• Sonuç bulunamadı

3. TÜRKİYE’DE SOSYAL YARDIM SİSTEMİ

3.4. Sosyal Yardımlara İlişkin Hukuki Düzenlemeler

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında sosyal yardımlarla doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olan çeşitli hükümler yer almaktadır. Ayrıca Türk Hukuk mevzuatında sosyal yardım programlarını düzenleyen çok sayıda kanun bulunmaktadır. Bu bölümde, 1982 Anayasasında sosyal yardım konusunun düzenlenişi ve sosyal yardım alanını düzenleyen Kanunlar ele alınmaktadır.

86

a) 1982 Anayasası

Sosyal yardımlara ilişkin hukuki düzenlemelerin ilk sırasında 1982 Anayasası bulunmaktadır. Anayasanın 2, 60 ve 61. maddeleri sosyal yardımların en önemli hukuki dayanaklarıdır.

1982 Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olduğu hükme bağlanmıştır. 1.4 başlığında da belirtildiği gibi, sosyal yardım, bir insan hakkıdır. Dolayısıyla Anayasanın 2. maddesi devletin “insan haklarına saygılı devlet olma” niteliğini düzenlerken, devlete bir insan hakkı olan sosyal yardımı sağlama ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yapma sorumluluğunu yüklemektedir. Aynı maddede belirtilen “sosyal hukuk devleti olma” niteliği de sosyal yardım sağlama görevini devlete yükleyen bir diğer özelliktir. Sosyal yardım, sosyal devletin gerçekleşme araçlarından biridir. Nitekim Anayasa Mahkemesi bir kararında sosyal hukuk devleti ilkesi ile ilgili olarak; “Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Hukuk devletinin amaç edindiği kişinin korunması, toplumda sosyal güvenliğin ve sosyal adaletin sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir” yorumunu yapmıştır. 128

İnsan haklarına saygılı sosyal hukuk devleti olmanın bir gereği olarak Anayasanın 60. maddesinde sosyal güvenlik hakkı düzenlenmekte ve “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmü getirilmektedir. Anayasanın 61. maddesinde de sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenlerin kimler olduğu sayılmıştır. Bu maddeye göre; Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gazileri, sakatları, yaşlıları, korunmaya muhtaç çocukları korumak ve topluma kazandırmakla sorumludur; bu amaçla Devlet gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.

Anayasanın sosyal yardımlara ilişkin bu doğrudan hükümlerinin yanında;

87

• Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamanın; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmanın, Devletin temel amaç ve görevi olması (5. madde), • Herkesin yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olması (17. madde),

• Devletin, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alması, teşkilâtı kurması (41. madde),

• Kimsenin, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı, Devletin maddî imkânlardan yoksun olan başarılı öğrencilerin öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapması ve durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alması (42. madde),

• Herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması (56. madde),

• Devletin, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alması ( 57. madde), • Devletin, gençleri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alması (58.madde),

hakkındaki hükümleri de sosyal yardımlar ile ilgili dolaylı hükümleridir.129

b) Diğer Sosyal Yardım Mevzuatı

Türkiye’de sosyal yardım alanında genel ilkeleri belirleyen bir çerçeve kanun bulunmamaktadır. Sosyal yardımlar, yardımı veren kurumların ilgili Kanunlarında belirtilmekte, yardımın hangi kriterlere göre ne şekilde yapılacağının detayları ise genellikle yönetmeliklerle belirlenmektedir.

88

Sosyal yardımların bir çerçeve kanun ile düzenlenmemiş olması, bu alandaki dağınıklığın bir göstergesidir. Sosyal yardımın bir hak olarak tanımlanmamış olması, son döneme kadar bir çerçeve kanuna ihtiyaç duyulmamış olmasının nedenlerinden biridir. Ancak son bir kaç yıldır, devlet tarafından vatandaşlara verilmekte olan yardımların daha düzenli hale getirilmesi ve bir hak olarak tanımlanması yönündeki görüşler sıklıkla dile getirilmektedir.

Sosyal yardımların hak olarak kabul edilmesi, bu yardımların yararlanıcılar açısından dava edilebilir bir hak olması sonucunu doğuracaktır. Belli bir konuda hakkı olan bir kimse, devletten veya diğer kişilerden onun yerine getirilmesini “isteme yetkisi”ne sahiptir. İstenmesine rağmen yerine getirilmeyen bir hak söz konusu olduğunda kişinin bunu dava etme yetkisi vardır. T.C. Anayasası’nın “Sosyal Güvenlik Hakkı” başlıklı 60. maddesi herkesin, sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu ve devletin bu güvenliği sağlayacak tedbirleri alacağını ve teşkilatı kuracağını düzenlemektedir. Ancak Anayasanın “Devletin İktisadi ve Sosyal Ödevlerinin Sınırı” başlıklı 65. maddesinde ise devletin sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği düzenlenmiştir. Sosyal yardım, Anayasa’nın sosyal güvenliğe ilişkin bu hükümlerinde açıkça hak olarak düzenlenmemiştir. Sosyal yardımların dağıtımı, idarenin takdirine bağlıdır ve sosyal yardımlardan yararlanamayanların yargı yollarına başvurması olanaklı değildir.

Kamu eliyle yürütülen sosyal yardım programları ile ilgili hukuki düzenlemeler aşağıda kronolojik sıraya göre sayılmaktadır:

• 1 Ocak 1977 tarihinde yürürlüğe giren 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz Ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 65 yaşın üstünde veya özürlü olan muhtaç durumdaki vatandaşlara aylık bağlama görevi Emekli Sandığına verilmiş, 20 Mayıs 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile bu görev Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmiştir.

89

• 17 Haziran 1982 tarihinde yürürlüğe giren 2684 sayılı İlkögretim ve Ortaöğretimde Parasız Yatılı veya Burslu Öğrenci Okutma ve Bunlara Yapılacak Sosyal Yardımlara İlişkin Kanun ile ilköğretim ve orta öğretimdeki muhtaç öğrencilere parasız yatılı ve burslu okuma imkanı sağlama ve çeşitli sosyal yardımlar verme görevi Milli Eğitim Bakanlığına verilmiştir.

• 27 Mayıs 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) yoksulluk içinde olup da temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yaşamlarını sürdürmekte güçlük çeken kişi ve ailelere ayni ve nakdi yardımlarda bulunma görevi verilmiştir.

• 18 Nisan 1984 tarihinde yürürlüğe giren 227 sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne gerekli yerlerde öğrenci yurtları, aş ocağı, eğitim tesisleri açma, yönetimini sağlama, muhtaç sakat ve amalara aylık bağlama ile sosyal yardım ve sosyal hizmetler verme” görevleri verilmiştir.

• 14 Haziran 1986 tarihinde yürürlüğe giren 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunuyla fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan vatandaşlar ile Türkiye'ye kabul edilmiş veya gelmiş olan kişilere yardım etmek, sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmek amaçları ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kurulmuştur.

• 18 Haziran 1992 tarihinde yürürlüğe giren 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun ile Sağlık Bakanlığına muhtaç durumdaki vatandaşlarının her türlü ayakta ve yatakta tedavi masrafları ile ilaç masraflarının karşılanması görevi verilmiştir.

• 1 Ocak 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun ile MEB’e bağlı

90

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü (Yurtkur), yurt içinde yüksek öğrenim gören muhtaç öğrencilere burs verilmesi konusunda kamu kurum ve kuruluşları içerisindeki tek yetkili kurum olarak görevlendirilmiştir.

• 9 Aralık 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5263 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3294 sayılı Kanunun amaçlarını gerçekleştirme ve uygulanmasını sağlama görevi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğüne (SYDGM) verilmiştir.

• 4 Mart 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile İl Özel İdarelerine, Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç, ilin sosyal hizmet ve yardımlar ile yoksullara mikro kredi verilmesi konusundaki ihtiyaçlarının karşılanması görevi verilmiştir.

• 13 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu ile belediyelere, belediye sınırları içerisinde sosyal hizmet ve yardım hizmetlerini yapma veya yaptırma görevi verilmiştir.