• Sonuç bulunamadı

Çalışmamızın en zor kısımlarından biri de Hatîb’in eserlerinin kronolojik olarak doğru ve eksiksiz bir şekilde ortaya koymaktır. Fakat biz, bunu yapacağımız iddiasında da bulunmadık. Çünkü onun eserlerinin sayısının çokluğu ve birçok farklı

463 es-Semʼânî, el-Ensâb, V, 166.

464 Bağdâdî’nin eserleriyle ilgili verdiğimiz bu bilgiler ve diğer görüşler için bkz. el-Uş, el-Hatîb el- Bağdâdî, s. 151.

465 el-Uş, a.g.e., s. 120 -134.

91

sahada eserler kaleme alması, ayrıca değişik birçok bölgede yaşamış olması bunun en temel sebepleridir. Onun özellikle de hadis usûlü sahasında birbirlerinin tamamlayıcısı niteliğindeki eserlerinin yazılış sırasını tespit etmek, metodunu doğru bir şekilde ortaya koyma açısından kayda değer bir tespit olsa gerek. Bunun yanında Hatîb’in ele aldığı görüşler hakkında isabetli bir kanaate ulaşmak için o görüşlerinin öncesinin ve sonrasının bilinmesi gerekir. Yine bir konunun, önceki eserde yüzeysel olarak geçer iken daha sonra yazılan kitapta ayrıntılı olarak işlenmesinin önemi o görüş sahibinin ortaya koyduğu düşüncesindeki genişliğin, değişikliğin veya tenâkuzun meydana çıkması açısından önemlidir. Fakat yukarıda da belirttiğimiz gibi söz konusu kronolojiyi tam olarak verebilmek mümkün görünmemektedir. Buna rağmen müellifin kendi eserlerinden, müellifin hayatını konu alan diğer bazı eserlerdeki bilgilerden yola çıkarak eserlerinin yazılış sırasıyla ilgili bilgi vereceğiz. Bu sıralama tarihi olaylarda olduğu gibi birçok vakıanın peş peşe sıralanışı şeklinde değil de genel de iki kitaptan hangisinin daha önce kaleme alındığı şeklinde olacaktır.

Mesela el-Fakîh’te bir hadisi naklettikten sonra “el-Esmâü’l-mübheme kitabında zikretmiştik” diyerek bu kitaba atıfta bulunuyor.467 “el-Esmâü’l-mübheme”

adlı kitabta ise bir rivâyetteki hatadan bahsederken “bunu daha önce Râfiu’l-irtiyâb adlı kitabta zikretmiştik” diyor.468 Bununla birlikte Hatîb el-Fakîh’te bir mesele

hakkında delil getirilirken el-Kifâye’de bunu zikrettiğini belirtiyor.469Ayrıca

müellifin Şeref’inde ve el-Câmî li-ahlâkı’r-râvî adlı kitabında da el-Kifâye’ye atıflar yapıldığı görülmektedir.470 Bazı müşahhas sebepleri471 istisna ederek düşünecek

olursak el-Kifâye’nin bu eserlerden önce yazıldığı sonucuna ulaşabiliriz.

467 Bkz. Hatîb el-Bağdâdî, el-Fakîh ve’l-mütefakkih, (I-II), thk. Ebû Abdirrahmân Âdil b. Yûsuf el-

Garâzî, Dâru İbnu'l-Cevzî, es-Suudiyye, II. Baskı /1421, II, 92.

468 Bkz. Hatîb el-Bağdâdî, el-Esmâü’l-mübheme, I, 9. 469 Bkz. Hatîb el-Bağdâdî, el-Fakîh, II, 89.

470 Şeref’te el-Kifâye’ye yapılan atıf için bkz. Hatîb el-Bağdâdî, Şerefu Ashâbi’l-Hadîs (Dâru İhyâ-i's-

sünne baskısı), s. 12. Bunun yanında Bağdâdî mana ve lafız rivâeyetini ele aldığı bir meselede bazı isimler verdikten sonra bu ismlerle alakalı rivâyetlere el-Kifâye adlı eserinde yer verdiğinden bahsetmektedir. Bkz. Bağdâdî el-Câmî, II, 33. Ayrıca el-Kifâye’ye yapılan bazı atıflar için bkz. el- Câmî, II, 51, 138.

471 Mesela bir kitap kaleme alınmaya başladığında henüz bitmeden diğer bir kitap da yazılmaya

başlanabilir. Veyahutta yazılıp bitirilen bir kitabın öğrencilerine naklinden sonra başka bir kitap kaleme alınmaya başlanır fakat daha önceki yazılıp bitirilen kitap genişletilmek/tashîh edilmek veya başka bir ihtiyaç düşüncesiyle devam ettirilebilir. Bağdâdî’nin Telhîsü’l-müteşâbih adlı eserinde el-

92

Bunun yanında Hatîb’in hacmi en geniş kitaplarından birisi olan el-Muvazzıh

472 adlı eserinin el-Kifâye ve yukarıda zikrettiğimiz eserlerden önce yazıldığı el-

Kifâye’de kendisine yapılan atıftan473 anlaşılmaktadır. Ayrıca et-Tebyîn li-esmâi’l-

müdellisîn474, et-Tafsîl li-mübhemi’l-merâsîl475gibi eserler Hatîb’in tedlîs konusunu

ele alışında atıfta bulunduğu belli başlı kitaplardır. Hatîb’in Telhîsü’l-müteşâbih476,

Tâli’t-Telhîs477, el-Müttefik478 ve Târîhu Bağdâd479 adlı eserlerinde el-Muvazzıh’a birçok atıfta bulunduğu görülmektedir.480

Hatîb’in eserlerinin kendi aralarındaki referanslarıyla birlikte müellifin hayatını anlatan eserlerdeki yer alan bazı tarihi bilgiler de bizlere onun eserlerini sıralama hususunda bilgiler vermektedir. Mesela Hatîb H. 412’de Basra’ya sefere çıkmış,481

yolculuk esnasında birçok âlimle görüşüp farklı yerlere uğramış482, dönüşünde ise

Hatîb’in meşhur eseri er-Rıhle fî talebi’l-hadis’in yazılma düşüncesi ve ihtiyacının da bu ilim yolcuklarındaki arz ve semâ derslerinde ortaya çıktığı iddia edilmiştir.483

Bunun yanında Hatîb’in Şeref’ini 444/1052 yılında çıktığı Hac seyahatinden önce tamamladığına dair ileri sürülen iddialar, ortaya konan delillerle kuvvetlendirilmiştir.484 Ayrıca Hatîb’in en çok zaman ayırdığı eserlerinden biri olan

Târîh-i Bağdâd’ı için 423/1032 ile 444/1052 tarihleri arasına dikkat çekilmektedir.

423/1032 tarihine gelindiğinde kaynaklarda Hatîb ile ilgili haberlerde fazla bir bilgiye rastlanmamaktadır. Bu dönemde Hatîb’in durgunluğundan söz edenler; onun hayatı hakkında Hicrî 423’den 442’ye kadar ne yaptığına dair pek bir malumatın

Muvazzıh’a birçok defa atıfların olduğunu söylemiştik. Fakat Telhîsü’l-müteşâbih adlı eserde de el- Muvazzıh’a atıfta bulunulduğu görülmektedir. Krş. Hatîb el-Bağdâdî, Telhîsü’l-müteşâbih, s. 450, 455,

460, 476, 762; Hatîb el-Bağdâdî, Muvazzıh, I, 192.

472 Şehbe’nin bu kitabı on dört cüz olarak kaydettiği belirtilmiştir. Bkz. el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s.

133.

473 Bkz. Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye, s. 406.

474 Geçtiği yer için bkz. Hatîb el-Bağdâdî, a.g.e., s. 399. 475 Geçtiği yer için bkz. a.g.e., s. 381.

476 Hatîb el-Bağdâdî, Telhîsü’l-müteşâbih, s. 450, 455, 460, 476, 762. 477 Hatîb el-Bağdâdî, Tâli’t-Telhîs, s. 333.

478 Hatîb el-Bağdâdî, el-Müttefik, II, 809.

479 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XI, 427, XIII, 380.

480 Bunun yanında Hatîb söz konusu bu eserlerinde birbirine yapılmış atıflarına da rastlanmaktadır.

Fakat biz konuyu fazla uzatmamak için bunlardan sadece bir kaçını verdik.

481 Subkî, Tabakâtu’ş-şâfiîyyeti’l-kübrâ, IV, 29.

482 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, XII, 120; Subkî, a.g.e., IV, 29. 483 Tahhân, a.g.e., s. 35.

484 Hatîb el-Bağdâdî, Şerefu Ashâbi’l-Hadîs (Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları), Muhakkikin

93

olmadığı yönündedir. Hatîb’in bu dönem zarfında resmi bir vazifesi olabileceği yönünde tahminler yapılmışsa da, onun bu durgunluk döneminde kendisiyle şöhret bulduğu Târîhu Bağdâd adlı eserini tasnîfle meşgul olduğu isabetli bir görüş olsa gerek.485 Hicrî 444’de Hatîb’in belki de Târîhu Bağdâd’ın eksik kalan yönlerini hacca gelecek âlimlerden de yararlanarak hacda bitirmeyi düşündüğü ve ayrıca bu eseri tamamlamayı kendisine nasib eden Allah (c.c)’a şükretmek için hac yolculuğuna çıktığı görülmektedir.486

Hatîb’in bazı eserlerinin kronolojik sıralamasına onun vermiş olduğu bilgilerden elde ettiğimiz ipuçlarından da ulaşabilik. Mesela daha önceleri Hatîb’in “Neddarallahu imreʾen semiʿa minnâ hadîsen” adlı bir kitabı olduğunu belirtmiştik. Müellifin bu kitabının el-Kifâye’den önce kaleme alındığı bilgisine bizzat el-

Kifâye’de vermiş olduğu bilgiden yola çıkarak ulaşabildik. Şöyle ki, Hatîb, el- Kifâye’sinde mana ve lafız rivâyetini ele aldığı konu içerisinde “Neddarallahu imreʾen semiʿa minnâ hadîsen” rivayetini örnek olarak vermekte ve ilerleyen

kısımda bu hadisin farklı lafızlarını ele aldığı bir kitap telif ettiğini beritmektedir. Hatîb her nekadar da ismen belirtmese de bahsettiği kitap kanaatimizce başlıkta belirttiğimiz “Neddarallahu imreʾen semiʿa minnâ hadîsen” adlı eserdir.487

Müellifin eserlerinin bazılarının yazılış sıralamasından yola çıkarak buraya kadar verdiğimiz bilgiler bize şunu göstermektedir. Hatîb’in eserleri hakkında ortaya konan kronolojik bilgiler bazen kendi eserlerindeki, bazen diğer kayanaklardaki atıflardan, kimi zaman da bizzat eserin yazılış tarihine delâlet eden kayıtlı tarihlerden yola çıkılarak verilmiştir. Fakat onun eserlerinin hepsini kuşatacak en isabetli kronolojik bir bilgi daha kapsamlı bir çalışmayla ortaya konabilir. Bizim sınırlı sayıdaki eserlerini esas alarak ulaştığımız tespitlerimize göre; Hatîb’in değişik zamanlarda kaleme aldığı eserlerinin büyük çoğunluğunun birbirini tamamlar nitelikte aynı konuya sahip kitaplar olmadığı görülmektedir. Onun, eserlerini kimi zaman Ğunyetü’l-mültemis’te olduğu gibi bir istek veya soru üzerine,488 kimi zaman

485 el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 26, 27; el-Ömerî, Mevâridu’l-Hatîb el-Bağdâdî fî Târîhi Bağdâd,

s.42.

486 Olayın ayrıntısı için bkz. el-Uş, a.g.e., s. 27. 487 Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye, s. 236, 237.

94

Şeref’te olduğu gibi o zamanki var olan bir probleme cevap vermek üzere489 kaleme

aldığı da görülmektedir. Fakat bazen Tâli’t-Telhîs adlı eserinde görüldüğü gibi bir kitabın, önceki diğer bir kitabı tamamlar nitelikte olduğunu ve bu eserin bunun için kaleme aldığını bizzat müellifin kendisi belirtmektedir.490