• Sonuç bulunamadı

YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI AÇISINDAN TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ KARŞILAŞTIRMAS

V. Enerji Sempozyumu (21-23.12.2005, Ankara) Bildiriler Kitabı, TMMOB EMO Yayınları,

3.5. TÜRKĐYE VE AVRUPA BĐRLĐĞĐ’NĐN YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAKLARI POTANSĐYELĐ VE KULLANIM

3.5.1. Türkiye ve Avrupa Birliği’nin Yenilenebilir Enerji Kaynakları Potansiyel

3.5.1.5. Türkiye ve Avrupa Birliği’nin Biyokütle Enerjisi Potansiyel

Daha önce ifade edildiği üzere, biyokütle enerjisi, sadece kullanım miktarı açısından değil, potansiyel miktarı açısından da yıllar itibariyle değişim göstermektedir. Enerji ormancılığı ve enerji tarımı gibi biyokütle yetiştiriciliği temeline dayalı uygulamalar nedeniyle ortaya çıkan bu durum, hem biyokütle kullanımına hem de biyokütle potansiyeline ilişkin sayısal verilerin düzenli aralıklarla güncellenmesini gerekli kılmaktadır.

AB de, son yıllarda, özellikle biyokütle yetiştiriciliği gibi çağdaş biyokütle enerjisi çalışmalarına ağırlık vermektedir. Biyokütlelerin kolayca depolanabilir olmasının yanı sıra; biyokütle yetiştiriciliği yoluyla küresel iklim değişikliğinin

307

Türkiye Jeotermal Derneği, “Türkiye’de Jeotermal”, http://www.jeotermaldernegi.org.tr/, (Erişim Tarihi: 17.03.2008); EĐE, “Türkiye’de Jeotermal Enerji”,

http://www.eie.gov.tr/turkce/jeoloji/jeotermal/13turkiyede_jeotermal_enerji.html, (Erişim Tarihi: 16.03.2008); DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Jeotermal Enerji Çalışma Grubu Raporu, DPT Yayını, Yayın No: 2609, Ankara, 2001, s. 35.

yarattığı olumsuz etkilerin azaltılabilmesi ve kırsal kesimde yaşayan kişilere iş olanakları yaratılabilmesinin mümkün oluşu, AB’nin bu alandaki potansiyel belirleme çalışmalarını da hızlandırmasına neden olmaktadır308.

Bununla birlikte, biyokütle kaynaklarının rüzgar ve güneş enerjisinden farklı olarak, daha somut bir fiziksel özelliği olması ve potansiyelinin insan eliyle geliştirilebilmesi ise, AB’nin biyokütle potansiyeline ilişkin yayımlanan sayısal verilerin, diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına göre daha tutarlı ve birbirini doğrular nitelikte çıkmasını sağlamaktadır. Tablo 17’de, Avrupa Çevre Ajansı - European Environment Agency (EEA) ve Biomass Technology Group (BTG) tarafından yapılan çalışmaların sonuçları yer almaktadır.

Tablo 17: AB’nin Biyokütle Enerji Potansiyeli (2000, 2010 ve 2020 yılları)

2000 (Mtpe) 2010 (Mtpe) 2020 (Mtpe) BTG (AB 27 için) 159 183 210

EEA (AB 25 için) - 180 210-230

Kaynak: EUBIA., “Biomass Resources and Production Potential”,

http://www.eubia.org/215.0.html, (Erişim Tarihi: 18.03.2008); EEA, “How Much Biomass Can Europe Use without Harming the Environment”, EEA Briefing, s. 2, 2005/2, http://reports.eea.europa.eu/briefing_2005_2/en/briefing_2_2005.pdf, (Erişim Tarihi: 17.03.2008) adlı çalışmalardan yararlanılmıştır.

Çalışmalardan elde edilen ortak bulgulara göre; AB’nin enerji amaçlı biyokütle potansiyelinin 2010 yılına gelindiğinde 180-183 Mtpe (yaklaşık 2.100 TWh/yıl), 2020 yılında ise 210-230 Mtpe (Yaklaşık 2.600 TWh/yıl) olması beklenmektedir. Bu değerler, BTG’nin 2000 yılı için yaptığı 159 Mtpe potansiyel öngörüsünün üzerinde olup, 2020 yılında AB’nin biyokütle enerjisi potansiyelinin % 32 ile % 45 aralığında artacağını göstermektedir. 2010 yılı rakamları da, AB’nin birincil enerji tüketim değerinin (2005 yılı: 1.811 Mtpe) yaklaşık % 10’unun veya

308

Swedish NGO Secretariat on Acid Rain, “Renewable Energy in the European Union”, Environmental Fact Sheet, No: 18, September 2005, s. 12,

elektrik enerjisi üretim değerinin (2005 yılı: 3.310 TWh/yıl) % 64 ‘ünün sadece biyokütlelerden karşılanabileceğini kuramsal açıdan ortaya koymaktadır.

Çalışmalarda yer alan bir başka değerlendirme ise, enerji amaçlı biyokütlelerin kaynaksal dağılımıyla ilgilidir. EEA’nın, genel olarak, doğal hayata zarar vermeyecek tarımsal biyokütle kaynaklarının artacağına ilişkin öngörüsüne karşın; BTG, tarımsal biyokütle potansiyelinde fazla bir artış yaşanmayacağını belirtmektedir.

BTG’ye göre, asıl artış hayvansal ve bitkisel artıklar ile kentsel ve evsel atıklarda yaşanacak olup; bu kaynakların toplam biyokütleye oranının 2010 yılında % 61’e, 2020 yılında % 64’e yükselmesi beklenmektedir. EEA’nın, biyoyakıt üretiminin artma olasılığı doğrultusunda tarımsal biyokütle potansiyeli beklentisi ise, 2010 yılı için % 22 olurken, 2020 yılı için yaklaşık % 56’dır. Bu artışta, geniş tarımsal alanları bulunan Almanya ve Fransa’nın önemli oranda etkili olacağı düşünülmektedir309. Her iki çalışmada toplam biyokütle kaynakları içindeki payı % 15 ile % 25 oranında gösterilen enerji amaçlı orman ürünlerinde ise en yüksek potansiyel sırasıyla; Đsveç, Fransa, Finlandiya, Polonya ve Portekiz’de bulunmaktadır310.

Türkiye de, biyokütle enerji potansiyeli açısından incelendiğinde, AB ülkeleri gibi önemli bir kaynağa sahiptir. Bu konuda yapılan çalışmalardan biri, Türkiye’nin yıllık biyokütle potansiyelinin yaklaşık 17 Mtpe (198 TWh) olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı çalışmada, biyokütle potansiyelinin kaynaklara göre dağılımı da araştırılmış olup Tablo 18’de ayrıntılı olarak gösterilmektedir.

309

EUBĐA., “Biomass Resources and Production Potential”, http://www.eubia.org/215.0.html, (Erişim Tarihi: 18.03.2008); EEA, “How Much Biomass Can Europe Use without Harming the Environment”, EEA Briefing, 2005/2, s. 2, http://reports.eea.europa.eu/briefing_2005_2/en/briefing_2_2005.pdf, (Erişim Tarihi: 17.03.2008) adlı çalışmalardan yararlanılmıştır.

310

Antti Asikainen vd., “Forest Energy Potential in Europe (EU-27)”, Working Papers of the

Tablo 18: Türkiye’nin Biyokütle Enerji Potansiyelinin Kaynaklara Göre Dağılımı

Biyokütle Tipi Enerji Potansiyeli (Mtpe)

Orman ve ağaç işleme artıkları 4,30

Yakacak odun 4,16

Kuru tarımsal artıklar 4,56

Nemli tarımsal artıklar 0,25

Hayvansal atıklar 2,35

Belediye katı atıkları 1,30

Toplam 16,92

Kaynak: Mustafa Acaroğlu., “Türkiye’de Biyokütle Enerjisi Uygulamaları, Gelecek Senaryoları ve Beklentiler”, (Biyoenerji 2004 Sempozyumu - 20-22 Ekim 2004, Đzmir), s. 11-12, http://www.biodieselturk.com/izmir2004-Biyokutlepotansiyel.pdf, (Erişim Tarihi: 18.03.2008).

Bu çalışmaya göre; Türkiye’nin biyokütle enerji potansiyelinin önemli bir kısmı artık ve atıklardır. Sadece, toplam tarımsal artık miktarının kuru madde olarak yaklaşık 40–53 milyon arasında olduğu hesaplanmaktadır311. Özellikle, Đç Anadolu, Ege, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin büyükbaş hayvancılık ve tarım alanları açısından elverişli oluşu, Türkiye’nin klasik biyokütle potansiyelini önemli oranda artırmaktadır. Ayrıca, 2000’li yıllardan itibaren, biyomotorin ve biyoetanol gibi çağdaş biyokütle uygulamalarına yönelik ham madde üretimine (tatlı sorgum, şeker pancarı ve mısır) de ağırlık verilmektedir312.

Biyokütle alanındaki çalışmalardan bir diğeri ise, Türkiye’deki orman ve gıda endüstrileri ile tarım artıklarından kaynaklanan biyokütle potansiyelinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda, Türkiye’nin enerji amaçlı, ekonomik olarak kullanılabilir potansiyelinin yaklaşık 25 Mtpe/yıl (291 TWh/yıl) olduğu belirlenmiştir. Araştırmada, özellikle kayısı ve şeftali çekirdekleri ile zeytinin

311

Mustafa Acaroğlu, “Türkiye’de Biyokütle Enerjisi Uygulamaları, Gelecek Senaryoları ve Beklentiler”, (Biyoenerji 2004 Sempozyumu - 20-22 Ekim 2004, Đzmir), s. 11-12,

http://www.biodieselturk.com/izmir2004-Biyokutlepotansiyel.pdf, (Erişim Tarihi: 18.03.2008). 312

çekirdek ve posasından elde edilen prina yağının, biyokütle enerjisi açısından oldukça zengin kaynaklar olduğu bulgusu da yer almaktadır313.

Bu ve benzeri çalışmalardan biyokütle potansiyeliyle ilgili çıkan rakamsal sonuçlar değerlendirildiğinde; Türkiye’nin birincil enerji tüketiminin (2006 yılı: 99,83 Mtpe)314 yaklaşık % 17 ile % 25’nin, elektrik enerjisi üretiminin (2006 yılı:176,3 TWh) ise tamamının karşılanabilme olanağı bulunmaktadır. Bununla birlikte, söz konusu değerler, AB’nin biyokütle potansiyeli ortalamasının (2000 yılı: 5,9 Mtpe) yaklaşık “3-4 katı bir büyüklüğe” sahip olunduğunu da göstermektedir.

3.5.1.6. Türkiye ve Avrupa Birliği’nin Diğer Yenilenebilir Enerji