• Sonuç bulunamadı

Silifke ilçesi sınırları içerisinde kalan sahada Paleozoik, Mesozoik, Tersiyer ve Kuaterner‟e ait formasyonlar yer almaktadır. Özellikle Alt Miosen oluşumlu araziler geniş yer kaplar. Bu formasyonlar Alp-Himalaya dağ kuşağındaki oluşumlardan etkilenerek şekillenmişlerdir.

Araştırma sahasının ana morfolojik ünitelerini, aşınım yüzeyleri (alçak ve yüksek platolar), dağlık sahalar ile bu sahalardan aşınan malzemelerin birikmesi sonucu oluşan ovalar oluşturmaktadır. Sahada dağlar doğu-batı istikametinde uzanmaktadır. Sahayı batıda Yonca Dağı, Payamlı Dağı, Kavaklı Dağı, Pusat Dağı, Kavradağ, Kırtıl Dağı, Hayvan Dağı, Kızlar ve Elmalı Dağları ile doğuda Teke Dağı ve Aksıfat Deresi çevrelemektedir. İlçenin kuzeyinde Dökük T. (2 100 m.), Sırakaya (1 990 m.), Yılanyükseği T. (1 946 m.), Yüksekyurt T. (1 806 m.), Elmalı Kalesi (1 737 m.), Balıkkaya T. (1 634 m.) Karaman sınırındaki önemli yükseltilerdir. Sahada deniz seviyesi ile yüksek dağlar arasındaki yükselti farkı 2 000 metreyi geçmektedir. Sahada Akdeniz ikliminin karakteristik hali etkili olmaktadır. Kıyı kesiminde tipik Akdeniz ikliminin etkili olduğu ilçede bu durum, yükseltinin arttığı ve denizden uzak alanlarda bozulmaya uğramaktadır. Sahada yıllık ortalama sıcaklık 19 0C, yıllık ortalama yağış 572,2 mm olarak tespit edilmiştir. Ayrıca sahada kurak-az nemli, orta sıcaklıkta, su fazlası kış mevsiminde ve çok kuvvetli olan, okyanus tesirine yakın (C1

B4 s2 b4) iklim tipi görülmektedir.

Sahanın jeolojik yapısından dolayı yağışın akışa geçme oranı çok düşüktür. Yağan yağmur suları karstik boşluk ve yarıklardan sızarak doğrudan denize ulaşır. Aksıfat Deresi bu karakterdedir. Yağış rejiminin düzensiz olmasından dolayı mevsimlik dere sayısı fazladır. Kaynağını Ermenek yakınlarından alan Göksu Nehri sahanın en büyük akarsuyudur. Genel itibari ile yağmur sularıyla beslenen Göksu Nehri, Ermenek ve Mut çevresinde eriyen kar sularıyla da beslenmektedir. Debisi kış aylarında artan nehrin akımı, kar erimelerine bağlı olarak Mart ve Nisan aylarında zirveye ulaşır. Temmuz ve Eylül döneminde ise azalır. İlçe, Mersin ilinin en büyük doğal göllerine sahiptir. Göksu Deltası üzerinde yer alan Akgöl 1 200 ha., Paradeniz Gölü 350 ha. büyüklüğe sahiptir. Akgöl fazla sularını Paradeniz‟e boşalttığı için ve drenaj kanalları ile beslenmesinden dolayı suyu tatlıdır.

Göksu Nehri ilçeye bir delta ovası hediye etmiş olsa da zaman zaman meydana getirdiği sel taşkınları sonucu ilçede can ve mal kayıplarına sebep olmuştur. 1962‟de 2,5 metre, 1968 Aralık ayında 3 metre olmak üzere taşkınlar meydana getiren Göksu Nehri, 2001, 2003, 2004 ve 2006 yıllarında da taşkınlara sebep olmuştur. 05-07 Mart 2004 tarihindeki taşkında 4 887,3 dekarlık tarım arazisi zarar görmüştür.

Saha, Akdeniz ikiminin etkisi altında olduğu için genel itibari ile kırmızı Akdeniz toprakları görülmektedir. Bitki örtüsü zengin olduğu için dağlık alanlarda kahverengi orman toprakları, eğimli yamaçlarda kolüvyal topraklar, Göksu Vadisi tabanında ve deltasında alüvyal topraklar bulunur. Ayrıca Göksu Deltası‟nın denizle birleştiği alanlarda alüvyal sahil bataklıkları görülmektedir.

Araştırma sahasında genel itibari ile kızılçam ormanları bulunmakla birlikte, kızılçam ağaçlarının tahrip edildiği sahalarda maki bitki topluluğunun karakteristik türleri yaygındır. İlçenin kuzeyine doğru yükseltinin artmasına bağlı olarak bitki örtüsü değişikliğe uğrayarak karaçam, sedir ve göknar ağaçları görülmeye başlar.

Silifke‟de 2007 yılı nüfus verilerine göre; toplam nüfus, 111 698‟dir. Bu nüfusun 52 961‟ini kent nüfusu, 58 737‟sini kırsal nüfus oluşturmaktadır. Kentsel nüfus 1935 yılından 1997 yılına kadar sürekli artış göstermiştir. 1997 yılından sonra iş olanaklarının azalmasına bağlı olarak kentsel nüfusda azalmıştır. Örneğin 1 100 işçinin istihdam edildiği SEKA Akdeniz Müessesesi özelleştirme kapsamında üretimini durdurarak, çalışanlar emekli edilmiş veya başka kurumlara kaydırılmıştır. Silifke‟de 2007 yılı nüfus verilerine göre nüfusun % 50,7‟sini (56 675 kişi) erkekler, % 49,3‟ünü (55 737 kişi) kadın nüfus oluşturur. İlçede nüfusun genel cins oranı, 1 000 kadına, 1 030 erkektir.

Araştırma sahasında 0-14 yaş grubu toplam nüfusun % 22,9‟unu (25 572 kişi), 15-64 yaş grubu toplam nüfusun % 68,5‟ini (76 551 kişi), 65 ve yukarısı yaş grubu ise toplam nüfusun % 8,6‟sını (9 575 kişi) oluşturur. Yani toplam nüfusun % 45,9‟u (35 147 kişi) bağımlı nüfustur. Bu sonuç faal olan nüfusun bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısının ne kadar yüksek olduğunu gösterir.

Silifke ilçe merkezinde 2000 yılı verilerine göre, nüfusun % 94,5‟i (54 136 kişi) okuma-yazma bilmekte, % 5,5‟i (3 162 kişi) okuma yazma bilmemektedir. Okuma yazma bilmeyenlerin % 31‟i (990 kişi) erkek, % 69‟u (2 172 kişi) kadın nüfustur. Cinsiyetlere göre öğrenim durumuna bakıldığında fırsat eşitliğinin var

olduğu ve kız çocuklarının eğitimine önem verildiği görülür. Çünkü her eğitim kademesinde kadın ve erkeklerin oranı birbirine yakındır. Örneğin ilkokul mezunlarının % 46‟sı erkek, % 54‟ü kadın nüfustur. Mersin ilçeleri arasında en yüksek okuma yazma oranı Silifke ilçe merkezindedir. Ayrıca ilçe yükseköğretim mezunlarının oranı bakımından Mersin genelinde ilk sıralarda yer almaktadır (% 6).

İlçede öğrenci sayısının fazlalığına bağlı olarak bazı okulların fiziki yönden yetersiz oldukları görülmüştür. Ayrıca okulların donanım yönünden bazı eksiklikleri bulunmaktadır. İlçede İ.Ö.O‟larında öğretmen başına 21,5 öğrenci düşerken, derslik başına 25,4 öğrenci düşmektedir. Ortaöğretim‟de ise öğretmen başına 14,5, derslik başına 26 öğrenci düşmektedir. Ayrıca İlçede 3 yüksekokul, 10 dershane, 2 özel okul, 2 rehabilitasyon merkezi, 3 öğrenci yurdu, 4 sürücü kursu bulunmaktadır.

İlçede 1 devlet hastanesi, 14 sağlık ocağı, 1 verem savaş dispanseri, 2 acil sağlık istasyonu ve 25 adet özel sağlık kuruluşu bulunmaktadır. SDH ihtiyaçlara cevap veremediği için 3 farklı binada hizmet vermektedir. SDH‟nin İhtiyaçlara cevap verememesi ve fiziki altyapısının yetersiz olmasından dolayı yeni bir binaya ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca bazı bölümlere yönelik donanımlara ve uzman doktorlara ihtiyaç vardır.

Silifke‟de nüfusun dağılışında belirgin dengesizlikler göze çarpmaktadır. Nüfus genel itibari ile ilçenin güneyine toplanmış ve yerleşme bu alanda yoğunlaşmıştır. İlçenin kuzeyi ve dağlık kesimler ise oldukça az nüfuslanmıştır. Bunda tarım alanlarının dağılışı, yer şekilleri, iklim, su kaynakları ve geçim kaynakları etkili olmuştur.

2000 yılı verilerine göre Silifke ilçe merkezinde faal olan nüfusun, % 74,1‟i (10 181 kişi) hizmet sektöründe, % 13,8‟i (1 897 kişi), tarım sektöründe ve % 12‟si (1 643 kişi) sanayi sektöründe çalışmaktadır. Bu rakamlar Silifke‟de şehirsel fonksiyonların geliştiğini ve ekonomik hayat üzerinde etkili olduğunu gösterir.

2007 yılında Silifke‟de tarıma ayrılan arazi 65 750 hektardır. Bu, toplam alanın % 24,7‟sini oluşturur. Fakat tarım arazisinin büyük bir kısmında sulama imkanları yetersiz olduğu için kuru tarım yapılır (41 590 ha). Ekili dikili alanların ürünlere göre dağılımında, tahıllar (% 47,6) ilk sırada yer alır. Bunu baklagiller, zeytin, yem bitkileri ve sebzeler izler. Son yıllarda sulanabilen arazilerin artması sonucu sebze, meyve üretimi artış göstermektedir.

SEKA fabrikaları içerisinde en yüksek üretim kapasitesine sahip, SEKA Akdeniz Müessesesi‟nin 1975 yılında temeli atılmış, 1984 yılında üretime geçmiştir. 2000 yılından sonra özelleştirme kapsamına alındığı için üretim faaliyetleri durdurulmuştur. Fabrika, çalıştığı süre içerisinde ilçe ekonomisinin belkemiğini oluşturmuştur. Fabrikaya bağlı olarak ilçe göç almış, nüfusu artmış, ticaret, ulaşım, eğitim ve sağlık hizmetleri gelişim göstermiştir.

Saha, Antalya-Mersin, Konya-Mersin devlet karayollarının kavşak noktasında bulunmakta, ayrıca KKTC‟ne en yakın feribot seferlerinin yapıldığı nokta olmasından dolayı ulaşım bakımından stratejik bir öneme sahiptir.

Araştırma sahası tarihi ve doğal güzellikler açısından önemli zenginliklere sahiptir. İlçede Romalılar dönemine ve antik döneme ait çok sayıda tarihi eser mevcuttur. Sahada özellikle deniz turizmi gelişmiştir. Mersin ilinin en fazla turist çeken ilçesi olan Silifke‟de yayla turizmi ve av turizmi de gelişmiştir. Son yıllarda ekolojik turizm de gelişmeye başlamıştır.

Göksu Nehri‟nin geçmiş yıllarda zaman zaman taşkın yaparak ekili dikili alanlara zarar verdiği tespit edilmiştir. Olası taşkınların önlenebilmesi için inşaat halindeki Ermenek Barajı bir an önce bitirilerek, Mut ve Kayraktepe Barajları‟nın inşaatlarına başlanmalıdır.

İlçenin kuzeyinde bulunan 27 köyü ve çevresini kapsayan Aksıfat Sulama ve İçme Suyu Projesi bir an önce bitirilerek, sulu tarım yapılan alanlar genişletilmelidir. Böylece kuru tarım yapılan bu köylerdeki göçler önlenmiş olacaktır. Ayrıca sulamayı sürekli hale getirmek için göletler oluşturulmalı ve üreticilerin oluşturacağı mikro göletlere destek olunmalıdır. Böylece bu köylerin sosyo-ekonomik yapılarında önemli değişiklikler meydana gelecektir.

Göksu Ovası‟nın sulama sistemlerini organize eden Göksu ve Silifke Sulama Birlikleri‟ne teknik alet ve araç yardımı sağlanmalıdır. Böylece tarımsal üretimde artış ve süreklilik sağlanacaktır.

Göksu Deltası üzerinde meydana gelen çarpık kentleşme I. Sınıf tarım arazilerini sürekli olarak tehdit etmektedir. Özellikle delta üzerinde bulunan Silifke, Taşucu, Arkum, Atayurt ve Atakent belediyeleri kentleşme sürecinde daha planlı yapılaşmaya gitmelidir. Ayrıca I. Sınıf tarım arazileri üzerinde yerleşmeyi önlemek için belediyeler şehirleşmeyi kuzeye kaydırmalıdır.

Akdeniz ve Avrupa‟nın en önemli sulak alanlarından biri olan Göksu Deltası, birçok nadir kuş türü ve endemik bitkiyi barındırmaktadır. Ayrıca Caretta caretta ve yeşil kaplumbağa gibi nesli tükenmekte olan canlıların önemli üreme merkezlerinden biridir. Ekolojik turizm açısından önemli zenginliklere sahip olan saha korunmalı, koruyan kuruluşlara da (Göksu Deltası ÖÇKM gibi) gereken destek verilmelidir.

105 km‟lik kıyı bandı ile Akdeniz‟in en uzun ve kesintisiz sahillerine sahip olan ilçede deniz turizmi gelişme göstermektedir. Ancak bu gelişme yeterli değildir. İlçenin deniz turizminden hak ettiği payı alabilmesi için öncelikle modern ve çok fonksiyonlu konaklama tesislerinin yapılması gerekmektedir. Bu tesislerin yapılması için de teşvik ve yatırımlara ihtiyaç vardır. Ayrıca ilçenin tanıtım ve reklâmlarına da ağırlık verilmelidir.

İlçenin muhtelif kesimlerinde birbirinden eşsiz güzelliklere sahip yaylalar bulunmaktadır. Bu yaylalar yerli ve yabancı turistlerin dikkatini cezbedecek niteliktedir. Buralara yapılacak tesislerle yöre ekonomisi alternatif turizm faaliyetleriyle gelişme gösterecektir.

Değişik alanlara dağılmış tarihi eserlerin ve doğal güzelliklerin organizeli bir şekilde tanıtılıp gezdirilmesi için tur amaçlı kurulmuş turizm şirketlerine ve seyahat acentalarına destek verilmelidir. Turizm alanında meydana gelecek her türlü gelişme doğru orantılı olarak ilçe ekonomisini geliştirecektir.

Sahada özellikle kırsal alanda önemli bir ekonomik kaynak olan ormancılık, daha randımanlı hale getirilmelidir. Orman özelliğini kaybetmiş sahalar tekrar ağaçlandırılarak en kısa zamanda ormana kazandırılmalıdır. İkincil orman ürünleri sayılan defneyaprağı, çam sakızı, çam kozalağı gibi ürünler daha ekonomik şekilde değerlendirilerek, orman köylülerine ekonomik gelir sağlanmalıdır.

Dağlık kesimlerde yer alan köylerin başlıca geçim kaynağı küçükbaş hayvancılık özellikle kıl keçisi yetiştiriciliğidir. Ancak son yıllarda kıl keçilerinin ormanlık sahalara sokulmaması, burada yaşayan köylüleri zor durumda bırakmıştır. Yasaklanan bu ekonomik faaliyet yerine alternatif geçim kaynakları sağlanmalıdır. Mera hayvancılığı yerine daha fazla verim alınabilen ahır hayvancılığı teşvik edilerek, arttırılmalıdır.

İlçe tarım müdürlüğü tarafından birkaç köyde uygulanan süt inekçiliği projesi alanı genişletilerek, özellikle dağlık köylerde artarak devam etmelidir.

Ovalık kesimde ekonomik değeri yüksek taze sebze ve meyve üretimi olmasına karşın bunların pazarlara ulaştırılmasında bir takım sorunlar ortaya çıkmaktadır. Ulaşımda meydana gelen aksamalar zaten ömrü kısa olan yaş sebze ve meyvelerin pazarlanmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Sahada üretilen ürünlerin daha kısa sürede ve ekonomik olarak pazarlara ulaştırılabilmesi için ulaşım ağı ve sistemleri geliştirilmelidir. Üretilen ürünlerin belli bir süre saklanabileceği soğuk hava depoları ile Sebze ve meyvelerin ömrünü uzatan şoklama tesisleri yaygınlaştırılmalıdır. Sahada üretilen sebze ve meyvenin potansiyeli doğrultusunda meyve suyu, salça ve konserve fabrikaları açılabilir.

Sahada üretilen tarımsal ürünlerin ekonomik değerinde satılamaması, üreticileri zor durumda bırakmaktadır. Bu durum sahada tarımın gelişmesinin önündeki en büyük engellerden birisidir. Üretilen tarımsal ürünlerin ekonomik değerinde satmak ve tüccarlar karşısında pazarlık payını arttırmak için üretici birlikleri kurularak, desteklenmeli ve daha aktif hale getirilmelidir.

İlçe tarım müdürlüğünün desteğiyle sahada zeytin ağacı sayısı sürekli olarak artmaktadır. Sahada zeytincilik alanındaki bu hızlı gelişmeye ivme kazandıracak ve ürünleri işleyerek markalaştıracak zeytinyağı fabrikası açılmalıdır.

İlçenin mevcut flora varlığı ve iklim şartları arıcılık faaliyetlerine uygundur. Ancak sahada arıcılık faaliyetleri yan uğraş olarak yapıldığı için yeterli verim ve üretim alınamamaktadır. Bu konuda gerekli teşvik ve destek sağlanarak, arıcılık köylüler arasında yaygınlaştırılmalıdır.

Önemli tuzlu ve tatlı su ürünleri potansiyeline sahip olan ilçe, bu potansiyeli yeterince değerlendirememektedir. Balıkçılık faaliyetleri sadece mikro alanda kalmaktadır. Balıkçılık, yanlış avlanmanın önüne geçilerek, geliştirilmelidir.

İlçede tarım ve hayvancılık faaliyetleri çeşitli ve yoğun olarak yapılmasına karşın tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi gelişmemiştir. Sanayi tesislerinin kurulması için gerekli olan hammadde, ulaşım, işgücü, su kaynakları gibi şartların var olmasına karşın sermaye sıkıntısı çekilmektedir. Yöreye yatırım çekilerek, tarım ve hayvancılık ürünlerinin piyasaya işlenmiş olarak sürülmesi gerekmektedir.

Sahada öğrenci sayısı az olan okullar taşımalı eğitime tabi tutularak, kırsal alandaki eğitim problemleri çözülmeye çalışılmıştır. Ancak ortaöğretime devam etmek isteyen kırsal kesimdeki birçok öğrenci, köylerin uzaklığından dolayı gidiş

gelişte sıkıntı yaşamaktadır. Ortaöğretimde taşımalı eğitim olmaması, maddi durumu iyi olmayan öğrencilerin okula devam etmesini zorlaştırmaktadır. Kırsal kesimdeki öğrencilerin ortaöğretime devam edebilmeleri için yatılı lise pansiyonu yapılmalıdır.

Silifke ekonomisinin can damarı olan SEKA Akdeniz Müessesesi‟nin özelleştirme kapsamında üretimini durdurması, ilçe ekonomisini adeta felç etmiştir. Özelleştirilmesi bir türlü yapılamayan ve şu anda atıl durumda bekleyen tesislerin bir an önce özelleştirilerek, üretime başlaması ilçe ekonomisini harekete geçirerek sıcak para girişini sağlayacaktır. Bu fabrikaya ait atıl durumda bekleyen liman, işletmeye açılarak, sahadaki ürünlerin dışarıya pazarlanması yöre ekonomisini geliştirecektir.

KKTC‟ne en yakın feribot seferlerinin yapıldığı saha, yapılacak yeni projeler ve tesislerle deniz ulaşımında daha etkili hale gelecektir. KKTC‟ne gidiş dönüşte kullanılan gümrük sahasında bir takım düzenlemelerle sınır ticareti geliştirilebilir. Saha, önemli devlet karayollarının kesişim noktasında bulunmasına karşın ulaşım alanında ve ulaşım hizmetlerinde (dinlenme tesisi, motel vb) yeterince gelişmemiştir. Yapılacak olan yatırımlar ilçeyi ulaşım hizmetleri alanında geliştirecektir.

İnşaat halinde olan organize sanayi bölgesi (OSB), ilçenin sanayileşme alanındaki en büyük yatırımıdır. Özellikle tarıma dayalı sanayinin üretime geçmesi ve ilçe ekonomisine katkı sağlaması OSB‟nin faaliyete geçmesine bağlıdır. Teşvik ve parasal alanda çekilen sıkıntılar, sağlanan kredilerle bir an önce aşılmalıdır.

Önemli maden yataklarına sahip olan ilçe, maden yataklarını daha organizeli biçimde işleterek, bu kaynaklardan yeterince faydalanmalıdır.

KAYNAKÇA

Akış, Ayhan. (2007). Alanya‟da Turizm ve Turizmin Alanya Ekonomisine Etkisi. S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (17), 15-33.

Akış, Ayhan ve Başkan, Ozan. (2008). Salihli‟nin (Manisa) Yerleşme Özellikleri. S.Ü. Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi (27), 31-50.

Akkuş, Akif. (1995). Jeomorfolojiye Giriş. Konya: Öz Eğitim Yay. No: 2. Aslan, İzzet. (1998). Silifke Tarihi. Adana: Kemal Matbaası A.Ş.

Atalay, İbrahim. (1998). Genel Fiziki Coğrafya. İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi, 4. Baskı.

Atalay, İbrahim. (2000). Türkiye Coğrafyası ve Jeopolitiği. İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi.

Atasoy, Emin. (2003). Kıtalar ve Ülkeler Coğrafyası. Bursa: Ezgi Kitabevi. Başkan, Hasan O. (2006). Salihli’nin (Manisa) Beşeri ve Ekonomik

Coğrafyası, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Konya.

Bener, M. (1967). Göksu Deltası. İ.Ü. Coğrafya Enstitüsü Dergisi. C: 8 (16), 86-100.

Bozyiğit, Süzan. (2005). Seydişehir İlçesinin Beşeri ve Ekonomik Coğrafyası, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Buldur, Adnan. (1998). Yukarı Göksu Havzasının Hidrojeomorfolojisi, Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Estitüsü Coğrafya Eğitimi ABD, İstanbul.

Buldur, Adnan, Pınar, Adnan ve Başaran, Adnan (2007). 05-07 Mart 2004 Tarihli Göksu Nehri Taşkını ve Silifke‟ye Etkisi. S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi (17), 139-160.

Demirtaş, Ali. (1990). İçel İli Yakın Çevre İncelemeleri. Ankara: Demirtaş Kitabevi.

Doğanay, Hayati. (1994). Türkiye Beşeri Coğrafyası. Ankara: Gazi Büro Kitabevi.

Doğanay, Hayati. (1998). Türkiye Ekonomik Coğrafyası. Konya: Çizgi Kitabevi

Güngördü, Erol. (2006). Türkiye’nin Coğrafyası. Ankara: Asil Yayınları. Göney, Süha. (1984). Şehir Coğrafyası, Yerleşme Coğrafyası I (2. Baskı). İstanbul: İst. Üniv. Ed. Fak. Yay no: 2274, Coğr. Enst. Yay no: 91.

İnan, Nuri ve Bozyiğit, Recep (1988), Klimatoloji ve Uygulamaları. Konya: Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Yay no: 16.

İzbırak, Reşat. (1986). Coğrafya Terimler Sözlüğü. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.

İzbırak, Reşat. (1996). Türkiye I, II. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, Öğretmen Kitapları Dizisi.

Keleş, Ruşen. (1990). Kentleşme Politikası, İstanbul: İmge Kitabevi.

Kocaaslan, Nazan. (2004). Taşkent’in (Konya) Beşeri ve Ekonomik Coğrafyası, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Pınar, Adnan. (1990). Göksu Nehri Sol Mansabının (Silifke- Susanoğlu-

Akarsuağzı) Fiziki Coğrafyası, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Konya.

Şahin, Cemalettin., Doğanay, Hayati ve Özcan, Nihat A. (2005). Türkiye

Coğrafyası Fiziki, Beşeri, Ekonomik ve Jeopolitik. Ankara: Gündüz Eğitim ve

Yayıncılık.

Şeker, Recep. (1997). Göksu Nehri Sağ Mansabının Fiziki Coğrafyası, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Tapur, Tahsin. (2003). Anamur- Silifke Arası Kıyı Bölgesinin Coğrafi Etüdü, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Tapur, Tahsin. (2008). Kâzımkarabekir İlçesinde (Karaman) Tarım ve Hayvancılık. S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (19), 603-621.

Tümertekin, Erol. (1978). Beşeri Coğrafyaya Giriş. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayın No: 2464.

Tümertekin, Erol ve Özgüç, Nazmiye. (1998). Beşeri Coğrafya İnsan, Kültür,

Mekân. İstanbul: Çantay Kitapevi.

Yalçın, Ayhan. (2004). Geç Devir Osmanlı Silifkesi (1860- 1904). Silifke: Taşeli Ofset.

Yurt Ansiklopedisi. (1982). Türkiye İl İl: Dünü, Bugünü, Yarını. İstanbul: Anadolu Yayıncılık.