• Sonuç bulunamadı

LOJĠSTĠK YÖNETĠMĠ HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER

2.4. LOJĠSTĠĞĠN ÖNEMĠ

Tablo 2.4. Lojistiğin Tarihsel Gelişim Süreci

AġAMALAR YÖNETĠM MERKEZĠ ÖRGÜTSEL TASARIM

1960 Yılları Depolama ve Taşıma Satış pazarlama, Depolama, Stok denetimi, Ulaştırma etkinliği

Dağınık lojistik faaliyetler, Lojistik faaliyetler arasında zayıf bağlantı, Düşük lojistik yönetimi otoritesi

işletme başarısını destekler. 1980 Yılları

Toplam Maliyet Yönetimi

Lojistiğin merkezileştirilmesi, Toplam maliyet yönetimi,Süreç optimizasyonu, Rekabetçi bir avantaj olarak lojistik

Merkezileşmiş lojistik faaliyetler, Büyüyen lojistik yönetimi otoritesi,

Bilgisayar uygulamaları 1990 Yılları

Bütünleşik Lojistik Yönetimi

Lojistik planlama,

Tedarik zinciri stratejileri, İşletme faaliyetleri ile bütünleşme,

Süreç kanalları ile bütünleşme

Lojistik faaliyetlerde genişleme, Tedarik zinciri planlaması, Toplam

kalite yönetimi için destek, Lojistik yönetim faaliyetleri 2000 Yılları

Tedarik Zinciri Yönetimi

Stratejik tedarik zinciri görüşü, Extranet teknoloji kullanımı, Kanal güçlerini ortak bir

kuvvet aracı kullanmak için tedarik zinciri, Toplam kalite yönetimi göstergelerinde işbirliği

yapmak

Ticari ortaklık, Sanal Örgüt, Talepteki değişimler, Kıyaslama (Benchmarking) ve yeniden

yapılanma 2000 Yılı ve Sonrası

E-Tedarik Zinciri Yönetimi

Tedarik zincir yönetimi kavramına internetin uygulanması,

Düşük maliyetli anında veri tabanı paylaşımı, Elektronik bilgi,

Tedarik zincir yönetimi senkronizasyonu

Tedarik zinciri ağı ile ticaret ortaklığı yapmak,

com, -e eklentisi vb. piyasa değişiklikleri, Örgütsel çeviklik ve ölçülebilirlik

Kaynak: (Gülenç ve Karagöz, 2008: 77).

Lojistiğin tarihsel sürecine ilişkin Tablo 2.4’de yer alan bilgiler incelendiğinde, lojistik sektöründe önemli gelişmeler yaşandığı görülmektedir. Bu gelişmelerin paralelinde ülkemizdeki lojistik sektörü, yerli ve uluslararası işletmelerle işbirliğine giden, yurtdışında bürolar açan, hizmetlerinin kalitesini sürekli artıran dinamik bir sektör haline gelmiştir (Çevik ve Kaya, 2010: 23).

2.4. LOJĠSTĠĞĠN ÖNEMĠ

Küreselleşme, yeni ekonomi anlayışı, değişen piyasa koşulları, talep yapısı, farklılaşan rekabet olgusu ve teknolojik gelişmelerde yaşanan hızlı değişimler sonucu lojistik kavramının makro düzeyde ülke ekonomileri, mikro düzeyde ise işletmeler açısından önemi her geçen gün artmaktadır (Koban ve Keser, 2011: 58). Bu kapsamda lojistiğin önemi ülke ekonomileri ve işletmeler açısından olmak üzere aşağıdaki gibi iki kısımda incelenebilir.

24

2.4.1. Lojistiğin Ekonomideki Yeri ve Önemi

Dünyada yer alan ülkeleri az gelişmiş, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler olarak sınıflandırırken, o ülkenin gelişmişlik ve kalkınmışlık düzeylerini gösteren büyüme, mal ve ticaret hacmi, enflasyon, işsizlik gibi önemli göstergeler kullanılmaktadır. Bu ekonomik göstergelerin değişmesinde rol oynayan lojistiğin ülkelerin gelişmişlik düzeylerine makro ve mikro açıdan birçok değer ve katkı sağladığı ifade edilebilir (Yarmalı, Baykara ve Şen, 2013: 34-35).

Lojistik makro açıdan ülkelerin gelişmişlik düzeylerine ekonomik, sosyal, psikolojik, kültürel, stratejik, askeri, politik vb. alanlarda katkı sağlamaktadır. Mikro açıdan ise lojistik, milli gelirin yükselmesi, alım gücünün artması, istihdamın sağlanması, moral ve motivasyonun artması, eğitimin gelişmesi, jeostratejik ve jeopolitik önemin artması, ikili ve çoklu anlaşmalar, lojistik üsler, siyasi güç ve liderlik, stratejik ortaklık, rol modeli ve model ortaklığı, gelir dağılımında adaletin sağlanması, vergi ödemeleri, rekabet gücünün artması, sektörün ve ticari ilişkilerin gelişmesi ve büyümesi, ekonomik kalkınma, ihracat ve ithalatın gelişmesi, yurt içindeki yabancı sermayenin büyümesi, dış kaynak kullanımının artması, kültürel transferin sağlanması, barışı koruma, kurma ve kollama harekâtı ile insani yardım faaliyetleri vb. alanlarda ülkelerin gelişimine destek olmaktadır (Karadoğan, agis, 2014). Lojistiğin ülkelerin gelişimine yaptığı yukarıda belirtilen katkılar göz önünde bulundurulduğunda ülkelerin devlet otoritelerinin ve ülke ekonomisi içerisinde yer alan işletmelerin lojistik kavramının üzerinde titizlikle durma nedenleri daha iyi anlaşılmaktadır. Dünya ekonomisi içerinde yer alan ülkelerin lojistik faaliyetlere verdikleri önem ile lojistik sektörünün dünya ekonomisi içerisinde yeri ve önemini ifade etmeye yönelik sayısal verilere aşağıda yer verilmiştir (Yarmalı, Baykara ve Şen, 2013: 39-40):

i. Küresel lojistik pazarlar Amerika, Avrupa ve Asya Pasifik’ten oluşmakta olup, söz konusu pazarların toplam ticaret hacmi 16 trilyon dolardır. Dünya ticaret hacminin 6,4 trilyon dolarlık kısmını lojistik ticaret hacmi oluşturmaktadır. Ülkemizin dünya lojistik hacminin % 1’lik kısmı kadar (50-60 milyar dolarlık) lojistik kapasitesi bulunmaktadır. Ancak bu lojistik kapasitenin yıllık ortalama sadece % 13’lük (6-8 milyar dolarlık) kısmı kullanılabilmektedir.

25

ii. Gelişmiş ülkelerde Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH)’ın %10-12’lik kısmı lojistik kapasiyeti oluştururken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran % 2-5, Türkiye’de ise bu oran % 2-3 arasında gerçekleşmektedir.

iii. Gelişmiş ülkelerin lojistik faaliyetler için yaptığı harcamaların Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) içindeki ortalama payı %10-12 arasında yer alırken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran % 0,2-0,5 arasında seyretmektedir. iv. Ülkelerin toplam yıllık yatırımları içerisinde lojistik yatırımlara ayırdıkları

paylar incelendiğinde, gelişmiş ülkelerde toplam yıllık yatırımların %15-40’ının lojistik yatırımlara ayrıldığı görülürken, gelişmekte olan ülkelerde bu oranın %2-5’e kadar düştüğü görülmektedir. Türkiye’de ise bu oran yıllık % 3’tür.

v. Lojistik sektördeki yıllık büyüme oranları incelendiğinde, gelişmiş ülkelerde %5-12 arasında gerçekleşen büyüme oranlarının, gelişmekte olan ülkelerde %15-25 seviyesine çıktığı görülmektedir. Lojistik büyüme oranları kriz yılları hariç olmak üzere yıllık bazda, Avrupa’da %7-10, Kuzey Amerika’da %15, Asya’da %20 ve Türkiye’de ise %15-20 arasında gerçekleşmektedir.

Dünya lojistik sektörünün gelişimine ilişkin yukarıda belirtilen oranların, lojistik alanında gelişen ülkelerin başında gelen Çin olmak üzere BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ülkelerinin tamamında ve Türkiye’de gerçekleştirilen yatırımlar ile gelecekte daha da artması beklenmektedir. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği, 2015 yılında dünya lojistik sektörü hacminin 12 Trilyon dolara yükseleceğini öngörmektedir (Yarmalı, Baykara ve Şen, 2013: 41).

2.4.2. Lojistiğin ĠĢletmeler Ġçindeki Yeri ve Önemi

Günümüzde küreselleşme, haberleşme sistemlerinin gelişmesi ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ile birlikte hem ulusal hem de uluslararası pazarlar arasındaki sınırlar önemli oranda ortadan kalkmış ve işletmeler arasındaki rekabet zamanla yoğunlaşmıştır. İşletmelerin bu yoğun rekabet ortamında varlıklarını sürdürebilmeleri, müşterilerine doğru ürünü doğru yer, doğru fiyat, doğru kalite,

26

doğru zaman ve hızda sunmaları bir başka ifadeyle müşteri memnuniyetini sağlamaları ile mümkün olmaktadır. İşte lojistik, işletme ile müşterilerin amaçlarının bir noktada birleşmesini, taraflar arasında ulaşımı ve iletişimi sağmaktadır (Taş, agis, 2014). Müşterileri ile doğru ve yerinde iletişim kuran bir işletme, lojistik faaliyetlerini daha iyi bir şekilde organize edebilmekte ve rakip işletmelerine göre rekabetçi üstünlük elde edebilmektedir. Bu paralelde lojistiğin işletmeler açısından önemini aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür (Taşkın ve Durmaz, 2012: 10):

i. Hem hizmet, hem de mamul üreten işletmelerde üretimin yapılması

malzeme akışına bağlı olduğu için, işletmelerde lojistik temeldir ve zorunludur,

ii. Lojistik maliyetler toplam cironun önemli bir kısmını oluşturduğu için bu faaliyetleri gerçekleştirmek pahalıdır,

iii. Kârı ve işletmelerin performans kriterlerini doğrudan etkilemektedir,

iv. Lojistik kararlar işletmelerin uzun dönemli performansına etki ettiği için, bu kararlar stratejik öneme sahiptir,

v. Tedarikçilerle karşılıklı faydaya dayanan uzun dönemli ticari ilişkilerin kurulmasını ve gelişmesini sağlar,

vi. Müşterilerle, müşteri memnuniyetine katkıda bulunan ve değer katan ilişkilerin kurulmasını ve gelişmesini sağlar,

vii. Siparişlerin temin süresi, güvenilirlik ve diğer müşteri hizmet düzeyini etkileyen faktörler üzerinde büyük etkiye sahiptir,

viii. Fabrikalar ve dağıtım merkezleri gibi tesisler için en iyi büyüklüğü ve yeri belirler,

ix. Özel hizmet sağlayan tedarikçiler ve aracılar gibi diğer organizasyonların büyümesini teşvik eder,

x. Lojistik yönetimi, işletmelere maliyet/verimlilik ve değer avantajı kazanmasında büyük katkı sağlamaktadır.

Lojistiğin önemine ilişkin yukarıda yer alan açıklamalar incelendiğinde, lojistiğin işletmelerin tüm faaliyetlerini etkileyen ve işletmeye değer katan bir fonksiyon olduğu açıkça görülmektedir. Bu nedenle işletmeler, rakipleri karşısında rekabetçi üstünlük elde edebilmek için, müşterilerine daha iyi ürünü daha düşük fiyatla sunmayı amaç edinmeleri gerekmektedir.