• Sonuç bulunamadı

Arjantin ve Bangladeş’in Kalkınmacı Merkez Bankacılığı Uy- Uy-gulamaları

KALKINMACI MERKEZ BANKACILIĞI YAKLAŞIMI: ARJANTİN VE BANGLADEŞ

4. Arjantin ve Bangladeş’in Kalkınmacı Merkez Bankacılığı Uy- Uy-gulamaları

Modern anlamda uygulamaya çalışılan kalkınmacı merkez bankacılı-ğının kökenlerinin geçmişe dayandığı, geçmişte farklı birçok örneğinin uy-gulandığı vurgulanmakta ve Neoliberal politikalara alternatif olarak sunul-maktadır. Kalkınmacı merkez bankacılığının gerçekte bir alternatif olup olamayacağının ön işaretlerinin belirlenebilmesi açısından, bu yaklaşımın benzer özellikler sergilediği öne sürülen dönemlerin ekonomik açıdan ana-liz edilmesi büyük önem taşımaktadır. Kalkınmacı merkez bankacılığının ilk uygulamalarının Arjantin ve Bangladeş’te hayata geçirilmiştir. Bu çer-çevede Arjantin ve Bangladeş’in kalkınmacı merkez bankası uygulamala-rının sonuçlauygulamala-rının analiz edilebilmesi için 2012 öncesi ve sonrası şeklinde temel makroekonomik değişkenler sınıflandırılmıştır. Arjantin’in işsizlik, doğrudan yabancı yatırımlar net girişler ve kişi başına düşen milli artışları mukayeseli olarak Grafik 5’te gösterilmektedir.

Grafik 5. Arjantin’in İşsizlik, DYY Net Girişler ve Kişi Başına Düşen GSYİH Gelişimi

Kaynak: (Worldbank, 2020).

Grafik 5 incelendiğinde, 1980-2012 döneminde diğer bir ifade ile Ne-oliberal uygulamaların etkin olduğu dönemde, 1990’lı yıllarda aşırı şekilde yükselen işsizlik oranlarının 2000’li yılların başından 2012 yılına doğru kademeli olarak azaldığı görülmektedir. Kalkınmacı merkez bankacılığı uygulamalarının başladığı 2012 yılında % 7,22 olan işsizliğin 2019 yılında

% 9,79’a yükselmiştir. Aynı zamanda 2000’li yıllarda kişi başına düşen mili gelir 2008 krizi haricinde pozitif seyrederken, 2012 yılından itibaren istikrarsız ve negatif bir görünüm sergilemektedir. Doğrudan yabancı ya-tırımların net girişlerinin 2012-2019 döneminde azaldığı anlaşılmaktadır.

Arjantin özelinde ele alınan kalkınmacı merkez bankacılığı yaklaşımının ülkelerin büyümesinde ve kalkınmasında önemli yeri olan işsizlik, kişi ba-şına düşen milli gelir ve doğrudan yabancı yatırımlar açısından beklenilen başarıyı gösteremediği görülmektedir.

Kalkınmacı merkez bankacılığının bir diğer önemli uygulayıcısı olan Bangladeş’in işsizlik, kişi başına düşen milli gelir ve doğrudan yabancı yatırımlar net girişler Grafik 6’da gösterilmektedir.

Grafik 6. Bangladeş’in İşsizlik, DYY Net Girişler ve Kişi Başına Düşen GSYİH Gelişimi

Kaynak: (Worldbank, 2020).

Grafik 6 incelendiğinde, Bangladeş’in 2008 krizinden sonra kişi başı-na düşen GSYİH artışlarında önemli gelişmeler kaydettiği, işsizliğin 2010 yılından sonra artmasına rağmen ılımlı da olsa bir azalma yaşandığı görül-mektedir. Ancak ülkeye gelen DYY net girişlerin azaldığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca Bangladeş’in 2009 yılından itibaren kalkınmacı merkez bankacılığı politikaları izlediği göz önüne alındığında ekonomik büyümede başarılı bir durum söz konusu iken diğer değişkenlerde aynı başarının sürdürülemedi-ği görülmektedir. Arjantin ve Bangladeş’in dönemler itibariyle enflasyon artışları Tablo 3’te gösterilmektedir.

Tablo 3. Arjantin ve Bangladeş Enflasyon Artış Oranları (%)

Ülkeler 1987-2000

Dönemi 2001-2011 Dönemi 2012-2019 Dönemi

Arjantin 434,45 9,74 27,12*

Bangladeş 5,89 6,20** 6,75***

Dünya 6,84 4,22 2,32

* Arjantin’in 2014-2017 yılları arasındaki enflasyon artışlarına ulaşıla-mamasından dolayı bu yıllar arası hesaplamaya dâhil edilmemiştir.

** Bangladeş’in kalkınmacı merkez bankacılığı uygulamalarının baş-langıç yılı olarak 2009 kabul edilmesinden dolayı bu dönem 2001-20008 yıllarını kapsayan dönemin ortalamasını göstermektedir.

** *Bangladeş’in kalkınmacı merkez bankacılığı uygulamalarının baş-langıç yılı olarak 2009 kabul edilmesinden dolayı bu dönem 2009-2019 yıllarını kapsayan dönemin ortalamasını göstermektedir.

Kaynak: (Worldbank, 2020).

Arjantin ve Bangladeş’in enflasyon ile mücadele performanslarına ba-kıldığında, Arjantin’de 2001-2011 dönemi ortalaması olarak yakalanan tek haneli enflasyon artış oranlarının, 2012-2019 döneminde sürdürülemediği ve dönem ortalaması olarak % 27,12 yıllık artış oranlarına çıkıldığı görül-mektedir. Arjantin’in kalkınmacı merkez bankacılığı uygulamasına geçtiği 2012-2019 döneminde dünya ortalamasının yaklaşık 11 katı iken, bu oran 2001-2011 döneminde 2 katıdır. Arjantin’in uygulamaya koymuş olduğu kalkınmacı uygulamalarının enflasyon ile mücadelede açısından bir önceki dönemle karşılaştırıldığında başarısız olduğu görülmektedir. Bangladeş’in ise, 2001-2008 döneminde % 6,20 olan ortalama yıllık enflasyon oranları, 2009-2019 döneminde % 6,75’e yükselmiştir. Dünya ortalamasının azaldı-ğı bu dönemde Bangladeş’in enflasyon oranlarının artış eğiliminde olması uygulanan politikaların yetersiz kaldığını göstermektedir. Enflasyon artış-larının her iki ülke özelinde de belirleyicilerinin detaylı bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Ancak çalışmanın kapsamı gereği detaylı incele-meye girilememekte, sadece uygulanan politikaların alternatif olmaktan uzak olduğu vurgusu yapılmaktadır.

Merkez bankalarına yüklenen çok sayıda amaç, merkez bankacılığını çok daha zor hale getirebilir ve özellikle bir yandan fiyat istikrarını ve fi-nansal istikrarı teşvik eden politikalar ile diğer yandan kalkınma arasında ters düşümler gözlemlenebilir. Bu zorlukların aşılmasında şu adımlar izle-nebilir (Dafe ve Volz, 2015:4):

- Öncelikle merkez bankasının hedeflerine bağlılığı vurgulanarak, politika kararlarının etkinliğinin ve hesap verebilirliğin sağlanması için şeffaflığın ve merkez bankası politika iletişiminin güçlendirilebilir.

- Merkez bankalarına kalkınmacı hedeflerin verilmesinin fiyat ve finansal istikrar için getirebileceği riskler göz önüne alındığında, proaktif olarak kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlayan merkez bankası müdahaleleri için net izleme ve değerlendirme mekanizmaları oluşturulabilir.

- Merkez bankası politikalarının, merkez bankasının kalkınmaya yönelik yetkisine açık sınırlar getirilmesinin yanında, sürdürülebilir kal-kınmayı teşvik etmeye yönelik daha geniş ve entegre bir kamu politikası-nın bir parçası olduğunu net bir şekilde vurgulanmalıdır.

Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere birçok ülkede merkez bankları her ne kadar yalnızca fiyat istikrarına ve finansal istikrara odak-lanmış gözükseler de belirli dönemler içerisinde ana hedeflerin yanına ülke gerçeklerine uygun ek hedefler koymaktadırlar. Ayrıca fiyat istikrarının ve finansal istikrarın sağlandığı dönemlerde maliye politikaları ile des-teklenmiş para politikalarının hem ülkelerin kalkınmasına hem de yatırım ortamının iyileştirilerek diğer makroekonomik sorunların üstesinden geli-nebilmesine önemli katkılar sunmaktadır. Merkez bankaları, ekonomilerin karşı karşıya olduğu büyük makroekonomik sorunlarla başa çıkmak için hükümet girişimlerinin bir parçası olarak önemli rol oynayabilirler (Eps-tein, 2005:6).

Sonuç ve Değerlendirme

Merkez bankaları, ülke ekonomilerinin en önemli aktörleri arasında yer almaktadır. Merkez bankaları kuruldukları günden bu güne çeşitli dö-nemlerden geçmiştir. 1980 sonrasındaki süreçte Neoliberal merkez ban-kacılığının en iyi uygulama olduğu savunulmuş ve geniş bir uygulama alanı oluşturulmuştur. 1980 sonrasında, Neoliberal merkez bankacılığı çerçevesinde fiyat istikrarının sağlanması amacıyla enflasyon oranlarının hedeflenmesine geçilmiş ve bu yaklaşım geniş uygulama alanı bulmuştur.

Ancak 2008 Küresel Finans Krizi’nin fiyat istikrarının sağlandığı bir or-tamda ortaya çıkması bu yaklaşımın yoğun bir şekilde eleştirilmesine yol açmıştır.

2008 krizinden sonra Neoliberal uygulamalara getirilen eleştiriler ne-ticesinde yeni para ve maliye politikaları tasarlanmaya başlanmıştır. Bu çerçevede ekonomik büyümeyi, istihdamı, yatırımı, finansal istikrarı ve yapısal dönüşümü aynı anda önemseyen yeni bir uygulama olarak kalkın-macı merkez bankacılığı yaklaşımı geliştirilmiştir. Bu yaklaşım ile merkez bankalarının ilk kuruldukları dönemde üstlenmiş oldukları kalkınmanın te-mel sorunları ile yeni bir bakış açısıyla tekrar ilgilenmesi gerekliliği vurgu-lanmaktadır. Bu çalışmada özellikle 2008 Küresel Finans Krizi’nin hemen arifesinde alternatif merkez bankacılığı olarak sunulan kalkınmacı merkez bankacılığı yaklaşımının gerçek anlamda alternatif bir uygulama olup ola-mayacağının analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda ön-celikle Neoliberal merkez bankacılığı yaklaşımının enflasyon, ekonomik büyüme ve işsizlik gibi temel makroekonomik değişkenler üzerindeki eko-nomik performansı analiz edilmiştir. Aynı zamanda 2009 yılında merkez bankası yasasında değişiklik yaparak kalkınmacı bir döneme geçiş yapan Bangladeş ve 2012 yılında kalkınmacı anlayışa geçiş yapan Arjantin’in temel makroekonomik performansları Neoliberal dönemle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Bu analizler neticesinde, enflasyon oranları açı-sından çalışmada ele alınan ülke gruplarında 1990’lı yılların ikinci yarısın-dan 2008 krizine kadar istikrarlı bir azalış görülmüştür. Özellikle yüksek

enflasyonla mücadele eden gelişmekte olan ülkelerde enflasyon oranları-nın düşürülmesinde önemli başarılar elde edilmiştir. Ülke gruplarıoranları-nın 2008 krizi döneminde bile, Ortadoğu ve Merkez Asya ülke grubu haricinde, tek haneli enflasyon rakamlarını sürdürdüğü görülmüştür. Ancak bu ülke gruplarında enflasyon oranları her ne kadar tek haneli olsa da enflasyon oranlarının azalışında istikrarsız bir yapı ortaya çıkmıştır.

Ülke gruplarının ekonomik büyüme oranlarındaki performanslarına bakıldığında, 2000’li yılların başından finans krizinin olduğu 2008 yılına kadar ılımlı da olsa artış gözlemlenmiştir. Ancak ekonomik büyüme oran-ları açısından derin bir kırılmanın yaşandığı 2008 yılından sonra kademeli olarak bir azalış göstermiştir. İşsizlik oranlarında ise, düşük ve orta gelirli ülke gruplarında 2008 krizi dâhil olmak üzere yatay bir seyir izlenmiştir.

Finans krizine ev sahipliği yapan ABD başta olmak üzere İngiltere, AB ve yüksek gelirli ülkelerin krizinden derin etkilendiği ve işsizlik oranlarının ciddi oranlarda arttığı görülmüştür. 2008 sonrasında çift haneli rakamlara çıkan işsizlik oranları 2019 yılına doğru tekrardan tek haneli rakamlara dönmüştür. Temel makroekonomik göstergeler açısından bakıldığında, bu tablolar, merkez bankalarının enflasyon hedeflemesi başta olmak üzere Neoliberal para politikası amaçlarının ve araçlarının dönemin ihtiyaçlarına ve gerekliliklerine göre yeniden yapılandırılması gerekliliğini ortaya koy-maktadır.

2008 krizinden sonra, Arjantin ve Bangladeş başta olmak üzere çeşitli ülkelerde kalkınmacı merkez bankacılığı uygulamalarına geçilmiştir. Ar-jantin’de kalkınmacı merkez bankacılığı uygulamalarının başladığı 2012 yılında % 7,22 olan işsizlik oranları, 2019 yılında % 9,79’a yükselmiştir.

Aynı zamanda 2000’li yıllarda kişi başına düşen mili gelir artış oranları, 2008 krizi haricinde, pozitif seyrederken, 2012 yılından itibaren istikrarsız ve negatif bir görünüm sergilemiştir. Doğrudan yabancı yatırımların net girişlerinin 2012-2019 döneminde azaldığı görülmüştür. Arjantin özelinde ele alınan kalkınmacı merkez bankacılığı yaklaşımının işsizlik, kişi başına düşen milli gelir ve doğrudan yabancı yatırımlar açısından beklenilen ba-şarıyı gösteremediği görülmektedir.

Bangladeş’in 2008 krizinden sonra kişi başına düşen GSYİH gelişi-minde önemli gelişmeler kaydettiği ve işsizliğin 2010 yılından sonra art-masına rağmen ılımlı da olsa bir azalma yaşandığı görülmüştür. Ancak ül-keye gelen DYY net girişlerin azaldığı anlaşılmıştır. Ayrıca Bangladeş’in 2009 yılından itibaren kalkınmacı merkez bankacılığı politikalarına geçiş yaptığı göz önüne alındığında, ekonomik büyümede başarılı bir durum söz konusu iken, diğer değişkenlerde aynı başarının sürdürülemediği görül-müştür. Arjantin’de 2001-2011 dönemi ortalaması olarak yakalanan tek haneli enflasyon artış oranlarının, 2012-2019 döneminde sürdürülemedi-ği ve dönem ortalaması olarak % 27,12 oranlarına çıkılmıştır. Arjantin’in

2012-2019 döneminde enflasyon oranları dünya ortalamasının yaklaşık 11 katı iken, bu oran 2001-2011 döneminde 2 katıdır. Arjantin’in uygulama-ya koymuş olduğu kalkınmacı uygulamaların enflasyon ile mücadelede bir önceki dönemle karşılaştırıldığında başarısız olduğu anlaşılmaktadır.

Bangladeş’in ise, 2001-2008 döneminde % 6,20 olan ortalama enflasyon artış oranları, 2009-2019 döneminde % 6,75’e yükselmiştir. Dünya ortala-masının azaldığı bu dönemde Bangladeş’in enflasyon oranlarının artış eği-liminde olması uygulanan politikaların yetersiz kaldığını göstermektedir.

Enflasyon artışlarının her iki ülke özelinde de belirleyicilerinin detaylı bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Ancak çalışmanın kapsamı gereği daha detaylı bir incelemeye girilememekte, sadece uygulanan politikaların alternatif olmaktan uzak olduğu vurgusu yapılabilmektedir.

Sonuç olarak, ekonomik kalkınma çok geniş anlam ve içerik barın-dırmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınmanın önünde, finansal derinliğin oluşturulamaması, parasal aktarım mekaniz-malarının zayıf olması, kurumlar arasındaki yönetişim, hesap verilebilir-lik, güven ve bağımsız hareket etme gibi unsurlar başta olmak üzere çeşitli yapısal ve kurumsal sorunlar bulunmaktadır. Bu temel yapısal sorunlar çö-züme kavuşturulmadan sadece merkez bankalarının yasalarının değiştirilip kalkınmacı bir vizyon çizilmesi merkez bankalarının bu sorunların üstesin-den gelebilmesi için yetersiz kalmaktadır. Ancak hükümetlerin ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesi adına bilinçli ve bütüncül bir bakış açısıyla geliştirmiş oldukları kamu politikalarının bir parçası ve destekçisi olarak merkez bankalarının ülkelerin kalkınmasına önemli katkılar sunabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

KAYNAKÇA

Akyazı, H. (2004). Enflasyon Hedeflemesi, Ülke Deneyimleri ve Türkiye’de Uygulanabilirliği. Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Aslan, H. (2009). Para Teorisi ve Politikası. Bursa: Alfa Aktüel.

Blanchard, O. (2012). Monetary Policy in the Wake of the Crisis. IMF Macro Conference. IMF Macro Conference. adresinden alındı

Dafe, F., & Volz, U. (2015). Financing Global Development: The Role of Central Banks. German Development Institute Briefing Paper 8.

Epstein, G. (2005). Central Banks as Agents of Economic Development. Polıtıcal Econom Y Research Instıtute Workıngpaper Serıes Number 104.

Epstein, G. (2009). Post-war Experiences with Developmental Central Banks:

The Good, the Bad and the Hopeful. Unıted Natıons Conference On Trade And Development G-24 Discussion Paper Series No. 54.

Epstein, G. (2013). Developmental Central Banking: Winning The Future By Updating A Page From The Past. Review of Keynesian Economics, Vol:1, No:3, 273–287.

Epstein, G. (2015). Development Central Banking: A Review Of İssues And Experiences. Employment Policy Department Employment Working Paper No. 182.

Goodhart, C. (2010). The Changing Role of Central Banks. BIS Working Papers, No 326.

Gray, S. (2006). Central Bankıng In Low Income Countrıes. Bank of England Handbooks in Central Banking Lecture Series No.5.

Habib, S. A. (2015). Financial Inclusion and Developmental Central Banking:

The Experience of Bangladesh. Bangladesh Journal of Political Economy, 139-150.

IMF. (2020, 12 03). World Economic Outlook Database 2020. International Financial Statistics: https://data.imf.org/regular.aspx?key=61545861 adresinden alındı

Krampf, A. (2010). Central Banking in a Developmental State: The Case of the Bank of Israel in the Postwar Period. Jerusalem Papers in Regulation &

Governance Working Paper No. 23.

Oktar, S., Akyazı, H. ve Üzar, U. (2017). Kalkınmacı Merkez Bankacılığı:

Türkiye İçin Alternatif Olabilir Mi? Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 39, Sayı: 1I, 577-600.

Özatay, F. (2015). Parasal İktisat Kuram ve Politika. Ankara: Efil Yayınevi.

TCMB. (2012). Merkez Bankası Bağımsızlığı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Bağımsızlığı. Ankara.

TCMB. (2020, 12 03). Genel Bakış. https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/

TR/TCMB+TR/Main+Menu/Banka+Hakkinda/Genel+Bakis adresinden alındı

Ünay, S. (2015). Türkiye’nin “Kalkınmacı Merkez Bankası” İhtiyacı. Seta Perspektif Sayı: 89.

Worldbank. (2020, 12 03). World Development Indicators. https://databank.

worldbank.org/source/world-development-indicators# adresinden alındı

Bölüm 50