• Sonuç bulunamadı

Elkonulan Eşyanın Đades

Belgede Kolluğun elkoyma yetkisi (sayfa 177-181)

ELKOYMANIN ÇEŞĐTLERĐ

3.5. Elkoymanın Sona Ermes

3.5.4. Elkonulan Eşyanın Đades

Bütün koruma tedbirlerine özgü bir özelliğin de “geçicilik” olduğundan bahsetmiştik. Bir koruma tedbiri olan elkoyma da geçicidir. Bu süre, elkoymanın amacına ve niteliğine göre değişecektir351. Daha açık bir ifadeyle, elkonulan eşyanın adli makamların elinde kalması, ondan elde edilmek istenen yararın sağlanması için gereken süreyle sınırlıdır.

Elkoymanın amacı gerçekleştiğinde ya da gerçekleşmeyeceği anlaşıldığında -ki bu tedbir geçici olduğu için- ona derhal son verilmelidir352. Şu halde elkoyma kararı, en geç yargılamayı sona erdiren kesin hükümle birlikte ortadan kalkar. Ancak, elkonulan eşya hüküm öncesi de özellikle elkoyma ile elde edilmek istenen yarar sağlanmışsa veya sağlanmayacağı anlaşılmışsa, zilyedine iade edilebilir. Şayet elkonulan eşya, müsadereye tabi eşyalardansa, mahkemenin kararına göre, ya iade edilir ya da müsadere edilir353.

Elkonulan eşyanın iadesine ilişkin 1412 Sayılı CMUK’ ta tüm durumları kapsayan açık bir düzenleme bulunmamaktaydı. Sadece 103. maddede “mağdurdan alınan eşyanın iadesi” düzenlenmişti. 5237 Sayılı CMK ise, “elkonulan eşyanın iadesi” başlığını taşıyan 131. maddesiyle; şüpheli, sanık ve hatta üçüncü kişilerden alınarak elkonulmuş eşyanın da iadesini düzenlemiş bulunmaktadır. Cumhuriyet savcılıklarının soruşturma sırasında elkonulan veya muhafaza altına alınan eşyaların delil değerinin olmadığı veya var ise de umulan delilin elde edilemediği veya elde edildiği veya söz konusu eşyanın müsadereye tabi eşyalardan olmadığı anlaşıldığında bu eşyanın ilgilisine CMK'nın 131/1 maddesi uyarınca karar verilmesi ve eşyanın ilgilisine iadesi gerekir. Bu durumların soruşturma aşamasında anlaşılması halinde CMK'nın 131/1 maddesi uyarınca resen veya istem üzerine eşyanın ilgisine iadesine soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı derhal karar vermeli ve bu kararı yerine getirmelidir. Soruşturma aşamasında veya dava açıldığında eşyanın iadesine karar verilmesi yönünde sulh ceza hakiminden veya davayı görecek mahkemeden talepte bulunulması usule uygun değildir. Böyle bir talep yapıldığında talep hakkında karar verilinceye kadar eşyanın iadesi gecikeceğinden iade zamanında yapılmamış olur ve bu durum tazminatı gerektir. Cumhuriyet savcısı eşyanın iadesine ilişkin kendisine yapılan talebi yerinde görmez ise veya iade konusunda tereddüte düşer ise iade talebinin reddine karar vermeli, bu karara karşı CMK 131/1. 2. cümle uyarınca itiraz

352 Gökcen, Elkoyma, s. 21, 160 vd.; Gedik, Müsadere s. 42; Özbek, Ceza Muhakemesi, s. 380. 353 Yurtcan, Erdener Ceza Yargılaması s 356; Kunter, Yenisey, Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi s. 60;

Gökcen, Elkoyma, s. 161 vd.; Tosun, Nevzat Ceza Muhakemesi s 892- 893; Erem, Ceza Usulü, s. 469. Şikayetçinin operasyon yaptırmak için numaralarını tespit ettirdiği kendisine ait 5.000.000 lira paranın müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı olup, şikayetçiye geri verilmelidir. (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 26051999, 1409/ 2756): Bakıcı, Sedat, 5237 Sayılı Yasa Kapsamında Ceza Hukuku Genel Hükümleri, Ankara, 2007, s 1061.

yoluna gidilip konu yargısal olarak halledilmedir354. Aksi takdirde Cumhuriyet savcısının kendisine olan iade yetkisini kullanmayıp hakimden veya mahkemeden iade kararı verilmesini istemesi mümkün değildir.

Böyle bir iade işlemi yapıldığında, eşyanın yargılama makamlarının elinde olduğu dönemde korunması ve saklanması amacıyla yapılan giderlerin eşyanın sahi- binden veya zilyedinden istenmesi imkanı yoktur. Zira verilen iade kararı ile yapılan elkoyma işleminin ya yanlışlığı anlaşılmıştır ya da elkoyma ile soruşturma ve kovuşturma için umulan yarar sağlanmıştır. Her iki durumda da eşyanın sahibi veya zilyedinin (ki bu kişiler davanın sanığı olsalar ve haklarında mahkumiyet kararı verilmiş olsa bile) bir sorumluluğu yoktur. Bunun yanı sıra elkonulan eşyanın so- ruşturma ve kovuşturma makamlarının eli altında bulunduğu dönemde uğramış olduğu hasarların da Devlet tarafından giderilmesi gerekir. Aksi takdirde ilgili kişi- lerin CMK 141/1-j maddesi uyarınca tazminat davası açma hakkı doğar.

Örneğin hakkında hırsızlık suçu nedeniyle yapılan soruşturma sırasında kullanmakta olduğu otomobile "suçta kullanıldığı ve bu nedenle ileride müsaderesi gerektiği" şüphesi ile elkonulan bir kişinin yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verilmekle birlikte, söz konusu otomobilin suçta kullanıl- madığına, bu nedenle müsadere edilemeyeceğine dair karar verildiğinde aracın sahibi olan sanığa iadesi gerekir. Böyle bir durumda sanıktan aracın muhafazasına ve korunmasına ilişkin giderler (örneğin yediemin ücreti, araç için yapılan bakım giderleri gibi) istenemeyeceği gibi, aracın Devletin elinde bulunduğu dönemde iyi korunmaması nedeniyle uğradığı zararların (örneğin lastiklerinin patlaması, yağlanmaması nedeniyle motorunun bozulması, kaportasının çökmesi gibi) ve aracın elkonulduğu dönemde kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararların da aracın sahibine ödenmesi gereklidir.

354 Đade isteminin reddine savcının karar veriyor olması ve bu karara karşı itiraz yolunun açık

bulunması, savcı kararına da itirazı mümkün kılmaktadır. Bilindiği üzere, itiraz sadece hakim veya mahkeme kararlarına karşı gidilebilen bir kanun yoludur. CMK m. 267, Hukukumuzda savcı kararlarına karşı gidilebilen genel bir itiraz kanun yolu öngörülmemiştir. Bu durumda hükmün savcı için öngördüğü itirazdan, CMK m 91/ 4 ya da m. 127/ 4 anlamında hâkime başvurulması ya da hâkimden bir karar istenmesi olarak anlaşılmalıdır: Özbek, Ceza Muhakemesi, s. 380- 381.

128 inci Madde hükümlerine göre elkonulan eşya veya diğer malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak artık ihtiyaç bulunmaması halinde, sahibine iade edilir. “ Đade işleminin nasıl gerçekleştirileceği, Suç Eşyası Yönetmeliğinin 13. maddesinde (yukarıda değindiğimiz gibi) düzenlenmiştir.

Madde incelendiğinde dikkat çeken konu, 1. fıkrada mağdura iadeden söz edilmemiş olmasıdır. Ancak maddenin 2. fıkrasıyla, 128. madde kapsamına giren daha ağır suçlara ilişkin yapılan elkoymada mağdura iade mümkün olduğuna göre, daha basit suçlar için söz konusu olan basit elkoymada, mağdura iade, öncelikle mümkün olmalıdır kanısındayız355.

Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkonulmuşsa (CMK m. 128), bunların da iadesi mümkündür. Buna göre, elkonulan malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak artık ihtiyaç bulunmaması halinde, sahibine iade edilir (CMK m. 131/ 2).

Maddeye göre, geri vermenin kendiliğinden veya istem üzerine olması mümkündür. Eşyanın geri verilmesine, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında mahkeme yetkilidir. Mülkiyet konusunda çekişme veya itiraz varsa, mahkemenin kime ait olduğunu araştırması ve sonucuna göre bir karar vermesi gerekir. Ceza mahkemesinin eşyayı geri verme kararı, mülkiyeti kesin olarak çözümleyen bir karar niteliğinde değildir. Şüpheli, sanık, mağdur ve üçüncü kişilerin, hukuk mahkemesinde dava açıp haklarını kanıtlayarak, ceza mahkemesinin eşyayı teslim ettiği kişiden, eşyayı geri almaları olanaklıdır356.

CMK 248. maddesi uyarınca zorlama amacıyla yapılmış bir elkoyma işlemi söz konusu ise kaçak sanığın duruşmaya gelmesi üzerine elkoyma kararının kaldırılması gerekir. Duruşmaya gelen sanığın sonraki oturumlara gelmesini sağlamak amacıyla

355 Soyaslan, Doğan Elkoyma,. s 240; Gedik, Doğan Müsadere s. 43.

356 Bkz. Yaşar, Osman, CMK, s. 532- 533; Dava ile ilgili olarak suçtan zarar görmüş olana ait bazı

eşyalara elkonulmuş olsa bile, üçüncü kişilerin bu eşyalar hakkında hak ileri sürmeleri halinde hukuk mahkemesinde istihkak davası açmaları gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, altınların katılana iadesine karar verilmesi (Yargıtay 6 Ceza Dairesi, 14051993, 3582/ 4699): Yılmaz, Zekeriya, Teori ve Uygulamada Müsadere Zoralım, Ankara 2003, s. 76.

CMK 248. maddesi uyarınca verilen elkoyma kararının devam ettirilmesine imkan yoktur. Sanığın sonraki duruşmalara gelmesi sağlanmak isteniyor ancak bundan kuşku duyuluyor ise tutuklama veya adli kontrol tedbirlerine başvurmak gereklidir.

Elden çıkarma kararı verildiğinde eşya satılarak veya başka bir şekilde elden çıkarılır. Bu işlem için gereken masraflar çıkarıldıktan sonra eşyanın değeri emanet hesabına alınarak saklanır. Yargılama sonucunda eşyanın iadesine karar verilmesi halinde bu değer ilgili kişiye iade edilir. Bizce bu durumda eşyanın saklanması, elden çıkarılması için harcanan ve eşyadan elde edilen değerden düşülen değerin de ilgiliye iadesi gerekir. Zira iade kararı verildiğinde yapılan işlemin yanlışlığı ortaya çıkmış olur ki böyle bir durumda ilgili kişinin bütün zararlarının giderilmesi gerekir. Yargılama sonucunda müsadere kararı verilmiş ise emanette tutulan değer Hazineye gelir kaydedilir.

Belgede Kolluğun elkoyma yetkisi (sayfa 177-181)