• Sonuç bulunamadı

Sağlık Sektöründeki Hizmet Dönüşümü

SÜRECİNDE KAMU YÖNETİMİNİN DİJİTAL GÜCÜ VE HİZMET SUNUMUNUN

4.TÜRK KAMU YÖNETİMİNİN PANDEMİ SÜRECİNDEKİ HİZMET SUNUMU VE HİZMET

4.2. Dijitalleşme ve Türkiye

4.2.1. Sağlık Sektöründeki Hizmet Dönüşümü

Sağlık sektörü tartışmasız en önemli hizmet sektörlerinden biridir.

Salgın nedeniyle önemi daha da artan sağlık sektörü pek çok alanıyla diji-talleşmiş durumdadır. Bilgisayar temelli hizmetlerin yanında, mobil cihaz-larla sunulan hizmetler bireylerin hayatlarını kolaylaştırmaktadır. Mobil sağlık uygulamalarının; mobil cihaz kullanımlarının bu kadar artması ve mobil teknolojilerin sağladığı imkânlar göz önüne alındığında, esnek ve yüksek fayda sağlayan hizmetlerin yüksek kalitede ve düşük maliyetle sunulmasında önemli bir yere sahip olduğu ifade edilebilir. Bununla bir-likte özellikle son dönemde daha fazla önemi artan telesağlık hizmetleri sağlık sektöründeki dijitalleşmenin önemli örneklerindendir. Telesağlık

hizmetleri, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağlık hizmetlerinde kulla-nılması yani sağlık hizmetlerinin bu teknolojiler ile ulaştırılmasını ifade etmektedir (Kahraman, 2020). Telesağlık hizmetleri, çevresel ya da biyo-lojik tehditler söz konusu olduğunda önemli bir yere sahip olmaktadırlar (Kahraman, 2020). Telesağlık hizmetlerinin farklı alt dalları mevcuttur.

Telerehabilitasyon, telesağlık hizmetlerinin önemli bir alt dalıdır. Tele-rehabilitasyon, rehabilitasyonun bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde zamandan, mekândan bağımsız olarak ve özellikle maliyet engellerinin azaltılarak ya da ortadan kaldırılarak sunulmasını ifade etmektedir. Çeşitli nedenlerle hizmet almakta sorun yaşayan kişilerin hizmet almalarını ko-laylaştırmaktadır. Özellikle günümüzde yaşanan salgın nedeniyle rehabili-tasyon merkezlerine gidilemediği durumlarda telerehabilirehabili-tasyon kurtarıcı olmaktadır. Bu hizmetler tek başına etkili olabilirken, mevcut rehabilisyon hizmetlerinin kalitesini arttırmak ya da tamamlayıcı olmak şeklinde de söz konusu olabilmektedir. Telesağlık hizmetlerinin geçmişi daha eskilere da-yanırken telerehabilitasyon hizmetleri nispeten yenidir. Telerehabilisyon hizmetleri, video-konferans, sensör teknolojileri, hasta geri bildirimli/bil-dirimsiz arttırılmış sanal gerçeklik sistemleriyle sunulmaktadır.

Türkiye’de sağlık sektöründeki dijitalleşme pek çok diğer alandaki gibi salgın öncesinde de söz konusuydu. E-nabız, merkezi hekim randevu sistemi (MHRS) gibi sistemlerle vatandaşlar telefonlarından, bilgisayar-larından iş ve işlemleri gerçekleştirebilmektedirler. E-nabız uygulaması, bireylerin ve sağlık çalışanlarının sağlık kuruluşlarından elde edilen ve-rilere bilgisayar, cep telefonu, tablet gibi araçlarla ulaşmalarını sağlayan bir uygulamadır. Bu uygulamada kişilerin hastalık ve hastane geçmişlerine ilişkin hemen hemen tüm bilgiler yer almaktadır. MHRS ise kişilerin sağ-lık kuruluşlarına gitmeden istedikleri hekimden randevu almalarını sağla-yan bir uygulamadır. Kişiler web üzerinden bu işlemi yapabilecekleri gibi Alo182’yi arayarak da randevularını alabilmektedirler (Uysal ve Ulusinan, 2020). E-devletteki uygulamalar dışında salgınla birlikte yeni uygulamalar da söz konusu olmuştur. Koronavirüs web sitesi bunlardan biridir. Site, Sağlık Bakanlığınca hazırlanmıştır. Bu sitede koronavirüse ilişkin hemen hemen tüm bilgiler yer almaktadır. Sitede koronavirüs nedir, tedavi, reh-ber, sunumlar, algoritmalar, vaka sorgulama kılavuzu, laboratuvar liste-si gibi bilgilerin yanında virüse ilişkin yayınlar, günlük tablolar ve genel durum da yer almaktadır (https://covid19.saglik.gov.tr/, 20.09.2020). Bu site sayesinde vatandaşlar virüse ilişkin bilgilere ve merak ettiklerine ra-hatlıkla ulaşabilmektedirler. Ayrıca yine Bakanlık bünyesindeki korona-onlem.saglik.gov.tr adresiyle de vatandaşlar hastalık risklerini öğrenebil-mektedirler. Makine öğrenme algoritması ile vatandaşlara çeşitli sorular yöneltilmekte ve alınan cevaplar doğrultusunda sistem bireylere bir ön değerlendirme raporu sunmakta ve riskin yüksek olması durumunda sağlık

kuruluşlarına başvurulması tavsiye edilmektedir (https://www.saglik.gov.

tr/, 20.09.2020).

Diğer bir yeni hizmet ALO 184 SABİM Korona Danışma Hattıdır.

Bu hat, virüsle ilgili olarak vatandaşların bilgi aldıkları ve risk durumla-rını öğrenebildikleri bir hizmettir. SABİM 184, 2004 yılından beri hizmet veren bir hat olmakla birlikte salgınla beraber virüse ilişkin bir hat haline dönüştürülmüştür (https://www.trthaber.com/, 20.09.2020). Vatandaşların yoğun şekilde yararlandıkları bir hizmettir. SABİM 184 Whatsapp Da-nışma Hattı ise, Sağlık Bakanlığının Facebook ve Whatsapp ile işbirliği yaptığı bir dijital uygulamadır. Bu uygulama ile vatandaşlar belirtilen nu-maradan ilgili kişilere ulaşmakta, virüse ilişkin doğru bilgiler elde etmekte ve riskli kişilerin ne yapmaları gerektiğini öğrenebilmektedirler (Aldemir ve Avşar, 2020).

“Hayat Eve Sığar” Sağlık Bakanlığının salgınla birlikte uygulamaya koyduğu mobil bir hizmettir. Bu uygulama hasta takibini sağladığı gibi aynı zamanda hastane, eczane, marketler gibi yerlerin adres bilgilerini de sağlamaktadır. Ayrıca “Hayat Eve Sığar” uygulaması ile bölgeler bazında risk haritaları çıkarılmakta ve sağlıklı bireylerin nerelerden uzak durmaları gerektiği, riskli kişilerle temas kurulup kurulmadığı belirlenebilmektedir (Akkurt, 2020, Akman ve Mercan, 2020).

Sağlık alanındaki diğer bir yenilik telerehabilitasyonunun kullanılır hale gelmesidir. Türkiye’de telerehabilisyon çalışmaları sınırlıdır ve bu konuda nispeten geri kalmıştır denilebilir. Ancak COVID-19 pandemi döneminde özellikle sosyal medyada video-konferans sistemleri kullanıla-rak bireysel ya da grup bazlı egzersiz yaklaşımlarının yaygınlık kazandığı görülmektedir. Bu durum da Türkiye’de telerehabilitasyon farkındalığının arttığının bir işaretidir (Kahraman, 2020).

Salgın döneminde sunulan bir diğer hizmet, Alo Psikososyal Destek Hattıdır. Psikososyal danışmanlık, bireylerin kaynaklara yönlendirilmesin-de, vaka takiplerinyönlendirilmesin-de, acil çağrılara cevap vermede önemli bir müdahale aracı olmaktadır (Tekindal vd., 2020). Kamusal olarak bu hizmetin sunul-masının yanı sıra Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği İzmir Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları İzmir Şubesi, Türkiye Genç ve Çocuk Psikiyatrisi Derneği ve Psikiyatri Hemşireleri Derneklerinin gönüllü katılımcıları sayesinde Korona Virüs Enfeksiyonu Online Ruhsal Destek Programı oluşturulmuştur (Tekindal vd., 2020). Bu program özellikle 65 yaş üstü bireylere yönelik olarak ve bu kişilerin iyi hallerinin arttırılması amacını taşımaktadır. Online psikolo-jik destek salgın öncesi dönemde de söz konusudur ancak salgınla birlik-te daha fazla başvurulan bir yol olmuştur. Bireyler hasta olma korkusunu besleyebilecek hastanelere, muayenehanelere gitmek zorunda kalmadan

psikolojik destek almaktadır. Bununla birlikte virüs de insan psikoloji üze-rinde olumsuz etkiler yaratmaktadır ve bundan korunmak için de insanlar online psikolojik destekler almaktadırlar. Tabi olumlu yanları bulunduğu gibi danışan kişiye ilişkin olarak yeterince bilgi edinilememesi ve bu ne-denle de desteğin etkinliği konularında yetersizlikler gibi olumsuz yönleri de söz konusu olabilmektedir(Aktürk, 2020).

Yukarıda ifade edilenlere ek olarak salgın döneminde sosyal medya mecralarının da daha aktif bir şekilde kullanıldığı, vatandaşların bu mec-ralarda bilgilendirildiği, salgına ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı görül-mektedir.

Türkiye’de salgın döneminde sağlık sektöründe bir hayli yenilik söz konusu olmuştur. Dijitalleşme daha fazla ön plana çıkmış ve sunulan hiz-metlerin dijital hizmet niteliğinde olmasına özen gösterilmiştir. Bu yenilik-lerle vatandaşlar evlerinde kalarak pek çok hizmetten yararlanmaya devam edebilmişlerdir. Kamunun önemli sorumluluklarından biri olan sağlık hiz-meti dijital olanaklardan yararlanılarak kesintisiz ve güvenli bir biçimde sunulmuş ve pandeminin etkisi kırılmaya çalışılmıştır.