• Sonuç bulunamadı

Hicrî 463 (Miladi 1071) senesinin Ramazan ayı ortasında hastalanan Hatîb kendisi öldükten sonra bütün eşyalarının tasadduk edilmesini istemiş, bütün kitaplarını da, Müslümanların istifadesine sunulmak üzere Ebu’l-Fadl b. Hayrûn’a teslim etmiştir.90 İbn Hayrûn’dan oğluna intikal eden eserlerin bir kısmının oğlunun

evinde çıkan yangın sonucu yok olduğu nakledilmektedir.91

Hicrî 463 yılı Zilhicce (Miladi Eylül 1071) ayının başlarında Hatîb’in durumu iyice ağırlaşmıştır. Ölünce Bişr b. El-Hâris el-Hâfî (ö. 227/841)’nin kabrinin yanına defnedilmeyi de vasiyet eden Hatîb, 7 Zilhicce 463 Pazartesi (Miladi 5 Eylül 1071) günü kuşluk vakti Bağdâd’da Darbu’s-Silsile semtindeki Nizamiye Medresesi yakınında oturmakta olduğu evinde vefât etmiştir.92 Hac farizası esnasında üç

dileğinden biri olan; öldüğünde Bişr el-Hâfî’nin mezarı yanına gömülme dileği de Hatîb’in bu büyük zatın yanına defnedilmesiyle yerine gelmiş olmaktadır.93

89 Hicrî 445’deki hac farizasında zemzem suyunu içerken Bağdâdî’nin üç dileğinden biri de Târîhu Bağdad’ı imlâ ettirmekti. Bkz. bkz. İbn Asâkir, Târîhu Dımeşk, V, 34; Yâkût el-Hamevî, Mu’cemu’l- udebâ (İrşâdu’l-erîb ilâ ma’rifeti’l-edîb), I, 385; Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIII, 423; Subkî, Tabakâtu’ş-şâfiîyyeti’l-kübrâ, IV, 35.

90 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XVI, 134; Yâkût el-Hamevî, a.g.e., I, 390; Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz,

III, 226.

91 Özellikle es-Subkî’nin, Bağdâdî’nin eserinin sayısıyla ilgili tartışmada onun eserlerini diğerlerine

göre daha az vermesini; eserlerinin bir kısmının yanmasına bağlayanlar olmuştur. Bkz. Subkî, a.g.e.,IV, 33. Ayrıca onun eserlerinin intikali ve yanması ile ilgili olarak bkz. IV, İbnu’l- Cevzî, a.g.e., XVI, 134; Yâkût el-Hamevî, Mu’cemu’l- udebâ (İrşâdu’l-erîb ilâ ma’rifeti’l-edîb), I, 390.

92 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XVI, 134; İbn Hallikân , Vefeyâtü’l- aʻyân; Zehebî, Tezkiratü’l- huffâz, III, 226; İbn Kesîr, a.g.e., XII, 126.

26

Evliliğine ve evlatlarına dair kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanamadığını belirten Yusuf Kılıç,94 "el- Hatîbu'l-Bağdâdî ve Yararlandığı İlim Otoriteleri ve

Hadis Râvîleri" adlı eserinde Ebû Bekr künyesinin belki İslamî bir ananeye uyularak

kendisine verilmiş olabileceği kanaatindedir.95

D. Hocaları

Hatîb’in araştırmamıza konu olan kitaplarından yalnızca“el-Esmâü’l-mübheme

fî enbâi’l-muhkeme” adlı eseri göz önünde bulundurulduğunda Hatîb’in

kendilerinden rivâyette bulunduğu hocalarının sayısı 166 olarak verilmektedir.96

Yine el-Fakîh’i değerlendirmeye alındığında ise, Hatîb’in bu eserde 250 den fazla hocadan rivâyette bulunduğu belirtilmektedir.97 Hem seyahatlerinin hem eserlerinin

çokluğu, ayrıca bu eserlerinin birden fazla ilim dalıyla ilgili olmasından dolayı, ayrıca bazı eserlerinin yok olması sebebiyle müellifimizin bütün hocalarının isimlerini tespit etmeye imkân yoktur. Biz de bunun için, müellifimizin genelde hadis ilimleri, özelde ise hadis usûlü ile ilgili hocaları üzerinde duracağız. Binin üzerinde hocası olduğu iddia edilen Hatîb’in daha çok fukahânın meşhurlarından ve büyük muhaddislerden olan hocaları üzerinde durulmaktadır.98 Biz burada Hatîb’in

kaynaklarda geçen bütün hocalarını tanıtmaktan ziyade ona yön vermiş, kendisinden fazlaca istifade ettiği, meşhur olan hocalarından bazılarını tanıtacağız.

Hatîb’in hocaları:

94 Kılıç, Yusuf, el- Hatîbu'l-Bağdâdî ve Yararlandığı İlim Otoriteleri ve Hadis Râvîleri, İstanbul,

1997. s. 23.

95 Kılıç, a.g.e., s. 23. Ayrıca tezimizde kendisinden çok defa istifade ettiğimiz Yusuf Uş’un kaleme

aldığı eserine el-Hatîb el-Bağdâdî Müerrihu Bağdâd ve Muhaddisuhâ ismini vermesi Yusuf Kılıç’ın tarihçiliği yönüyle Bağdâdî’den söz etmesini ispat eder niteliktedir.

96 Söz konusu eserde Bağdâdî’nin kendilerinden nakilde bulunduğu hocalarının isim listesi için bkz.

et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 69-75.

97 Yusuf Kılıç “el-Hatîbu’l-Bağdâdî ve Yararlandığı İlim Otoriteleri ve Hadis Râvîleri” adlı kitabında

Bağdâdî hakkında bu iddiada bulunmuştur. Bkz. Yusuf Kılıç, a.g.e., s. 31.

98 Tahhân, a.g.e., s. 68. Tahhân ayrıca eserinin 69. sayfasından 75. sayfasına kadar olan kısmında

Bağdâdî’nin el- Esmâü’l-mübheme fî enbâbi’l-muhkeme adlı eserinde geçen hocaları ve bunlardan yaptığı rivâyet adedinin cetvelini vermektedir. Ayrıca Bağdâdî’nin hocalarının hangi kaynak kitaplarda geçtiğiyle ilgili olarak bkz. el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 79.

27

a. İbn Rizkûye:99 Tam olarak adı, Muhammed b. Ahmed b. Muhammed.

Ahmed b. İbn Rizk b. Abdullah b. Yezîd İbn Hâlid Ebu’l-Hasen el-Bezzâz (ö. 412/1021)’dir.

Hatîb’in kendisinden öğrendiğimize göre, ilk hadis öğrenimine hicri 403 (miladi 1012) senesinde henüz 11 yaşlarındayken hocası Muhammed İbn Ahmed b. Rizkûye el-Bezzâz’ın ders halkalarına katılarak başlamıştır.100 Belirli bir süre bu

derslere gidip gelen Hatîb daha sonraları katıldığı bu hadis derslerine üç yıl ara vermiştir. Bu süre zarfında Şafiî fukasından olan Ebû Hâmid el-İsferâînî (ö. 406/1016)’nin meclisinde fıkıh derslerine de gidip geldiği görülmektedir.101 Meyli

daha çok hadisten yana olan Hatîb tekrar hadis derslerine dönerek 14 yaşına geldiğinde Hicrî 406’da (Miladi 1015) ilk hadis hocası İbn Rezkûye’nin derslerine devam etmiş ve H. 412’ye (Miladi 1021) kadar da bu ders halkasından ayrılmamıştır.102 Hatib “ kendisinden hadis yazdığım ilk hocadır” dediği İbn Rezkûye

hakkında; sika, çok hadis dinleyip kaydeden, inancı sağlam, bidatçilere karşı çok çetin biri olarak bahseder.103 Hatib’in İbn Rezkûye’den birçok naklinin olduğu “ El-

Esmaül Mübheme” adlı kitabında İbn Rezkûye’den 25 hadis naklettiği belirtilir.104

b. Ebû Bekr el-Berkânî:105 Tam olarak ismi, Ebû Bekr Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Gâlib el-Havârazmî el-Berkâni eş-Şâfiî (ö. 425/1034)’dir. Hatîb, kendisinden güvenilir, takva ehli biri olarak bahsetmiştir.106 Hatîb bu hocasıyla Hicrî 419 (Miladi 1028) yılında karşılıklı hadis müzakeresinde bulunmuş, kendisi hocasından rivâyette bulunurken, hocası da Hatîb’den rivâyet etmiş, hatta “bu hadisi

99 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, II, 211; İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XV, 148; Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XV, 50;

100 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, II, 211; Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIII, 421. 101 İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye, XII, 3.

102 el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 18; el-Ömerî, Mevâridu’l-Hatîb el-Bağdâdî fî Târîhi Bağdâd, s. 30. 103 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, II, 211.

104 et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 86.

105 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, VI, 26; es-Semʼânî, Ebû S’ad Abdulkerîm b. Muhammed b.

Mansûr et-Temîmî (ö. 562/1166), el-Ensâb, (I-XIII), thk, Abdurrahman b. Yahyâ el-Muallimî el- Yemânî, Meclisü dâirati'l-Osmânî, I.Baskı, Haydarâbâd, 1962, II, 168; İbn Asâkir, Târîhu Dımeşk, V, 195; İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XV, 242- 243; İbnu’l-Esîr, el-Lübâb fî Tehzîbi’l-Ensâb, I, 140; Zehebî, Tezkiratü'l-huffâz, III, 183; Subkî, Tabakâtu’ş-şâfiîyyeti’l-kübrâ, IV, 47; İbnu’l-İmâd,

Şezerâtu’z-zeheb, V, 121.

28

yalnızca senden rivâyet ettim” diyerek de Hatîb’e olan güvenini göstermiştir.107

Berkânî’den, öğrencisi Hatîb’in sadece “el-Esmâü’l-mübheme” adlı eserinde 63 hadis rivâyet ettiği yer almaktadır.108

c. Ebû Nuaym el-İsbehânî:109 Asıl adı Ahmed b. Abdullah b. Ahmed İshâk el- Mihrânî (ö. 430/1039)’dir. Hatîb Hicrî 415’de seyahat hususunda Mısır ile Nîsâbûr arasında mütereddit kaldığında konuyu hadis hocası el-Berkânî (ö. 425/1034)’ye açınca hocası ona Nîsâbûr’a gitmesini söylemiş, ayrıca Ebû Nuaym’a bir referans mektubu göndermiştir. Hatîb’in İsbehân’dan hicri 417’deki (miladi 1026) Ramazan Bayramı öncesinde döndüğüne dair tahminlerde bulunulmuştur.110 Bu süre z arfında

Hatîb, bir kısmı hocası Ebû Nuaym’dan olmak üzere birçok rivâyetle geri dönmüştür111 el-Esmâü’l-mübheme fî enbâi’l-muhkeme adlı eserinde Ebû Nuaym’dan

kırk adet hadis nakleden Hatîb, hocasının hıfzını övse de “ahberenâ” eda sigasını kullanırken, naklettiği râvinin halini beyan etmediğini söylemiştir. Bundan dolayı hocasını bu hususta mütesâhil davranmakla tenkîd etmiştir.112 Fakat es-Subkî bunun

bir tenkid olamayacağını; çünkü icâzetin çeşitli şekillerinin olduğunu belirtmiştir.113

Yine Zehebî, Hatîb’in söz konusu eleştirisine cevaben, bu tür durumların nadiren olabileceğini söylemiştir.114

d. Ebû Abdullah es-Sûrî:115 Tam adı, Muhammed b. Ali b. Abdullah b.

Muhammed Ebû Abdullah es-Sûrî (ö. 441/1049)’dir. Yaşı ilerledikten sonra hadis öğrenmeye başlayan es-Sûrî’nin, kendine ait birçok hadis mecmuası olduğunu yine

107 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, VI, 26; Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIII, 421; Tezkiratü'l- huffâz, III, 222; Subkî, a.g.e., IV, 30.

108 et-Tahhân, a.g.e., s. 83-86.

109 Müellifin hayatıyla ilgili daha geniş bilgi için bkz. İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XVI, 268; İbn

Hallikân, Vefeyâtü’l- aʻyân, IV, 292; Zehebî, Tezkiratü'l-huffâz, III, 195; Subkî, a.g.e., IV, 18; İbn Hacer, Lisânü’l-mîzân, (I-VII), thk. Dâiratü’l-Muarrif en-Nizâmiyye, Müessesetü’l-ilmiyye, Beyrût, 1971, I, 201; İbnu’l-İmâd, Şezerâtu’z-zeheb, I, 35.

110 el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 23. Yusuf Uş’un bu tahmini Bağdâdî’nin hicri 417’de (miladi

1026/1027) Bişle kasabasındaki Hasan b. Ahmed b. Ebû Muhammed’den naklettiği rivâyete istinaden yapılmıştır. Ayrıca söz konusu rivâyet için bkz. Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XIII, 221.

111 el-Uş, a.g.e., s. 23.

112 Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIII, 158; Tezkiratü'l-huffâz, III, 197; Subkî, Tabakâtu’ş- şâfiîyyeti’l-kübrâ, IV, 23.

113 Subkî, a.g.e., IV, 23.

114 Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIII, 158.

115 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, IV, 172; es-Semʼânî, el-Ensâb, VIII, 344; İbnu’l-Esîr, el-Lübâb fî Tehzîbi’l-Ensâb, II, 250

29

bize Hatîb nakletmektedir. Hicrî 418 senesinde Bağdâd’a gelerek buraya yerleşmiş olan bu hadis hocasından Hatîb’in birçok nakilde bulunduğu anlaşılmaktadır. Müellifimiz “ ben ondan yazdım o da benden birçok şey yazdı” diyerek, hocasıyla hadis alış verişinde bulunduğunu belirtirken, ayrıca yine es-Sûrî’nin nakillerinin sahîh olduğunu de söylemektedir116

Hatîb’e yapılan tenkîtlerden biri de es-Sûrî ile alakalıdır. Zira Hatîb’in öğrencilerinden el-Mübârek b. Abdilcebbâr Ebû Hüseyn b. Et-Tuyûrî (ö. 500/1107) hocası Hatîb’in Târîhu Bağdâd’ı hariç, bütün eserlerini es-Sûrî’nin ya bitirdiği ya da başlayıp da bitiremediği kitaplarından aşırıldığını iddia etmiştir.117 Fakat bu iddia

çoğu hadis âlimlerince, hatta Hâtîb’in en çetin muhaliflerinden biri olan İbn el-Cevzî (ö.597/1021) tarafından dahi inandırıcı bulunmamıştır.118

Konumuzun başında ifade ettiğimiz sebepler dolayısıyla elbette ki Hatîb’in hocaları sadece saydığımız bu şahıslardan ibaret değildir. Terceme-i halleriyle ilgili bilgi verdiklerimizin yanında müellifimizin belli başlı hocalarının isimleri şunlardır:

Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Abdullah b. Hafs b. Halîl Ebû Sa’d- el- Ensârî (ö. 412/1022): Kendisinin hadis için birçok seyahatte bulunduğu kaydedilmektedir. Sûfilik yönüne de işaret edilen Ebû Sa’d- el-Ensârî’nin defalarca Bağdâd’â gelip gittiğini de belirten Hatîb kendisinden istifade ettiğini söylemektedir.119

el-Hasan b. Ahmed b. İbrahim b. Şâzân Ebû Ali el-Bezzâr (ö. 426/1034): İtikatte Eşarî mezhebine tabi olan Ebû Ali el-Bezzâr’ın furûatta Hanefî olduğu belirtilmektedir. Hatîb hocaları arasında el-Berkânî’nin de bulunduğu birçok kimsenin Ebû Ali el-Bezzâr’dan yazdıklarını nakletmektedir. Hatîb kendisine sika denildiğini söylemektedir.120

116 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, IV, 172.

117 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XV, 323- 325; 305; Yâkût el-Hamevî, Mu’cemu’l- udebâ (İrşâdu’l- erîb ilâ ma’rifeti’l-edîb), I, 387.

118 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XV, 323- 325. Biz Bağdâdî hakkındaki bu iddialara ilerleyen

bölümlerde daha geniş yer vereceğimiz için şimdilik olayın ayrıntısına girmek istemiyoruz.

119 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, VI, 24; İbn Asâkir, Târîhu Dımeşk, V, 192; Subkî, Tabakâtu’ş- şâfiîyyeti’l-kübrâ, IV, 59.

30

İsmâîl b. Ahmed en-Nîsâbûrî ed-Darîr Ebû Abdurrahman el-Hayrî (ö. 443/1051): Hatîb’in Hicrî 423’de hacda karşılaştım dediği bu hocasından üç mecliste Buhârî’nin Sahîh’ini okuduğu kayıtlarda yer almaktadır. Tefsîr, kıraat ilmi, va’z, hadis sahalarında eserleri olan bu hocasını Hatîb güvenilir biri olarak tanıtmaktadır.121

Tâhir b. Abdullah b. Tâhir b. Ömer Ebû Tayyib et-Taberî (ö. 450/1058): Hatîb’in Şafiî fıkhıyla ilgili kendisinden ders aldığı hocalarından biridir. Ebû Tayyib et-Taberî yaşadığı asırda Şafiî mezhebinin önde gelen zatlarından kabul edilmiştir.122 İbrahim b. Akîl b. Ceyş b. Muhammed Ebû İshâk b. el-Makburî (ö. 474/1081): Hatîb kendisini güvenilir biri olarak tanıtmaktadır. Aynı zamanda kendi hocalarından bazılarının el-Makburî’den rivâyette bulunduğunu belirmektedir.123

Terceme-i halleriyle ilgili olarak bilgi verdiğimiz Hatîb’in bu hocalarının yanında, müellifimizin istifade ettiği bazı hocaları da şunlardır:

El-Kâsım b. Ca’fer b. Abulvâhid Ebû Ömer el-Hâşimî (ö. 414/1024), Muhammed b. Mûsa b. Fadl b. Şâzân Ebû Saîd es-Sayrafî (ö. 421/1030), Ebuydullah b. Ahmed b. Osman Ebu’l-Kâsım el-Ezherî (ö. 435/1044), Ebû Nasr b. Sebbâğ (ö. 477/1084).124

E. Akranları

İbn Mâkûlâ:125 Tam adı; Ebû Nasr Ali b. Hibetullah b. Ca’fer İbn Mâkûlâ (475/

1082)’dır. Hatîb ile karşılıklı rivâyetlerde bulunmuştur. Yine Bağâdî’nin birçok hocası ve akranının İbn Mâkûlâ’dan rivâyetleri mevcuttur. Hatîb ile ilmi karşılaştırıldığında, hıfz yönünden İbn Mâkûlâ’nın daha iyi olduğu nakledilmektedir.

121 İbnu’l-İmâd , a.g.e., V, 150.

122 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XVI, 39; İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye, XII, 98; İbnu’l-İmâd, Şezerâtu’z-zeheb, V, 215; Subkî, a.g.e., V, 12.

123 İbn Asâkir, Târîhu Dımeşk, VII, 56; Yâkût el-Hamevî, a.g.e., I, 91.

124 Bağdâdî’nin bu ve diğer hocalarıyla ilgili olarak Yusuf Uş eserinde daha geniş bilgiyi

kaynaklarıyla birlikte vermektedir. bkz. el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 79-85.

125 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XVII, 8; Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIV, 72, Tezkiratü'l-huffâz,

31

Hatîb’in yanına sık sık gidip geldiği ve eserlerinden haberdar olduğu anlaşılan İbn Mâkûlâ’nın onun “el-Mü’tenif”126 adlı eserini okumuş ve Hatîb daha hayatta iken bu kitab üzerine Tehzîbu müstemirri’l-evhâm adlı eseriyle Hatîb’in vehimlerini ortaya koymuştur.127 İbn Mâkûlâ’nın kendisiyle ilgili bu kitabından haberdar olan

Hatîb kitabı görmek istemiş fakat o kadar ısrar etmesine rağmen İbn Mâkûlâ kitabın varlığını inkâr etmiş, Hatîb öldükten sonra kitabı ortaya çıkarmıştır. Zehebi bu kitaptan haberdar olduğunu söylemekte ve böyle bir eserin İbn Mâkûlâ’nın ilmi derinliğini gösterdiğine işaret etmektedir.128 el-İkmâl fî refi’l-irtiyâb ani’l-Mü’telif

fi’l- esmâ ve’l-künâ ve’l-ensâb129 adlı eser İbn Mâkûlâ’nın yazdığı mü’telif-muhtelif sahasında günümüze ulaşan en geniş eser olarak bilinmektedir.130

Hatîb’in kendilerinden rivâyette bulunduğu ve istifade ettiği, onların da Hatîb’den yaralandığı diğer bazı muasırları şunlardır: İbrahim b. Ali b. Fîrûzâbâdî

(Ebû İshâk eş-Şîrâzî) (ö. 476/1084), Ahmed b. El-Hasan b. Ahmed (İbn Hayrûn

Ebu’l-Fadl) (ö. 488/1095), Abdulazîz b. Ahmed Ebû Muhammed el-Kettânî (ö. 466/1074), Nasr b. İbrahim b. Nasr el-Makdisî (ö. 490/1096).131

126 Tam adı el-Mü’tenif fî Tekmileti’l-Muhtelif ve’l-Mu’telif (el-Mü’telif ve’l-Muhtelif) olan bu kitabı

24 cüzden meydana gelmektedir. Müellif’in Dârekutnî’nin isim, künye, lakab ve nisbeleri yazılışta aynı, okunuşta farklı kimselere dair el-Mü’telif ve’l-Muhtelif adlı kitabını, Abdulganî el-Ezdî’nin aynı adlı eserini de dikkate alarak bazı ilavelerle genişlettiği bir çalışmadır. Geniş bilgi için bkz. Eren, Mehmet, Hadis İlminde Ricâl Kitapları ve İlmî Değerleri, SÜSBE., Doktora Tezi, Konya, 1997.s. 135, 136; Kandemir, M. Yaşar, “ Hatîb el-Bağdâdî ”, DİA., XVI, 457.

127 İbn Mâkûlâ’nın önce el-İkmâl adlı eserini telife başladığını, bunu bitirdikten sonra Tehzîbu müstemirri’l-evhâm adlı kitabını yazdığı da belirtilmektedir. Bkz. et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el- Bağdâdî, s. 94.

128 Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz, IV, 4.

129 Bkz. İbn Mâkûlâ, Ebû Nasr Ali b. Hibetullah b. Ca’fer İbn Mâkûlâ (ö. 475/ 1082), el-İkmâl fî refi’l- irtiyâb ani’l-Mü’telif fi’l- esmâ ve’l-künâ ve’l-ensâb, nşr. Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrût 1990, I.

Baskı (I-VII).

130 فلتخملاو فلتؤملا (el-mü’telif ve’l-muhtelif) genel başlığı altında zikredilen bu eserler râviler arasında

isim, künye, lakab ve nisbelerinin yazılışı aynı (mü’telif), okunuşları farklı (muhtelif) olanları tespit amacıyla kaleme alınmıştır. Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Yücel, Hadis Tarihi ve Usûlü, s. 153, Marmara Ünv. İlahiyat Fak. Yayınları, II. Baskı İstanbul 2010

131 Bağdâdî’nin akranlarıyla ilgili verdiğimiz bu şahıslarla ilgili olarak bkz. el-Uş, el-Hatîb el- Bağdâdî, s. 85-86.

32

F. Öğrencileri

a. El-Hüseynî:132 Tam olarak ismi; Muhammed b. Muhammed b. Zeyd el-Alevî

el-Bağdâdî Ebu’l-Meâlî eş-Şerîf el-Murtazâ (ö. 480/1087)’dır. Hatîb’e öğrenci olmasının yanında arkadaşlık derecesinde dostluğu da olmuştur. Hatîb aynı zamanda kendi eserlerinde el-Huseynî’den nakillerde bulunmuştur. El-Huseynî’nin hadis ilmine dair birçok nakli Hatîb’den aldığı belirtilmektedir.

b. El-Hatîb et-Tebrîzî:133 Asıl adı Yahya b. Ali b. Hasan b. Muhammed b. Musa b. Bestâm eş-Şeybânî (ö. 502/1108) olan Hatîb’in bu öğrencisi, aynı zamanda müellifimiz gibi Hatîb diye de bilinir. Fakat bunun bir vehmden ibaret olduğu da söylenmektedir. Tefsir, nahv, lugat, edebiyat gibi birçok eseri mevcuttur. Tefsîru’l-

Kur’ân, İ’râbu’l-Kur’ân, el-Kâfî fi’l-arûz ve’l-kavâfî bunlardan bir kaçıdır.134

c. el-Ekfânî:135 Ebû Muhammed b. el-Ekfânî Hibetullah b. Ahmed b. Muhammed el-Ensârî (ö. 524/1129) olarak kayıtlarda yer alan Hatîb’in bu talebesi muhaddis-hafız olarak kaydedilmektedir. Daha çok hadis ve tarih alanında kendini gösteren el-Ekfânî’nin birçok kitabı olduğu nakledilmektedir. Daha dokuz yaşındayken babasından hadis dersleri alan bu şahsı kaynaklar güvenilir olarak vermektedir.

d. Tâhir b. Sehl b. Beşir b. Ahmed el-İsferâînî es-Sâiğ (ö. 531/1137):136 Hatîb’in bu öğrencisinin hadis yönünden iyi olmadığı nakledilmektedir. Tâhir b. Sehl için “sika değildir” denilmektedir. Ayrıca senetteki kardeşinin ismini kazıyarak kendi ismini ikmal ettiği kaydı da yer almaktadır.137

e. Ebû Bekr Muhammed b. Abdulbâkî b. Muhammed.138 Kayıtlarda el-Kâdî Ebû Bekr el-Ensârî en-Nasrî (ö. 535/1140) olarak da geçmektedir. Fıkıh ilminden

132 Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz, IV; 9; İbnu’l-İmâd, Şezerâtu’z-zeheb, V, 348.

133 Subkî, Tabakâtu’ş-şâfiîyyeti’l-kübrâ, VII, 333. Ayrıca bkz. et-Tahhân, a.g.e., s. 100-102.

134 el-Hatîb et-Tebrîzî’nin hayatı ve eserleri ile ilgili daha geniş bilgi için bkz. et-Tahhân, el-Hâfız el- Hatîb el-Bağdâdî, s. 100-102.

135 Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIV, 396; İbnu’l-İmâd, Şezerâtu’z-zeheb, VI, 120.

136 İbn Asâkir, Târîhu Dımeşk, XXIV, 451; Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ, XIV, 403; ; İbnu’l-İmâd,

a.g.e., VI, 160.

137 İbn Hacer, Lisânü’l-mîzân, IX, 206.

138 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XVIII, 13; Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz, IV, 153; İbnu’l-İmâd, a.g.e.,

33

hendese ilmine kadar birçok ilimden nasibini alan Ebû Bekr el-Ensârî’nin birçok telifata da sahib olduğu nakledilmektedir. Nakilleri hususunda doğru sözlü olarak tanıtılmaktadır.

f. Nasrullah b. Muhammed b. Abdulkavî Ebu’l-Feth el-Lâzıkî el-Masîsî (ö. 542/1147):139 Dımeşk, Sûr’da ilmî faaliyetlerde bulunan Hatîb’in bu öğrencisi hadisçiliğinin yanında fıkıhçılığıyla da tanınmaktadır. Bağdâd ve Anbâr’da Hatîb’ten nakillerde bulunan Nasrullah b. Muhammed b. Abdulkavî aynı zamanda Eşârî kelamıyla da iştigal etmiştir. Yaşadığı asırda “Dımeşk Şeyhi” olarak da anılmıştır.

Terceme-i halleriyle ilgili bilgi verdiğimizi Hatîb’in bu öğrencilerinden başka ondan istifade eden diğer bazı talebeleri de şunlardır:

Muhammed b. Muhammed b. Zeyd el-Alevî el-Bağdâdî (ö. 451/1059), Ali b. İbrahim el-Abbâs (ö. 508/1114), Gays b. Ali b. Abdüsselâm Ebu’l-Ferec es-Sûrî (ö. 509/1115), Abdullah b. Ahmed es-Semerkandî (ö. 516/1122), Muhammed b. Merzûk ez-Za’ferânî (ö. 517/1123), Ahmed b. Ahmed Ebû’s-Seâdât el-Mütevekkilî (ö. 521/1127), Ahmed b. Ali el-Bezzâr Ebu’s-Suûd (525/1131), Abdulkerim b. Hamza Ebû Muhammed es-Sülemî el-Haddâd (ö. 526/1132), Muhammed b. Hüseyn b. Ali b. İbrahim eş-Şeybânî (ö. 527/1132), Yusuf b. Eyyub Ebû Yakûb el-Hemezânî (ö. 535/1140), İsmâil b. Ahmed Ebu’l-Kâsım es-Semerkandî (ö. 538/1143).140

II. İLMÎ KİŞİLİĞİ

Kaynaklarda, Hatîb’in ilmi kişiliğiyle ilgili dost ve düşmanlarından birçok methiyenin yer aldığı görülmektedir. Her ilim sahibine yapılan eleştiriler gibi Hatîb’e de bazı eleştiriler yöneltilmişse de taramış olduğumuz ricâl edebiyatında ve diğer bazı kitaplarda Hatîb hakkında övücü cümlelerin çok daha fazla yer aldığını gördük. Küçük yaştan itibaren hadis meseleleri ve hadis usûlü ilmine olan meyli/sevgisi ve eserlerinin kahir ekserisi bu alanda olması hasebiyle “ Bağdâd’a/Bağdâd’lılara

139 İbn Asâkir, a.g.e., X, 62; İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam , XVIII, 61; Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-nübelâ,

XIV, 490; İbnu’l-İmâd, a.g.e., VI, 215.

140 Bağdâdî’nin vermiş olduğumuz bu öğrencileri ile diğer bazı öğrencileri hakkında daha geniş bilgi

34

Dârekutnî’den sonra onun gibisi gelmedi”141 cümlesi Hatîb’in ilmi derinliğini en güzel biçimde ortaya koyan ifadelerdir. Daha küçük yaşta Kur’an ilmi alan Hatîb, 142 ilmî faaliyetlerine fıkıhla başlaması ve bu alanda da el-Fakîh ve’l-mütefakkih gibi eser ortaya koyacak donanımda olması yönüyle bir fakih; ricâl literâtürüne dair birçok eser kaleme alması ve özellikle Târîhu Bağdâd gibi kendisinden sonraki gelen tarihçilere ışık tutması hasebiyle tarihçi, usûl-i hadîsin hemen her konusunda bir eser vücuda getirmesinden dolayı daha çok bir hadisçi olarak tanınmıştır. Zaten İbn