• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği’nde Yenilenebilir Enerji Alanındaki Birlik Düzenlemeler

YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI AÇISINDAN TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ KARŞILAŞTIRMAS

V. Enerji Sempozyumu (21-23.12.2005, Ankara) Bildiriler Kitabı, TMMOB EMO Yayınları,

3.3.2.2. Avrupa Birliği’nde Yenilenebilir Enerji Alanındaki Birlik Düzenlemeler

AB tarafından oluşturulan yenilenebilir enerji politikaları, bazı önemli düzenlemelerle desteklenerek uygulanabilir hale getirilmektedir. Özellikle, Beyaz ve Yeşil Kitap çalışmalarındaki Birlik hedeflerinin gerçekleştirilmesi amacıyla çeşitli

270

Aynı çalışmada, AB elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerjinin payının % 34’e, rüzgar enerjisinin payının da % 12’ye çıkarılması hedeflenmektedir.

yönergeler hazırlanmakta ve üye ülkeler arasındaki politika ve uygulama farklılıkların azaltılmasına çalışılmaktadır.

Birlik içinde yenilenebilir enerjinin gelişimi ile ilgili olarak doğrudan çıkartılan başlıca yönergeler ise 2001/77/EC ve 2003/96/EC sayılı düzenlemelerdir. Bunlardan 2001/77/EC sayılı Yönerge, Türkiye’deki 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına Đlişkin Kanun’a kaynak oluşturması ve AB ile Türkiye arasında enerji alanındaki farklılıkları ortaya koyması açısından önem taşımaktadır271.

2001/77/EC sayılı Elektrik Đç Pazarında Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektik Üretimini Teşvik Eden Yönerge (Directive 2001/77/EC on the Promotion of Electricity Produced from Renewable Energy Sources in the Internal Electricity Market): Eylül 2001 tarihli Yönerge272, elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerjinin payının artırılmasına yönelik olarak hazırlanmıştır. Yönerge ile birlikte, AB ülkelerindeki yenilenebilir enerji kaynakları potansiyelinin daha fazla kullanıma sokulması teşvik edilerek, çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması amaçlanmaktadır. Bu şekilde, Birlik içinde iş olanaklarının yaratılması, sosyal uyumun pekiştirilmesi, enerji arz güvenliğine katkı sağlanması ve Kyoto Protokolü’nde belirtilen hedeflere daha hızlı ulaşılması sağlanabilecektir.

Yukarıda ifade edilen amaçlar doğrultusunda, Birlik tarafından 2010 yılı için bir ana hedef belirlenmiştir. Buna göre; 2010 yılına gelindiğinde, AB’nin eski 15 üye ülkesindeki toplam elektrik enerjisi tüketiminin % 22,1’lik kısmı yenilenebilir enerji kaynakları tarafından karşılanacaktır273.

271

Koray Ülgen, A. Đsmet Çalış ve Canan Kandilli, “Avrupa Birliği Uyum Sürecinde Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Yeni AB Direktifi (2001/77/EC)”, Soğutma Dünyası dergisi, Yıl: 8, Sayı: 31, Ekim-Aralık 2005, s. 18.

272

“Directive 2001/77/EC of the European Parliament and of the Council on the Promotion of Electricity Produced from Renewable Energy Sources in the Internal Electricity Market”, Official

Journal of the European Communities; 27.10.2001,

http://eur-lex.europa.eu/pri/en/oj/dat/2001/l_283/l_28320011027en00330040.pdf, (Erişim Tarihi: 09.10.2007).

Söz konusu hedefe uygun olarak, her üye ülke için belirli kaynak (referans) değerler ortaya konulmakta ve bu değerler temel alınarak ulusal hedeflerin saptanması istenmektedir. Böylece, hem Birliğin ana hedefinin tutturulması hem de Kyoto Protokolü çerçevesindeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi mümkün olabilecektir. Bu amaç ve hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda ise, üye ülkeler tarafından bazı yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği ifade edilmektedir.

Bu düzenlemelerden ilki “kaynak garantisi (guarantee of origin)” sisteminin oluşturulmasıdır. Kaynak garantisi, elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğine ilişkin bir belge niteliğindedir. Buna göre; üye ülkelerin, en geç 27 Ekim 2003 tarihine kadar, üretecekleri elektrik enerjisinin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacağını nesnel, saydam ve ayrım gözetmeyen ölçütlere göre garanti etmesi istenmiştir.

Đkinci düzenleme yönetimsel süreçlerle ilgilidir. Yönerge’de; üye ülkelerden, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretiminin artırılması için düzenleyici olan ve olmayan nitelikteki engellerin azaltılması ile işleyişin hızlandırılması için uygun bir yönetimsel yapının kurulması beklenmektedir.

Üçüncü düzenleme ise ulusal elektrik şebekeleri konusundadır. Bu alanda, Birlik üyesi ülkelerin, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilecek elektrik enerjisinin iletim ve dağıtımını sağlamada gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Bununla birlikte, bu kaynaklardan elde edilecek enerjinin şebekeye öncelikli olarak erişimi de üye ülkelerin sorumluluğu altındadır.

Son olarak, AB üyesi ülkelerin, bu Yönerge’nin gerektirdiği yasal düzenlemeleri en geç 27 Ekim 2003 tarihinde yürürlüğe koyması istenmiştir. Ülkeler, yapacakları çalışmalar hakkında Komisyon’a düzenli olarak bilgi verirken; Komisyon da, 31 Aralık 2005 tarihinden sonra olmamak şartıyla her 5 yılda bir AB Parlamentosu ve Konseyine Yönerge’nin uygulanmasına ilişkin bir değerlendirme raporu sunacaktır.

2003/30/EC Sayılı Ulaşımda Biyoyakıtların veya Diğer Yenilenebilir Yakıtların Kullanılmasını Teşvik Eden Yönerge (Directive 2003/30/EC on the Promotion of the Use of Biofuels or Other Renewable Fuels for Transport): Mayıs 2003 tarihli 2003/30/EC sayılı Yönerge274, temel olarak, iklim değişikliği konusundaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi, çevrenin korunması ve enerji arz güvenliğinin sağlanması çerçevesinde, ulaşımda benzin ve motorin kullanımının azaltılarak biyoyakıtların275 ve diğer yenilenebilir yakıtların276 teşvik edilmesini amaçlamaktadır.

Bu bağlamda, 2001/77/EC sayılı Yönerge’de olduğu gibi birtakım kaynak değerler belirlenmekte ve üye ülkelerden, biyoyakıt ve diğer yenilenebilir yakıtların kullanımına ilişkin ulusal hedeflerin de aynı değerlere göre oluşturulması istenmektedir. Söz konusu hedeflerle ilgili kaynak değerler ise; 2005 yılı için % 2 (31 Aralık 2005 tarihine kadar ulaşımda kullanılan benzin ve motorin gibi yakıtların toplamı içindeki payı), 2010 yılı için % 5,75 (31 Aralık 2010 tarihine kadar ulaşımda kullanılan benzin ve motorin gibi yakıtların toplamı içindeki payı) olarak belirlenmiştir.

Birlik üyesi ülkelerin, yürütülecek çalışmalarla ilgili raporları da her yıl 1 Temmuz tarihinden önce Komisyona vermesi gerekmektedir. Hazırlanacak raporlar; ulaşım amaçlı kullanılan biyoyakıt ve diğer yenilenebilir yakıtların geliştirilmesi konusunda alınan önlemler ile ilgili dönemdeki satış miktarları ve pazar payları hakkında bilgileri içerecektir.

AB Komisyonunun da, bu raporlar doğrultusunda hazırlayacağı değerlendirme raporunu, ilki 31 Aralık 2006 tarihinden önce olmak üzere, her 2 yılda bir AB Konseyi ve Parlamentosuna sunması planlanmaktadır. Rapor; üye ülkelerin

274

“Directive 2003/30/EC of the European Parliament and of the Council on the Promotion of the Use of Biofuels or Other Renewable Fuels for Transport”, Official Journal of the European

Communities; 17.05.2003, http://ec.europa.eu/energy/res/legislation/doc/biofuels/en_final.pdf,

Erişim Tarihi: 12.12.2007). 275

Biyokütleden üretilen biyomotorin, biyoetanol, biyometanol, biyogaz gibi sıvı veya gaz yakıtlar ifade edilmektedir.

276

Biyoyakıtların dışında, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen ve ulaşımda kullanılan yakıtları ifade etmektedir.

önceden belirlenen hedeflere uyumu, biyoyakıt ve diğer yenilenebilir yakıtların çevresel etkileri ile diğer yakıtlarla rekabet edebilme seviyeleri çerçevesinde düzenlenecektir.

Sonuç olarak, AB’nin uyguladığı yenilenebilir enerji politikalarının tarihsel gelişimi incelendiğinde; birbirini tamamlayıcı nitelikte, dönemsel gelişmelerle uyumlu ve teşvik edici hedeflerle desteklenmiş bir politika görünümü ortaya çıkmaktadır. Yenilenebilir enerjiyle ilgili doğrudan veya dolaylı bazı düzenlemelerle de bu görünüm güçlendirilmekte ve 21. yüzyılın yeni enerji anlayışı yerleştirilmeye çalışılmaktadır.

Bu açıdan, AB’ye uyum sürecindeki Türkiye’nin, yenilenebilir enerji politikasını bu doğrultuda yapılandırması ve gerekli mevzuat değişikliklerini Birlik düzgülerine (normlarına) uygun hale getirmesi gerekmektedir. 2001/77/EC temelinde yasalaştırılan 5346 sayılı Kanun’da, söz konusu Yönerge’deki bazı temel konuların eksik bırakılması bu nedenle önemli bir sorundur. Bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ivedilikle ortaya konması, Türkiye’nin olduğu kadar AB’nin de enerji alanındaki uzun dönemli politikalarının başarımına olumlu etki yapacaktır.

3.4. TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ’NDE YENĐLENEBĐLĐR