• Sonuç bulunamadı

HADİS USULÜYLE İLGİLİ ESERLERİ

Biz bu kısımda Hatîb’in hadis usulüyle ilgili eserlerini ele alırken hadis usûlü konularının çoğunu içine alması bakımından bir değerlendirme yaptık. Yoksa müstakil bazı konuları kasdetmedik. Hadis usulünün çeşitli konularının müstakil olarak değerlendirildiği eserleri farklı bir başlık altında ele aldık.

1. el-Kifâye fî ma’rifeti usûli ilmi’r-rivâye.232

Hadîs usûlü konusunda kaleme alınan ilk ve en önemli kaynaklardan birisidir.

Kendisinden önceki hadis usûlü eserlerinde bahsedilmeyen, bahsedilse de yetersiz kalınan bazı hadis meseleleri geniş bir şekilde rivâyet ağırlıklı olarak senedleriyle ele alınmıştır. 13 cüz, 9 fasıl ve 140 babdan meydana gelen eserde birbiri ardına verilen konular oldukça uzun bölümlerle esas konuya bağlanmak istenmiştir. Zaman zaman uzayıp giden konular arasında verilen bazı rivâyelerle ana konunun dışına çıkılmış gibi görünse de yazıldığı döneme göre söz konusu hadîs usûlü meselelerinin tertîbi takdire şayandır. Eserin yazılış amaçlarından birinin; hadîs usûlünü ve hadîs terimlerini bilmeden rivâyete kalkışanları uyarmak olduğu söylenebilir. el-Kifâye’nin telif ediliş amaçlarıdan birinin “Sünnetin teşrî açıdan Kitâb’a eşit olduğunu” bildiren haberleri zikreden bölümde görebiliriz. Zira müellif, yaşadığı devirde hadîse ve hadîs usûlcülerine yapılan eleştirilere karşı, eserinde öncelikle sünnetin kitâb karşısındaki konumuyla ilgili rivâyetlere yer vermiştir.

Hatîb yaşadığı dönemin bir özelliği olarak hadis usûlü konusu içerisinde işlenen hoca ve talebenin hadis tahammülü ve rivâyeti hususunda uyması gereken âdâb/kurallar bölümünü el-Kifâye’sinde fazla işlememiş bunları, el-Câmî li ahlâki’r-

râvî adlı eserinde ele almıştır.

Hatîb bu hadis usûlü eserinde naklettiği rivâyetlerle birlikte, dirâyetle ilgili bilgileri de senetlerle ele almıştır. Bu özelliğiyle de mütekaddimûn hadis usûlcülerinin son halkası olmuştur. Müellifin eserinde genel tertîb; bir konuyu

232 Biz el-Kifâye ve içeriği ile ilgili bilgileri çalışmamızın birçok yerinde daha ayrıntılı şekilde

48

işlerken o konuyla ilgili leh ve aleyhteki bütün görüşleri aktarması daha sonra da kendi görüşünü belirtmesidir.

el-Mâlikî ve İbn Kâdî Şehbe’nin de zikrettiği eserin233 İstanbul kütüphanelerinden Ayasofya, nr. 0.1364; Lâleli, nr. 387; Mualla Medresesi, nr. 1929/31’de birer yazma nüshası mevcuttur.234 el-Kifâye Haydarâbâd’da (1357/1938)

Hâşim en-Nedvî, Muhammed Tâhâ en-Nedvî ve Ahmedullah en-Nedvî Muhammed tarafından; Kahire’de (1972,1976) Hâfız et-Ticânî tarafından; Beyrût’ta (14405/1984) Ahmed Ömer Hâşim tarafından yayımlanmıştır.235

2. el-Câmî li-ahlâkı’r-râvî ve âdâbi’s-sâmiʻ

Kaynaklarda el-Câmî li âdâbi’s-sâmiʻ veya sadece el-Câmî ya da el-Câmî li

âdâbi’r-râvî ve ahlâki’s-sâmîʿ olara da zikredilen236 bu eser on beş cüzden

müteşekkil olup hadis öğrenimi ve öğretimiyle ilgili 1924 rivâyeti senetleriyle birlikte ele almaktadır. Bu eserin ele aldığı konular hakkında ilk, en kıymetli ve detaylı bir kaynak olduğu iddia edilmektedir.237

Hadis öğrenimi ve öğretiminde, talebe ve hocanın uyması ve uygulaması gerekli kaide ve metodları ayrıntılarıyla inceleyen el-Câmî on cüzden meydana gelmektedir. Bu cüzlerde kendi arasında 33 bab ve 223 fasla ayrılmaktadır.238

Hadis öğreniminde Hz. Peygamber’in ve sahabe-i kirâmın ahlak ve âdâbına uymayı bu ilimin bir gerekliliği olarak gören Hatîb önsözünden sonra, hadislerin tedvîn ve tasnîfi daha sonra da râvînin/şeyhin uyması gereken kurallara temas etmektedir. 1924 haber ihtiva eden el-Câmî adlı eserde çok az da olsa uydurma

233 el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 124’den naklen.

234 Kılıç, el- Hatîbu'l-Bağdâdî ve Yararlandığı İlim Otoriteleri ve Hadis Râvîleri, s. 53.

235 el-Kifâye’i zikreden kaynaklardan, basımıyla ilgili diğer ayrıntılardan ve bu eser üzerine yapılmış

çalışmalardan daha sonra geniş bir şekilde bahsedeceğiz.

236 Bu ayrı isimlendirmeler hakkındaki daha geniş bilgi için bkz. et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el- Bağdâdî, s. 428.

237 İsmail Lütfi Çakan, el-Câmî li ahlâki’r-râvî ve âdâbi’s-sâmi, MÜİFD., Sayı 4, İstanbul 1986. s.

433.

238 et-Tahhân Bağdâdî’nin el-Câmî adlı bu eserinde bab numarası koymadığını sadece babları ismiyle

zikrettiğini belirtmektedir. Yine Bağdâdî’nin bablar altında “fasıllardan” bahsetmediğini fakat et- Tahhân kitabın 223 fasıldan ibaret olduğunu belirtmektedir. bkz. et-Tahhân, a.g.e., s. 432.

49

haberlerin yer aldığı iddia edilmiş239 fakat yine de bu haberlerin hemen hemen yarısının merfu olduğu belirtilmiştir. Hatîb bu eserinde hemen her meseleyi sırasıyla hadisler, sahabe uygulamaları, tâbiînin görüşleri ve daha sonrakilerinin konuya bakışları en sonunda da kendi görüşleri şeklinde ele almıştır. Ayrıca gerekli gördüğü yerlerde kelime açıklamasına da gitmiştir.

İbn Kâdî Şehbe ve el-Mâlikî’nin fihristinde zikrettiği bu kitâbın nüshalarının Zâhiriyye kütüphanesinde bulunduğu belirtilmektedir.240 İskenderiye’de Belediye

Kütüphanesinde el yazma olarak tamamının bulunduğu söylenen el-Câmî nin dördüncü cüzününün Zâhiriyye kütüphanesi (Mecmua. 55, er-Risâle 12) ile birlikte Medine’de İslam Üniversitesi Kütüphanesinde bulunduğu belirtilmektedir.241

el-Câmî ilk defa Muhammed Re’fet Said tarafından 1981 de Kuveyt’te

basılmış, daha sonra 1983 de Riyad’da Mahmûd et-Tahhân neşretmiştir.

Hatib’in muasırı olan İbn Abdilberr de Câmiu beyâni’l-ilm adlı bir eser yazmıştır. Eserde ele alınan bazı konuların Hatîb’in el-Cami’inede ele aldığı konulara benzediği görülmektedir. İbn Abdilberr eserinin ilk bablarında ilim ve ilim ehliyle ilgili Hz. Peygamber’den yapılan nakilleri, âdâbu’l-ilm meselelerini ele almaktadır.242 Fakat bu konuları ele alırken nadiren hadislerde görülen yazım

yanlışları, lafız ve mana rivâyeti gibi hadis usulü meselelerine de değiniyor. 243 Daha

sonra şeyhin ve talebenin uyması gereken âdâbu’l-ilm meselelerine dair açtığı temel bab başlığı altındaki farklı fasıllarla konuyu derinlemesine inceliyor.244 Müellif daha

sonra hadislerin fıkhını anlamaya teşvik gayesiyle uzunca bir şekilde farklı başlıklar

239 Mesela el-Câmî’de yer alan “Kim benden bir ilim/hadis yazar da arkasından bana salavat yazarsa o

kitap okunduğu müddetçe o kişinin ecri eksilmez” rivâyetine et-Tahhân mevzû demektedir. Bkz. Hatîb el-Bağdâdî, el-Câmî, I, 270, thk. Mahmût Tahhân, Mektebetü’l-meârif, Riyâd, (II), ts.

240 el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 125. Ayrıca bu eserin geçtiği kanaklar: İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam,

I, 83; Yâkût el-Hamevî, Mu’cemu’l- udebâ (İrşâdu’l-erîb ilâ ma’rifeti’l-edîb), I, 386; Zehebî,

Tezkiratü’l-huffâz, III, 223; İsmail Paşa el-Bağdâdî, (ö. 1920), Hediyyetü’l-ârifîn Esmâü’l-müellifîn Asâru’l-musannifîn, İstanbul, Dâru ihyâi türâsi’l-arabî, Beyrût, 1951, s. 164.

241 el-Uş, a.g.e., s. 125; et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 428. 242 Bkz. İbn Abdilberr, Câmiu beyâni’l-ilm, I, 23-488.

243 İbn Abdilberr, a.g.e., I, 339. 244 İbn Abdilberr, a.g.e., I, 501-747

50

altında hakikat- mecâz, 245 kıyâs, içtihat, 246 taklit247 gibi usûl-i fıkıh meselelerine

giriyor.

Fakat hadis usulünün en temel konularından olan meselelerden neredeyse hiç biri müstakil bir başlık altında ele alınmamıştır. Hadis usulücülerinin kitaplarında görmeye alışık olduğumuz hadis usulü meselelerinden; hadislerde görülen yazım yanlışları, lafız ve mana rivâyeti248 ile tek bir başlık altında değinilen arz, icâzet ve

münâvele 249dışında neredeyse hiçbir konu İbn Abdilberr’in eserinde geçmemektedir. Bunun aksine Hatîb’in el-Câmiî’si ele aldığı temel hadis usulü meseleleriyle usûlü hadise daha çok katkı yapmıştır.