• Sonuç bulunamadı

YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI AÇISINDAN TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ KARŞILAŞTIRMAS

V. Enerji Sempozyumu (21-23.12.2005, Ankara) Bildiriler Kitabı, TMMOB EMO Yayınları,

3.5. TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ’NĐN YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI POTANSĐYELĐ VE KULLANIM

3.5.1. Türkiye ve Avrupa Birliği’nin Yenilenebilir Enerji Kaynakları Potansiyel

3.5.1.4. Türkiye ve Avrupa Birliği’nin Jeotermal Enerji Potansiyel

AB’ye üye ülkelerin jeotermal enerji potansiyellerine ilişkin kapsamlı çalışma sayısı oldukça azdır. Araştırmaların genellikle Avrupa’nın tamamını (Rusya dahil) içine alan, kıtasal dağılıma göre yapıldığı gözlemlenmektedir. Bununla birlikte, jeotermal enerji potansiyeli konusunda Avrupa Kıtası’nın ülkesel dağılıma göre incelendiği, kapsamlı ve güncel bir çalışmanın ilk sonuçları 2008 yılında

300

“Yenilenebilir Enerji ve Türkiye”, DSĐ Su Dünyası dergisi, Sayı: 31, Şubat 2006, s. 25. 301

ESHA, a.g.e., s. 76. 302

DSĐ, Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyeli değerlerini yenileme çalışması yapmadığı için, verilen değerler, 10 yıl önce de kullanılan 123-125 milyar KWh’lik ekonomik potansiyel

değerlerinden farklı değildir. Özel sektördeki kuruluşların, hidroelektrik potansiyelin yeniden değerlendirilmesi için yaptıkları çalışmalar bulunmaktadır. Örneğin, ERE Mühendislik Đnş. ve Tic. A.Ş. tarafından yayımlanan 2001 tarihli rapor, olası ekonomik üretim potansiyelinin 192 milyar KWh olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, yapılacak yeni bir değerlendirme, resmi potansiyel verisinin de değişmesine ve en az 180 milyar KWh’nin üzerine çıkılmasına neden olacaktır. Ayrıca, bu değerin üçte biri kadar, yani 60 milyar KWh düzeyinde de küçük HES potansiyeli olduğu

öngörülmektedir. RESSĐAD, “9. Kalkınma Planı Genel Enerji Özel Đhtisas Komisyonu Taslak Raporu Üzerinde RESSĐAD Görüşü”, http://www.ressiad.org.tr/dhie.php?t=duyurular&ID=18, (Erişim Tarihi: 20.03.2008); TÇV, 2006 (Yenilenebilir); s. 189.

303

yayımlanmıştır. Araştırma, Đzlanda kökenli Enex304 firması tarafından yürütülmekte olup, potansiyel hesaplama çalışmalarına devam edildiği belirtilmektedir. Elde edilen ilk bulgular sonucunda hazırlanan harita, Türkiye ve AB ülkelerindeki jeotermal enerji potansiyelini ayrıntılı olarak göstermektedir (Şekil 22).

Şekil 22: AB ve Türkiye’nin Jeotermal Enerji Potansiyel Haritası

Kaynak: Enex & Geyser Green Energy., “Geothermal Utilization in Europe”, January 2008, s. 4,

http://www.idnadarraduneyti.is/media/frettir/080119_Geothermal_Europe_memo_, (Erişim Tarihi: 16.03.2008).

Şekil 22’ye göre; AB’nin geneli incelendiğinde, toplam jeotermal enerji potansiyeli305 (düşük-orta ve yüksek sıcaklığa sahip alanlar) sadece belirli bir

304

Enex, Avrupa’nın en büyük jeotermal enerji potansiyeline sahip Đzlanda’da, 1969 yılında kurulmuştur. Firma, uzun yıllardır, başta Đzlanda olmak üzere, ABD, Çin, Almanya, Macaristan gibi dünyanın bir çok ülkesinde jeotermal enerji potansiyelinin belirlenmesi ve geliştirilmesine yönelik projeler üzerinde çalışmaktadır. http://www.enex.is/?PageID=139, (Erişim Tarihi: 16.03.2008). 305

Jeotermal enerji potansiyelini belirlemeye yönelik ulusal ve uluslararası çalışmalar, “doğrudan” ısı enerjisi ve elektrik enerjisi üretimine uygun olan düşük-orta ve yüksek sıcaklığa sahip jeotermal sahalar üzerinde yapılmaktadır. Bu nedenle, çok düşük sıcaklığa (10-200 C) sahip alanlardaki potansiyeli hesaplamak teknik açıdan zor olduğundan, araştırmalarda, ısı pompası (heat pumps) sistemiyle bu alanlardan “dolaylı” ısı enerjisi üreten ülkelerin sadece kullanım değerleri yer

almaktadır. Örneğin, Đsveç, ısı pompası sistemiyle yer ısısından veya yüzeye yakın sulardan dolaylı ısı enerjisi üretiminde Avrupa’nın birinci ülkesidir. Ancak, doğrudan ısı enerjisi veya elektrik enerjisi üretimine uygun jeotermal alanları bulunmadığından, yukarıdaki çalışmada da olduğu gibi jeotermal enerji potansiyeli oldukça düşük görülmektedir.

bölgede yüksek değerlere ulaşırken, geri kalan bölgelerde oldukça düşük seviyelerdedir. Bu nedenle, AB’nin, jeotermal enerji açısından güneş ve rüzgar enerjisi kadar yüksek bir potansiyeli bulunmadığı görülmektedir.

Bölgesel ve ülkesel değerlendirmede; Orta ve Doğu Avrupa (Romanya, Slovakya, Almanya) ile Alp-Himalaya Kuşağı’nın Avrupa Kıtası’ndan geçen bölgesi (Macaristan, Đtalya) toplam jeotermal potansiyelinin en yüksek olduğu bölgelerdir. Buna karşın, Baltık Denizi (Letonya, Litvanya, Estonya), Kuzey Avrupa (Đsveç, Finlandiya) ve Batı Avrupa (Fransa, Đngiltere) bölgeleri, doğrudan ısı ve elektrik enerjisi üretimi sağlayacak çok sayıda jeotermal kaynağa sahip bulunmamaktadır.

Araştırmanın rakamsal sonuçları ise, AB’nin değerlendirilebilir yıllık jeotermal enerji potansiyelini (elektrik enerjisi ve doğrudan ısı enerjisi – alan ısıtma, termal turizm, seracılık vd.) yaklaşık 127 TWh olarak göstermektedir. Bu rakamın 24 TWh’lik kısmı elektrik enerjisi üretimine uygun, yüksek sıcaklıklı jeotermal sahalardaki potansiyeli yansıtırken, geriye kalan 103 TWh ise doğrudan ısı enerjisi üretimi amaçlı potansiyeli ifade etmektedir.

Çalışmada, Türkiye’ye de yer verilmekte ve toplam 25 TWh/yıl büyüklüğündeki jeotermal enerji potansiyeliyle dünyanın bu alanda önemli bir ülkesi olduğuna vurgu yapılmaktadır. Alp-Himalaya Kuşağı’nda yer alan bir başka ülke olması nedeniyle yüksek bir jeotermal enerji potansiyeline sahip Türkiye’nin, söz konusu potansiyelinin 6 TWh’lik kısmı elektrik enerjisine, 19 TWh’lik kısmı doğrudan kullanıma uygundur. Bu sonuçlara göre, Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli açısından AB ortalamasının oldukça üzerinde yer alırken, ülkesel karşılaştırmada da Almanya’nın (41 TWh) ardından gelmektedir306.

Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyeline ilişkin ulusal araştırmalar ise MTA bünyesinde sürdürülmektedir. MTA’nın çalışmalarına göre, Türkiye’deki jeotermal sahalar büyük bir çoğunlukla orta ve düşük sıcaklıklı sahalardır ve bilinen jeotermal

306

Enex & Geyser Green Energy., “Geothermal Utilization in Europe”, January 2008, s. 2-9, http://www.idnadarraduneyti.is/media/frettir/080119_Geothermal_Europe_memo_, (Erişim Tarihi: 16.03.2008).

sahaların %95'i jeotermal enerji merkezi ısıtma uygulamalarına uygundur. 2005 yılı sonu itibariyle, MTA tarafından yapılan jeotermal sondajlara göre, olası potansiyelin 2.924 MWt olan kısmı görünür potansiyel olarak kesinleştirilmiştir. Türkiye'deki doğal sıcak su çıkışlarının 600 MWt olan potansiyeli de bu rakama dahil edildiğinde toplam görünür jeotermal potansiyel 3.524 MWt seviyesine ulaşmaktadır. Jeotermal enerji kaynaklarının bölgesel dağılımında; ilk sırayı % 77,94 ile Ege Bölgesi (Đzmir, Aydın, Denizli, Manisa) alırken, ikinci sırayı % 8,52 ile Đç Anadolu Bölgesi (Kütahya, Afyon, Yozgat, Nevşehir, Kırşehir) almaktadır.

Yapılan öngörüler ise, Türkiye’nin doğrudan ısı enerjisi üretimi amaçlı jeotermal enerji kapasitesinin 31.500 MWt (1.000.000 konutun ısıtılması mümkündür), elektrik enerjisi üretim kapasitesinin de 2.000 MWe seviyesinde olduğu yönündedir. Dünyada jeotermal zenginliğiyle yedinci sırada yer alan Türkiye, jeotermal potansiyeliyle toplam elektrik enerjisi gereksiniminin % 5’ine kadarını, ısıtmada ısı enerjisi gereksiniminin %30’una kadarını, toplam enerji (elektrik + ısı enerjisi) gereksiniminin ise %14’ünü karşılama olanağına sahiptir307.