• Sonuç bulunamadı

Siyasal Parti Türleri

DEMOKRASİ VE SİYASAL KATILIM

1. Demokrasi Kavramı

1.2. Demokrasi ve Kurumsallaşma Süreci

1.2.4. Katılımcı Demokrasi ve Gelişim Süreci

1.2.4.3. Katılımcı Demokrasinin Şartları

1.2.4.3.7. Siyasal Parti Türleri

Siyasal partiler incelendiğinde tek tip olmadıkları görülmektedir. Aralarında temel yapısal farklılıklar bulunmaktadır. Bir de temel kategorilerin özelliklerinin bir kısmını bünyesinde bulunduran karma partiler diyebileceğimiz tipte partiler bulunmaktadır. Siyasal partiler, yapılarına, işlevlerine, disiplinli olup olmamalarına, homojen olup olmamalarına göre sınıflandırılmaktadırlar.

1.2.4.3.7.1. Yapılarına Göre Siyasi Partiler

Yapılarına göre partileri Duverger‘in yaptığı ayrıma uyarak Kadro Partileri ve Kitle Partileri olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Bir de her iki ayrımın bazı özelliklerini bünyesinde barındıran karma partiler bulunmaktadır.218

1.2.4.3.7.1.1. Kadro Partileri

Toplumdaki seçkinleri bünyesine almak isteyen partilerdir. Sayısal çoğunluktan çok nitelikle ilgilenirler. İç disiplini güçlü partiler değillerdir. Merkez örgütlerinin yerel üzerindeki otoritesi zayıftır. Seçim çevrelerinde etkili olabilecek etkili ve varlıklı insanların bir araya getirilerek seçim dönemlerinde etkili olmaya çalışan partilerdir. Amerika‘da ki partilerle, Avrupa‘da liberal ve muhafazakâr partilerin çoğu kadro partisi özelliklerini taşımaktadırlar.219

216 N. H. Nie , Sidney Verba, Philip E. Converse, Siyasal Katılma Kamuoyu ve Oy Verme Davranışı, Çev: İlter Turan, Tunçer Karamustafaoğlu, Ankara, 1989, s. 62-67. ; Baykal, s. 123.

217 Esat Çam, Siyaset Bilimi, Der Yayınları, İstanbul, 1984, s. 186.

218Hüseyin Özcan, Murat Yanık, Siyasi Partiler Hukuku, Der Yayınları, İstanbul, 2014, s. 40.

219 Özcan, Yanık, s.41.; Teziç, s. 403.; Tarık Zafer Tunaya, Siyasal Kurumlar ve Anayasa Hukuku,

1.2.4.3.7.1.2. Kitle Partileri

19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında kitlerin oy hakkına kavuşması ile birlikte ortaya çıkan parti tipleridir. Kadro partilerinde olduğu gibi iç disiplini zayıf değil güçlü partilerdir. Merkezin yerel üzerindeki etkisi güçlü olan ve merkezin kararlarının bağlayıcı olduğu partilerdir. Bu partilerde üyelik kavramı ve üye sayısını artırma önemlidir.220 Kitle partilerinde parti ile ilgili faaliyetler seçim dönemi ile sınırlı kalmamakta sürekli şekilde devam etmektedir. Parti faaliyetlerinde bulunmak için partiye üye olma, aidat ödeme gerekmektedir.221 Merkezle en ücra birimler arasında etkili bir hiyerarşik ilişki kurulur.222

1.2.4.3.7.2. İşlevlerine Göre Siyasal Partiler

Siyasi partileri işlevlerine göre ayıran ve tanımlayan Amerikalı bir siyaset bilimci olan Sigmund Neumann‘dır. Neumann siyasal partileri bireysel temsil partileri ve sosyal bütünleşme partileri olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Sosyal bütünleşme partileri kendi aralarında demokratik bütünleşme partileri ve totaliter bütünleşme partileri olmak üzere iki alt kategoriye ayrılmaktadır223.

1.2.4.3.7.2.1. Bireysel Temsil Partileri

Sınırlı partiler olarak da isimlendirilmektedir. Bunun nedeni, bu partilerin sadece seçim dönemlerinde ve parlamento ve hükümet çalışmaları ile sınırlı olacak şekilde faaliyet göstermeleridir. Parti ile partililer arasındaki ilişkiler zayıftır ve partiler seçmenlerini disiplin altında tutma ve düşüncelerini yönlendirme, günlük hayatlarına müdahale etme gibi davranışlarda bulunmamaktadır. Partinin en önemli işlevi seçimlerde aday göstermektir. Gösterilen adaylar seçimlerden sonra parlamentolarda kendi düşünce ve kanaatleri doğrultusunda faaliyet göstermekte

İstanbul, Beşinci Basım, 1982 s. 262.

220 Karl-Heinz Seifert, Die politiscien Parteien im Recht derr Bundesrepublik Deutschland, Köln-Berlin-Bonn-München,1975, s. 7.

221 Teziç, s. 403.

222 Özcan, Yanık, s. 42.

223 Sigmund Neumann, Modern Political Parties Approaches to Comparative Politics, Chicago, 1956, s. 404, 405.

parti disiplini içerisinde hareket etmemektedirler.224

1.2.4.3.7.2.2. Sosyal Bütünleşme Partileri

Genel oyun kabul edilmesi sürecinde kitlesel katılımın söz konusu olduğu 19.

yüzyılın sonunda ortaya çıkmışlardır. Bu parti tipleri, bireysel temsil partilerinin aksine, üyelerini parti çatısı altında toplayan ve onlarla doğrudan ve sürekli olarak ilgilenen ideolojik olarak besleyen partilerdir. 225 Sosyal bütünleşme partilerinin alt kategorilerinden biri Demokratik bütünleşme partileridir. Bu parti modelinde partiler üyeleri ile demokratik sınırlılıklar içerisinde üyelerini etkileme yönünde faaliyet yürütmektedirler. Bu ilişki totaliter nitelikte değildir.226 Totaliter bütünleşme partilerinde ise, parti üyelerinin tüm yaşamları parti örgütü içerisinde ve etkisi altında geçer. Bu partilerde katı bir ideoloji etrafında faaliyet yürütülür. Üyelerine çok sınırlı bir alanda özgür olarak düşünme ve faaliyet gösterme imkânı tanınır.227

1.2.4.3.7.3. Disiplinli Olup Olmamalarına Göre Siyasal Partiler

Siyasi partiler disiplinli olup olmamalarına göre serbest ve disiplinli olarak iki kategoriye ayrılmaktadırlar. Partilerin üyeleri ve örgütleri üzerindeki etkilerine göre bu ayrıma gidilmiştir.

1.2.4.3.7.3.1. Serbest Partiler

Duverger228 tarafından üyelerine ve milletvekillerine büyük ölçüde bağımsızlık tanıyan partiler olarak tarif edilmiştir. Serbest partiler üyelerinde mutlak bir sadakat beklemezler. Parti yönetimi üyelerini ve milletvekillerini ikna yoluyla etkileme yoluna gitse bile parti disiplini çerçevesinde bir zorlama söz konusu olmamaktadır. Bu partilerde ideolojik bir bütünlük görülmemektedir. Parti merkezinin grup kararı alma suretiyle üyelerini bağlayıcı kararlar almaları söz konusu değildir. Partinin temsilcilerinin partinin görüşü dışında davranmaları ve oy

224 Teziç, s. 404., Kapani, Politika ilimine Giriş, s. 172.

225 Kapani, s. 173.,

226 Teziç, s. 405.

227 Teziç, 405., Özcan,Yanık, s. 43

228 Duverger, Siyasal Partiler, s. 44.

kullanmaları halinde herhangi bir şekilde disiplin cezası verilmemektedir.229

1.2.4.3.7.3.2. Disiplinli Partiler

Üyelerini ve temsilcilerini parti tüzüğü, programı ve kararları ile sıkı bir şekilde bağlayan partilerdir. Serbest partilerde olduğu gibi parti kararları ve politikalarının dışına çıkılması halinde cezasızlık söz konusu değildir. Parti disiplin birimleri bu tür davranışların olması halinde disiplin cezası ve ya partiden ihraç yoluna gidebilmektedirler. Parlamenterler grup kararı verilmesi halinde bu kararlar doğrultusunda davranmak ve oy kullanmak zorundadırlar.230

1.2.4.3.7.4. Homojen Olup Olmamalarına Göre Siyasal Partiler

Homojenlik yönünden yapılan bu ayrıma göre partiler homojen partiler ve homojen olmayan partiler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

1.2.4.3.7.4.1. Homojen Partiler

İdeolojik birlik olan partilerdir. Özellikle tek partili rejimlerde görülür ama çok partili sistemlerde de parti disiplinini sağlamak için sık başvurulan bir parti çeşididir. Genellikle ülke nüfusuna göre küçük ve istikrarlı bir kısmına dayanan partilerdir.231

1.2.4.3.7.4.2. Homojen Olmayan Partiler

Bu partiler daha çok iki partili sistemlerde görülür. Bu partiler tek parti gibi görünmekle birlikte bünyesinde pek çok parti ve eğilimi barındırırlar.

Muhalefetlerini ve alternatiflerini kendi içerisinde barındıran partilerdir.232

229 Teziç, s.406, Özcan, Yanık, s.44.

230 Özcan, Yanık, s.44, 45.; Teziç, s. 407,408.

231 Şeref Gözübüyük, Anayasa Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara, 1999, s. 78.

232 Gözübüyük, s. 79.

1.2.4.3.8. Oy Hakkı

19. yüzyılda yaşanan yoğun sanayileşme ve bunun zorunlu sonucu olarak yaşanan kentleşme süreçleriyle birlikte toplumsal yapıda yaşanan ciddi değişiklikler, siyasal kurumları ve işleyişlerini de değiştirici etkilerde bulunmuştur. Oy hakkı yine bu süreçte ön plana çıkmış, yaygınlaşmasıyla birlikte geniş kitlelerin görüşlerinin parlamentolara aktarabilecek ve adayları, partileri ve vaatlerini seçmene ulaştırabilecek seçim komitelerine ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur.

Oy kullanma süreçlerine tarihsel olarak bakıldığında, genel ve eşit oy uygulamasına geçilmeden önce sınırlı oy kullanılmasının tercih edildiği görülmüştür.

Demokrasi taleplerinin artmasına neden olan toplumsal ve siyasal olayların yoğunlaşmasıyla sınırlı oy uygulamasından genel oy uygulamasına doğru bir evrilme yaşanmıştır. Özellikle Amerikan ve Fransız Devrimleri genel oya giden süreci hızlandırmıştır.233 Yönetime geleceklerin seçimle belirlenmeye başladığı sürece bakıldığında 18. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına gelinceye kadar olan dönemde seçme hakkı olan kitlenin nüfusun % 5‘ini geçmediği tespit edilmiştir. 234 Bunun nedeni sınırlı oy hakkının uygulanmasıdır. Oy kullanacak insanların belli bir servete sahip olması, ödediği vergi miktarı, mensup olduğu sosyal sınıf, cinsiyet, ırk, yetenek gibi bazı vasıflara sahip olması halinde oy kullanabileceklerinin kabul edildiği sistemler sınırlı oy ilkesini kabul eden sistemlerdir.

Toplumu oluşturan insanların bir kısmına örneğin kölelere ve kadınlara oy hakkı tanınmamıştır. Kadınlara ilk kez oy hakkı 1869 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin Wyoming eyaletinde tanınmıştır. Ancak kadınlara yaygın olarak oy hakkı tanıma süreci Birinci Dünya Savaşından sonra olmuştur. Ancak, bu süreç İkinci Dünya savaşından sonra istenen seviyeye gelmiştir.235

Irk ayrımına dayanan sınırlama uygulaması yakın tarihlere kadar çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle yürürlükte kalmıştır. ABD‘de siyahlar için seçme hakkı köleliğin kaldırılmasından sonra tanınmakla birlikte seçilme hakkının tam

233 Server Tanilli, Devlet ve Demokrasi, İstanbul, 1981, s. 262.

234 Tanilli, 260.

235 Bernard Caporal, Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını, T.İş Bankası Kültür Yayınları, Yayın No: 9, Tisa Matbaası, Ankara, 1982, s. 20.

olarak tanınması 1970‘ leri bulmuştur. Güney Afrika‘ da siyahlar seçme hakkını ilk defa 27 Nisan 1994‘te kullanabilmişlerdir.236

Bir diğer sınırlama, sadece belli miktarda servete sahip olanlarla belli ölçülerde vergi verenlere oy hakkı tanınmasıydı. Oy verme hakkı bu vasıflara sahip kişilerin kullanabileceği bir hak olarak kabul edilmiş belirlenen ölçülerin altında kalanlara ise oy hakkı tanınmamıştır. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde görülen bu uygulama günümüzde terk edilmiştir.237

Sınırlı oy sisteminin belirli bir öğrenim ve bilgi düzeyine özgülendiği durumlarda vardır. Bu sistemi savunanlara ve uygulayanlara göre seçme hakkının toplum yararına kullanılabilmesi için bu hakkı kullananların belli bir eğitim düzeyinde ve bilgi seviyesinde bulunması gerekmektedir. Böylece, seçme hakkının sadece belli düzeyde servet sahibi ve tespit edilen değerin üzerinde vergi verenler tarafından kullanılabilmesinin oluşturduğu adaletsizlik ve haksızlık algısı belli ölçüde ortadan kaldırılabilecektir.238

Tüm bu oy kullanma hakkını sınırlamaya yönelik uygulamalar toplumun önemli bir kesimini yönetimde söz sahibi olmasını önlemeyi amaçladığı görülmektedir. Her ne kadar bu sistemlerin uygulama alanı bulduğu görülse bile 20.

yüzyılda yapılan sınırlamaların giderek azaldığı ve genel oy hakkının kabul edildiği görülmüştür.239

Oy hakkı demokratik kurumların gelişmesinde oldukça önemli rol oynayarak tüm demokratik gelişimi etkilemiştir. Demokratik kurumsallaşmanın geçmişten günümüze geçirdiği aşamalara baktığımızda, yöneten ve yönetilen ayırımının iyice belirginleştiği, kararlara müdahalenin doğrudan değil, dolaylı olarak ortaya çıktığı ve şekli olarak oy hakkının varlığı, siyasi hürriyetler çerçevesinde farklı alternatifler arasından yönetilenlerin kendisini yönetecekleri belirleyebilme ve seçebilme hürriyetinin tanındığını görmekteyiz. Bu hak kapsamında; siyasal amaçlı

236 Güney Afrika Cumhuriyeti, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, (Çevrimiçi) (Erişim) https://islamansiklopedisi.org.tr/guney-afrika-cumhuriyeti, 20.03.2019.

237 Karamustafaoğlu, s. 10.

238 Karamustafaoğlu, s. 10.

239 Karamustafaoğlu, s. 17.; Tanilli, s. 34.

teşkilatlanabilme hakkı, özgür bir ortamda serbestçe iradeye müdahale edebilme, benzerlerinden farklı düşündüğünü rahatça ortaya koyma ve bunu ifade edebilme hakkı bulunur.240

Demokratik teoride oy hakkı ve kullanılması, seçmenlerin kolektif olarak temsilcilerini bu yolla denetime tabii tutmasıdır. Atina demokrasisinden çağdaş demokrasilere, günümüze bu evrim konseyin ve memurların meclis tarafından kontrolünden241, seçilmişlerin, seçmenler tarafından oy pusulası kullanma şekline yani kurumsal denetime tabi tutma şekline dönüşmüştür denebilir.