• Sonuç bulunamadı

2.3. SAĞLIK DAVRANIŞI ve SAĞLIK DAVRANIŞI MODELLERİ 73

2.3.1. SAĞLIK İNANÇ MODELİ 74

Sağlık İnanç Modeli (Health Belief Model), ilk olarak 1950’li yıllarda geliştirilmiş akut ve kronik hastalıklarda hastaların tedaviye verdikleri yanıt ve hastalıkların önlenmesi doğrultusunda şekillendirilmiş, sağlık davranışını açıklamaya ve tahmin etmeye çalışan bir yaklaşımdır (Bennett ve Hodgson, 1992:23; Curtis, 2000:11). Model, 1950’li yıllarda ABD’de halk sağlığı alanında hastalıkların teşhisi, önlenmesi ve yayılımının engellenmesi amacıyla sosyal psikologlar tarafından geliştirilmiş ve sonrasında teşhis edilen bir hastalığa bireylerin verdiği tepki ve hastalığın semptomları incelenecek şekilde genişletilmiştir (Champion ve Skinner, 2008:46). Yaklaşım, bireyin tehdit algısı ve davranış değerlendirmesi üzerine odaklanır. Buradaki tehdit algısı ile hastalığın şiddetine ve etkilerine yönelik kişinin risk değerlendirmesi ifade edilmektedir. Davranış değerlendirmesiyle de her bir davranışın şekillenmesinde ve engellenmesinde sağlık davranışının olası faydalarına ilişkin inanca işaret edilmektedir. Eğer bireyin sağlık davranışının sonuçlarına ilişkin olumlu inanışları veya beklentileri varsa ilgili sağlık davranışı başlayabilecektir. Bireyi davranışa geçirecek uyaranlara örnek olarak, sosyal baskı, sağlık eğitim kampanyaları, algılanan hastalık bulguları verilebilir (Shearer ve Evans, 2001:120; Berry, 2004:55; Berry, 2007:31).

Model, kişinin hastalık ve yetmezlik durumlarından korunmak için yaptığı davranışın nasıl şekillendiğini ve etkilendiğini açıklamaktadır (Nahcivan ve Seçginli, 2003:34). Modelin ana kavramı, koruyucu sağlık davranışlarının belirleyicilerinin

öngörülmesidir. Model, aynı zamanda hasta davranışı, hasta rolü davranışları ve sağlık davranışlarının gerçekleştirilmesini kolaylaştıran etmenleri de inceler (Çenesiz ve Atak, 2007:427). Bireyin sağlığına yönelik bir tehdit algıladığında, daha önce yaşadığı bir sağlık durumuna ilişkin deneyimlerine istinaden sağlığını koruma yönünde hareket ettiği ve bu tehdide karşı koruyucu sağlık davranışı gösterdiği varsayımına dayanır. Eğer kişiler, kendilerinin bir hastalığa yakalanacaklarına ve hastalığın bazı ciddi sonuçları olduğuna, yapılacak bazı uygulamaların hastalığa duyarlılığı veya ilgili hastalığın boyutunu azaltacağına, bu uygulama ya da eylemin faydasının maliyetinden fazla olacağına inanırlarsa; sağlıklarına yönelik tehlikeleri önleme, hastalıkları anlama ya da önleme çarelerini araştırmaktadırlar (Çam ve Bilge, 2007:217; Çınarlı, 2008:129).

Model, algılanan sağlık tehdidine ilişkin öznel algılar temelinde altı boyuta dayanır. Bu boyutlar: algılanan duyarlılık (öznel tehdit algısı), algılanan ciddiyet (tehdidin olası sonuçlarının değerlendirilmesi), algılanan yarar (önleyici hareketin etkinliğinin değerlendirilmesi), algılanan engeller (ortaya konulacak davranışın zorluklarının ve negatif sonuçlarının değerlendirilmesi) eylemin başlangıcı (bireyin karar verme sürecini takiben harekete geçme yeteneği) ve son olarak bireyin kendi etkinliğinin sağlanması şeklinde açıklanabilir (Murphy ve Bennet, 2002:40). Modele göre, kişinin hastalığı önleme yönünde harekete geçmesi onun bazı olasılıkları algılamasına bağılıdır. Bu olasılıklar (Redding vd, 2000:181):

1. Kişilerin sağlık sorunları karşısında korunmasız oldukları yönündeki algıları,

2. İlgili sağlık sorununun sonuçlarının ciddi olacağı şeklindeki beklenti,

3. Soruna karşı önceden tedbir alınması durumunda sorunun büyük oranda engellenebileceği yönündeki inanç,

4. Harekete geçmenin faydasının tehdidin maliyetinden fazla olduğuna inanılması.

Model aynı zamanda tıbbi olarak teşhis edilmiş bir hastalıkta, hastalığın sonuçlarının bilinmesi, teşhisin kabulü ve hastalığın etkilerinin yeniden formüle edilmesi gibi işlevleri de kapsamaktadır. Sağlık İnanç Modelinin yukarıda belirtilen altı boyutunu, yapısını ve uygulama örneklerini aşağıda bulunan tablodaki gibi kısaca

Tablo- 3: Sağlık İnanç Modelinin Kavramları ve Tanımları

Kaynak: V.L Champion, C.S. Skinner (2008), “The Health Belief Model”, In K. Glanz, B.K. Rimer ve K. Viswanath (Eds.) 4.th Ed., Health Behavior and Health Education Theory, Research and Practice, San Francisco: Jossey-Bass A Wiley Imprint, s.47

Sağlık İnanç Modeli’nin yukarıda belirtilen boyutlarına bakıldığında yaklaşımın ana unsurunun kişinin algılaması ile ilişkili olduğu görülmektedir. Bireyin içinde bulunduğu şartlar onun sağlık davranışını koruma ya da yeni sağlık davranışına yöneltme konusunda etkili olmaktadır. Bunun yanı sıra yürütülen sağlık kampanyalarında hastalık veya tehdit unsurunun sunuluş biçimi de sağlık davranışının değiştirilmesi/geliştirilmesi niyetini etkilemektedir. İçeriğin sunumu, tehdidin korkutucu olarak sunumundan ziyade bireyin gönüllü katılımını sağlayacak şekilde yapılandırılması, sunumun görsel ve sözel olarak desteklenmesi pozitif davranışın ortaya çıkarılması açından önemlidir.

Kavram Tanımlama Uygulama Algılanan Duyarlılık Bir hastalık ya da rahatsızlık

veya bir sağlık riskine karşı geçmiş deneyimler ve mevcut inanışlar

Risk düzeylerinin ve risk altındaki nüfusun tanımlanması,

Bireyin karakteristik özelliklerine dayanan kişisel risk algısının harekete geçirilmesi, Bireyin gerçek risk oranıyla - algıladığı risk arasındaki tutarlılık (uyum)

Algılanan Ciddiyet Durumun ya da tehlikenin ne kadar ciddi olduğu hakkındaki inanış

Durumların ve tehditlerin sonuçlarının açıklanması

Algılanan Faydalar Tehlikenin etkisini azaltmak için verilen tavsiyelerin etkililiğine olan inanış

Hareketin tarifinin açıkça yapılması: Pozitif etkinin, nerde ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağının belirtilmesi

Algılanan Engeller Önerilen hareketin psikolojik değeri ve yapılabilirliği hakkındaki inanç

Güven oluşturma yoluyla algılanan engellerin azaltılması ve özdeşleştirme, yanlış bilginin düzeltilmesi, doğru bilginin desteklenmesi/ teşvik edilmesi

Eyleme Başlama Gönüllülüğü aktif hale getirme stratejileri

Uygun hatırlatıcı sistemler kullanarak bilginin farkındalığının sağlanması

Kendi Etkinliği Harekete geçmek için birinin yeteneklerine güvenmesi

Önerilen hareketin yapılması için rehberlik ve eğitim olanaklarının sağlanması,

Sürekli hedef büyüten bir anlayışın kullanılması,

Sözel anlatımın desteklenmesi,

Beklenilen davranışın örnekleriyle gösterilmesi,

2.3.2. NEDENLİ EYLEM VE PLANLANMIŞ DAVRANIŞ TEORİSİ