• Sonuç bulunamadı

YÜK SİGORTASI SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLERİ SİGORTA ETTİRENİN BORÇLARI VE GÖREVLERİ

Abonman Sigortaları

C) YÜK SİGORTASI SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLERİ SİGORTA ETTİRENİN BORÇLARI VE GÖREVLERİ

a) Prim Ödeme Borcu

Yeni Türk Ticaret Kanununun prim ödeme ve prim ödemede temerrüde düşmeye iliş-kin olarak getirdiği düzenleme, yük sigortaları bakımından da geçerlidir. Yeni Türk Ti-caret Kanununda sigorta ettirenin prim ödeme borcuna ilişkin düzenleme, 1430 ve devamında düzenlenmiştir. 1. fıkrada sigorta ettirenin sözleşmede kararlaştırılan primi, aksi kararlaştırılmadıkça peşin ödeneceği ilkesi getirilmiştir. 2. fıkrada sigorta priminin nakden ödeneceği, primin ilk taksidinin nakden ödenmesi koşuluyla sonraki primler için kambiyo senedi verilebileceği, kambiyo senedinin tahsili ile primin ödenmiş sayı-lacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümde getirilen yenilik 6762 Sayılı Kanunun 1294.

maddesinden farklı olarak, primin ödenmesi için kambiyo senedi verilmesinin yalnızca sonraki primler için öngörülmüş olmasıdır17.

3. fıkrada sigorta ettiren, sigortacının sorumluluğu başlamadan önce, kararlaştırılmış primin yarısını ödeyerek sözleşmeden cayabileceği esası tekrarlanmıştır. Sözleşme-den kısmi cayma hâlinde, sigorta ettirenin ödemekle yükümlü olduğu primin, cayılan kısma ilişkin primin yarısı olduğu hükmü sevk edilmiştir18.

1431. madde, sigorta priminin ödeme zamanına ilişkindir. 1. fıkrada yer alan sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksidin, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerektiği ile konumuzu yakından ilgilendiren karada ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda sigorta primi, poliçe henüz düzenlenmemiş olsa bile, sözleşmenin yapıldığı anda öde-nir esası, 6762 Sayılı Kanunun 1295. maddesi ile paraleldir19.

16 Bkz. Atamer, Yeni Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Zarar Sigortalarına Giriş, Batider, C.XXVII S.1, Ayrı Bası, 62 vd. Maddenin gerekçesinde, tüm risklere karşı teminat veren “all risks” şeklinde uygula-maya çok ender rastlanıldığı…, istisnai bir durumu genelleştirmenin sigortacı açısından menfaatler dengesine ters düşeceği ifade edilmiştir.

17 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 36; Kender, a.g.e., s. 231 vd.

18 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 36; Kender, a.g.e., s. 233.

19 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 38 vd.; Kender, a.g.e., s. 228.

1431. maddenin 2. fıkrasında yer alan izleyen taksitlerin ödeme zamanı, miktarı ve priminin vadesinde ödenmemesinin sonuçları, poliçe ile birlikte yazılı olarak sigorta ettirene bildirilir veya bu şartlar poliçe üzerine yazılır hükmü ise yenidir20. Bu hüküm, prim ödemenin zamanı, tutarı ve temerrüde düşülmesi halinde doğacak hukuki so-nuçlarının neler olacağının sigorta ettirene bildirilmesini veya poliçede yazılmasının gerekli olduğunu açıklığa kavuşturmaktadır.

1431. maddesi 3. fıkrasında sigorta priminin taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı hâllerde, riziko gerçekleşince, ödenecek tazminata veya bedele ilişkin primlerin tümü-nün muaccel olacağına ilişkin sevk edilen hüküm yenilik teşkil etmektedir21.

Prim ödeme borcuna ilişkin olarak getirilen en önemli yeniliklerden biri başkası lehine yapılan sigortada, prim borcu için sigorta ettirenin aleyhine yapılan takip semeresiz kalması halinde, zarar sigortalarında sigortalı, can sigortalarında lehtar, bu durumun sigortacı tarafından kendilerine bildirilmesi hâlinde, primi ödemeyi üstlenirlerse söz-leşmenin bu kişilerle devam edeceği yönündeki 4. fıkra düzenlemesidir. 6762 sayılı Kanunda bu yönde bir düzenleme bulunmamaktadır. 4. fıkranın son cümlesi, sigortalı veya lehdarın prim borçlusu olmayı kabul etmemesi halinde sigortacının sigorta ettire-ne karşı sahip olduğu hakları kullanacağı esası getirilmiştir.

1431. maddenin son fıkrası da yenidir. Bu hükümle, sigortacının prim alacağını, 1480 inci madde hükmü saklı kalmak üzere ödenecek tazminattan veya bedelden düşebi-leceği hükme bağlanmıştır. Bu ihtimalde, Türk Borçlar Kanununun 129 uncu maddesi hükmünün sigorta sözleşmeleri hakkında uygulanmayacağı ilkesi yani takasa ilişkin koşulların aranmadan sigorta prim alacağının tazminat veya bedelden düşülebileceği esası getirilmiştir. Bu husus özellikle, prim borçlusu olmayan sigortalı veya lehdara yapılan ödemelerde önem arz etmektedir22.

1432. madde sigorta priminin ödenme yerini düzenlemektedir. “Sigorta priminin, si-gorta ettirenin, sözleşmede gösterilen adresinde ödenir. Sözleşmede başka bir öde-me yeri gösterilmiş olmasına rağöde-men, sigorta primi fiilen sigorta ettirenin gösterdiği adreste ödene gelmekte ise, bu ödeme yerine ilişkin söz konusu şart yok sayılır.”

yönündeki hüküm, 6762 Sayılı Kanunun 1296. maddesinin korunmuş halidir23. Primin indirilmesi kenar başlığını taşıyan 1433. maddesi yeni bir hükümdür. Primi et-kileyen sebeplerde, rizikonun hafiflemesini gerektiren değişiklikler meydana gelmiş-se, prim indirilir ve gereğinde geri verilir Daha önceki düzenlemede (1298/1), sigorta sözleşmesinin bir yıldan uzun sigorta sözleşmeleri bakımından primin iadesine ilişkin esasları düzenliyordu24.

1433/2’ de prim-riziko dengesi esasından yola çıkılarak “Sözleşmede öngörülen yük-sek primin, sigorta ettirenin, rizikoyu ağırlaştıran sebeplere ilişkin olarak bildirdiği hu-suslardaki yanılmalardan kaynaklanması hâlinde birinci fıkra hükmü geçerlidir.” hük-mü sevk edilmiştir.

20 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 38.

21 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 38.

22 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 39.

23 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 40; Kender, a.g.e., s. 229 vd.

24 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 41.

1434. maddede sigorta ettirenin prim ödemede temerrüde düşmesi ve temerrüdün hukuki sonuçları düzenlenmektedir.

İlk fıkra hükmü, prim ödeme zamanını düzenleyen 1431. maddede yer alan esaslara uygun olarak sigorta primin ödemeyen sigorta ettirenin mütemerrit olacağı hükme bağlanmaktadır25.

İkinci fıkra ilk primin ödenmesinde veya primin tamamın ödenmesinin kararlaştırıldığı halde ortaya çıkan temerrüt halini düzenlemektedir. Bu halde sigortacının vadeden itibaren 3 ay içerisinde içerisinde sözleşmeden cayabileceği hükme bağlanmıştır. Si-gortacının öngörülen süre zarfında primin tahsili için dava veya takip yoluna müracaat edilmemesi halinde sözleşmeden cayılmış sayılacağı esası getirilmiştir26.

1434/3’ de sonraki primlerin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ihtimali düzenlen-miştir. Sonraki primlerin öngörülen süre içerisinde ödenmemesi halinde, sigortacının sigorta ettirene, noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre ve-rerek borcunu yerine getirmesini, aksi hâlde, süre sonunda, sözleşmenin feshe-dilmiş sayılacağını ihtar etmesi gerektiği, bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olacağı düzenlenmektedir. Sigortacının, sigorta ettirenin temerrüdü nedeniyle Türk Borçlar Kanunundan doğan diğer haklarının saklı olduğu da hükme bağlanmıştır27.

1434. maddenin son fıkrası sigorta ettirenin sonraki primlerin ödenmesi hususunda iki kez temerrüde düşmesi ve bunun sonucunda iki kez sigortacının ihtarname gönder-mesi halinde, sigortacının sigorta döneminin sonunda hüküm doğurmak üzere söz-leşmeyi feshedebileceği hükme bağlanmıştır28.

b) Sigorta Ettirenin Görevleri

Yeni Türk Ticaret Kanununda sigorta ettirenlerin görevlerinin düzenlenmesi bakımın-dan kara sigortaları- deniz sigortaları ayrımına yer verilmediğinden, 1435 vd. yer alan görevlere ilişkin hükümler, yük sigortaları bakımından da uygulama alanı bulacaktır29. Görevlere ilişkin olarak Yeni Ticaret Kanununda yer alan hükümlerden bazıları deniz sigortalarına ilişkin olarak mevcut Ticaret Kanununda yer alan hükümlerle paralellik arz etmektedir. Ancak, deniz sigortalarına has olan, yolculuğun değişmesi başlığı-nı taşıyan 1372 ve yolculuğun gecikmesi gibi rizikoyu artıran fiiller başlığıbaşlığı-nı taşıyan 1373. maddelerin olmaması bir eksiklik olarak değerlendirilmelidir30.

- Sözleşme öncesi ihbar görevi

Yeni Ticaret Kanununun sözleşme öncesi ihbar görevini düzenleyen 1435. maddesi incelendiğinde, Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildiril-meyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik

25 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 43; Kender, a.g.e., s. 233.

26 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 43.

27 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 43 vd.; Kender, a.g.e., s. 234 vd.

28 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 44.

29 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 47.

30 Yazıcıoğlu, 82.

şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafın-dan yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sa-yılır. “ esasının getirildiği görülmektedir. Bu prensip, yenilik arz etmemektedir. Yazılı Sorular kenar başlığını taşıyan 1436. maddesi sigortacının sözleşme öncesi ihbar görevinin sigortacının hazırladığı soruların yanıtlanması hususunu düzenlemektedir.

Sigorta ettirenin yazılı sorulara yanıt vermekle ihbar görevini yerine getirmiş olacağı ilkesi korunmuş ancak sigorta ettirenin kötüniyetli olması ihtimali ayrık tutulmuştur. Bu husus, yenilik arz etmektedir31.

İkinci fıkrada, sigortacının liste dışındaki hususlar hakkında da soru sorabileceği, bu soruların da yazılı ve açık olması gerektiği, sigorta ettirenin de bu soruları yanıtlamak-la yükümlü olduğu hükme bağyanıtlamak-lanmıştır ki, bu düzenleme de yenidir32.

1437. madde ihbar edilmeyen veya yanlış ihbar edilen hususla riziko arasında ne-densellik bağının bulunması gerekliliği düzenlenmektedir. Bu da yeni bir düzenleme niteliğindedir.

1438. madde, sigortacının gerçek durumu bilmesi halinde sigortacının sözleşmeden cayamayacağı esasını düzenlemektedir. Bu esas 1290. maddede de yer almaktadır.

1439.madde sözleşme öncesi ihbar görevinin ihlali halinde uygulanacak yaptırımı düzenlemektedir. 1. fıkrada, sigortacının sözleşmeden cayabileceği esası korunmuş, bunun yanı sıra sigortacının prim talep edebileceği hükme bağlanmıştır. İstenilen pri-min on gün içerisinde sigorta ettiren tarafından kabul edilmemesi halinde sigortacının sözleşmeden caydığının kabul edileceği hükme bağlanmıştır. Prim farkı talep etme ve talep edilen primin sigorta ettirence 10 gün içerisinde kabul edilmemesi halinde sözleşmeden cayılmış sayılacağı esası yeni bir düzenlemedir. Önemli olan hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememesi veya sigorta ettirence önemli olarak nitelendirilmemesi sonucu değiştirmeyecektir33. Deniz sigortaları bakımından önem arz eden diğer bir husus, artık Borçlar Kanununda düzenlenen hile hükümlerinin uy-gulanamayacağıdır.

2. fıkrada ise kusur ve nedensellik bağının varlığı ve rizikonun gerçekleşip gerçekleş-memesi ihtimallerine göre yaptırıma ilişkin esaslar belirlenmiştir.

- Rizikonun gerçekleşmesinden önce, kusur ve nedensellik bağı unsurları dikkate alınmaksızın sözleşmeden cayılabilir.

- Rizikonun gerçekleşmesinden önce, sigortacının ek prim talebinin sigorta ettiren tarafından kabul edilmemesi halinde, sözleşmen cayılmış sayılır.

- Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihbar görevini kasten ihlal etmesi ve ihlal ile rizikonun gerçekleşmesi arasında nedensellik bağının bulunma-sı halinde, sigortacının ödeme borcu ortadan kalkar. Nedensellik bağının bulun-maması halinde, tazminat veya bedelde, ödenen prim ve ödenmesi gereken prim oranı dikkate alınarak indirim yapılır.

- Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, kast derecesinde kusur yoksa kusurun

taz-31 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 48.

32 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 48; Kender, a.g.e., s. 249.

33 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 51; Kender, a.g.e., s. 252 vd.

minat veya bedel miktarına veya rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nite-likte olması halinde, kusur oranına göre tazminattan indirim yapılır.

1440. madde, caymanın, sigorta ettirene bir beyanla yöneltilmesi şart olduğu esası-nı tekrar edilmektedir. Caymaesası-nın süresinde ise değişiklik söz konusudur. 2. fıkrada caymanın kullanılabilmesi için gereken süre, ihlalin öğrenilmesinden itibaren 15 gün olarak belirlenmiştir34.

1441. madde, cayma hâlinde, sigorta ettiren kasıtlı olması halinde, sigortacı rizikoyu taşıdığı süreye ait primlere hak kazanacağı esasını getirmektedir.

1442. madde de yenidir. Sigortacının cayma hakkını kaybedeceği haller düzenlenmiş-tir. Cayma hakkının,

a) Cayma hakkının kullanılmasından açıkça veya zımnen vazgeçilmişse.

b) Caymaya yol açan ihlale sigortacı sebebiyet vermişse.

c) Sigortacı, sorularından bazıları cevapsız bırakıldığı hâlde sözleşmeyi yapmışsa.

kullanılamayacağı esasları getirilmiştir.

1443. madde de yenilik arz etmektedir. Teklifin yapılması ile kabulü arasındaki değişik-likleri beyan yükümlülüğü kenar başlığını taşıyan hüküm, Teklifin yapılması ile kabulü arasındaki değişiklikler hakkında sözleşmenin yapılması sırasındaki beyan yükümlü-lüğüne ilişkin madde hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı esası getirilmiştir35. Burada belirtilmesi gereken husus, sözleşme öncesi ihbar görevine ilişkin hükümlerin sigorta ettiren veya sigortalı aleyhine değiştirilemeyen hükümlerden olmasıdır. Bu çer-çevede, genel şart ve özel şart hükümlerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine aykırı olması mümkün değildir. Emtia Sigortası Genel Şartlarının sigortalının işlerin normal seyri içerisinde kendisince bilinmesi gerekli şeyleri bildiği addolunur hükmünün Yeni Ticaret Kanunu bakımından geçerli olacağı neticesine ulaşmak gerekecektir. Sigorta-nın temsilci vasıtasıyla akdedilmesi durumunda temsilcinin ihbar görevini yerine ge-tirmesi Yeni TTK bakımından uygun bir düzenlemedir. ENSGŞ’ da sözleşme öncesi ihbar görevine aykırılık halinde sözleşmenin geçersiz hale geleceği belirtilmekte ise de, yaptırım bakımından Türk Ticaret Kanununun öngördüğü sistemin, sigortacının cayma iradesini açıklaması tarzında olduğu göz önünde bulundurulması gereken bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.

- Sözleşmenin devamı sırasındaki görevler

Yukarıda da işaret edildiği gibi, Yeni Ticaret Kanunu, rizikonun ağırlaşması bakımın-dan deniz sigortalarına has kavramlara yer vermemiş, rizikonun ağırlaşmasına ilişkin genel hükümler sevk etmiştir.

Yeni Ticaret Kanununun konuya ilişkin düzenlemesi dikkate alındığında, 1444. mad-denin 1. fıkrası, Sigorta ettirenin, sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni olmadan rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etki-leyici davranış ve işlemlerde bulunamayacağını hükme bağlamaktadır36.

34 Zehra Şeker Öğüz, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na Göre Sigorta Sözleşmelerinde Sözleşme Öncesi İhbar Görevi, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2010, 188. Vd.

35 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 56.

36 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 60; Kender, a.g.e, s. 262.

1444/2’de ihbar yükümlülüğü düzenlenmektedir. Buna göre; “sigorta ettiren veya onun izniyle başkası, rizikonun gerçekleşme ihtimalini artırıcı veya mevcut durumu ağırlaş-tırıcı işlemlerde bulunursa yahut sözleşme yapılırken açıkça riziko ağırlaşması ola-rak kabul edilmiş bulunan hususlardan biri gerçekleşirse derhâl; bu işlemler bilgisi dışında yapılmışsa, bu hususu öğrendiği tarihten itibaren en geç on gün içinde duru-mu sigortacıya bildirir.”prensibi getirilmiştir.

İhbarın süresine ilişkin düzenlemede, sigorta ettirenin bilgisi dahilinde rizikonun ağır-laştırılması veya sözleşmede rizikonun ağırlaşması olarak nitelenen bir halin gerçek-leşmesi halinde derhal, sigorta ettirenin bilgisi dışında rizikonun ağırlaştırılması söz konusu olursa sigorta ettirenin durumu öğrenmesinden itibaren 10 gün içerisinde bil-dirimde bulunması gerektiği hükme bağlanmıştır

1445. madde, rizikonun ağırlaşması halinde sigortacının sahip olduğu hakları düzen-lemektedir.

1. fıkrada Sigortacının sözleşmenin süresi içinde, rizikonun gerçekleşmesi veya mev-cut durumun ağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak ka-bul edilebilecek olayların varlığını öğrendiği takdirde, bu tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebileceği veya prim farkı isteyebileceği, prim farkı talebinin on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşme feshedilmiş sayılacağı esası getirilmiştir.

Bu hükümde, sigortacının prim farkı talebinin sigorta ettirence 10 gün içerisinde kabul edilmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı esası getirilmiştir37.

3. fıkrada, süresinde kullanılmayan fesih ve prim farkını isteme hakkı düşeceği esası getirilmiştir. 6762 sayılı kanunda fesih hakkının süresi içerisinde kullanılmaması halin-de fesih hakkının düşeceği yönünhalin-deki esas tekrar edilmiştir.

4. fıkrada, 1- 3 fıkraların uygulanmayacağı ihtimaller düzenlenmektedir. Bu düzenleme yenidir. Buna göre, “rizikonun artmasına, sigortacının menfaati ile ilişkili bir husus, sigortacının sorumlu olduğu bir olay veya insanî bir görevin yerine getirilmesi ve hayat sigortalarında da sigortalının sağlık durumunda meydana gelen değişiklikler sebep olmuşsa, birinci ilâ üçüncü fıkra hükümleri uygulanmaz.” esası getirilmiştir. Bu fıkra özellikle haklı sapmanın varlığı durumunda rizikonun ağırlaştırılmasından söz edile-meyeceği sonucunu ortaya çıkmaktadır.

5. fıkrada, rizikonun gerçekleşmesinden sonra rizikonun ağırlaşmasının tespiti halinde uygulanacak yaptırımlar düzenlenmektedir. Buna göre;

Rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta ettirenin ihmali belirlendiği ve değişiklik-lere ilişkin beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği saptandığı takdirde, söz konusu ihlal tazminat miktarına veya bedele ya da rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nite-likte ise, ihmalin derecesine göre, tazminattan veya bedelden indirim yapılır.

Sigorta ettirenin kastı hâlinde ise meydana gelen değişiklik ile gerçekleşen riziko ara-sında bağlantı varsa, sigortacı sözleşmeyi feshedebilir; bu durumda sigorta tazminatı veya bedeli ödenmez. Bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.

Rizikonun gerçekleşmesinden önce, sigortacının sigorta ettirenin rizikoyu ağırlaştır-mama görevini kasten ihlal ettiğini öğrenmesi halinde, sözleşmeyi feshedebileceği,

37 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 64 vd.; Kender, a.g.e, s. 263 vd.

ancak değişikliğin meydana geldiği sigorta dönemine ait prime hak kazanacağına ilişkin 6. fıkra hükmü de yenidir.

Sigortacının rizikoyu ağırlaştırmama görevinin ihlalinin yaptırımına karar vermesi için kendisine tanınan süre içerisinde, rizikonun ağırlaşması ile bağlantılı olarak rizikonun gerçekleşme ihtimali son fıkrada düzenlenmiştir. Bu ihtimalde, sigorta tazminatı veya bedelinin ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oran dikkate alınarak he-saplanacağı hükmü getirilmiştir ki, bu düzenleme de yenidir38.

ENSGŞ.m.10 mutad olan veya sözleşmede kararlaştırılan yolun veya varma yerinin değiştirilmesi ya da navlun sözleşmesi gereğince donatana veya gemi işletme müte-ahhidine verilen herhangi bir yetkinin kullanılması sebebiyle rizikonunun mahiyetinde bir değişiklik, ağırlaşma meydana gelmesi halinde, sözleşmenin kararlaştırılacak olan sürprim yoluyla yürürlükte kalacağını hükme bağlamıştır. Sürprim yoluyla sözleşmenin devamının sağlanması için, ENSGŞ m. 14 ‘ de sigortalının sürprim kararlaştırılmasına yol açacak olguyu öğrenir öğrenmez sigortacıya bildirimde bulunma şartı getirilmiştir.

Enstitü Yük Klozlarında yer alan Yolculuğun Değişmesi klozunda, varma yerinin sözleş-menin kurulmasından sonra, sigortalı tarafından değiştirilmesi durumunda sigortacıla-ra derhal bildirimde bulunmak koşuluyla sürprim ödenmesi ile sözleşmenin varlığını sürdüreceği esası benimsenmiştir. İngilizce şartlarda, rizikonun ağırlaşması varma ye-rinin değiştirilmesine inhisar ettirilmiştir ki, bu sigorta ettiren lehine bir durumdur.

Burada işaret edilmesi gereken husus, rizikonun ağırlaştığının bildirimi, sürprime iliş-kin esaslar bakımından genel şart ve İngilizce Klozların Yeni Türk Ticaret Kanununda yer alan süreler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğidir.

Rizikonun Gerçekleşmesinden Sonraki Görevler - Rizikonun Gerçekleştiğini İhbar Görevi

1446. maddede, rizikonun gerçekleştiğini ihbar görevi düzenlenmiştir. 6762 sayılı ka-nunun 1292. maddesine göre, sigorta ettirenin ihbarda bulunma süresi değiştirilmiştir.

Yeni düzenlemenin 1. fıkrasında, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecik-meksizin sigortacıya bildirme esası getirilmiştir. Kara sigortalarında uygulama alanı bulan 1292. maddede bu süre öğrenmeden itibaren 5 gün olarak belirlenmiş, buna karşılık deniz sigortalarında uygulama alanı bulan 1377. maddede rizikonun gerçek-leştiğini öğrenir öğrenmez bildirimde bulunmakla mükellef tutulmuştur. Yeni Ticaret Kanunu konuyu mevcut Kanunun deniz sigortalarına ilişkin hükümlere paralel şekilde çözüme kavuşturmuştur39.

2. fıkrada, rizikonun gerçekleştiğini ihbar görevinin ihlalinin yaptırımı, ihbarın geç ya-pılması veya hiç yapılmamasının tazminatta veya bedelde artışa yol açması halin-de kusurun ağırlığı dikkate alınarak tazminat veya behalin-delhalin-den indirim yapma olarak belirlenmiştir. 3. fıkrada sigortacının durumdan haberdar olması halinde yaptırımın uygulanamayacağı esası getirilmiştir40.

38 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 65.

39 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 67; Kender, a.g.e., s. 269 vd.

40 Şeker Öğüz/ Sevinç Kuyucu, a.g.e., s. 68; Kender, a.g.e., s. 269 vd.

- Bilgi Verme ve Araştırma Yapılmasına İzin Verme Yükümlülüğü

Yeni Ticaret Kanununun 1447. maddesinde bilgi verme ve araştırma yapılmasına izin verme yükümlülüğünü düzenlenmektedir. Buna göre, sigorta ettiren, rizikonun ger-çekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, riziko-nun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden bek-lenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlü tukulmuştur.

Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılması söz konusu olacaktır.

- Zararı Önleme ve Azaltma, Sigortacının Rücu Haklarını Koruma Yükümlülüğü

1448. maddede, zararı önleme ve azaltma, sigortacının rücu haklarını koruma yüküm-lülüğü düzenlenmektedir. Yük sigortaları alanında da uygulanacak olan bu hükümde, sigorta ettirenin, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigorta-cının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde ön-lemler almakla yükümlü olduğu hükme bağlanmaktadır. Sigorta ettirenin, sigortacının bu konudaki talimatlarına olabildiğince uymak zorunda olduğu, birden çok

1448. maddede, zararı önleme ve azaltma, sigortacının rücu haklarını koruma yüküm-lülüğü düzenlenmektedir. Yük sigortaları alanında da uygulanacak olan bu hükümde, sigorta ettirenin, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigorta-cının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde ön-lemler almakla yükümlü olduğu hükme bağlanmaktadır. Sigorta ettirenin, sigortacının bu konudaki talimatlarına olabildiğince uymak zorunda olduğu, birden çok