• Sonuç bulunamadı

2.3. Katılım Bankacılığında Fon Toplama ve Kullandırma Yöntemleri

2.3.2. Fon Kullandırma Yöntemleri

2.3.2.5. Selem

Kelime anlamı olarak “teslim etmek, teslim olmak, peşin bedelle vadeli mahsul almak” anlamına gelen selem, fıkhi olarak nitelikleri belirlenen vadeli bir malın peşin bedelle satımını ifade etmektedir (Durmuş, 2011: 72). Yani selem yönteminde, ödeme sözleşme anında peşin yapılırken, malın teslimi önceden belirlenen bir tarihe göre ileride yapılmaktadır.

İslam hukukuna göre bir satış işleminin geçerli olabilmesi için şu üç temel şartın yerine getirilmesi gerekmektedir: Satılan malın işlem anında mevcut olması, müşterinin satışı yapılan malın fiziki mülkiyetini ya da yasal mülkiyet hakkını elinde bulundurması ve satıcının satım konusu malın zilyetliğini alması. Bu şekilde muhtemel risklerin satıcıda olması sağlanmaktadır. Ancak, belirli şartlara göre gerçekleştirilen selem ve istisna yöntemleri bu kuralın birer istisnasıdır. Bu iki yöntemin, belirtilen şartlara uygun şekilde yapıldığı takdirde İslami ilkelere uygun olduğu konusunda görüş birliği vardır. Bu iki satış yönteminde de ilgili malın teslimi gelecekte ileriki bir vadeye ertelendiği için, bu yöntemler vadeli satış işlemleri olarak da isimlendirilirler (Ayub, 2007, ed. Akten Çürük ve Parlakkaya, 2017: 227).

Selem yöntemi, bir malın alım satımının tüm şartları sözleşme anında belli olmak koşulu ile ileriki bir tarihte gerçekleştirme işlemidir. Günümüzde bu işlem

risklerden korunmak veya depolama masrafından kaçınmak isteyen işletme ve şahıslar tarafından tercih edilmektedir. Özellikle dış ticaret yapan firmalar, kur riskinden kaçınmak için adı farklı terimlerle ifade edilse de selem yöntemini kullanmaktadırlar. Günümüzde yapılan forward, future ve opsiyon işlemleri bir mal ihtiva ettiği müddetçe selem yöntemine benzemektedir. Ancak bu işlemlerde çoğu zaman ortada ticareti yapılan bir mal bulunmaz, bunun yerine belirli bir vadede para cinsi değişimi olmaktadır. Dolayısıyla bu işlemler, İslam hukukunca caiz olmaz ve selem yöntemi ile bir tutulamaz (Bildirici Çalık, 2016:108).

Çok uzun zamandır kullanılagelen selem yöntemi, günümüz ticaret ve bankacılık şartları çerçevesinde müşterilerin ihtiyacına göre düzenlenerek katılım bankalarınca kullandırılmaktadır. Burada banka, satıcı ile kendisi arasında yapılan sözleşmede belirlenen gelecekteki bir tarihte kendisine teslim edilecek malı, bedelini peşin ödemek suretiyle satın alır. Bankanın kendisinin güvenini kazanmış ihtiyaç sahibi bir çiftçiye peşin sermaye sağlayarak, ileride belirlenen vadesinde teslim almak üzere ondan mahsül satın alması ve bunu zamanı gelince piyasada satması seleme örnek olarak gösterilebilir (Özsoy, 2012: 175). Bu şekilde çiftçi hem fiyat değişim riskinden korunmuş olacak hem de ürettiği malı için şimdiden müşteri bulmuş olacaktır. Aynı zamanda işlerinin devamı için ihtiyaç duyduğu nakit paraya faizsiz şekilde ulaşmış olacaktır.

Selem yöntemiyle, depolama maliyetine katlanmak zorunda kalmadan ilerideki fiyat artışı avantajından yararlanmak isteyen banka, fiyatların düşmesi riski ile karşı karşıyadır. Ayrıca, satıcının sözleşmede belirlenen zamanda malı teslim etmemesi ve sözleşmede belirlenen özelliklere uygun üretim yapamaması da bankanın karşı karşıya olduğu riskler arasında gösterilebilir. Banka, peşin ödeme ile satın aldığı ürünü, ileriki vadesinde teslim aldığı zaman, bunu piyasada satamama riskini de göz önünde bulundurmalıdır.

Banka, selem sözleşmesi ile satın aldığı bir ürünü vadesi geldiğinde, teslim aldıktan sonra satabilmeyi garanti altına almak için paralel bir selem sözleşmesi yapabilir. Bu uygulama şöyle gerçekleşir (Yanpar, 2015: 165): Müşteri bankaya giderek henüz var olmayan ürününü selem sözleşmesi çerçevesinde bankaya satar. Banka, sözleşmenin yapıldığı anda ürünün bedelini müşteriye peşin olarak öder.

Daha sonra, banka bahse konu ürünü yine selem sözleşmesi ile bir başka alıcıya satar ve ürünün bedelini peşin olarak tahsil eder. Vade geldiğinde, müşteri ürünü bankaya teslim eder ve banka da aldığı ürünü paralel selemle sattığı alıcıya teslim eder. Ayrıca banka, karşılaştığı riskleri en aza indirebilmek için, selem malının ödenmesini garanti altına almak üzere rehin, kefalet veya İslami ilkelerce uygun diğer teminat yöntemlerinden yararlanma gibi yollara başvurabilir (AAOIFI, 2012: 227).

Paralel Selem işlemindeki adımlar Şekil 2.7’de gösterilmiştir:

1. Müşteri, henüz var olmayan ürününü bankaya satar ve satış anında ürünün bedelini peşin tahsil eder.

2. Banka, bahse konu ürünü başka bir alıcıya ileriye dönük olarak satar ve bedelini peşin tahsil eder.

3. Vadesi geldiğinde, müşteri ilgili ürünü bankaya teslim eder.

4. Banka da teslim aldığı ürünü alıcıya ulaştırır. Bankanın müşteriye ödediği fiyat ile alıcıya sattığı fiyat arasındaki fark, bankanın kârını oluşturur.

Selem sözleşmesinin gerçekleşebilmesi için temel şartlar şunlardır (Usmani, 2002: 111-113):

i. Öncelikle, geçerli bir selem sözleşmesi için alıcının satıcıya satış anında ürünün bedelini tam olarak ödemesi gerekmektedir. Eğer bu gerçekleşmezse, İslami ilkelere aykırı olan borca karşılık borç satışına benzeyecektir. Ayrıca, selem yönteminin arkasındaki temel mantık satıcının anlık ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Ödemenin tam olarak yapılmaması durumunda selemin temel işlevi yerine Şekil 2.7. Selem İşlemindeki Adımlar (Obaidullah, 2005: 97)

getirilmemiş olacaktır. Bu nedenle, Müslüman fıkıhçılar tam ödeme yapmanın selemin temel şartlarından olduğunu vurgulamışlardır.

ii. Selem, sadece kalitesi ve miktarı tam olarak belirlenebilen mallarda yapılabilir. Kalitesi veya miktarı ayrıntılarıyla kesin belirlenemeyen şeyler selem sözleşmesi ile satılamaz. Örneğin, kıymetli taşlar selem ile satılamaz, çünkü her bir kıymetli taş normalde diğerinden kalite, büyüklük veya ağırlık olarak farklıdır ve bunların özelliklerini kesin şekilde belirlemek genel olarak mümkün değildir.

iii. Selem sözleşmesi, mutlak olarak belirli bir mal veya belli bir çiftlik ya da bir ağacın mahsulü üzerine yapılamaz. Örneğin, eğer satıcı belirli bir tarlanın buğdayını veya belirli bir ağacın meyvesini sağlamayı taahhüt ederse, selem geçerli olmayacaktır, çünkü o alanın ya da o ağacın mahsulünün teslimattan önce zarar görme veya tahrip olma ihtimali vardır. Aynı kural, tedarikinin kesin olmadığı her mal için geçerlidir.

iv. Selem sözleşmesine konu varlığın kalitesinin herhangi bir anlaşmazlığa yer verebilecek bir belirsizlik olmaksızın tam olarak belirtilmesi gerekir. Bu konuda mümkün olan tüm detaylar açıkça belirtilmelidir.

v. Aynı şekilde, varlığın miktarının (ağırlık cinsinden ölçülebiliyorsa ağırlık cinsinden, farklı şekilde ölçüyorsa o şekilde) kesin olarak belirtilmesi gerekir.

vi. Varlığın teslimat yeri ve tarihi net olarak belirlenmelidir.

vii. Selem sözleşmesi, spot olarak değişimi şart olan mallar üzerinde uygulanamaz. Örneğin, altının gümüş karşılığında satın alınması halinde, İslam hukukuna göre, ikisinin de eşzamanlı olarak teslim edilmesi gerekir. Dolayısıyla burada selem kullanılamaz.