• Sonuç bulunamadı

Etkinlik duygusu bireyin siyasal eylemi gerçekleştirmesinde çok önemli bir göstergedir. Bireyin herhangi bir siyasal eylem karşısında yoğunlaşan ilgisi, davranışı ya da vatandaşlık görevi bilinci gibi psikolojik değişkenler, onun siyasi eylemi gerçekleştirmesinde arttırıcı yönde etki yapabilmektedirler.

Yapılan araştırmalar sonucunda etkinlik duygusunun, psikolojik değişkenlerin en önemlisi olduğu kanısına varılmıştır. Etkinlik duygusu demek, bireyin siyasal yapıya ya da ilgili bölümüne etki edebileceğine olan inancını ifade eder. Bu duyguya sahip olan bireylerin siyasal katılıma daha fazla katkıda bulunabilirler. Buda bireylerde özgüvenin oluşmasına neden olabilir.

Bir eylemin gerçekleşmesinde özgüven çok önemli bir etkendir. Bireyler siyasal yapılanmaya ancak özgüvenleriyle etki edebilmektedirler. Bir eylem karşısında özgüvenini yitiren bireyin, bir eylemde başarılı sonuçlar elde etmesi beklenemez. Araştırmacılar güvenin kişiliğin gelişmesinde oldukça önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Onlara göre bazı bireyler, günlük sorunlar karşısında, özgüvenle olumlu bir tavır takındığı halde, bazıları ise özgüveni olmadığı için, çevrenin baskılarına diretemeyen ve istemeden boyun eğen, birbiriyle çatışma halindeki kuvvetleri yönetme gücünden yoksun kimseler olarak görürler307.

Siyasal bir eylemin gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesinde, bireyin o olay karşısında alacağı tavırlar büyük önem taşımaktadır. Bireyin günün koşullarına bağlı olarak siyasal yapılanmadan beklentisi ve siyasal eylemin gerçeklemesinde arzusu olabilir. Bu beklenti ve arzuların gerçekleşme oranıyla doğru orantılı olarak bireyinde siyasal eyleme katılma etkisi artabilir.

Siyasal kültür de, siyasal etkinlikte önem arz etmektedir. Siyasal eylemlerde oluşan siyasal kültür katılıma elverişli ise, yurttaşların etkinlik duygusu daha da artar. Her ülkenin, hatta ülke içinde yaşayan toplulukların kendilerine özgü kültürel değerleri vardır. Her kültürde ortaya çıkacak olan etkinlik duygusu farklı olabilir.

306 Kalaycıoğlu, a.g.e., ss. 56-58. 307 Kalaycıoğlu, a.g.e., ss. 32-34.

Birçok toplumda bireyler, gelişmeler karşısında seyirci kalmayı tercih ederler. Bireyler önemsedikleri kültürel değerlere göre, siyasal sürecin de dışında kalmayı tercih edebilirler. Bazı gelişmelerden dolayı bireyler, kendilerini etkisiz ve güçsüz görürler308. Örnek olarak Cüceloğlu’nun yapmış olduğu incelemede, Türk

vatandaşlarının Amerikan Vatandaşları gibi siyasal katılıma etkin katılmadıklarını savunmaktadır, Amerika’daki halkın daha bilinçli siyasal katılımı gerçeklediğini belirtmektedir. Vatandaşlarımızın, özellikle aydınların, sorumluluk duygusu bilinciyle siyasal yapıyla ilgilenmediklerini, hep gözlemci, pasif ve şikayetçi durumda olduklarını savunarak, bu duyarsızlığın nedeni olarak seçim yapabilme, özgürlük ve sorumluluk duygularının tam olarak gelişmemesine bağlamaktadır309.

Birey bir siyasal eylem karşısındaki tutum ve davranışları sabit değildir. Siyasal eylemlerin gelişmesi esnasında ya da daha önce benzer eylemlerden edindiği somut tecrübeler, bireyin siyasal yapıya etki düzeyini değiştirebilir. Bir siyasal yapılanmada siyasal etkinlik önemli bir göstergedir. Ancak o eylemin gerçekleşmesi için özgüvene, bilgiye ve tecrübeye de ihtiyaç vardır.

4.3.1. Siyasal İlgi ve Katılım

Siyasal ilgi, herhangi bir siyasal eylemin bireyde oluşturduğu izlenimdir. Birey doğal olarak günlük gelişen siyasal olayları, önemsediği ya da karşı geldiği siyasal eylemleri, toplumun yönetmek için oluşan siyasal sistemlerin işleyişini ve bireyi ilgilendiren siyasal kararların alınmasını sürekli izleme eğilimindedir. Gelişen siyasal olay, eylem ya da kararlara karşı duyarlı olan bireylerin, ilgi düzeyi doğru orantılı olarak artar ve daha yoğunlukta katkılarda bulunmaya çalışırlar.

Bireyin siyasal eyleme ilgisi arttıkça, eylem esnasında oluşacak siyasal olayları algılaması kolaylaşmakta ve dürtülerin bireydeki etkileri yoğunlaşmaktadır. Siyasal ilgi artışı, bireyde siyasal yaşamda daha aktif olmasını da sağlayabilmektedir. Nitekim siyasal olayları ve siyasal sistemin işleyişini düzenli ve sürekli olarak izleyen bir birey izlemeyenlere oranla siyasal olaylar ve sistem hakkında etraflı bilgiye sahip olabilir310.

Siyasal ilgi düzeyi olarak bireyin, gönül verdiği bir siyasal partiye üye olmak, seçim çalışmalarına katılmak, hakkında çıkan gazete haberleri ve televizyon programlarını takip etmek, başarılı sonuçlar elde edebilmesi için önerilerde bulunmak gibi eylemler olarak sıralanabilir. Yoğun bir siyasal ilgi düzeyinde olduğu gibi, demokratik sistem içerisinde hiçbir siyasal eyleme katılmadan sadece sandıklara gidip vatandaşlık sorumluluğu bilinciyle oy verme davranışı da bir siyasal

308 Yücekök, a.g.e., ss. 63-65. 309 Cüceloğlu, a.g.e., ss. 242-247. 310 Kalaycıoğlu, a.g.e., ss. 46-48.

ilgi düzeyidir. Ancak bu eylem alt düzeyde gerçekleşebilen siyasal katılım davranışıdır.

Siyasal ilgi, belirli bir sorunun çözümü için bürokrasiyle nasıl ilişki kurulabileceği ve haberleşe bileceği, siyasi sistemin ve onun doğurabileceği veya çözümleyebileceği sorunların izlenmesini gerektirecek, daha ileri düzeyde bir siyasal katılma davranışıdır311.

4.3.2. Vatandaşlık Görevi Duygusu ve Siyasal Katılım

Bir bireyde vatandaşlık görevi bilinci ne kadar gelişmişse, siyasal katılıma o oranda katılım göstermektedir. Siyasal katılıma sadece oy vererek katkıda bulunmak vatandaşlık görevi duygusu olduğu gibi, ülkenin geleceği için siyasal yapıyı yönetmek ya da yönetim kadrosunda bulunmakta bir vatandaşlık görevi duygusudur. Baykal, vatandaşlık görevi duygusunu bireyin siyasal sistemin işleyişi üzerinde etkili olup olmayacağını düşünmeksizin, siyasal sürece katılmanın bir vatandaşlık görevi olduğunu düşünmesidir şeklinde ifade etmektedir.

Vatandaşlık görevi duygusu ile siyasal katılma arasında olumlu bir ilişki vardır. Demografik değişkenlerin sabit tutulması halinde de bütün yaş, eğitim, gelir ve meslek gruplarının kendi içlerinde bu ilişkinin görüldüğüne ve yüksek eğitim ile yüksek sosyo-ekonomik statünün vatandaşlık görev duygusunu artırdığını ifade etmektedir312.

4.3.3. Siyasal Bilgi (Bilişim) ve Siyasal Katılım

Siyasal bilgi veya bilişim, Siyasal eyleme geçebilmenin ana koşullarındandır. Birey, toplum ya da bazı güçler, ellerindeki imkan ve olanaklar iktidarı devirecek güçte olsa bile, siyasal iktidara baş kaldırması demokratik sistemlerde doğru bir hareket değildir. Ancak ellerindeki imkan ve olanakları hukuksal zemin içerisinde kullanarak iktidardan bir şey talep etmeleri ve iktidarında bu güç karşısında, talebi yerine getirmesi, siyasal bilgi veya bilişimin sonucudur. Demokratik sistemlerde kitleler, siyasal bilgileriyle siyasal iktidardan hak talebinde bulunurlar. Buda siyasal katılımı etkilemedir.

Siyasal bilgi, bilinçli kolaylık ve hazırlık yaratacağından siyasal katılmayı artırır. Bireylerinin siyasal bilgisinin artmasıyla doğru orantılı olarak, siyasal katılma ve oy verme oranlarının da yükseleceği bilinmektedir. Siyasal bilgiyle bireyin siyasal eyleme kolay katılmasının yanında, seçim kampanyası faaliyeti, bürokrasiden belirli

311 Kalaycıoğlu, a.g.e., ss. 71-74.

312 Angus Campbell, “Passive Citizen”, Acta Sociologica, Vol.6, No:1-2, 1962, s.194-199, Aktaran, Baykal, a.g.e., s.101

sorunlar için çözüm teminine çalışmak gibi daha zor siyasal katılma biçimlerine başvuracaktır313.