• Sonuç bulunamadı

Savcı ve Kolluğun Elkoyma Emri Verme Yetkis

Belgede Kolluğun elkoyma yetkisi (sayfa 102-108)

ELKOYMANIN TANIMI, HUKUKĐ NĐTELĐĞĐ VE ŞARTLAR

2.8. Elkoymanın Şartları

2.8.3. Elkoyma Kararının Bulunması

2.8.3.2. Savcı ve Kolluğun Elkoyma Emri Verme Yetkis

Elkoyma kararını verme yetkisi kura olarak hakimindir. Ancak, Anayasa'nın 20/2, 21/1, 22/2 maddeleri uyarınca gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınan merci tarafından yazılı olarak elkoyma emri verilebilir.

CMK'nın 127. maddesi;

talep etmek durumundadır Bizce 5271 sayılı CMK'nın 162/1 maddesinin yürürlüğe girdiği 01.06.2005 tarihinden itibaren bu yöndeki tartışma sona ermiş sayılmalıdır.

193 Aydın, Arama ve Elkoyma s. 150.

194 Bkz. Yiğit, Nuri, Arama, Elkoyma ve Gizli Koruma Tedbirleri, http://www.ceza-

bbadalet.gov.tr/makale/155doc Erişim Tarihi: 25.05.2009.

195 Şahin, Cumhur, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara, 2007, s. 248. 196

Bkz. Centel, Zafer, Ceza Muhakemesi s. 303; Özbek, Veli Özer Arama, s. 380; Öztürk, Erdem, Ceza Muhakemesi, s. 558; Gedik, Müsadere, s.. 32.

197 Bkz. Öztürk, Erdem, Ceza Muhakemesi. s. 559; Centel, Zafer, Ceza Muhakemesi s. 380; Gedik,

“Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde

Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir.

Kolluk görevlisinin açık kimliği, elkoyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir. Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar.” hükmünü getirmiştir.

Görüldüğü gibi, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde elkoyma emrini Cumhuriyet savcısı, Cumhuriyet savcısına ulaşılamıyor ise kolluk amiri verebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yazılı emir aranması kolluk birimleri ve bazı yazarlar tarafından eleştirilmiştir198.

Gecikmesinde sakınca bulunan hal kavramı Arama Yönetmeliğin 4. maddesinde adli ve önleme aramaları bakımından ayrı ayrı tanımlanmıştır. Söz konusu yönetmelikte elkoyma için ayrı bir tanım yapılmamıştır. Aynı konuyu düzenlemesi bakımından adli aramalara ilişkin tanım burada da kullanılabilir. Gerçekten de Yönetmeliğin 4. maddesinde yer alan tanımlar arasında adli aramalar açısından gecikmesinde sakınca bulunan hal kavramı şu şekilde tanımlanmıştır;

''Derhâl işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya şüphelinin kaçması veya kimliğinin tespit edilememesi ihtimâlinin

198; Gerçekten, burada arama ve elkoyma yapmak için gecikmesinde sakıca bulunan hallerde dahi

kanunla yetkili kılınmış merciin YAZILI EMRĐNĐN aranması, uygulamada bir hukuk devletinde asla kabul edilemeyecek sonuçların doğmasına yol açacaktır Gerçekten, bir canlı bombanın polis tarafından fark edilmesi halinde derhal etkisiz hale getirilmesi mümkün olamayacak; bu durumda dahi yazılı emir aranması gerekecek; veya arama veya elkoymadan daha ağır bir tedbir olan yakalama yapılacaktır Keza bir okul önünde bir uyuşturucu madde satmaya çalışırken görünen bir kimsenin üstünde veya çantasında, yazılı emir olmadan arama yapılamayacaktır Beklide arama yapamamanın sakıncasını gidermek için, aramadan daha ağır bir koruma tedbiri olan yakalama cihetine gidilecektir: Öztürk, Erdem, Ceza Muhakemesi. s. 541.

“…yapılan anayasa değişikliği ile, tıpkı aramada olduğu gibi, kantarın topuzu kaçırılmıştır Đnsan haklarının korunması konusunda Avrupa Birliğini tatmin etmek amacıyla getirildiği anlaşılan bu düzenlemeler aslında tersine işleyerek, insan haklarının korunmasını tehlikeye sokacaktır Suçlarla mücadele yani güvenliğimiz ile insan hakları birbirine ters düşün kavramlar değildir Tam tersine madalyonun bir yüzünde insan hakları varsa diğer yüzünde güvenliğimiz vardır Güvenliğin olmadığı yerde insan hakları olamaz” Öztürk, Erdem, Ceza Muhakemesi s. 549.

ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması"

halinde gecikmesinde sakınca bulunan hal vardır.

Buna göre; elkoyma işlemi için hakimden karar almaya, hakime müracaat etmeye ve onun bu kararı verip ilgili birime ulaştırmasına yetecek vakit yok ise gecikmede sakınca var demektir199.

Elkoymanın amacı delillerin elde edilmesi veya ileride müsaderesi mümkün olan eşyanın elde edilmesi olduğuna göre, elkoymanın bu amaca uygun olması ve elkoyma ile bu amaca ulaşılabilmesi gereklidir. Somut olayın koşullarına göre; hakimden karar alınmasının beklenmesi durumunda suça ilişkin deliller yok edilecek ise gecikmesinde sakınca bulunan hal var demektir200.

Đşte bu şekilde açıklanan bir durum söz konusu ise elkoyma emrini soruşturmayı sürdüren Cumhuriyet savcısı verecektir.

Bazen elkoyma işleminin yapılması öyle bir çabukluk gerektirir ki elkoyma konusunda yazılı emrini almak için Cumhuriyet savcısına ulaşmak dahi mümkün olmayabilir. Bu durumda elkoyma emrini kolluk amiri verir.

Elkoyma emrini vermeye yetkili olan Cumhuriyet savcısı soruşturmayı sürdüren Cumhuriyet savcısıdır. Ancak ona ulaşılamaması halinde Cumhuriyet savcılığı kurumunun bir bütün olması nedeniyle elkoyma emrini bu emrin icra edileceği yerde bulunan bir başka Cumhuriyet savcısı da verebilir.

Arama Yönetmeliğinin 4. maddesi kolluk amirini konuyla ilgili yetkili ve görevli olan kolluk biriminin âmiri olarak tanımlamıştır. Buna göre; Cumhuriyet savcısına ulaşılamama durumunda elkoyma emrini soruşturmayı yürüten birimin elkoyma işleminin yapılacağı anda görevde bulunan en üst rütbeli amiri verecektir. Kolluk amirinin yazılı emriyle yerine getirilen elkoymalar Cumhuriyet Savcısına derhal bildirilmelidir201.

199 Öztürk, Erdem, Ceza Muhakemesi. s. 541. 200 Aydın, Arama ve Elkoyma s. 152. 201 Şahin, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 250.

Gerek Cumhuriyet savcısının ve gerekse de kolluk amirinin vereceği elkoyma emrinin yazılı olması gerekir. CMK'nın 161/3 maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısının kolluk görevlilerine emirlerini en kısa sürede yazılı hale getirmek şartıyla sözlü olarak verebilmesine imkan bulunmaktır. Ancak, CMK'nın 161/3 maddesi hükmü genel nitelikte bir düzenleme olup Cumhuriyet savcısı ile kolluk arasındaki iletişimin nasıl yapılacağını hükme bağlamaktadır. Bu genel hükmün aksini gösteren özel düzenlemeler söz konusu olabilir. Nitekim aramayı düzenleyen Anayasanın 20/2, 21/1, 22/2 ve CMK'nm 119/1 maddesinde olduğu gibi, elkoyma konusunu düzenleyen Anayasa'nm 20/2 ve CMK'nın 127/1 maddesinde elkoyma emrinin yazılı olarak verilmesi gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle Cumhuriyet savcısının veya kolluk amirinin gecikmesinde sakınca bulunması nedeniyle vereceği elkoyma emrinin yazılı olması zorunludur.

Hakim kararı olmaksızın, gecikmesinde sakınca bulunan hal söz konusu olduğu için Cumhuriyet savcısının veya kolluk amirinin verdiği yazılı emir ile yerine getirilen elkoyma işleminin Anayasa'nm 20/2, 21/1, 22/2 ve CMK'nın 127/3 maddeleri uyarınca, işlemin yerine getirilmesinden itibaren 24 saat içerisinde hakim onayına sunulması gerekir. Cumhuriyet savcısının veya kolluk amirinin yazılı emri ile elkoyma işlemi ancak soruşturma aşamasında mümkün olacağından söz konusu onama kararını elkoyma işleminin yapıldığı yerde bulunan sulh ceza hakimi verecektir.

Hakim kendisine başvurulduktan sonra 48 saat içerisinde başvuru ile ilgili olarak kararını açıklar. Talep konusunda karar verecek olan hakim kararı vermeden önce; elkoyma emrinin yetkili merci tarafından verilip verilmediğini, emrin yazılı verilip verilmediğini, emir verildiği sırada ve öncesinde gecikmesinde sakınca bulunan halin var olup olmadığını, emri kolluk amiri vermiş ise Cumhuriyet savcısına ulaşamama durumunun var olup olmadığını, elkoyma işleminin usulüne uygun yapılıp yapıldığını, elkonulan eşyaya elkonulmasına gerek olup olmadığını değerlendirerek kararını verir. Hakim bu süre içerisinde elkoyma işlemini onaylar ise sorun yoktur. Elkoyma işlemi hakim kararı ile yapılan elkoymadan farksız hale gelir. Eğer hakim süre içerisinde bir karar vermez ise veya elkoyma işleminin hukuka

aykırı olduğunu belirleyerek işlemin onaylanmasına ilişkin talebi reddeder ise elkoyma işlemi kendiliğinden kalkar. Bu durumda elkonulan eşyanın zilyedine iadesi gerekir. Hakimin ayrıca bir iade kararı vermesine de gerek yoktur. Zira, elkoyma işlemi kendiliğinden hükümsüz hale gelmiştir. Bu aşamadan sonra eşyanın iade edilmemesi ilgilileri hakkında cezai ve hukuki sorumluluğu gerektirir202. 24 saatlik süre şartına uyulmaması elkoyma işlemini yoklukla geçersiz hale getirir. Bu durumda eşyanın delil olarak kullanılması söz konusu olamaz.

Anayasada yapılan bu düzenlemelere uyum sağlamak için 5681 sayı ve 02.06.2007 tarihli Kanun ile 2559 sayı ve 04.07.1934 tarihli Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun Önleme Araması başlıklı 9. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

“Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usûlüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülki âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar.

Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir.

Arama kararında veya emrinde; a) Aramanın sebebi,

b) Aramanın konusu ve kapsamı, c) Aramanın yapılacağı yer,

ç) Aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre, belirtilir. Önleme araması aşağıdaki yerlerde yapılabilir:

202 Aydın, Arama ve Elkoyma s. 152.

a) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde.

b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde.

c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.

ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında.

d) Umumi veya umuma açık yerlerde.

e) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda.

Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.

Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır.

Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır.

Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir tutanakla bildirilir”

Önleme amaçlı aramalar nedeniyle yapılan elkoymalarda da hakim kararı esas olmakla birlikte, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülki âmirin vereceği yazılı

emir şartı aranmıştır. Önleme aramalarında kolluk amirlerinin gecikmesinde sakıca bulunan hallerde dahi arama emri verme yetkisi olmadığı unutulmamalıdır.

2.8.4. Elkoymaya Konu Olabilecek Bir Eşyanın Bulunması

Belgede Kolluğun elkoyma yetkisi (sayfa 102-108)