• Sonuç bulunamadı

Kolluğun elkoyma yetkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kolluğun elkoyma yetkisi"

Copied!
299
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ

SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

KAMU HUKUKU ANABĐLĐM DALI

KOLLUĞUN ELKOYMA YETKĐSĐ

Ş

akir AKBULUT

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

Danışman

Yrd.Doç.Dr. Berrin AKBULUT

(2)

ĐÇĐNDEKĐLER

Önsöz……….i

Özet………. iii

Kısaltmalar………... xii

Giriş……….. 1

I. Bölüm Kolluk Kavramı ve Çeşitleri ……….………..5

1.1. Kolluğun Tanımı………5

1.2. Kolluk Çeşitleri ... 6

1.2.1 Genel Kolluk ... 6

1.2.1.1. Polis ... 7

1.2.1.2. Jandarma ... 8

1.2.1.3. Sahil Güvenlik Komutanlığı ... 11

1.2.1.4. Gümrük Kolluğu ... 14

1.2.2. Genel Kolluk Đçinde Yer Alan Özel Kolluk Kuruluşları... 16

1.2.2.1. Polis Çevik Kuvvet Birimleri ve Özel Timler ... 16

1.2.2.2. Jandarma Komando Birlikleri... 17

1.2.2.3. Jandarma Koruma Birlikleri ... 17

1.2.2.4. Trafik Kolluğu (Trafik Polisi-Trafik Jandarması) ... 17

1.2.3. Özel Kolluk ... 18

1.2.3.1. Sınır Kolluğu (Sınır Birlikleri) ... 18

1.2.3.2. Milli Đstihbarat Teşkilatı (Mit)... 19

1.2.3.3. Köy Korucuları ... 20

1.2.3.3.1. Köy Korucusu ... 20

1.2.3.3.2. Gönüllü Köy Korucusu ... 21

1.2.3.4. Çiftçi Mallarını Koruma Kolluğu ... 22

1.2.3.5. Orman Kolluğu ... 22 1.2.3.6. Özel Güvenlik ... 23 1.2.3.7. Ordu Kolluğu ... 24 1.2.3.8. Belediye Kolluğu ... 24 1.2.3.9. Av Kolluğu ... 25 1.2.3.10. Cezaevi Kolluğu ... 25

1.3. Genel Kolluk Đle Özel Kolluk Arasındaki Farklar ... 26

1.3.1. Görev Alanları Đtibariyle Farklar... 26

1.3.2. Yetkileri Đtibariyle Farklar... 26

1.3.3. Bağlı Oldukları Makam Đtibariyle Farklar... 27

1.3.4. Mülkî Görev ve Đdarî Kolluk Kavramları... 27

1.3.5. Adlî Görev ve Adlî Kolluk Kavramları... 28

II. Elkoymanın Tanımı, Hukuki Niteliği ve Şartları………. 33

2.1. Elkoymanın Tanımı ve Đlgili Müesseseler ... 33

2.1.1. Elkoyma ... 33

2.1.2. Muhafaza Altına Alma ... 34

2.1.3. Müsadere ... 36

2.1.3.1. Eşya Müsaderesi ... 36

(3)

2.1.4. Olay Yeri Đnceleme ... 38

2.2. Elkoymanın Hukuki Niteliği ... 41

2.2.1. Elkoyma Bir Koruma Tedbiridir ... 41

2.2.2. Yargıdan Önce Temel Bir Hakkı Sınırlama ... 42

2.2.3. Bir Tehlike veya Zarar Đhtimalini Önlemek ... 43

2.3. Elkoymaya Hakim Olan Đlkeler ... 44

2.3.1. Genel Olarak... 44

2.3.2. Hukuk Devleti Đlkesi... 44

2.3.3. Đnsan Haklarına Uygun Đşlem Yapma Đlkesi ... 46

2.3.4. Oranlılık Đlkesi... 46

2.3.5. Dürüst Đşlem Đlkesi ... 48

2.3.6. Hakim Önünde Meramını Anlatabilme Đlkesi ... 48

2.3.7. Özel Hayatın Dokunulmazlığı Đlkesi ... 49

2.3.8. Maddi Gerçeğin Araştırılması Đlkesi ... 50

2.4. Elkoymanın Amacı... 51

2.5. Tarihi Gelişim ... 53

2.5.1. Roma Hukuku... 53

2.5.2. Đslam Hukuku ... 54

2.5.3. Ortaçağ Hukuku... 55

2.5.4. Aydınlanma dönemi Hukuku ... 56

2.5.5. Türk Hukuku ... 57

2.6. Karşılaştırmalı Hukukta Elkoyma... 59

2.6.1. Amerika Birleşik Devletler Hukukunda Elkoyma ... 59

2.6.2. Almanya Hukukunda Elkoyma ... 60

2.6.3. Đsviçre Hukukunda Elkoyma ... 63

2.6.4. Danimarka Hukukunda Elkoyma ... 64

2.6.5. Belçika Hukukunda Elkoyma... 65

2.6.6. Fransa Hukukunda Elkoyma ... 65

2.6.7. Đspanya Hukukunda Elkoyma... 65

2.6.8. Đsveç Hukukunda Elkoyma... 65

2.7. Elkoyma Alanında Uluslararası Adli Đşbirliği... 66

2.7.1.Viyana Sözleşmesi... 67

2.7.2. Strazburg Sözleşmesi... 68

2.7.3. Palermo Sözleşmesi... 70

2.7.4. Merida Sözleşmesi... 71

2.7.5. Karşılıklı Adli Yardım... 73

2.7.6. Elkoyma Kararlarının Đnfazı... 74

2.7.7. Yabancı Elkoyma Kararının Đnfazının Reddi Nedenleri ... 74

2.7.8. Geçici Tedbirlerin Kaldırılması... 75

2.8.Elkoymanın Şartları ... 76

2.8.1. Suç Bakımından... 77

2.8.2. Elkoymaya Karar Verebilmek Đçin Gerekli Olan Şüphe ... 77

2.8.2.1. Şüphe Kavramı ... 78

2.8.2.2. Elkoymaya Yeterli Şüphe ... 78

2.8.3. Elkoyma Kararının Bulunması ... 81

2.8.3.1. Hakim Kararı ... 82

(4)

2.8.4. Elkoymaya Konu Olabilecek Bir Eşyanın Bulunması... 89

2.8.4.1. Eşya Kavramı... 89

2.8.4.2. Elkoymaya Konu Olacak Eşya ... 89

2.8.5. Elkonulması Yasak Olan Eşyaların Söz Konusu Olmaması ... 91

2.8.5.1. Elkoyma Yasağı... 91

2.8.5.2. Elkonulması Yasak Olan Mektup ve Belgeler... 91

2.8.5.2.1. Genel Olarak ... 91

2.8.5.2.2. Yasağın Konusu ... 92

2.8.5.2.3. Elkoyma Yasağının Tarafları ... 92

2.8.5.2.3.1. Akrabalık veya Yakınlık Sebebiyle Tanıklıktan Çekinebilecekler ... 92

2.8.5.2.3.2. Meslekleri ve Sürekli Uğraşıları Sebebiyle Tanıklıktan Çekinebilecekler ... 93

2.8.5.2.3.3. Savunma Hakkının Dokunulmazlığı ... 93

2.8.5.2.4. Nezdinde (Yanında) Bulundurma ... 95

2.8.5.2.5. Devlet Sırrı Niteliğindeki Belgelere Elkoyma ... 96

2.8.5.2.6. Basılmış Eserlere ve Basın Araçlarına Elkoyma (Toplatma) . 98 III. Bölüm Elkoymanın Çeşitleri………... 100

3.1. Basit Elkoyma ... 100

3.1.1. Genel ... 100

3.1.1.1. Delil Elde Etmek Đçin Elkoyma ... 100

3.1.1.2. Müsadereye Tabi Olan Eşyaya Elkoyma... 100

3.1.2. Basit Elkoymanın Đcrası ... 101

3.1.3. Suç Eşyasına Yapılacak Đşlemler... 105

3.2. CMK’da Yer Alan Özel Elkoyma Çeşitleri ... 109

3.2.1. Genel Olarak... 109

3.2.2. Taşınmazlara, Hak ve Alacaklara Elkoyma (CMK 128)... 109

3.2.2.1. Genel Olarak ... 109

3.2.2.2. Şartları... 110

3.2.2.2.1. Kanunda Katalog Halinde Sayılan Suçlardan Bir veya Bir Kaçının Söz Konusu Olması... 111

3.2.2.2.2. Kuvvetli Şüphe Sebebinin Bulunması ... 113

3.2.2.2.3. Eşyanın Şüpheli veya Sanığa Ait Olması ... 114

3.2.2.2.4. Hakim Kararı Bulunması ... 115

3.2.2.3. Konusu... 115

3.2.2.4. Taşınmazlara, Hak ve Alacaklara Elkoymanın Đcrası... 116

3.2.3. Zorlama Amaçlı Elkoyma (CMK 248)... 118

3.2.3.1. Genel Olarak ... 118

3.2.3.2. Amacı... 119

3.2.3.3. Konusu... 119

3.2.3.4. Şartları... 120

3.2.3.4.1. Kaçağın Kanunda Sayılan Suçlardan Bir veya Bir Kaçını Đşlediği Şüphesi Olması ... 120

3.2.3.4.2. Kovuşturma Aşamasının Başlamış Olması... 120

3.2.3.4.3. Sanığın Kaçak Durumda Bulunması... 120

3.2.3.4.3.1. Gaip ... 121

(5)

3.2.3.4.4. Mahkeme Kararı Bulunması ... 122

3.2.3.4.5. Kararın Oranlılık Đlkesine Uygun Olması... 122

3.2.3.5. Zorlama Amaçlı Elkoymanın Đcrası... 123

3.2.4. Postada Elkoyma (CMK 129) ... 124 3.2.4.1. Genel Olarak ... 124 3.2.4.2. Amacı... 127 3.2.4.3. Konusu... 127 3.2.4.4. Şartları... 128 3.2.4.4.1. Yeterli Delil... 128

3.2.4.4.2. Adliyenin Eli Altında Bulunmasının Zorunlu Olması ... 129

3.2.4.4.3. Kişi Bakımından Şartlar... 129

3.2.4.4.3.1. Postada Elkoymaya Yetkili Olanlar ... 129

3.2.4.4.3.2. Postada Elkoymaya Maruz Kalanlar ... 130

3.2.4.5. Postada Elkoymanın Đcrası ... 133

3.2.5. Bilgisayarlarda, Programlarında, Kütüklerinde Elkoyma (CMK 134) 135 32.5.1. Genel Olarak ... 135

3.2.5.2. Amacı... 137

3.2.5.3. Konusu... 138

3.2.5.4. Şartları... 138

3.2.5.4.1. Yeterli Şüphe Sebeplerinin Varlığı ... 138

3.2.5.4.2. Başka Suretle Delil Elde Etme Đmkanı Bulunmaması ... 139

3.2.5.4.3. Hakim Kararının Bulunması ... 139

3.2.5.5. Bilgisayar Kütüklerindeki Bilgilere Elkoymanın ve Kopya Çıkarmanın Đcrası ... 140

3.2.6. Şirket Yönetimine Elkoyma (CMK 133) ... 143

3.2.6.1. Genel ... 143

3.2.6.2. Amacı... 144

3.2.6.3. Konusu... 144

3.2.6.4. Şartları... 145

3.2.6.4.1. Kuvvetli Şüphe Sebebinin Bulunması ... 145

3.2.6.4.2. Gerekli Olması ... 145

3.2.6.4.3. Kanunda Katalog Halinde Sayılan Suçlardan Bir veya Bir Kaçının Söz Konusu Olması... 146

3.2.6.4.4. Hakim veya Mahkeme Kararının Bulunması... 146

3.2.6.5. Şirket Yönetimine Kayyum Tayininin Đcrası... 146

3.2.7. Avukat Bürolarında ve Avukatın Postadaki Eşyalarına Elkoyma (CMK Md. 130) ... 147

3.3. Kontrollü Teslimat ... 149

3.3.1. Kontrollü Teslimatın Amaçları ... 150

3.3.2. Kontrollü Teslimatın Çeşitleri... 151

3.3.3. Kontrollü Teslimatın Şartları... 151

33.4. Kontrollü Teslimat Talebi ve Kararı ... 152

3.3.5. Kontrollü Teslimat Uygulamasına Son Verilmesi ... 153

3.4. Askeri Mahallerde Elkoyma ... 154

3.5. Elkoymanın Sona Ermesi ... 155

3.5.1. Elkonulan Eşyanın Muhafazası veya Elden Çıkarılması... 155

(6)

3.5.3.1. Eşyanın Elden Çıkarılmasına Yönelik Tedbirler ... 156

35.3.2. Eşyanın Değerinin Korunmasına Đlişkin Tedbirler... 158

3.5.4. Elkonulan Eşyanın Đadesi ... 158

3.5.5. Elkonulan Eşyanın Müsadere Edilmesi... 162

3.6. Önleyici (Đdari) Elkoyma………..………....162

3.6.1. Önleyici Yetki Açısından Önleme Araması ... 164

3.6.2. 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu... 165

3.6.2.1. Kabahatler Kanununa Göre Elkoyma ve Mülkiyetin Kamuya Geçirilmesi ... 167

3.6.2.2. Kabahatler Kanununa Göre Elkoymayı Gerektiren Kabahatler ... 168

36.2.2.1. Dilencilik Yapmak ... 168

3.6.2.2.2. Kumar Oynamak ... 169

3.6.2.2.3. Silah Taşıma... 170

IV. Bölüm Özel Kanunlarda Yer Alan Elkoyma Çeşitleri… ……….172

4.1. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu Göre Elkoyma ... 172

4.1.1. Suç Oluşturan Eylemler... 174

4.1.2. Bankacılık Suçlarında Elkoymanın Đcrası ... 177

4.2. 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Elkoyma... 179

4.2.1. Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Kaçakçılık Sayılan Eylemler 182 4.2.2. Kaçakçılık Suçlarında Elkoymanın Đcrası ... 184

4.2.2.1. Kolluğun Uygulaması Gereken Hususlar ... 184

4.2.2.2. Kaçakçılık Olaylarında Tutulacak Tutanaklarda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar ... 185

4.2.2.3. Elkonulan Eşyanın Muhafazasında Dikkat Edilecek Hususlar .... 186

4.2.3. Kaçakçılık Suçlarında Đkramiyeler ... 187

4.3. Orman Suçlarında Elkoyma ... 188

4.3.1. Suç Oluşturan Eylemler... 189

4.3.2. Orman Suçlarında Elkoymanın Đcrası ... 193

4.4. 6136 Sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar Đle Diğer Aletler Hakkındaki Kanuna Göre Elkoyma ... 197

4.4.1. 6136 Sayılı Kanuna Göre Suç Oluşturan Eylemler... 198

4.4.2. 6136 Sayılı Kanuna Göre Elkoymanın Đcrası ... 199

4.5. 2521 Sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfek, Tabanca ve Diğer Aletler Hakkında Kanun Göre Elkoyma ... 202

4.5.1. 2521 Sayılı Kanuna Göre Suç ve Kabahat Oluşturan Eylemler... 202

4.5.2. 2521 Sayılı Kanuna Göre Elkoymanın Đcrası ... 203

4.6. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kan. Göre Elkoyma ... 204

4.6.1. 2863 Sayılı Kanuna Göre Suç Oluşturan Eylemler... 206

4.6.2. 2863 Sayılı Kanuna Göre Elkoymanın Đcrası ... 208

4.7. 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanununa Göre Elkoyma... 208

4.7.1. 4915 Sayılı Kanuna Göre Kabahat Oluşturan Eylemler... 210

4.7.2. 4915 Sayılı Kanuna Göre Suç Oluşturan Eylemler:... 212

4.7.3. 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanununa Göre Elkoymanın Đcrası ... 213

4.7.3.1. Kabahat Oluşturan Eylemlerde Elkoyma ... 214

4.7.3.2. Suç Oluşturan Eylemlerde Elkoyma... 215

4.8. 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanununa Göre Elkoyma... 216

(7)

4.8.2. 1380 Sayılı Kanuna Göre Elkoymanın Đcrası ... 219

4.9. 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanununa Göre Elkoyma ... 221

4.9.1. 2860 Sayılı Kanuna Göre Kabahat ve Suç Oluşturan Eylemler... 223

4.9.2. 2860 Sayılı Kanuna Göre Elkoymanın Đcrası ... 223

4.10. Basılmış Eserlere ve Basın Araçlarına Elkoyma (Toplatma) ... 224

4.10.1. Suç Oluşturan Eylemler... 225

4.10.2. Toplatma ... 226

4.10.3. Dağıtımın Engellenmesi ... 228

4.10.4. Basılmış Eserlere ve Basın Araçlarına Elkoymanın Đcrası... 228

4.11. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa Göre Elkoyma... 229

4.11.1. 5846 Sayılı Kanuna Göre Suç Oluşturan Eylemler ... 231

4.11.2. 5846 Sayılı Kanuna Göre Elkoymanın Đcrası... 235

4.11.3. 5846 Sayılı Kanuna Göre Đkramiyeler... 236

V. Elkoyma Đşlemine Karşı Kanun Yolları ………..………..238

5.1. Giriş…………...………...… 238

5.2. Elkoyma ve Muhafaza Altına Alma Đşleminin Denetimi... 240

5.3. Elkoymanın Hukuka Aykırı Sayılması ... 242

5.3.1. Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi Bakımından... 242

5.3.1.1. Kanunilik Đlkesi ... 243

5.3.1.2. Kanunun AĐHS’nin Amacına Uygun Olması ... 245

5.3.1.3. Demokratik Bir Toplumda Zorunlu Olması ... 246

5.3.1.4. Müdahalenin Oranlı Olması... 248

5.3.1.5. Denetim Yollarının Olması... 249

5.3.1.6. Elkoyma Bakımından Değerlendirme... 250

5.3.2. Đç Hukuk Yönünden Hukuka Aykırılık... 251

5.4. Hukuka Aykırı Elkoymanın Yaptırımı... 252

5.4.1. Elde Edilen Eşyanın Delil Değerini Kaybetmesi ... 253

5.4.2. Ceza Sorumluluğu ... 254

5.5. Tazminat Sorumluluğu... 255

5.5.1. Elkoyma Nedeniyle Tazminat Talebini Gerektiren Haller... 257

5.5.1.1. Usulüne Uygun Elkoyma Kararı veya Onayı Olmaması... 257

5.5.1.2. Elkoyma Kararı veya Emri Olmaması... 257

5.5.1.3. Hukuka Aykırı Elkoyma Kararı veya Onayı ... 258

5.5.1.4. Eşyanın Korunması Đçin Gerekli Tedbirlerin Alınmaması... 259

5.5.1.5. Eşyanın Elkoymanın Amacı Dışında Kullanılması ... 260

5.5.1.6. Eşyanın Zamanında Geri Verilmemesi... 261

5.5.2. Tazminat Sorumluluğunun Kapsamı ... 262

5.5.3. Tazminat Davasının Açılması ... 263

5.5.4. Ödenen Tazminatın Rucu Ettirilmesi ... 265

5.5.5. Zarara Uğrasa Bile Tazminat Đsteyemeyecek Kişiler... 266

Sonuç……… 268

(8)

ÖNSÖZ

Ülkemizde son zamanlarda Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında yapılan yasal değişiklikler hukuk sistemimizin her alanında ciddi yeniliklere neden olmuştur. Bu yeni düzenlemeler temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, kolluk yetkilerinin yeniden düzenlenmesi yanı sıra kolluk teşkilatının kurumsal yapılanmasını da etkilemiştir.

Temel hak ve özgürlükler alanındaki en önemli değişiklik arama ve elkoyma tedbirlerinde olmuştur. Özellikle, 2005 yılında Ceza Muhakemesi Kanununun yeniden düzenlenmesi ile Polis Vazife ve Selahiyet Kanununda yapılan değişikler; arama ve elkoyma yetkilerinde önemli yenilikler getirmiş ve kolluk birimlerinde

şaşkınlık yaratmıştır.

Kolluğun yetkilerinden özellikle aramalar konusunda çok sayıda makale, kitap ve çalışma bulunmasına rağmen, elkoyma yetkisi genellikle arama müessesesinin bir parçası olarak değerlendirilmiştir. Arama ve elkoyma yetkisi bir paranın iki yüzü gibi olmasına rağmen, kendine has düzenlemeleri ve özellikleri bulunmaktadır.

Günümüzde kolluğun genel elkoyma yetkisinin yanı sıra bazı özel elkoyma yetkileri de düzenlenmiştir. Her özel elkoyma yetki de kendine münhasır özellikler taşımaktadır. Özellikle gelişen sosyal hayat ve teknoloji nedeniyle genel elkoyma yetkisi, yetersiz kalmakta veya hak ihlallerine neden olmaktadır. Örneğin bilgisayar kütükleri, internet verileri, şirket hisseleri veya yakın akrabalar arasındaki iletişim belgeleri gibi çok farklı konu ve eşya üzerinde elkoyma yetkisi kolluk tarafından kullanılabilmektedir.

Kolluk personeli, elkoyma yetkisini adli veya önleme amaçlı kullana bilmektedir. Kolluğun yasanın amacına veya şekil şartlarına aykırı olarak elkoyma yetkisini kullanması; cezai ve hukuki sorumlulukların doğmasına neden olmasının yanında yargılamanın istenilmeyen şekilde sonuçlanmasına da neden olmaktadır.

(9)

Kolluğun elkoyma yetkisi isimli tez çalışmamızda, tamamen teorik ve soyut bir elkoyma yetkisinin irdelenmesinden ziyade, elkoyma yetkisinin yaygın süjesi olan kolluk birimlerinin de bu yetkiyi nasıl kullanmaları gerektiğini amaçlayan pratik bir yaklaşım sergilemeye çalıştık.

Elkoyma ile ilgili mevzuatımızda yer alan düzenlemelerin önemli bir bölümüne yer vermemizin yanı sıra karşılaştırmalı hukuktaki durumuna da değinilmiştir. Özellikle, kolluk yetkisi olarak elkoymanın yüksek yargı karar ve içtihatlarıyla irdelenmesi ile birlikte uygulama karşılaşılan karar, talimat, resmi yazı ve tutanak örneklerine de yer verilmiştir.

Tez çalışmalarıma başladığım andan itibaren beni bütün çalışmam boyunca gayretlendiren; uyarı, eleştiri ve sabrıyla çalışmamı yönlendiren danışmanım Doç.Dr. Berrin AKBULUT’a saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Ayrıca, çalışmalarım sırasında kendilerini bazen ihmal etmek zorunda kaldığım sevgili eşim, her konudaki en büyük desteğim Gülsüm AKBULUT’a ve oğlum Mehmet AKBULUT’a bana sağladıkları huzurlu ortam için teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Tez çalışmamın kolluk mensupları ile tüm hukukçulara yararlı olması en büyük dileğimdir.

(10)

ÖZET

Bilindiği gibi ülkelerin saygınlığı, demokrasi ve insan hakları alanındaki gelişmişlikleri ile değerlendirilmektedir. Çağdaş hukuk devleti, insan hakları uygulamalarının gerçekleşmesi ile adalet ve güvenliğin sağlanması olgularının üzerine kurulmuştur. Çağdaş hukuk devletinin önemli öğelerinden biri de kolluk görevlileridir.

Kolluk güvenliğin ve adaletin sağlanabilmesi için kişi hak ve hürriyetlerine dokunan bir takım yetkiler kullanır. Kolluğun kullandığı bu yetkilerden biriside elkoyma yetkisidir. Elkoyma yetkisi, başta mülkiyet ve özel hayatın gizliliği hakkı olmak üzere değişik hakların kanunla sınırlandırılmasını içermektedir.

Kolluğun basit elkoyma yetkisi yanı sıra amacı ve şartları CMK ve farklı kanunlarla düzenlenmiş değişik özel elkoyma yetkisi de bulunmaktadır.

5271 sayılı CMK'nın 123. maddesi;

(1) Đspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri muhafaza altına alınır.

(2) Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği her türlü eşyaya elkonulabilir." hükmünü taşımaktadır.

Elkoyma; muhakemenin sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamak (delil elde etmek) ve muhakeme sonucunda verilecek kararın kağıt üzerinde kalmasını önlemek, verilecek kararların uygulanmasını garanti altına almak amacıyla yapılır.

Elkoyma işleminin yapılabilmesi kanunun aradığı şartların birlikte gerçek-leşmesi bir zorunluluk olup, bu olan şartların hepsinin birlikte gerçekgerçek-leşmesi gerekir. Bu şartlardan birisinin gerçekleşmemiş olması durumunda elkoyma işlemi yapılamaz, yapılmış olan elkoyma işlemi hukuken tartışmalı hale gelir.

Ceza muhakemesi hukukumuza göre elkoyma işlemi yapabilmek için ortada bu işlemi yapma yetkisini veren bir elkoyma kararının veya emrinin bulunması bir

(11)

zorunluluktur. Ancak, kolluğun böyle bir karar veya emir talep edebilmesi için de hakimi veya yetkili mercii ikna edecek yeterli şüphe sebebinin bulunması gereklidir. Elkoyma kararını veya emrini vermeye yeterli şüphe sebebi yok ise karar veya emir verilemez. Bu nedenle elkoyma konusunda karar veya emir olmasına ilişkin şarttan önce karar vermeye yeterli şüphe olması konusunun açıklanması gereklidir.

CMK, delil elde etme veya ileride müsaderesi gereken eşyaların alınması için elkoymayı amaçlamıştır. Yani elkoyma işlemi ile ceza muhakemesinin yürütülmesi ve verilecek müsadere kararının infaz edilmesi amaçlanır. Bu amaç, her zaman gözetilmesi gereken ve her durumda hayata geçirilmesi gereken bir husus olmadığı gibi istisnaları da bulunmaktadır. Kanun koyucu bazı istisnalar getirerek; kişi temel hak ve hürriyetleri ile caza muhakemesi neticesinde elde edilecek maddi gerçeğin bulunmasındaki sosyal yarar arasında bir denge kurmaya çalışmıştır. Yani, bazı durumlarda elkoyma işlemi ile meydana getirilen zarar, bu amaçların hayata geçirilmesi ile elde edilmesi umulan yarardan açıkça oransız olabilir. Böyle durumlar söz konusu olduğunda elkoyma işlemi yapılması hukuken engellenmelidir.

Basit elkoymanın yanı sıra CMK’da değişik özel elkoyma yetkileri de düzenlenmiştir. Bunlar;

i. Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma ii. Zorlama amaçlı elkoyma

iii. Postada elkoyma

iv. Bilgisayarlarda, programlarında, kütüklerinde kopyalama ve elkoyma v. Şirket yönetimine elkoyma

vi. Avukat bürolarında ve avukatın postadaki eşyalarına elkoyma vii. Askeri mahallerde elkoymadır.

Ayrıca değişik kanunla da düzenlenmiş ve özellik arz eden elkoyma müesseseleri de bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;

(12)

i. Bankacılık Kanununa göre elkoyma

ii. Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre elkoyma iii. Orman suçlarında elkoyma

iv. Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanuna Göre Elkoyma

v. Avda ve Sporda Kullanılan Tüfek, Tabanca ve Diğer Aletler Hakkında Kanununa göre elkoyma

vi. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa göre elkoyma vii. Kara avcılığı Kanununa göre elkoyma

viii. Su Ürünleri Kanununa göre elkoyma ix. Yardım Toplama Kanununa göre elkoyma

x. Basılmış eserlere ve basın araçlarına elkoyma (Toplatma) xi. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre elkoyma

Elkoyma emri ve işleminin 24 saat içinde hakim onayına sunulmaması veya onaya sunulmasına rağmen elkoymadan itibaren 48 saat içinde bir karar verilmemesi veya hakim onayına sunulmasına rağmen hakim tarafından onaylanmaması halinde elkoyma işlemi kendiliğinden kalkacağından elkoymayı yaptıran kolluk amiri veya Cumhuriyet savcılığı tarafından elkoymanın konusu olan eşyanın zilyedine derhal iadesi gerekir

CMK’da elkoyma işlemine karşı müracaat edilebilecek farklı kanun yolları bulunmaktadır. Bunlara kısaca değinecek olursak;

i. Elkoyma işlemi kolluk amirinin veya Cumhuriyet savcısının yazılı emrine dayalı olarak yapıldıktan sonra hakim onayına sunulmuş ve hakim tarafından da

(13)

onaylanmış ise veya doğrudan hakim kararına dayalı olarak yapılmış ise bu karara karşı kararı veren hakimliğe CMK 267 maddesi uyarınca itiraz edilebilir.

ii. Bu itiraz CMK'nın 268/1 maddesi uyarınca elkoyma kararı bakımından ilgili kişi durumunda bulunanın kararı veya elkoyma işlemini öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde kararı veren hakimliğe dilekçe vermek veya sözlü beyanını tutanağa geçirtmek suretiyle yapılır. Kararı veren hakimlik CMK'nın 268/2 maddesi uyarınca itirazı yerinde görür ise kararı değiştirir veya kaldırır, itirazı yerinde görmez ise üç gün içinde itirazı incelemeyen yetkili mercie talebi gönderir.

iii. CMK'nın 127/4 maddesi uyarıca da, eşya zilyetliğinde iken elkoyma işlemine muhatap olan kimse, sulh ceza hakiminden elkoymanın kaldırılması ve eşyanın iadesi veya eşyanın korunmasına ilişkin her zaman talepte bulunabilir. Bu taleplerin reddine dair kararlar CMK 267 ve 268 maddeleri uyarınca itiraza tabi olacaktır.

iv. CMK'nın 132/1 maddesi uyarınca ilgili kişi soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısından kovuşturma aşamasında ise davayı gören mahkemeden elkonulan eşyanın iadesini isteyebilir. Bu isteklerin reddine ilişkin kararlara karşı aynı fıkranın ikinci cümlesi uyarınca itiraz edilebilir.

Hukuka aykırı olarak yapılan elkoymaya bir takım yaptırımlar bağlanması, elkoymayı yapan kolluk görevlilerin denetimi ve disiplin edilmeleri bakımından da bir gereklidir. Bir kolluk görevlisi hukuka aykırı olarak elkoyma işlemi yaptığı takdirde, bu işlem sonucunda elde ettiği bulguların hiçbir işe yaramayacağını ayrıca ceza ve tazminat sorumluluğunun olacağını bilir ise bu şekilde bir işlem yapmaktan kaçınacaktır. Böylece de, elkoymaya ilişkin kuralların hayata geçirilmesi sağlanmış olacaktır.

Elkoyma işlemi; usulüne uygun şekilde yetkili mercii tarafından verilen bir elkoyma kararının olmaması veya böyle bir karar olmasına rağmen elkoymanın icrasına ilişkin hükümlere uyulmaması nedeniyle hukuka aykırı hale gelecektir.

(14)

Ayrıca, elkoyma bir arama işlemi sonucunda icra edilmiş ise; usulüne uygun arama kararı veya emrinin olmaması, aramanın esasına ilişkin diğer hukuka aykırılıkların bulunması durumunda da elkoyma hukuka aykırı hale gelecektir

Anayasanın 38/6, maddesi uyarınca; "Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez." Bu nedenle, yapılan arama işlemi kanuna ve hukuka aykırı ise bu işlem sonucunda elde edilen "bulgular" geçersiz hale gelir ve delil niteliğini kaybederler.

CMK'nın 206/2a maddesi uyarınca "delil kanuna aykırı olarak elde edilmiş ise" reddolunur ve hükme esas alınamaz. Ayrıca, CMK'nın 217/2 maddesi uyarınca; "Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir." Đspat vasıtası olarak kullanılacak bir delil, hukuka aykırı bir arama sonucunda elde edilmiş ise kullanılmaz.

Đşlemi yapan kolluk görevlisi, elkoyma işlemi ile ilgili usul ve kanun hükümlerine uygun davranmadığı takdirde bu durumdan bir zarar meydana gelmiş ise 5237 sayılı TCK'nın 257/1 maddesinde yer alan görevi kötüye kullanma suçu oluşabilir.

Eğer kamu görevlisi elkoyma işlemi sırasında yapması gereken işleri veya eşyanın korunmasına veya iadesine ilişkin görevlerini, ihmal eder ve bundan bir zarar meydana gelirse bu durumda da eylemi 5237 sayılı TCK'nın 257/2 maddesinde yer alan görevi ihmal suçunu oluşturabilir.

CMK’nın 143/2 maddesine göre, Devlet, elkoyma koruma tedbiri nedeniyle ödediği tazminattan dolayı, koruma tedbiriyle ilgili olarak görevini kötüye kullandığı saptanan kolluk görevlilerine rücu eder.

(15)

ABSTRACT

As it is known, the esteem of the nations is considered due to their advance on democracy and human rights. A modern nation of justice is founded on the existence of human rights’ application and proving the justice and the security. One of the significant element of a modern nation of justice is the law-enforcement officers

In order to prove the justice and the security, the law-enforcement officers apply some authorizations that restricts individual rights and freedom. One of the authorization of these is ‘Confiscation Power’ . The confiscation involves restriction of various rights including ownership and secrecy of private life

The law-enforcement officers have both simple confiscation authorization and a different - exceptional. The aim and the conditions of this different and exceptional sequestration power is regulated in CMK and various laws.

123rd article of 5271st CMK

(1) The prices of the possessions which are seen useful for the proof or if the commodity and the gainings are the essence of the possession; they are to be secured

(2) It carries ‘If one is reluctant to surrender any of the commodity, they could be confiscated’ judgment

Confiscation is applied in order to make a secure judgement (proving), impediment of the sentence’s inapplicability at the end of the judgement and guaranteeing of applicability for the further decisions.

To make the confiscaion it is compulsory to unify all the legal conditions and these legal conditions can not be seperated. If one of these legal conditions is avoided confiscation cannot be done; if it is done, confiscation becomes legally doubtful

In our Criminal Procedure, a desicion or an order which gives authority is compulsory to make confiscation. However when and if the law-enforcement officers demand a desicion or an order, there need to be enough suspicion cause to convince the judge or the authority. Unless there isn’t adequate suspicion cause to decide or order to confiscate, there will be no desicion or order. Thus, it is necessary to explain whether there is adequate suspicion before the conditions about existence of confiscation’s decision or order.

CMK aimed confiscation for gaining proof or impoundage of further necessary commodity. That is to say; by means of confiscation, rulling the criminal procedure and applying the impoundage decision are aimed. This goal can be avoided and sometimes it is hard to aplly completely; moreover it has exceptions. The lawmaker tried to make a balance between personal basic rights and freedoms and the social

(16)

benefit emerging after the truth which has been gained as a result of criminal procedure. Namely; in some cases, the harms of confiscation may exceed the benefit which is hoped by applying these goals. When and if these cases are about to become, confiscation has to be prevented legally.

The simple confiscation and various private confiscation authority are regulated In CMK

i. Confiscation of real property, rights and debts ii. Confiscation for coercion

iii. Confiscation at post

iv. Copying in computers, programmes and data sets then confiscating v. Confiscation of corporate management of a company

vi. Confiscation at the office of lawyers and his/her commodity at post vii. Confiscation at military lieu

Then, there are some confiscation intitutions that are regulated legally and have some specialities. Some of these are;

i. Confiscation ruled by the banking law ii. Confiscation ruled by anti-smuggling law iii. Confiscation over rape of the forest

iv. Confiscation ruled by the law about inflammable weapons, stabs and other tools

v. Confiscation ruled by the law about rifles, pistols and other tools that are used in hunting and sport

vi. Confiscation ruled by the law on the protection of cultural and natural heritage

vii.Confiscation ruled by hunting on land law

viii. Confiscation ruled by fishery products law ix. Confiscation ruled passing the hat round law

x. Confiscation of published materials and press equipment xi. Confiscation ruled by sentimental and art performance law

In some cases, when the confiscation cancels itself, the commodity which is confiscated has to be given to the owner urgently by the law-enforcement officers or the Public Prosecutor. These three cases are: When the order and applying of

(17)

confiscation isn’t given to the judge for approving in the first 24 hours or although it is given to approval, when there is no desicion in the first 48 hours after confiscation and although it is given to the judge for approving when the judge doesn’t approve.

In CMK, there are some legal ways to object to the confiscation. Briefly: i. If the confiscation is applied depending on the order in writing of the law-enforcement officers or Public Prosecutor and given to the judge for approval, then the judge approves or the confiscation is applied by the judge’s desicion directly; it can be objected to the judge which decided to confiscate by the 267th article of the CMK.

ii. This objection is made by the one who is concerned with the confiscation in the first seven days after being aware of the confiscation by the way to give a petition to the judge which decided to confiscate or by the way to make write his/her speech. If the court who decided to confiscate finds the objection right depending on the 268/2nd article of CMK, it can change the desicion or annul; otherwise, if it finds the objection isn’t right, it sends the objection to the competent authority which doesn’t inquired the objection

iii. Depending on the 127/4th article of CMK, one who has the commodity during the confiscation may demand the judge of magistrate and criminal court to cancel the confiscation and give back the commodity. The desicions about the rejection of this demand may be objected due to the 267th and 268th articles of CMK iv. Depending on 132/1st article of CMK the one whom concerned may demand the confiscated commodity from the Public Prosecutor during the investigation and from the court that evaluates the case during the prosecution. It can be objected by the second sentence of the same article to rejection of these demands

Mounting some sanctions to illegal confiscations is also necessary for inspectation and discipline of the security officers. If a security officer awares of the truth that when s/he applies an illegal confiscation, the proof will be useless and moreover there will be responsibility of punishment and indemnity; s/he avoids to apply such a confiscation. Thus, the rules about confiscation will be done easily.

Confiscation will become illegal unless there is a confiscation desicion which is given legally by the competent authority or inspite of the existence of desicion, if there are some illgegalities during the confiscation.

Furthermore, if confiscation is applied after an investigation period, unless there is a legal desicion or order of investigation and if there are some illegalities about the reason of the investigation, confiscation will become illegal.

Depending on the 38/6th article of The Constitutional Law ‘The proof that gained illegally, isn’t seen as proof’. For this reason if the investigation is illegal, the proof gained after this process becomes unacceptable and looses the quality of being proof.

(18)

Depending on the 206/2a article of CMK ‘if the proof gained illegally’ it is refused and seen unreliable. Furthermore, depending on the 217/2nd article of CMK ‘the accusation has to be proved by any of the proof gained legally’. A proof which will be used for proving can not be gained as a result of an illegal investigation.

If the security officer’s attitudes aren’t appropriate to the regulations and the style about the confiscation process and if there is harm as a result of this process; the crime of misuse of the goal may exist depending on the 257/1st article of CMK

If the officer neglects the his/her responsibilities during the periods of confiscation, protecting the commodity and giving back to the owner and if there is harm as a result; in this case his/her disregard may be the crime of ‘disregard of the goal’ depending on the 257/2nd article of CMK

Due to the 143/2nd article of CMK, when it pays the indemnity. The State takes recouse against to the officer who misused his/her goal about the protection precaution

(19)

KISALTMALAR

ABD Amerika Birleşik Devletleri

AĐHM Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi AĐHS Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi AKG Adli Kolluk Genelgesi

AKY Adli Kolluk Yönetmeliği

AKYUE Adli Kolluk Yönetmeliği Uygulama Emri BKK Bakanlar Kurulu Kararı

CGK Ceza Genel Kurulu

CGTĐHK Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Đnfazı Hakkında Kanun CMK Ceza Muhakemesi Kanunu

EGM Emniyet Genel Müdürlüğü ETK Emniyet Teşkilat Kanunu

J.Gn.K.lığı Jandarma Genel Komutanlığı

JTGYK Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu KKK Kara Kuvvetleri Komutanlığı

KMK Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu MAVKK Merkez Av Komisyonu Kararı MKE Makine Kimya Endüstrisi

OK Orman Kanunu

PÇKY Polis Çevik Kuvvet Yönetmeliği PVSK Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu SGK Sahil Güvenlik Komutanlığı

SK Sayılı Kanun

TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi TCK Türk Ceza Kanunu

YCGK Yargıtay Ceza Genel Kurulu YKD Yargıtay Kararları Dergisi

(20)

GĐRĐŞ

Devlet olarak örgütlenmiş toplumlarda düzenin ve güvenin sağlanması devletin en başta gelen ödevidir1. Diğer kamu hizmetleri nispeten yakın zamanlarda ortaya çıktığı hâlde, devletin bu ödevi, ulusal savunma ihtiyacı ile birlikte, devlet kadar eskidir.2

Siyasal toplumlarda otoritenin en eski ve en yaygın görevi, ortak yaşamın gerektirdiği düzen ve disiplinin kurulması ve yürütülmesi olan kolluk faaliyetleridir. Devlet kolluk gücü ile bireylerin toplum içindeki tutum ve davranışlarını gözetip denetleyerek, kamu düzenini gerçekleştirir. Günümüzde de toplumun belirli bir düzeninin sağlanması ve asgari bir disiplinin oluşturulması, idare tarafından yerine getirilir3.

Anayasanın 5’inci maddesinde, Devletin, temel amaç ve görevlerinden birinin, kişinin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak olduğu belirtilmiştir. Emniyet ve asayişin sağlanamadığı bir ülkede, kamu düzeninin bozulması kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkar.

Kamu düzeninin sağlanması, esasında bireylerin üzerinde hoşlarına gitmeyecek düzenleme ve yaptırım gücüyle mümkün olur. Đdare, bunun için yazılı olarak bazı kurallar emirler ve yasaklar koyar. Bu koyduğu kuralların da işlerliğini sağlamaya çalışır. Bunu da kolluk kuvvetine bazı görev ve yetkiler vermek suretiyle yapar. Kolluk faaliyetlerinin amacı, insanı ve onun temel haklarını korumaktır. Zira kolluk, devletin insan haklarını korumak için oluşturduğu bir organdır. Kolluk, devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının icra kuvvetidir. Kanunların üstünlüğünü sağlayan ve bunu sağlarken de kanunların sınırları içinde hareket eden silâhlı bir kuvvettir4.

1 Bkz. Gündoğan, Kadir; Koç, Cihan ve Özbudak, Coşkun, Kolluğun Önleyici ve Adli Görevleri

Kolluk Hukuku, 2 Baskı, Ankara, 2007, s. 3.

2

Bkz. Kıratlı, Metin, Koruyucu Đdari Hizmetler, Ankara, TODAĐ Yayını, l973, s. 27.

3 Bkz. Duran, Lütfi, Đdare Hukuku Ders Notları Đstanbul, 1982, s. 248.

4 Bkz Güler, Ahmet Đlhan, Kolluk Teşkilâtında Görev ve Yetki Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,

(21)

Önleyici kolluk faaliyetleri, kamu düzeninin bozulmasını önlemeye yönelik olması bakımından kolluğun en önemli ve öncelikli görevidir. Çünkü asıl olan, toplum yaşamının olağan şekilde ve herkesin kendini güvende hissettiği bir düzen içerisinde devam etmesidir. Ancak, bir suç işlenmesi yani kamu düzenini bozulması durumunda; suçların aydınlatılması ve suçluların yakalanarak yargılanmalarının sağlanması da bozulan kamu düzeninin ve güven ortamının yeniden tesisi için son derece önemlidir.

Önleyici kolluğun bir kısım yetkileri adli kolluk yetkileri ile benzerlik göstermekte ise de, bunlar suç işlenmesinden önce ve suç işlenmesini önlemek maksadıyla kullanılan yetkiler olması bakımından adli kolluk yetkilerinden ayrılmaktadır. Hukuk sistemimizdeki son düzenlemelerle de, özellikle de kabahat oluşturan eylemlerin yaptırımları doğrudan kolluk yetkisi kullanan makamlar ve memurlar uygulayabilmektedirler.

Hukuk kurallarının ihlal edilmesi yani suç işlenmesinden sonra, yargılama faaliyetleri başlayacaktır. Ceza iddiasını yargılama makamı önüne getirecek organ savcılıktır. Savcılığı harekete geçirecek birim ise çoğu kez kolluktur. Suçla mücadele konusunda savcının başarısı büyük ölçüde kolluğun başarısına bağlıdır5. Gerçekten de bir suç işlendiği yönünde bir şüphe doğmuşsa, genellikle işe ilk defa kolluk bakar. Savcılar çoğu kez kolluğun yaptığı araştırma ve soruşturmalardan sonuç çıkarmaya çalışırlar. Savcı sayısındaki yetersizlik ve adliyedeki iş yoğunluğunun da etkisiyle; savcılıklara yapılan ihbar ve şikayetler kolluğa bildirilmekte ve soruşturmayı kolluğun yapması istenmektedir6.

Kolluğun suç işlenmesinden sonra yaptığı işlemlere adli faaliyetler veya adli görevler denir. Adli görevler suç işlenmesi ile başlar, şüpheli veya sanığın yakalanması, suçla ilgili delillerin toplanması, sanığın yargılanarak hakkında hüküm verilmesi ile son bulur. Değişik safhaları içeren ve çok uzun bir dönemi kaplayan soruşturma safhasının önemli bir bölümü adli kolluk görevlileri tarafından yerine getirilmektedir.

5 Bkz Yurtcan, Erdener, Ceza yargılama Hukuku, 11 Baskı, Đstanbul, 2005, s. 139. 6 Gündoğan, Koç, Cihan ve Özbudak, Kolluk Hukuku, 2 Baskı, Ankara, 2007, s. 3.

(22)

Kolluk, gerek önleme gerekse adli görevlerini yerine getirebilmesi için bir takım yetkileri kullanmak zorundadır. Kullanılan bu yetkilerin önemli bir bölümü kişilerin temel hak ve hürriyetlere dokunmaktadır. Kişi hak ve hürriyetlerinin korunması ile suç ve suçlulukla mücadele kapsamında kullanılan kolluk yetkilerinin belirlenmesi, gündelik yaşamda ve hukuk devleti düşüncesinde değişik çatışmalara neden olmaktadır.

Önemli olan diğer bir hususta, kanunla kolluğa tanınan yetkilerin ne zaman, ne amaçla ve nasıl kullanılacağıdır. Hukuk devleti, sadece ideal normlar koyan devlet değil, aynı zamanda da bu normları olması gerektiği gibi uygulayan devlet demektir. Bu açıdan, yetkilerin uygulayıcılarından olan kolluk personelinin bilgili, konusuna hakim, insan haklarına saygılı ve yetişmiş olması büyük önem arz etmektedir.

Genellikle kolluk tarafından yerine getirilen, ancak temel hak ve özgürlükleri yakından ilgilendiren önemli bir tedbir de elkoyma müessesesidir. Genellikle, hukuk öğreniminde ve akademik çalışmalarda elkoyma konusu, arama konusunun içerisinde tamamlayıcı veya son bölümünü oluşturmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak kolluk tarafından elkoyma yetkisinin kullanılmasında uygulama farklılıkları ve hatalar son zamanlarda dikkat çekici bir durum almaya başlamıştır.

Özellikle, Avrupa Birliğine giriş sürecinde AB müktesebatına uyum çalışmaları çerçevesinde elkoyma konusunu düzenleyen mevzuatta çok önemli değişikler olması ve gelişen teknolojiye paralel olarak sanal ortamdaki bilgi ve verilere de elkonulması ihtiyacı, bu alandaki hukuksal çalışmalardaki yetersizliği de ortaya koymuştur.

Genel elkoyma yetkisi, sosyal hayattaki tüm olaylara uygulanamadığından, kanun koyucu tarafından başta CMK olmak üzere değişik kanunlarımızda özel elkoyma çeşitlerinin ihdasına neden olmuştur. Böylece, postada elkoyma, bilgisayar kütüklerine elkoyma, zorlama amaçlı elkoyma, hak ve alacaklara elkoyma gibi değişik ve özel elkoyma çeşitleri düzenlenmiştir.

Çalışmamızda, elkoyma müessesesi özellikle arama müessesesinden ayrı ve bağımsız olarak ele alınmıştır. Kolluğun genel ve özel elkoyma yetkisini düzenleyen kanunlar ile bu düzenlemelerin karşılaştırmalı hukuktaki yerini ve yüksek yargıdaki karar ve içtihatları incelenerek, kolluğun elkoyma alanındaki uygulamalarına ışık tutulması amaçlanmıştır.

(23)

BĐRĐNCĐ BÖLÜM

KOLLUK KAVRAMI VE ÇEŞĐTLERĐ

1.1. Kolluğun Tanımı

Yasalarımızda polis, zabıta ve kolluk olarak aynı anlamda her üç terime de rastlanmaktadır7.

Doktrinde çeşitli yazarlar tarafından yapılan kolluk tanımları mevcuttur. Kunter8, kolluğu “kollama görevi yapan kuruluş”; Yenisey9 “kanun düzenini ve güvenliğini kollama, koruma, suç ve suçluları bulmak ile görevli ve gerektiğinde zor kullanma yetkisine sahip olan ve kanunlarla verilen yetkiler çerçevesinde görev yapan bir devlet kuruluşu”; Yılmaz10 “yurt içinde genel düzen ve emniyeti korumakla görevli jandarma, polis, belediye zabıtası ve kır bekçisi gibi devlet kuvveti”; Şekercioğlu11 ise “kamu düzenini koruma kollama, suç ve suçluları bulma görevleri ile bu amaçla devlet organlarına yardım etme görevlerine kolluk görevleri, bu görevi yapan örgütü de kolluk (zabıta)” olarak tanımlamıştır.

Yapılan tanımlardan da anlaşılacağı gibi kolluk (polis, zabıta) kavramı, toplumda tehlikeleri önlemek ve güvenliği sağlamak için bulunması gereken organı (teşkilâtı), ya da bu amaçla yapılan işi (işlevi) ifade etmektedir. Başka bir deyişle, devlet adına kamu düzenini sağlamakla görevli ve zor kullanmaya yetkili kuruluşa kolluk, faaliyete ise “kolluk faaliyeti” adı verilmektedir12.

Kolluğun tanımını Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun (PVSK) 1 ve 2 nci maddelerinden çıkarmak mümkündür. Buna göre genel anlamda kolluk; emniyet ve

7 Bu konuda 2559 sayılı Polis Vazife Salahiyet Kanunu Md 2, 20, 24; 2803 sayılı Jandarma Teşkilat

Görev ve Yetkileri Kanunu md 3 ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu md 3’e bakınız.

8 Bkz. Kunter, Nurullah ve Yenisey, Feridun, Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi

Hukuku, 5 Baskı, Đstanbul, 2005, s. 733.

9

Bkz. Yenisey, Feridun, Hazırlık Soruşturması ve Polis, Đstanbul, 1993, s 29.

10 Yılmaz, Ejder , Hukuk Sözlüğü, Ankara, 1999, s. 895.

11 Bkz. Şekercioğlu, Metin, Kolluğun Yargısal Adli Görevleri Hakkında Kılavuz, Ankara, 1980, s 19. 12 Bkz. Koç, Cihan, Kolluğun Jandarma ve Polisin Adli Görevleri, Ankara, 2002, s. 8.

(24)

asayiş ile kamu düzenini koruyan, toplumsal düzeni sağlayan, bozulduğunda geri getiren, suç işlenmesini önleyen, kanunların ve diğer düzenleyici işlemlerin verdiği görevleri yapan, suç işlendikten sonra failleri ele geçirmek görev ve yetkilerine sahip olan görevliler olarak tanımlanabilir. Bu görevi yerine getiren kuruluşa da kolluk teşkilâtı adı verilir13.

1.2. Kolluk Çeşitleri

Fonksiyonel olarak kolluk; suç işlenmesinin önlenmesi, işlenmekte olan bir suç var ise devamına mani olunması ve işlenmiş bir suç söz konusu ise adli mercilerin emir ve talimatları doğrultusunda soruşturma işlemlerini yürütülmesi ile görevli zor kullanma yetkisini haiz kamu gücünü ifade eder14.

Anlaşıldığı gibi kolluk, suç öncesi ve sonrası yürütülen kamusal faaliyeti de betimlemektedir. Diğer bir anlatımla kolluk, hem zor kullanma yetkisini haiz kamu otoritesini hem de yürütülen güvenlik hizmetini tanımlamaktadır.

Organik yapılanma bakımından kolluk genel ve özel kolluk olmak üzere iki kısma ayrılır. Fonksiyonel olarak ise kolluk faaliyetleri idari ve adli olarak vasıflandırılmak mümkündür.

1.2.1 Genel Kolluk

Emniyet Teşkilât Kanununun 3. maddesine göre kolluk teşkilâtı, "genel" ve "özel" olmak üzere ikiye ayrılır. Genel kolluk kuvvetlerini Polis15, Jandarma16, Gümrük Müsteşarlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli oluşturmaktadır.

13 Koç, Jandarma ve Polisin Adli Görevleri, s. 37.

14 Bkz. Arslan, Feyzullah, Türkiye’de ve Avrupa’da Kolluk Adalet Đlişkisi, http://www.caginpolisi.

com.tr/48 Erişim Tarihi: 12.03.2009.

15 04.06.1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün

teşkilatlanması düzenlenmiştir. Bu Kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasının B bendi hükmüne göre; Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatı “illerde il emniyet müdürlükleri, ilçelerde ilçe emniyet müdürlükleri veya ilçe emniyet amirliği ile güvenlik hizmetlerine ilişkin diğer birimlerden oluşur”. 10.06.1949 tarihli ve 5442 sayılı Đl Đdaresi Kanununun 4, 9, 11/A, 27 ve 32/A-B hükümlerine göre Emniyet Genel Müdürlüğünün il ve ilçelerdeki teşkilatı Valilere ve Kaymakamlara bağlı olup bu makamların emri altındadır. Ayrıca, Bakanlıkların ve bağlı kuruluşların il ve ilçe teşkilatlarının

(25)

Genel kolluk birimleri emniyet ve asayişi sağlamak amacıyla görev yapan jandarma, sahil güvenlik ve polis olmakla birlikte son dönemde mevzuatımızda yapılan düzenlemelerle gümrük muhafaza görevlileri de dahil edilmiştir17. Esas olarak belediye sınırları dışında jandarma, belediye sınırları içinde polis, gümrük bölgelerinde Gümrük Müsteşarlığı ve sahillerde ise Sahil Güvenlik Komutanlığı görevlidir. Genel kolluk polis ve Jandarmaya kısaca değineceğiz.

1.2.1.1. Polis

Polis tabirinin menşei eski Grek lisanı olup bu kelime, ilk kullanılışında şehir devletlerinin teşekkülünü ve sonrada devlet idaresini yani bütün site idaresini ve sitedeki hükümet faaliyetlerini ifade etmekte idi18. Polis kelimesi; etimolojik olarak sitenin, kentin idaresi ve siyasi yönetimi anlamına gelen “politeia” kelimesinden türemiş bulunan “polis” kelimesinden gelmektedir19.

Polis kelimesi günümüzde kullanılan kolluk kelimesine karşılık gelmektedir. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, adından da anlaşılacağı gibi, polis faaliyetini; hem yerine getirilmesi gereken bir görev hem de bir yetkinin kullanımı olarak kabul etmiştir. Kanunda geçen polis kelimesi, bir mesleği ifade etmekten çok yapılan bir faaliyeti tanımlamaktadır20.

Polisin en büyük amiri Đçişleri bakanıdır. Đçişleri bakanı Emniyet Genel Müdürü aracılığıyla polis teşkilatını yönetir (ETK md. 1). Polisin taşra teşkilatı illerde il emniyet müdürlükleri, ilçelerde ilçe emniyet müdürlükleri ve ilçe emniyet

kurulması, kaldırılması veya değiştirilmesi, ancak kanunla veya belirli şartlarda Bakanlar Kurulu kararıyla mümkündür.

16 Jandarma Genel Komutanlığı; Türk Silâhlı Kuvvetlerinin bir parçası olup, eğitim ve öğretim ile

askeri kanun ve nizamların kendisine verdiği görevler yönünden Genelkurmay Başkanlığına; emniyet ve asayiş işleri ile diğer görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından Đçişleri Bakanlığına bağlıdır.

17 Adli ve Önleme Aramalari Yönetmeliğinin Tanımlar başlıklı 4. maddesi; “ Kolluk: Jandarma,

polis, sahil güvenlik ve gümrük muhafaza görevlilerini ifade eder”.

18 Bkz. Onar, Sıdık Sami, Đdare Hukuku Umumi Esasları, Cilt III, Đstanbul, 1966, s. 1476. 19

Bkz. Hafızoğulları, Zeki, Đnsan Hakları, Polis Görevi ve Yetkisi, Ankara, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 44, Sayı 14, 1995, s. 89.

20 Bkz. Özbudak, Coşkun, Adli Kolluk, A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Ana Bilim

(26)

amirlikleri ile güvenlik hizmetlerine ilişkin diğer birimlerden oluşur (ETK md. 16/1-b) Bu birimlerin başında bulunan emniyet amirleri veya müdürleri illerde valilerin, ilçelerde kaymakamların emri altındadır ve il veya ilçe şube başkanı konumundadırlar21.

Polisin adli görevi bakımından Cumhuriyet Başsavcılıkları ve yargıçlarla da ilişkisi vardır. Ancak bu bağ sürekli bir amir memur ilişkisi olmayıp sadece kovuşturulan suç veya verilen yargısal (adli) görev süresince söz konusudur.

Emniyet teşkilatında adli görevin başladığı birim açısından herhangi bir sınırlama söz konusu değildir. Dolayısıyla il emniyet müdürlükleri ve ast birimlerinde soruşturma işlemlerini yapmak üzere görevlendirilenler adli kolluk olarak değerlendirilir. Ancak adli kolluk amirliği açısından durum tartışmalıdır22.

Emniyet teşkilatında, organik olarak kesin çizgilerle ayrılmış bir önleyici-adli kolluk ayrımı söz konusu değildir.

1.2.1.2. Jandarma

Jandarma adı ilk olarak XIV. Yüzyılda geçmeye başlamakla birlikte ilk önceleri bir kolluk gücü olarak adli görev yapan askerler için kullanılmıştır. Fransa’da 1790’dan sonra yerleşmiş moren anlamıyla, kamu düzeni ve güvenliğini gözetlemekle, bazı yasa dışı davranışların araştırılması ve bazı yargı kararlarının yerine getirilmesini sağlamakla görevli özel bir birliğe ait askerler olarak kullanılmıştır23.

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanununun (JTGYK) 3'üncü maddesi, jandarmayı:

21 Gündoğan, Koç ve Özbudak Kolluk Hukuku s. 8.

22 1 Haziran 2005 gün ve 25832 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Adli Kolluk Yönetmeliğinin

(AKY) 3’üncü maddesine göre polis teşkilatında adli kolluk sorumlusu; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından atamalarındaki usule göre görevli adli kolluğun amirini ifade eder. Yönetmeliğin 4’üncü maddelerine göre de soruşturma yapmak üzere; Emniyet Genel Müdürlüğünce, asgari tam teşekküllü bir polis karakolu bulunan yerlerde, mevcut imkanlar ölçüsünde yeterince adli kolluk personelinin görevlendirilmesi gerekmektedir. AKY md. 3.

23 Bkz. Nalbantoğlu, Saygı, Jandarmanın Adli Görevi, Đ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış

(27)

“Türkiye Cumhuriyeti Jandarması, emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin

korunmasını sağlayan ve diğer kanun ve nizamların verdiği görevleri yerine getiren silahlı, askeri bir güvenlik ve kolluk kuvvetidir.” şeklinde tanımlamıştır24.

Jandarma Genel Komutanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olup, Silahlı Kuvvetlerle ilgili görevleri eğitim ve öğretim bakımından Genelkurmay Başkanlığına, emniyet ve asayiş işleriyle diğer görev ve hizmetlerin ifası yönünden

Đçişleri Bakanlığına bağlıdır. Ancak, Jandarma Genel Komutanı, Bakana karşı sorumludur (JTGYK md. 4). Ayrıca, personel, silah ve mühimmat ikmali yönünden Milli Savunma Bakanlığı ile mevcut kanunların jandarmaya verdiği görevler bakımından Cumhuriyet Savcılıkları ve diğer bakanlıkların yerel kuruluşları ile ilişkilidir.

Jandarma da genel kolluğun bir dalıdır. Jandarmanın genel olarak görev ve sorumluluk alanı polis görev sahası dışı olup, bu alanlar il ve ilçe belediye sınırları dışında kalan veya polis teşkilatı bulunmayan yerlerdir (JTGYK md. 10)25.

Emniyet ve asayiş ile görevli jandarma birliklerinin konuşlarının düzenlenmesinde, zorunlu durumlar dışında mülki taksimat esas alınır. Bu birliklerin konuş yerleri, Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınarak Đçişleri Bakanlığınca düzenlenir (JTGYY md. 7/1).

24 Jandarma Okullar Komutanlığı, Jandarma Meslek Bilgisi Ders Kitabı, Ankara, JGnKlığı Basımevi,

2008, s. 1-4 :Fransızlar şöyle bir örnekle jandarmanın önemini belirtirler; "Bir ülkede devlet dairelerini 24 saat tatil ediniz; hiçbir şey olmaz. Vatandaşlar işlerini bir gün sonra görürler. Düzen devam eder. Mahkemeleri tatil ediniz; keyfiyet yine aynıdır. Bankalar ve iktisadi kuruluşlar içinde aynı durum geçerlidir. Fakat, bir ülkede 24 saat kolluk kuvvetlerinin faaliyette bulunmayacağını ilan ediniz. Bütün kötü niyetli insanlar bu süre içinde amaçlarına ulaşmak isteyecekler; bu kısa süre içinde herkes canından ve malından endişeye kapılacak, suç işleyecek kişiler faaliyette olacaklar ve neticede ülkede genel düzen bozulacaktır".

25 10.7.2004 gün ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2’nci maddesindeki

düzenlemeye göre; “bu Kanunun yürüdüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları Đstanbul ve Kocaeli Đlinde, il mülki sınırıdır. Diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülki sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu birmilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, nüfusu birmilyondan ikimilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre, nüfusu ikimilyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturur Bu sınırlar içerisinde kalan ilçeler büyükşehir ilçe belediyeleri, beldeler büyükşehir Đlk kademe belediyeleri haline gelir. Bu belediyeler hakkında bu Kanun ile Belediye Kanununun belediyelerin tüzel kişiliklerinin kaldırılmasına veya başka bir belediyeye katılmasına ilişkin hükümleri uygulanmaz”. Kanun, bu düzenlemeyle nufus yoğunluğu fazla olan yerleşim yerlerinde jandarmanın görev alanını daraltmaktadır.

(28)

Jandarma Genel Komutanlığına bağlı olarak konuşlandırılan Jandarma Bölge Komutanlıklarının mülki (idari) ve adli görevi yoktur. Bölge sınırları içinde bulunan mülki teşkilata tabi iç güvenlik birlikleri o bölge jandarmasını oluşturur (JTGYY md.7/1-a).

Her ilde o ilin adıyla anılan il jandarma komutanlıkları kurulur. Bir il sınırları içinde bulunan ve il jandarma komutanlığına bağlı jandarma iç güvenlik birlikleri; o il jandarmasını oluşturur (JTGYY md. 7/1-b).

Her ilçede ve merkez ilçelerde o ilçenin adıyla anılan ilçe veya il merkez jandarma komutanlıkları kurulur. Merkez ilçelerde kurulan ilçe jandarma komutanlıkları; il merkez jandarma komutanlığı olarak ve merkez ilçenin özel bir adı yoksa o ilin adıyla adlandırılır. Bir ilçe sınırları içinde bulunan ve ilçe jandarma komutanlığına bağlı jandarma iç güvenlik birlikleri, o ilçe jandarmasını oluşturur.

Đlçe jandarma komutanlıklarının sorumluluk alanı bir ya da birden çok karakol sorumluluk bölgesine ayrılabilir (JTGYY md.7/l-c).

Đl jandarma komutanlıkları ve ast kademeleri (ilçe jandarma ve karakol komutanlıkları) mülki (idari) görevlerin yapılması yönünden mahalli mülki idare amirine karşı sorumludurlar (JTGYK md.12). Đl ve ilçe jandarma komutanları, il ve ilçe idare şube başkanı konumundadırlar.

Jandarmanın da yargı görevi bakımından Cumhuriyet Başsavcılıkları ve yargıçlarla ilişkisi vardır26. Ancak bu bağ sürekli bir amir memur ilişkisi olmayıp sadece kovuşturulan suç veya verilen yargısal (adli) görev süresince söz konusudur27.

26

Đl jandarma komutanlarının adli kolluk görevini yürütme yükümlülükleri yoktur (JTGYY md. l48/b). Her ilçedeki ve merkez ilçedeki asliye mahkemesi teşkilatının yanında bulunan ilçe ve il merkez jandarma komutanları o ilçe bakımından jandarmanın adli kolluk amiridir (JTGYY md148/a). Đlçe ve il merkez jandarma komutanlığının ilçe ve il merkez jandarma komutanı dışında kalan subay ve astsubayları ile uzman jandarma, erbaş ve erleri, adli görevlerin yerine getirilmesi bakımından adli kolluk memuru sayılırlar (JTGYY md 148/c).

27 1 Haziran 2005 gün ve 25832 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Adli Kolluk Yönetmeliğinin

3’üncü maddesine göre, jandarma teşkilatında adli kolluk sorumlusu; Jandarma Genel Komutanlığı tarafından atamalarındaki usule göre görevli adli kolluğun komutanını ifade eder. Yönetmeliğin 4'üncü maddesine göre de soruşturma yapmak üzere; Jandarma Genel Komutanlığınca, asgari tam teşekküllü bir jandarma karakolu bulunan yerlerde, mevcut imkanlar ölçüsünde yeterince adli kolluk personelinin görevlendirilmesi gerekmektedir (AKY md 3).

(29)

1.2.1.3. Sahil Güvenlik Komutanlığı

Jandarma ve polis ile kıyaslandığında, sahil güvenlik teşkilatı oldukça yeni bir kolluk teşkilatıdır. 9.7.1982 tarih ve 2692 sayılı kanunla kurulmuş bulunan Sahil Güvenlik Komutanlığı28 Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşu içerisinde olup; barışta görev ve hizmet yönünden Đçişleri Bakanlığına bağlıdır. Olağanüstü durumlarda Genelkurmay Başkanının isteği üzerine kısmen veya tamamen; savaş çıkması halinde ise tümüyle ve doğrudan doğruya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine girer. Komutanlığın görevleri Kanunun 4 üncü maddesinde sayılmış ve komutanlığa bu maddede yazılı olan eylemleri önlemek, Đzlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek görevleri verilmiştir.

Sahil Güvenlik Komutanlığının Đdari ve Adli Görevlerine Đlişkin Tüzük komutanlığın görevlerini idari ve adli görev şeklinde ikiye ayırmış ve bunları tek tek tespit etmiştir. Tüzüğün 4 üncü maddesi Sahil Güvenliğin görevlerinde bazılarını saymıştır. Buna göre; yasada suç sayılan eylemlere rastlanılması halinde bunlarla ilgili tutanak tutar, delilleri tespit eder, toplar, muhafaza eder, sanıkları ve suç delillerini yetkili ve görevli Cumhuriyet savcılığına teslim eder. Suçun denizde başlayıp karada devam etmesi halinde yetkili kolluk müdahale edinceye kadar suç delillerinin kaybolmasını ve suçluların kaçmasını engeller. Sahil Güvenlik, görev sahası içerisinde adli kollukla ilgili suça rastlaması veya böyle bir suç ihbarı olması veya bu suçların karada başlayıp denizde devam etmesi hallerinde suçun araştırılması ve suçluların yakalanması konusunda diğer kolluk güçlerine yardım ederek gerektiğinde bu suçlara el koyar ve suçluları yakalayıp Cumhuriyet savcılığına teslim eder. Adli görevlerin ifası sırasında yetkili ve görevli adli makam, en yakın kıyıdaki il veya ilçe Cumhuriyet savcısıdır. Maddi imkansızlık halinde ulaşılabilen ilk kıyıdaki il veya ilçe Cumhuriyet savcısına sanık ve suç delilleri teslim edilebilir.

28 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununun 1’inci maddesinde teşkilatın kuruluş amacı şu

şekilde belirtilmiştir: “Bütün sahillerimiz, karasularımız ile iç sularımız olan Marmara Denizi, Đstanbul ve Çanakkale Boğazları, liman ve körfezlerimizin korunması, güvenliğinin sağlanması ulusal ve uluslararası hukuk kuralları uyarınca hükümranlık haklarına sahip olduğumuz denizlerde bu hak ve yetkilerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın genel sorumluluğu dışında kalanlarının kullanılması, deniz yolu ile yapılan kaçakçılığın önlenmesi, işlenmesi ve suçlular hakkında gerekli işlemlerin yapılması ile ilgili esas ve yöntemleri düzenlemektir”.

(30)

Đlgili savcılık gecikmesinde sakınca olan adli işlemleri yaptıktan sonra dosyayı yetkili ve görevli Cumhuriyet savcılığına gönderir.

Sahil güvenlik teşkilatının idari görevleri tüzükte geniş olarak düzenlenmiştir. Sahil Güvenlik, idari görevlerini görev sahası içerisindeki mülki idare amirleri olan vali ve kaymakamların yetki ve sorumluluğunda yerine getirir. Sahil Güvenlik birimlerinin kanun, tüzük ve yönetmelikten kaynaklanan ve yerine getirmesi gereken idari görevleri, Sahil Güvenlik Tüzüğünün 2 ve 3 üncü maddelerinde özetle şu

şekilde düzenlenmiştir:

•Sahil ve karasularını korumak,

• Denizlerde can ve mal güvenliğini sağlamak,

• Milli ve milletlerarası hukuk kurallarının uygulanmasını sağlamak,

• Sahil güvenliğin sorumluluk alanına bırakılan yerlerde milli çıkarlarımızı korumak,

• Deniz yoluyla yapılacak kaçakçılık eylemlerini önlemek, izlemek, suçluları yakalamak ve gerekli işlemleri yapmak,

• Milletlerarası Sularda Arama Kurtarma Sözleşmesinin öngördüğü düzeyde arama-kurtarma görevlerini yapmak,

• Karasularımıza giren mültecileri silah, mühimmat ve diğer savaş araçlarından arıtmak ve gerekli makamlara teslim etmek,

• Deniz ve kıyılarda görülecek başıboş mayın, patlayıcı madde ve şüpheli cisimleri yok etmek,

• Deniz seyir yardımcılarının ilgili hükümlere göre çalışma durumlarının yetkili kuruluşlarca konan deniz engelleri ile batık işaretlerinin sürekliliğini izlemek, görülen aksaklılıkları ve noksanlıkları ilgililere bildirmek,

(31)

• Yerli ve yabancı gemilerin telsizlerinin ve kullanışlarının Telsiz Kanunu ve milletlerarası anlaşmalara uygun olup olmadığını kontrol etmek,

• Limanlarımıza gelen ve ayrılan gemileri ve yüklerini kontrol etmek, sağlık belge ve vizelerinin bulunup bulunmadığını denetlemek,

• Deniz askeri yasak bölgeleri ile güvenlik bölgelerine giren gemilerin her türlü çalışmalarını denetleyerek bu sahaların film ve fotoğraflarının çekilmesi, harita ve krokisinin yapılması gibi eylemlere derhal el koymak,

• Sualtı dalışlarına yasaklanan sahalara yapılan her türlü sualtı çalışmalarını denetlemek,

• Deniz emniyet bölgelerinde yapılan her türlü taşımacılıkta kullanılan deniz araçlarının kabotaj ve yük beyannamelerini incelemek, şüpheli görülenlerde arama ve inceleme yapmak,

• Gümrük idaresi bulunmayan kıyılara izinsiz yanaşan kara veya diğer deniz araçlarıyla ilişki kuran deniz araçlarında arama yapmaktır.

Sahil Güvenlik Komutanlığı mensupları görevlerini yerine getirirken silah kullanma yetkisi dahil kanunların diğer güvenlik kuvvetlerine tanıdığı bütün hak ve yetkilere sahiptir ve idari görevlerinden dolayı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine tabidirler. Adli hizmet ve görevlerine ilişkin suçlarında doğrudan doğruya Cumhuriyet Savcılığınca takibat yapılır. Ancak birlik komutanlarının adli hizmet ve görevlerine ilişkin suçları nedeniyle haklarında hâkimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulleri uygulanır (md. 5, 6).

Đçişleri Bakanlığına bağlı bir kolluk teşkilatı olmasına rağmen, sahil güvenlik teşkilatının vali ve kaymakamlar yönünden idari bağlantısı polis ve jandarmaya göre daha zayıftır29.

29 Bkz. Serinkan, Cafer, Sahil Güvenlik Teşkilatı ve Mülki Đdare, http://www.stratejikboyut.com.

(32)

1.2.1.4. Gümrük Kolluğu

Gümrük Kolluğu30 da genel kolluk kuvveti durumuna getirilmiştir. Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'nin (2.7.1993 tarih ve 485 No'lu) 2'nci maddesinin g ve h bentleri Gümrük Müsteşarlığına;

Kara hudutlarındaki gümrük kapıları ile pasavan kapılarında gümrük teşkilatı bulunan hava ve deniz limanlarında ve serbest bölge ve çeşitli antrepo ve iç gümrük sahalarında ve gümrük bölgelerinde gümrük muhafaza görevleri ile kaçakçılığın men, takip ve tahkik görevlerini yerine getirmek,

Diğer yer ve sahalarda da gerektiğinde ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek görevlerini vermiştir.

Öte yandan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 19/1 maddesine göre Gümrük Müsteşarlığı personeli bu Kanunla yaptırım altına alınan fiilleri önleme, izleme ve araştırmakla yükümlüdür.

Gümrük Müsteşarlığı merkezde bulunan Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ile taşrada yer alan gümrük idaresi veya idarelerinden oluşmuştur. Taşra teşkilatı;

Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlükleri, Başmüdürlüklere bağlı Şube Müdürlükleri ve Gümrük Muhafaza Müdürlükleri ile bu Müdürlüklere bağlı Bölge ve Kısım Amirlikleri şeklinde teşkilatlanmıştır (Gümrük Muhafaza Görev Yönetmeliği md. 4).

Gümrük Muhafaza Görev Yönetmeliğinin 16.12.2005 gün ve 26025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış değişik 6 ncı maddesine göre;

30 Bu konuda ayrıca 18/12/1940 tarihli ve 3944 sayılı Gümrük Muhafaza ve Muamele Sınıfı

Memurları Teşkilatı Hakkında Kanuna, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununa, 16/7/1956 tarihli ve 6815 sayılı Sınır, Kıyı ve Karasulanmızın Muhafaza ve Emniyeti ve Kaçakçılığın Men ve Takibi Đşlerinin Dahiliye Vekaletine Devri Hakkında Kanuna ve 7 Kasım 2003 gün ve 25282 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olan Gümrük Muhafaza Görev Yönetmeliğine bakınız Gümrük Muhafaza Görev Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler için de 16122005 gün ve 26025 tarihli Resmi Gazete'ye bakınız.

Referanslar

Benzer Belgeler

MÜŞTERİ, bu koşullara ve ödeme planına uygun olarak her türlü faiz, vergi, fon, tahsis ücreti, üçüncü kişilere ödenen ücretler ve ilgili diğer giderleri ALJ

arasındaki bu Kredi Sözleşmesi’nin kefaletin niteliğine aykırı olmayan maddelerinin özellikle işbu Sözleşme’nin geri ödeme noktasına ilişkin hükmünün kendi hakkında

Hafta: Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme dersinin amacı, kapsamı, ders kitabının özellikleri, ders kitabında aranan yeterlilikler ile Coğrafya müfredat programı ve ders

Bunun yanında öğretmenler ders imecesinin olumsuz yönleri ile ilgili zaman alıcı olması, kameranın oluşu, başka öğretmenlerin önünde veya başka sınıfta ders

 a) Ticari Krediler: Ticaretle uğraşan kişilere verilen kredilerdir.  b) Sanayici Kredileri: Sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmalara verilen kredilerdir.  c)

Şükrü Kamil Bey : “ İn sa f ve adalet dolu gönüller yeni kundan Gülhane Hastanesi ’ni Osmanlı Tıp Dünyasının gelişmesine doğru atılmış ilk ve kesin

rizikolara karşı Borç tamamıyla geri ödeninceye kadar Banka lehine sigorta ettirmeyi, iii) sigorta işlemlerinin müşteri tarafından uygun görülen sigorta şirketine

2017 yılı, Cumhurbaşkanlığı hi- mayelerinde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumu öncülüğünde “Türk Dili Yılı” ilan edilmiş ve bu kapsamda