• Sonuç bulunamadı

TÂRÎH ALANIYLA İLGİLİ ESERLERİ

Müellifin târîh alanıyla ilgili eserleri şunlardır:

1. Târîhu Bağdâd

el-Mâlikî ve Şehbe’de altı yüz cüz olarak zikredildiği bildirilen eseri birçok müellif de eserlerinde kaydetmektedir.377 Dâru’l-kütübi’l-Mısriyye’de iki nüshasının olduğu bildirilmektedir. El yazma nüshasının yanında diğeri İstabul’daki kütüphanelerden Köprülü (nr. 1010, 1022)’deki nüshandan çoğaltılmadır. Ayrıca Dâmâd İbrahim Paşa (nr. 899), Aşirefendi (nr. 604/6), Nuruosmâniye (nr. 3093/4), Hekimoğlu (693/4), Feyzullah Efendi (nr. 1405)’de çeşitli yazmalarının olduğu da belirtilmiştir.378

Hatîb’in yaklaşık otuz yılını verdiği Medînetü’s-selâm ismiyle de kaydedilen

Târîhu Bağdâd adlı eseri Bağdâd’ın kuruluşundan H. 460 senesine kadar üç asırdan

beri Bağdât’ta oturan veya buraya bir vesileyle gelen muhaddis, fakîh, müfessir, kurrâ, zâhid, halife, vezir, şair, matematikçi, dil bilimci ve birçok meslek grubundan tanınmış kişilerin terceme-i hallerine dair bir kitaptır. Matbu nüshasında düşen biyografiler hariç, kitapta 7831 şahsın bilgilerinin mevcut olduğu bilinmektedir.379

İçeriği bakımından birçok sınıftan meslek erbabının bulumasının yanında ele alınan biyogarafilerin dört binine yakınının muhaddislerden meydana gelmesi380 eserin

hadis ricâli bakımından önemini ortaya koymaktadır. Hatîb kitabının mukaddimesinde eserinin içeriğinden bahsetmekte fakat biyografilere başlamadan evvel Bağdâd’ın tarihiyle ilgili geniş bir bilgi sunmaktadır. Burada Bağdâd’ın

376 Çakan, “Hatîb Bağdâdî’nin Muhtasaru Nasîhati ehli’l-hadîs Risâlesi”, M.Ü. İ.F.D. Sayı: 3, s. 205-

214.

377 İbnu’l- Cevzî, el-Muntazam, XVI, 130; Yâkût el-Hamevî, Mu’cemu’l- udebâ (İrşâdu’l-erîb ilâ ma’rifeti’l-edîb), I, 386; Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz, III, 223; Kâtib Çelebi, Keşfu’z-zunûn, I, 288. 378 Bu nüshalar hakkında bkz. Kılıç, el- Hatîbu'l-Bağdâdî ve Yararlandığı İlim Otoriteleri ve Hadis Râvîleri, s. 55. Târîhu Bağdâd’ın diğer mevcut nüshaları için bkz. Carl Brockelmann, Târîhu’l- edebi’l-arabî, VI, 57, 58.

379 Bkz. Eren, Hadis İlminde Ricâl Kitapları ve İlmî Değerleri, s. 328. 380 Bkz. et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 278.

75

mescitlerinden hamamlarına kadar kendisine ulaşan nakillerden de yola çıkarak birçok malumat bulabiliriz. Bununla birlikte Bağdâd’ı övenler ve yerenlerin de nakillerini kaydeden Hatîb, Bağdâd’ı kötüleyen nakiller için ayrıca bir fasıl açarak onların senet ve metin yönünden vâhi olduklarını belirtmiştir.381 Müellif Bağdâd’a

yakın olması dolayısıyla Medâin, Nehrevân, Ukberâ, Enbâr, Sürremenrâ gibi bölgelerin ricâline de yer vermiştir. Bunlardan Medâin şehrine gelen birçok sahâbînin isimlerini kitabında zikretmiş, tâbiîn ve sonraki nesileden olanları ise alfabetik tertipteki yerlerine göre tanıtmıştır.

Hatîb kitabını, müracaat edenlere kolaylık olsun diye isimlerinin ilk harflerine göre alfabetik tertip etmiştir. Sadece Muhammed adlarını teberrüken baş tarafta vermiştir. İsimleri aynı olanları da kendi içinde vefat tarihlerine göre sıralamış, Muhammed, Ahmet gibi aynı isimden çok kişi olunca onları baba adlarına göre dizmiştir. Vefat tarihlerini bilemediği çok az sayıda kişiyi, muâsırlarının tabakası içinde zikretmiştir. Hatîb’in eserinde ele aldığı biyografilerden bazıları birkaç satırı geçmez iken bazıları onlarca hatta çok daha fazla sahife tutmaktadır. Bu biyografilerden en uzun olanı Ebû Hanîfe’ye ait olanıdır ki Târîhu Bağdâd’ın ilk matbu nüshasında yüz sahifeye ulaştığı belirtilmiştir. Genelde kısa biyografiler şairler, edebiyatçılar, musîkiciler gibi meslek grublarına ait olmakla birlikte uzun biyografiler muhaddisler, fukahalar gibi ilim erbabına aittir.382

Biyografilerini ele alışındaki genel metodu o ismi ayrıntısıyla birlikte naklederek başlamasıdır. Daha sonra bu şahsın en önemli özelliğini vermektedir. Genelde sırayla ondan rivâyette bulunan ve kendisinin rivâyette bulunduğu en meşhur kimseler verilmektedir. Varsa hadis seyahatlerinden bahsedilmektedir. Daha sonra ise şahsın nisbesi, beldesi, yetişmesi, fiziki ve ilmî vasıfları çeşitli ulemadan senedli nakillerle de desteklenerek ele alınmaktadır. Bütün bunlar zikredildikten sonra onun hakkındaki cerh ve ta’dîle de yer verilir ki terceme-i hâlin bu kısmı hadis ehli yanında en önemli bölümdür. Bunun için cerh ve ta’dîl ile ilgili bu bölümün

381 Bkz. Eren, Hadis İlminde Ricâl Kitapları ve İlmî Değerleri, s. 328. 382 Bkz. et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 277.

76

bazen çok uzadığı görülmektedir. Sonunda ise bu şahsın vefat tarihi ve yeri ile birlikte cenazesi, defni gibi meselelere hakkında malumata girilir.383

Hatîb’in bu eseri hadis ricâlinin ahvalini beyan edip, hafız imamların bu ricâl için cerh ve ta’dîle dair sözlerini naklederek, söz konusu râviler hakkında bir karara varma açısından ricâl tenkidinde önemli bir yere sahiptir. Eserin bu özelliği aynı zamanda onun telifinin birinci sebebi olarak da gösterilmektedir. İşte bu yönüyle eseri “Terâcimü ricâlil’l-hadîs fî Bağdâd” şeklinde isimlendirebileceğimiz de söylenmektedir.384 Târîhu Bağdâd belki de Hatîb’in diğer eserlerine kıyasen en fazla eleştirilen eserlerinden biridir diyebiliriz. Çünkü eserde hadisçilerle birlikte diğer ilim dallarına mensup çok sayıda kişi hakkında birçok bilginin olması ister istemez eserin eleştirilere maruz kalmasına neden olmuştur. Bunlar içerisinde en fazla eleştiri Ebû Hanîfe maddesi ile ilgili olanıdır. Hatîb her nekadar Ebû Hanîfe hakkındaki bilgilerden dolayı özrünü beyan etse de kendisi de eleştirilerden kurtulamamıştır. Bu tenkîdlerin en şiddetlisi Muhammed Zâhid el-Kevserî (ö. 1371/1952)’nin Te’nîbu’l-

Hatîb adlı eserinde görülmektedir.

Hatîb’in bu kitabı hadis ricâli ilmi hakkında karar verilip zayıf veya sika kabul edilecek birçok râvinin ahvalini beyan etmesi açısından sık sık kendisine atıflar yapılan önemli bir eserdir. Sadece bu yönüyle kalmayıp, senelere göre olayları ele alan İbnu’l-Cevzî’nin el-Muntazam, İbn Kesîr’in el-Bidâye, İbn Esîr’in el-Kâmil adlı eserinde Târîhu Bağdâd’a birçok atıf yapıldığının görülmesi aynı zamanda bu eserin tarih yazıcıları için de başucu kitabı olduğunu göstermektedir. Hatîb’in Târîh’inde verdiği bigilerin ayrıntısı ve genişliği onun sahip olduğu zengin kütüphanesi hakkında da bizi bilgilendirmektedir. Onun Dımeşk’e sürgünü esnasında yanında götürdüğü kitapların listesini Muhammed b. Ahmed el-Mâlikî hazırlamıştır. Bu listede büyüklü-küçüklü 476 eserin varlığından sözedilmektedir.385

383 Bkz. et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 279. 384 Bkz. et-Tahhân, a.g.e., s. 277.

385 Ekrem Ziyâ el-Ömerî çalışmasında Hatîb’in Târîh’inde kullandığı kaynaklar hakkında çok geniş

bir bilgi vermektedir. Bkz. el-Ömerî, Mevâridu’l-Hatîb el-Bağdâdî fî Târîhi Bağdâd, s. 125–425. Hatîb’in Târîh’inde kullandığı kaynaklar için ayrıca bkz. et-Tahhân, a.g.e., s. 282–301.

77

Hâtîb, Târîhu Bağdâd’da en fazla iktibası, Yahyâ b. Maîn ile Dârekutnî’den yaptığı iddia edilmektedir. İbn Maîn’den 1100, Dârekutnî’den 1092 iktibas yaptığı söylenmektedir ki, bu derecede iktibas yaptığı bir 3. kaynağın olmadığı belirtilmiştir. Özellikle muâsırı olan âlim ve râvîlerin cerh-tadîliyle ilgili bilgilerin çoğunu ise, hocalarından direkt olarak naklettiği zikredilmektedir. Görüşlerine en fazla yer verdiği hocalarının İbn Rızkûye (ö. 412/1021), el-Berkânî (ö. 425/1034), Ebu’l-Alâ el-Vâsıtî (ö. 431/1039), el-Ezherî (ö. 435/1043), el-Hasan b. Muhammed el-Hallâl (ö. 439/1048), ve Ebu’l-Hasen el-Atîkî (ö. 441/1050) olduğu ileri sürülmüştür.386 Hatîb yazdığı bu eserle kendisinden sonra kaleme alınan ricâl kitaplarına da çok önemli kaynak olmuştur. Özellikle Bağdadlıların hal tercemelerinde kendisinden bolca iktibaslar yapılmıştır.387 Bundan dolayı da eser üzerine birçok zeyl ve ihtisar

çalışmalarının yapıldığı görülmektedir.

Bu çalışmaların en önemlileri şunlardır:

a. Ebû Ğâlib Şücâ b. Fâris ez-Zühlî (ö. 507/1113): Zeyl olarak Bağdâd

Târih’i yazmıştır.388

b. Ebû Saʿd Abulkerîm b. Muhammed es-Semʿânî (ö. 562/1166)’nin 10–15 ciltlik zeyli.389

c. el-Melikü’l-Muazzam Îsâ b. Ebî Bekr el-Eyyûbî (ö. 624/1226) er-Redd alâ

Ebî Bekr el-Hatîb adlı kitabında Hatîb’in Ebû Hanîfe’nin biyografisinde onun

aleyhinde zikrettiği haberleri tenkîde tabi tuttuğu beyan edilmiştir.390

d. Ebû Abdillâh Muhammed b. Saîd İbnü’d-Dübeysî (ö. 637/1239)’nin Bağdâd ve Vâsıt tarihleri vardır. Bağdâd Târîhî’nin es-Semʼânî’nin zeyline zeyil olduğu bildirilmektedir.391

386 Eren, Hadis İlminde Ricâl Kitapları ve İlmî Değerleri, s. 331. 387 Söz konusu iktibaslar için bkz. el-Ömerî, a.g.e.,s. 92-93.

388 Bu çalışma ve bundan sonraki vereceğimiz çalışmalar için bkz. Eren, Hadis İlminde Ricâl Kitapları ve İlmî Değerleri, s. 331. Târîhu Bağdâd üzerine yapılan bu zeyl çalışması için ayrıca bkz. Zehebî, Tezkiratü’l-huffâz, IV, 27.

389 Eser hakkında diğer bilgiler için bkz. Eren, a.g.e., s. 332. 390 Eren, a.g.e., s. 332.

78

e. Muhammed b. Mahmûd İbnü’n-Neccâr (ö. 634/1245) Semʿânî ile İbnü’d- Dübeysî’nin kitaplarını bir araya getirerek ve kendisinden de ilaveler yaparak et-

Târîhu’l-mücedded li Medîneti’s-selâm adını verdiği 16 ciltlik büyük bir kitap telif

etmiştir. İbnü’n-Neccâr’ın bu kitabı üzerine sonraki âlimler tarafından bazı çalışmalar yapıldığı belirtilmiştir.392

f. Ebû Ali Yahyâ b. Ubeydillah’ın el-Muhatâr min muhtasarı Târîhu Bağdâd adlı eseri.393

g. Mesûd b. Muhammed el-Buhârî, Târîhu Bağdâd’ın önceki muhtasarlarından bir kitap oluşturmuştur.394

h. İbn Manzûr Muhammed b. Mükerrem ve ez-Zehebî de, Târîhu Bağdâd’ı ihtisar etmişlerdir.395

Bunların yanında günümüzde de Târîhu Bağdâd üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Eserin mukaddimesi İngilizce ve Fransızcaya terceme edilmiştir. Müsteşrik G. Salmon tarafından İntroduction Topografique a l’Histoire de Bağdâd adıyla (Paris 1914) bu mukaddime neşredilmiştir.396

2. Menâkıbü Ahmed bin Hanbel

el-Mâlikî fihristinde bu kitabı kaydetmektedir.397 Hatîb böyle bir eseri kaleme aldığını bizzat kendisi Tarîhu Bağdâd’ında ifade etmekte, Ahmed b. Hanbel hakkında müstakil bir kitap telif ettiğini söylemektedir.398 İbnu’l-Cevzî (ö.

597/1201)’nin de aynı adı taşıyan başka bir eseri bulunmaktadır.399 Bu eserin

içeriğine baktığımızda Hatîb’in Târîhu Bağdâd’ından İbnu’l-Cevzî’nin çok fazla

392 Eren, a.g.e.,s. 332.

393 Mevcut nühaları için Bkz. Eren, a.g.e., s. 333.

394 Eren, Hadis İlminde Ricâl Kitapları ve İlmî Değerleri, s. 333. Ayrıca bu kitap hakkında ayrıntılı

bilgi için bkz. el-Ömerî, Mevâridu’l-Hatîb el-Bağdâdî fî Târîhi Bağdâd, s. 96.

395 Bkz. Eren, a.g.e., s. 333.

396 Târîhu Bağdâd üzerine yapılan diğer çalışmalar için ayrıca bkz. Kandemir, M. Yaşar, “ Hatîb el-

Bağdâdî ”, DİA., XVI, 459–460. Ayrıca kitabın baskıları için bkz. et-Tahhân, el-Hâfız el-Hatîb el-

Bağdâdî, s. 274–275.

397 el-Uş, el-Hatîb el-Bağdâdî, s. 133. 398 Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, VI, 90.

399 Söz konusu bu eser için bkz. İbnu’l-Cevzî, Menâkibü el-İmam Ahmed bin Hanbel, thk. Abdullah b.

79

iktibaslarda bulunduğu görülmektedir. Fakat Hatîb’in Menâkıbu Ahmed bin Hanbel adlı eserinden hiç bahsetmemektedir.

3. Menâkıbu’ş-Şâfiî

el-Mâlikî’nin fihristinde bu kitabtan bahsettiği belirtilmektedir.400 Hatîb,

Târîhu Bağdâd’ında İmam Şâfiî’nin biyografisini naklettikten sonra hayatına dair

müstakil bir kitap yazdığını söylemektedir.401 Bunun yanında bu eserle ilgili herhangi

bir bilgiye rastlayamadık. Şurayı belirtmeliyiz ki el-Ömerî çalışmasında Hatîb’e ait olan Menâkıbu’ş-Şâfiî adlı eserin bir nüshasının Türkiye’de olduğuyla ilgili Ramazan Şeşen’e ait bir bilgi aktarmıştır. Fakat el-Ömerî, Hatîb’in muasırı olan Beyhakî (ö. 458/1066)’nin de aynı isimdeki eserinin402 Türkiye’deki Üçüncü Ahmed

Kütüphanesindeki yazma nüshasını Hatîb’in kitabı zannetmiştir.403 Oysa biz

araştırmamız da Hatîb’in bu eserinin yazma nüsha kaydına rastlayamadık.404

4. Kitâbu’l-vefayât

Hatîb’in bu eserini onun kitapları arasında zikreden Yusuf Uş klasik kaynakların hiçbirinde bu eserin kaydedilmediğini belirtmektedir.405 Biz de

yaptığımız araştırmada Hatîb’in bu isimdeki bir eserinin yazma ya da matbu bir nüshasına rastlayamadık. Fakat Brockelmann bu eserin Muhammed Hidâyet Hüseyn tarafından Bangledeş’te (1912 Mecmuatu JRAS) neşredildiğini söylemektedir.406