• Sonuç bulunamadı

Tehlike Sorumluluğu Hallerinin Özel Yasalara Dayanması

GENEL OLARAK TEHLİKE SORUMLULUĞU VE TEHLİKE SORUMLULUĞUNUN GELİŞİMİ

E- İsviçre Hukukunda Tehlike Sorumluluğunun Gelişimi

1- Tehlike Sorumluluğu Hallerinin Özel Yasalara Dayanması

İsviçre hukukunda tehlike sorumluluğunu doğuran düzenlemeler münferit yasalarda öngörülen çeşitli normlardan oluşmaktadır251. Diğer bir deyişle tehlike sorumluluğunu öngören genel bir norm bulunmamaktadır, yani tehlikeye atma olgusu kendiliğinden bir sorumluluk doğurmamaktadır252. İsviçre hukukunda da Alman hukukunda olduğu gibi kusur sorumluluk hukukunun temel prensibi olarak görüldüğü ve kusursuz sorumluluk kusur sorumluluğu karşısında istisna kabul edildiği için tehlike sorumluluğu normlarının benzer olgular için kıyasla uygulanması reddedilmiştir253. Diğer yandan kusur Alman hukukunda olduğu gibi İsviçre hukukunda da 19. yüzyılın sonlarından başlayarak nesnel bir nitelik kazanmış ve bu

250 Katzenmeier, vor §§ 823 ff, 4448.

251 Widmer, ZBJV, 1970, 295; Stark, Emil W: “Die weitere Entwicklung unseres Haftpflichtrechts”, ZSR, Band 100, I. Halbband, 1981, 365; Stark, Emil W: “Probleme der Vereinheitlichung des Haftpflichtrechts”, ZSR, Band 86, II. Halbband, 1967, 157. Bu münferit düzenlemeler hakkında bkz.

Rey, Heinz: Ausservertragliches Haftpflichtrecht, 4. überarbeitete und ergänzte Auflage, Zürich 2008 289 vd.; Krause, 157 vd.

252 Boller, 32; Stark, ZSR, 1967, 157.

253 Schlüchter, 320-321; Widmer, Pierre/Wessner, Pierre: Revision und Vereinheitlichung des Haftpflichtrechts, Erläuternder Bericht, Bern (EDMZ) 2000 (Gerekçe), 136-137. Kıyas yasağı başka yollara ya da zorlama çözümlere başvurmayı beraberinde getirmiştir. Gerekçe, 137.

60 eğilim kusur ve hukuka aykırılık arasındaki sınırın bulanıklaşmasına yol açmıştır; bu gelişme “tehlike ilkesinin” zaferi olarak kendini göstermiştir254. Yasa koyucu bilim ve teknolojideki gelişmeleri daima geriden takip ederek duruma göre, gelişmelere göre tavır takınarak tehlike sorumluluğu normları öngören yasalar çıkarmıştır255. İsviçre hukuk öğretisinde sayma yoluyla yani münferit yasalarla tehlike sorumluluğunu düzenlemenin yetersizliği kabul edilerek hukuk düzeninde meydana gelen boşluklara ve tutarsızlıklara karşı çözüm yolları aranmıştır256.

Öğretide özellikle 1960’lı yıllarda genel tehlike sorumluluğuna ilişkin tartışmaların alevlendiği ifade edilirken pek çok yazarın kendi norm önerisini ortaya koyduğu görülmektedir257. Genel tehlike sorumluluğu normuyla ilgili tartışmalar tıpkı Alman hukukunda olduğu gibi ilkesel düzeyde olmaktan çok bu genel normun nasıl düzenleneceği noktasında ilerlemiştir258. Bununla beraber Gassmann-Burdin, genel norm öngörmenin ya da kıyasa başvurmanın biçimsel sorunlardan ibaret olduğunu ve asıl meselenin bu olmadığını ileri sürmüştür259. Gassmann-Burdin’e göre asıl sorun, sorumluluk hukukundaki mevcut boşlukların neler olduğu ve nasıl doldurulması gerektiğidir. Gassmann-Burdin, sorumluluk hukukunun bu sorunlarının

254 Gerekçe, 133-134. Ayrıca bkz. Fuchs, 234.

255 Boller, 32.

256 Schlüchter, 299; Strickler, 127 vd.; Gassmann-Burdin, 5 vd.; Gerekçe, 137; Stark, ZSR, 1967, 168 vd.; Stark, Emil W: Ausservertragliches Haftpflichtrecht: Skriptum, 2. Auflage, Zürich 1988 (Ausservertragliches Haftpflichtrecht), 197-198. Aynı durum Türk hukuku için de geçerli olmuştur.

Bkz. Korkusuz, 197.

257 Schlüchter, 322. Bu öneriler hakkında bkz. Strickler, 127 vd.

258 Schlüchter, 322.

259 Gassmann-Burdin, 6.

61 çözümünde genel normun barındırdığı belirsizlikler ve bilim ve teknolojideki ilerlemelerin her geçen gün başka başka olgularla yeni sorunlar doğuracak olması nedeniyle genel normu elverişsiz bulmaktadır260. Buna karşılık enerji sorumluluğu adı altında kapsamı dar bir genel norm önerisinde bulunarak bu alanda öyle ya da böyle genel bir norma duyulan gereksinimi kabul etmiş olmaktadır261. Buna karşılık İsviçre hukuk öğretisinde genel norm düzenlemesine karşı olan yazarlar da yok değildir262. Stark, hukuksal güvenlik ve yürürlükteki özel yasaların hükümlerinin pek çoğunun genelleştirilemeyeceği gerekçeleriyle genel tehlike sorumluluğuna açıkça karşı çıkmaktadır263. Bunun yerine çözümü yürürlükteki yasalarda yer alan münferit hükümlerin yeknesaklaştırılmasında ve yeni özel tehlike sorumluluğu düzenlemelerinin kabul edilmesinde görmektedir264. Gilliard, genel bir norm için kesin bir ölçüt bulunmasının olanaksız olduğunu ileri sürerek genel norma karşı çıkmaktadır265. Jäggi ise sorumluluk hukukunda ilerlemenin ne yeni tehlike sorumluluğu düzenlemeleri çıkarmakla ne de tehlike sorumluluğu için genel bir norm kabul etmekle olabileceğini, bilakis tehlike sorumluluğuna başvurulmayan haller için

260 Gassmann-Burdin, 16-19

261 Gassmann-Burdin, 22-23.

262 Genel norma karşı çıkan yazarlar için bkz. Stark, ZSR, 1981, 365.

263 Stark, ZSR, 1967, 168; Stark, ZSR, 1981, 375. Jung da Stark ile aynı görüştedir. Jung, Walter:

“Grundprinzipien und aktüelle Fragen des schweizerischen Haftpflichtrechts”, Deutsch-französisch-schweizerisches Colloquium über die Grundlagen und Funktionen des Haftpflichtrechts (Basel, den 1.

und 2. November 1968) Referate und Verhandlungsprotokolle, herausgegeben von Frédéric-Edouard Klein, Zweisprachige Ausgabe, Basel und Stuttgart 1973, 138-140.

264 Stark, ZSR, 1967, 185.

265 Jung, 138.

62 organizasyon sorumluluğunu bağımsız bir sorumluluk haline getirmekle olanaklı olduğunu düşünmektedir266.

Oftinger, hukuk düzeninde yeknesaklık sağlayabilmek için genel bir tehlike sorumluluğu normu öngörmenin iyi olacağını belirterek genel normu savunmaktadır267. Widmer, kusur ilkesinin kötüye kullanıldığını ve sorumluluk hukukunda aslında tehlike ilkesine ilişkin bazı işlevlerin isabetsiz biçimde kusur ilkesine yüklendiğini ve çözümün münferit tehlike sorumluluğu düzenlemelerinin tek bir sorumluluk temeline dayandırılarak yargıca yetki vermekte bulunduğunu savunmaktadır268. Böylece Widmer’in kusur gibi kusura denk biçimde tehlike ilkesinin varlığını kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda Widmer genel tehlike sorumluluğu normunu şu sözlerle savunmaktadır269: “Genel bir tehlike sorumluluğunun -önerildiği üzere- yasalaştırılması, devrimci bir eylem değil, entelektüel içtenliğin gereğidir.” Stark ise genel norma karşı olmakla birlikte, tehlikeye atma olgusunun katı sorumluluk öngörmeye saik oluşturması halinde tehlike sorumluluklarının sınırlı sayıda öngörülme ilkesinin sorunlu, çelişkili göründüğüne işaret etmiştir270, bu açıdan Stark bu konuda tutarlı, kesin bir görüş bildirmemiştir. Strickler, genel tehlike sorumluluğu normunun olumlu ve olumsuz

266 Jäggi, Peter: Rapports et communications de la Société suisse des juristes 1967, Procés-verbal du 24 septembre 1967, ZSR, Band 86, II. Halbband, 1967, 756.

267 Oftinger/Stark, II/2, 13-17.

268 Widmer, ZBJV, 1970, 320-321; Widmer, Pierre: “Die Vereinheitlichung des schweizerischen Haftpflichtrechts”, ZBJV, Band 130, 1994 (Vereinheitlichung), 404-407; Boller, 27-28.

269 Widmer, ZBJV, 1970, 322. Ayrıca bkz. Widmer, Pierre: “La réforme du droit de la responsibilté civile”, AJP/PJA, Band 9, 1992, 1086-1087, 1092-1093.

270 Stark, ZSR, 1967, 157.

63 yanlarını tartıştığı eserinde ikincil düzeyde bir genel tehlike sorumluluğu normunu desteklemekten yanadır ve kendi norm önerisini şöyle biçimlendirmiştir271: “Her kim yüksek tehlike kaynağı yüzünden bir başkasına zarar verirse tazminatla sorumludur.

Zarara mücbir nedenin ya da zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin ağır kusurunun yol açtığını kanıtlayan sorumluluktan kurtulur.” Bu norm önerisinde ilk kez Alman hukuk öğretisinde Will tarafından önerilen “yüksek tehlike kaynağı” bağlantı noktasına başvurulduğu ve sorumlu öznenin işleten, malik gibi somut biçimde belirlenmesinden kaçınıldığı dikkat çekmektedir. Schlüchter ise “Her kim özel bir tehlike meydana getirir ya da bundan sorumlu olursa bu tehlikenin gerçekleşmesinden doğan zarar için tazminle sorumlu olur. Tazminat sorumluluğu mücbir neden ya da zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin ağır kusuru halinde ortadan kalkar.” biçiminde kaleme aldığı genel norm önerisiyle bağlantı noktası olarak nesne, faaliyet ya da kaynak gibi bir kavrama başvurmaktan açıkça kaçınmıştır272. Diğer yandan Strickler’in yaptığı gibi Schlüchter’in de sorumlu özneyi tutucu, malik ya da işleten biçiminde somutlaştırmaktan kaçındığı dikkat çekmektedir273.

2- İsviçre Medeni Kanunu Ön Tasarısının 50. Maddesine Göre Genel