• Sonuç bulunamadı

1.4. TEDARİKTEN TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNE

2.1.1. Tedarik Zincirinin Tarihsel Gelişimi

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ 2.1. TEDARİK ZİNCİRİ

1990’lı yıllarda artan rekabetle birlikte, işletmelerin gereksinim duydukları sistem entegrasyonu çözümlerinin farklılaştığı ve genişlediği görülmektedir. Başlangıçta uygulanan iş çözümleri, aynı işletme içerisindeki farklı bölümlerin aynı sistem üzerinde iş yapmasına yönelikti. Bu çözümlerin kapsamında, işletmenin tüm kaynaklarını yönetmesini ve planlamasını sağlamaya yönelik olarak geliştirilmiş uygulamalar bulunmaktaydı.

Son yıllarda geleneksel uygulamaların yerini, belli bir endüstri içerisindeki tedarikçilerin ve müşterilerin etkin bir şekilde faaliyette bulunabilmelerine yönelik tasarlanan bütünleşik sistemler ve bu sistemlerin uygulamaları almaya başlamıştır. Bunlara paralel olarak, en belirgin uygulamalar “Tedarik Zinciri” sistemlerinde görülmüştür.

2.1.1.Tedarik Zincirinin Tarihsel Gelişimi

Tedarik zincirinin gelişimini anlamak için üretim-işlemler yönetimi faaliyetlerine tarihsel açıdan bakmak gerekir. Yüzyıllardır, tarım toplumundan sanayi toplumuna, sanayi toplumundan bilgi toplumuna kadar, pek çok şey gibi üretim sistemleri de sürekli olarak değişim göstermiştir. Üretim sistemlerinin evrimi kısaca aşağıdaki gibi incelenebilir. (Chandra ve Kumar, 2000, 1-2; Duruiz, 1994, 8-14)

Sanayileşmenin gelişimi ile birlikte, 1900 yılında Gilbreth’in Zaman Etüdü, 1901 yılında Gantt’ın Çizelgeleme, 1911 yılında Taylor’un Bilimsel Yönetim, 1915 yılında Circa’nın Ekonomik Sipariş Miktarı adlı çalışmaları, üretim yönetimini bir bilim dalı haline getirmiştir. 1927 yılında Mayo’nun İnsan İlişkileri kavramını ortaya atması ve özellikle otomotiv sanayisinde kullanılmaya başlanılan Montaj Hattı çalışmaları ile üretim tekniklerinde elde edilen başarılar, 1930 yılında Ford’un T-

Model (Tin Lizzie) otomobilinin üretim tekniğinde ulaştığı mükemmellik Kitlesel Üretim Modeli’ni yaratmıştır.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Blacket’in ortaya koyduğu Yöneylem Araştırması çalışmaları ve bu savaş sonrası, sanayinin kitlesel üretim tekniklerini benimsemesi, standartlaştırma ve verimliliği arttırma çalışmalarına paralel olarak aynı dönemde kullanılmaya başlanan istatistiksel stok kontrol yöntemleri, üretime yeni bir ivme kazandırmıştır.

1950’lerde bilgisayarların gelişmesi makinelerin kontrolü için sayısal kontrol sistemlerinin gelişmesini de beraberinde getirmiştir. Sayısal kontrollü makinelerin bilgisayar sistemleriyle bütünleştirilmesi ile Bilgisayarlı Nümerik Kontrollü makineler geliştirilmiştir. Bu dönem, basit esnek olmayan transfer hatlarının gelişimi ve otomasyonu aşaması olarak kabul edilmektedir.

1960’lı yıllarda bilgisayar sistemleri ve teknolojilerinin gelişmesi ile diğer bütünleşmeler doğrudan sayısal kontrolle beraber daha esnek transfer hatlarının gelişmelerini sağlamıştır. (Farmer, 1997, 1) Bu dönemde ilk defa MRP çalışmaları başlamıştır. 1970’li yıllarda ise yaşanan ekonomik krizler nedeniyle tüketici tercihlerindeki gelişmeler üretim teknolojilerini de önemli ölçüde etkilemiş; talepte çeşitlilik, teslim zamanlarında kısalma ve kalitenin ön plana çıkmasını sağlarken, yeni bir üretim anlayışı ve kontrole yönelinmesi zorunlu olmuş ve MRP, Kapalı Çevrimli MRP ve PERT çalışmaları ortaya çıkmıştır. (Bregman, 1991, 32-38)

1960’dan 1975’e kadar olan dönemde işletmeler dikey organizasyon yapısına sahipti ve faaliyetlerin optimizasyonu fonksiyonlara odaklanarak sağlanıyordu. Satıcılar ile kazan-kaybet şeklinde ve çoğu kez düşmanca ilişkiler mevcuttu ve üretim sistemleri ise MRP’ye odaklanmıştı. (Kumar ve Chandra, 2000, 1)

1975’ten 1990’a kadar olan dönemde ise işletmeler hala dikey şekilde örgütlenmişlerdi; fakat birçoğu işlemlerini değerlendirmek için sürece katılmıştı.

sağladığı görülmeye başlanmıştı. Deming, Juran ve Crosby’nin toplam kalite yönetimi felsefesi ve ISO kalite standardı gibi kalite hareketleri pek çok işletmeyi harekete geçirdi. Malkolm Baldrige, Shingo ve diğer kalite mükemmelliği ödülleri bu hareketi hızlandırdı. Üretim sistemleri MRP II’ye odaklandı. (Kumar ve Chandra, 2000, 1)

1980’li yıllarda PC’lerin yaygınlaşması ve geliştirilen kantitatif tekniklerle beraber MRP çalışmaları PC’lere adapte edilmiştir. Gelişen teknoloji ile beraber bütünleşen sistemler, otomatik depolama ve geri alma sistemleri, robotikler (1. Nesil robotlar), malzeme idare etme sistemleri, makine operasyonlarında planlama ve kontrol, bilgisayara dayalı entegre kontroller sağlamaya çalışan Esnek Üretim Sistemleri kullanılmaya başlanmıştır. Aynı dönemde dağıtım ve planlama çalışmalarında da MRP tekniklerine paralel olarak Dağıtım İhtiyaçları Planlaması (DRP) çalışmaları fabrika içi ve dışında uygulama olanağı bulmuştur. PC’lerin üretime girmesiyle bilgisayar destekli tasarım ve bilgisayar destekli üretim çalışmaları geliştirilmiştir. Bu dönemde Japonya’da geliştirilen sıfır stokla gerektiği zaman gerektiği kadar üretilmesini hedefleyen talep çekişli Tam Zamanında Üretim ilkesinin tampon stokla çalışmanın terk edilmesini sağlaması, insan faktörü ve kaliteyi de çalışmalarına entegre etmesi, üretim yönetimi teknolojisine yeni bir boyut kazandırmıştır. JIT’in bir üretim felsefesi olarak Toplam Kalite Yönetimi (TKY) yaklaşımları ile birlikte ele alınması batı dünyasında bir ideal olarak benimsenmiştir. Bir işletmedeki tüm iş merkezleri için öncelik ve kapasite kısıtlarının göz önüne alınarak iş çizelgelerinin hazırlandığı bir sistem olan Optimize Edilmiş Üretim Teknikleri de kullanılmaya başlanmıştır. (Ptak, 1991,7-11; Krupp, 1991,18-21; Imman ve Hubler, 1992, 11-14)

1990’lara gelindiğinde bütün işletmelerin ulusal ve uluslararası rekabet tecrübeleri artmıştı. İşletmeler arasındaki stratejik anlaşmalar gelişiyordu. Organizasyon yapısı süreçlerle başlıyordu. Organizasyonlardaki üretim sistemleri, girişim kaynak planlaması, dağıtım ihtiyaçları planlaması, elektronik ticaret, ürün veri yönetimi, işbirliği mühendisliği gibi bilgi teknolojisi araçları kullanılarak oluşturulmuştur. Demontaj tasarımı, eşzamanlı mühendislik ve esnek üretim,

üretimin yeni paradigmalarıdır. Pek çok işletme için ürünün toplam maliyetlerinin odağı en yakın satıcıdan en düşük fiyata almak için pazarlık yapmak yerine; kaynağından tüketim artan bir değer olmuştur. Ayrıca satın alınan materyallere karşı güvenin de dış kaynak kullanımının artışı, tedarikçilerin sayısını düşürmüş ve müşteri ile satıcı arasındaki bilgi paylaşımını arttırmıştır. Yine pazarda kitlesel üretim, yerini tüketici isteklerine uyarlanmış ürünlere bırakmıştır. Bunlar ise sonuçta süreç esnekliğini ve pek çok alanda süreç kontrolünün önemini arttırmıştır. Pek çok organizasyon; süreç esnekliğini sağlamak aynı zamanda rekabet baskısı nedeniyle yeni ürün geliştirme çalışmalarını hızlandırmak, daha ucuz ve daha yüksek kalitede ürünler sunabilmek için personel güçlendirme ve gerçek zamanlı karar sistemleri kurmuştur. (Kumar ve Chandra, 2000, 2)

1990’lardan sonra dünya literatürüne hızla giren Tedarik Zinciri ve Tedarik Zinciri Yönetimi kavramları, işletmelerin tedarik ve satış anlayışlarına büyük değişiklikler getirmiştir. (Metz, 1998, 2; Jeong vd., 2004, 3; Tan, 2001, 39; Samuel vd., 2002, 189) Büyük işletmelerin yanında daha çok küçük ölçekli işletmelerin sorunlarını ortadan kaldırabilecek bu sistemin iyi bilinmesi gerekir. Çünkü gerçek anlamda kurulmuş ve iyi işleyen bir tedarik zinciri yönetimi, hem alış hem de satış faaliyetlerini denetleyecek ve düzene sokacaktır. (Keskin vd., 2004, 149)

Üretim sistemlerinin gelişimi toplu olarak Tablo-2.1.’de gösterilmiştir.

Tablo-2.1.: Endüstride Sistemlerin Tarihi Gelişimi Tarih Tarihi Gelişim

1776 İmalatta Uzmanlaşma Kavramı A. Smith

1832 Uzmanlaşmaya Göre İşbölümü C. Babbage

1900 Zaman Etüdü Çalışmaları Gilbreth

1901 Çizelgeleme Çalışmaları H. Gantt

1911 Bilimsel Yönetim Kavramı F. W. Taylor

1915 Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli Circa

1920 Yönetim İlkeleri H. Fayol

1927 İnsan İlişkileri Kavramı E. Mayo

1930 T-Model (Tin Lizzie)- Kitlesel Üretim Metodu H. Ford

1934 Yeniden Sipariş Noktası Modeli Circa

1940 II. Dünya Savaşında Yöneylem Çalışmaları İstatistiksel Stok Kontrol Yöntemleri P. M. S. Blacket 1946 Dijital Bilgisayar Uygulamaları

1947 Doğrusal, Matematiksel Programlama 1950’ler Sayısal Kontrollü (NC) Makinelerin Gelişimi

Bilgisayarlı Nümerik Kontrollü Makineler 1960’lar Doğrudan Sayısal Kontrollü Makineler (DNC)

İlk MRP Çalışmaları 1970’ler

Üretimde Bilgisayar Uygulamaları (MRP, PERT) Otomatik Depolama ve Gerialma Sistemleri (AS/RS) Robotikler ( 1. Nesil Robotlar)

DRP ( Dağıtım İhtiyaçları Planlaması)

1980’ler

CAD/CAM ( Bilgisayar Destekli Dizayn ve Üretim) FMS ( Esnek İmalat Sistemleri)

OPT ( Optimize Üretim Teknikleri) MRP II ( Üretim Kaynakları Planlaması) JIT ( Tam Zamanında Üretim) Felsefesi TQM ( Toplam Kalite Yönetimi) CIM ( Bilgisayarla Bütünleşik İmalat) DRP II ( Dağıtım Kaynakları Planlaması) CAPP ( Bilgisayar Destekli Planlama İşlemleri)

1990’lar

ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) DEM ( Dinamik Kurumsal Modelleme) IBS ( Bütünleştirilmiş İşletme Sistemi) SCM ( Tedarik Zinciri Yönetimi)

2000’ler CRM ( Müşteri İlişkileri Yönetimi) E-Business (E-İş), DSS (Karar Destek Sistemleri) Kaynak:(Mabert ve Venkataramanan,1998, 540)