üzere olduğu veya içinde aranan bir şahsın bulunduğu konusunda yeterli şüpheye sahip olduğunda yasal sınırlar içerisinde araçları durdurabilir ve arayabilir. Araçları durdurma yetkisi ilgili kanunlarla kolluk kuvvetlerine verilmiştir38.

1.1.3.3. Kimlik Sorma Yetkisi

Polisin kimlik sorma yetkisi PVSK’nun 17/B maddesinde düzenlenmiştir. Polis suç işlenmesini önlemek veya işlenmiş suçların faillerini ele geçirmek için (kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra) şahısların kimliğini sorabilir. Bu işlem karşısında herkes nüfus cüzdanını, pasaport veya resmi bir belgeyi göstererek kimliğini belirtmek zorundadır39. Kimliğini bir belge ile ispatlayamayanların özgürlükleri geçici olarak kısıtlanabilmektedir.

1.1.3.4. El Koyma Yetkisi

El koyma bir malın geçici olarak devletçe muhafaza altında tutulması anlamına gelmektedir. Delil olabilecek eşyaya el konabileceği gibi müsadereye tabi ve hatta suçla

36 Geleri, , a.g.e., s.203–204.

37 Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğlu, İdris Güzel, Kolluk Yetkileri Güvenlik ve Hukuk, 1. Baskı, Nergiz Yayınları, İstanbul Aralık 2004, s.63.

38 Geleri, , a.g.e., s. 213–214.

39 Kanun Metinleri Dizisi, Polis Mevzuatı, 1. Baskı, Seçkin Yayıncılık, 1. Baskı, Ankara Eylül 2001, s.82.

(23)

ilgili olmayan eşyaya el koyma da kabul edilmektedir40. CMK’na göre yapılmayan el koyma geçersiz sayılır ve eşya sahibine iade edilmektedir.

1.1.3.5. Zor kullanma Yetkisi

“Zor kullanma” görev amacıyla ve dengeli olacak şekilde eşya veya kişiler üzerinde fiziki (maddi) veya manevi etki uygulamak suretiyle yasal bir gerçeği, yasal koşullar çerçevesinde yerine getirmektir. Polis tüm diğer yetkilerini kullandığı halde görevini yerine getiremediği takdirde zor kullanma yoluna gidebilmektedir. Fakat yine de zor kullanma yetkisinin sınırları belirtilmiştir41. Özellikle, toplumsal olaylarda kullanılan bu yetki, kast aşıldığında polisi sıkıntıya düşürmektedir.

1.1.3.6. Silah Kullanma Yetkisi

Polisin, Silah Kullanma Yetkisi Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun 16. maddesinde ve ek 6. maddede belirtilmektedir. Buna göre polis; “Meşru müdafaa halinde, ağır cezayı gerektiren bir cürüm işleyen kişiyi yakalamak için, bu kişinin kaçmak için kendisine saldırması durumunda, vazife yapmasının engellenmesi, devlet nüfuz ve idaresine silahlı karşı gelme durumunda silah kullanabilmektedir”42. Ancak kanun bu hakları tanımış olmasına karşın bazı şartlar da getirmiştir. Mesela silah kullanmadan önce silah kullanılacak kişinin uyarılması, silah kullanmanın amaca ulaşmakta son çare olması, yakalama işlemine karşı direnme ya da saldırma ihtimali olması, kuvvetin yakalanacak kişiyi etkisiz hale getirecek sınırı geçmemesi ve kullanılacak kuvvetin kademeli olarak artırılması hususları yerine getirilmelidir.

1.1.3.7. Bazı Yerlere Girme Yetkisi

“Polisin, meskene, işyerlerine ve bunların eklentilerine girebilmesi için; elinde kural olarak bir arama kararı olacaktır. Bu karar hâkim kararıdır. Gecikmesinde sakınca

40 Feridun Yenisey, İnsan Hakları Açısından Arama, El koyma, Yakalama ve İfade Alma, Özyurt Matbaası, Ankara, 1995, s.57.

41 Çalı, a.g.e., s.74 .

(24)

bulunan hallerde ise, kanunca yetkili kılınan merciin yazılı emri gereklidir. Bununla birlikte polis, mesken, işyerleri ve eklentilerine; buralardan imdat istenmesi, yangın ve su baskını gibi acil ve tehlikeli durumların oluşması, ağır cezalık bir suçun işlenmesi veya işlenme ihtimali olan durumlarında buralara doğrudan girme yetkisi vardır”43.

“Ağır cezalık meşhut suçlarda polisin eve girme yetkisi daha geniştir”44. Yüksek Mahkeme Payton davasında şu kriterlerden yola çıkmaktadır: İşlenen suçun cebir yoluyla işlenen bir cürüm olması, şüphelinin silahlı olduğundan korkulmasını gerektiren sebeplerin mevcut olması, sanığın suç işlediği konusunda belirgin ve açık bir şüphe bulunması, şüphelinin aranacak evin içinde bulunduğunu gösteren emarelerin olması ve hemen yakalanmadığı takdirde şüphelinin kaçmasından korkulması. Bu şartları taşıyan hallerde polisin, içeridekilerin rızası olmaksızın ve hâkim kararı olmadan eve girerek arama ve yakalama yapabilir45. Meşhut suçlara müdahalede olaylar iyi tahlil edilmeli kanuna aykırı yetki aşımına gidilmemelidir.

1.1.3.8. Men Yetkisi

Men etme bir kişinin belirli davranışlarda veya faaliyetlerde bulunmasına ya da belirli davranış veya faaliyetlerin devam etmesine izin verilmemesi (yasaklanması)46olarak tanımlanmaktadır.

Genel ahlâk ve adaba aykırı hareketler karşısında Polis Vazife ve Selâhiyet Kanununun 11’inci maddesinin hükmü hem men etme ve hem de adlî görev öngördüğü için adlî ve idarî nitelikli bir görevdir47. Maddede dikkat edilmesi gereken en önemli husus bahsedilen konularda şikâyet olmasa bile polisin men etme yükümlülüğünü yerine getirme zorunluluğudur. Hatta men etme konumundaki suçta kullanılan suç aletlerine el konulması, men yetkisinin zorunlu bir sonucunu oluşturmaktadır.

43 Çalı, a.g.e, s. 115.

44 http://www.egm.gov.tr/apk/dergi/34/yeni/web/Yasar_COR.htm (12.11.2005).

45 Vural Savaş, Sadık Mollamahmutoğlu, "CMUK Yorumu", Seçkin Yayınevi, Ankara, 1995, s. 624. 46 Çalı, a.g.e., s. 116.

(25)

1.1.3.9. Bilgi Toplama ve İstihbarat Yetkisi

Polis Vazife ve Selâhiyet Kanunu’na göre polis, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyeti ve asayişi sağlamak üzere; ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanım alanına ulaştırmaktadır48. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapmaktadır.

1.1.3.10. Kapatma Yetkisi

Kapatma kavramı mesken ile özel ve genel işyerinin daimi veya bir süre için kullanmaktan veya işletilmekten alıkonulması, faaliyetinin durdurulması ve men edilmesi olarak tanımlanabilir.

Hukuki dayanağı: Polisin kapatma yetkisinin hukuki dayanağı 2559 sayılı PVSK’dur. Polise, PVSK’nun 7. 8. ve Ek-8. maddeleri ile ileride suç işlemesini ve herhangi bir tehlikeyi önlemek49 amacıyla kapatma yetkisi vermiştir

1.1.3.11. Parmak İzi Ve Fotoğraf Alma Yetkisi

Polis tarafından Cumhuriyet Savcılığına tahkikat evrakıyla birlikte veya doğrudan doğruya gönderilip, mezkûr makamca yapılan tahkikat neticesinde Türk Ceza Kanunu’na göre ağır hapis cezası istilzam eden (gerektiren) suçlularla, mezkûr kanunda sayılı ammenin itimadı ve mal aleyhine işlenmiş suçların ( kamu güvenliğine karşı suçların) ve her nevi kaçakçılığın maznun ve mahkûmlarının, serserilerin ve mazennaisu (kötü hal sahibi) erbabının parmak izlerini alır50 demektedir. CMK ile birlikte parmak izi alma yetkisi büyük oranda kısıtlanmıştır.

48 Çalı, a.g.e s. 124.

49 Çalı, a.g.e., s. 97.

50 Yılmaz Yaşar, Polis Meslek Hukuku, 20. Baskı, Başkent Klişe Matbaacılık, Ankara, Ekim–2005, s. 183.

(26)

1.1.3.12. Arama Yetkisi

Arama, saklı olan bir kişinin veya gizlenmiş ve saklı olan bir eşyanın ele geçirilmesi maksadıyla yapılan bir işlemdir ve özel hayatın gizli alanına müdahale şeklinde olmaktadır. Bu nedenle de çok sıkı kurallara bağlanmıştır. Arama yetkisi önleme ve adli arama olarak iki bölümden oluşmaktadır51. Önleme araması suçlar olmadan önlemeyi, adli arama suç ve suçlularla ilgili delillere ulaşmayı amaçlamaktadır.

1.1.3.13. Yakalama Yetkisi

Bir koruma tedbiri veya ceza muhakemesi ön tedbiridir. Kişinin iradesi dışında özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelmektedir. Kamu güvenliğine, kamu düzenine veya kişinin vücut veya hayatına yönelik var olan bir tehlikenin giderilmesi için denetim altına alınması gereken, ya da suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, eser emare ve delil bulunan kişiyi gözaltına alma ve muhafaza altına alma işlemlerinde hâkim kararı olmaksızın özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasıdır (Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği (YGİY) md.4)52. Yakalama, kamu güvenliği veya düzenine veya kişinin can güvenliğine olan bir tehlikenin ortadan kaldırılması amacıyla denetim altına alınması gereken veya suça karıştığı yönünde kuvvetli iz, işaret veya delil bulunan kişilerin, özgürlüklerinin geçici olarak sınırlandırılarak denetime alınması işlemidir53. Yakalama yetkisi önleme ve adli yakalama olarak iki şekilde uygulanmaktadır.

1.1.3.14. İfade Alma Yetkisi

İfade alma, işlediğinden şüphe edilen fiil bildirilip, susma ve müdafiden yararlanma hakkı ile şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılarak ve eldeki bilgi veya bulgulardan yararlanılarak, suç işlediği şüphesi altında bulunan kişilerin kolluk kuvveti tarafından dinlenmesi ve tutanağa

51 Yenisey, Nuhoğlu, Güzel; Kolluk Yetkileri Güvenlik…, a.g.e., s.73. 52 Yenisey, Nuhoğlu, Güzel, a.g.e., s.66.

(27)

geçirilmesi işlemine54 denmektedir. Kısaca tarifi ile mevcut olan olay ile ilgili bilgi toplamaktır.

1.1.4. Avrupa Birliği’nin Tarihsel Süreçteki Yapılanması

1950’li yıllarda altı Batı Avrupa Devletinin bir araya gelerek oluşturduğu Avrupa Ekonomi Topluluğu (AET), 1960’lı yıllarda Avrupa Topluluğu (AT) olarak, 1990’lı yıllarda ise 15 devletin oluşturduğu Avrupa Birliği (AB) olarak şekillenerek, 2000’li yıllarda yeni katılımlar sonrası Avrupa Birleşik Devletleri (ABD)’ne doğru yol almaktadır.55 Bu yolculuğa Avrupa’nın sıkıntı başladığı ve tamamlayacağı konusunda ki endişeler sık sık gündemi meşgul etmektedir.

Avrupa Birliğini kuran 1951 ve 1957 Roma Antlaşmaları’nda insan hakları konusunda açık bir hüküm yoktur. Ancak 1987 yılında yürürlüğe giren Tek Avrupa Senedi’yle (TAS), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Avrupa Sosyal Şartına yollama yapılmıştır. Bu yollama ile birliğe üye ülkelerde özgürlük, eşitlik ve sosyal adaletin sağlanması öngörülmektedir56. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin tamamı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni onaylayarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargı yetkisini kabul etmektedir.

Avrupa Birliği, 1993 Kopenhag Kriterleri’ne de atıfta bulunarak, birliğe üye olacak devletlerden “istikrarlı, demokratik hukuk devleti, insan hakları ve azınlık haklarının garanti altına alınması” şartını istemektedir. Birlik kurucu antlaşmalarda yeni düzenlemeler yaparak insan hak ve özgürlükleri konusunda daha titiz davranmaktadır. Bunlara işçilerin serbest dolaşımı, yerleşme, iş kurma hakkı, mesleklerin serbestçe icrası, milliyet ayrımı yapılmaması, eşit işe eşit ücret ve kadın erkek eşitliği açısından sayılabilir57.

54 http://www.aofsitesi.com/polisingorevyetkileri13.htm (8.10.2005).

55 Remzi Koçöz; Türkiye Avrupalı Olma Yolunda mı Yoksa Avrupa Birliğine Doğru mu, Çağın Polisi

Dergisi, C.1, Emniyet Genel Müdürlüğü Yayınevi Aralık, 2002, s. 12–28.

56 Şeref Ünal, Temel Hak ve Özgürlükler ve İnsan Hakları Hukuku, Yekin Yayınları, Ankara, 1997, s.23.

57 Arif Köktaş; Avrupa Birliğinde İşçilerin Serbest Dolaşım Hakkı ve Türk Vatandaşlarının

(28)

Kopenhag Kriterleri’nin siyasal konularına göre tüm üye ülkeler demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, azınlıkların korunması gibi konularda iyi niyetlerini güçlü kurumlar kurarak kanıtlayacaklardır. Ancak bu şart yerine geldikten sonra, adaylar Kopenhag Ekonomik Kriterleri’nin müzakeresi için davet edileceklerdir. Yani, siyasal kriterlerin yerine gelmesi üyeliğin ön şartı anlamına gelmektedir. Türkiye bu şartları yerine getirmek için bir Ulusal program hazırlamıştır. Fakat bu takvim tümüyle AB’nin beklentilerini karşılamamaktadır58. Çünkü AB’nin istediği yasaların bir an evvel uygulamaya konulmasıdır.

Birliğin üç organı, Komisyon, Konsey ve Avrupa Parlamentosu, 5 Nisan 1977 tarihinde ortak bir bildiri yayınlayarak Birliğin sözleşmeye verdiği önemi vurgulamış ve insan haklarının hukuk düzeninde korunmasında, moral ve siyasi açıdan katkıda bulunmuşlardır59. Avrupa Birliği’nin temel yapı taşını oluşturan sözleşmeye her tarihte atıfta bulunulmaktadır.

Türkiye’nin AB’nin bu yavaşlatılmış, gerçekte siyasal ve ekonomik nedenlerle Türkiye ile ilgili tüm bağları koparmayan tepkisine karşı Türkiye’nin adaylık statüsü 1999 yılında Helsinki Zirvesi’nde tescil edilmiştir60. Bir yıl sonra AB, Türkiye İçin Katılım Ortaklığı Belgesi’ni kabul etmiş ve bu belge ile kısa vadede ve 2004 yılına kadar (orta vadede) Türkiye’nin üyelik kriterlerini yerine getirmesi için gerekenler belirtilmiştir.

Önceleri bir ekonomik topluluk olarak ortaya çıkan AB son zamanlarda içişleri, dışişleri, hukuk birliği gibi alanlarda federal devlete doğru yöneliş içindedir. Bunun doğal bir sonucu olarak insan hakları da AB’nin temel yapı taşlarından birisi haline gelmektedir. Aralık 2000 tarihinde Fransa’nın Nice şehrinde toplanan AB Zirvesi yukarıda özetlenen kriterleri somut olarak bir belgede toplamıştır. Bu belgenin adı “Avrupa Birliği Temel Hakları Şartı”dır (şart no 4488/00). Her ne kadar bu Şart sadece AB’ne üye olan ülkeleri ilgilendirmekteyse de, üye olacak devletler için bir rehber

58 http://www.stradigma.com/turkce/subat2003/makaleprint_4.htm (21.12.2005). 59 Ünal, a.g.e., s. 137.

(29)

niteliğinde olduğundan, 54 maddeden oluşan bu yeni İnsan Hakları Beyannamesi’ne dikkat etmemiz gerektiği61 önemle vurgulanmaktadır.

Birliğin tek yasama organı olma yolunda önemli mesafeler kat etmiş olan Avrupa Parlamentosu, insan haklarına özel bir önem vermektedir. Parlamentonun Siyasi İşler Komitesi ile İnsan Hakları Alt Komitesi, 1983 yılından beri, “Dünyada İnsan Hakları ve Birlik İnsan Hakları” başlıklı yıllık program yayınlamaktadır. Birlik Kurucu Antlaşması’nın 238’inci maddesine göre Birlik ile üçüncü ülkeler arasında yapılan antlaşmaları onaylama yetkisi, Avrupa Parlamentosu’na aittir. Parlamento bu yetkisini kullanırken antlaşma yapılan ülkenin insan haklarına karşı hangi tavrı takındığını ayrıntılı olarak incelemekte, sonuç olumsuzsa, o antlaşmayı onaylamamaktadır62. Bu sayede Parlamento bütün AB üye devletlerini farklı ve uyumsuz bir takım unsurlardan men etmektedir.

24 Ocak 2002 tarihinde yapılan toplantıda, AB-Türkiye Ortaklık Komitesi mevzuat incelemesi için bir çalışma programı üzerinde mutabakata varmıştır. Katılım öncesi süreçte Türkiye için bir sonraki aşamayı oluşturan mevzuat incelemesi işlemi, çeşitli sektörlerdeki Türk mevzuatı ile uygulamalarının AB müktesebatına uygunluğunun değerlendirilebilmesi için ayrıntılı olarak inceleneceği, akabinde fark analizi yapılacağı ve uyumlulaştırma sürecinin hızlandırılmasına dair bir eylem planının hazırlanacağı anlamına gelmektedir63. Bu amaçla Nisan 2001'de oluşturulan sekiz adet alt komite Şubat 2002 tarihinde mevzuat incelemesi için görevlendirilmiştir. Ortaklık Komitesi'nde Katılım Ortaklığı Belgesi’nin kısa vadeli önceliklerine dayanılarak bir çalışma programı ve zaman çizelgesi üzerinde anlaşmaya varılmıştır.

2002 yılının son aylarında, 2007 yılına kadarki genişleme sürecinin son şeklini alacağı Aralık ayı Kopenhag Avrupa Konseyi dolayısı ile Türkiye ve AB ilişkileri en hassas noktalarına gelmiştir. AB ile üyelik müzakerelerini 2003 yılında başlatmak yolunda Türk hukuk sistemini demokratikleştirmek için, içerde çok sayıda düzenlemenin yapıldığı ve uluslararası düzeyde, Avrupa başkentlerinde olağanüstü bir

61 Kemal Başlar, İnsan Hakları ve Kamu Hürriyetleri (C.1), Televizyon Tanıtım Tasarım Yayıncılık, Ankara, 2001, s. 24.

62 Ünal, a.g.e., s. 137.

(30)

faaliyet yaşanmıştır. Ancak Türkiye’nin AB üyeliği hakkındaki son tartışmalar göstermiştir ki, Türkiye’yi kulüp üyeliğine kabul etmek için Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesi, Avrupalı toplumlar nezdinde yeterli görülmemektedir. Güncel tartışmalar, siyasal ya da ekonomik performanstan çok, Türkiye’nin Avrupa’dan farklılıkları üstüne olmaktadır. Eski Fransa Cumhurbaşkanı ve Avrupa Konvansiyonu Başkanı Valery Giscard d’Estaing’in açıkça ifade ettiği gibi, Türkiye’nin Avrupalı değil Asyalı kimlik taşıdığı varsayımının temelde Avrupa’nın Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkma nedeni olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır64. Böylelikle Avrupa tarihi bazı yenilgilerin karşılığını bu şekilde almaya çalışmaktadır.

Bu bakımdan 2001 yılında Anayasal değişikliklerle başlayan uyum paketiyle devam eden ve Haziran 2005’te yürürlüğe giren Anayasa, TCK ve CMK ile PVSK, Y.G.A.İ.A. ve Adli Arama Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler kapsamında Türk Polisi’nin arama, yakalama ve ifade alma yetkisi 2001 öncesi ve sonrası olmak üzere iki bölüm halinde ele alınmaktadır. Bu itibarla kolluk kuvvetlerini ilgilendiren mevzuat değişikliklerinin neler getirdiklerinin bilinmesi, eskisiyle olan ortak yetkilerin ortaya konması ve AB’ne üye devletlerdeki uygulamalar ile Türkiye’dekileri kıyas edilerek daha iyi anlaşılması açısından yapılan bu çalışma, Türk Polisi’nin arama, yakalama ve ifade alma yetisinin daha iyi anlaşılması için hazırlanmıştır.

(31)

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE’DE 2001 ÖNCESİ TÜRK POLİSİNİN ARAMA, YAKALAMA VE

İFADE ALMA YETKİLERİ

2.1. 2001 ÖNCESİ POLİSİN YETKİLERİ

Çok ve çeşitli görevlerin ifası, yetkilerinin kullanılması sırasında polisin gerçekten bir hukukçu kadar hukuku bilmesi, ammenin huzur ve güvenini sağlarken yeni bir huzursuzluk-güvensizlik ortamına yol açmaması gerekmektedir65.

PVSK Ek md. 4/I fıkrada yer alan hükme bakılacak olursa “Polis görevli bulunduğu mülki sınırlar içerisinde hizmet branşı ve zamanına bakılmaksızın, bir suçla karşılaştığında;

a) El koymak, b) Önlemek,

c) Sanık ve suç delillerini tespit, d) Bunları muhafaza etmek,

e) Yetkili zabıtaya teslim etmekle, görevli ve yetkilidir.

Ayrıca polis zor kullanma yetkisine de sahiptir. Yani PVSK ek md. 6 da belirtildiği gibi: Polisin; yakalanması gerekli kişi veya dağıtılması gereken topluluğun direnmesi, saldırıya yeltenmesi veya saldırıda bulunması hallerinde, bu fiilleri etkisiz hale getirmek için66 zor kullanabilir.

Güvenlik süreklilik gerektirdiğinden dolayı sabah-akşam ve gece-gündüz kavramı aramak doğru olmayacaktır. Ayrıca polisin yetkisi, emrinde olduğu valinin yetkili olduğu sınırlar içinde geçerli olmaktadır.

Diğer bazı meslek gruplarında, doğrudan kendi branşında olmayan bir konuya müdahale etmeyebilir. Müdahalede bulunmasa dahi herhangi bir hukuki sorumluluğu yoktur. Fakat bu durum polisler için geçerli değildir. Polisler hizmet branşına

65 Vahit Bıçak, Ali Şafak, Ahmet Şükrü Şafak, Güvenlik Kuvvetleri ve Polis Mevzuatı, 6. Baskı, Liberte Yayınları, Ankara, Ekim 2000, s. 8.

(32)

bakılmaksızın bir suçla karşılaştığında suça el koymak ve olayı önlemek ile yetkili ve tamamen görevlidir.

2.1.1. Arama Yetkisi

2.1.1.1. Arama Nedir?

Arama suç delillerini ve suç delili ile ilgili olan her şeyi elde etmek için meskenlerde, iş yerlerinde ve insanlar üzerinde kanunların belirttiği şekil ve sınırlar içerisinde yapılan bir eylem67 olarak tanımlanmıştır. Ayrıca arama suçu önleme amacı da taşmaktadır.

Başka bir tanıma göre arama: “Bir şeyi bulmak için uğraşmak, araştırmak”68 anlamına gelmektedir.

Arama bir koruma önlemi olup ceza muhakemesinde yargılama işleminin amacına ulaşabilmesi için yapılan bir işlemdir. Arama işlemi, kişi hak ve özgürlükleri, konut dokunulmazlığı, mülkiyet hakkı ile bağlantılı olduğundan Anayasa ve diğer yasalarda arama ve arama yetkisinin kullanılmasıyla ilgili olarak ayrıntılı hükümlere yer verilmektedir69. Özellikle CMUK ve PVSK, Adli ve Önleme Arama Yönetmelikleri bu yetkiyi ayrıntılı düzenlemiştir.

2.1.1.2. Arama Çeşitleri

2.1.1.2.1 Adli Arama

Arama işlemi, saklı olan delil olabilecek belirli bir eşyanın veya bir suç işlendiğinden şüphelenilen kişinin belli bir amaca yönelik olarak plânlı bir şekilde

67 Karataş, Sevindik, Polis Terimleri Sözlüğü, s.33. 68 Kuşçu, a.g.e. s. 55.

69 Vahit Bıçak, Ali Şafak, Ceza Muhakemesi Hukuku ve Polis, Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 3.Baskı, Liberte Yayınları, Ankara 1999, s. 142.

(33)

aranması anlamına da gelmektedir. Arama bir suç işlendikten sonra yapılabileceği gibi suç işlenmeden önce de yapılabilmektedir.

Ceza muhakemesi amacı ile yapılan adli arama, saklanan sanığın veya elde edilmemiş olan delilin veya müsadere edilecek bir eşyanın ele geçirilmesi için, bir kimsenin meskeninde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırmadır. Başka bir ifadeyle, adli aramanın amacı şüphe altında bulunan kimsenin yakalanması, müsadereye tabi eşyanın veya delillerin ortaya çıkarılmasıdır70.

Arama sonucunda, adli arama işlemi bir tutanağa bağlanmaktadır. Tutanakta 71 şu konulara yer verilmektedir;

a) Arama kararının tarih ve sayısı, hakim kararı yoksa verilmiş olan yazılı emrin tarihi, emri veren merci, bunun da yokluğu halinde gecikmede sakınca bulunan halin dayandığı sebeplere ilişkin açıklama,

b) Aramanın yapıldığı yer, tarih ve saat, c) Aramanın konusu,

d) Aramanın makul şüphe sebebi,

e) Aranan kişinin kimlik bilgileri, adını söylemediği takdirde eşgâl bilgileri, f) Araçta, konutta, işyeri ve eklentilerinde arama yapılmışsa, aracın plaka numarası, markası, konutun, işyerinin ve eklentilerinin açık adresi, deniz aracının aranması halinde ise deniz aracının cinsi, ismi, donatanı, bağlama limanı, tonajı, acentesi, kaptanı ve arama mevkii,

g) Aramanın sonuçları, el konulan suç eşyasına ilişkin belirleyici bilgiler, h) Aramada yakalanan kişiler varsa kimlikleri,

ı) Arama sonucunda yaralanma veya maddi bir zarar meydana gelip gelmediği hususları yer alır.

2.1.1.2.2. Önleme Araması

Zabıtaya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde genel arama yetkisi verilmiştir. Polis gece vakti bir evin pencerelerinde duman tüttüğünü görürse kapıyı zorlayarak içeri

70 Yenisey, İnsan Hakları Açısından…, s. a.g.e., 26. 71 Adana Barosu, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği.

(34)

girebilir ve tehlikeyi önlemek veya ortadan kaldırmak bakımından gerekli olan tedbirlere başvurabilmektedir. Buna benzer şekilde, yol kenarında baygın bir şekilde yatmakta olan bir kişinin üzerini arayarak kimliğini tespit etmeye yarayacak belgeler bulmaya çalışabilmektedir. Bir kavga ihbarı üzerine olay yerine gelen polis, kavga edenlerden birisinin silahlı olduğu söylendiğinde bu kişinin üzerini arayabilmektedir72.

Önleme aramasının amacı genel olarak kamu güvenliği ve düzenini tehlikeye sokan kişi ve eşyaların bulunması ve bunların kontrol altına alınmasıdır. Suç işlenilmeden önce suçu önlemek, mevcut düzeni korumak ve düzeni bozmaya yönelik girişimleri ve girişimcileri etkisiz hale getirmek ve eşyayı koruma altına almak amacıyla önleme aramasına başvurulabilmektedir73.

2.1.1.3. Önleme Araması İle Adli Arama Arasındaki Fark

Buradaki kriter suçun işlenmiş olmasıdır. İşlenmiş olan bir suçtan sonra belli bir suçun izini veya failin izini ele geçirmek için yapılan arama adli aramadır. Buna karşılık toplumu büyük tehlikelere maruz kalmasını önlemek amacıyla, en büyük mülki amirin her seferinde ayrıca vereceği bir emirle yapılan arama ise önleme aramasıdır ve yetkiler farklıdır. Önleme aramasındaki amir en büyük mülki amirdir. Adli aramada ise Cumhuriyet Savcısıdır74.

Adli arama ile önleme araması arasındaki en büyük fark ise önleme aramasında hâkim kararı gerekli olmamasına rağmen adli aramada hâkim kararı mutlaka olmalıdır.

2.1.1.4. Rıza ile Arama

Aramaya maruz kalan kişinin aramaya rıza göstermesi durumunda hâkim kararının alınmasına gerek yoktur ve rıza üzerine yapılan arama sonucu elde edilen deliller hukuka aykırı olmamaktadır. Hukuken geçerli bir arama rızası verildiği takdirde, polis arama kararı olmadan ve suç işleme konusunda makul bir şüphe olmadan arama yetkisi kazanmaktadır. Burada önemli olan rızanın serbest iradeye dayanmasıdır. En

72 Yenisey, İnsan Hakları Açısından…, a.g.e, s. 15. 73 Yenisey, İnsan Hakları Açısından..., a.g.e., s. 14–15. 74 Yenisey, a.g.e., s. 15.

(35)

önemli şart, kişinin sahip olduğu hakları bilmesi ve polisin arama isteğini ret edebileceğini bilmesidir75.

Verilen rızanın geçerli olup olmadığı bakımından şu noktalar önem kazanır76: a) Şüphelinin eğitim ve zekâ durumu,

b) Akıl hastası veya sarhoş olup olmadığı,

c) Rızasını açıkladığı esnada yakalama işleminin yapılıp yapılmadığı, d) Yakalama esnasında kendisine yasal zor kullanma uygulanıp

uygulanmadığı veya ellerine kelepçe takılıp takılmadığı, e) Evinde arama izni verirken tereddüt edip etmediği.

Bu hususlar göz önünde tutularak, verilmiş olan rızanın hukuken geçerli olup olmadığı hâkim tarafından değerlendirilebilmektedir. Rıza yoksa işlem ve delil hukuka aykırı duruma gelmektedir. Arama konusunda verilen rızanın kapsamı da önemlidir. Rızaya dayanan aramada başka bir suçun emaresi ortaya çıkar ve o delile el koyma bakımından gecikmede tehlike şartı da varsa, buna hukuka uygun bir şekilde el konulabilir.

Aramanın yapılabilmesi için makul şüphe gerekmektedir. Makul şüphenin mevcut olmasını gerektiren yetkiler:

Makul şüphenin mevcut bulunup bulunmadığı her olayda ki somut şartlara bağlı olarak değerlendirilecek fakat bu konuda bazı objektif esaslar bulunmaktadır. Polis memuru; taşındığından şüphe ettiği eşyanın niteliğini, zamanını, yeri ve ilgili şahsın veya onunla birlikte olanların davranış tarzları gibi faktörleri de göz önünde tutacaktır. Mesela; taşınmakta olan eşyanın veya şüphelinin eşgâli ile ilgili bilgi alınmışsa, makul şüphe gerçekleşmiş sayılabilir. Bir kişi gizlilik içinde veya endişeli bir biçemde veya bir şeyi saklamaya çalışırken görülürse veya alışılmamış bir zamanda veya yakın zaman önce gerçekleşmiş bir takım soygun ve hırsızlık suçlarının işlendiği bilinen bir yerde, belirli tipteki eşyayı taşıyorsa makul şüpheden bahsedilebilir. Fakat durdurarak arama yapma işlemi, arama sonunda belirli bir eşyanın bulunacağını ummayı gerektiren somut olgulara dayanmalıdır.

75 Seydi Kaymaz, Ceza Muhakemesinde Hukuka Aykırı Deliller, Ankara, 1997 S. 145.

76 Nurullah Kunter, Feridun Yenisey, Arama Elkoyma Ve İletişimin Dinlenmesi, Beta Yayınları, İstanbul, 2000 S. 52.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bandura’nın teorisi, insan davranışında salt çevresel etkenlerden çok, motivasyonel etkenleri ve öz-düzenleme (kişisel standartlarımıza uyup uymadığına

2002 İlerleme Raporunun tarım bölümü ile ilgili olan kısmına baktığımızda özetle şu konular üzerinde durulduğu görülmektedir: Mevzuat uyumunda sınırlı

Pamukkale ve Karahayıt destinasyonlarında bulunan konaklama tesisleri değerlendirmeleri incelendiğinde tüketiciler, en çok tesislerin bulunduğu yeri (konumu), ikinci sırada

SAATLER ww w.eg len celi cali sm alar .com MİNİ TEKRAR ÇALIŞMASI 1?. Noktalı alanlara saatlerin kaçı

Ob bjje ec cttiiv ve e:: In this study, we investigated the effect of osteoporosis on pulmonary function and respiratory muscle strength in patients with male osteoporosis with

Birinci alt problemde “Proje Tabanlı öğrenme yaklaşmanın uygulandığı deney grubu öğrencileri ile mevcut öğretim programının uygulandığı kontrol grubu

Buna göre, aile gelir düzeyi 500-1000 TL arasında olan öğrencilerin sosyal bilgilere yönelik tutum puanları, aile gelir düzeyi 1500-2000 TL arasında olan

This study was focused on the optimization (via the Taguchi method) of machining parameters, which in- cluded cutting tool, cutting speed, feed rate and cutting depth affecting