• Sonuç bulunamadı

Spesifik faktör modeli (Ricardo-Viner-Jones modeli)

3. DIŞ TİCARET TEORİLERİ

3.2 Dış Ticaret Modellerinin Tarihsel Gelişimi

3.2.3 Neoklasik dış ticaret modelleri

3.2.3.2 Spesifik faktör modeli (Ricardo-Viner-Jones modeli)

Çok güçlü varsayımlara dayanan HOS modelinin gerçeklikten uzak bazı varsayımları zaman içerisinde, bu modelin ülke ekonomilerin karşı karşıya kaldıkları durumların açıklanmasında yetersiz kalmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, bu varsayımların

tutarlı bulguların olduğunu ortaya koymuştur. Brezilya gibi emek yoğun bir ülkenin, gelişmekte olan ülkelerle olan ticaretinde emek yoğun ihraç edeceği ve sermaye yoğun malları ithal edeceğini öngören HOS modelinin geçerli olduğu tespit edilmiştir. Choi (2003) ise çalışmasında çoklu malın söz konusu olduğu bir durumda HOS teoreminin çeşitli varsayımlarının ne şekilde etkileneceğini incelemiş ve Leontief paradoksunun geçerli olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Bu durumun nedeni olarak da, Leontief (1953) tarafından sınanan HOS modelinin iki mallı bir modele ilişkin sınama olması fakat gerçek dünyada çok mallı bir modelin söz konusu olması gösterilmiştir. Dolayısıyla Choi (2003)’e göre çok mallı bir ekonomide, Leontief paradoksu geçerliliğini yitirmektedir. Diğer yandan, Romalis (2004) ve Morrow (2008) HOS modelinin geçerli olduğuna dair bulgular elde etmişlerdir. Morrow (2008) çalışmasında yarı HOS modelini kurgulayarak, toplam faktör verimliliğinin de dikkate alınması durumunda HOS modelinin sonuçlarını irdelemiş ve toplam faktör verimliliğinin gözardı edildiği bir modelin sapmalı sonuçlar verebileceği bulgulanmıştır. Diğer çalışmalar için bakınız: Holden (1983), Clifton ve Meaxsen (1984), Hong (1987).

60 Bu çalışmaların bir kısmı Leontief paradoksunun varlığına ilişkin ampirik bulgular elde ederken,

(Japonya için:Tatemoto ve Ichimura (1959) , Kanada için: Wahl (1961), Hindistan için: Bharadwaj (1962), Güney Kore için, Hong (1975), Trefler (1993)) , diğer bir kısmı ise bu paradoksun olmadığına dair (Doğu Almanya için: Stolper ve Roskamp (1961), Çekoslavakya ve Macaristan için: Benácek (1989)) bulgular elde etmişlerdir.

61

Leamer (1980) çalışmasında Leontief paradoksunun verilerinin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Leamer (1980)’e göre aslında Amerika’nın net ihracatı hem emek hem de sermaye yoğun mallardan oluşmaktadır. Bu tarz bir durumda, faktör donatımı teorisinin doğru bir biçimde test edilebilmesi için tüketimdeki çalışan birey başına sermaye bileşeninin (emek-sermaye oranının) karşılaştırılması gerektiğini belirtmiştir. Bu şekilde, 1947 yılındaki veri ile inceleme gerçekleştiren, Leamer (1980), Amerika’nın bol olarak sermayeye sahip olduğunu ve sermaye yoğun malları ihraç ettiğini tespit etmiştir. Bu şekildeki bir yaklaşım ile HOS modelinin geçerli olduğunu savunmuştur. Casas ve Choi (1985) çalışmalarında Leontief paradoksunun geçerli olup olmadığı teorik model kapsamında incelemişler ve paradoksun varlığına (ya da yokluğuna) dair net bir sonuç elde edememişlerdir. Detaylı açıklamalar için bakınız: Leamer (1980), Brecher ve Choudhri (1982), Casas ve Choi (1985), Heravi (1986), Trefler (1993), Helpman (1999), Kwok ve Yu (2005).

62 Bu eleştirilerden bazıları şu şekildedir: Öncelikle bu çalışmanın yapıldığı yıl olan 1947 yılının

savaşın yılının hemen sonrasında olması nedeniyle bu durumun elde edilen sonuçların güvenirliliğini sarstığı belirtilmiştir. Bu eleştiriye karşın Leontief (1959) çalışmasını tekrarlamış ve 1951 yılı verileri ile incelemesini gerçekleştirmiştir. Fakat elde edilen bu yeni bulgular, ithalattaki göreceli olarak yüksek sermaye yoğunluğunun azaldığı fakat yine de paradoksun ortadan kalkmadığını göstermektedir. Diğer yandan, hesaplama yöntemine ilişkin bazı eleştiriler getirilmiştir. Örneğin, sermaye katsayılarının çok güvenilir olmadığı, tarımda bu katsayıların çok yüksek ama ticaret kesiminde ise çok düşük olduğu belirtilmiştir.

bazıları çeşitli araştırmacılar tarafından gerçek dünya ekonomileri ile uyumlu olacak şekilde geliştirilmiştir.

HOS teorisinin sahip olduğu varsayımlardan biri hem emek hem de sermaye üretim faktörlerinin sektörler arasında tam hareketliliğe sahip olduğudur63. Bu varsayımın gerçek ekonomilerde geçerli olamayacağı tezi ile birlikte, spesifik faktör teorisi ilk olarak Viner (1931) tarafından, Ricardo Modelinin geliştirilmesi ile ortaya konmuştur. Bu teori ardından, Jones (1971) ve Samuelson (1971a, 1971b) tarafından geliştirilmiş ve Mussa (1974) tarafından da grafikselleştirilmiştir.

Ricardo-Viner-Jones Modelinin Varsayımları

Bu teori, en azından kısa dönemde üretim faktörlerinin tümünün tam hareketliliğe sahip olamayacağını belirtmektedir64. Bu nedenle Jones (1971) tarafından iki mallı- üç faktörlü bir model tanımlanmıştır. Jones (1971)’un kast ettiği üç üretim faktörü emek, birinci malın ve ikinci malın üretiminde kullanılan sermayedir. Dolayısıyla, bu modele göre, üretim faktörlerinden biri olan sermaye belirli bir sektör için “spesifik” bir özellik göstermektedir. Bu spesifik faktör belirli bir sektöre ait olduğu için, ekonomik koşullarda yaşanan herhangi bir değişime karşın sektörler arasında hareketsiz kalmaktadır65.

Bu modelde, HOS modelinde olduğu gibi, iki üretim faktörlü, iki sektörlü ve iki malın üretildiği tam rekabet koşullarının geçerli olduğu bir ekonomi olduğu varsayılmıştır. Bu üretim faktörlerinden sermayenin sektör özellikli olduğu için

63

Bu varsayıma göre, her iki üretim faktörü de iki sektörlü ve iki ülkeli bir teorik yapı içerisinde, herhangi bir maliyete neden olmaksızın sektörler arasında transfer edilebilmektedir. Açıkçası bu varsayım gerçeklikten uzak bir varsayımdır. Zira gerçek ekonomilerde, emek ve sermaye gibi üretim faktörleri çeşitli nedenlerden dolayı sektörler arasında tam hareketliliğe sahip olamayabilmektedirler. Bunun altında yatan nedenler ileride daha detaylı olarak belirtilecek olmasına rağmen, kısaca örnek vermek gerekirse, kısa bir dönem içerisinde vasıflı emek sahibi bir tekstil işçisinin bulduğu sektörden farklı bir alanda çalışan bir diğer sektörde hemen iş bulması güç olabilmektedir.

64

Literatürde yer alan çalışmalar, üretim faktörlerinin hareketliliklerini kısa, orta ve uzun dönem ayrımları ile tanımlamışlardır. Fakat kısa, orta ve uzun dönem ifadeleri ile kast edilen zaman dilimi net bir süreyi ifade etmekten çok üretim faktörünün kendi özelliğine ve zaman gibi diğer bazı faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Belirli bir zaman süresi sonunda, bütün üretim faktörlerinin tam hareketliliğe sahip olacağı düşünülmektedir. Bu nedenle, ekonomideki değişime tepki olarak üretim faktörlerinin hemen cevap veremeyecekleri, buna karşın belirli bir sürenin ardından üretim faktörlerinin kendilerini yeni duruma uyarlayacakları ve hareketliliğe sahip olacakları düşünülmektedir.

65

Üretim faktörlerinin hareketsiz olmasının çeşitli nedenleri söz konusudur. Örneğin, emek özel olarak eğitilmiş veya sermaye özel olarak tasarlanmış olabilmektedir. Bu tarz durumlarda bu üretim faktörlerinin sektörler arasında hareketliliğe sahip olması mümkün olamamakta veya en azından belirli bir uyarlama maliyetine katlanarak sağlanabilmektedir. Uyarlama sürecinin belirli bir zaman alacağı çeşitli çalışmalarda ortaya konmuştur. Örneğin, Mussa (1978) çalışmasında sermayenin yeniden dağıtılmasının zamanlaması ve hızının yeniden dağıtım maliyetlerine, fiyat beklentilerine bağlı olduğunu göstermiştir.

tamamen hareketsiz olmasına karşın, emeğin her iki sektör arasında herhangi bir maliyete neden olmaksızın hareket edebildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, iki sektördeki sermayenin birbirinden farklılaşacağı ve birbirini ikame edemeyeceği bu nedenle de aslında iki üretim faktörü değil üç üretim faktörü olduğunun düşünülebileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, RVJ modelinde kısa dönemde ekonomide yaşanan bir değişim neticesinde emeğin sektörler arasındaki yeniden dağıtımının gerçekleşebileceği fakat buna karşın, her bir sektördeki sermayenin sabit olacağı için sektörler arasında sermaye fiyatında farklılaşma yaşanacağı belirtilmiştir66. Bu yaklaşım nedeniyle, her iki üretim faktörünün de tam hareketli olduğunu varsayan HOS modelinin sadece uzun dönemdeki dengeyi gösterdiği belirtilmiştir67.

Dolayısıyla aslında RVJ modelinin, hareketsiz faktör modeli68 ile Heckscher-Ohlin- Samuelson modeli arasında yer alan bir model olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır. Hareketsiz faktör modelinde bütün üretim faktörleri hareketsiz olduğundan sektörler arasında yeniden dağıtımları söz konusu olamamaktadır. Buna karşın ise, bir diğer uç noktada HOS modeli yer almaktadır. Bu modele göre ise, her

66 Diğer bir ifade ile, literatürde Ricardo-Viner-Jones modeli olarak tanımlanan spesifik faktör modeli,

emeğin homojen olduğunu, sermayenin ise sektör özellikli olduğunu varsaymaktadır. 67

Literatürde iki üretim faktöründen sermayenin spesifik faktör olduğunu belirten çalışmalar oldukça yaygındır. Neary (1978) çalışmasında, küçük açık bir ekonomide kısa dönemde spesifik bir faktör olan sermayenin kısa belirli bir süre zarfı sonunda HOS modeline yakınsayarak uzun dönemde hareketli bir üretim faktörü olacağını tartışmıştır. Böylelikle çalışmasında kısa ve uzun dönem bağlantılarını incelemiştir. Benzer şekilde, Haberler (1936) de kısa ve uzun dönem ayrımına giderek, kısa dönemde üretim faktörlerinin çoğunun spesifik olacağını belirtmiştir. Aslında Stolper-Samuelson (1941) çalışmalarında spesifik faktörlerinin olası önemlerini belirtmekle beraber, makalelerindeki analizlerine bu tarz faktörleri katmamışlardır. Mussa (1974) çalışmasında kısa dönem ve uzun dönem ayrımına giderek, basit bir iki mallı bir ekonomi için iki model kurgulamıştır. Birinci modelinde, sermayenin her bir sektörde spesifik olduğu varsayımı yapılmıştır. İkinci modelde ise, sermayenin yarı sabit bir faktör olduğu düşünülerek, kısa dönemde hareketsiz, uzun dönemde hareketli olduğu varsayılmıştır. Bu varsayımlar eşliğinde her iki model için göreli mal fiyatlarındaki değişimin gelirin dağıtılması üzerine etkilerini incelemiştir. Mussa (1974) bu çalışmasında model sonuçlarının incelenmesine olanak tanıyan grafiksel gösterim sunmuştur. Bu grafiksek gösterim uluslararası iktisat ile ilgili ders kitaplarının çoğunda yer almaktadır. Mayer (1974) de Mussa (1974) çalışmasına benzer olarak, küçük bir açık ekonominin kısa ve uzun dönemli denge durumlarını incelemiştir. Fiyat değişimleri ve emek donanımındaki değişimlerin sonucundaki kısa dönemli denge ve uzun dönemdeki uyarlanma süreci sonucundaki dengeyi teorik olarak modellemiştir.

68

Hareketsiz faktör modeli, Ricardo modelindeki varsayımlardan birinin değiştirilmesi ile oluşturulan bir modeldir. Bu teorik modelde, Ricardo modelinde olduğu gibi tam rekabet piyasası altında iki sektörlü ve iki malın üretildiği bir piyasa varsayılmaktadır. Bu piyasada tüketiciler iki malı kullanarak faydalarını maksimize etmektedirler. Buna ek olarak bu modelde, talebin homotetik olduğu varsayılmaktadır. Ricardo modelinden ayrıldığı yönü ise, tek üretim faktörü olan emeğin bulduğu sektör özellikli olması, sektörler arasında hareketliliğe sahip olmadığının varsayılmasıdır. Böylelikle, emeğin iki farklı emek türü oldukları ve sektörler arasında hareket edemedikleri düşünülmektedir. Emeğin hareketsiz olduğu varsayımı nedeniyle bu modelin kısa dönemli bir model olduğu düşünülmektedir. Burada, kısa dönem bütün üretim faktörlerinin sektörler arasında hareket edemediği zaman dönemi olarak tanımlanmaktadır.

iki üretim faktörü de sektörler arasında herhangi bir maliyete neden olmadan ve hemen yeniden dağıtımları gerçekleşebilmektedir. Ekonomideki yaşanan bir değişime tepki olarak üretim faktörlerin hareketliliğinin zaman içerisinde artacağı düşünüldüğünden, hareketsiz faktör modelinin sonuçları kısa dönem etkileri, spesifik faktör modelinin sonuçları orta dönem etkileri, HOS modelinin sonuçları ise uzun dönem etkileri olarak tanımlanmaktadır69.

3.2.3.3 Ticarete-konu-olan ve konu-olmayan faaliyetlere ilişkin modeller

HOS modelinin bazı iktisadi olayları açıklamada yetersiz kalması nedeniyle, bu modelin farklı varsayımlarını geliştiren birtakım farklı modeller literatürde yerini almıştır. Geliştirilen modellerden biri her iki üretim faktörünün hareketli olduğu varsayımının geçerli olmadığını savunarak, üretim faktörlerinden birinin hareketli diğerinin ise hareketsiz olduğunu öne süren spesifik faktör modeliydi70.

Diğer taraftan HOS modelinin bir varsayımı da iki mallı olan hipotetik ekonomide üretilen her iki malın da ticarete-konu-olan mallar olduğudur. Bir diğer ifade ile ülkede üretilen her iki malında, dış ticaretinin yapılabildiğidir. Dolayısıyla HOS modelinde sektörel bir ayrıma gidilmeden model kurgulanmıştır. Bu durum aslında HOS modelinin zayıf olduğu noktalardan biridir. Zira gerçek dünya ekonomilerinde üretilen malların hepsinin ticarete-konu-olan mallar değildir.

Özellikle ticarete-konu-olmayan sektörün genellikle ülkelerdeki genel üretim düzeyi içerisinde oldukça yüksek bir paya sahip olduğu gerçeği ile bir sektörel ayrıma gidilmeden modelin kurgulanması gerçeğin yansıtılmasından uzaklaşılmasına neden olacaktır71. Bu nedenle, ticarete-konu-olmayan sektörün ekonomik faaliyetler

69 Falvey (1994) çalışmasında dış ticaret teorilerinin genel bir özetini sunmuştur. Karşılaştırmalı

olarak Ricardo (1817)’nun karşılaştırmalı üstünlük teorisinden başlayarak, HOS ve spesifik faktör modellerini detaylı olarak analiz ederek, literatürde yer alan dış ticaret teorilerinin yapıları ile ilgili genel bir inceleme gerçekleştirmiştir.

70 Literatürde, spesifik faktör modeli ile ilgili çeşitli teorik çalışmalar yer almaktadır. Örneğin, Giri

(t.y) çalışmasında spesifik faktör modeli durumunda HOS modelinin sonuçlarının geçerli olup olmadığını incelemiş ve faktör eşitliği teoreminin sağlanamadığı buna karşın Rybczynski teoreminin geçerliliğini koruduğunu tespit etmiştir. Diğer taraftan, Mussa (1982) ve Baldwin (1984) emeğin sektörler arasında hareketsiz olduğu bir teorik model kurgulamışlardır. Grossman (1983) ise çalışmasında HOS ve RVJ modelinin arasında sermayenin yarı hareketli olduğu bir teorik model kurgulamıştır. Bununla birlikte, dinamik olarak HOS modelinin teorik kurgusunu geliştiren birçok farklı çalışma da literatürde yerini almıştır. Örneğin, Guren ve diğ (2012) dinamik HOS modelini, beşeri sermayenin sektör özellikli olması varsayımı altında geliştirmiş ve nitelikli ve niteliksiz işgücü olarak iki üretim faktörünün olduğu dinamik bir HOS teorik çerçevesi sunmuşlardır.

71

Örneğin, toplam üretim içerisinde ticarete-konu-olmayan faaliyetlerin payı Şili için %68 (Saez, 2005), Amerika için %71 (Tokarick, 2002) iken, Hindistan için %69’dur (Kohli and Mohapatra, 2008).

içerisinde önemli bir rol oynaması nedeniyle, sadece ticarete-konu-olan sektörden oluşan ikili bir yapı ile modelin gerçek dünyada uygulanabilirliği sınırlanacaktır.

Ticarete-konu-olmayan sektörün de dahil edildiği ticaret modeli ilk olarak Meade (1956), Salter (1959) ve Swan (1960) tarafından kurgulanmıştır. Komiya (1967) çalışmasında, HOS modelini, iki ticarete-konu-olan mallı ve ticarete-konu-olmayan mal dahil ederek geliştirmiştir72. Ardından, McDougall (1970), Pearce (1961), Komiya (1967) ve kendi çalışması McDougall (1965)’na dayanarak ticarete-konu- olmayan sektörü de içeren bir model kurgulamıştır. Literatürde yer alan bir diğer önemli çalışmada, Ethier (1972) tarafından gerçekleştirilmiştir. Ethier (1972) de, HOS modelinde ticarete-konu-olmayan malların dikkate alınmamasının bu malların sebep olduğu gerçek dünya problemlerinin göz ardı edilmesine neden olduğunu vurgulamıştır73. Bu nedenle, iki mallı iki üretim faktörlü HOS teorisini, ticarete- konu-olmayan mal ve bu üretime ilişkin yurtiçi talep fonksiyonu ekleyerek geliştirmiştir74. Teorik modelleme gerçekleştiren bir diğer çalışma olan Jones (1974)’un çalışmasında, ticarete-konu-olmayan sektör ve ticaretin yapısı ele alınmıştır. Bütün bu modellerde, üretim faktörlerinin sektörler arasında hareketli ve ülkeler arasında hareketsiz oldukları varsayımı yapılmıştır. Bu çalışmaların yanı sıra, HOS teorisini değişik biçimlerde teorik olarak geliştiren birçok farklı çalışma literatürde yer almaktadır75.

72 Literatürdeki bazı çalışmalarda, üretim faktöründen daha fazla sayıda malın söz konusu olduğu

modellerin çeşitli sınırlamaları olduğuna dair eleştiriler yapılmıştır. Komiya (1967)’ın çalışmasında da üç mallı, iki üretim faktörlü bir model kurgulandığından bu modele eleştiriler getirilmiştir. Benzer eleştiriler, farklı sayıda üretim faktörü ve mal ile model kurgulayan Batra (1973) ve Jones (1974)’ın çalışmalarına da getirilmiştir. Elde edilen sonuçların, analize ticarete-konu-olmayan malın dahil edilmesi nedeniyle değil, farklı sayıdaki mal ve üretim faktörünün söz konusu olması nedeniyle olabileceği belirtilmiştir (Kemp, 1969). Daha sonraki yıllarda bu eleştiriler dikkate alınarak, Ethier (1972) ve Rivera-Batiz (1982) tarafından aynı sayıda mal ve üretim faktörünü (iki mallı ve iki üreitm faktörlü) içeren bir model kurgulanmıştır. Rivera-Batiz (1982) çalışmalarında, ticarete-konu-olmayan ve konu olan iki malın söz konusu olması durumunda, üretim ve faktör fiyatlarındaki değişimin x ve ayrıca teknolojik değişimlerin etkilerini incelemişlerdir.

73 Satın alma gücü paritesi, devalüasyon ve uluslararası para teorisi gibi konularda, ticarete-konu-

olmayan malların rol oynadığını belirtmiştir.

74

Bu çalışmada Ethier (1972) ticarete-konu-olmayan malın da söz konusu olduğu bir modelde, faktör donatımındaki değişimin etkilerini analiz etmiş ve Stolper-Samuelson modelinin sonuçlarını irdelemiştir.

75 Samuelson (1965), HOS modelini ticarete-konu-olmayan malı (yatırım malı olarak varsaymıştır) da

dahil ederek geliştirmiş ve faiz oranı ve sermayenin getirisinin ülkeler arasında eşitlenmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Samuelson (1965)’ın çalışmasındaki teorik çerçeveyi kullanarak, Borts (1974) uzun dönemli sermaye hareketlerini küçük ülke varsayımını da ekleyerek incelemiştir. Batra ve Casas (1974), HOS modelini ticarete-konu-olmayan ara mallarını dahil ederek geliştirmiştir. Ara malların gerçek dünya ekonomilerindeki, sahip olduğu miktarsal büyüklük düşünüldüğünde literatüre yapılan bu katkı oldukça önemlidir. Elde edilen sonuçlara göre, HOS modeli eğer faktör yoğunlukları toplam girdi ihtiyaçları cinsinden ifade edildiğinde geçerliliği korumaktadır. Diğer koşulda geçerliliğini