• Sonuç bulunamadı

YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI AÇISINDAN TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ KARŞILAŞTIRMAS

3.3. TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ’NĐN YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ POLĐTĐKALARI VE YAPILAN DÜZENLEMELER

3.3.1. Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Politikası ve Yasal Düzenlemeler

3.3.1.2. Türkiye’de Yenilenebilir Enerjiye Yönelik Yasal Düzenlemeler

Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında hazırlanan ilk kanun, 2005 yılında yürürlüğe giren “5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına Đlişkin Kanun”dur255. Bu Kanun, AB’nin yayımladığı “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Katılım Sürecine Đlişkin 2004 Yılı Đlerleme Raporu ve Tavsiye Metni256”nde yer alan; “yenilenebilir enerji kanununun çıkartılması gerektiği” yönündeki tavsiyeye uygun olarak hazırlanmıştır.

Kanun’un kapsamı, temel olarak; yenilenebilir enerji kaynak alanlarının korunması, bu kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisinin belgelendirilmesi ve bu kaynakların kullanımına ilişkin başlıca yöntemlerin belirlenmesine dayanmaktadır. Kanun’un çıkarılış amacı ise şu şekilde belirtilmektedir:

Bu Kanun’un amacı; yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde gereksinim duyulan imalat sektörünün geliştirilmesidir (1. madde).

Bu yönüyle Kanun’da, Türkiye’nin yenilenebilir enerji politikası açısından şu üç ana konuya vurgu yapıldığı görülmektedir:

255

“5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına Đlişkin Kanun”, Resmi Gazete, Sayı: 25819; 18.05.2005.

256

DPT Avrupa Birliği ile Đlişkiler Genel Müdürlüğü, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Katılım

Sürecine Đlişkin 2004 Yılı Đlerleme Raporu ve Tavsiye Metni, DPT Yayınları, Ankara, 2004, s.

* Elektrik enerjisi arzında kaynak yapısının geliştirilmesi * Çevrenin korunması

* Özel sektör girişimciliğinin desteklenmesi

Ancak, özel sektör girişimciliğinin desteklenmesi konusu Kanun’da ayrıntılı olarak düzenlenmemiştir. Sadece, hangi yatırımların teşvik kapsamında olduğuna değinilmekte; verilecek teşviklerin neler olacağı tüm yönleriyle ifade edilmemektedir. Bu nedenle, Kanun’un yenilenebilir enerjiyi “destekleme” işlevinin eksik olduğu yönünde görüşler ağırlık kazanmaktadır.

Verilecek teşviklerin, tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının aynı oranda gelişimine olanak vermeyeceği de bir başka değerlendirmedir. Kanun’da, özellikle belirli bölgelerdeki rüzgar ve hidroelektrik enerji yatırımları ön plana çıkmakta, böylece; güneş, biyokütle ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynakların kullanımının yeterli ölçüde desteklenmesinin mümkün olamayacağı anlaşılmaktadır.

Ayrıca, Kanun’da, yenilenebilir enerji kaynakları alanındaki yatırımlar tamamen serbest piyasa anlayışına bırakılmakta ve kamunun yürütmesi gereken görevler göz ardı edilerek denetim yetkisi kısıtlanmaktadır. Kanun’un, hemen hemen hiçbir noktayı ayrıntılı biçimde düzenlememesi ve yönetmeliklere göndermede bulunması da önemli bir eksiklik olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu olumsuzluklar, aslında AB’ye uyum çerçevesinde, sadece “2001/77 sayılı AB Yönergesi”’nin ulusal mevzuata kazandırılması anlayışından kaynaklanmaktadır. AB’nin 1980’li yıllardan günümüze kadar geliştirmiş ve özümsemiş olduğu enerji politikalarının, Türkiye tarafından eksik bir bakış açısıyla değerlendirildiği ve sadece “yasa yapma” amacının benimsendiği anlaşılmaktadır257.

257

“Politik Đrade Yenilenemiyor”, Enerji Aylık Haber ve Araştırma dergisi, Yıl: 12, Sayı: 2, Şubat 2007, s. 39; “Alternatif Kaynaklar Değerlendirilmiyor”, Kayseri Sanayi Odası Kayso Bilgi dergisi, Sayı: 67, Ocak-Şubat 2007, s. 49; TÇV, 2006 (Yenilenebilir); s. 270; TMMOB, “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanun Tasarısı Üzerine TMMOB Görüşü (19.04.2005)”,

http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=47022&tipi=4&sube=14, (Erişim Tarihi: 17.02.2008).

Bu Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce ise, yenilenebilir enerji kullanımının geliştirilmesine yönelik sınırlı ölçüde bir ifade, “4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu258”’nda yer almıştır. Kanun’un, EPDK’nın görevlerini düzenleyen ilgili maddesi (1. madde), Kuruma, yenilenebilir enerji konusunda da birtakım sorumluluklar vermektedir.

Buna göre, Kurumun diğer bir görevi; elektrik enerjisi üretiminde çevresel etkiler nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını özendirmek amacıyla gerekli önlemleri almak ve bu konuda uygulanacak teşvik uygulamaları için ilgili kurum ve kuruluşların gözetiminde girişimlerde bulunmaktır.

2007 yılında yürürlüğe giren “5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu” da, yenilenebilir enerji konusunda bazı yasal düzenlemeler içermektedir. Kanun’un, EĐE’nin görevlerinde değişiklik yaptığı 13. maddesinde, Đdareye; hidroelektrik, rüzgar, jeotermal, güneş, biyokütle ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik ölçümler yapma, yapılabilirlik ve örnek uygulama projeleri hazırlama; araştırma kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak deneme amaçlı sistemler geliştirme, tanıtım ve danışmanlık çalışmalarını yürütme görevleri verilmiştir. Bu görevlere ek olarak; yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili hedef ve öneriler geliştirilmesi de EĐE’nin sorumlulukları arasındadır.

Kanun’da yapılan bir başka değişiklik ise, “5346 sayılı Yenilenebilir Enerji

Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına Đlişkin Kanun” içeriğindeki 6. ve 8. maddelerle ilgilidir. Bu maddeler, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine yönelik verilen bazı teşviklerin somutlaştırılması ve geliştirilmesine yöneliktir259.

258 “4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu”, Resmi Gazete, Sayı: 24335; 03.03.2001. 259

Bir önceki sayfada belirtilmiş olan bu düzenlemeler, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili olarak; elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir kaynak kullanımının geliştirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi ve ilgili makamların yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi konularında genel bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu kanunlara dayanarak hazırlanan ve kanun maddelerinin uygulama alanlarını şekillendiren başlıca yönetmelik ve tebliğler ise şu şekildedir:

Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi Verilmesine Đlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik: Bu Yönetmelik260, “5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına Đlişkin Kanun”’un 5. ve 11. maddeleri ile “4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu” düzenlemelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Yönetmelik’in amacı; yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri için üretim lisansı sahibi tüzel kişilere Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi (YEK Belgesi) verilmesine ilişkin düzenlemeleri yapmaktır. Belgenin geçerlilik süresi 1 yıl olup, EPDK tarafından, yapılacak olan incelemeler sonucunda üretici firmalara verilmektedir. Yönetmelik’in uygulanması görevi de yine EPDK’ya aittir.

Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği: Yönetmelik’e göre261; yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerine, TEĐAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından, sisteme bağlantı yapılmasında öncelik tanınmaktadır. Yönetmelik, söz konusu üretim tesislerinin kurulacağı alanların sahipliği ve lisans alma bedellerine ilişkin düzenlemelere de yer vermektedir.

Rüzgar ve Güneş Ölçümlerine Đlişkin Tebliğ: Bu Tebliğ262; rüzgar ve güneş enerjilerine dayalı üretim tesisi kurulmasına temel oluşturacak ölçümlere ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Buna göre; söz konusu alanlarda üretim tesisi

260

“Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi Verilmesine Đlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”,

Resmi Gazete, Sayı: 25956; 04.10.2005.

261

“Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği”, Resmi Gazete, Sayı: 26750; 08.01.2008. 262

“Rüzgar ve Güneş Ölçümlerine Đlişkin Tebliğ”, Resmi Gazete, Sayı: 24903; 11.10.2002. (Tebliğ, 19.01.2006 tarihi itibari ile yürürlükten kaldırılmıştır.)

kurmak isteyen tüzel kişilerin, tesisin kurulacağı yerin en az 1 yıllık rüzgar veya sıcaklık ölçümlerini EPDK’ya lisans başvurularıyla birlikte sunmaları gerekmektedir.

Benzin Türlerine Harmanlama Amaçlı Yakıt Biyoetanolünün Piyasaya Arzı Hakkında Tebliğ: Tebliğ’in kapsamı; benzin türlerine karıştırılarak kullanılacak olan yakıt biyoetanolünün doğal özelliklerinin kaybettirilmesi (denatürasyon) ve piyasaya sunulması konularındaki düzenlemelerdir. Tebliğ, yakıt biyoetanolüne, piyasaya sunulmadan önce hacimsel olarak en az % 1 oranında benzin katılmasına olanak vermektedir.

Bu tebliğ ve yönetmeliklerin dışında, konu ile ilgili doğrudan ve dolaylı başka yasal düzenlemeler de bulunmaktadır. Son olarak, 2007 yılı sonunda, “Rüzgar Enerjisi Potansiyelinin Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” ile ilgili bir taslak hazırlanmış ve kamuoyunun görüşüne sunulmuştur. Yine 2007 yılında, “5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu” yürürlüğe girmiştir. Ancak, bütün bu gelişmelere karşın, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan ve bu kaynaklardan doğrudan yararlanan kişi veya kuruluşları yeterli ölçüde teşvik edici