• Sonuç bulunamadı

DELETION EXECUTION RULES IN TAX LAWDELETION EXECUTION RULES IN TAX LAW

III. TERK‹N TÜRLER‹

a) Do¤al Afetler Nedeniyle Terkin Vergi Usul Kanunu’nun 115. madde-sinin bafll›¤›, “verginin terkini” olarak düzenlenmifltir. Oysa madde, vergi-nin herhangi bir nedenle terkivergi-nini

de-¤il; yang›n, yer sars›nt›s›, su basmas›

gibi afetler yüzünden terkinini düzen-lemektedir. Bu bak›mdan; söz konu-su bafll›k, maddenin düzenleme ala-n›n› tam olarak yans›tamamaktad›r (Candan, 2006, 219).

Düzenlemeye göre; yang›n, yer sar-s›nt›s›, yer kaymas›, su basmas›, ku-rakl›k, don, zararl› hayvan ve haflarat istilas› ile bunlara benzer afetler ne-deni ile:

1) Varl›klar›n en az üçte birini yitiren mükelleflerin 1, afetlerin zarar verdi¤i gelir kaynaklar› ile ilgili bulunan borç-lar› ve vergi cezaborç-lar›,

2) Ürünlerinin en az üçte birini yitiren mükelleflerin,2 afete u¤rayan arazi için zarar›n tahakkuk etti¤i hasat ve devflirme zaman›na rastlayan y›la ilifl-kin olarak tahakkuk ettirilen arazi vergisi borçlar› ve vergi cezalar›;

Maliye Bakanl›¤›nca zarara uygun bi-çimde k›smen ya da tamamen terkin olunur. Maliye Bakanl›¤› terkin yetkisini mahalline devredebilir (K›rbafl, 2000, 149).

Bu noktada flu da belirtilmelidir ki, il-gili maddenin son cümlesinde

“…benzer afetler” ibaresinin kullan›l-mas› ile sadece kanunda ismen

say›-1 Afete u¤ram›fl olmakla beraber toplam varl›¤›n›n % 33,3’ünü kaybetmemifl olan kifliler terkinden yararlanamazlar. Bu oran asgari miktard›r. (Özyer, 180-181).

2 “Yang›n nedeniyle malvarl›¤›n›n 1/3’ünü kaybetti¤ini kan›tlayamayan mükellefin vergi borcunun terkini mümkün de¤ildir”, Dan›fltay 4.Dairesi, T:19.03.1979, E:1976/1, K:1979/719; (Atay, 1999b, 182).

lan afetlerle s›n›rl› kal›nmamakta ve kapsam genifl tutulmaktad›r. Önemli olan mükelleflerin karfl› koyamaya-caklar› bir afetsel durum ile karfl›lafl-malar›d›r. Örne¤in bulafl›c› hastal›klar (Kocahano¤lu, 1983, 482), fliddetli dolu, f›rt›na, 盤 düflmesi ve deniz ka-zas› da (Özyer, 180) do¤al afet say›l›r.

Mükelleflerin terkinden yararlanabil-mesi için vergi dairelerine afetin olufl tarihinden itibaren 6 ay içinde müra-caat etmeleri ve ayn› zamanda da terkin edilecek kamu alaca¤›n›n ta-hakkuk etmesi gerekmektedir (Gerçek, 2003, 107).

Burada tart›fl›lmas› gereken as›l konu

“varl›klar” ibaresidir. Mükellefin ticari mi yoksa özel mal varl›¤› m› dikkate al›nacakt›r? Yoksa hepsi bir bütün içinde mi de¤erlendirilecektir? Ancak 1 S›ra No’lu Vergi Usul Kanunu Ge-nel Tebli¤i’nde yap›lan aç›klamalar idarenin y›llard›r süregelen uygula-mas› ve söz konusu f›krada varl›k ve gelir kayna¤› kelimelerinin ayr› ayr›

kullan›lm›fl olmas› karfl›s›nda madde de geçen ifadeden mükellefin tüm malvarl›¤› anlafl›lmal›d›r (Özyer, 181).

Di¤er yandan, üçte bir varl›¤›n› kay-beden mükelleflerin bu afetlerin za-rar verdi¤i gelir kaynaklar› ile ilgili ver-gi ve cezalar› terkin edilecektir. Üçte birlik zarar uygulamas› buna göre

ya-p›lacakt›r. Bu durumda flu üç noktaya ulaflmak mümkündür:

a) Varl›¤›n genel olarak toplam› dik-kate al›n›r,

b) Varl›¤›n en az üçte biri afetten za-rar görmelidir 3,

c) Terkin edilecek vergi veya ceza ile ilgili gelir unsuru, zarardan etkilenmifl olmal›d›r (Kocahano¤lu, 1983, 483).

Kanunun terkin konusunda getirdi¤i önemli s›n›rlama, terkinin sadece za-rar gören gelir kaynaklar› ile ilgili olan vergilere uygulanabilmesidir. Evi ya-nan bir yükümlünün zarar› varl›klar›-n›n üçte birinden fazlas›n› temsil et-se, fakat iflyerinde hiç bir hasar olma-sa, yükümlünün bu iflyerinden elde etti¤i gelirin vergisi terkin edilemez.

Ancak, yanan evin kiras›n›n vergisi terkin edilebilir. Yükümlünün genel mal varl›¤›n›n üçte birinden fazlas›n›n telef olmas› halinde, terkin edilebile-cek olan vergiler dolays›z vergiler, ya-ni vergi borçlusu ile kanuya-ni yükümlü-sü ayn› kifli olan vergilerdir. Dolayl›

vergilerin afet sebebiyle terkin edil-mesi mümkün de¤ildir. Çünkü, vergi-lerin borçlusu ile kanuni yükümlüsü farkl› kiflilerdir. Afetler, kanuni yü-kümlünün bu vergileri ödeme gücü-nü etkilememektdir (Karakoç, 2004, 330). Nitekim terkin kapsam›nda

de-3 “‹l idare kurulunca, varl›¤›n›n en az üçte birinin kaybedildi¤i hususunda karar verilmifl olmas› ve ayr›ca mükellefin tüm varl›¤›na göre zarar derecesinin % (yüzde) olarak tespiti gerekmektedir”, Maliye Bakanl›¤›’n›n 14.12.1988 tarih ve 1-24423-115-661/75427 say›l› Özelgesi; (Atay, 1999b, 183).

¤ e r l e n d i r i l e c e k v e m ü k e l l e f l e r i n v a r l ›

¤ › n › n b i r u n s u r u o l a r a k g ö r ü l e c e k v e r g i l e r , g e l i r v e k u r u m l a r v e r g i s i d i r . M ü -kelleflerin varl›¤›n›n bir unsuru haline

dönüflmeyen vergilere örnek olarak ise sorumlu s›fat›yla ödenen vergiler (ücret stopaj› ve kurum stopaj› vb.) ve ifllem vergileri (KDV, ÖTV vb.) gös-terilebilir (B›y›k ve K›ratl›, 2006, 1122).

Ayr›ca afet sebebiyle mükellefler za-rara u¤rayan varl›klar› için sigortadan bir tazminat alm›fllarsa, bu tazminat u¤ran›lan zarar miktar›ndan düflülür ve kalan tutar›n (zarar›n) genel mal varl›¤›n›n üçte birini afl›p aflmad›¤›na bak›l›r (Atay, 1999a, 153). Sonradan sigorta tazminat› al›nan hallerde, al›-nan sigorta tazminat› al›nd›¤› y›l yaz›l-mal›d›r (Genç, 2003, 149).

Zarar derecesini ve ilgili bulundu¤u gelir kayna¤›n›, mahalli idare kurulla-r› yapt›racaklakurulla-r› araflt›rmayla belirle-mektedir (VUK.m.115/2). Mahalli idare kurullar›nca verilen kararlar yar-g›sal nitelikte de¤ildir. ‹dare kurullar›

sadece zarar gören gelir kayna¤›n› ve bu kaynakla ilgili zarar derecesini be-lirleme yetkisine sahiptir. U¤ran›lan zarar›n yükümlünün genel mal

varl›-¤›n›n üçte birini geçmedi¤ini, terkini istenilen vergi ve ceza borçlar›n›n za-rar gören gelir kayna¤› ile ilgili olup olmad›¤›n› belirlemek, buna göre yü-kümlünün vergi ve ceza borçlar›n›n terkin edilip edilmeyece¤ine karar vermek yetkisi Maliye Bakanl›¤›’na

aittir (Dan›fltay ‹BK., 28.6.1979 gün ve E:1976/1, K:1979/10. (12.06.1980 tarih ve 1725 say›l› Resmi Gazete) (Candan, 2006, 220). Kanun madde-sinde yap›lan düzenleme dahilinde Maliye Bakanl›¤›’na yetki verilirken,

“terkin olunabilir” de¤il, “terkin olu-nur” ibaresi kullan›lm›flt›r. Buna göre, terkin için aranan tüm koflullar›n ger-çekleflmesi halinde, Maliye Bakanl›¤›, terkin yetkisini kullanmak zorunda-d›r. Baflka bir anlat›mla, terkin konu-sunda Bakanl›¤a tan›nan yetki, mut-lak de¤ildir; koflullara ba¤l›d›r ve ko-flullar gerçekleflti¤inde kullan›lmak zorundad›r (Candan, 2006, 221).

Arazi vergilerinde, terkinden yarar-lanma durumunun tespiti do¤al afe-te u¤rayarak kaybedilen varl›klara

de-¤il, kaybedilen mahsullere (zira-i ürün) ba¤lanm›flt›r. Buna göre

do-¤al afetler nedeniyle mahsullerin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin afete u¤rayan arazi için zarar›n mey-dana geldi¤i hasat veya devflirme y›l›-na tahakkuk ettirilen arazi vergisi borcu ve cezalar› terkin edilecektir.

Terkin edilecek miktar ise mahsulde-ki kay›p oran› dikkate al›narak belirle-necektir (fienyüz, 2005, 95).

Afet sebebiyle terkin, yükümlüler hakk›nda kollektif olarak ya da bütün bir bölge için uygulanacak bir ifllem de¤ildir. Terkin kendili¤inden gerçek-leflen bir kurum olmay›p, yükümlüle-rin terkinden yararlanabilmeleri için

vergi dairesine baflvurarak terkin be-yannamesi ad› verilen bildirimleri dol-durmalar› (Tuncer, 2002b, 17) ve bu baflvuru sonras›nda, flartlar›n gerçek-leflti¤i inceleme sonucunda kabul edi-lerek, idarece terkinine karar verilmifl olmas› gerekir. Ancak buna karfl›t gö-rüfller de mevcuttur. Ayr›ca do¤al afet tarihinden önce tahsil edilmifl vergi ve cezalar için terkin yap›lmaz.

Terkin ancak do¤al afetten sonra tahsil edilmifl ya da henüz tahsil edil-memifl vergi borçlar› hakk›nda uygu-lan›r.

b) Vergi Hatalar›n›n Düzeltilmesi Nedeniyle Terkin

Mükellef ya da vergi sorumlusu aley-hine yap›lan baz› hatalar nedeniyle fazla tahakkuk ya da tahsil edilen ver-ginin terkinidir. Bu tahsil aflamas›n-dan önce olmuflsa fazla tahakkuk et-tirilen vergi olmas› gereken miktara indirilir. Vergi tahsil edilmiflse o tak-dirde fazla al›nan k›s›m mükellefe bir y›l içinde yapaca¤› baflvuru üzerine red ve iade olunur. (VUK.m.120) c) Tahsil ‹mkans›zl›¤› Nedeniyle Terkin

AATUHK’ nun 106. maddesine göre yap›lan takip sonucunda tahsili im-kans›z ya da tahsil için yap›lacak gi-derler alacaktan fazla oldu¤u anlafl›-lan 8 YTL’ ye kadar (8 YTL dahil)4

ka-mu alacaklar›, kaka-mu idarelerine ter-kin yetkisine sahip olanlarca tahsil za-manafl›m› süresi beklenmeksizin ter-kin olunur. Bakanlar Kurulu, bu mik-tar› on kat›na kadar art›rmaya yetkili-dir. Maliye Bakanl›¤›, terkin edilecek kamu alaca¤›n›n miktar›n› belirleme-ye belirleme-yetkilidir. Terkin belirleme-yetkisine sahip olanlar bu yetkilerinin tamam›n› veya bir k›sm›n› mahalli makamlara b›raka-bilirler.

Terkin edilebilecek bu tür kamu caklar›, gecikme zamm› gibi feri ala-caklar› da kapsamaktad›r. Terkin yet-kisi, esas olarak, Maliye Bakanl›¤›’na ait ise de, Bakanl›k bu yetkisinin bir bölümünü vergi dairesi baflkanl›klar›

ve vergi daireleri gibi mahalli birimle-re de b›rakabilmektedirler. Böyle bir terkin için, kamu alaca¤›n›n takip ve tahsili girifliminde bulunulmufl olmas›

ve bunun sonucunda alaca¤›n tahsi-liyle ilgili olarak yukar›da ifade etme-ye çal›flt›¤›m›z kanaate var›lm›fl olma-s› flart› mutlaka aranmamal›d›r. Ter-kin ifllemi, tahsil ifllerminin iptali sure-tiyle gerçeklefltirilmektedir (Karakoç, 2004, 332).

d) Tahakkuktan Vazgeçme Nedeniyle Terkin

Benzer uygulama tahakkuk aflama-s›nda da mevcuttur. Vergi Usul Kanu-nu’na mükerrer 115. madde ile

geti-4 200geti-4/8267 say›l› BKK ile 01.01.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere.

rilen “tahakkuktan vazgeçme” ‹ngiliz

‹ktisatç› Adam Smith’in dört vergile-me ilkesinden biri olan “iktisadilik prensibi”nin tipik bir örne¤i say›l›r. Bir verginin tarh ve tahsil giderleri, vergi tutar›n› afl›yorsa Devletin o vergiden vazgeçmesi gerekir. Bir vergi Hazi-ne’ye bol gelir sa¤lamal›d›r. Tarh ve tahsil giderleri vergi has›lat›n› afl›yor-sa, ortada vergi de¤il, menfii bir ver-gi vard›r. Dolay›s›yla Devlet bundan vazgeçmelidir (Tuncer, 2002c, 20).

Bu düzenleme çerçevesinde idarece, ikmalen ve resen tarhiyatlarda vergi ve cezalar›n toplam›n› 15 YTL’ yi (15 YTL dahil)5 aflmamas› ve tahakkukla-r› için yap›lacak giderlerin bu miktar-dan fazla alaca¤›n›n anlafl›lmas› halin-de Maliye Bakanl›¤›nca belirlenecek usul ve esaslar dahilinde tahakkuktan vazgeçilebilece¤i hükme ba¤lanm›fl-t›r. Burada da vergi idaresi alaca¤›n-dan vazgeçmektedir. Ancak bu ta-hakkuk aflamas›ndan önce olmakta-d›r. Tahsil imkans›zl›¤› nedeni ile ter-kinde ise tahakkuk etmifl bir vergi alaca¤› terkin edilmektedir (Gerçek, 2003, 108). Ancak burada tahakkuk-tan önce bir vazgeçme oldu¤undan tam olarak terkin ifllemi oldu¤undan bahsedilemez (Karakoç, 2004, 332).

e) Yarg› Organlar›n›n Karar›na Dayan›larak Terkin

Mükellefler vergi idarelerinin kendile-rine yönelik yapt›klar› ifllemlerin hak-s›zl›¤›n› ileri sürerek yarg› kurulufllar›-na baflvurmufl ve hakl›l›¤› k›smen ya da tamamen kabul edilmifl olabilirler.

Böyle durumlarda vergi idaresi yarg›

karar› do¤rultusunda terkin ifllemini yerine getirecektir. Bunun için yarg›

karar›n›n, ya itiraz ya da temyiz süre-si içinde baflvurulmamas› sonucu ya da baflvurulup da karara ba¤lanarak kesinleflmesi gereklidir (K›rbafl, 2000, 150). Karar›n kesinleflmesi ya süresi içinde üst mercie baflvurulmamas› ya da süresi içinde üst mercie baflvurul-mas›na ra¤men karar›n onanmas› so-nucu gerçekleflir. Terkin ifllemi “ter-kin fifli” ad› verilen belge ile gerçek-lefltirilir (Karakoç, 2004, 333). Yarg›

mercileri taraf›ndan vergi veya ceza-n›n terkin olunmas› halinde, bu duru-mun vergi dairesi taraf›ndan mükel-lef veya ceza sorumlusuna düzeltme fifli ile tebli¤ edilmesi gerekmektedir (Tuncer, 2002c, 25).

f) Vergi Aflar› Nedeniyle Terkin Af uygulamalar› Türk Vergi Sistemin-de s›k rastlan›lan ifllemlerSistemin-dendir. Teo-rik aç›dan vergi aff› diye bir kavram kabul edilmese de (Tuncer, 2002c, 25) gereklili¤i ve yarar› çeflitli

yönle-5 01.01.2007’den itibaren. 364 S›ra No’lu VUK Genel Tebli¤i. (20.12.200yönle-5 tarih ve 26382 say›l›

Resmi Gazete).

riyle tart›flmaya aç›k olan af uygula-malar›nda amaç ve kapsama göre ka-mu alacaklar›n›n tahsilinden vazgeçi-lebilmekte ve terkin yoluna gidilebil-mektedir. Aflar›n s›k olmas› berabe-rinde pek çok sorunu getirebilir. S›k karfl›lafl›lan aflar mükelleflerin sürekli bu do¤rultuda beklentide olmas›n›

sa¤lar ve bu da kanunlardaki pek çok uygulamalar› ve yapt›r›mlar› etkisiz hale getirebilir. Ancak her fleye ra¤-men af uygulamalar› ile de terkin yo-luna gidilebilmektedir (Akdo¤an, 2001, 30).