• Sonuç bulunamadı

Abonman Sigortaları

HALEFİYET

A. BİR SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN MEVCUT OLMASI

3. Sigorta Değeri

Sigorta değeri, sigorta edilen menfaatin değerini ifade eder. Sigortacılıkta bir menfaa-tin objektif değeri esas alınır104. Diğer bir anlatımla sigorta değeri, sigortalanan men-faatin objektif kriterlere göre hesap edilmiş olan gerçek değerini ifade eder105. Sigorta değeri tek bir değerden ibaret olmalıdır (TTK. m.1345, f.I; Yeni TTK m.1460).

Aktif sigortalarında prensip, sigorta bedelinin sigorta değerine eşit olmasıdır. Ancak, sigorta zenginleşme aracı olmadığından sigortacı gerçekten sigortalının uğradığı za-rarı tazmin etmekle yükümlüdür.

Sigorta edilen menfaatin değeri hakkında taraflar arasında ortaya çıkan ispat sorun-larını önceden gidermek ve böylece rizikonun gereçekleşmesi halinde sigortacı ta-rafından tazmin edilecek zarar miktarının tespitini kolaylaştırmak amacıyla106 Kanun Koyucu sigorta edilen menfaatin değerinin sözleşmenin taraflarınca önceden belirlen-mesine imkan vermiştir. Mutabakatlı değer olarak olarak da adlandırılan takse, kural olarak sigorta sözleşmesinin kurulduğu an kararlaştırılmakta olan sigorta değerine tekabül eden meblağdır. Bu değer, sigorta süresinin tamamında ölçü alındığı gibi za-rarın hesaplanmasında da dikkate alınacak olan değerdir107.

Takseli sigorta TTK’nda hem kara (.m.1283; 1300, f.II) hem de denizcilik rizikolarına karşı sigortalarda (m.1350) düzenlenmiştir. Takseli sigorta Yeni TTK’nda ise m.1464’de hükme bağlanmıştır.

Abonman sigorta sözleşmesi ile sigorta ettirenin gerçekleşmesini kuvvetle ümit ettiği müstakbel menfaati sigortalanmaktadır. Kazanç sigortalarında da bir kazancın bek-lentisi sigorta edilmektedir. TTK ve Yeni TTK m.1453, f.II kazancın sigortasına imkan tanımaktadır (ayrıca bk.TTK.m.1147, II; 1284; 1313). Kanunda takse anlaşması ka-zanç sigortalarında da mümkün kılınmıştır. Buna göre taşıma konusu yük üzerindeki müstakbel menfaati sigorta himayesi altına alan abonman sigorta sözleşmesinin ku-rulması sırasında tarafların takseli sigorta yapmak hususunda anlaşmaları mümkün görülmelidir. Ancak abonman sigorta sözleşmesinde tek bir taşıma konusu yük

üze-104 Kender, Sigorta Hukuku, sh.295.

105 Can, Sigorta Hukuku, sh.77.

106 ŞENOCAK, K.: Takseli Sigorta, Batider, C.XXV, S.2, 2009, (sh.177-207) (Takse), sh.180.

107 Şenocak, Takse, sh.180.

rindeki menfaat değil, sigorta süresi içinde gerçekleştirilecek sözleşme kapsamına giren taşımaların tümü üzerindeki menfaat sigortalanmaktadır. Dolayısıyla birden çok farkılı menfaatin sigortalanması söz konusu olduğuna göre sözleşme kapsamına gi-ren menfaatlerinin tümü bakımından geçerli olacak tek bir meblağın sigorta değeri olarak kararlaştırılmasının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.

Sigorta hukukunda tarafların sadece sigorta bedeli üzerinde anlaşmaları aynı zaman-da takseli sigorta anlaşması olarak kabul edilmemektedir108. Ancak tarafların sözleş-mede kararlaştırdıkları sigorta bedelinin aynı zamanda takse olarak geçerli olacağı hususunda anlaşmalarına bir engel bulunmamaktadır109. Bu çerçevede bilhassa hi-maye altına alınan taşıma konusu malların toplam sigorta değerinin, niteliğinin, top-lam miktarının ve yapılacak taşıma sayısının başlangıçta kararlaştırıldığı, sigortacının sorumluluğunun gemi ve taşıma başına azamî bir sigorta bedeli ile sınırlandırıldığı abonman sigorta sözleşmelerinde, sözleşmenin kurulması sırasında taraflarca be-lirlenen gemi başına ve taşıma başına sigorta bedelinin, aynı zamanda her taşıma konusu yük için geçerli takse olarak kabulüne yönelik bir anlaşmanın110 yapılma-sının mümkün olduğu kanısındayız. Buna karşılık teminat altına alınan malların cinsi itibariyle genel olarak belirlendiği abonman sigorta sözleşmelerinde, sigorta bedelinin aynı zamanda takse olarak geçerli olduğu konusunda anlaşma yapılabilmesi ilk ba-kışta tereddütle karşılanabilir. Ancak aktif sigortalarındaki sigorta değerinin sigorta bedeline eşitliği prensibi, sigorta sözleşmesinin sözleşme serbestisine tabi olması dikkate alındığında, sözleşme kapsamına giren taşıma konusu yüklerin cinsi farklı olsa da her taşıma açısından sigortacının sorumluluğu aynı azamî sigorta bedeli ile sınırlandırılmış olduğu için teminat altına alınan malların cinsi itibariyle genel olarak belirlendiği abonman sigorta sözleşmeleri açısından da sigorta bedelinin takse olarak taraflarca kararlaştırılmasına engel bir durumun mevcut olmadığı kanısındayız.

Takseli sigorta, sigorta sözleşmesinin kurulmasından sonra da yapılabilir111. Dolayısıy-la abonman sigorta sözleşmesinde, takse anDolayısıy-laşmasının sigortacının ediminin belirli hale gelmesinden sonra da yapılabileceği kabul edilmelidir.

Takse, sigorta edilen menfaatin değeri ile ilgilidir, menfaatin varlığı veya yokluğu ile il-gili bir sonuç yaratmaz112. Dolayısıyla, abonman sigorta sözleşmesinde taraflarca tak-se anlaşmasının yapılmasının mümkün olduğunu ifade ederken, bundan sözleşmenin kurulduğu sırada belirli bir menfaatin mevcut olduğu şeklinde bir sonuç çıkartılmama-sı gerektiği bir kez daha vurgulanmalıdır.

108 Şenocak, Takse, sh.193.

109 Şenocak, Takse, sh.193.

110 TTK’nda denizcilik rizikolarına karşı sigortalarda tarafların sigorta değerini aralarında yapacakları anlaşma ile tespit edebilecekleri öngörülmüştür (TTK.m.1350, f.I).

Yeni TTK m.1464, f.I hükmüne göre “Taraflar sözleşme ile sigorta değerini belirli bir para olarak belirlemişlerse, bu para taraflar arasında, sigorta değeri için esas olur”. Bu hükümle, TTK’nun 1350’nci maddesine paralel bir düzenleme öngörüldüğü görülmektedir. Böylece Yeni TTK ile kara sigortalarında, TTK’nun 1283’üncü maddesi açısından bu yönde doğan tereddütler giderilmiştir.

Bk. Şenocak, Takse, sh.195.

111 Şenocak, Takse, sh.191.

112 Şenocak, Takse, sh.195.

Yukarıda sigorta sözleşmesinde belirli bir sigorta bedelinin kararlaştırılmış olmasının takseli sigorta anlaşması olarak kabul edilemeyeceği belirtilmişti. Buna karşılık taraflar sadece takse anlaşması yapmışlar, ancak belirli bir sigorta bedeli kararlaştırmamış iseler, tarafların sigorta bedelini sigorta değerine eşit olarak kararlaştırmaları tipik bir durum olduğundan, takse anlaşması aynı zamanda tarafların sigorta bedeli üzerinde anlaşması olarak kabul edilmektedir113. Buna göre, himaye altına alınan taşıma konu-su malların toplam sigorta değerinin, niteliğinin, toplam miktarının ve yapılacak taşıma sayısının başlangıçta kararlaştırıldığı, taraflarca belirlenen toplam sigorta değerinin taşımalar yapıldıkça bu toplam meblağdan düşüldüğü bir abonman sigorta sözleş-mesinde, taraflar sadece taşıma konusu yükün değerini anlaşma ile belirlemekle ye-tinip belirli bir sigorta bedeli kararlaştırmamış oldukları takdirde takse anlaşmasının aynı zamanda taşıma başına sigorta bedeli üzerinde anlaşma olarak kabul edilmesi mümkün görülmelidir. Bu durumda sigortacı her taşıma başına, aynı zamanda sigor-ta bedeli olarak kabul edilen sigor-takse anlaşması ile belirlenen meblağa kadar sorumlu olur. Aynı esasın, teminat altına alınan malların cinsi itibariyle genel olarak belirlen-diği abonman sigorta sözleşmelerinde de sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca ve bu kabulün sigorta ettirenin lehine olması nedeniyle (TTK.m.1266, f.I; TTK.m.1264, f.IV’) uygulanabileceği kanısındayız.

Şüphesiz abonman sigorta sözleşmesine “şimdilik takselenmiş” kaydının konulma-sı da mümkündür. Ancak bu halde, henüz takse işlemi yapılmamış olduğu için, söz konusu kaydı içeren abonman poliçe açık poliçe (takselenmemiş poliçe) olarak kabul edilir (TTK.m.1350, f.III). Şimdilik taksenin, kesin takseye dönüştürülmesi halinde ise sigorta, takseli sigorta olarak işlem görür114. Böyle bir durumda takseli sigortanın hü-küm ve sonuçlarını, kesin takseye dönüştürüldüğü andan değil, sigorta sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren doğurduğu kabul edilmektedir115. Şimdilik takselenmiş kay-dını içeren abonman sigorta sözleşmesinde, takse işlemi, örneğin primleri ödenmiş ilk iki taşımadan sonra yapılmış ise bu durumda tarafların iradesinin takse işleminin geçmişe değil geleceğe etkili sonuç doğurması yönünde olduğunun kabul edilmesi uygun düşecektir.

Takseli sigortanın yapılmasıyla takse, sigorta değerinin önem arzettiği her durumda tarafları bağlar, sigorta değerinin yerine takse esas alınır. Diğer bir anlatımla, taraflar-ca belirlenen takse sigorta menfaatinin sigorta sözleşmesinin kurulduğu andaki değe-rini ve rizikonun gerçekleştiği andaki ikame değedeğe-rini tayin eder116; aşkın, çifte ve eksik sigortanın varlığının tespitinde de gerçek sigorta değeri değil, takse dikkate alınır117. Bu esaslar abonman sigorta sözleşmesi çerçevesinde takse anlaşması yapılması ha-linde de geçerlidir. Şüphesiz abonman sigorta sözleşmesi ile sigorta süresi boyunca gerçekleştirilen taşımaların tümü üzerindeki menfaat sigorta edildiğinden, taksenin esaslı surete fahiş olup olmadığı, aşkın, eksik ya da çifte sigortanın varlığı sigorta edilen her taşıma konusu yük üzerindeki menfaat için ayrı ayrı değerlendirilecektir.

113 Şenocak, Takse, sh.193.

114 Şenocak, Takse, sh.192.

115 Şenocak, Takse, sh.192.

116 Şenocak, Takse, sh.195.

117 Şenocak, Takse, sh.197.

Ancak bunun için önce her menfaat açısından bunun somutlaşması, yani sigortacının ilgili menfaat ve riziko bakımından tehlike taşıma ediminin belirli hale gelmiş olması gereklidir.

Tarafların sigorta değerini sözleşmede belirleme yönündeki anlaşması, sigorta ettire-nin (sigortalının) önemli ölçüde zenginleşmesine yol açarak sigorta hukukunun temel prensibi olan zenginleşme yasağına dolanma aracı olmamalıdır118. Ancak zenginleş-me yasağı ilkesi ile taksenin öngörülüş amacı arasında da bir denge kurulmalıdır.

Bu konuda Kanun Koyucu dengeyi taksenin “esaslı surette fahiş” olması halinde sigortacının taksede indirime gidebileceğini hükme bağlamak suretiyle kurmuştur119 (TTK.m.1350, f.II; Yeni TTK m.1464, f.II).