• Sonuç bulunamadı

TERSĠNE LOJĠSTĠK FAALĠYETLERĠNĠ UYGULAMADA KARġILAġILAN ZORLUKLAR VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ

TERSĠNE LOJĠSTĠK YÖNETĠMĠ HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER

3.10. TERSĠNE LOJĠSTĠK FAALĠYETLERĠNĠ UYGULAMADA KARġILAġILAN ZORLUKLAR VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ

İşletmelerde tersine lojistik faaliyetleri ile ilgili karşılaşılan bazı risk, eksiklik ve belirsizlikler, bu faaliyetlerin uygulanmasının ileri lojistiğe göre daha zor ve karmaşık hale getirmektedir (Schatteman, 2003: 273). Tersine lojistik faaliyetlerinin uygulanmasını zorlaştıran bu eksiklik ve belirsizlikleri; ürün kalitesiyle ilgili problemler nedeniyle fiyatlandırma zorlukları, arzın belirsizliği, bilgi ve teknoloji sistemi eksikliği, işletme politikaları, tersine lojistik değişimine karşı direnç, uygun performans ölçütlerinin eksikliği, eğitim eksikliği, finansal kısıtlar, üst yönetimin destek eksikliği, tersine lojistik bilgisinde eksiklik, stratejik plân eksikliği, bayilerin, dağıtıcıların ve perakendecilerin destek eksikliği, işletme yönetiminden kaynaklanan engeller, tersine lojistik konusunda bilinç eksikliği ve operasyonel güçlükler olarak sınıflandırmak mümkündür. İşletmelerde tersine lojistiğin uygulanmasını zorlaştıran etkenleri ve çözüm önerileri aşağıda açıklanmıştır.

i. Geri dönen ürünlerin kalitesinden kaynaklanan problemler nedeniyle

ürünün fiyatlandırılmasında yaşanan zorluklar ve çözüm önerileri: Tersine lojistik sürecinde geri dönen ürünlerin kalitesi hatalı veya bozuk olduğu için bu ürünlerin fiyatının belirlenmesi de ileri lojistiğe göre daha zor olmaktadır. İleri lojistikte ürünün fiyatının belirlenmesinde satın alma miktarı gibi kriterler kullanılırken tersine lojistikte ürünün kalitesinin standart olmaması nedeniyle böyle bir kritere göre fiyatlandırma yapılamamaktadır ( Fedai Deniş, 2012: 53).

Bu kapsamda tersine lojistikte geri dönen ürünlerin fiyatları, işletmelerin ürünlere ilişkin düzenledikleri satın alma politikaları ile belirlenebilir. İşletmelerin belirleyeceği satın alma politikaları ile geri dönen ürünlerin sahip olduğu özelliklerin,

142

yeni ürünlerin özelliklerinin oransal olarak ne kadarını karşıladığı dikkate alınarak geri dönen ürünlerin fiyatları tespit edilebilir.

ii. Arzın belirsizliği: Tersine lojistik süreçte, arz genellikle sistem dışı bir değişken olarak tanımlanmakta ve bu nedenle de süreç içerisinde geri dönen ürünlerin zamanlaması ve miktarı düzensiz olmaktadır (Fedai Deniş, 2012: 54). Tersine lojistik süreçte geri dönen ürünlerin miktarı, niteliği ve zamanlamasının belirsiz olması, bu ürünlerin geri kazanımı faaliyetleri için kurulacak tesislerin stok kontrol, üretim planlama ve kontrol, kalite kontrol, talep yönetimi, tesis tasarımı ve kapasitesinin belirlenmesi gibi birçok karar konusunu zincirleme olarak olumsuz etkilemektedir (Ergülen ve Büyükkeklik, 2008: 45).

İşletmeler tersine lojistik sürecinde geri dönen ürünlere ilişkin arzın belirsizliğinden kaynaklanan bu sorunları giderebilmek için tersine lojistik sürecini yeniden yapılandırabilir, standardize edebilir, süreç içerisinde gerçekleştirilen faaliyetleri ayrıntılı bir şekilde tanımlayabilir, süreci otomasyona dönük işletebilir, ürün geri dönüş noktalarını merkezileştirebilir ve geri dönen ürünlerin kabulü aşamasında nitelikli personelleri istihdam edebilirler. Tersine süreçte geri dönen ürünlere ilişkin belirsizliğin giderilmesi için gerçekleştirilen bu faaliyetler, işletmelerin başta taşıma ve işçilik maliyetleri olmak üzere tersine lojistik maliyetlerinin düşmesini, sürecin etkin ve verimli bir şekilde işlemesini ve işletmenin performansının ve karlılığının artmasını sağlamaktadır (Badenhorst, 2013: 61-63).

iii. Bilgi ve teknoloji sistemi eksikliği: Tersine lojistik sürecinde işletmelerin karşılaştığı en önemli problemlerden birisi de bilgi ve teknoloji sistemi eksikliğidir. İşletmelerin tersine lojistik süreçlerinin belirli bir standartta olmaması, bu alanda kullanılacak teknolojik araçların geliştirilmesini de engellemektedir.

İleri lojistikte kullanılan geleneksel bilgi sistemleri (Enterprise Resource Planning (ERP), Customer Relationship Management (CRM) and Warehouse Management System (WMS) tersine lojistikte ürünlerin geri alınması noktasında yeterince etkili ve güvenilir bir şekilde kullanılamamaktadır (Badenhorst ve Nel, 2012: 79). Ayrıca, işletmelerin bilgi teknolojilerine daha az yatırım yapmaları, tersine lojistik süreçte yer alan faaliyetleri emek yoğun gerçekleştirmeleri, bilgi teknolojilerinin işletmeye olan katkısının sınırlı olacağına inanmaları ve geri dönen ürünlere ilişkin bilgilerin önemsiz olduğunu düşünmeleri, tersine lojistik faaliyetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesini engellemektedir (Badenhorst, 2013: 49-50). İşletmeler bu nedenlerden dolayı faaliyetlerini

143

teknolojiden ve bilgiden yoksun bir şekilde gerçekleştirdiklerinde, ürünlerin geri kazanımı için kullanılacak yöntemlerin (yenileme, tamir, yeniden üretim, geri dönüşüm) belirlenmesinde ve uygulanmasında zorluklar yaşayabileceklerdir. İşletmelerin bilgi ve teknoloji kullanımına bağlı olarak yaşadıkları yukarıda belirtilen zorlukları aşabilmeleri için bazı çözüm önerileri geliştirmeleri gerekmektedir. Bu çözüm önerilerini aşağıdaki gibi açıklamak mümkündür.

İşletmeler tersine lojistik süreci için ihtiyaç duyulan teknolojilere yatırım yaparak bilgi teknolojisinin kullanımına ilişkin yeteneklerini geliştirebilirler. Radyo frekans tanımlama sistemleri (RFID) gibi kablosuz internet tabanlı teknolojiler, standart bilgi sistemleri, tersine lojistik yönetim sistemi (RLS), geri dönen ürünlere ilişkin özel yazılım ve sistemler, ürünlerin geri dönüş yetkisi (RMA) gibi özel tersine lojistik sistemleri, bilgi yönetimi sistemleri (KMS), tersine lojistik yönetim sistemleri (RLMS), depo yönetim sistemleri (WMS) ve taşıma yönetim sistemleri (TMS) gibi sistemler, tersine lojistik sürece ilişkin faaliyetlerin ve maliyetlerin daha etkin bir şekilde yönetilmesinde kullanılmaktadır (Badenhorst, 2013: 57-60; Ünlü, 2007: 54-55). Dolayısıyla söz konusu teknolojilere yatırım yapılarak, tersine akış sürecinin etkinleştirilmesi sağlanabilir. Entegre bilgi yönetimi yaklaşımlarının, tersine lojistik sürece entegre edilerek yapılacak tahminlerde belirsizliğin giderilmesi de bu süreçte yaşanan zorlukları aşabilmek için getirilen bir başka çözüm önerisidir (Badenhorst, 2013: 56-57).

Tersine lojistik sürecinde kullanılan yukarıda yer alan bilgi teknolojileri, sistemleri ve yaklaşımları çevre, geri kazanım, yeniden kullanım ve benzeri durumlara uyum sağlayabilecek ürünlerin tasarlanmasını, geçmiş satışlara ilişkin ürün geri dönüşlerinden yola çıkarak geri dönen ürün miktarının tahmin edilmesi ve stok yönetimini kolaylaştırması, müşteri memnuniyetinin artması, işletme performansının ve tedarik zinciri üyeleri arasındaki iletişimin gelişmesi gibi konularda işletmelere faydalar sağlamaktadır (Schatteman, 2003:276).

iv. İşletme politikaları ve değişime karşı direnç: İşletmelerde tersine lojistik faaliyetlerinin uygulanmasının önündeki en büyük engellerden birisi de işletmenin kendi oluşturdukları politikalardır. İşletmeler üretmiş oldukları orijinal ürünlerin kalitesinin, geri dönen ürünleri kullanarak tehlikeye atmak istemedekileri için geri dönen ürünlerin geri kazanımına sıcak bakmamaktadırlar. İşletmelerin geliştirdiği bu politika ise geri dönen ürünlerin elleçlenmesini ve bu ürünlerden ikincil değer elde edilmesini etkilemektedir (Köse, 2009: 14). Ayrıca tersine lojistik sürecinde işletme

144

politikalarından yola çıkarak yöneticilerin tersine lojistiğin, diğer işletme problemlerine göre önceliğinin olmadığını düşünmeleri de lojistik sürecinin uygulanmasını zorlaştırmaktadır. İşletmeler tersine lojistik ile ilgili belirtilen zorlukları aşabilmek için, üst yönetime tersine lojistiğin çevresel ve sosyal sorumlulukla ilgili faydalarının yanı sıra ekonomik anlamda maliyetlerin düşürülmesi konusunda önemli avantajlar sağlayacağı anlatılmalıdır. Tersine lojistiğin uygulanması konusunda üst yönetim ikna edildikten sonra geri dönen ürünlerin kabulü, kontrol edilmesi, ayrıştırılması, geri kazanımı ve yeniden dağıtımı ile ilgili yazılı, anlaşılabilir ve standart politikalar geliştirilmelidir. İşletmeler tarafından geliştirilen bu politikalar, müşterilerden geri dönen ürünlerle ilgili suiistimallerin azaltılmasını, geri dönüşlerin kontrol altında tutulmasını, geri dönen ürünlerin taşınması, yeniden üretilmesi ve yeniden dağıtımı sırasındaki maliyetlerin minimize edilmesini sağlamaktadır (Badenhorst, 2013: 64).

v. Uygun performans ölçülerinin olmaması: İşletmelerde tersine lojistik faaliyetlerine ilişkin performans ölçüsünün bulunmaması, gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlerde ne oranda başarılı olduklarını tespit edememelerine yol açmaktadır. Dolayısıyla işletmeler, tersine lojistik uygulamalarını performans ölçüm sistemine entegre ederlerse, belirlenmiş olan performans hedeflerine ulaşmak için fazla çaba göstererek daha başarılı olabileceklerdir (Fedai Deniş, 2012: 55).

vi. Tersine lojistik konusunda eğitim eksikliği: Tersine lojistik süreci ve bu sürecin uygulanmasında kullanılan teknoloji konusunda çalışanların yeterince bilgilendirilmemesi de, tersine süreçte karşılaşılan en büyük zorluklardan birisidir. Dolayısıyla işletmenin çevre ile entegrasyonunu arttırmak, yeni gelişim fırsatlarını ortaya çıkarmak ve tersine akış sürecini daha verimli hale getirmek için işletmeler, çalışanlarına ürün geliştirme, müşteri yönetimi gibi kritik iş konularında eğitim vermelidirler (Fedai Deniş, 2012: 55).

vii. Tersine lojistik konusunda bilinç eksikliği: Tersine lojistik faaliyetleri geri dönen ürünlerin tamiri, yeniden kullanımı, yenilemesi, yeniden üretimi ve geri dönüşümünü sağlayarak ürüne katma değer katmakta ve ekonomik fayda sağlamaktadır. Ayrıca tersine lojistik bu ekonomik faydanın yanı sıra çevrenin ve doğal kaynakların korunmasını da sağmaktadır. Tüketicilerin ve işletmelerin bu faydaların farkında olmamaları tersine lojistiğin önündeki en büyük engellerden biridir (Fedai Deniş, 2012: 56). İşletmeler tersine lojistik ile ilgili bu bilinç eksikliğini giderebilmek için resmi kurumlar ile işbirliği yaparak tüketicilere eğitimler vermeliler

145

ve tüketicilerin kullandıkları ürünlerin ekonomiye, çevreye ve doğal kaynakların korunmasına yaptıkları katkıları ayrıntılarıyla anlatmalıdırlar.

viii. Finansal kısıtlar: İşletmelerde tersine lojistik faaliyetlerinin

uygulanmasını engelleyen önemli etkenlerden bir diğeri de kısıtlı finansal imkânlardır. İşletmelerde tersine lojistik sisteminin teknolojik altyapısının kurulması, bu sistemin uygulanmasını sağlayacak işgücünün sağlanması, çalışanlara sistemin nasıl işlediği konusunda eğitim verilmesi gibi uygulamalar önemli finansal kaynak

gerektirmektedir. İşletmelerin finansal bakımdan söz konusu ihtiyaçları

karşılayamaması tersine lojistik sürecini olumsuz etkilemektedir (Köse, 2009: 15). İşletmeler tersine lojistik süreç ile ilgili bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için tedarik zinciri ve ileri lojistik yönetimi için ayırdıkları bütçe kadar tersine lojistik sürece de bütçe ayırmalıdırlar. Ayrıca, işletmeler tersine lojistik sürece ilişkin harcayacakları finansman kaynağının bir kısmını devlet teşviklerinden yararlanarak da sağlayabilirler.

ix. Tedarik zinciri üyelerinin destek eksikliği: Tersine lojistik sürecinin etkin bir şekilde yürütülebilmesi için tedarik zinciri üyelerinden olan bayilerin, dağıtıcıların, toptancıların ve perakendecilerin geri dönen ürünlerin toplanması ve yeniden dağıtılması aşamalarında işletmelere destek olmaları gerekmektedir. Söz konusu tedarik zinciri üyeleri işletmelere gerekli desteği vermedikleri takdirde tersine lojistik süreci etkili ve verimli bir şekilde yönetilememektedir.

Bu kapsamda tersine lojistik programlarının yönetimi ve performansını arttırmak için tedarik zinciri üyeleri arasında karşılıklı güven ve taahhüttün kurulması gerekmektedir. İşletmenin tedarik zinciri üyeleri ile bu güven ile taahhüttün kurulması müşteri hizmeti ve memnuniyetinin geliştirilmesini beraberinde getirmektedir. Ayrıca tedarik zinciri üyelerinin sahip oldukları bilgileri karşılıklı olarak paylaşmaları, tersine lojistik maliyetlerinin minimize edilmesini ve ürünlerin geri dönüş hızını arttırmaktadır (Badenhorst, 2013: 68).

x. Stratejik planlama eksikliği ya da hatalı planlama yapılması: İşletmeler stratejik planlarında tersine lojistik ile ilgili performans hedeflerine yer vermediklerinde, tersine süreçte gerçekleştirdikleri faaliyetler konusunda ne derece başarılı olduklarını tespit edemezler. Bu nedenle işletmeler tersine lojistik performansları hakkında bilgi edinmek ve geçmiş verilerle ya da rakiplerle kendi performanslarını kıyaslayabilmek için stratejik planlar yapmalı ve planlarda hedefleri doğru bir şekilde belirlemelidirler.