• Sonuç bulunamadı

Katılımcı Demokraside Yönetişim Kavramı

DEMOKRASİ VE SİYASAL KATILIM

1. Demokrasi Kavramı

1.2. Demokrasi ve Kurumsallaşma Süreci

1.2.4. Katılımcı Demokrasi ve Gelişim Süreci

1.2.4.2. Katılımcı Demokraside Yönetişim Kavramı

Yönetişim kavramı, aslında siyasete ve yönetime katılma ve meşruiyeti artırma arayışlarının sonucu olarak düşünülmüş bir yöntemdir. Devletin ortaya çıkışı tarihsel olarak çok eskilere dayanmaktadır. Tarihsel sürece bakıldığında, önceleri devletlerin toplumların sadece birkaç temel ihtiyacını (savunma, adalet gibi) karşılamak amacı taşıdıkları görülmektedir. Ulus devletin ortaya çıkmasıyla birlikte devletler, hukukun uygulanması, ülkenin ve kamu düzeninin korunması için yeniden yapılanma ihtiyacı içerisine girmişlerdir.

Yukarıda da belirtildiği gibi, belirtilen dönem sanayi devrimine tekabül etmekteydi. Bu dönemde vatandaşlar temsili demokrasinin gereği olarak iradelerini temsil etmek üzere parlamentoya temsilciler gönderiyor ve onlardan kendi ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda kamunun yönetilmesini sağlamalarını istiyorlardı. Dönemi itibariyle, kamu yönetimi kamu hizmeti vermek üzere hiyerarşik bir şekilde örgütlenmiş ve yönetenlerle yönetilenler birbirinden ayrılmışlardı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sosyal bilimlerin her alanında ve teknolojide yaşanan gelişmeler

temsili demokratik usullerle yönetilen ülkelerin halkın, siyasetten ve yönetimden beklentilerinin artması ve değişmesiyle yeni bir döneme girilmiştir.91

Katılımcılık, şeffaflık, yönetimde açıklık, hesap verme sorumluluğu, yönetimde ahlak, erdem ve liyakati kapsadığı belirtilen “yönetişim” kavramının, ortaya çıkışı 16. yüzyıla kadar götürülebilmektedir. Kökeni Fransızca ―gouvernance‖

kelimesine dayanan kavram bugünkü anlamda ilk kez 1989‘da Dünya Bankası‘nın Afrika raporunda kullanılmıştır.92

DB, BM, IMF, OECD, AB gibi kuruluşlar yayınladıkları çeşitli raporlarda ve yapılan akademik çalışmalarda yönetişim, çeşitli şekillerde tanımlanmış olmakla birlikte henüz üzerinde mutabakata varılmış kesin bir tanımının yapıldığını söylemek mümkün görülmemektedir.93 Kavramın ortak bir tanımının olmamasının nedeni sosyal bilim alanında yer bulan pek çok disiplin tarafından incelenmesi ve yerel, ulusal ve küresel alanda uygulama alanı bulmasıdır.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programında yönetişim, ulusal düzeyde, ülke ile ilgili konuların yönetiminde “politik, ekonomik ve yönetsel otoritenin kullanımı”

olarak tanımlamaktadır. Yönetişim yöntemiyle vatandaşlar, kurumlar ve çıkar gurupları arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, korunması ve uzlaşmanın sağlanması amaçlanmaktadır.94

Avrupa Birliği, ülkemizde de benimsendiği şekliyle “Avrupa‟da Yönetişim Resmi Raporu” kapsamında yönetişim teriminin; “Avrupa düzeyinde yetkinin kullanım biçimini etkileyen kural, süreç ve davranışları, özellikle açıklık (şeffaflık),

91 Fikret Tokgöz, yi Yönetişim El Kitabı, TESEV Yayınları, İstanbul 2008, (Çevrimiçi) (Erişim) http://docplayer.biz.tr/7755348-Iyi-yonetisim-el-kitabi.html, 03.03.2017, s.13.

92 Aktan, Değişim Çağında Devlet, s. 176, Sonay Bayramoğlu, Yönetişim Zihniyeti: Türkiye‟de Üst Kurullar ve Siyasal ktidarın Dönüşümü, İletişim Yayınları, İstanbul, 2005, s. 35.; Jean Pierre Gaudin, ―Modern Governance, Yesterday and Today: Some Clarifications to be Gained From French Goverment Policies‖, International Social Science Journal, No: 155, 1998, s. 50.

93 Mehmet Zahid Sobacı, ―Yönetişim Kavramı ve Türkiye‘de Uygulanabilirliği Üzerine Değerlendirmeler‖, Yönetim ilimleri Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 1, Yıl: 2007, (Çevrimiçi) (Erişim) http://dergipark.ulakbim.gov.tr/comuybd/article/view/5000037372/5000036247, 25.02.2017, s. 220.

94 United Nations Development Programme, Reconceptualising Governance, Management Development and Governance Division, Discussion Paper 2, NewYork, 1997, s. 9.

katılım, hesap verebilirlik, etkinlik ve tutarlılık niteliklerini ifade” 95 ettiği belirtmektedir.

Ülkemizde bu tanım “Kent Konseyi Yönetmeliği Madde 4(d)” 96içinde benzer bir şekilde tanımlamaya çalışılmıştır. Yönetmelikte “Yönetişim: Saydamlık, hesap verebilirlik, katılım, çalışma uyumu, yerindelik ve etkinlik gibi kriterlere dayanan, çok aktörlü ve toplumsal ortaklıklara dayalı yönetim anlayışını ifade eder.” Şeklinde tanımlanmıştır.

Devlet Planlama Teşkilatı‘nın “Kamuda İyi Yönetişim Özel İhtisas Komisyonu” raporuna göre ise yönetişim; “... Merkezi otoritenin yukarıdan aşağıya doğru hâkimiyetini esas alan klasik hiyerarşik yönetim anlayışı yerine tüm toplumsal aktörlerin karşılıklı işbirliği ve uzlaşmasına dayanan, katılımcılığı ve sivil toplum kuruluşlarını ön plana çıkaran, saydamlığı, açıklığı, hesap verme sorumluluğunu, yetki devri ve yerindenliği (subsidiarity) esas alan bir anlayışı anlatmak için kullanılan bir kavramdır.”97

Tanımlardan yapılacak çıkarım çerçevesinde yönetim faaliyetinin sadece seçilmişler tarafından değil, seçenler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, üniversiteler, özel sektör vb. toplumu oluşturan diğer yapıların hepsiyle birlikte yürütülmesi anlamına gelmektedir98 diyebiliriz.

Yönetişim yaklaşımında devletin her tür faaliyetine yurttaşların mümkün olan her alanda ve biçimde katılımı büyük önem taşımaktadır. Yönetişimde hiyerarşik devlet yapısı yerine, kurumlar arasında etkin bir eşgüdümü ve karşılıklı rekabetle oluşacak sinerjiyi öne çıkaran bir ağ modeli tercih edilmektedir. Artık tek yanlı ve egemen karar verici aktör olarak karar verme, bunu ilgililere dayatabilme ve denetlemeyi öngören bir süreçten, özel sektör ve sivil toplumu da karar verme ve çözüm üretme süreçlerine dâhil olmaya özendiren bir yönetim anlayışı giderek kabul

95 Anke Ruige, Sezin Üskent, Pavel Micka, Yönetişim Ve Katılım: Etkili Katılım çin Araçlar Yöntemler Mekanizmalar, Katılımcılık Rehberleri No:1/4, Mayıs 2014, Ankara, s. 11.

96 RG., 08.10.2006 Tarih 26313 Sayılı

97 Devlet Planlama Teşkilatı, Kamuda yi Yönetişim, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, (Çevrimiçi) (Erişim) http://www.etik.gov.tr/dosyagoster.ashx?id=15&sayfaid=4, 8, 15.05.2017, s. 4.

98 Tokgöz, s. 17.

görmektedir.99

Bu çerçevede, tek merkezlilik yerine çok merkezli bir yapı ve bu yapıyı oluşturan organlar arasında yoğunlaşmış ağ ilişkileri, kamu yönetimi sisteminin temelini oluşturmaktadır. Bunun da ötesinde yönetişim kavramı kamu yönetimi, özel sektör, sivil toplum kuruluşlarını içine alan kompleks bir sistem ve bunların kendi aralarındaki ilişkiler ağı ve karşılıklı etkileşimlerini de ifade eder.100 Yönetişim kavramı “özü itibariyle, yöneten yönetilen ilişkilerinin yeniden düşünülmesini öneren bir kavramdır.”101 Yönetişim kavramı siyasal, yönetsel ve yargısal alana hitap ettiği gibi belirtilen alanlardaki faaliyetleri de kapsamaktadır.102 Ancak yoğun olarak yönetim alanında kullanılmaktadır.