• Sonuç bulunamadı

Maddi Tazminatın Şartları

2.4 Boşanmanın Hukuki Sonuçları

2.4.2 Boşanmanın Eşler Yönünden Mali Sonuçları

2.4.2.1 Eşlerden Birinin Diğeri Lehine Yaptığı Tasarrufun Geçersiz Hale Gelmesi

2.4.2.2.1 Maddi Tazminatın Şartları

TMK’da da belirtildiği üzere kişinin talebine bağlı bu hakkın kullanılması birtakım şartlara bağlanmıştır. TMK 174/I “mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden

zedelen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat talep etme hakkını” düzenlemektedir.

Maddi tazminat talep edilebilmesi için aşağıda ayrı başlıklarda incelenmekle birlikte kısaca sayacak olursak; boşanmaya karar verilmiş olması, kusursuz veya daha az kusurlu davacının boşanma dolayısıyla maddi bir zarara uğramış olması ve bu zararın boşanma sebebi ile doğmuş olması ve aralarında illiyet bağı bulunması, davalının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olması şartlarının oluşmuş olması gerekmektedir. Ayrıca öncelikle boşanma nedeniyle eşin malvarlığında bir azalma olup olmadığının tespit edilmesi gereklidir.372

2.4.2.2.1.1 Maddi Tazminat İsteyen Tarafın Kusursuz veya Daha Az Kusurlu Olması

TMK m. 174/I göre; tazminat isteyen tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması maddi tazminat isteminin şartlarından biridir. Tazminat isteminde bulunanın; karşı tarafın kusuruyla boşanmaya karar verildiğini ispatlaması gerekmektedir.373

Burada kusursuzluktan veya daha az kusurdan anlaşılması gereken evlilik birliğinin yükümlülüklerinin ihlal edilmesi ile ortaya çıkan kusurdur.374Ayrıca doktrinde kusursuz olma durumundan, mutlak

kusursuzluğun anlaşılmaması gerektiği düşüncesi hâkimdir. Gerçekten de bir boşanma davasında mutlak bir eşin kusurlu olduğunun iddia edilmesi mümkün değildir.375

371 Öztan, 2004, s. 819.; Köseoğlu/Kocaağa; s. 240., Zeytin/Ergün, s.192. 372 Öztan, 2004, s. 479 vd.; Köseoğlu/Kocaağa; s. 241 vd.

373

Öztan, 2004, s. 483.

374 Ceylan, s. 83; Köseoğlu/Kocaağa; s. 242,243., Velidedeoğlu, s.258. 375 Akıntürk/Ateş Karaman, s. 296., Köseoğlu/Kocaağa; s. 244 vd.

O halde boşanma kararın verilmesinde kusursuz olmanın arandığı ve kusursuzlukla aslında diğer tarafa kıyasla daha az kusurlu olma tanımı yapıldığı sonucuna varabiliriz. Tazminat isteminde bulunan tarafın kusurunun diğer tarafa göre ikincil derecede kalması TBK m. 64’e göre, tazminat istemine engel olmamakla birlikte ortak kusur dolayısıyla tazminat miktarından indirim yapılacaktır.

Tarafların her ikisinin de kusursuz olması veya eşit kusurlu olmaları halinde TMK m. 174/I’e göre maddi tazminat isteminde bulunma imkanı bulunmamaktadır. Öztan; bu imkansızlık ile aile hukukun temel ilkesi olan; “eşlerin emeklerinin ve kazançlarının eş

değerde kabul edilmesi” ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle aksi görüşü

paylaşmaktadır.376

Şöyle ki bir örnekle açıklamak gerekirse, eşler evlenirken birinin ev işlerini yapmasını aralarında kararlaştırmış olabilirler bu anlaşmanın sonuçlarına da birlikte katlanmalıdırlar dolayısıyla sadece kusurlu olan eşin tazminat ödeme yükümlülüğü altına girmesi, ekonomik bir birlik olmayı düzenleyen aile hukukunun benimsediği ilkelere ters düşmektedir.377

2.4.2.2.1.2 Tazminat İsteyen Tarafın Mevcut veya Beklenen Bir Menfaati Boşanma Yüzünden Zedelenmiş ve Boşanma Sonucunda Zararın Doğmuş Olması

Yukarıda açıklamalar ışığında; evlilik birliğinin sona ermesinde eşit veya daha ağır kusurlu olan eş tazminat talebinde bulunamayacaktır.378

O halde tazminat ödeyecek tarafın kusurlu davranışları boşanmaya sebebiyet vermiş olmalı ve boşanmayla davacı eş zarar görmüş olmalıdır.379

Yani boşanma ile zarar arasında illiyet bağı aranmaktadır.

Bu durumda maddi tazminat davalarının açılabilmesi için öncelikle boşanma sonucunda eşlerden birinin malvarlığında azalma olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.380 Ayrıca Gençcan; “hukuka aykırılığı” maddi tazminat davalarının koşulları arasında saymıştır. Yazara göre; “Zarar hukuka aykırı bir eylemle oluşmadığı takdirde o

davranış maddi tazminat verilmesine sebep teşkil etmeyecektir.” görüş bildirmektedir.381

376 Öztan, 2004, s.482 vd. 377 Öztan, 2004, s. 483.

378 Köseoğlu/Kocaağa; s. 248., Akıntürk/Ateş Karaman, s. 296. 379

Öztan, 2004, s. 481-482, Köseoğlu/Kocaağa; s. 248,249. 380 Öztan, 2004, s. 479., Ceylan, s.78.

TMK m.174/I hükmü, tazminat isteyen tarafın mevcut ve beklenen bir menfaatinin boşanma yüzünden zedelenmiş olmasını maddi tazminat talebinde bulunma şartı olarak sayarken mevcut menfaatle; evlilik birliği boşanmayla ortadan kalkmamış olsaydı, kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın sağlamaya devam edeceği yararları kastetmektedir. Mevcut menfaate örnek olarak yasal mal rejiminden doğan hakların kaybedilmesi, karı ve kocanın karşılıklı bakım haklarının ortadan kaldırılmasını gösterebiliriz. Beklenen menfaat ise, henüz sağlanmış ve sağlanmakta olan bir menfaat değil evlilik devam edecek olsaydı ileride sağlanması çok muhtemel yararlar olarak tanımlanmıştır. Örneğin sosyal güvenlik kurumu veya sandıklarından bağlanacak aylık veya miras hakkından yoksun kalınması durumları gibi.382

Ancak özellikle beklenen menfaatin ne olduğu konusunda doktrin ve uygulamada tam bir paralellik sağlandığı söylenemez. Örneğin; çocuklarla kalacak eşin ortak konuttan ayrılması durumunda, konuttan yararlanma hakkının sona ermesi olgusu maddi zararı oluşturmakta ve aile konutunu kullanma hakkının veya mülkiyetinin bu eşe bırakılması gerekirken Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararlarında, aile konutundan yararlanmanın maddi tazminat olarak özgülenemeyeceği vurgulanmaktadır. Doktrinde ise; boşandığı için ailekonutundan çıkmak zorunda kalan hatta zorla tahliye edilen eşin bu zararının maddi tazminat kapsamında değerlendirileceği bu sebeple aile konutunun mülkiyet veya intifa hakkının talep sahibi eşe özgülenebileceğini kabul edilmektedirler.383

2.4.2.2.1.3 Davalı Tarafın Kusurlu Olması

Maddi tazminata hükmedilebilmesi için davalı tarafın kusurlu olması şartı aranmaktadır. Evlilik birliği tarafların kusurlu sayılamayacağı bir sebeple sona ermişse maddi tazminat istemek mümkün olmayacaktır. Örneğin boşanmanın akıl hastalığı sebebiyle açılması gibi davalının kendisinin sebebiyet vermediği nispi boşanma davalarında kusurdan bahsedilemeyeceği için davacının tazminat istemin de reddi gerekmektedir.384 Zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve terk gibi kusur şartının arandığı mutlak boşanma sebeplerinde bu durumların kanıtlanması halinde davalı eş kusurlu sayılacaktır.385

382 Köseoğlu/Kocaağa; s. 248 vd., Akıntürk/Ateş Karaman, s. 297., Feyzioğlu, s. 454 vd. 383Şıpka, “Boşanma Çatışmaları” , www.ailehukuku.org, (son erişim 31.03.2014) 384 Dural/Oğuz/Gümüş, s.136., Akıntürk/Ateş Karaman, s. 297.