• Sonuç bulunamadı

Yeni Türk Ticaret Kanunu nda Deniz Sigortaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Yeni Türk Ticaret Kanunu nda Deniz Sigortaları"

Copied!
188
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Deniz Sigortaları

23 Mart 2012 Cuma Milli Reasürans T.A.Ş.

DENİZ HUKUKU DERNEĞİ

&

SİGORTA HUKUKU TÜRK DERNEĞİ

&

İSTANBUL BAROSU SİGORTA HUKUKU KOMİSYONU

(2)

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Deniz Sigortaları / Sempozyum Mart 2012

Yayımlayan: Deniz Hukuku Derneği - Sigorta Hukuku Türk Derneği Kapak Tasarımı ve Uygulama: Ümran Arslan

Baskı: Özdil Basımevi, Galip Dede Cad. 77/1 Beyoğlu 34420 İstanbul, Tel: 0212 251 83 13

(3)

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Deniz Sigortaları

23 Mart 2012 Cuma

Milli Reasürans T.A.Ş.

DENİZ HUKUKU DERNEĞİ

İSTANBUL BAROSU SİGORTA HUKUKU KOMİSYONU SİGORTA HUKUKU

TÜRK DERNEĞİ

(4)
(5)

İçindekiler

“GEMİYLE İLGİLİ SİGORTALAR”

Yeni Türk Hukuku’nda Tekne Sigortaları ...11 Av. Dr. Kerem ERTAN

Yeni Türk Hukuku Uyarınca, Gemiler Üzerinde

İpotek, İntifa, Kira ve Finansal Kira Hâllerinde Sigorta İlişkileri ...47 Doç. Dr. Kerim ATAMER

Sorumluluk Teminatları ...97 Prof. Dr. Didem ALGANTÜRK-LIGHT

“YÜKLE İLGİLİ SİGORTALAR”

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Yük Sigortaları ...115 Prof. Dr. Zehra ŞEKER-ÖĞÜZ

Abonman Sigortaları ...132 Yard. Doç. Dr. Serap AMASYA

“UYGULAMADAKİ SORUNLAR”

Uygulamanın Gereksinimleri ve Yeni Türk Ticaret Kanunu...179 Kaptan Murat IŞIKLI

(6)
(7)

Önsöz

Deniz sigortalarına uygulanacak yasa hükümleri yakında değişecektir. 2011 tarihli yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle bundan böyle deniz sigortalarına, bütün sigorta sözleşmeleri hakkında geçerli olan genel hükümlerle zarar sigortaları hakkın- daki yasal hükümlerin uygulanması gerekecektir. Böylece 1956 tarihli TTK döneminde söz konusu olan Deniz Sigortalarının özel (sadece bu sigortalara uygulanması söz konusu olan) hükümlerle düzenlenmesi son bulmuş olacaktır.

Yeni yasal düzenleme yürürlüğe girdiğinde acaba tekne, yük, sorumluluk teminatları nasıl işleyecek, hangi bakımlardan değişik uygulamalar ortaya çıkacaktır? Aynı soru abonman sözleşmeleri için de geçerlidir. Bundan başka, gemi rehni bakımından duru- mun ne olacağı da incelenmesi gereken önemli konular içinde yer almaktadır.

Sigorta Hukuku Türk Derneği ve Deniz Hukuku Derneği, yeni dönemde deniz sigorta- larına uygulanacak hükümlerin topluca ele alınıp değerlendirilmesinin yararlı ve hatta gerekli olduğunu dikkate alarak, yeni kanuna ilişkin bir çok toplantıyı ortaklaşa dü- zenlemiş oldukları İstanbul Barosu Sigorta Hukuku Komisyonu ile birlikte “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Deniz Sigortaları” sempozyumunu tasarlamış ve hayata geçirmiş bulunuyorlar.

Bu yayın, sempozyum için hazırlanan çok değerli tebliğleri içermektedir. Tebliğ hazır- layarak ve sunarak sempozyuma katılan sevgili meslektaşlarımıza Derneklerimiz adı- na en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca sempozyum için bize salonlarını tahsis eden Milli Reasürans Türk Anonim Şirketi’ne ve bu yayının en kısa sürede basımını sağlayan Özdil Basımevi’ne de teşekkür borçluyuz.

Derneklerimizin yeni etkinliklerinde birlikte olmak dileğiyle.

Prof. Dr. Emine YAZICIOĞLU Prof. Dr. Samim ÜNAN

Sigorta Hukuku Türk Derneği Deniz Hukuku Derneği

Başkanı Başkanı

(8)
(9)

Yeni Türk Hukuku’nda Tekne Sigortaları

Av. Dr. Kerem ERTAN

Yeni Türk Hukuku Uyarınca, Gemiler Üzerinde

İpotek, İntifa, Kira ve Finansal Kira Hâllerinde Sigorta İlişkileri

Doç. Dr. Kerim ATAMER

Sorumluluk Teminatları

Prof. Dr. Didem ALGANTÜRK-LIGHT

(10)
(11)

Yeni Türk Hukuku’nda Tekne Sigortaları

Av. Dr. Kerem ERTAN

Tam & Ertan Hukuk Bürosu nezdinde ortak avukat

GİRİŞ

13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 1/7/2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (YTTK)1, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanu- nu (TTK)’nu yürürlükten kaldırmaktadır.

TTK’nun beşinci kitabının dördüncü faslı “denizcilik rizikolarına karşı sigortalar” baş- lığını taşımaktadır. Bahsi geçen dördüncü fasılda yer alan TTK m. 1340 denizcilik rizikolarına karşı sigorta ettirilebilen menfaatler arasında ilk sırada gemiyi saymıştır.

Kanunda tekne sigortası terimi yerine gemi sigortası terimi kullanılmıştır. Özetle, TTK düzeninde geminin sigortası terimi ile ifade edilen tekne sigortası, esas itibariyle ka- nunun beşinci kitabının dördüncü faslındaki hükümlere tâbidir2.

YTTK düzeninde ise Kanunun Genel Gerekçe’sinin Sigorta Hukuku Kitabı’na ilişkin bölümünde belirtildiği üzere deniz rizikolarına karşı sigortaların uluslararası kurallar çerçevesinde yürütülüyor olması ve TTK’nun bu konuya ilişkin hükümlerinin bir kısmı- nın günümüzde ölü hüküm hâline gelmesi sebebiyle deniz sigortalarına ilişkin hüküm- ler Kanundan çıkarılmıştır.

Deniz sigortalarının üç temel türü vardır. Bunlar, geminin denizcilik rizikolarını sali- men geçirmesine ilişkin menfaatlerin teminat altına alındığı tekne sigortası, yükün denizcilik rizikolarını salimen geçirmesine ilişkin menfaatin teminat altına alındığı yük sigortası ve denizde seyrüsefer ile bağlantılı olarak ortaya çıkabilecek sorumlulukların teminat altına alındığı mali sorumluluk sigortasıdır3.

Bu çalışmada, YTTK’nun yürürlüğe girmesiyle tekne sigortalarına ilişkin düzenin ne şekilde olacağı incelenmeye çalışılacaktır.

1 R.G. 14.02.2011, S. 27846.

2 TTK’nun beşinci kitabının “genel hükümler” başlıklı birinci fasıl hükümleri ile “mal sigortaları” başlıklı ikinci fasıl hükümlerinin madde metninden tüm mal sigortaları hakkında düzenleme getirdiği anla- şılan hükümleri ve bu hükümlerde düzenlenmeyen hâller bakımından TTK m. 1264 yollamasıyla Borçlar Kanunu hükümleri de tekne sigortasına uygulanır. Yazıcıoğlu, Emine: Tekne Sigortası Söz- leşmesi, İstanbul 2003, s. 17-20.

3 Yazıcıoğlu, Emine, s. 13.

(12)

Tekne Sigortası I.

TTK düzeni dikkate alınarak tekne sigortası doktrinde, geminin ziya veya hasara uğra- ması ya da mâlikin hakimiyet alanından çıkması sonucu gemi mâlikinin malvarlığında meydana gelecek azalmanın teminat altına alındığı bir deniz sigortası türü şeklinde tarif edilmektedir4.

TTK m. 1443’te geminin sigortasında menfaati ispat için yeterli vesikanın mülkiyeti tevsik eden senetler olduğunun belirtilmiş olması bu tarifi yapmanın haklılığını ortaya koymaktadır.

Ancak geminin denizcilik rizikolarını salimen geçirmesine ilişkin sigorta ettirilebilir menfaat, mâlik menfaatinden ibaret değildir.

Nitekim, gemi ipoteğinde ipotekli alacaklının ve gemi kirasında ise kiracının geminin denizcilik rizikolarını salimen geçirmesine ilişkin menfaatleri de tekne sigortası şartla- rına tâbi olarak sigortalanabilmektedir5.

Ayrıca, tekne sigortası ile sadece geminin teminat kapsamındaki bir rizikonun ger- çekleşmesi sonucu ziya veya hasara uğraması ya da hakimiyet alanından çıkması yüzünden sigortalının malvarlığının aktifinde meydana gelen azalma değil, müşterek avarya garame payı borcundan, çatma zararlarından ve kurtarma ücreti borcundan sorumluluk gibi menfaatler de teminat altına alınmaktadır.

Fakat, bu çalışmanın konusu, geminin ziya veya hasara uğraması ya da hakimiyet alanından çıkması nedeniyle sigortalının malvarlığının aktifinde meydana gelen azal- manın teminat altına alındığı tekne sigortası ile sınırlıdır.

Tekne Sigortasının Kanunî Temeli II.

Yürürlükteki Türk Hukukunda 1.

Bir deniz sigortası türü olarak tekne sigortasının kanunî temeli, deniz sigortaları hak- kındaki kanun hükümleridir. TTK’nda deniz sigortaları, kanunun sigorta hukukuna ay- rılan beşinci kitabının “denizcilik rizikolarına karşı sigortalar” başlıklı dördüncü faslında 1339 ilâ 1459. maddeler arasında düzenlenmiştir6. Bu nedenle tekne sigortası, önce- likle bahsi geçen dördüncü fasıl hükümlerine tâbidir.

Dördüncü fasıl hükümleri yanında “genel hükümler” başlıklı ve 1263 ilâ 1268. maddeler arasındaki birinci fasıl hükümleri de, bu hükümler bütün sigorta sözleşmelerinin tâbi olduğu genel nitelikli hükümler olduğundan tekne sigortası sözleşmesine uygulanır.

4 Yazıcıoğlu, Emine, s. 15.

5 YTTK’nda gemi kira sözleşmeleri 1119 ile 1130. maddeler arasında düzenlenmiştir. YTTK m. 1126’da kiracıya gemiyi denizcilik ve sorumluluk rizikolarına karşı “kimin olacaksa onun hesabına” sigorta yaptırmak zorunluluğu getirilmiştir. Uygulamada sıkça kullanılan standart gemi kirası sözleşmesi olan Barecon 2001 formunun 13. maddesinde de benzer bir düzenlemeye yer verilmiştir. 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu m. 17 ise finansal kiralama konusu malın kiralayan tarafından sigorta ettirilmesinin zorunlu olduğunu düzenlemektedir. Uygulamada gemi ipoteğinde ipotekli alacaklıların menfaatleri ise Institute Mortgagees’ Interest Clauses Hulls (Enstitü İpotekli Alacaklıların Menfaati Klozları Tekneler) olarak anılan özel şartlarla sigorta ettirilmektedir.

6 Deniz sigortalarına ilişkin TTK hükümlerinin kaynakları hakkında geniş bilgi için bkz. Atamer, Ke- rim: “Deniz Sigortalarına İlişkin Türk Ticaret Kanunu Hükümlerinin Kaynakları”, Çetingil ve Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı, İstanbul 2007, s. 314-329.

(13)

TTK’nun ikinci faslının birinci kısmında 1269 ilâ 1303. maddeler arasında yer alan mal sigortasına ilişkin genel hükümler arasında madde metninden tüm mal sigortala- rı hakkında düzenleme getirdiği anlaşılan hükümler de tekne sigortasına uygulanır7. Bu hükümlerle düzenlenmeyen hâllerde ise TTK m. 1264/1 uyarınca Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır8.

Bunun dışında 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu9’nun sigorta sözleşmelerinin düzen- lenmesinde uyulması gerekli kuralları düzenleyen 11. maddesi de hiç şüphesiz tekne sigortası sözleşmesine uygulanacak hükümler arasında sayılmalıdır.

Yeni Türk Hukukunda 2.

YTTK m. 5/2’de deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli mahke- me gösterilmiş; m. 1126’da ise gemi kira sözleşmesinde kiracının kira sözleşmesine konu gemiyi denizcilik ve sorumluluk rizikolarına karşı kimin olacaksa onun hesabına sigorta ettirmek zorunda olduğu düzenlenmiştir. Ancak, YTTK düzeninde sigorta hu- kukuna ilişkin altıncı kitapta deniz sigortalarına ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. Bu durumda, esasen zarar sigortası grubunda yer alan tekne sigortasına Kanunun altın- cı kitabının birinci kısmında yer alan 1401 ilâ 1452. maddeler arasında düzenlenen sigorta hukukuna ilişkin genel hükümler ile ikinci kısmın birinci bölümünde yer alan 1453 ilâ 1486. maddeler arasında düzenlenen zarar sigortalarına ilişkin hükümleri uygulanacaktır.

YTTK m. 1451’de, aynen TTK m. 1264/1’de olduğu gibi, bu kanunda hüküm bulunma- yan hâllerde sigorta sözleşmesi hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygula- nacağı düzenlenmiştir. YTTK’nun yürürlüğe gireceği 01.07.2012 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu10 (TBK) da yürürlüğe girecektir.

Yine Sigortacılık Kanunu’nun sigorta sözleşmelerinin düzenlenmesinde uyulması ge- rekli kuralları düzenleyen 11. maddesi de tekne sigortası sözleşmesinin düzenlenme- sinde uygulama alanı bulacaktır.

Tekne Sigortasının Akdî Temeli III.

TTK m. 1266/2’de sigorta poliçesinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tasdik edilmiş ve zahmetsizce okunabilecek bir tarzda basılmış olan sigorta umumi şartlarını ihtiva edeceği düzenlenmiştir.

Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesinde sigorta sözleşmelerinin ana muhtevasının Müsteşarlıkça11 onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan ge-

7 Mal sigortası faslında düzenlenmiş olan bazı hususlar hakkında deniz sigortası faslında da hüküm- ler mevcuttur. Fakat deniz sigortası faslında mevcut olmayıp mal sigortası faslında yer alan bütün hükümlerin deniz sigortasına uygulanacağı söylenemez. Her kural için ayrı ayrı değerlendirme ya- pılması gerekir. Bkz. Ünan, Samim: İsteğe Bağlı Sorumluluk Sigortasında Riziko, İstanbul 1998, s.

17.

8 Tekne sigortasının kanunî temeli hakkında geniş açıklama için bkz. Yazıcıoğlu, Emine, s. 17-20.

9 R.G. 14.06.2007, S. 26552.

10 R.G. 04.02.2011, S. 27836.

11 Maddede yer alan Müsteşarlık, Sigortacılık Kanunu m. 2/1 (i)’de belirtildiği üzere Hazine Müsteşar- lığını ifade etmektedir.

(14)

nel şartlara uygun olarak düzenleneceği; sigorta sözleşmelerinde işin özelliğine uy- gun olarak özel şartlar tesis edilebileceği ve bu hususların sigorta sözleşmesi üzerin- de ve özel şartlar başlığı altında herhangi bir yanılgıya neden olmayacak şekilde açık olarak belirtileceği düzenlenmiştir.

YTTK m. 1425/1 hükmünde de sigorta poliçesinin genel ve varsa özel şartları içere- ceği belirtilmiştir.

Tekne sigortası hakkında Müsteşarlık tarafından onaylanan yürürlükteki genel şartlar Tekne Poliçesi Genel Şartları (Gemi veya Diğer Deniz ve Göl Araçları için) (TPGŞ) başlıklı şartlardır12.

TPGŞ’nın A.3 sayılı maddesinde tekne sigortasında teminata dahil ve istisna edi- len rizikoların, bu poliçeye eklenen özel şartlarla belirleneceği düzenlenmiştir. TPGŞ madde C.7.’de tarafların anlaşmasına göre, genel şartlara aykırı olmamak kaydıyla özel şartlar konulabileceği ve bu özel şartların genel şartlara göre öncelikli olarak uygulanacağı belirtilmiştir.

Deniz sigortaları konusunda merkez ülke İngiltere’dir13. Dünya uygulaması günümüz- de deniz sigortaları alanında tamamen İngiliz uygulaması paralelindedir14. Türk si- gortacılık uygulamasında da tekne sigortasında özel şart olarak İngiliz tekne şartları kullanılmaktadır. Teminatın kapsamı, teminat dışı kalan hâller, tarafların hak ve yü- kümlülükleri gibi hususlar hakkında ayrıntılı düzenleme içeren bu şartlar, uluslararası alanda geniş kabul gören sözleşme koşullarıdır. Dolayısıyla İngiliz tekne şartlarının TPGŞ ile birlikte tekne sigortasının akdî temelini oluşturduğu söylenebilir15.

İngiliz tekne şartları, 1884 yılında kurulan ve 1998 yılında Londra Sigorta ve Reasü- rans Sektörü Birliği (“London Insurance and Reinsurance Market Association”) (LIR- MA) ile birleşerek Londra Milletlerarası Sigortacılık Birliği (“International Underwriting Association of London”) (IUA) adını alan Londra Sigortacılar Enstitüsü (Institute of London Underwriters”) (ILU) tarafından düzenlenmiş ve uygulamaya konulmuştur.

Anılan Enstitü tarafından hazırlanan bu klozlar, halen dahi Enstitü Klozları (“Institute Clauses”) olarak anılmaktadır16.

Uygulamada en çok kullanılan İngiliz tekne şartlarının 1.10.1983 tarihli Enstitü Zaman Üzerine Tekne Klozları (“Institute Time Clauses Hulls 1.10.1983”) (ITCH 1.10.1983), 1.11.1995 tarihli Enstitü Zaman Üzerine Tekne Klozları (“Institute Time Clauses Hulls 1.11.1995”) (ITCH 1.11.1995), 1.11.2002 tarihli Uluslararası Tekne Klozları (“Internatio- nal Hull Clauses 1.11.2002”) (IHC 02) ve 1.11.2003 tarihli Uluslararası Tekne Klozları (“International Hull Clauses 1.11.2003”) (IHC 03) olduğunu söylemek yanlış olmaya- caktır17.

12 Tekne Poliçesi Genel Şartları 1.08.1996 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

13 Ülgener, M. Fehmi: Deniz Sigortalarında Nedensellik ve Causa Proxima Kuralı, İstanbul 1994, s.

24.

14 Ünan, Samim: “Taşıma Hukuku İle Sigorta Hukukunun Bazı Güncel Sorunları”, Gündüz Aybay Ar- mağanı, İstanbul 2004, s. 165.

15 Yazıcıoğlu, Emine, s. 23.

16 Merkin, Robert: Marine Insurance Legislation, London 2000, s. xxxviii.

17 Bahsi geçen İngiliz tekne şartlarının metinleri için bkz. www.iua.co.uk.

(15)

Tekne Sigortası Sözleşmesinin Tekne Poliçesi Genel Şartlarına ve Emredici IV.

Hükümlere Uygunluğu

Tekne Sigortası Sözleşmesinin Tekne Poliçesi Genel Şartlarına Uygunluğu 1.

TTK m. 1264/4 gereğince, sigorta poliçesinin sigorta umumi şartlarını ihtiva edeceğini düzenleyen 1266/2. madde hükmü sigorta ettiren kimsenin zararına olarak mukavele ile değiştirilemez. Diğer bir ifadeyle, TTK m. 1266/2 hükmü sigorta ettiren lehine em- redicidir.

YTTK m. 1452/3 uyarınca da, sigorta poliçesinin genel ve varsa özel şartları içerece- ğini düzenleyen 1425. madde hükmü sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine de- ğiştirilemeyecek, değiştirilirse değiştirilen hüküm yerine kanun hükmü uygulanacaktır.

Yani 1425. madde sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen nisbi emredici bir hükümdür18.

Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesinde sigorta sözleşmelerinin ana muhtevasının genel şartlara uygun olarak düzenleneceğinin yazılı olduğundan yukarıda bahsetmiş- tim. Ancak bu madde hükmünden, taraf iradelerinin genel şartlarla sınırladığı sonu- cunu çıkarmamak gerekir. Nitekim maddede işin özelliğine göre özel şartların tesis edilebileceği ifade edilmiştir.

Hatırlanacağı üzere TPGŞ m. A.3’te tekne sigortasında teminata dahil ve istisna edi- len rizikoların, özel şartlarla belirleneceği; m. C.7’de ise genel şartlara aykırı olmamak kaydıyla özel şartlar konulabileceği ve bu özel şartların genel şartlara göre öncelikli olarak uygulanacağı belirtilmiştir.

Ancak, doktrindeki baskın görüş, genel şart metninde “genel şartlara aykırı olmamak kaydıyla özel şartlar konulabileceği” yazılı olmasına rağmen, genel şartların sadece sözleşme hükmü niteliğinde olduğu ve bunların aksine anlaşma yapılmasının müm- kün ve geçerli olacağı yönündedir19.

Tekne Sigortası Sözleşmesinin Emredici Hükümlere Uygunluğu 2.

YTTK’nun 1452. maddesinde, 1404 ve 1408. madde hükümleriyle 1429. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı sözleşmelerin geçersiz olduğu; 1418 ve 1420.

madde ile 1430. maddenin ikinci fıkra hükmüne aykırı sözleşme şartlarının geçersiz olduğu; 1405, 1409,1413 ilâ 1417, 1419, 1421, 1422 ilâ 1426. madde, 1427. maddenin ikinci ilâ beşinci fıkraları, 1428. madde, 1430. maddenin birinci ve üçüncü fıkraları, 1431. maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları ve 1433 ilâ 1449. madde hüküm- lerinin sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyeceği, değiştirilirse bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

YTTK’nun 1486. maddesinde ise, 1453. maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 1458. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 1459 ve 1461. maddeleri, 1463. mad- denin birinci fıkrası, 1472 ve 1477. maddeleri hükümlerine aykırı yapılan sözleşmelerin

18 Şeker Öğüz, Zehra / Sevinç Kuyucu, Aslıhan: Yeni Türk Ticaret Kanununda Sigorta Hukuku, İstanbul 2011, s. 29.

19 Ünan, Samim: Hayat Sigortası Sözleşmesi, İstanbul 1998, s. 78. Yazıcıoğlu, Emine, s. 52. Kender, Rayegân: Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku, İstanbul 2011, s. 171. Aksi yönde: Ulaş, Işıl: Uygula- malı Sigorta Hukuku, Ankara 2010, s. 59.

(16)

geçersiz olduğu; 1456. maddenin birinci fıkrası, 1465 ilâ 1468, 1479, 1480, 1482, 1484 ve 1485. maddeleri hükümlerine aykırı sözleşme şartlarının geçersiz olduğu; 1471.

maddenin ikinci fıkrası, 1474 ilâ 1476. maddeler hükümlerinin sigortalı aleyhine değiş- tirilemeyeceği, değiştirilirse bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Yukarıda sayılan emredici hükümler, diğer sigortalar yanında deniz sigortalarına ve bu kapsamda tekne sigortalarına da uygulanacaktır. Oysa doktrinde, deniz sigortalarının

“büyük rizikolar” sınıfına dâhil olduğu ve ilke olarak emredici kurallara tâbi kılınmama- sı gerektiği belirtilmektedir20.

Aşağıda, YTTK’nun sigorta hukukuna ilişkin emredici hükümleri bu çalışmanın konu- sunu teşkil eden tekne sigortaları bakımından değerlendirilmeye çalışılacaktır.

YTTK’nun Sigorta Hukukuna İlişkin Emredici Hükümlerinin Tekne V.

Sigortaları Bakımından Değerlendirilmesi

YTTK’nun Genel Gerekçesi’nin Sigorta Hukuku Kitabı’na ilişkin bölümünde Kanu- nun, sözleşme hukukunun gelişime açık olması temel düşüncesi bağlamında, İngiliz Hukuku’nun liberal yaklaşımı ile sigorta hukukunun yenilenmesinde dikkate alınan ana kaynak olan Alman Sigorta Sözleşmeleri Kanununun menfaatler dengesini gö- zeten bazı düzenlemelerini benimsediği belirtilmiştir. Buna göre, YTTK’nun sigorta hukukuna ilişkin emredici hükümlerinin tekne sigortaları bakımından değerlendirmesi yapılırken, mümkün olduğu ölçüde İngiliz tekne şartları ile 1906 tarihli İngiliz Deniz Sigortası Kanunu (“Marine Insurance Act 1906”) (MIA) yanında Alman Sigorta Söz- leşmesi Kanunu (“Versicherungsvertragsgesetz”) (VVG)’nun da incelenmesinin yarar- lı olacağı düşünülebilir. Ancak YTTK hazırlanırken dikkate alınan 1908 tarihli Alman Sigorta Sözleşmesi Kanunu’nun 186. maddesinde Kanunun deniz sigortalarına uy- gulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. Günümüzde 1908 tarihli Sigorta Sözleşmesi Kanunu’nun yerini 23 Kasım 2007’de kabul edilen 2008 tarihli Sigorta Sözleşmesi Kanunu almıştır. 2008 tarihli Alman Sigorta Sözleşmesi Kanunu m. 209 hükmünde de Kanunun deniz sigortalarına uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Geçerli Olmayan Sigorta 1.

YTTK’nun 1404. maddesinde sigorta ettirenin ve sigortalının, kanunun emredici hü- kümlerine, ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı bir fiilinden doğabilecek bir zararını teminat altına almak amacıyla sigorta yapılamayacağı düzenlenmiştir. Anılan madde metninde sigorta ettirenin ve sigortalının yanında lehtarın fiilinden de bahse- dilmesi yerinde olurdu diye düşünüyorum.

Benzer bir düzenleme TTK m. 1277’de de 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)’nun 20.

maddesinin bir uygulaması niteliğinde mevcuttur.

TBK m. 27 hükmünde de kanunun emredici hükümlerine, ahlâka, kamu düzenine, ki- şilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olacağı belirtilmiştir.

20 Çetingil, Ergon / Kender, Rayegân / Ünan Samim: Müşterek Avarya Hukuku, İstanbul 2011, s.

417.

(17)

YTTK m. 1404 hükmü ile kanun koyucunun amaçladığı husus, sigorta ettiren ve sigor- talının, genel davranış kurallarına ya da borca aykırılık tarzında ortaya çıkan hukuka aykırı fiillerini sigorta kapsamından çıkarmak değil, örneğin kaçakçılık gibi, kanunun emredici bir normla yasakladığı eylemlerinden doğan risklerinin sigorta kapsamına alınmasını yasaklamaktır21.

Sigorta Menfaatinin Yokluğu 2.

YTTK’nun 1408. maddesinde, sigorta sözleşmesinin yapılması anında, sigortalanan menfaat mevcut değilse, sigorta sözleşmesinin geçersiz olacağı; sözleşmenin yapıldı- ğı anda varolan menfaat, sözleşmenin süresi içinde ortadan kalkarsa, sözleşmenin o anda geçersiz olacağı; 1470. madde hükmünün saklı olduğu düzenlenmiştir. YTTK m.

1470’te sigorta edilen menfaatin sahibinin değişmesi hâlinde, aksine sözleşme yoksa, sigorta ilişkisinin sona ereceği belirtilmiştir. Buna göre, sözleşmede menfaat sahibinin değişmesi hâlinde sigorta ilişkisinin devam edeceği kararlaştırılabilecektir.

Bu çalışmanın konusu bakımından tekne sigortası bir aktif sigortasıdır. Aktif sigorta- sında, sigorta edilen menfaat belirli bir şahıs ile belirli bir aktif arasındaki değer iliş- kisidir. Yukarıda TTK düzeninde 1443. maddede geminin sigortasında menfaati ispat için yeterli vesikanın mülkiyeti tevsik eden senetler olduğunun belirtildiğinden bahse- dilmiş, ancak geminin denizcilik rizikolarını salimen geçirmesine ilişkin sigorta ettirile- bilir menfaatin, mâlik menfaatinden ibaret olmadığı ifade edilmişti. Nitekim doktrinde, sigorta tazminatının gerçekten zarar görmüş bulunan kimseye verilmesi gerektiği, bu nedenle menfaatin tesbitinde şekli mülkiyetin değil, ekonomik menfaatin gözönünde tutulmasının doğru olduğu belirtilmektedir22.

YTTK düzeninde, deniz sigortasına ilişkin hükümlere yer verilmediğinden, geminin si- gortasında menfaati ispat için yeterli vesikanın mülkiyeti tevsik eden senetler olduğu- nu düzenleyen TTK m. 1443 hükmüne karşılık gelen bir düzenleme mevcut değildir.

TPGŞ m. A.3 hükmünde tekne sigortasının, rizikonun gerçekleşmesi sonucu gemi veya diğer deniz ve göl araçlarının yahut bunlara ilişkin diğer menfaatlerin uğrayacağı ziya ve hasarı, ayrıca teminata dahil edilmişse sorumluluk tazminatını, yahut bunlarla ilgili masrafları kapsayacağı belirtilmiş olup; hasara ilişkin belgeler başlıklı m. B.2 hük- münde sigortalının sigortacıya vermek zorunda olduğu belgeler arasında mülkiyeti tevsik eden senetler sayılmamıştır23.

TTK düzeninde m. 1339 hükmünde geminin veya yükün denizcilik rizikolarını sâlimen geçirmesinde para ile ölçülebilir bir menfaati olan kimsenin bu menfaatini sigorta etti- rebileceği düzenlenmiştir. TTK m. 1264/2’de TTK m. 1339 hükmüne aykırı olan muka- velelerin bâtıl olduğu belirtilmiştir.

21 Şeker Öğüz, Zehra / Sevinç Kuyucu, Aslıhan, s. 4.

22 Kender, Rayegân, s. 301.

23 TPGŞ m. B.2 uyarınca sigortalının sigortacıya vermek zorunda olduğu belgeler deniz raporu, kaza ile ilgili güverte ve makine jurnallerinin onaylı kopyaları, denize elverişlilik belgesi, kaza ile ilgili sınıflama kurumu raporu, yürürlükte bulunan sınıf (klas) belgesi; sınıf belgesine sahip olmayan gemi ve diğer deniz ve göl araçları için A.2 maddesinde belirtilen esaslara uyulduğuna ilişkin belge, ekspertiz ve/veya dispeç raporu, gemi adamları donatımında asgari emniyet belgesi, gemi adamları listesi, zarara ilişkin proforma fatura, makbuz vb. belgelerdir.

(18)

Görüldüğü üzere TTK düzeninde menfaat ilişkisi bulunmadan yapılan sigorta sözleş- mesi için öngörülen “butlan” şeklindeki müeyyide YTTK düzeninde “geçersizlik” olarak değiştirilmiştir. Kanunun gerekçesinde “butlan” şeklindeki müeyyide yerine “geçersiz- lik” şeklindeki müeyyidenin kabul edilmesinin sebebi olarak “geçersizlik” şeklindeki müeyyidenin “yokluk” hâlini de içine alan bir kavram olması gösterilmiştir.

Sigorta sözleşmesinin geçerliliği bakımından bu derece büyük önem verilen menfaat ilişkisinin YTTK düzeninde sigorta sözleşmesinin yapılması anında mevcut olması- nın aranması hakkında Kanunda verilen gerekçe incelemeye değerdir. Zira, YTTK m.

1408’in gerekçesinde Alman Sigorta Sözleşmesi Kanununda sigortalanan menfaa- tin sigortanın başlangıcında mevcut olmaması ve sigorta müstakbel bir işletme veya menfaat için yapılmış olup da menfaatin gerçekleşmemesi hâlinde sigorta ettirenin prim ödeme borcundan kurtulacağının ancak sigortacının uygun bir işletme ücreti isteyebileceğinin hükme bağlandığı; buna karşın Anglo-Sakson Hukukunda mal sigor- talarında menfaatin sözleşmenin her aşamasında bulunması şartının arandığı; Türk Sigorta Hukukunda da konuya açıklık getirmek amacıyla maddenin bu şekilde düzen- lendiği belirtilmiştir.

YTTK m. 1408’in gerekçesinde de ifade edildiği üzere 1908 tarihli Alman Sigor- ta Sözleşmesi’nin 68. maddesi uyarınca müstakbel bir menfaatin sigorta ettirilmesi mümkündür. Aynı esas 2008 tarihli Alman Sigorta Sözleşmesi’nin 80. maddesinde de kabul edilmiştir.

İngiliz Hukukunda ise 1906 tarihli Deniz Sigortası Kanunu’nun 6. maddesinde sigorta- lının zararın meydana geldiği anda menfaatinin bulunmasının yeterli olduğu, menfaa- tin sigorta yapılırken mevcut olmasının gerekmediği düzenlenmiştir.

Görüldüğü üzere gerek Alman Hukukunda gerekse İngiliz Hukukunda müstakbel bir menfaatin sigorta ettirilmesi mümkündür. YTTK düzeninde menfaatin sigorta sözleş- mesinin yapılması anında mevcut olmasının aranması ve müstakbel bir menfaatin sigorta ettirilmesine imkân verilmemesi, tekne sigortası bakımından, bir gemiyi satın alan kişinin, alım satım sözleşmesinin akdinden sonra fakat henüz geminin yararı, zararı ve mülkiyeti kendisine geçmeden önce gemiyi sigorta ettirmek istemesi duru- munda sorun yaratabilecektir diye düşünüyorum. Örneğin, geminin Singapur’da zil- yetliğinin geçirilmesi ile mülkiyetin alıcıya geçeceğinin kararlaştırıldığı bir gemi alım satımında, alıcı gemiyi Türkiye’de bir sigorta şirketi nezdinde sigorta ettirmek isterse, Singapur ve Türkiye arasındaki saat farkı nedeniyle, geminin mülkiyetinin alıcıya geçi- rilmesi ile geminin sigorta ettirilmesinin eş zamanlı olması mümkün olmayabilecektir.

Böyle bir durum karşısında alıcı, her an bir rizikoyla karşı karşıya kalabilecek gemi için henüz mülkiyet kendisine geçmeden önce tekne sigortası sözleşmesini akdetmek is- teyecektir. Henüz geminin yararı, zararı ve mülkiyeti alıcıya geçmeden yapılmış böyle bir sigorta sözleşmesinin YTTK m. 1408 nedeniyle geçersiz olduğunu kabul etmek uygun olmayacaktır.

Rizikonun Gerçekleşmesinde Kusur 3.

YTTK m. 1429’un birinci fıkrasının ikinci cümlesinde, sigorta ettiren, sigortalı ve taz- minat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacının bor- cundan kurtulacağı ve aldığı primleri geri vermeyeceği düzenlenmiştir.

(19)

Bahsi geçen 1429. madde TTK m. 1278 hükmüyle paraleldir. Maddenin mutlak emre- dici olan birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile rizikonun kasten gerçekleştirilmesi halinde sigortacının borcundan kurtulacağına ilişkin esas korunmuştur.

TTK m. 1278’in ikinci cümlesi ile YTTK m. 1429’un birinci fıkrasının ikinci cümlesi ara- sındaki fark, TTK düzeninde sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kas- dından doğan hasarların tazmin edilmeyeceği belirtilmişken; YTTK düzeninde sigorta ettirenin ve sigortalının dışında, tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişilerin de kasten gerçekleştirdikleri rizikolar bakımından sigortacının tazminat borcundan kurtulacağı düzenlenmiştir.

TTK düzeninde denizcilik rizikolarına karşı sigortalar faslında yer alan 1380. mad- denin bent 4 hükmünde, sigortalının kasdı veya ihmali ile sebep olduğu zararın (si- gortalıya kötü bir hareket tarzı isnat edilmedikçe, sigortalının gemiyi yanlış sevk ve idare etmek suretiyle sebep olduğu zarar hariç) sigortacı tarafından tazmin edilme- yeceği düzenlenmiştir. Bu madde TTK m. 1264’te sayılı emredici hükümler arasında yer almamaktadır. Ancak doktrinde, sigortalının kasden gerçekleştirmiş olduğu riziko nedeniyle meydana gelen zararların sigorta teminatı kapsamında olacağına ilişkin bir sözleşme şartının sigortanın mahiyetine aykırı olacağı; ayrıca mal sigortası faslında yer alan TTK m. 1278 hükmünün ikinci cümlesinin emredici hüküm olduğu da dikkate alınarak TTK m. 1380 bent 4 hükmüne aykırı sözleşmelerin de geçersiz sayılması gerektiği ve bu hükümde yer alan “sigortalı” ifadesinin, sigorta ettiren ile bunların tem- silcileri ve eyleminden sorumlu olduğu diğer şahısları da kapsadığını kabulün uygun olacağı belirtilmektedir24.

Ancak TTK düzeninde, m. 1380 bent 4 hükmünde yer alan “sigortalı” ifadesinin, sigorta ettiren dışında bunların temsilcileri ve eyleminden sorumlu olduğu diğer şahısları da kapsadığı kabul edilirse, sigorta ettirilmiş şey için bir zarar doğmak şartıyla gemi adam- larından birinin yolsuzluğu veya kusuru rizikosunun sigortacı tarafından yüklenileceğini düzenleyen TTK m. 1379 fıkra 2 bent 6 hükmü ile uyumsuzluk söz konusu olacaktır.

Zira, TTK düzeninde, m. 947 uyarınca donatan, gemi adamlarından birinin vazifesini yaparken işlediği kusur neticesinde üçüncü şahıslara verdiği zarardan mesuldür25. YTTK düzeninde de m. 1062 hükmü uyarınca donatan, gemi adamlarının, zorunlu danışman kılavuzun veya isteğe bağlı kılavuzun görevlerini yerine getirirken işledikleri kusur sonucunda üçüncü kişilere verdiği zararlardan sorumludur. Her ne kadar YTTK düzeninde, TTK m. 1379 fıkra 2 bent 6 hükmüne paralel bir hüküm mevcut değilse de, uygulamada kullanılan İngiliz tekne şartlarında kaptan, gemi zabiti veya tayfanın bara- taryası26 nedeniyle meydana gelen ziya veya hasarın sigorta güvencesi kapsamında olduğu belirtilmektedir27.

24 Yazıcıoğlu, Emine, s. 154 - 155.

25 TTK m. 947 hükmünde bahsi geçen gemi adamı kavramına kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve ge- mide istihdam edilen diğer kimseler girmektedir. Bkz. Çağa, Tahir: Deniz Ticareti Hukuku I, İstanbul 2009, s. 143.

26 Baratarya İngiliz Hukukunda 1906 tarihli Deniz Sigortası Kanunu Ek Madde 11 hükmünde kaptan veya tayfanın gemi maliki ya da duruma göre çartererin zararına olacak şekilde kasden yaptığı hukuka aykırı her tür eylem şeklinde tarif edilmiştir.

27 Bkz. ITCH 1.10.1983 m. 6.2.5, ITCH 1.11.1995 m. 6.2.4, IHC 02 m. 2.2.5, IHC 03 m. 2.2.5.

(20)

Tekne sigortası sözleşmesinde kaptan, gemi zabiti veya tayfanın barataryası nede- niyle meydana gelen zararın sigorta teminatına dahil olacağına ilişkin özel şart, YTTK m. 1429’un birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan emredici hükme aykırı değildir.

Zira, Yargıtay bir kararında barataryayı, gemi sahibinin bilgisi olmadan kaptan ya da gemi adamları tarafından gemiye, eşyaya, yüke bilerek yapılan zarar ve ziyan şeklinde tarif etmiştir28. Nitekim doktinde de gemi adamının hukuka aykırı eyleminin baratarya olarak nitelenebilmesi için, bu eylemin gemi malik veya işleteninden habersiz gerçek- leştirilmiş olmasının şart olduğu ifade edilmektedir29. YTTK m. 1429 hükmü uyarın- ca sigortacı, kaptan, gemi zabiti veya tayfanın ancak sigorta tazminatının ödenmesi amacıyla kasden yaptığı hukuka aykırı eylem nedeniyle gerçekleşen riziko için taz- minat borcundan kurtulacaktır. Sigortacının bu hüküm uyarınca tazminat borcundan kurtulabilmesi için, kaptan, gemi zabiti ya da tayfanın hukuka aykırı eylemi sigorta taz- minatının ödenmesi amacıyla kasden gerçekleştirdiğinden sigorta ettiren veya sigor- talının haberdar olduğunu ispat etmesi gerekeceğini düşünüyorum. Nitekim, YTTK m.

1429’un gerekçesinde, maddenin sigortadan para almak kastıyla rizikonun gerçekleş- tirilmesine engel olmak gayesiyle düzenlendiği ve eylemlerinden sorumlu olunanların kasıtlı fiillerinden habersiz olan sigorta ettiren veya sigortalıyı sigorta korumasından çıkarmanın maddenin amacına uygun düşmeyeceği belirtilmiştir.

Sigorta ettiren ya da sigortalının, kaptan, gemi zabiti veya tayfanın sigorta tazmina- tının ödenmesi amacıyla kasden yaptığı eylemden haberdar olması, TPGŞ m. C.1 hükmünde yer alan iyiniyet yükümlülüğü ile Türk Medeni Kanunu m. 2 hükmünde dü- zenlenen dürüst davranma kuralına da aykırılık teşkil edecektir.

Sigortacının İflası 4.

YTTK m. 1418 hükmünde sigortacının iflası hâlinde sigorta sözleşmesinin sona erece- ği; sigortacının iflasından önce ödenmeyen tazminatların, özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, önce Sigortacılık Kanunu gereğince sigortacı tarafından ayrılması gereken teminatlardan, sonra iflas masasından karşılanacağı düzenlenmiştir30. Maddenin ikin- ci fıkrasında ise hak sahiplerinin üçüncü sıradan iflas masasına dahil olacağı hükme bağlanmıştır31.

28 Yrg. 11. H.D., 8.12.1998, E. 1998/4592, K. 1998/8696, http://www.kazanci.com. (son ziyaret 25.01.2012).

29 Yazıcıoğlu, Emine, s. 142. Ülgener, M. Fehmi, s. 150.

30 TTK düzeninde sigorta ettiren aleyhine değiştirilemeyeceği belirtilen m. 1302 hükmünde sigorta akdi sona ermeden önce sigortacı veya sigorta primi henüz ödenmediği takdirde sigorta ettiren kimse, Borçlar Kanununun 82. maddesinde yazılı hâle düşerse diğer tarafın taahhüdün yerine geti- rileceğine dair teminat talep edebileceği ve bu tarihten üç gün içinde teminat verilmemiş ise sigorta mukavelesini feshedebileceği düzenlenmiştir. Madde metninde bahsi geçen Borçlar Kanunu m. 82 hükmünde yazılı hâl, sözleşenlerden birinin borcunu edadan âciz olması ve bilhassa iflas veya aleyhindeki haczin neticesiz kalması durumudur. Yine TTK düzeninde mutlak emredici olduğu belir- tilen m. 1457 hükmünde sigortacı azce düşmüşse, sigortalının dilerse mukaveleden cayarak bütün primi geri isteyeceği veya alıkoyacağı, dilerse masrafı sigortacıya ait olmak üzere yeni bir sigorta mukavelesi yapacağı; sigortalı mukaveleden caymadan veya yeni sigorta mukavelesi yapmadan önce sigortacının mükellefiyetleri için kâfi teminat gösterilirse, böyle bir hakkın kalmayacağı düzen- lenmiştir.

31 Sigortacılık Kanunu m. 10 f. 4 hükmünde de sigorta şirketinin iflası hâlinde sigortalıların, iflas masa- sına üçüncü sırada iştirak edeceği düzenlenmiştir.

(21)

Mutlak emredici olan bu hükmün, tekne sigortası sözleşmeleri bakımından bir özellik teşkil etmediğini düşünüyorum.

Zamanaşımı 5.

YTTK m. 1420 hükmünde sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482. madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemlerin her hâlde rizikonun gerçek- leştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir.

İkinci fıkrada diğer kanunlardaki hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. Maddede bahsi geçen 1482. madde hükmü, bu çalışmanın kapsamı dışında kalan sorumluluk sigor- talarında sigortacıya yöneltilecek tazminat istemlerine ilişkin zamanaşımını düzenle- mektedir.

TPGŞ m. C.6 hükmünde sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin, hasar tari- hinden itibaren iki yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. TTK düzeninde de m. 1268 hükmünde sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil, sigorta mukavelesinden doğan bütün taleplerin iki yılda za- manaşımına uğrayacağı belirtilmiştir. YTTK m. 1420 ile getirilen yenilik, sigorta tazmi- natına ve sigorta bedeline ilişkin istemlerin her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağına ilişkin düzenlemedir.

YTTK m. 1420 hükmünün gerekçesinde, azami süre olarak düzenlenen altı yıllık süre- nin hangi esasa dayanarak belirlendiğine ilişkin bir açıklama yoktur. Ancak, YTTK’nun Sigorta Hukuku’na ilişkin altıncı kitabının hazırlanmasında konuya ilişkin liberal yakla- şımı benimsenen İngiliz Hukuku’nda sigortalının sigortacıya karşı taleplerinin sözleş- meye aykırılık esasına dayandığı ve 1980 tarihli Zamanaşımı Kanunu (“Limitation Act 1980”) m. 5 gereğince altı yıllık zamanaşımına tâbi olduğu kabul edilmektedir32.

Prim Ödeme Borcu 6.

Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen YTTK m. 1430 f. 1 hük- münde, sigorta ettirenin, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlü olduğu;

aksine sözleşme yoksa sigorta priminin peşin ödeneceği; özel kanunlardaki hüküm- lerin saklı olduğu; f. 3 hükmünde ise sigorta ettirenin, sigortacının sorumluluğu baş- lamadan önce, kararlaştırılmış primin yarısını ödeyerek sözleşmeden cayabileceği;

sözleşmeden kısmî cayma halinde, sigorta ettirenin ödemekle yükümlü olduğu primin, cayılan kısma ilişkin primin yarısı olduğu düzenlenmiştir.

Mutlak emredici olan YTTK m. 1430 f. 2 hükmünde ise sigorta priminin nakden öde- neceği; ilk taksidin nakden ödenmesi şartıyla, sonraki primler için kambiyo senedi verilebileceği; bu hâlde, ödemenin kambiyo senedinin tahsili ile gerçekleşeceği dü- zenlenmiştir33.

Bahsi geçen hükmün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından bir özellik taşımadığını düşünüyorum.

32 Bennett, Howard: The Law of Marine Insurance, Oxford 1996, s. 397.

33 TTK düzeninde m. 1294 f. 2 hükmünde sigorta priminin para olarak ödeneceği; ödeme için senet verilmesi hâlinde senet bedelinin tahsil edildiği tarihte ödeme yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.

(22)

Sözleşmenin Yapılması Sırasında Susma 7.

YTTK m. 1405 f. 1 hükmünde sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapmak isteyen kişinin, sözleşmenin yapılması için verdiği teklifname, teklifname tarihinden itibaren otuz gün içinde reddedilmemişse sigorta sözleşmesinin kurulmuş sayılacağı34; f. 2 hükmünde teklifnamenin verilmesi sırasında yapılmış ödemelerin, sözleşmenin yapılmasından sonra prim olarak kabul edileceği veya ilk prime sayılacağı; bu ödemelerin, sözleşme yapılmadığı takdirde, kesinti yapılmadan, faiziyle birlikte geri verileceği; f. 3 hükmünde ise 1483. madde hükmünün saklı olduğu düzenlenmiştir. YTTK m. 1483 hükmü zorun- lu sorumluluk sigortaları hakkında olup, bu çalışmanın konusunun dışındadır.

YTTK m. 1452 f. 3 hükmü uyarınca sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiş- tirilemeyen nisbi emredici bir hüküm olan YTTK m. 1405 hükmünün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından bir özellik taşımadığını düşünüyorum.

Sigortanın Kapsamı 8.

TTK düzeninde m. 1281 f. 1 hükmünde sigortacının, harp ve isyandan başka bir se- beple mallara âriz olan telef ve tagayyür gibi bütün hasarlardan mesul olduğu; f. 2 hükmünde ise sigortacının birinci fıkra gereğince mesul olduğu rizikolardan biri si- gorta poliçesinin hükmünden istisna edilmişse vâki hasarın istisna edilen rizikolardan doğduğunun ispatının sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir. TTK m. 1264 f. 4 gereğince TTK m. 1281 f. 2 hükmü sigorta ettirenin aleyhine değiştirilemeyecek nisbi emredici nitelikte bir hükümdür.

TTK düzeninde karada ve iç sularda taşıma rizikolarına karşı sigorta kısımında yer alan m. 1312 f. 1 hükmünde sigortacının, aksine mukavele yoksa, eşyanın taşıyıcıya teslimi tarihinden itibaren gönderilene kanunen teslim edilmiş sayıldığı zamana ka- dar, her ne sebeple olursa olsun, maruz kaldığı hasarlardan mesul olacağı; emredici nitelikteki f. 2 hükmünde ise sigortacının taşıma işlerini görmeye memur olanların kasten veya kusurlarıyla sebebiyet verdikleri hasarları da tazmin ile mükellef olduğu belirtilmiştir.

TTK düzeninde denizcilik sigortaları ve dolayısıyla tekne sigortası bakımından m.

1379 hükmünde, kanun veya mukavele ile başka bir esas kabul edilmemiş ise, si- gortacının sigortanın devamınca geminin maruz bulunduğu bütün rizikoları yüklen- diği düzenlenmiştir. TTK m. 1379 f. 2 hükmünde sigortacının bilhassa hangi rizikoları yüklendiği belirtilmiştir. Buna göre özetle, tekne sigortasında sigortacı bilhassa tabii hadiseler ve deniz kazalarından doğabilecek rizikoları, harp ve âmme tasarruflarından doğabilecek rizikoları, sigortalının kusuru olmaksızın üçüncü şahsın talebi üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konması rizikosunu, hırsızlık, deniz haydutluğu, yağma ve diğer zorbalık rizikolarını, gemi adamlarının yolsuzluğu veya kusuru rizikosunu, gemilerin çatması rizikosunu yüklenmektedir.

34 Sigortacılık Kanunu m. 11 f. 2 hükmünde hayat sigortalarına ilişkin sözleşmelerin yapılmasına dair teklifnamenin sigorta şirketine ulaştığı tarihten itibaren otuz gün içinde sigorta şirketi tarafından red- dedilmemesi hâlinde sigorta sözleşmesinin yapılmış olacağı düzenlenmiştir. Doktrinde, YTTK m. 1405 f. 1 hükmünde yer verilen otuz günlük sürenin başlangıcının teklifname tarihi olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığı; otuz günlük bu sürenin Sigortacılık Kanunu m. 11 f. 2 hükmünde olduğu gibi teklifin sigorta şirketine ulaşması tarihinden itibaren başlamasının daha doğru olacağı ileri sürülmektedir.

Bkz. Ünan, Samim: “Türk Ticaret Kanunu Taslağı’nın Sigorta Hukuku Başlıklı Altıncı Kitabı Hakkında Düşünceler”, Sigorta Hukuku Dergisi, (Türk Ticaret Kanunu Taslağı), Yıl 2005, Özel Sayı 1, s. 115.

(23)

Buna göre TTK düzeninde gerek ikinci fasılda düzenlenen mal sigortaları, gerekse dördüncü fasılda düzenlenen denizcilik rizikolarına karşı sigortalar bakımından bir ka- nun hükmü veya sözleşme ile başka bir esas kabul edilmiş olmadıkça sigortacının tüm rizikoları üstlendiği öngörülmüştür. Umumilik esası olarak adlandırılan bu ilkenin, sigortacının sigortalanan menfaati tehdit eden bütün risklerden sorumlu olmasını ifa- de ettiği belirtilmektedir35. Doktrinde, denizcilik rizikolarına karşı sigortalar bakımın- dan m. 1379 hükmünde yer alan “bütün rizikolar” kavramı ile deniz seyir ile bağlantılı gerçekleşen tüm rizikoların doğrudan doğruya sebep oldukları zararların kapsama alındığının kastedildiği ifade edilmektedir36.

YTTK düzeninde ise, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyeceği belirtilen m. 1409 f. 1 hükmünde sigortacının, sözleşmede öngörülen rizikonun ger- çekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu; f. 2 hükmünde ise sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu düzenlenmiştir. Buna göre YTTK düzeninde, TTK düzeninden farklı olarak, sigortacının bir kanun hükmü veya sözleş- me ile istisna edilmiş olanlar dışıında tüm rizikoları değil, İngiliz Hukuku’nda olduğu gibi sadece sigorta sözleşmesinde öngörülen rizikoları üstlendiği öngörülmüştür37. Yukarıda bahsedildiği üzere, tekne sigortası sözleşmelerinde teminata dahil rizikolar poliçeye eklenen İngiliz tekne şartları ile belirlenmektedir. Uygulamada kullanılan İn- giliz tekne şartlarından ITCH 1.10.1983, ITCH 1.11.1995, IHC 02 ve IHC 03 şartlarında özetle, deniz, ırmak, göl ve diğer seyredilebilir suların tehlikeleri, yangın ve patlama, gemidekilerden başka kişiler tarafından zor kullanılarak yapılan hırsızlık, denize mal atılması, korsanlık, kara taşıtları, havuz veya liman donanım veya tesisleri ile temas, deprem, yanardağ püskürmesi veya yıldırım, yükleme, boşaltma veya aktarma iş- lemleri sırasında meydana gelen kazalar, kazan patlaması, şaft kırılması, tekne veya makinedeki gizli ayıp, kaptan, zabit, tayfa veya kılavuzların kusuru, tamirci veya çar- tererlerin kusuru, kaptan, zabit veya tayfanın barataryası, hava aracı, helikopter veya bunlara benzer nesnelerle veya bunlardan düşen şeylerle temas, kirletme rizikoları ile çatma, müşterek avarya ve kurtarmadan doğan zararlar teminata dahil edilmektedir.

Sigortacılık Kanunu m. 11 f. 4 hükmünde, sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış risklerin de açıkça belirtileceği;

belirtilmemiş olan risklerin teminat kapsamında sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre, YTTK yürürlüğe girdikten sonra dahi, Sigortacılık Kanunu m. 11 f. 4 gereğince umumi- lik esasının devam edeceği düşünülebilir. Fakat, YTTK m. 1409 hükmünün gerekçesi incelendiğinde, kanun koyucunun, uygulamada tüm risklere karşı teminat veren “all risks” şeklinde bir sigorta uygulamasına çok ender rastlanıldığını, sigortacının bazı riskler için teminat vermek istemeyebileceğini ve sigortacı açısından menfaatler den- gesinin korunması amacını gözeterek, sigortacının sadece sigorta sözleşmesinde ka- rarlaştırılan rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumlu olmasını hükme bağlamayı amaçladığı anlaşılmaktadır.

35 Can, Mertol: Türk Özel Sigorta Hukuku, Ankara 2009, s. 38.

36 Ülgener, M. Fehmi: “Denizcilik Rizikolarına Karşı Sigortalar”, 40. Yılında Türk Ticaret Kanunu, İstanbul 1997, s. 406.

37 İngiliz Deniz Sigortası Kanunu m. 55 uyarınca sigorta himayesi sözleşmede belirtilen rizikolar için söz konusu olmaktadır.

(24)

Buna göre, YTTK düzeninde, bütün risklerden sorumluluk ilkesinin terkedildiği, sigorta himayesinin, İngiliz Hukuku’nda olduğu gibi, sözleşmede belirlenen rizikolarla sınırlan- dığı anlaşılmaktadır. Uygulamada, tekne sigortası sözleşmelerinde kapsam dahiline alınan riskler İngiliz tekne şartları ile belirlenmekte ve bunların dışındaki rizikolardan meydana gelecek zararlardan sigortacının sorumlu olmayacağı düzenlenmektedir. Bu nedenle, YTTK düzeninde umumilik esasının terkedilmesinin uygulamada tekne si- gortası sözleşmeleri bakımından önemli bir fark yaratmayacağı kanısındayım.

Olağanüstü Durumlarda Fesih 9.

YTTK m. 1413 f. 1 hükmünde sigortacının, konkordato ilan etmesi, ilgili sigorta dalı- na ilişkin ruhsatının iptal edilmesi veya sözleşme yapma yetkisinin kaldırılması gibi hâllerde, sigorta ettirenin, bu olguları öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sigorta sözleşmesini feshedebileceği; f. 2 hükmünde primlerin tamamını ödemişken sigor- ta ettiren konkordato ilan etmişse, sigortacının bunu öğrendiği tarihten itibaren, bir aylık bildirim süresine uyarak, sigorta sözleşmesini feshedebileceği; f. 3 hükmünde ise zorunlu sigortalar ile prim ödemesinden muaf hâle gelmiş can sigortalarına ikinci fıkranın uygulanmayacağı düzenlenmiştir.

Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen m. 1413 hükmünün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından özellik taşımadığı kanısındayım.

Sigorta Priminin Artırılmasında Fesih 10.

YTTK m. 1414 hükmünde sigortacı, sigorta teminatının kapsamında değişiklik yapma- dan, ayarlama şartına dayanarak primi yükseltirse, sigorta ettirenin sigortacının bildiri- mini aldığı tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebileceği düzenlenmiştir.

Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen m. 1414 hükmünün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından özellik taşımadığı kanısındayım.

Kısmî Fesih ve Cayma 11.

YTTK m. 1415 f. 1 hükmünde sigortacının sigorta sözleşmesini, bazı hükümlerine iliş- kin olarak feshetmesi veya ondan cayması haklı sebeplere dayanıyorsa ve sigortacının sözleşmeyi geri kalan hükümlerle, aynı şartlarla yapmayacağı durumdan anlaşılıyorsa, sigortacının sözleşmenin tamamını feshedebileceği veya ondan cayabileceği; f. 2 hük- münde ise sigortacı sözleşmeyi kısmen feshetmiş veya ondan caymışsa, sigorta ettire- nin sözleşmenin tamamını feshedebileceği veya ondan cayabileceği düzenlenmiştir.

Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen m. 1415 hükmünün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından özellik taşımadığını düşünüyorum.

Tebliğler ve Bildirimler 12.

YTTK m. 1416 hükmünde sigorta ettiren tarafından yapılacak tebliğler ve bildirimlerin sigortacıya veya sözleşmeyi yapan ya da yapılmasına aracılık eden acenteye; sigortacı tarafından yapılan tebliğler ve bildirimlerin ise, sigorta ettirenin veya gerektiğinde sigor- talının ya da lehtarın sigortacıya bildirilmiş son adreslerine yapılacağı düzenlenmiştir.

Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen m. 1416 hükmünün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından özellik taşımadığı kanısındayım.

(25)

Olağanüstü Durumlar 13.

YTTK m. 1417 f. 1 hükmünde sigorta ettirenin, aciz hâline düşen veya hakkında ya- pılan takip semeresiz kalan sigortacıdan, taahhüdünün yerine getirileceğine ilişkin teminat isteyebileceği; bu istemden itibaren bir hafta içinde teminat verilmemiş ise sigorta ettirenin sözleşmeyi feshedebileceği düzenlenmiştir38.

Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen m. 1417 hükmünün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından özellik taşımadığı kanısındayım.

Prim İadesi 14.

YTTK m. 1419 hükmünde sigorta sözleşmesi sona erdiği takdirde, Kanunda aksi ön- görülmemişse, işlemeyen günlere ait ödenmiş primlerin sigorta ettirene geri verileceği düzenlenmiştir.

TTK düzenindeki m. 1298 f. 2 hükmünü karşılayan, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen bu düzenlemenin tekne sigortası sözleşmeleri bakımından ayrıntılı olarak incelenmesine gerek olmadığını düşünüyorum.

Sigortacının Rizikoyu Taşıma Yükümlülüğü 15.

YTTK m. 1421 hükmünde, sigorta ettirenin prim ödeme borcunu düzenleyen m. 1430 hükmü saklı kalmak kaydıyla, aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğunun primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlayacağı; kara ve denizde eşya taşıma işle- rine ilişkin sigortalarda, sigortacının, sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olacağı dü- zenlenmiştir.

TTK düzenindeki m. 1295 f. 2 ve f. 3 hükmünü karşılayan bu madde sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen nisbi emredici bir hükümdür.

TTK düzeninde denizcilik rizikolarına karşı sigortalar faslında yer alan m. 1382 f. 1 hükmünde yolculuk üzerine tekne sigortasında sigortacı için rizikonun, yükün veya safranın alınmasına başlandığı yahut ne yük ve ne de safra alınmayacaksa geminin kalktığı andan itibaren başlayacağı ve varma limanında yükün veya safranın boşaltıl- ması bittiği anda biteceği; m. 1389 f. 1 hükmünde ise müddet üzerine tekne sigorta- sında sözleşmenin, mukavelenin yapıldığı gün saat onikide başlayacağı ve müddetin son günü saat onikide biteceği düzenlenmiştir. Doktrinde, tekne sigortasında, sigorta himayesinin prim veya ilk taksidin ödendiği anda başlayacak olmasının, sigortacının bu andan itibaren teminat kapsamındaki bir rizikonun gerçekleşmesi sonucu meyda- na gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu anlamına gelmediği; sigorta himayesi prim veya ilk taksidinin ödenmesi ile başladıktan sonra, aksi sözleşme ile kararlaştırıl- mış olmadıkça, sigortacının yolculuk üzerine tekne sigortasında yükün veya safranın alınmasına başlandığı yahut ne yük ne de safra alınmayacaksa geminin kalktığı andan itibaren, zaman üzerine tekne sigortasında ise sözleşmenin akdedildiği gün saat oniki- den itibaren teminat kapsamındaki bir rizikonun gerçekleşmesi sonucu meydana gelen zararı tazmin etmekle yükümlü olacağı, dolayısıyla rizikonun başlangıç anının, sigorta himayesinin başlangıç anından önce ya da sonra olabileceği belirtilmektedir39.

38 YTTK m. 1417 hükmü esas itibariyle TTK m. 1302 ve 1457 hükümlerinin tekrarı niteliğindedir. Şeker Öğüz, Zehra / Sevinç Kuyucu, Aslıhan, s. 17.

39 Yazıcıoğlu, Emine, s. 212.

(26)

YTTK düzeninde denizcilik rizikolarına karşı sigortalara ilişkin hükümlere yer veril- mediği için, TTK m. 1382 f. 1 ve m. 1389 f. 1 hükümlerini karşılayan bir düzenleme yoktur.

Ancak TPGŞ m. A.6 hükmünde “sigortanın başlangıcı ve sonu” başlığı altında, si- gortanın, aksi kararlaştırılmadıkça, poliçede belirtilen tarihte öğleyin saat 12:00’de başlayacağı ve yine poliçede belirtilen tarihte öğleyin saat 12:00’de sona ereceği; her iki hâlde de gemi veya diğer deniz ve göl araçlarının bulunduğu yerin saatinin esas alınacağı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere TPGŞ tekne sigortasında sigortanın baş- langıcı ve sonunu müddet üzerine tekne sigortası için düzenlemekte, yolculuk üzerine tekne sigortası bakımından bir düzenleme içermemektedir.

Buna göre YTTK yürürlüğe girdiğinde, gerek yolculuk üzerine gerek zaman üzerine tekne sigortasında sigortacının sorumluluğu, aksi kararlaştırılmamışsa, primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlayacaktır. Zaman üzerine tekne sigortası bakımından sigortacı için riziko TPGŞ m. A.6 hükmü uyarınca poliçede belirtilen tarihte öğleyin saat 12:00’de başlayacak ve poliçede belirtilen tarihte öğleyin saat 12:00’de sona ere- cektir. Yolculuk üzerine tekne sigortası bakımından sigortacı için rizikonun ne zaman başlayacağına ve ne zaman biteceğine ilişkin hüküm ise bulunmayacaktır. Kanımca bu eksiklik TPGŞ’ye yapılacak bir ilave ile giderilmelidir. Bu hususta, yolculuk üzerine tekne sigortasında sigorta himayesinin yük veya safranın alınmasına başlandığı anda, ne yük ne de safra alınacaksa geminin kalktığı anda başlayacağını ve varma yerinde yükün veya safranın tahliyesinin bittiği anda, ne yük ne safra tahliye edilecekse, ge- minin demir attığı ya da şamandıraya bağlandığı anda biteceğini; tahliye sigortalı ta- rafından haksız şekilde geciktirilmişse, böyle bir gecikme olmasaydı tahliye ne zaman bitecek idiyse o anda biteceğini düzenleyen Alman Deniz Sigortası Genel Şartları m.

66 hükmünden yararlanılması uygun bir çözüm olabilir diye düşünüyorum.

Rizikonun Gerçekleşmesinin İmkânsızlaşması 16.

YTTK m. 1422 hükmünde sigortacının sorumluluğu başlamadan, sigorta ettirenin, si- gortalının ve can sigortalarında ayrıca lehdarın, fiilleri ve etkileri olmaksızın rizikonun gerçekleşmesi imkânsızlaşmışsa sigortacının prime hak kazanamayacağı düzenlen- miştir.

TTK düzenindeki m. 1280 hükmünü karşılayan bu madde sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen nisbi emredici bir hükümdür.

Bu hükmün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından ayrıntılı olarak incelenmesine gerek olmadığını düşünüyorum.

Aydınlatma Yükümlülüğü 17.

YTTK m. 1423 f. 1 hükmünde, sigortacı ve acentesinin, sigorta sözleşmesinin ku- rulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildireceği; ayrıca poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı ola- rak açıklayacağı düzenlenmiştir. Maddenin f. 2 hükmünde, aydınlatma açıklaması- nın verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olacağı; aydınlatma

(27)

açıklamasının verildiğinin ispatının sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir. Maddenin f. 3 hükmünde Hazine Müsteşarlığı’nın çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliği’nin dü- zenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirleyeceği düzenlenmiştir.

TTK düzeninde karşılığı bulunmayan bu hüküm, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen nisbi emredici bir hükümdür.

Benzer bir düzenleme, Sigortacılık Kanunu m. 11 f. 3 hükmünde yer almaktadır. Anı- lan maddede, sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından, gerek sözleşmenin kurulması gerekse sözleşmenin devamı sırasında sigorta ettiren, lehdar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından, Sigortacılık Kanunu m. 11 f. 3 hükmüne dayanarak Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik40 hazırlanmış- tır.

Bahsi geçen yönetmeliğin m. 9 f. 5 hükmünde Müsteşarlığın bazı sigorta branşlarını veya riziko türlerini ya da sigorta sözleşmelerini bilgilendirme yükümlülüğü kapsamı dışında tutmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.

Kanımca, “büyük rizikolar” sınıfına dahil olan ve sigorta ettiren ya da sigortalının çoğu zaman tacir olduğu tekne sigortası sözleşmelerinin bilgilendirme yükümlülüğü kapsa- mı dışında tutulması yerinde olurdu. Ancak, YTTK m. 1423 hükmünün YTTK m. 1452 f. 3 hükmü uyarınca nisbi emredici bir hüküm olması karşısında artık bunun mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır.

Sigorta Poliçesi Verme Yükümlülüğü 18.

YTTK m. 1424 f. 1 hükmünde, sigortacının, sigorta sözleşmesi kendisi veya acente- si tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmidört saat, diğer hâllerde onbeş gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermek- le yükümlü olduğu; sigortacının poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Maddenin f. 2 hükmünde sigorta ettirenin, poliçesini kaybeder- se, gideri kendisine ait olmak üzere, yeni bir poliçe verilmesini sigortacıdan isteyebi- leceği; f. 3 hükmünde ise poliçenin verilmediği hâllerde, sözleşmenin ispatının genel hükümlere tâbi olacağı belirtilmiştir.

TTK düzeninde yer alan m. 1265 ve 1267 hükümlerini karşılayan, sigorta ettiren, si- gortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen bu maddenin tekne sigortası sözleşmeleri bakımından özel olarak incelenmesine gerek olmadığını düşünüyorum.

Sigorta Poliçesinin İçeriği 19.

YTTK m. 1425 f. 1 hükmünde sigorta poliçesinin, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içereceği, rahat ve kolay okunacak biçimde düzenleneceği; f. 2 hükmünde poliçenin ve zeyilnâmenin eklerinin içeriği teklifname- den veya kararlaştırılan hükümlerden farklıysa, anılan belgelerde yer alıp teklifna- meden değişik olan ve sigorta ettirenin, sigortalının ve lehtarın aleyhine öngörülmüş bulunan hükümlerin geçersiz olduğu; f. 3 hükmünde ise kanunlarda aksine hüküm bu-

40 R.G. 28.10.2007, S. 26684.

(28)

lunmadıkça, genel şartlarda sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın lehine olan bir değişikliğin hemen ve doğrudan uygulanacağı; ancak bu değişiklik ek prim alınmasını gerektiriyorsa, sigortacının değişiklikten itibaren sekiz gün içinde prim farkı isteyebi- leceği; istenilen prim farkının sekiz gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşmenin eski genel şartlarla devam edeceği düzenlenmiştir.

YTTK m. 1425 f. 1 hükmü, TTK düzeninde sigorta poliçesinin muhtevasını düzenleyen m. 1266 hükmüne nazaran daha genel bir düzenleme içermektedir. YTTK m. 1425 f. 2 ve f. 3 hükümleri ise yeni düzenlemelerdir. Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen söz konusu bu hükmün tekne sigortası sözleşmeleri bakımından ayrı bir özellik göstermediğini düşünüyorum.

Sigortacının Giderleri Ödeme Borcu 20.

YTTK m. 1426 f. 1 hükmünde, sigortacının, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tara- fından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorunda olduğu; f. 2 hükmünde eksik sigortanın yapıldığı hâllerde, 1462. madde hükmünün41 kıyas yolu ile uygulanacağı düzenlenmiştir. TTK düzeninde, denizcilik rizikolarına karşı sigortalar faslında yer alan m. 1399 f. 2 hükmünde sigortacının, ödenecek tazminatın tamamı sigorta bedelini geçse bile, 1393. maddenin 3 ve 4. bentlerinde yazılı masraf- ların hepsini ödemeye mecbur olduğu belirtilmiştir. TTK m. 1264 f. 3 uyarınca emredici olan bu hükümde bahsi geçen m. 1393 b. 3 hükmünde müşterek avarya hâlinde sigor- tacının, alınan tedbirler neticesiz kalmış olsa bile m. 1378 hükmü gereğince kurtarma ve daha büyük mahzurlardan koruma için zaruri veya maksada uygun olarak yapılan başka masrafları, m. 1393 b. 4 hükmünde ise kendisine düşen zararın takdiri ve tespiti için yapılacak masrafları, hususiyle keşif ve muayene, değer biçme, satış ve dispeç masraflarını ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir.

YTTK düzeninde m. 1426 hükmünde sigortacının, TTK m. 1393 b. 4 hükmüne benzer biçimde, rizikonun ve tazminat borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan giderleri ödeyeceği düzenlenmiş, fakat TTK m. 1393 b. 3 hükmündeki gibi kurtarma ve koruma giderlerini de ödeyeceği belirtilmemiştir.

Ancak, nisbi emredici nitelikte olan YTTK m. 1426 hükmünde kurtarma ve koruma giderlerinden bahsedilmemiş olması kanımca, tekne sigortası sözleşmeleri bakımın- dan bir sorun teşkil etmeyecektir. Zira, İngiliz tekne şartlarında sigortalı, adamları ve temsilcilerinin herhangi bir zarar veya kaza hâlinde tazmin edilecek bir zararı önlemek veya azaltmak amacı ile almakla yükümlü oldukları önlemler için yapılan masraflara sigortacının katılacağı belirtilmiştir42.

Sigortacının Tazminat Ödeme Borcu 21.

Sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemeyen YTTK m. 1427 f. 2 ilâ 5 hükümlerinde, sigorta tazminatı veya bedelinin, rizikonun gerçekleşmesini müteakip

41 YTTK m. 1462 hükmünde, sigorta bedeli, sigorta değerinden az olduğu takdirde, sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının zarara uğraması hâlinde sigortacının, aksine sözleşme yoksa, sigorta bede- linin sigorta değerine olan oranına göre tazminat ödeyeceği belirtilmiştir.

42 Bkz. ITCH 1.10.83 m. 13, ITCH 1.11.95 m. 11, IHC 1.11.02 m. 9, IHC 1.11.03 m. 9.

Referanslar

Benzer Belgeler

Görüşümüze göre ilişikteki konsolide olmayan fınansal tablolar, Şirket’in 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla konsolide olmayan finansal durumunu ve aynı tarihte sona eren

Bilanço tarihi itibarıyla, yabancı para cinsinden olan parasal varlık ve yükümlülükler, bilanço tarihindeki kurlardan TL’ye çevrilmekte ve çevrim sonucu oluşan

a) Yukarıda belirtilen faaliyet amacı kapsamına giren her türlü hakkı edinebilir ve her türlü borcu üstlenebilir ve yükümlülüğün altına girebilir. b) Amaç

Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin (Şirket) 31 Aralık 2021 tarihli konsolide olmayan finansal durum tablosu ile aynı tarihte sona eren hesap dönemine ait; konsolide olmayan

Değişiklik Taslağının Genel Kurul Çağrısı ile Birlikte İlanı Genel kurul esas sözleşmenin değiştirilmesi için toplantıya çağrıldığı takdirde; Gümrük ve

Sigorta ettirenin beyanı gerçeğe aykırı veya eksik olması dolayısıyla, sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek

Şirket’in aktif bir piyasada işlem görmeyen ve borsaya kote olmayan, fakat satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflanan özkaynak araçları bulunmakta ve gerçeğe

• Sigorta sözleşmesinin yapılması esnasında mevcut bulunan bir özürden veya kronik veya yinelemeli bir hastalıktan veya teminat için yapılan başvuru tarihinde