• Sonuç bulunamadı

Sendikaların Kuruluş Esasları

Belgede Sendikal tazminat (sayfa 54-57)

A. KURULUŞU

2. Sendikaların Kuruluş Esasları

Sendikalaşma kurulduğu yer, işkolu, meslek dalı, işyeri, endüstri dalına göre bölgesel sendikalar, işkolu sendikacılığı, meslek sendikacılığı, işyeri sendikacılığı, endüstri sendikacılığı olmak üzere çeşitlere ayrılmaktadır. Ülkemizde geçerli olan sistem işkolu esasına dayanan işkolu sendikacılığıdır156.

İşkolu esası, bir ülkede yapılan işlerin belirli sayıda gruplandırılarak her bir gruba işkolu denilmesini ifade etmekte olup işkolu esasında, işyerindeki faaliyet esas alınarak bir gruplandırma yapılır157.

İş kolu esasına dayalı sendikacılığın esas amacı sendikaların bölünmesini engelleyerek büyük ve kapsamlı sendikalar kurmak yoluyla sendikacılığı güçlendirmektir158.

2821 sayılı Kanun “işçi ve işveren kuruluşları işkolu esasına göre ve Türkiye

çapında faaliyette bulunmak amacı ile bu işkolundaki işyerlerinde çalışan işçiler tarafından kurulur” tanımlamasına yer vererek işkolu esasını açıkça benimsemişken

6356 sayılı Kanun "sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur” demek suretiyle sendikal yapının işkolu sendikacılığı olacağını dolaylı biçimde belirtmiştir159.

2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nda açık bir şekilde “işyeri ve meslek

sendikaları” na yasak getirilmiş; bunun yanı sıra işkolu sendikalarının da “Türkiye çapında faaliyet gösterme amacını” taşıma gerekliliği öngörülmüştür. Bu

kısıtlamalar UÇO organları tarafından sendikaların belli bir şekilde kurulmasını 156Akyiğit, İş Hukuku, s. 519-520; Aktay/Arıcı/Senyen-Kaplan, s. 291 vd;

Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, s. 808-809.

157Demir, Fevzi, “Sendikaların Kuruluşu ve İşleyişi, Çalışma ve Toplum Dergisi”, C. 4, S. 39, 2013, 17-42, s. 21, Erişim: http://www.calismatoplum.org/sayi39/demir.pdf, ET: 08.03.2019; Yenisey, Kübra Doğan, “Sendikal Örgütlenmede İşkolu Esası ve İşkolunun Belirlenmesi”, Çalışma ve Toplum Dergisi, C. 4, S. 39, 2013, 43-68, s. 43 vd,, Erişim:

http://calismatoplum.org/sayi39/yenisey.pdf ET: 08.03.2019; Aktay/Arıcı/Senyen-Kaplan, s. 291 vd.

158Sur, Toplu İlişkiler, s. 8; Akyiğit, İş Hukuku, s. 520; Çelik, İş Hukuku, s. 458.

159Dereli, Toker, “6356 Sayılı Yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu: Genel Bir Değerlendirme”, Çalışma ve Toplum Dergisi, S. 36, C. 1, 2013, 41-64, s. 43, Erişim:

http://www.calismatoplum.org/sayi36/dereli.pdf, ET: 03.08.2018; Tuncay/Savaş Kutsal, s. 40 vd. 40

zorunlu kıldığından sendika hürriyetini kısıtladığı ve 87 sayılı Sözleşmeye aykırı gerekçesi ile eleştirilmiştir.160 Bu nedenledir ki 6356 sayılı “Sendikalar ve Toplu İş

Sözleşmesi Kanunu” ile bu zorunluluk kaldırılmış ve temel prensip olarak işkolu

esası benimsenmişse de diğer esaslara göre sendika kurulmasını engelleyici bir hüküm öngörülmemiştir161.

Türkiye’de sendikaların kurulabilecekleri işkolları 6356 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde sayılmıştır. Bir işyerinin hangi işkoluna girdiğinin tespiti Bakanlıkça (Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmi Gazetede yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Bunun anlamı kamu işverenleri sendikaları hariç olmak üzere sendikaların tek işkolunda faaliyet göstermek için kurulabileceği anlamına gelmektedir162.

6356 sayılı STİSK m. 4/2. fıkrası ile bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de, asıl işin girdiği işkolundan sayılacağı hükme bağlanmıştır. Örnek bir anlatımla bir bankada çalışan aşçı “banka ve sigorta” işkolunda kurulu bir işçi sendikasına; özel bir hastanede çalışan aşçı ise sağlık işkolunda kurulu bir işçi sendikasına üye olabilecektir. Ancak yardımcı işkolunda görülen iş, bağımsız bir işyerinde esas olarak yapılmakta ise, bu işte çalışanlar, o işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilecektir163.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun sendika kurabilecek kişileri iş sözleşmesi ile çalışan işçilerden daha geniş tutmuş olması nedeni ile bazı meslek gruplarının da (avukat, komisyoncu vb.) sendika kurabileceği yukarıda belirtilmiştir. Öğretide bunun bir sonucu olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre işçi olarak kabul edilmeyen meslek gruplarının sendika kurarak meslek kuruluşuna dönüştüğü bu nedenle işkolu esasının genişletilerek “meslek sendikacılığına” dönüşmesine sebep olunduğu belirtilmektedir164.

160Sur, Toplu İlişkiler, s. 81-82; Çelik, İş Hukuku, s. 455-456; Yenisey, İşkolu Esası, s. 45.

161Kutal, Metin, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi” Yasasının Kimi Hükümlerinin İptali İstemi ile Anayasa Mahkemesine Açılan Davaya İlişkin Notlar, s. 15; Yenisey, İşkolu Esası, s. 47.

162Sur, Toplu İlişkiler, s. 82; Yenisey, İşkolu Esası, s. 60-61.

163Sümer, İş Hukuku, s. 193-195; Sur, Toplu İlişkiler, s. 81-82; Akyiğit, İş Hukuku, s. 519. 164Sur, Toplu İlişkiler, s. 25; Çelik, İş Hukuku, s. 457; Tuncay/Savaş Kutsal, s. 40; Işıklı, s. 199.

41

b. Sendika Çokluğu Esası

Sendika özgürlüğünün temelinde sendikaya üye olma ve diğer sendikal faaliyetlerde bulunma konusunda “serbestlik” esası hakimdir. Bunun yanı sıra sendika kurmak da zorunlu olmayıp bu konuda da “ihtiyarilik” kuraldır. Bu nedenle serbestlik ve ihtiyarilik ilkelerinden hareketle aynı işkolunda ve aynı zaman zarfında birden fazla sendika kurabilmeyi ve faaliyette bulunabilmesi ilkesine “sendika çokluğu esası” denilmektedir165.

Sendika çokluğu ilkesi demokratik toplumlarda sendikaların amacına ulaşabilmek için mutlak şartlarıdır. Sendika çokluğu ilkesinin işlemediği durumlarda işçiler sendikasızlaşmasına veya sendikaların tekel hale gelerek aktifliğini yitirmesine neden olacaktır.

Sendikaların çokluğu ilkesinin işletilebilmesi halinde işçiler görüş ve beklentileri doğrultusunda kendilerine en uygun sendikayı seçecek ve kendilerine benzer diğer üyelerle bir araya gelerek sendikanın amacına en verimli şekilde hizmet edeceklerdir. Fakat sendikaların çokluğu ilkesinin uygulamada aşırı kullanımı halinde aynı işkolunda çok fazla sayıda sendika kurulursa bu durum sendikaların yaptırım gücü ve etkinliğinin azalması anlamına geleceğinden Sendikalar Hukuku açısından verimli olmayacaktır.

c. Serbest Kuruluş İlkesi

Sendikalar tüzel kişiliği haiz özel hukuk tüzel kişileridir. Evrensel anlamda tüzel kişilerin kuruluşu için benimsenen izin, normatif ve serbest kuruluş ilkeleri gibi sistemler benimsenmiştir. Buna göre hukukumuzda sendikalar açısından serbest kuruluş ilkesi öngörülmüştür.

STİSK’nun m. 3. bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Söz konusu madde metni şöyledir: “Kuruluşlar, bu Kanundaki kuruluş usul ve esaslarına uyarak

önceden izin almaksızın kurulur. Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.”

165Demir, Sendikaların Kuruluşu, s. 25; Narmanlıoğlu, Ünal, İş Hukuku II. , s. 65 vd. ; Sur, Toplu İlişkiler, s. 44.

42

Sendikaların kurulması herhangi bir izne bağlanamaz fakat tüzel kişilik kazanmaları için STİSK m. 7. ile “Kuruluşlar, kurucularının kuruluşun merkezinin

bulunacağı ilin valiliğine dilekçelerine ekli olarak kuruluş tüzüğünü vermeleriyle tüzel kişilik kazanır.” hükmü öngörülmüştür. Öğretide bu hükmün bir izin olarak

değerlendirilmeyip düzen koyan bir hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmiştir166. d. İhtiyarilik ilkesi

İhtiyarilik ilkesi sendikanın kurulmasının zorunlu olmadığı anlamına gelmektedir. Buna göre hiç kimse sendika kurmaya veya sendikaya üye olmaya zorlanamaz. Sendikaların kurulmasında hakim olan ihtiyarilik ilkesi bir bakıma olumsuz sendika özgürlüğünün kolektif açıdan bir parçasıdır. Sendikalar bu bağlamda kurulması zorunlu olan meslek kuruluşlarından ve odalardan ayrılmaktadır167.

Belgede Sendikal tazminat (sayfa 54-57)