Uygulama Yöntemlerine Göre Terör/Terörizm

Uygulama yöntemlerine göre terör/terörizmi, Kimyasal, Biyolojik ve Nükleer terör, Teknolojik terör ve İntihar saldırılarına dayalı terör olarak üç başlık altında incelemeye çalışacağız.

Uluslararası sistemde kendisine yer edinmeye çalışan ülkeler, başka ülkeler üzerinde de söz sahibi olmak istemeleri sonucu ortaya çıkan bu terör çeşidi kitlelere yönelik büyük bir tehdit olduğu için oldukça etkili bir terörist yöntemdir. Olası bir savaş için yapılan kimyasal ve biyolojik silahların terör örgütlerinin eline geçmesi sonucunda ortaya çıkar. Nükleer terörizm ise Sovyetler Birliği’nin dağılması sonucunda siyasal boşluktan faydalanan terör örgütlerinin ya da terörü destekleyen ülkelerin ele geçirdiği nükleer silahlarla yapılan terörizmdir. Nükleer silahların etki alanı ve boyutu oldukça büyüktür (Onay, 2009: 83-84).

Günümüzde Nükleer, Kimyasal, Biyolojik tehlikeli ve zararlı ürünlerin temini kolaylaşmıştır. Sınır tanımayan terör örgütleri içinse bu bir fırsattır, çünkü kısa zamanda çok büyük kitlelere ulaşacak korku salabilmeleri bu silahlarla mümkündür (Urhal, 2009; 338). Biyolojik terör, “canlı organizmalardan elde edilen mikroorganizmaların veya toksinlerin silah olarak kullanılması ile insanlarda hastalık veya ölüm oluşturması” olarak açıklanabilir. Biyolojik toksinlerin bulunması ve temin edilmesi kolay ve ucuz olduğu için bu terör çeşidi daha çok ekonomik yönden zayıf örgütler tarafından kullanılmaktadır (Banoğlu, 2003a; 10). Kimyasal silahların toplumlar üzerinde kalıcı hastalıklara ve vücutta şekil bozuklarına neden olduğu bilinmektedir. 1998 yılında Irak askeri kuvvetlerinin Kuzey Irakta bulunan Halepçe’yi hardal gazı başlıklı füzeler kullanmak suretiyle bombalaması sonucu yaklaşık 5000 insan vücutlarında, gözlerinde ve akciğerlerinde oluşan hasar ve yanıklar sebebiyle öldü. Bu saldırı sebebiyle yaralananlar ise yara izlerini taşımakta ve neden olduğu rahatsızlıklar için tedavi olmaya devam etmektedirler (Banoğlu, 2003b; 11). Nükleer silahlar dünyanın en tehlikeli terör araçlarıdır. Bu araçlar içerisinde en etkilileri füze başlıkları ve bombalardır. Hiroşima ve Nagazaki olayları çerçevesinde bu silahların ne kadar tehlikeli olduğu deneyimlenmiştir. Biyolojik, Kimyasal, Nükleer silahların uluslararası hukuk çerçevesinde yasaklanmasına rağmen bu minvalde art niyetli çalışmaların süratle devam ettiği düşünülmektedir (Yalçın, [tarih yok]).

2.3.2.2. Teknolojik Terör/Terörizm

Teknoloji gün geçtikçe gelişmekte ve neredeyse tüm sektörlerede alt yapı sağlamaktadır. Gelişen teknolojiler teröründe yeni bir boyutunu ortaya çıkarmıştır.

Teröristlerin araçlarının çeşitliliği artarken ulaşılabilirliği de kolaylaşmıştır (Onay, 2009: 86). Teknolojiden sadece iyi yönde değil, terör örgütleri gibi art niyetli faydalanmak isteyenlerde olabilecektir. Teknolojiyi kötü yönde kullanarak, bir ülkenin banka hesaplarını, elektrik ve nükleer tesislerin bilgisayar sistemlerini, uçaklarını, iletişim sistemlerini alt üst etmek artık çok kolaylaşmıştır. Bu tür terör eylemlerine “teknolojik terör” veya “siber terör” denmektedir (Urhal, 2009; 338). Siber terörizm, teknolojinin gelişmesiyle buna bağımlı hale gelen ülkelerin ve terör örgütlerinin karşılıklı hayata geçirdikleri bir terör çeşididir. İngiltere’de, 1998 yılı içerisinde siber terörü engellemek adına, kendi içerisinde ilk hukuki metinler hazırlatıldı. Siber terör eylemlerinin fazla maliyet gerektirmemesi ve yapılan işin sanal ortamda yapılıp, devletin zayıf duruma düşmesine ve toplumsal alanda büyük yankılar uyandıracak eylemlere imza atmaya izin vermesinden ötürü teröristler için çok cazip bir eylem çeşididir. Siber Terörün uluslararası alanda, ciddi bir tehdit oluşturduğu 1997 yılında gerçekleşen siber terör saldırısıyla gözler önüne serilmiştir. Bu olay, ABD Enerji Bakanlığı’nın sistemlerine yönelik sisteme virüs bulaştırılması ve tüm sistemin tamimiyle virüs nedeniyle yok edilmesidir. Siber terörün, dünya çapında yankı bulan diğer bir eylemide, 2007 yılında Rusya üzerinden Estonya’daki bilgisayarlara uygulanan terör eylemleridir. Yüzyılın en büyük yankı bulan siber saldırısı ise, “Wikileaks” belgeleri olarak bilinen, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı arşivlerinin internet ve medya üzerinden dünya kamuoyunun gözleri önüne serilmesidir. Siber saldırıların gelişmesiyle karşı atak için Louisiana kentinde Siber saldırıları yönetmek ve engellemek adına bir komutanlık bile kurulmuştur (Yavuz ve Şahin, 2011; 31).

2.3.2.3. İntihar Saldırılarına Dayalı Terör/Terörizm

Bu tip terör eylemleri en ölümcül ve şiddet ağırlıklı terör eylemleridir. Diğer terörizm çeşitleri ile kıyaslandığında intihar saldırılarına dayalı terörizm, çok daha fazla şiddet içermektedir. Hedef kitleye olabildiğince fazla zarar vermek istenilmektedir. Bu terör çeşidinin en belirgin ayrıcı özelliği, diğer terör çeşitlerinde uygulayıcılar kendi çıkarları için terör eylemleri gerçekleştirirken, bu tip terör eylemlerini gerçekleştirenlerin hayatta kalma gibi bir beklentileri yoktur. İntihar saldırıları dünya

tarihinde ilk defa Japon pilotların savaşlarda ve suikastlarda Hasan Sabbah’ın fedaileri tarafından kullanılmıştır. Günümüzdeki anlamıyla, intihar saldırılarına dayalı terör Ortadoğu kökenlidir ve Lübnan Hizbullahı, İslam’ı cihat, Hamas gibi dini motifli örgütlerce kullanılmaktadır. Sri Lanka’da Tamil kaplanları tarafından da kullanılan bu terör çeşidine Türkiye’de ilk kez PKK terör örgütü bünyesinde rastlamaktayız. Bu terör çeşidinde, intihar saldırıları bireysel olamazlar mutlaka bu eylemleri destekleyen bir terör örgütü mevcuttur. Dini motifli, bölücü, siyasal terör bir taktik olarak bu terör çeşidini kullanabilmektedir. Hedeflenen amacı gerçekleştirmek için yapılacak olan bu tarzdaki eylem farklı terör taktikleriyle de desteklenir. Bu intihar saldırıları radikal ya da kendine güveni olmayan üyelere sahip terör örgütlerince yapılır. Bu saldırılara en çok demokrasiyi savunan ülkeler maruz kalmaktadır (Sevinç, [tarih yok]; 68-69-70).

Pakistan’da intihar saldırısı sonucu 45 kişinin öldüğü ve 149 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bir eylem gerçekleştirilmişti (ntvmsnbc, 2013).

“Afganistan’ın Farah vilayetinde polis üniforması giyen 7 Taliban militanının mahkeme binası önünde düzenlediği saldırıda 56 kişi öldü, 102 kişi yaralandı” (Sabah, 2013).

Ayrıca çalışmanın ileri safhalarında da detaylı olarak incelenecek olan Tamil Elam Özgürlük Kaplanları terör örgütü, tarihinde uluslararası alanda en etkili terör örgütleri olarak, isimlerinden sıkça bahsettiren PKK, EL KAİDE, IRA ve ETA gibi terör örgütlerinin toplam yapmış oldukları intihar saldırılarına dayalı terör eylemlerinden daha fazla bu şekilde terör eylemi gerçekleştirmiştir (Yavuz ve Şahin, 2011; 113).