• Sonuç bulunamadı

‹flçi s›n›f› 18. yüzy›l›n sonlar›ndan itibaren Sanayi Devrimi ile birlikte bat› Avru-pa’da do¤mufltur. Liberalizmin sözleflme özgürlü¤ü ve bütünüyle serbest piyasa koflullar›n›n hâkim oldu¤u ilk evresinde ortaya ç›kan kötü çal›flma koflullar› iflçile-ri birleflip sendikalar›n› kurmaya ve iflverenlerle toplu pazarl›¤a zorlam›flt›r. Bu ba¤lamda bilinen en eski tarihli toplu ifl sözleflmesi 1789 y›l›nda Belçika’da Verwi-ers’te tekstil iflçileriyle ba¤›tlanm›flt›r. Yine bu dönemde ‹ngiltere’de baz› toplu ifl sözleflmelerinin yap›ld›¤› bilinmektedir. Tekstil iflkolunda çal›flan iflçilerle Fran-sa’da, Lyon’da 1831 tarihinde bir toplu ifl sözleflmesi ba¤›tlanm›flt›r. 1848 y›l›nda

‹talya’da da baz› toplu ifl sözleflmeleri yap›lm›flt›r. Sanayileflme süreci ‹ngiltere’ye göre daha geç bafllayan Almanya’da sanayi alan›nda ilk toplu ifl sözleflmesi 1873 y›l›nda matbaa iflçileriyle ba¤›tlanm›flt›r. Bu flekilde bafllayan toplu pazarl›klar ilk evrede ücret ve di¤er baz› çal›flma koflullar›n›n düzenlenmesinin arac› olarak ifllev görmüfltür.

Toplu ifl hukukunun ifl hukuku içindeki yeri hakk›nda daha fazla bilgi için bu kitab›n 1.

ünitesine bakabilirsiniz.

An›lan süreçte oluflan iflçi gruplar› ve sol siyasal gruplar toplu pazarl›¤›, iflçile-rin bireysel düzeyde zay›f olan pazarl›k güçleiflçile-rini art›racak ve iflverenin ifl koflulla-r›n› tek tarafl› olarak belirleme hâkimiyetinin yerini alacak bir mekanizma olarak görmüfllerdir. Toplu pazarl›klar bafllang›çta genellikle iflyeri ya da meslek düzeyin-de gerçekleflmifltir. Ancak toplu pazarl›klar›n imalat sanayinin sosyolojik yap›s›na uygun olarak ayn› ifli yapan büyük iflçi gruplar›n›n yo¤un çal›flt›¤› görece büyük ifl-yerlerinin yer ald›¤› sektörlerde iflkolu düzeyinde yap›ld›¤›na da rastlanm›flt›r. ‹n-giliz pamuk ve tekstil sanayi buna örnek gösterilmektedir. Bu dönemde toplu pa-zarl›klar iflçilerin dayan›flma duygusunun olgunlaflmas›na önemli katk› sa¤lam›flt›r.

‹flçi sendikalar›, rastgele tav›rlar ortaya koyan bu dayan›flma ruhunu daha sistema-tik bir biçimde belirli meslek, bölge, iflyeri ya da iflkolu düzeyinde ifl uyuflmazl›¤›

yaratan bir mecraya tafl›m›flt›r.

19. yüzy›l›n ortalar›na kadar ço¤u ülkede sendikalar›n henüz hukuken tan›n-mad›¤› toplu pazarl›¤›n belirli zanaat gruplar› d›fl›nda henüz etkin bir rol oynama-d›¤› görülmektedir. An›lan dönemde toplu görüflmelerin ço¤u zaman krize dönüfl-tü¤ü, grev ve lokavt gibi ifl mücadelesi araçlar›n›n bask›s› alt›nda yürütüldü¤ü top-lu sözleflmelerin hukuki olmayan bir zeminde fiili bir geçerlilik kazand›¤› bilin-mektedir. Bu sözleflmeler büyük ölçüde geçici olarak iflbirli¤ine giden iflverenler taraf›ndan tanzim edilmifltir. Toplu ifl iliflkilerinin gelifliminde öncü ülkelerden ‹n-giltere’de toplu pazarl›k ilk kez 1824’te sendikalaflma yasa¤› getiren kanunun kal-d›r›lmas›yla kanuni kimlik kazanm›flt›r. Gerçek anlamda güçlü sendikalar›n 19.

yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren kuruldu¤u, toplu pazarl›k sisteminin geliflmesinin de Avrupa’da sendikalar›n hukuken tan›n›p güç kazanmas› ile birlikte 19. yüzy›l›n

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

sonlar›ndan itibaren bafllad›¤› görülmektedir. An›lan dönemden sonra toplu pazar-l›k toplu ifl iliflkisi sistemlerinin temel unsuru haline gelmifltir.

Toplu pazarl›k sistemleri ülkelerin geleneksel yap›s›na göre farkl› flekillenmifl-tir. Örne¤in ‹ngiltere’de tam bir ihtiyarilik esast›r. Taraflar toplu pazarl›kta büyük ölçüde özerktir. Toplu pazarl›k sistemine kanuni müdahale çok s›n›rl› olup, süreç kat› bir flekli prosedüre tabi de¤ildir. Buna karfl›l›k ‹ngiliz gelene¤inden gelmekle birlikte Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde 19. yüzy›l›n sonlar›nda yaflanan endüstriyel mücadeleler, tam anlam›yla toplu pazarl›k süreci içinde de¤erlendiril-mese de bu sürecin sonucunda ortaya ç›kan ifl uyuflmazl›klar›n›n önlenmesi ve et-kin bir flekilde çözümlenmesinde zorunlu ve hukuken ba¤lay›c› tahkim sistemi be-nimsenmifltir. K›ta Avrupas›’nda ise, toplu pazarl›k bütünüyle taraflar›n özerklik alan›na terk edilmeyip kanunlarla düzenlenip desteklenmifl ve toplu ifl iliflkilerin-de önemli bir hukuk kayna¤› olarak yerini alm›flt›r. Bu ba¤lamda toplu pazarl›¤a iliflkin ilk düzenlemelerin yer ald›¤› kanunlara örnek olarak, 1907 tarihli Hollanda Medeni Kanunu, 1911 tarihli ‹sviçre Borçlar Kanunu ile 1915’te Norveçte, 1918’de Almanya’da, 1919’da Fransa’da, 1924’te Finlandiya’da, 1927’da yine Hollanda kral-l›¤›nda yürürlü¤e konan kanunlar gösterilmektedir. Amerika Birleflik Devletle-ri’nde de toplu ifl iliflkileri alan›ndaki ilk kanuni düzenleme 1926 tarihli Demiryol-lar› ‹fl Kanunu ile 1926 y›l›nda yap›lm›flt›r. 1935 y›l›nda Amerika Birleflik Devletle-rinde Ulusal ‹fl ‹liflkileri (Wagner) Kanunu ile toplu pazarl›¤a iliflkin temel ilkelerin düzenlenip hukuka ayk›r› uygulamalar›n yasakland›¤› görülmektedir.

Fransa’da 1936 y›l›nda toplu pazarl›kla ilgili ikinci kanun yürürlü¤e girmifl ve bu düzenlemenin uygulamada kald›¤› dört y›l boyunca toplu ifl sözleflmelerinin çok yo¤unlaflt›¤› görülmüfltür. 2. Dünya Savafl›ndan sonra 1946 y›l›nda kabul edi-len yeni düzenleme her iflkolunda sadece bir toplu ifl sözleflmesi yap›lmas›n› ön-gördü¤ünden tepki çekmifl ve baflar›l› olamam›flt›r. Bu nedenle 1950 y›l›nda yap›-lan yeni bir düzenlemeyle daha esnek bir sisteme geçilmifl ve toplu ifl sözleflme-sinin uygulama alan›n› belirleme konusunda taraflar serbest b›rak›lm›flt›r. Bir iflko-lunda yer alan meslekler baz›nda ayr› toplu ifl sözleflmeleri yap›lmas›na da izin verilmifltir.

Almanya’da ise 2. Dünya Savafl›ndan sonra 1949 y›l›nda co¤rafi bak›mdan uy-gulama alan› s›n›rl› bir Toplu ‹fl Sözleflmesi Kanunu yap›lm›fl, bu kanun 1959 y›l›n-da gözden geçirilerek uygulama alan› geniflletilmifl ve nihayet 1968 y›l›ny›l›n-da halen yürürlükte olan Toplu ‹fl Sözleflmesi Kanunu kabul edilmifltir. Almanya’da bugün toplu ifl sözleflmesi özerkli¤inin hukuki dayana¤› Anayasa’n›n 9. maddesinin sen-dika özgürlü¤ünü düzenleyen üçüncüf›kras› olarak kabul edilmektedir.

An›lan geliflmelere paralel olarak 1. Dünya Savafl›ndan sonra toplu ifl sözleflme-leri giderek önem kazanm›flt›r. Bu dönemde ulusal iflkolu düzeyinde toplu sözlefl-melerin ba¤›tland›¤› görülmektedir. Yine bu dönemde iflçi sendikalar›n›n giderek güç kazanmas› iflverenlerin de birleflip kendi örgütlerini kurmalar› ihtiyac›n›

do-¤urmufltur. 2. Dünya Savafl›ndan sonra ise, toplu ifl sözleflmeleri ademi merkezilefl-me e¤ilimine girmifltir. Özellikle ‹ngiltere’de Donovan Komisyonu Raporunun da bu yöndeki önerisiyle toplu pazarl›klar›n ulusal iflkolu düzeyinden daha küçük öl-çekte, iflyeri düzeyine tafl›nmaya bafllad›¤› görülmüfltür. Ancak ulusal ve bölgesel toplu ifl sözleflmeleri de yap›lmaya devam edilmifltir.

Belirtmek gerekir ki, Avrupa’da ulusal düzeyde çeflitli flekillerde yaflanan ka-nunlaflma süreci Uluslararas› Çal›flma Örgütü’nün (ILO) tavsiye kararlar›na ve söz-leflmelerine de yans›m›flt›r. Bu konuda ilk olarak 1951 tarihli bir tavsiye karar› ya-y›mlanm›flt›r. Bununla birlikte 1949 y›l›nda kabul edilen 98 say›l› Teflkilatlanma ve

2. Dünya Savafl›ndan sonra toplu ifl sözleflmeleri ademi merkezileflme e¤ilimine girmifltir.

Kolektif Müzakere Hakk› Prensiplerinin Uygulanmas›na Müteallik Sözleflmenin be-nimsedi¤i ihtiyari toplu görüflme modelinde ‹ngiliz sisteminin etkisi görülmektedir.

Bu sözleflme Türkiye taraf›ndan 1951 y›l›nda onaylanm›flt›r. Sözleflmenin 4. mad-desine göre “Çal›flma flartlar›n› kolektif mukavelelerle tanzim etmek üzere iflveren-ler veya iflveren teflekküliflveren-leriyle iflçi teflekküliflveren-leri aras›nda ihtiyari müzakere usulün-den faydalan›lmas›n› ve bu usulün tam bir surette gelifltirilmesini teflvik etmek ve gerçeklefltirmek için lüzumu halinde milli flartlara uygun tedbirler al›nacakt›r”. ‹fl-letmelerde Hak Uyuflmazl›klar›n›n Tetkiki hakk›nda 130 say›l› Tavsiye karar› ile Toplu Pazarl›¤›n Teflviki Hakk›nda 154 say›l› Tavsiye Karar› ve 163 say›l› Sözleflme-nin toplu pazarl›k usulünün düzenlenmesi konusunda Amerikan hukukundan esinlendi¤i görülmektedir. Bu ba¤lamda de¤inilmesi gereken di¤er önemli bir bel-ge de Avrupa Sosyal fiart›d›r. Türkiye Sosyal fiart› 1989 y›l›nda 6. maddesine çekin-ce koymak suretiyle onaylam›flt›r.

ILO’nun 98 say›l› Teflkilatlanma ve Kolektif Müzakere Hakk› Prensiplerinin Uygulanmas›-na Müteallik Sözleflme metni için http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/anka-ra/about/sozlesmeler.htm adresine bakabilirsiniz.

Bugün toplu ifl iliflkileri alan›nda uluslararas› belgelerin özellikle de ILO sözlefl-melerinin önemli bir etkinli¤i bulunmakla birlikte, ülke uygulamalar›nda önemli farkl›l›klar oldu¤unu belirtmek gerekir. Bu ba¤lamda Avrupa ülkelerinden baz›la-r›nda toplu sözleflmelerin sadece sözleflmeye taraf sendika üyeleri için ba¤lay›c› ol-du¤u görülmektedir. ‹ngiltere ve baz› ‹ngilizce konuflan ülkelerde ise toplu sözlefl-meler, taraflar›nca özel olarak öngörülmedikçe ki ço¤unlukla böyle düzenlemeler yap›lmamaktad›r, ba¤lay›c› özelli¤e sahip de¤ildir. Toplu sözleflmede an›lan flekil-de ba¤lay›c›l›k öngören bir hüküm yoksa iste¤e ba¤l›l›k esas›na dayal› olarak

ba-¤›tlanan toplu ifl sözleflmelerinin uygulanmas› taraflar›n iyi niyetine ve aralar›nda-ki diyaloga ba¤l›d›r. Bu ülkelerde toplu pazarl›k sürecinin kanuni olarak düzenlen-memesi, toplu ifl sözleflmesi özerkli¤inin olabildi¤ince korunmas›, devletin bu ilifl-kiye müdahale etmemesi yönünde bir e¤ilim söz konusudur. Ancak iste¤e ba¤l›l›k esas›na dayal› sözleflme ba¤›tlanmas› giderek azalmakta, toplu ifl sözleflmelerinin bütün iflçiler için genel ba¤lay›c›l›¤› esas› yayg›nlaflmaktad›r. Sadece sendika üye-lerinin sözleflmeyle ba¤l›l›¤›n›n kabul edildi¤i ülkelerde de bu e¤ilim söz konusu-dur. Toplu pazarl›k usulünün kanunla düzenlenmedi¤i ülkelerde ortaya ç›kan bofl-luk ihtisas mahkemelerinin içtihatlar›, gelenekler ve taraflar›n aç›kça kararlaflt›rd›k-lar› ilkelerle doldurulmaktad›r.

Türkiye’de

Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda Bat› Avrupa’dakine paralel bir sanayileflme süreci ya-flanmad›¤›ndan gerçek anlamda iflçi s›n›f›n›n do¤umu da ancak Cumhuriyetin ila-n›ndan sonra söz konusu olmufltur. Bu nedenle Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda toplu pazarl›kla ilgili herhangi bir kanuni düzenleme de bulunmamaktad›r. Çal›flma ko-flullar›n›n Mecelle’nin düzenlemeleri çerçevesinde ve büyük ölçüde iflverenler ta-raf›ndan belirlendi¤i görülmektedir.

Toplu pazarl›¤›n ön koflulunun sendikal örgütlenme oldu¤u kuflkusuzdur. ‹kin-ci Meflrutiyet döneminde ç›kart›lan 1909 tarihli Tatili-i Eflgal Kanunu kapsam›na gi-ren kamu hizmeti gögi-ren kurulufllarda sendikal örgütlenmeyi yasaklam›flt›r. Özel sektörde de iflçi s›n›f› henüz oluflmad›¤›ndan bu dönemde kamu hizmetlerinde ça-l›flan iflçilerin de toplu pazarl›k hakk›ndan yararlanmalar› mümkün olmam›flt›r.

An-5. Ünite - Toplu ‹fl Sözleflmelerinin Önemi, ‹fllevleri, ‹çeri¤i, Tarihsel Geliflimi ve Toplu ‹fl Sözleflmesi Türleri S O R U113

D ‹ K K A T DÜfiÜNEL‹M

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

Türkiye’de gerçek anlamda iflçi s›n›f›n›n do¤umu ancak Cumhuriyetin ilan›ndan sonra söz konusu olmufltur.

cak bu dönemde sendikal örgütlenmenin ve toplu pazarl›¤›n kurumsallaflmas›n-dan sonra akla gelen grevler konusunda baz› düzenlemelerin yap›ld›¤› görülmek-tedir. Bu ba¤lamda 1845 tarihli Polis Nizam› iflçi hareketlerini aç›kça yasaklam›flt›r.

Tatil-i Eflgal Kanununda ise, hukuksal aç›dan grev özgürlü¤ünün bulundu¤u bir sistem benimsenmifl, ancak sendikalar›n da olmad›¤› dikkate al›narak greve gidil-mesi güç bir uzlaflt›rma sürecinden geçilgidil-mesi kofluluna ba¤lanm›flt›r.

1924 Anayasas›’nda da sendika hakk› ve toplu ifl sözleflmesi hakk›na iliflkin düzenlemeye yer verilmemifltir. 1926 y›l›nda yürürlü¤e giren 818 say›l› Borçlar Kanununun 316. ve 317. maddelerinde “Umumi mukavele” öngörülmüfltür. Bu flekilde Türkiye’de ilk toplu sözleflme modelinin düzenlendi¤i görülmektedir.

An›lan kanunun 316. maddesinde ifl sahibi kimselerin veya örgütlerinin iflçilerle veya örgütleriyle yapt›klar› sözleflmede hizmete iliflkin hükümler öngörebilecek-leri, bu sözleflmelerin yaz›l› yap›lmas›n›n geçerlilik koflulu oldu¤u belirtilmifltir.

Ayr›ca maddede umumi mukavelenin süresinin taraflarca belirlenece¤i, süre be-lirlenmedi¤i takdirde, bir y›l için yap›ld›¤›n›n kabul edilece¤i ve bu sürenin so-nunda alt› ay önceden ihbarda bulunularak feshedilebilece¤i öngörülmüfltür. 818 say›l› Borçlar Kanununun 317. maddesine göre ise, umumi bir mukavele ile ba¤-l› bulunan ifl sahipleriyle iflçiler aras›nda yap›lacak özel ifl sözleflmelerinin, umu-mi mukaveleye ayk›r› hükümleri geçersiz olacak ve geçersiz hükümlerini umuumu-mi mukavele hükümleri alacakt›r.

Hemen belirtelim ki bu düzenleme dönemin koflullar›nda sendikal örgütlenme ve ifl mücadelesi araçlar› grev ve lokavt kurumlar› hukuken tan›nmad›¤› için ifller-lik kazanamam›flt›r. Bu nedenle toplu pazarl›k rejiminin kurumsallaflmas› da müm-kün olmam›flt›r. Toplu pazarl›k kurumunun geliflmesi daha sonra, 1938 tarihli Ce-miyetler Kanununda yer alan s›n›f esas›na dayanan cemiyet kurma yasa¤›n›n 1946 y›l›nda kalkmas› ve 1947 tarihli 5018 say›l› ‹flçi ve ‹flveren Sendikalar› ve Sendika Birlikleri Hakk›nda Kanunun yürürlü¤e girmesiyle bafllam›flt›r. 5018 say›l› Sendika-lar Kanunu sendikaSendika-lar›n faaliyetleri kapsam›nda üyeleri ad›na genel sözleflmeler ba¤›tlamaya yer vermifltir (m.4/a). Ancak 1909 tarihli Tatil-i Eflgal Kanunu ile bu yasa kapsam›ndaki iflçilere getirilen grev özgürlü¤ü rejimi 1936 tarihli ve 3008 sa-y›l› ‹fl Kanunu ile son buldu¤u ve bu kanunla grev yasa¤› öngörüldü¤ü için 5018 say›l› Sendikalar Kanununa ra¤men çok fazla toplu ifl sözleflmesi yap›lamam›fl ve toplu pazarl›¤›n kurumsallaflma süreci tamamlanamam›flt›r.

Toplu pazarl›¤›n tam anlam›yla kurumsallaflmas› 1961 Anayasas›’n›n yürürlü¤e girmesi ile gerçekleflmifltir. Bu Anayasa’n›n 47. maddesinde toplu ifl sözleflmesi hakk› güvence alt›na al›nm›flt›r. 1961 Anayasas›’na uygun olarak yürürlü¤e konan 1963 tarihli ve 275 say›l› Toplu ‹fl Sözleflmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 1. mad-desinde toplu ifl sözleflmesi bugünküne benzer bir biçimde “hizmet akdinin yap›l-mas›, muhtevas› ve sona ermesi ile ilgili hususlar› düzenlemek üzere,7 nci madde-de gösterilen iflçi teflekkülleri ile iflveren teflekkülleri veya iflverenler aras›nda yap›-lan sözleflme” olarak tan›myap›-lanm›flt›r. 275 say›l› Toplu ‹fl Sözleflmesi, Grev ve Lokavt Kanununda hem iflyeri hem de iflkolu düzeyinde toplu ifl sözleflmesi yap›lmas›na izin verilmifltir.

Bugün toplu ifl sözleflmesi hakk›n›n hukuki dayana¤› 1982 Anayasas›’n›n 53.

maddesidir. An›lan Anayasa rejimine paralel olarak yürürlü¤e giren 1983 tarihli Toplu ‹fl Sözleflmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, 275 say›l› Kanundan farkl› olarak ay-n› anda iflyeri ve iflkolu toplu ifl sözleflmesi yap›lmas› olana¤›ay-n› ortadan kald›rm›fl ve afla¤›da aç›klanaca¤› üzere iflyeri düzeyinde toplu ifl sözleflmesi yap›lmas› esa-s›n› benimsemifltir. Toplu ‹fl Sözleflmesi, Grev ve Lolavt Kanununu yürürlükten

kal-d›ran 18.10.2012 tarihli ve 6356 say›l› Sendikalar ve Toplu ‹fl Sözleflmesi Kanunu-na gelince, bu Kanunda “çerçeve sözleflme” ad› alt›nda, Ekonomik ve Sosyal Kon-seyde temsil edilen iflçi ve iflveren konfederasyonlar›na üye iflçi ve iflveren sendi-kalar› aras›nda iflkolu düzeyinde yap›lacak yeni bir sözleflme türüne yer verilmifl-tir. Ancak çerçeve sözleflmenin içeri¤ine bak›ld›¤›nda bu sözleflmenin toplu sözlefl-me olarak nitelendirilsözlefl-mesi olanakl› bulunmad›¤›ndan, 6356 say›l› Sendikalar ve Toplu ‹fl Sözleflmesi Kanununda da iflyeri düzeyinde toplu ifl sözleflmesi yap›lmas›

esas›n› benimsendi¤i sonucuna var›lmaktad›r. Zira Sendikalar ve Toplu ‹fl Sözlefl-mesi Kanununun 33. maddesinin üçüncü f›kras›nda çerçeve sözleflmenin içeri¤i toplu ifl sözleflmesinden farkl› olarak ayr›ca düzenlenmifltir. An›lan hükme göre çerçeve sözleflme sözleflmenin taraf› olan iflçi ve iflveren sendikas›n›n üyeleri hak-k›nda uygulan›r ve meslekî e¤itim, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i, sosyal sorumluluk ve is-tihdam politikalar›na iliflkin düzenlemeleri içerebilir. fiu halde bu sözleflmelerin, ifl sözleflmesinin yap›lmas›, içeri¤i ve sona ermesine iliflkin hususlar› düzenleyen top-lu ifl sözleflmeleri kapsam›nda de¤erlendirilmesi olanakl› de¤ildir. Buna göre 6356 say›l› Sendikalar ve Toplu ‹fl Sözleflmesi Kanununda da toplu ifl sözleflmesi düzeyi olarak iflyeri düzeyinin benimsendi¤i sonucuna var›lmaktad›r. Nitekim “Toplu ifl sözleflmesinin kapsam› ve düzeyi” kenar bafll›kl› 34. maddenin madde gerekçesin-de Kanunda toplu ifl sözleflmesi düzeyi konusunda kural olarak iflyeri esas›n›n be-nimsendi¤i belirtilmifltir. An›lan 34. maddede iflletme düzeyinden söz edilmektey-se de, madde incelendi¤inde söz konusu iflletmenin teknik anlamda bir iflletme ol-mad›¤›, ayn› iflverne ait ayn› iflkolundaki iflyerlerinin bir araya gelmesinden oluflan bir iflyeri kümesinin bu kanun bak›m›ndan iflletme kabul edildi¤i görülmektedir.

Keza grup toplu ifl sözleflmesinde de farkl› iflverenlere ait iflyerleri ve ayn› iflverne ait ayn› iflkolundaki iflyerlerinden oluflan iflletmelerin bir araya gelmesinden oluflan bir iflyerleri kümesi toplu sözleflmenin kapsam›nda yer almaktad›r.

Anayasa’da 1995 y›l›nda yap›lan de¤ifliklikle memurlara da toplu görüflme hak-k› tan›nm›flt›r. Buna paralel olarak 2001 y›l›nda yürürlü¤e konan 4688 say›l› Kamu Görevlileri Sendikalar› Kanununda toplu görüflmelerin yap›lmas›na iliflkin usul ve esaslar öngörülmüfltür. An›lan kanunun 34. maddesi ile taraflarca benimsenen mu-tabakat metninin gerekli idari, icrai ve kanuni düzenlemelerin yap›labilmesi için Ba-kanlar Kuruluna sunulmas› esas› benimsenmifltir. Görüldü¤ü gibi an›lan de¤ifliklik çerçevesinde memurlar sadece toplu görüflme hakk›na sahip olmufltur. Bununla birlikte 2010 tarih ve 5982 say›l› Kanun ile Anayasa’n›n 53. maddesine eklenen üçüncü f›kra ile memurlar ve di¤er kamu görevlilerine, toplu sözleflme yapma hak-k› da tan›nm›flt›r. Bu Anayasa de¤iflikli¤ine uygun olarak 2012 y›l›nda 6289 say›l›

Kanunla Kamu Görevlileri Sendikalar› Kanununda da de¤iflikli¤e gidilmifl ve me-murlar ile di¤er kamu görevlilerinin toplu ifl sözleflmesi ba¤›tlamas›n›n usul ve esas-lar› düzenlenmifltir. Ancak kamu görevlilerine grev hakk› henüz tan›nmam›flt›r.