• Sonuç bulunamadı

Şirket Yönetimine Elkoyma (CMK 133)

Belgede Kolluğun elkoyma yetkisi (sayfa 162-166)

ELKOYMANIN ÇEŞĐTLERĐ

3.2. CMK’da Yer Alan Özel Elkoyma Çeşitler

3.2.6. Şirket Yönetimine Elkoyma (CMK 133)

3.2.6.1. Genel

5237 sayılı TCK'nın 20/2 maddesi uyarınca şirketlerin ceza sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbirleri tüzel kişi hakkında uygulanabilir. Tüzel kişiler hakkında uygulanacak güvenlik tedbirleri, TCK'nın 60. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre suçun tüzel kişinin izne dayalı faaliyeti nedeniyle işlenmesi halinde bu faaliyet izninin iptaline karar verilir. Ayrıca tüzel kişiler hakkında müsadere hükümleri uygulanabilir.

Đşte suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda, suçun ortaya çıkarılması ve delillerin karartılmasının önlenmesi için tüzel kişinin faaliyetinin denetlenmesi gerekir. Bazı durumlarda bu denetleme yeterli olmaz ve tüzel kişinin faaliyetinin durdurulması veya yönetimine elkonulması gerekir.

342 Aydın, Arama ve Elkoyma s. 191.

Tüzel kişinin faaliyetinin durdurulması, ekonomik kayba yol açılması, pek çok kişinin işsiz kalması gibi olumsuz sonuçlara yol açtığı için CMK'nın 133. maddesinde tüzel kişinin yönetimine elkoymaya ilişkin hükümler getirilmiştir.

3.2.6.2. Amacı

CMK'nın 133. maddesinde belirtilen elkoymanın amacı "delil elde etmektir". Bu elkoyma ile müsaderesi gereken eşyanın koruma altına alınması amaçlanmış değildir. Böyle bir amaç söz konusu ise CMK'nın 123 ve 128 maddeleri uyarınca işlem yapılması gereklidir.

CMK'nın 133/1 maddesinde bu amaç "maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde" denilerek vurgulanmıştır.

3.2.6.3. Konusu

CMK'nın 133. maddesinde belirtilen elkoyma işleminin konusu şirketin yönetimidir. Madde başlığında "Şirket yönetimi için kayyum tayini" denilmekle birlikte, bu işlem aslında bir elkoyma işlemidir.

Hakim veya mahkeme kararında; şirket yönetiminin tümü ile kayyuma devrine karar verilebileceği gibi, şirketin var olan yönetim organlarının görevine devam etmesine ancak şirket yönetim organlarının verdikleri kararların ancak kayyumun onayı ile geçerli sayılmasına da karar verilebilir. Birinci durumda şirket yönetimi tümü ile kayyuma geçer ve kayyum kendisi veya atayacağı kişiler ile şirketi yönetir.

Đkinci durumda ise, şirketin var olan veya sözleşmesine göre daha sonra seçilen yönetim organları görevlerini sürdürür ve işlemleri yapar. Ancak şirket yönetiminin verdiği kararlar ile yaptığı işlemler ancak kayyumun onayı ile geçerli olur. Yani kayyum şirket yönetimi üzerinde bir vesayet kurar.

Verilen karar uyarınca şirketin yönetimine elkonulur ve şirket faaliyetleri atanan kayyum tarafından yürütülür, kayyum işlemlerini Türk Medeni Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca yerine getirir (CMK 133/3).

3.2.6.4. Şartları

Şirket yönetimine elkonulmasına ilişkin koruma tedbiri önemi nedeniyle sıkı koşullara bağlanmıştır. Bu koşullardın tümünün birlikte gerçekleşmesi gereklidir. Aksi takdirde yapılan elkoyma işlemi hukuka aykırı olacaktır.

3.2.6.4.1. Kuvvetli Şüphe Sebebinin Bulunması

CMK'nın 133. maddesinde yer alan elkoyma işleminin yapılabilmesi için soruşturma konusu suçun şirketin faaliyetleri çerçevesinde işlendiğine dair kuvvetli

şüphe sebeplerinin bulunması gerekir. Elbette bu şüphe sebepleri delillere dayalı olmalıdır. Maddede suçun işlenip işlenmediğine ilişkin delile değil, bu suçun elkoymaya konu olacak şirketin faaliyetleri çerçevesinde işlenip işlenmediğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunmasından bahsedilmiştir. Zira, değerlendirmeye konu olacak husus, şirketin yönetimine elkonulup konulmayacağıdır. Bu elkoymanın amacı, şirket yönetimini ele geçirerek, o şirketin faaliyeti kapsamında işlendiği iddia olunan suçla ilgili delil elde etmek olduğuna göre, başlangıçta var olması gereken kuvvetli şüphe suçun şirket faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediğine dair olmalıdır.

3.2.6.4.2. Gerekli Olması

Şirket yönetimine elkoyma işlemi yapılmadan da maddi gerçeğe ulaşılabiliyor, deliller elde edilebiliyor ise bu tedbire başvurulamaz. Nitekim şirketin faaliyeti çerçevesinde işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebebi bulunan suçla ilgili olarak gerekli delillere şirket yönetimine elkonulmadan da ulaşılabiliyor ise örneğin arama, bilgisayar kayıtlarına ve şirket defterlerine elkoyma gibi tedbirler ile delil elde etme ve maddi gerçeği ortaya çıkarma amacına ulaşılabiliyor ise artık şirket yönetimine elkoyma işlemine başvurulamaz. Oranlılık ilkesinin bir yansıması olan bu hükme aslında gerek yoktu. Đşin niteliğinden de bu husus anlaşılabilirdi. Ancak Türkiye'nin geçirdiği deneyimler ve işin önemi nedeniyle maddede bu vurgunun yapılmış olması yerinde olmuştur.

3.2.6.4.3. Kanunda Katalog Halinde Sayılan Suçlardan Bir veya Bir Kaçının Söz Konusu Olması

Şirket yönetimine elkoyma kararı ancak CMK'nın 133/4 maddesinde yazılı suçlardan bir veya bir kaçının söz konusu olması halinde uygulanabilir.

Burada yer alan suçlar sınırlı olarak sayılmış olup kıyas yolu ile genişletilemez. Belirtilen suçlar dışında bir suçun soruşturulması ve kovuşturulması sırasında CMK'nın 133. maddesi uygulanamaz. Ayrıca bu suçların şirketin faaliyeti çerçevesinde işleniyor olması gereklidir. Şirketin faaliyeti çerçevesinde bu suçların tamamlandığı tespit edilmişse, artık kayyım atanması söz konusu olmayacaktır.Çünkü, Kanun maddesi “maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde” ifadesini kullanmaktadır.

3.2.6.4.4. Hakim veya Mahkeme Kararının Bulunması

Şirket yönetimine elkonulmasına soruşturma aşamasında sulh ceza hakimi kovuşturma aşamasında davaya bakan mahkeme kararı verir. Soruşturma bir yerde,

şirket yönetimi başka bir yerde ise koruma tedbirinin uygulanacağı yerdeki yani

şirket yönetiminin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimi elkoyma kararını vermelidir (CMK 162/1).

Şirket yönetimine elkoymaya ilişkin kararı Cumhuriyet savcısının veya kolluğun vermesi mümkün değildir. Karar verme yetkisi münhasıran hakimin veya davaya bakan mahkemenindir.

3.2.6.5. Şirket Yönetimine Kayyum Tayininin Đcrası

CMK'nın 133. maddesi uyarınca şirket yönetimine kayyum tayinine karar verildiğinde, yukarıda da belirtildiği gibi bu karar iki şekilde verilebilir. Hakim veya mahkeme kararında; şirket yönetiminin tümü ile kayyuma devrine karar verilebileceği gibi, şirketin var olan yönetim organlarının görevine devam etmesine ancak şirket yönetim organlarının verdikleri kararların ancak kayyumun onayı ile geçerli sayılmasına da karar verilebilir. Birinci durumda şirket yönetimi tümü ile kayyuma geçer ve kayyum kendisi veya atayacağı kişiler ile şirketi yönetir. Đkinci

durumda ise, şirketin var olan veya sözleşmesine göre daha sonra seçilen yönetim organları görevlerini sürdürür ve işlemleri yapar. Ancak şirket yönetiminin verdiği kararlar ile yaptığı işlemler ancak kayyumun onayı ile geçerli olur. Yani kayyum

şirket yönetimi üzerinde bir vesayet kurar.

Kayyum tayinine karar verildiğinde, kayyumun hangi yetki ile tayin edildiğinin kararda belirtilmesi gerekir.

Verilen karar ticaret sicili gazetesinde ve diğer uygun vasıtalarla ilan edilir. Bu ilan giderleri de şirket bütçesinden karşılanır.

Tayin edilen kayyuma, işin niteliğine uygun olarak hakim veya mahkeme tarafından bir ücret takdir edilir. Takdir edilen bu ücret şirketin bütçesinden karşılanarak ödenir. Ancak, yapılan soruşturma sonucunda soruşturma konusu suç nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir ise ya da dava açıldıktan sonra kovuşturma aşamasının sonucunda beraat kararı verilir ise, bu kararların kesinleşmesinden sonra şirket bütçesinden karşılanan bu giderler kanuni faiziyle birlikte Hazine tarafından şirkete ödenir.

Kayyum işlemlerini Türk Medeni Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri- ne göre kendisini atayan hakime veya mahkeme karşı sorumlu olarak yürütür.

3.2.7. Avukat Bürolarında ve Avukatın Postadaki eşyalarına Elkoyma

Belgede Kolluğun elkoyma yetkisi (sayfa 162-166)