• Sonuç bulunamadı

Sigortacının Yapacağı Ödemeler

Gemiler Üzerinde İpotek, İntifa, Kira ve Finansal Kira Hâllerinde Sigorta İlişkileri

B) Kurallar 1. İlke

5. Sigortacının Yapacağı Ödemeler

BGB m. 1130, Alman Hukuku’nda “Wiederherstellungsklausel” olarak nitelendirilen117

“yeni değer sigortası”118 kayıtlarının geçerliliğini öngörmektedir119. Buna göre, ipotekli bir taşınmaz üzerindeki malik menfaatinin sigortasında, taraflar, sigorta tazminatının, binanın tamiri veya yeniden yapılması için malike ödenmesini kararlaştırabilirler. Böy-le bir kayıt içeren sigorta sözBöy-leşmesi uyarınca sigortacı, tazminatı malike öderse, bu ödeme ipotekli alacaklıya karşı da geçerlidir; dolayısıyla malike yapılan ödeme ile ipotekli alacaklının sigorta tazminatı üzerindeki rehni sona erer. VVG (1908) hazır-lanırken, bu düzenlemeye atıfta bulunulmuş ve ipotekli alacaklının daha etkin bir şe-kilde korunması için, söz konusu kural ile bir arada uygulanmak üzere, yeni bir kural öngörülmüştür120. VVG (1908) m. 97 uyarınca, yeni değer sigortasının kararlaştırıldığı hâllerde, sigortacının BGB m. 1130 uyarınca ödeme yapabilmesi için ek bir şart getiril-miştir. Buna göre, sigortacının ödeme yapabilmesi için, tazminatın gerçekten de bina-nın tamiri veya yeniden yapılması için kullanılacağı hususunun güvence altına alınmış olması şarttır; bu şart yerine gelmezse sigortacı, ipotekli alacaklıya karşı borcundan, kural olarak, kurtulamayacaktır (VVG (1908) m. 99 f. 1).

Bu kurallar gemi ipoteğine aktarılırken, daha kısa ve genel bir kurala yer verilmesi tercih edilmiştir. SchRG m. 33 f. 1’in birinci cümlesine göre, sigortacı, geminin önceki durumuna getirilmesi amacıyla sigortalı gemi malikine tazminat bedeline sayılmak üzere ödemede bulunmuş ve geminin önceki durumuna getirilmesi güvence altına alınmış ise, ödeme, ipotekli alacaklıya karşı da geçerlidir. Kaynak BGB ve VVG (1908) kurallarıyla karşılaştırıldığında, gemi ipoteği bakımından benimsenen temel fark şöyle saptanmaktadır: kaynak hükümler, yalnızca sigorta sözleşmesinde yeni değer kaydı-nın bulunduğu hâllerde geçerli iken, SchRG m. 33 f. 1 c. 1’de kabul edilen kural, sigor-ta sözleşmesinde yeni değer kaydı bulunmasa bile uygulanmaksigor-tadır121. Her iki hâlde,

“güvence altına alınma” şartının nasıl gerçekleşmiş sayılacağı hususunun, somut ola-yın özelliklerine göre saptanacağı, yasama gerekçesinde açıklanmıştır122. Söz gelimi geminin tamiri için tersane ile yapılan sözleşmede sigortacının müdahale hakkı kabul edilmişse123 veya tamiri üstlenen tersaneye ödemelerin doğrudan sigortacı tarafından yapılacağı kararlaştırılmışsa124 yahut sigorta tazminatının ortak bir banka hesabına

117 Bkz. Staudinger/Wolfsteiner, BGB § 1130 Başlık ve Rn. 2; Soergel/Konzen, BGB § 1130 Başlık ve Rn 1; Prause, Schiffskredit, s. 38 (§ 33); Soergel/Winter, SchiffsG § 33 Rn. 1.

118 Bu sigorta güvencesi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Huriye Kubilay, Yeni Değer Sigortası, İzmir 1994.

119 BGB m. 1130: “Ist der Versicherer nach den Versicherungsbestimmungen nur verpflichtet, die Ver-sicherungssumme zur Wiederherstellung des versicherten Gegenstands zu zahlen, so ist eine diesen Bestimmungen entsprechende Zahlung an den Versicherten dem Hypothekengläubiger gegenüber wirksam.”

120 Begründung zum VVG, Motive, s. 167.

121 Açıkça bu yönde: Soergel/Winter, SchiffsG § 33 Rn. 1.

122 Krieger, SchRG, s. 101 (sol sütun sonları); ayrıca bkz. Schaps/Abraham, Das deutsche Seerecht, Band I, 3. Auflage, Berlin 1959, SchRG § 33 Anm. 1 (s. 503 sonu - s. 504 başı); Kalpsüz, Gemi Rehni, s. 117 (dn. 198’e ait metin).

123 Prause, Schiffskredit, s. 38 (§ 33).

124 Schaps/Abraham, SchRG § 33 Anm. 1 (s. 504 başı); aksi yönde bkz. Kalpsüz, Gemi Rehni, s. 117 (dn. 199’a ait metin).

yatırılacağı ve ödemelerin sigortacı tarafından onaylandıkça bu hesaptan serbest bı-rakılacağı öngörülmüşse, söz konusu şart yerine gelmiş sayılacaktır.

SchRG m. 33 f. 1 kaleme alınırken, hükme ikinci bir cümle eklenmiş ve gemi alacaklı-ları bakımından da bir kural getirilmiştir. Buna göre, sıra cetvelinde gemi ipoteğinden önce gelen gemi alacaklılarının istemlerini karşılamak üzere sigortacı, tazminat bede-line sayılmak üzere, sigortalı gemi malikine ödemede bulunmuş ve bu ödemenin gemi alacaklılarına verilmesi güvence altına alınmış ise, yapılan ödeme, ipotekli alacaklıya karşı da geçerlidir (SchRG m. 33 f. 1 c. 2). Bu kurala ilişkin bir yasama gerekçesi açık-lanmamıştır125. O tarihte yürürlükte olan Alman Hukuku uyarınca deniz gemileri üzerin-de doğan gemi alacaklılarının tümü gemi ipoteğinüzerin-den önce gelmekteydi; buna karşılık iç sularda kullanılan gemiler bakımında bazı gemi alacakları sıra cetvelinde gemi ipo-teğinden sonra sıralanmaktaydı126. SchRG hükümleri hem deniz hem de iç su gemileri hakkında uygulama alanı bulduğu127 için, SchRG m. 33 f. 1 c. 2’de “sıra cetvelinde gemi ipoteğinden önce gelen gemi alacaklıları” ibaresinin kullanılması gerekmiştir128. Dolayı-sıyla yalnızca deniz gemileri bakımından böyle bir vurgunun yapılması gereksizdir129. Bu kuralın uygulanabilmesi için, malik menfaatini sigorta eden sigortacı, gemi üzerin-de doğan gemi alacaklarının kısmen veya tamamen karşılanması için, sigortalısı olan gemi malikine bir ödeme yapmalıdır. Ancak sigorta sözleşmesine göre, sigortacının her gemi alacağını karşılaması söz konusu olmayacağından, burada yalnızca, sigorta güvencesinin kapsamına giren bir gemi alacağı dikkate alınacaktır130; nitekim bu husus, maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde aynı bağlamda geçen “von der Versiche-rung erfasst” (TTK m. 902 f. 2 c. 2: “sigortanın şümulüne giren”) ibaresi ile açıklığa ka-vuşmaktadır. Bu hükmün kapsamında karşılaşılabilecek en tipik varsayım, çatmadan kaynaklanan tazminat alacaklarıdır131. Bir çatma132 sebebiyle gemi malikinin ödemek zorunda kalabileceği tazminat, bir gemi alacağıdır133. Dolayısıyla gemi üzerinde kanuni bir rehin hakkı ile korunmuştur134. Bu rehin hakkı, gemi ipoteğinden önce gelir135. Öte yandan, çatmadan kaynaklanan tazminat ödeme (sorumluluk) rizikosu, malik menfaati

125 Bkz. Amtliche Begründung, DJ 1940, s. 1331 (sağ sütun sonu); Krieger, SchRG, s. 101 (sol sütun sonları).

126 Ayrıntılı bilgi için bkz. Max Mittelstein, Das Binnenschiffahrtsrecht, in: Victor Ehrenberg (Herausge-ber) Handbuch des gesamten Handelsrechts, Band VII, 1. Abteilung, Leipzig 1918, s. 409 (§ 91).

127 Bkz. örneğin SchRG m. 2 f. 1 ve m. 3 f. 1 ve diğer hükümlerde tek başına kullanılan “Schiff” terimi.

128 Bu hususu Türk Hukuku’nda yalnızca Akıncı saptamıştır; bkz. Akıncı, Gemi İpoteği, s. 110 (ikinci paragraf).

129 Buna karşılık Y-TTK m. 1320 f. 1 b. (f) sebebiyle yeni Türk Hukuku bakımından bu ibare bir anlam taşımaktadır; bkz. aşağıda III B 5.

130 Aksi yönde Kalpsüz, Gemi Rehni, s. 119 (birinci paragraf).

131 Aynı şekilde: Staudinger/Nöll, SchiffsRG § 33 Rn. 4; orada bildirilen diğer örnek olan müşterek avarya garame payı alacakları bakımından Y-TTK uyarınca getirilen yeni kurallar için bkz. aşağıda III B 5.

132 23/9/1910 tarihli Brüksel Sözleşmesi; TTK m. 1216-1221; Y-TTK m. 1286-1297.

133 TTK m. 1235 b. 9; Y-TTK m. 1320 f. 1 b. (e).

134 TTK m. 1236 f. 1; Y-TTK m. 1321 f. 1.

135 TTK m. 1257; Y-TTK m. 1323 f. 1.

için yapılan gemi (tekne, kasko) sigortasının güvencesine girmektedir136. Şu hâlde çat-madan ötürü sorumlu olan geminin maliki, çatma sebebiyle zarar gören gemi alacak-lısının ileri sürdüğü tazminat istemini, tekne sigortası kapsamında sigortacısına yan-sıtabilecektir. Sigortacının bu alacağı karşılamak üzere ödeyeceği tazminat, SchRG’yi hazırlayanların anlayışına göre, SchRG m. 32 f. 1 uyarınca gemi ipoteğinin kapsamı-na girmektedir137. Dolayısıyla, ipotekli alacaklının onayı olmadan, tazminatın sigortalı gemi malikine ödenmesi hâlinde temel kural uygulanırsa, sigortacı ipotekli alacaklıya karşı sorumlu kalacaktır. Böyle bir ihtimali önlemek için, SchRG m. 33 f. 1 c. 1’de kabul edilen kural, aynı fıkranın ikinci cümlesi uyarınca gemi alacaklarına da yansıtılmıştır.

Dolayısıyla, gemi alacaklısının istemini karşılamak üzere gemi malikine yapılan öde-me, bu paranın gerçekten de gemi alacaklısına ödeneceği güvence altına alınmışsa, ipotekli alacaklıya karşı da geçerli olacak, dolayısıyla ipoteğin kapsamından çıkacaktır.

Bu ihtimalde “güvence altına alınma” şartının yerine gelmesi için, söz gelimi sigortacı, gemi alacaklısının adına düzenlenmiş bir çeki sigortalı gemi malikine verebilecek veya ödemeyi doğrudan gemi alacaklısının banka hesabına havale edebilecektir.

BGB m. 1130 ile VVG (1908) m. 97 hükümlerinden esinlenilerek hazırlanan SchRG m.

33 f. 1, TTK m. 902 f. 1’e içerik olarak aynen aktarılırken, kaynak hükümdeki iki cüm-le bircüm-leştiricüm-lerek tek bir cümcüm-le hâline getirilmiştir138. Bu hüküm, dili güncelleştirilerek ve gemi alacaklıları bakımından “alacakları ipotekle temin edilmiş alacağa takaddüm eden” ibaresi terk edilerek Y-TTK m. 1023 f. 1’e alınmıştır139. Bu tercihin sebebi, yasa-ma gerekçesinde açıklanyasa-mamışsa da, burada, gemi alacaklarının her ihtiyasa-malde gemi ipoteğinin önünde yer alacağını varsayan öğretideki açıklamalar140 esas alınmıştır. Ne var ki, yeni düzenleme yapılırken bu kez Y-TTK m. 1320 f. 1 b. (f) uyarınca gemi alaca-ğı olarak kabul edilen “müşterek avarya garame payı alacakları”nın, Y-TTK m. 1323 f. 2 uyarınca sıra cetvelinde gemi ipoteğinden sonra geleceği dikkatten kaçmıştır. Nitekim gemi alacaklarına ilişkin olarak Y-TTK’da, 6/5/1993 tarihinde Cenevre’de imzalanan

“Gemi Alacaklısı Haklarına Ve Gemi İpoteklerine İlişkin Milletlerarası Sözleşme” esas alınmıştır. Bu Sözleşme’nin 4’üncü maddesinin birinci fıkrası, gemi ipoteğinin önüne geçen gemi alacaklarının listesini vermektedir. Buna karşılık, aynı Sözleşme’nin 6’ncı maddesinde öngörülen hak uyarınca, millî mevzuatta, gemi ipoteğinden sonra gelen başka gemi alacaklarının kabul edilmesi serbest bırakılmıştır. Y-TTK hazırlanırken bu haktan yararlanılmış ve 1320’nci maddenin birinci fıkrasının (f) bendinde “müşterek

136 TTK m. 1379 f. 2 b. 7.

137 Buna karşılık BGB m. 1127 f. 1 uyarınca ipoteğin kapsamına giren sigorta tazminatı, yalnızca ta-şınmazın uğradığı zararın giderilmesi için ödenecek tazminatı kapsar; buna karşılık kazanç kaybı, üretim kesintileri veya sorumluluk rizikoları için ödenecek tazminat, ipotek bakımından surrogat değildir; bkz. Staudinger/Wolfsteiner, BGB § 1127 Rn. 5.

138 TTK m. 902 f. 1: “Sigortacı, geminin evvelki haline iadesi veya alacakları ipotekle temin edilmiş alacağa takaddüm eden gemi alacaklılarına verilmesi maksadiyle malike tazminat bedeline mah-suben tediyede bulunmuş ve bu maksatlara erişilmesi teminat altına alınmış ise, ödeme, ipotekli alacaklıya karşı da muteberdir.” Hükümde geçen “bu maksatlara erişilmesi teminat altına alınmış ise” ibaresi, TTK Tasarısı’nda “bu maksat temin edilmiş ise” şeklinde kaleme alınmıştı; bkz. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: X, İçtima: 2, Cilt: 12 (1-29/6/1956), S. Sayısı: 198, s. 236 sonu - 237 başı. Bu düzeltme için bir gerekçe bildirilmemiştir.

139 Bkz. TBMM Dönem: 23, Yasama Yılı: 2, S. Sayısı: 96, s. 331 (Madde 1023).

140 Bkz. Akıncı, Gemi İpoteği, s. 110 (ikinci paragraf); Kalpsüz, Gemi Rehni, s. 118 (son paragraf).

avarya garame payı alacakları” gemi alacağı sayılmıştır. Böyle bir gemi alacağı, gemi ipoteğinden sonra geldiği için, SchRG m. 33 f. 1 ve TTK m. 902 f. 1 hükümlerinin açık sözüne göre, o kuralların kapsamına girmez. Diğer yandan, o kuralların hazırlandığı dönemde, gemi ipoteğinden sonra gelen bir gemi alacağı da yoktu. Y-TTK m. 1320 f. 1 b. (f) uyarınca gemi ipoteğinden sonra gelen bir gemi alacağı kabul edilmişken, ne yazık ki, Y-TTK m. 1023 f. 1’de bu kez “alacakları ipotekle temin edilmiş alacağa takaddüm eden” ibaresine yer verilmemiştir. Sebep, TTK Komisyonu’nda maddelerin görüşülmesinde izlenen sıradır; gemi ipoteği hükümlerinin görüşüldüğü aşamada,

“müşterek avarya garame payı alacakları”nın gemi ipoteğinden sonra geleceği henüz öngörülmemişti; bu kural kabul edildikten sonra ise 1023’üncü maddenin birinci fıkra-sının bu kurala uygun hâle getirilmesi ihmal edilmiştir. Oysa gemi ipoteğinden sonra gelen, dolayısıyla ipotek alacaklısının haklarını etkilemeyen bir alacaklıya yapılacak ödemeyi bu hükmün kapsamında kabul etmek mümkün değildir. Dolayısıyla kaynak hükümler ve yasama süreci çerçevesinde, Y-TTK m. 1023 f. 1’in girişi şöyle anlaşıl-malıdır: “Sigortacı, geminin önceki durumuna getirilmesi veya ipotekle temin edilmiş alacaktan önce gelen gemi alacaklılarına verilmesi amacıyla (...)”.

Bu kuralların141 işletilmesinde, sigortacının veya gemi malikinin ipotekli alacaklıya bil-dirim yapmaları142 şartı aranmaz. Dolayısıyla ipotekli alacaklının, kendisine bildirim yapılmış olsun veya olmasın, sigortacının, gemi malikine bu kuralların143 kapsamın-da bir tazminatı ödemesine itiraz hakkı bulunmamaktadır. Şu kakapsamın-dar ki, gemi önceki durumuna getirilmez veya gemi alacaklısının istemi karşılanmazsa, sigortacı, ipotek alacaklısına borçlu kalmaya devam eder.