• Sonuç bulunamadı

Türkiye Ekonomisinde Kayıt Dışı Ekonomi Tahmini: Parasal Yöntemler

EKONOMİSİNDE KAYIT DIŞI EKONOMİNİN TAHMİN EDİLMESİ 1

4. Türkiye Ekonomisinde Kayıt Dışı Ekonomi Tahmini: Parasal Yöntemler

Kayıt dışı ekonominin yukarıda da belirtildiği gibi farklı tahmin yöntemleri bulunmakla birlikte bu çalışmada Türkiye ekonomisinde kayıt dışı ekonomi boyutlarının tahminine yönelik parasal yöntemler

kullanılmıştır. Parasal yöntemler ilk olarak, Phillip Cagan tarafından 1958 yılında 1919-1955 dönemleri arasında ABD için para talebi ve vergi baskısı ilişkisini analiz etmek amacıyla kullanılmıştır. Pierre M. Guttman ise yöntemi geliştirerek 1977 yılında 1937-1976 dönemleri arasında para ve vadesiz mevduat arasındaki oransal ilişkiyi incelenmiştir. Tanzi ise 1980 ve 1983 yıllarında yaptığı çalışmalarda bu yöntemi geliştirerek ABD ekonomisi için 1929-1980 dönemleri arasında para talep fonksiyonunu ekonometrik olarak tahmin etmiştir. Tanzi yaklaşımında kayıt dışı sektörde gerçekleşen faaliyetler iz bırakmamak için nakit ödeme işleminin gerçekleştiğini ileri sürmektedir. Kayıt dışı ekonomik faaliyetler artığı zaman nakit para talebinin de artacağı varsayılmaktadır (Schneider ve Enste, 2000: 98).

Parasal yöntemler, sabit oran, işlem hacmi ve ekonometrik yöntem ol-mak üzere üçe ayrılol-maktadır. Bu çalışmada da sırasıyla sabit oran yöntemi, işlem hacmi yöntemi ve ekonometrik yöntem uygulanmıştır. Bu amaçla ilk olarak bu yöntemlerin gelişimi, teorik alt yapısı ve varsayımlar mate-matiksel denklemler yardımıyla açıklanmıştır. Daha sonra bu denklemler yardımıyla, 1986-2018 dönemleri arasında Türkiye ekonomisinde kayıt dışı ekonominin boyutları tahmin edilmiştir. Yöntemlerde kullanılan veri-ler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türkiye İstatistik Ku-rumu (TÜİK), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB) veri tabanlarından alınmıştır.

5.1. Sabit Oran Yaklaşımı (Fixed Ratio Approach)

Basit parasal oran olarak da tanımlanan bu yöntem ilk defa Guttman (1977) tarafından kullanılmış ve üç temel varsayıma dayanmaktadır: Bi-rincisi, kayıt dışı sektörde işlem hacmi ile nakit ödemeler arasında bire bir ilişki vardır. Yani, bu sektörde yapılan işlemler karşılığında çek ve senet gibi ödeme araçları kullanılmamaktadır. İkincisi, kayıt dışı ekonomideki paranın dolanım hızı ile kayıtlı ekonomideki paranın dolanım hızı aynıdır.

Üçüncü varsayım ise mevduat talep oranı sabittir (Frey ve Pommerehne, 1984: 8-9). Bu yaklaşımda, dolaşımdaki para miktarı olarak tanımlana-bilecek emisyon hacmi, kayıtlı ve kayıt dışı ekonomide kullanılan nakit para toplamından oluştuğu varsayımı altında, paranın dolaşım hızı sabit kaldığı sürece emisyon hacminin toplam mevduatlara oranının artması du-rumunda kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin artacağı beklenmektedir (Us, 2004: 21). Sabit oran yaklaşımı ile bir ekonomide kayıt dışı ekonominin boyutları tahmin edebilmek amacıyla yaklaşımın varsayımları aşağıdaki matematiksel denklemler ile ifade edilebilir ve bu denklemler yardımıyla bir ekonomide kayıt dışı ekonominin boyutları tahmin edilebilir (Kök ve Şapçı, 2006: 11-14; Us, 2004: 21; Temel, Şimşek & Yazıcı, 1994:15):

İlk olarak yukarıda da belirtildiği gibi, kayıt dışı sektörde çek ve senet gibi ödeme araçları kullanılmamakta ve ayrıca mevduat hesapları

aracılı-ğıyla ödeme yapılmamaktadır. Yani bu sektörde gerçekleşen işlemler için sadece nakit para kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu varsayımı şu şekilde ifade edilebilir;

Kayıt dışı ekonomide kullanılan vadesiz mevduat toplamı (Du) = 0, Kayıt dışı ekonomide nakit para / vadesiz mevduat oranı (ku) = ∞, Toplam vadesiz mevduat (D) = Kayıtlı ekonomide kullanılan vadesiz mevduat (Dr) olacaktır.

İkincisi hem kayıtlı hem kayıt dışı ekonomide paranın dolanım hızı aynıdır. Bu durum aşağıdaki matematiksel denklem ile ifade edilebilir;

Kayıtlı ekonomide paranın dolanım hızı (vr) = Kayıt dışı ekonomide paranın dolanım hızı (vs)

Bu durumda;

Kayıtlı ekonomide paranın dolaşım hızı / Kayıt dışı ekonomide para-nın dolaşım hızı (β) = 1 olmaktadır.

Üçüncü varsayım, bir ekonomide kayıt dışı faaliyetler meydana gel-mediği sürece dolaşımdaki toplam para miktarının (C) toplam vadesiz mevduatlara (D) oranı sabittir;

C/D = Kayıtlı ekonomide nakit para/ vadesiz mevduat oranı (kr) Bununla birlikte kayıt dışı ekonomik faaliyetlerinin olmadığı bir dö-nem mevcuttur. Yani;

Kayıt Dışı Gelir Seviyesi (Yu) = 0

Yukarıda matematiksel olarak ifade edilen varsayımları basit parasal oran yaklaşımına göre kurulan genel modele uygulandığında aşağıdaki denklem elde edilir;

Yu = Yr*(C-kr) / (kr + 1)D;

Yr: Kayıtlı Ekonomide Milli Gelir Seviyesi

Bu denklemde ilk olarak kr hesaplanmaktadır. Daha sonra elde edilen bu değer toplam vadesiz mevduat tutarı (D) ile çarpıldığında belirli bir yıla ait kayıtlı ekonomide kullanılan toplam nakit para (Cr) elde edilir;

Cr = kr*D

Bu yöntemde kr = C/D şeklinde elde edilir ve kr değerinin belirlenmesinde bu oranın en düşük çıktığı yıl baz alınarak diğer yıllar hesaplamaları için bu değer kullanılmaktadır (Akalın ve Kesikoğlu, 2007:

77). Bu oranın en düşük çıktığı yıl 0, 3294 ile 1986 yılıdır. Daha sonra dolaşımdaki toplam nakit para miktarından kayıtlı ekonomi için elde

edilen para miktarının çıkarılması ile kayıt dışı ekonomide kullanılan nakit para miktarı (Cu) elde edilmiş olur;

Cu = C- Cr

Bu yöntemdeki kayıt dışı işlemlerin nakit para ile gerçekleştiği varsa-yımı esnetilebilir. Yani kayıt dışı işlemlerin bir bölümünün vadesiz hesap-lar ile yapıldığı varsayılabilir. Bu bağlamda kayıt dışı işlemlerinin 1/3’ü vadesiz hesaplar aracılığıyla yapıldığı varsayılırsa kayıt dışı işlemlerinin 2/3’ünün de nakit para (Cu) ile gerçekleştiği düşünülebilir. Dolayısıyla ku = 2 olacaktır. Aynı şekilde eğer kayıt dışı faaliyetlerin 1/4’ü vadesiz hesaplar aracılığıyla yapıldığı varsayılırsa geri kalan kayıt dışı faaliyetlerinin 3/4’ü nakit para ile gerçekleştiği düşünülebilir ve bu durumda ku = 3 olacaktır.

(Ilgın, 1999: 147-148; Kök ve Şapçı, 2006: 14). Esnetilmiş bu varsayımlar altında kayıt dışı ekonomi geliştirilmiş parasal yönteme göre düzenlen aşa-ğıdaki formül ile tahmin edilebilir:

Yu = (1/β)Yr[(ku+1)(C-krD)] / [(kr+1)(kuD-C)]

ku: Kayıt dışı ekonomide nakit para (Cu) / vadesizi mevduat (Du) ora-nını göstermektedir. Bu denklemdeki β katsayısı yukarıda da belirtildiği gibi kayıtlı ekonomideki paranın dolaşım hızının, kayıt dışı ekonomideki paranın dolaşım hızına oranını göstermektedir. Bu durumda β = vr/vs ol-maktadır. Yukarıdaki ikinci varsayım gereği buradaki β = 1 olmaktadır.

Kayıtlı ekonomideki paranın dolanım hızı ise vr = Yr / (Cr+Dr) şeklinde hesaplanır. Bunun sonucunda β = 1 olması durumunda kayıt dışı ekono-miyi tahmin etme imkânı veren yukarıdaki formül aşağıdaki gibi şekilde düzenlenebilir (Akalın ve Kesikoğlu, 2007: 77-79):

Yu = Yr[(ku+1)(C-krD)] / [(kr+1)(kuD-C)]

Basit ve geliştirilmiş parasal oran yöntemiyle (ku =2 ve ku = 3) Türki-ye ekonomisinde kayıt dışı ekonominin boyutları için elde edilen bulgular aşağıdaki Şekil 1’de yer almaktadır.

5.2. İşlem Hacmi Yaklaşımı (Transaction Approach)

İşlem hacmi yaklaşımı, Feige (1979) tarafından geliştirilmiştir (Sch-neider ve Enste, 2004: 18). Feige (1979) bu yaklaşımı kullanarak ABD ekonomisinde kayıt dışı faaliyetlerin boyutlarını tahmin etmiştir (Frey ve Pommerehne, 1984: 11). Feige (1979) bu yaklaşımda bir ekonomide kayıt dışı faaliyetlerin zaman içerisindeki gelişimlerini gözlemleyebilmek için Fisher’in miktar teorisinden yararlanmaktadır (Işık ve Acar, 2003: 125).

Bunun nedeni de Feige (1979)’ye göre zaman içerisinde, işlem hacmi ile kayıtlı GSYİH arasında sabit bir ilişki olduğunu varsaymasıdır (Schneider ve Enste, 2004: 18). Bu yaklaşımda hem kayıtlı ekonomide hem de kayıt dışı ekonomide nakit para kullanımı varsayımı geçerli olmakla birlikte çek ve senet gibi işlemler de dikkate alınmaktadır. Yine bu yaklaşımda paranın

dolanım hızı her iki sektörde de aynı olduğu varsayımı geçerlidir (Frey ve Pommerehne, 1984: 11; Işık ve Acar, 2003: 125; Akalın ve Keskinoğlu, 2007: 7). Bu yöntemde Fisher’in MxV = pxT miktar teoremi denklemi kullanılmaktadır. Bu denklemde M para miktarını, V paranın dolanım hı-zını, T işlem hacmini ve p fiyat seviyesini göstermektedir. İşlem hacmi yaklaşımında, bir ekonomideki toplam para stoku hem kayıtlı hem de kayıt dışı sektörlerdeki toplam gerçekleşen işlemlerin bir göstergesini vermek-tedir. Bu bağlamda miktar teorisi çerçevesinde fiyatlar genel seviyesi sabit olarak alınırsa, GSYİH paranın dolanım hızı ile toplam para stokunun çar-pımına eşit olacaktır (Y = MxV). Dolayısıyla bu yöntemde, toplam işlem hacminin (pxT) GSYİH’ye oranı sabit olduğu biliniyorsa, o yıla ait GSYİH hesaplanabilir. Bu durumda da Feige (1979) sabit oran yaklaşımında oldu-ğu gibi kayıt dışı faaliyetlerin olmadığı bir temel yıl varsayımı yapmak-ta ve bu şekilde işlem hacminin (pxT) toplam nominal (kayıtlı+kayıtdışı) GSYİH’ye oranı hesaplanır ve bu oran kayıt dışı ekonominin olmadığı dönemlerde zaman içerisinde sabit olacaktır. Dolayısıyla bu yaklaşımda, toplam nominal GSYİH toplam işlemler hacmi ile ilişkilendirilerek, kayıt dışı ekonomi, hesaplanan kayıtlı GSYİH’nin toplam GSYİH’den çıkartı-larak hesaplanabilir (Frey ve Pommerehne, 1984: 11; Feige, 1979: 7-8;

Schneider ve Enste, 2004: 18).

Şekil 1: Basit ve Genişletilmiş Parasal Oran Yöntemleri ile Kayıt Dışı Ekonominin Boyutları (%)1

Yukarıdaki şekilde parasal oran ve işlem hacmi yöntemleri ile Türki-ye’de kayıt dışı ekonomi boyutlarının GSYİH’ye oranı gösterilmektedir.

Bu yöntemde k = C/D oranının en düşüşk çıktığı yıl genel olarak kayıt dışı faaliyetlerin sıfır yani olmadığı varsayılır. Elde edilen bulgulara göre 1986

1 İşlem hacmi ile yapılan tahmin ile basit parasal oran yöntemi ile yapılan tahmin aynı sonuçları vermektedir. Bknz Özsoylu, 1996.

yılında kayıt dışı faaliyetlerin gerçekleşmediği varsayılır. Hem basit hem de geliştirlmiş parasal yöntmelerle elde dilen bulgular farklılık gösterse de dönem boyunca kayıt dışı ekonomi boyutlarının aynı eğilim içerisinde ol-duğu görülmektedir. Buna göre 1986-1995 yılları arasında hızlı yükselmiş ve kayıt dışı ekonominin boyutları yaklaşık %130 civarında olduğu görül-mektedir. 1996’da düşmeye başlayan bu oran 2005 yılına kadar dalgalı bir eğilim içerisinde ve 2006 yılında en yüksek seviyeye çıktığı görülmekte-dir. 2006’dan sonra düşmeye başlayan kayıt dışı faaliyetler 2017’den son-ra tekson-rar hafif bir artış eğiliminde olduğu söylenebilir. Analizlerden elde edilen bulgulara göre, Türkiye ekonomisinde kayıt dışı ekonomi boyutla-rı dalgalı bir seyir izlediği söylenebilir. Eğim çizigisine bakıldığı zaman 1986-2018 dönemleri arasında kayıt dışı ekonominin artış eğiliminde ol-duğu görülebilmektedir.

5.3. Ekonometrik Yaklaşım (Economtric Approach)

Para talebi yaklaşımı olarak da bilinen ekonometrik yaklaşım ilk olarak Cagan (1958) 1919-1955 dönemleri arasında ABD’de vergi baskısı ile para talebi arasındaki korelasyonu incelemek amacıyla kullanılmıştır (Çetintaş ve Vergil, 2003: 22). Daha sonra Guttman (1977), istatistiksel prosedürler göz ardı edilerek, 1937-1955 dönemleri arasında ABD’de mevduat talebi ve para talebi arasındaki oransal ilişkiyi incelenmiştir (Schneider ve Enste, 2004: 19). Hem Cagan (1958) hem de Guttman (1977)’nın çalışmaların-dan ekonometrik bir yöntem kullandıkları söylenemez. Bu anlamda Tanzi (1980), Cagan (1958)’nın çalışmasına dayanarak ekonometirk yaklaşımı geliştirmiştir (Ahumada, Alvaredo & Canavese, 2007: 364-365). Tanzi (1980) bu yöntemi kullanarak 1929-1980 dönemleri arasında ABD’de yıt dışı ekonominin boyutlarını analiz etmiştir. Yine bu yaklaşımda da ka-yıt dışı sektörde gerçekleşen faaliyetlerde nakit para kullanıldığı varsayı-mı geçerlidir. Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerde meydana gelecek bir artış nakit para talebinin artmasına neden olacaktır. Bu yaklaşım, para talebinin gelir vergilerine duyarlılığını hesaplayarak kayıt dışı ekonomide kullanılan para miktarını tahmin edilmesine dayanır (Schneider ve Enste, 2004: 19;

Çetintaş ve Vergil, 2003: 22).

Tanzi (1980) geliştirmiş olduğu nakit para talebi denklemini, aşağıda-ki gibi düzenleyerek Türaşağıda-kiye’de belirli bir dönemde kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin boyutları tahmin edilebilir:

Model 1: lnrC1t = β0 + β1lnrYt + β2lnTRt + β3lnIt + β4lnPt t; (β1, β2˃ 0 ve β3, β4 ˂ 0)

Bu denklemde;

rC: Dolaşımdaki reel para miktarı rY: Kişi başına düşen reel gelir,

TR: Vergi gelirlerinin GSYİH’ye oranı, I: Mevduat faiz oranları,